Bitki Seram-ümit Birkol
Gönderim Zamanı: 10 Şubat 2014 00:44
Valla ben de yakinen biliyorum ki firmaların bitkileri geçen yıl İstanbul gümrüğünde takıldı da o sebeple bu yıl kimse ithalat yapmaya yanaşmadı. Hatta bu yıl yapılan ithalatlarda da gümrükte kalan bitkiler olduğunu çok iyi biliyorum zira benim siparişimde bulunan anubiaslar gümrükte kaldı. Daha bunun gibi çok örnek var. İzmir gümrüğünden giriş yapan birkaç firma var onlar da balık getiriyor. Bitki İstanbul gümrüğünden giriyor.
Dedikleriniz birkaç yıl öncesi için doğru idi şu an halen birkaç firma için yine geçerliliğini koruyor olabilir ama genel anlamda bitki işinde sorun kalmadı bence.
Dedikleriniz birkaç yıl öncesi için doğru idi şu an halen birkaç firma için yine geçerliliğini koruyor olabilir ama genel anlamda bitki işinde sorun kalmadı bence.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 10 Şubat 2014 08:59
Şu konuları Tarım Bakanına,Gümrük bakanına yazmak gerekir. Ben yazdım bir şeyler. Herkesin de mail,twitter atması gerekir..
Milyarlarca Dolar serveti olan kişiler bile ortalama %20-30 civarı vergi veriyor. Balık getirecen vergi fiyatı 2'ye katlayacak bir de ekstra maliyetler. 2 balık gelecek kimse yıllardır getirmez.
Milyarlarca Dolar serveti olan kişiler bile ortalama %20-30 civarı vergi veriyor. Balık getirecen vergi fiyatı 2'ye katlayacak bir de ekstra maliyetler. 2 balık gelecek kimse yıllardır getirmez.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 10 Şubat 2014 13:16
[QUOTE=tlgtck]Şu konuları Tarım Bakanına,Gümrük bakanına yazmak gerekir. Ben yazdım bir şeyler. Herkesin de mail,twitter atması gerekir..
Milyarlarca Dolar serveti olan kişiler bile ortalama %20-30 civarı vergi veriyor. Balık getirecen vergi fiyatı 2'ye katlayacak bir de ekstra maliyetler. 2 balık gelecek kimse yıllardır getirmez.
[/QUOTE]
Milyarlarca Dolar serveti olan kişiler bile ortalama %20-30 civarı vergi veriyor. Balık getirecen vergi fiyatı 2'ye katlayacak bir de ekstra maliyetler. 2 balık gelecek kimse yıllardır getirmez.
[/QUOTE]
Fiyatlar tahminen şöyle oluşuyor: Ürün fiyatı+Ambalajlama vb masraflar+Resmi Belgelerle alakalı masraflar+Nakliye ve nakliye ile alakalı sigorta vb masraflar+Vergiler+para birimleri arasındaki kur dengeleri+İthalatçının, varsa ara toptancının ve tabii ki perakende satıcının karı
Dolayısı ile uzakdoğudaki üreticinin 1 TL dediği ürün ülkemizde en az 3-3,50 TL civarına perakende satılır hale gelebiliyor. Bu konuda yapabilecek çok da birşey yok ki bu durum sadece bu sektörde değil başka birçok sektörde yaşanıyor. İşin doğası bu yani...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 10 Şubat 2014 15:15
Yurt dışından özellikle bitki ithalatında bitkilerin ücretinden çok uçak kargosu ile firmadan istenen sağlık garanti belgesi ücretleri bu işin bize pahalıya gelmesine neden oluyor. Yoksa 5x5 cuba bitkisinin saksıda şu an itibariyle sadece 1.50 dolar. Toplu alımda 1 dolardan daha az bir ücrete denk geliyor. Ancak sağlık garantisi istediğinizde 150 dolara kadar fiyat çıkabiliyor firmasına göre.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 10 Şubat 2014 21:13
[QUOTE=mr.türker][QUOTE=Gannicus]Merhabalar ümit bey bitkiler şahane gelmişler... Bunlar tropica nın üretimi mi??? Oradan bitki getirtmek için ne gerekli yani kaç saksı almamız gerekiyor, ödeme nasıl oluyor, kaç günde geliyor, kargo ücreti ve şartları nedir???[/QUOTE]
