Bitki Seram-ümit Birkol

Bitki yetiştirme konusunun yanında artık bitkilerin sunumu konusunda da farklı çalışmalar yapmanın zamanı geldi diye düşünüyorum uzun süredir. Bu sebeple çok araştırma ve denemeler yaptım. Son geldiğim noktada eğer önümüzdeki dönemde daha hoş bir şey bulamazsam üzerinde yoğunlaşmayı planladığım çalışmayı sunmak istiyorum.

Öncelikle, biliyorsunuz dünyadaki akvaryum bitkilerinin en az %90-95'i emers formda yetiştiriliyor ve genellikle de budama olarak satışa sunuluyor. Özellikle bitkileri (iklim koşulları sebebiyle) neredeyse bedavaya yetiştiren uzakdoğudan gelen bitkiler genellikle bu durumda. Nadiren de olsa köklü, saksılı bitkiler geliyor. Tropica gibi Avrupa menşeili, FAN gibi ABD menşeili firmalar ise köklü ve saksılı ürünler piyasaya sunuyor. Ama sorun şu ki emers yetiştirilmiş bitkiler akvaryumculara geldiğinde su üçerisine konuluyor. İster saksılı ve köklü olsun, isterse budama olsun bizim akvaryumcularımızda bitkilerin suya adaptasyonları için gerekli aydınlatma, gübre ve co2 ile alakalı sistemler malesef yok. Olanda da ancak ışık var ama o ışık da müşteri gelip gittikçe yanıp sönüyor. Bu durumda da bitki ne kadar iyi, kaliteli ve sağlıklı olursa olsun 1 hafta gibi bir süre içerisinde ya ölüyor ya da satılabilir durumdan çıkıyor. Görüntüsü bozulmaya başlayan bitkiyi (benim dışımda  ) kimse satın almıyor. Bu durumu bilen akvaryumcu ise bitkiler ölmeden bitkilerin parasını sattıklarından çıkarabilmek için olması gerekenden daha yüksek fiyatlarla satıyor. Yüksek fiyatlar sözkonusu olunca da birçok hobici bitki almıyor. Ve bu süreç kısır döngü şeklinde ilerliyor.

Ama bir imkan olsa da bu bitkileri akvaryumcularda suya sokmadan hobiciye ulaştırabilsek ve bitkiler emers formdan sonra suya ilk olarak hobicinin akvaryumcuya göre çok iyi, hatta bazen mükemmel diyebileceğimiz akvaryumuna girse, sonuç, hem hobici için hem de akvaryumcu için daha iyi olacaktır diye düşünüyorum. 

Hobici bitkinin emers formdan submers forma adapte olacağını ve bu süreçte bitkinin yaşayacağı değişimlerden haberi olmuş olur ve bu süreçte bir yaprağın çürümesinin önemli olmadığını önemli olanın yeni çıkan yapraklar olduğunu ve de ilerleyen dönemde bitkinin aslında neye benzeyeceğini bilir, akvaryumcu ise bitkinin çürümeyeceğini, satış kabiliyetini kaybetmeyeceğini bilir ve bu sebeple fiyatlarını daha makul seviyelerde tutabilir.