Kağan bey, öncelikle lafım meclisten dışarı diyerek bildiklerimi ve tecrübelerimi anlatayım.Ülkemize canlı hayvan yada bitki sokmanın özellikle bitki getirtmenin gümrükte tarifi mümkün olmayan ve anlaşılamaz bürokratik zorlukları vardır. İthalatını yapacağınız ürün uzak doğu ise %30 gümrük%35 toplu konut ve %18 Kdv vergisi +Gümrükçüye ödeme yapmanız gerekir .Alış veriş yapacağınız hiç bir uzak doğu firması size 900-1000 dolar dan aşağıya ürün göndermez Size buket-Köklü ve saksı seçeneklerini sunarlar hepsinin fiyatları farklıdır 3 seçenek arasında 3-5 cent oynar paketleme masrafını sizden isterler strafor kutu başına 8 dolar paketleme kutu başınada 25 ila 35 dolar arası kargo parası talep edilir. Şu an bir çok kişi bilmese de Türkiye ye bir çok bitki kaçak sokulmaktadır Örneğin anubias ve echinodorus türlerinin ülkemize girmesi zirai karantina açısından kesinlikle yasaktır. Buna karar veren kişilerinde gümrükte bulunan veterinerler olması da işin komik kısmıdır. Kısacası Şirket olmadan devlete verginizi vermeden kimse size bitki falan göndermez getirenlerin çoğuda bu işi kaçak yapar.Tropica dan alışveriş yapcağım derseniz Tropica ürünlerini yurtdışında oturan bir tanıdığınız aracılığıyla almanız gerekiyor parakende satışları maalesef yok.
[/QUOTE]
Çok teşekkürler verdiğiniz bilgiler için...online satış yapmıyor yanibu şirketler anladığım kadarıyla...???
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 10 Şubat 2014 22:52
[QUOTE=Gannicus][QUOTE=mr.türker][QUOTE=Gannicus]Merhabalar ümit bey bitkiler şahane gelmişler... Bunlar tropica nın üretimi mi??? Oradan bitki getirtmek için ne gerekli yani kaç saksı almamız gerekiyor, ödeme nasıl oluyor, kaç günde geliyor, kargo ücreti ve şartları nedir???[/QUOTE]
Kağan bey, öncelikle lafım meclisten dışarı diyerek bildiklerimi ve tecrübelerimi anlatayım.Ülkemize canlı hayvan yada bitki sokmanın özellikle bitki getirtmenin gümrükte tarifi mümkün olmayan ve anlaşılamaz bürokratik zorlukları vardır. İthalatını yapacağınız ürün uzak doğu ise %30 gümrük%35 toplu konut ve %18 Kdv vergisi +Gümrükçüye ödeme yapmanız gerekir .Alış veriş yapacağınız hiç bir uzak doğu firması size 900-1000 dolar dan aşağıya ürün göndermez Size buket-Köklü ve saksı seçeneklerini sunarlar hepsinin fiyatları farklıdır 3 seçenek arasında 3-5 cent oynar paketleme masrafını sizden isterler strafor kutu başına 8 dolar paketleme kutu başınada 25 ila 35 dolar arası kargo parası talep edilir. Şu an bir çok kişi bilmese de Türkiye ye bir çok bitki kaçak sokulmaktadır Örneğin anubias ve echinodorus türlerinin ülkemize girmesi zirai karantina açısından kesinlikle yasaktır. Buna karar veren kişilerinde gümrükte bulunan veterinerler olması da işin komik kısmıdır. Kısacası Şirket olmadan devlete verginizi vermeden kimse size bitki falan göndermez getirenlerin çoğuda bu işi kaçak yapar.Tropica dan alışveriş yapcağım derseniz Tropica ürünlerini yurtdışında oturan bir tanıdığınız aracılığıyla almanız gerekiyor parakende satışları maalesef yok.
[/QUOTE]
Çok teşekkürler verdiğiniz bilgiler için...online satış yapmıyor yanibu şirketler anladığım kadarıyla...???
[/QUOTE]
Bahsettiğiniz Asya ülkeleri ise hayır yapmıyorlar. Tropica dan bahsediyorsanız tropica nın ürünlerini satan avrupadaki bir kaç petshop internet üzerinden satıyor astarı yüzünden pahalıya gelir Direk tropicadan parakende alamazsınız.Tropicanın Türkiyede distirübütörü sanırım uzun zamandır yok.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 06 Mart 2014 23:14
Uzun süredir güncelleme yapmamışım. :)
Bu süre zarfında 3 farklı ithalatçıdan 5-6 defa bitki temin ettim. Elimdeki bitki türü 100'ü geçti.
Sera 1 aydır tam kapasite çalışıyor. Aydınlatma, sisleme, yağmurlama ve ısıtma sistemleri çalışıyor.
Seranın son durumu ile ilgili fotoğrafları da paylaşayım.
Bitkilerle alakalı detaylı bir katalog da hazırlıyorum. Bütün fotoğraflar kendi çektiğim fotoğraflardan oluşacak. İlgili bitki ile alakalı benim ufak tefek yorumlarım da olacak. (Şimdilik yorumları biraz yüzeysel yapıyorum ama ilerleyen dönemde bitki kataloğunun sayfaları arttıkça tekrar geri dönüp bitkilerle alakalı yorumlarımı da derinleştireceğim) Ayrıca konu ile alakalı bilgi kaynağı olarak gördüğüm bazı sitelere de linkler oluşturacağım. İnşallah çalışma bittiğinde güzel birşey ortaya çıkacak. Kendi ismimle açtığım web sitemde başladığım çalışmayı görebilir ve önerilerinizi tarafıma iletebilirsiniz.
Beğenenler: [T]186525,mirat[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 10 Mart 2014 11:13
Ümit bey öncelikle paylaşımlarınız için çok teşekkür ediyorum.Tecrübelerinizden faydalanarak eski akvaryumumu sera yapıp deneme amaçlı naçizane emers bitki yetiştirmeye başladım.Birkaç sorum olacak küçük seramın iç sıcaklığı ortalama 28 derece, nem oranını bilmiyorum,camlarda buhar oluşuyor ve yapraklara bakıyorum nemli,bu nem yeterli olurmu, bitkilere yağmurlama sistem gerekirmi.Yaptığınız gübreyi yapraklardanmı veriyorsunuz köktenmi. Seramda ,glosso ,parvula,lilaeopsis Brasiliensisi ,zeytin ve java fern var. Birde son resimlerde zeminde beyaz madde var ne olduğunu öğrenebilir miyim.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 10 Mart 2014 13:02
[QUOTE=burak77]Ümit bey öncelikle paylaşımlarınız için çok teşekkür ediyorum.Tecrübelerinizden faydalanarak eski akvaryumumu sera yapıp deneme amaçlı naçizane emers bitki yetiştirmeye başladım.Birkaç sorum olacak küçük seramın iç sıcaklığı ortalama 28 derece, nem oranını bilmiyorum,camlarda buhar oluşuyor ve yapraklara bakıyorum nemli,bu nem yeterli olurmu, bitkilere yağmurlama sistem gerekirmi.Yaptığınız gübreyi yapraklardanmı veriyorsunuz köktenmi. Seramda ,glosso ,parvula,lilaeopsis Brasiliensisi ,zeytin ve java fern var. Birde son resimlerde zeminde beyaz madde var ne olduğunu öğrenebilir miyim.[/QUOTE]
Seranız hayırlı olsun. Bu aralar sera yapan veya yapmak için benden fikir isteyen arkadaşların sayısı arttı. Ne güzel. :) İnşallah verdiğim bilgilerle benim yaptığım hataları, yanlış uygulamaları yapmamanız için yardımım olabiliyordur.
28 C sıcaklık bitkiler için bence fazla. 20 C civarı en uygun sıcaklıklar. Boşuna o kadar ısıtmak için çaba harcamayın. Hatta birçok bitki için ölümcül olabilir 28 C.
Nem için piyasada satılan basit ve kolay bulunur nem ölçen cihazlar var. Onlardan alın ve ölçüm yapın. Mekanik ve dijital birçok cihaz var. Fiyatları da uygun. Nem oranı %60larda bile yeterli oluyor çoğunlukla ama ben bu oranı olabildiğince fazla yapmaya çalışıyorum. Ki dün facebookta yaptığım bir paylaşımı birazdan aşağıya koyacağım. Nem bence bu konuda en önemli konu. Şu an hem yoğun sisleme yapıyorum hem de yapraklar kurumayacak kadar yağmurlama yapıyorum. Çünkü bu bitkiler öyle veya böyle suya girecek ve bu dönemde adaptasyonları çok daha kolay oluyor bu kadar yoğun nemde.
Gübreyi hidroponik sistemlerde kullandığınız filtre edilen ve sürekli devridaim olan suya koyarsınız ve bu su da bitkinin kökleri altında dolaşır. Bu sayede bütün bitkiler aynı gübreye ulaşma şansına sahip olur. Ben de öyle yapıyorum.
Zeminde gördüğünüz beyaz malzeme perlit. Denemek için kullandım ancak görüntü güzelliğinin dışında ekstra bir faydasını göremedim. O sebeple diğer tezgahı kurarken perlit kullanmayacağım. Şu an perlit olan tezgahı da ileride tekrar düzenlediğimde perlitsiz kuracağım. Ancak hem reel hem de fotoğraflarda görüntü gerçekten çok güzel. O da ayrı bir keyif tabii :)
Soru: Serada niçin en fazla sisleme ve yağmurlama sistemlerine önem veriyorum?
Cevap: Akvaryumlarımızda kullandığımız bitkilerin %95'i amfibik canlılardır. Yani doğada yağışlı mevsimlerde su içinde, yağışların durduğu kurak mevsimde ise suların çekilmesi ile birlikte su dışında yaşama adapte olabilen bitkiler bunlar.
Tropik iklimlerde temel olarak 2 mevsim vardır. Yağışlı mevsim ve yağışsız mevsim. Sıcaklık yıl boyu çok değişmez. Nem her zaman çok yüksektir.
Bitkiler için su altında fotosentez yapmak ve enerji üretmek gerçekten zor bir iştir doğada. Çoğu zaman hava kapalıdır. Güneş yüzü görmezler. Bir de su içinde kırılan ışıktan pek faydalanamazlar. Ancak bu dönemde hayatta kalabilmek için su dışında kolaylıkla güneşe ulaşabildikleri yağışsız mevsimde olabildiğince çok enzim, hormon, element vb şeyleri bünyelerinde depolarlar.
Su dışında yeterince materyal depolayan bitki yağmurların başlamasıyla artık kendisi için zulüm mevsiminin yaklaştığını anlar ve metamorfoz için hazırlıklara başlar. Adaptasyon için gerekli olan ancak her daim depolarında belki de bulunmayan dönemlik materyalleri de oluşturur. Yagmurlar iyice artıp da sular yükseldiğindw ise bitki buna zaten hazırdır ve kolaylıkla adaptasyonunu sağlayıp yaşamına devam eder.
Yağışlı mevsimin sonunda sular çekilirken bitki su dışında kalan yapraklarıyla tekrar verimli fotosentez yapmaya başlar ve yaşam döngüsü böylece devam eder gider.
Bütün bu bilgilerin ardından asıl yanıta geçelim;
Serada su dışında yetiştirdiğim bitkilerime yoğun sisleme ile birlikte yağmurlama yaptığımda bitki artık yağmur mevsiminin geldiğini ve su altı yasama adaptasyon için gerekli materyalleri depolaması gerektiğini bilir. Bu sayede adaptasyon çok kolaylıkla gerçekleşir.
Birçok arkadaştan ve özellikle de akvaryumculardan aldığım geri bildirime göre benim bitkilerimle alakalı yaşanan sıkıntıların minimum seviyede olduğu yönünde. Ben bu durumu yağmur mevsimine hazırlanmış olunması sebebiyle olduğunu düşünüyorum.
Not1: Serada mevsimine göre yağmurlama ve sisleme için ayda 30-40ton su kullandığım oluyor.
Not2: Suya adaptasyon döneminde bitkisine göre değişen miktarlarda eski (su dışında oluşmuş) yaprakların erimesi, bozulması normaldir. Bu yaprakları kendi haline bırakırsanız bitkiye sonraki dönemde gübre olarak katkı sağlayacaktır. Gözünüze batıyorsa bitki yeni yapraklarını çıkardıkça eski bozulan yaprakları mekanik şekilde toplayabilirsiniz. Bitkinin suya adaptasyonunu anlamak için yalnızca son çıkan yapraklarını kontrol etmelisiniz.
Cevap: Akvaryumlarımızda kullandığımız bitkilerin %95'i amfibik canlılardır. Yani doğada yağışlı mevsimlerde su içinde, yağışların durduğu kurak mevsimde ise suların çekilmesi ile birlikte su dışında yaşama adapte olabilen bitkiler bunlar.
Tropik iklimlerde temel olarak 2 mevsim vardır. Yağışlı mevsim ve yağışsız mevsim. Sıcaklık yıl boyu çok değişmez. Nem her zaman çok yüksektir.
Bitkiler için su altında fotosentez yapmak ve enerji üretmek gerçekten zor bir iştir doğada. Çoğu zaman hava kapalıdır. Güneş yüzü görmezler. Bir de su içinde kırılan ışıktan pek faydalanamazlar. Ancak bu dönemde hayatta kalabilmek için su dışında kolaylıkla güneşe ulaşabildikleri yağışsız mevsimde olabildiğince çok enzim, hormon, element vb şeyleri bünyelerinde depolarlar.
Su dışında yeterince materyal depolayan bitki yağmurların başlamasıyla artık kendisi için zulüm mevsiminin yaklaştığını anlar ve metamorfoz için hazırlıklara başlar. Adaptasyon için gerekli olan ancak her daim depolarında belki de bulunmayan dönemlik materyalleri de oluşturur. Yagmurlar iyice artıp da sular yükseldiğindw ise bitki buna zaten hazırdır ve kolaylıkla adaptasyonunu sağlayıp yaşamına devam eder.
Yağışlı mevsimin sonunda sular çekilirken bitki su dışında kalan yapraklarıyla tekrar verimli fotosentez yapmaya başlar ve yaşam döngüsü böylece devam eder gider.
Bütün bu bilgilerin ardından asıl yanıta geçelim;
Serada su dışında yetiştirdiğim bitkilerime yoğun sisleme ile birlikte yağmurlama yaptığımda bitki artık yağmur mevsiminin geldiğini ve su altı yasama adaptasyon için gerekli materyalleri depolaması gerektiğini bilir. Bu sayede adaptasyon çok kolaylıkla gerçekleşir.
Birçok arkadaştan ve özellikle de akvaryumculardan aldığım geri bildirime göre benim bitkilerimle alakalı yaşanan sıkıntıların minimum seviyede olduğu yönünde. Ben bu durumu yağmur mevsimine hazırlanmış olunması sebebiyle olduğunu düşünüyorum.
Not1: Serada mevsimine göre yağmurlama ve sisleme için ayda 30-40ton su kullandığım oluyor.
Not2: Suya adaptasyon döneminde bitkisine göre değişen miktarlarda eski (su dışında oluşmuş) yaprakların erimesi, bozulması normaldir. Bu yaprakları kendi haline bırakırsanız bitkiye sonraki dönemde gübre olarak katkı sağlayacaktır. Gözünüze batıyorsa bitki yeni yapraklarını çıkardıkça eski bozulan yaprakları mekanik şekilde toplayabilirsiniz. Bitkinin suya adaptasyonunu anlamak için yalnızca son çıkan yapraklarını kontrol etmelisiniz.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 10 Mart 2014 17:30
Emers bitki yetiştirmeye başlamadan önce sizin yazılarınızı deneyimlerinizi okudum ve uygulamada çok işime yaradı.Bilgi paylaşınca güzel ve sizde ayrıca bir zaman harcayarak bilgilerinizi bizimle paylaştınız.Bende yaptığım çalışmaları edindiğim bilgileri forumda elimden geldiğince aktarmaya çalışıyorum.Paylaşımlarınız için teşekkür ederim.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 11 Mart 2014 16:18
Ben teşekkür ederim. Benzeri konularda birşeyler yapmaya çalışanlar varsa ve benim de az veya çok katkım olabiliyorsa ne mutlu bana
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 18 Mart 2014 11:33
Sıcakların artması sebebiyle geçen hafta sonu seranın üstüne güneş engellemek için perdeleri koydum. Gündüz seranın içi 26 C'ye kadar çıkıyor. Geceleri soğuklardan etkilenmemek için ısıtıcılar 24 C'de sabit şekilde çalışmaya devam ediyor. Birkaç haftaya kadar onlara ihtiyaç da kalmaz muhtemelen.
Bu hafta sonu uzun zamandır beklediğimiz tadilatı yapacağız. Bu tadilatla seranın üstünü 1 metre kadar yükselteceğiz. Bu 1 metrelik fark bitkilerin sıcaktan daha az etkilenmesine yardımcı olacaktır diye umuyorum.
Bu arada sisleme cihazında ufak bir arıza olduğunu farkettim. Bu sebeple yağmurlama sitemini daha uzun süre çalışacak şekilde ayarladım.
Ayrıca önümüzdeki haftaya tezgahları da tekrar düzenleyeceğim. Bütün bitkiler tek tek elden geçecek ve bakımları yapılacak. Sonraki hafta içi ise ithalattan en büyük siparişim elime ulaşacak. Ondan sonra da ithalatlara bir süre ara vermeyi planlıyorum. Artık ithalat değil, üretim dönemi geldi :)
Saygılar...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 19 Mart 2014 18:35
[QUOTE=yunus142]Tebrik ederim. Emeğinizin karşılığını alırsınız inşallah..Başarılar..[/QUOTE]
Teşekkürler Mehmet Bey...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir