Low Tech Bitkili Akvaryum 7.yıl
Gönderim Zamanı: 23 Temmuz 2020 23:52
[QUOTE=de4b5]gidermeye gerek yokki o akvaryumdaki yararlı bakterilerin birazının suu yüzeyinde toplanması sadece[/QUOTE]
Alakası yok tamamen başka bir bakteri oluşumu, bi nevi alg. Bir süre sonra öyle kalınlaşıyor ki yem atsan suyun üzerinde kalıyor.
Alakası yok tamamen başka bir bakteri oluşumu, bi nevi alg. Bir süre sonra öyle kalınlaşıyor ki yem atsan suyun üzerinde kalıyor.
Beğenenler: [T]107995,SuperSport[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 23 Temmuz 2020 23:53
Ali beyin dedigi gibi inanmayan deneyebilir[;)]
[QUOTE=brigantes]
Alakası yok tamamen başka bir bakteri oluşumu, bi nevi alg. Bir süre sonra öyle kalınlaşıyor ki yem atsan suyun üzerinde kalıyor. [/QUOTE]ben öyle biliyordum
[QUOTE=brigantes]
Alakası yok tamamen başka bir bakteri oluşumu, bi nevi alg. Bir süre sonra öyle kalınlaşıyor ki yem atsan suyun üzerinde kalıyor. [/QUOTE]refet beyin paylasımı okuyunuz
Hacettepe Üniversitesi Mikrobiyoloji de ihtisas yapan bir doktor ablama sü yüzeyindeki tabakayı sordum. Yukarıdaki tabakanın mantar veya yağ olduğunu tahmin ediyordum, bu film onun konusuymuş ve meğersem bakterilermiş. Sudaki bazı bakteriler uygun ortamı bulunca yukarı çıkıp kolonileşmeyi seçiyorlarmış, yok etmek için sirkenin ve bir antibiyotiğin beraber kullanılmasının çok efektif olduğunu söyledi ancak biz balık besliyoruz ve antibiyotik oturmuş akvaryumumuzu bozar, sirke pH düşmesi, bakteri patlaması gibi başka sorunlara yol açabilir. Bizim motorlarımız olduğu için su yüzeyini hareketlendirip kolonileşmelerini engellemek daha mantıklı. Ancak bu olayın başka yüzü de var. Bence hava hortumu gibi şeylerin üzerini kaplayan bizim yağ tabakası sandığımız şey de aynı bakteri kolonisi. Onda tabi su yüzeyini hareketlendirip kurtulamıyoruz, ya onlarla rekabet edip onları yaşatmayacak mikrobiyolojisi oturmuş bir akvaryum lazım ya da vatoz gibi bu bakterileri yiyen balıklar.
[EDIT]de4b5,2020-07-23 23:56:52[/EDIT]
[QUOTE=brigantes]
Alakası yok tamamen başka bir bakteri oluşumu, bi nevi alg. Bir süre sonra öyle kalınlaşıyor ki yem atsan suyun üzerinde kalıyor. [/QUOTE]ben öyle biliyordum
[QUOTE=brigantes]
Alakası yok tamamen başka bir bakteri oluşumu, bi nevi alg. Bir süre sonra öyle kalınlaşıyor ki yem atsan suyun üzerinde kalıyor. [/QUOTE]refet beyin paylasımı okuyunuz
Hacettepe Üniversitesi Mikrobiyoloji de ihtisas yapan bir doktor ablama sü yüzeyindeki tabakayı sordum. Yukarıdaki tabakanın mantar veya yağ olduğunu tahmin ediyordum, bu film onun konusuymuş ve meğersem bakterilermiş. Sudaki bazı bakteriler uygun ortamı bulunca yukarı çıkıp kolonileşmeyi seçiyorlarmış, yok etmek için sirkenin ve bir antibiyotiğin beraber kullanılmasının çok efektif olduğunu söyledi ancak biz balık besliyoruz ve antibiyotik oturmuş akvaryumumuzu bozar, sirke pH düşmesi, bakteri patlaması gibi başka sorunlara yol açabilir. Bizim motorlarımız olduğu için su yüzeyini hareketlendirip kolonileşmelerini engellemek daha mantıklı. Ancak bu olayın başka yüzü de var. Bence hava hortumu gibi şeylerin üzerini kaplayan bizim yağ tabakası sandığımız şey de aynı bakteri kolonisi. Onda tabi su yüzeyini hareketlendirip kurtulamıyoruz, ya onlarla rekabet edip onları yaşatmayacak mikrobiyolojisi oturmuş bir akvaryum lazım ya da vatoz gibi bu bakterileri yiyen balıklar.
[EDIT]de4b5,2020-07-23 23:56:52[/EDIT]
Beğenenler: [T]150501,uruzgar[/T]
Teşekkür Edenler: [T]168086,brigantes[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 23 Temmuz 2020 23:58
Bu walstad olayını biraz abartmıyor musunuz :)
Youtube'da tıklansın para kazanayım diye yanıltıcı video çekenlere pek inanmayın derim...
Youtube'da tıklansın para kazanayım diye yanıltıcı video çekenlere pek inanmayın derim...
+1: [T]151628,Mete Duru[/T][T]161975,z.b.s.k[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 23 Temmuz 2020 23:59
[QUOTE=SuperSport]Bu walstad olayını biraz abartmıyor musunuz :)
Youtube'da tıklansın para kazanayım diye yanıltıcı video çekenlere pek inanmayın derim...[/QUOTE]peki forumda yapanlar
Youtube'da tıklansın para kazanayım diye yanıltıcı video çekenlere pek inanmayın derim...[/QUOTE]peki forumda yapanlar
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 23 Temmuz 2020 23:59
[QUOTE=de4b5] Ali beyin dedigi gibi inanmayan deneyebilir[;)]
ben öyle biliyordum
refet beyin paylasımı okuyunuz
Hacettepe Üniversitesi Mikrobiyoloji de ihtisas yapan bir doktor ablama sü yüzeyindeki tabakayı sordum. Yukarıdaki tabakanın mantar veya yağ olduğunu tahmin ediyordum, bu film onun konusuymuş ve meğersem bakterilermiş. Sudaki bazı bakteriler uygun ortamı bulunca yukarı çıkıp kolonileşmeyi seçiyorlarmış, yok etmek için sirkenin ve bir antibiyotiğin beraber kullanılmasının çok efektif olduğunu söyledi ancak biz balık besliyoruz ve antibiyotik oturmuş akvaryumumuzu bozar, sirke pH düşmesi, bakteri patlaması gibi başka sorunlara yol açabilir. Bizim motorlarımız olduğu için su yüzeyini hareketlendirip kolonileşmelerini engellemek daha mantıklı. Ancak bu olayın başka yüzü de var. Bence hava hortumu gibi şeylerin üzerini kaplayan bizim yağ tabakası sandığımız şey de aynı bakteri kolonisi. Onda tabi su yüzeyini hareketlendirip kurtulamıyoruz, ya onlarla rekabet edip onları yaşatmayacak mikrobiyolojisi oturmuş bir akvaryum lazım ya da vatoz gibi bu bakterileri yiyen balıklar.
[/QUOTE]
En doğal ve etkili yöntem suyun yüzeyini hareketlendirmek. walstad da da bu yok , ben de onu sordum buna nasıl bir çözüm getiriyorlar diye .
ben öyle biliyordum
refet beyin paylasımı okuyunuz
Hacettepe Üniversitesi Mikrobiyoloji de ihtisas yapan bir doktor ablama sü yüzeyindeki tabakayı sordum. Yukarıdaki tabakanın mantar veya yağ olduğunu tahmin ediyordum, bu film onun konusuymuş ve meğersem bakterilermiş. Sudaki bazı bakteriler uygun ortamı bulunca yukarı çıkıp kolonileşmeyi seçiyorlarmış, yok etmek için sirkenin ve bir antibiyotiğin beraber kullanılmasının çok efektif olduğunu söyledi ancak biz balık besliyoruz ve antibiyotik oturmuş akvaryumumuzu bozar, sirke pH düşmesi, bakteri patlaması gibi başka sorunlara yol açabilir. Bizim motorlarımız olduğu için su yüzeyini hareketlendirip kolonileşmelerini engellemek daha mantıklı. Ancak bu olayın başka yüzü de var. Bence hava hortumu gibi şeylerin üzerini kaplayan bizim yağ tabakası sandığımız şey de aynı bakteri kolonisi. Onda tabi su yüzeyini hareketlendirip kurtulamıyoruz, ya onlarla rekabet edip onları yaşatmayacak mikrobiyolojisi oturmuş bir akvaryum lazım ya da vatoz gibi bu bakterileri yiyen balıklar.
[/QUOTE]
En doğal ve etkili yöntem suyun yüzeyini hareketlendirmek. walstad da da bu yok , ben de onu sordum buna nasıl bir çözüm getiriyorlar diye .
Beğenenler: [T]224052,de4b5[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 23 Temmuz 2020 23:59
[QUOTE=brigantes]
Alakası yok tamamen başka bir bakteri oluşumu, bi nevi alg. Bir süre sonra öyle kalınlaşıyor ki yem atsan suyun üzerinde kalıyor. [/QUOTE]bakteriler tamamen zararsızmıs [EDIT]de4b5,2020-07-24 00:00:13[/EDIT]
Alakası yok tamamen başka bir bakteri oluşumu, bi nevi alg. Bir süre sonra öyle kalınlaşıyor ki yem atsan suyun üzerinde kalıyor. [/QUOTE]bakteriler tamamen zararsızmıs [EDIT]de4b5,2020-07-24 00:00:13[/EDIT]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 24 Temmuz 2020 00:01
[QUOTE=de4b5] Ali beyin dedigi gibi inanmayan deneyebilir[;)]
ben öyle biliyordum
refet beyin paylasımı okuyunuz
Hacettepe Üniversitesi Mikrobiyoloji de ihtisas yapan bir doktor ablama sü yüzeyindeki tabakayı sordum. Yukarıdaki tabakanın mantar veya yağ olduğunu tahmin ediyordum, bu film onun konusuymuş ve meğersem bakterilermiş. Sudaki bazı bakteriler uygun ortamı bulunca yukarı çıkıp kolonileşmeyi seçiyorlarmış, yok etmek için sirkenin ve bir antibiyotiğin beraber kullanılmasının çok efektif olduğunu söyledi ancak biz balık besliyoruz ve antibiyotik oturmuş akvaryumumuzu bozar, sirke pH düşmesi, bakteri patlaması gibi başka sorunlara yol açabilir. Bizim motorlarımız olduğu için su yüzeyini hareketlendirip kolonileşmelerini engellemek daha mantıklı. Ancak bu olayın başka yüzü de var. Bence hava hortumu gibi şeylerin üzerini kaplayan bizim yağ tabakası sandığımız şey de aynı bakteri kolonisi. Onda tabi su yüzeyini hareketlendirip kurtulamıyoruz, ya onlarla rekabet edip onları yaşatmayacak mikrobiyolojisi oturmuş bir akvaryum lazım ya da vatoz gibi bu bakterileri yiyen balıklar.
[/QUOTE]
Suyun üstünde ki yağdan bir tane kağıt havlu ile anında kurtulabiliyorsunuz,çok elzem birşey değil.Yani o kadar rekabet etmeyin :)
ben öyle biliyordum
refet beyin paylasımı okuyunuz
Hacettepe Üniversitesi Mikrobiyoloji de ihtisas yapan bir doktor ablama sü yüzeyindeki tabakayı sordum. Yukarıdaki tabakanın mantar veya yağ olduğunu tahmin ediyordum, bu film onun konusuymuş ve meğersem bakterilermiş. Sudaki bazı bakteriler uygun ortamı bulunca yukarı çıkıp kolonileşmeyi seçiyorlarmış, yok etmek için sirkenin ve bir antibiyotiğin beraber kullanılmasının çok efektif olduğunu söyledi ancak biz balık besliyoruz ve antibiyotik oturmuş akvaryumumuzu bozar, sirke pH düşmesi, bakteri patlaması gibi başka sorunlara yol açabilir. Bizim motorlarımız olduğu için su yüzeyini hareketlendirip kolonileşmelerini engellemek daha mantıklı. Ancak bu olayın başka yüzü de var. Bence hava hortumu gibi şeylerin üzerini kaplayan bizim yağ tabakası sandığımız şey de aynı bakteri kolonisi. Onda tabi su yüzeyini hareketlendirip kurtulamıyoruz, ya onlarla rekabet edip onları yaşatmayacak mikrobiyolojisi oturmuş bir akvaryum lazım ya da vatoz gibi bu bakterileri yiyen balıklar.
[/QUOTE]
Suyun üstünde ki yağdan bir tane kağıt havlu ile anında kurtulabiliyorsunuz,çok elzem birşey değil.Yani o kadar rekabet etmeyin :)
Teşekkür Edenler: [T]168086,brigantes[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 24 Temmuz 2020 00:01
[EDIT]de4b5,2020-07-24 00:02:25[/EDIT]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 24 Temmuz 2020 00:07
Bu arada arkadaşın konusunun içine ettiğimiz için kendi adıma özür diliyorum.
+1: [T]107995,SuperSport[/T][T]224052,de4b5[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 24 Temmuz 2020 00:08
[QUOTE=Aqua Discovery]
Arkadaş güzel açıklamış aynen öyle doğa daki gibi çok az müdahale ile kendi kendine idare edebilen doğa taklidi haline geliyor eviniz de ufak bir gölet gibi
dip çekimi yok ama ister azalan suyu ilave et ister us kısımdan su al yeni su ilave et haftada bir size kalmış bendeki zaman ayarlı priz de gece kapanıp gündüz açılıyor tek yaptığım hafta da bir su ilave
low Tech tercih edilen bitkiler walstad da gerçekten coşuyor ve yosun derdi yok inanmayan deneyebilir[;)]
[/QUOTE]
Hangi bitkiler sizde coştu,resim var mı acaba
Arkadaş güzel açıklamış aynen öyle doğa daki gibi çok az müdahale ile kendi kendine idare edebilen doğa taklidi haline geliyor eviniz de ufak bir gölet gibi
dip çekimi yok ama ister azalan suyu ilave et ister us kısımdan su al yeni su ilave et haftada bir size kalmış bendeki zaman ayarlı priz de gece kapanıp gündüz açılıyor tek yaptığım hafta da bir su ilave
low Tech tercih edilen bitkiler walstad da gerçekten coşuyor ve yosun derdi yok inanmayan deneyebilir[;)]
[/QUOTE]
Hangi bitkiler sizde coştu,resim var mı acaba
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 24 Temmuz 2020 00:16
[QUOTE=SuperSport]
Hangi bitkiler sizde coştu,resim var mı acaba[/QUOTE]profilinden bakabilirsiniz orda var
bu arada bende arkadaştan özür diliyorum
Hangi bitkiler sizde coştu,resim var mı acaba[/QUOTE]profilinden bakabilirsiniz orda var
bu arada bende arkadaştan özür diliyorum
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 24 Temmuz 2020 03:55
Walstad'ın temelini bilmeyen arkadaşlara elimden geldiğince, bilgim yettiğince yardımcı olayım. (Hataları konu hakkında daha bilgili arkadaşlar düzeltebilir)
Walstadın temeli sağlam bir taban kurulumu ile başlar ve canlı yükünün doğal ve verimli atığı ile devam eder. Amacı tabanda ki verimden minimum seviyede bitki gereksinimlerinin karşılanarak devamında minimum performansla bitkilerin hayatlarını idame etmesi ve zamanla tükenen taban besininin yerini akvaryumda bulunan canlının en azından bir kısmını sürdürmesi. Mantıken şu şekildedir; Besin içerikli toprak kullanımı, bu besini kullanacak bitki, bu bitkinin ürettiği oksijen, bu oksijen ile yaşayan canlı ve canlının ürettiği atık, bu atığı kullanıp oksijen üreten bitki, oksijenle yaşayan canlı, canlının ürettiği atık diye döngü devam ediyor.
Walstad'da bitkiler coşmaz ve asla coşmamalı, minimum besin gereksinimleri ile kendini programlayıp minimum performansla hayatlarını idame ettirirler. Coşuyor diyenler ve bu durumla övünenler olacaktır illa ki onun da sebebini ve sonucunu açıklayayım. Tabanda ki verimli besini hızlı tüketen bitki hızlı büyür ve sudan bu besin tamamen tükenene kadar büyümeyi sürdürür ve olay burada gelişir. Sen tabanda ki besini bitkinin hızla kullanmasına olanak sağlarsan walstad methodun da ömrünü o kadar azaltırsın ve bu yüzden verdiğin ışığın gücünü ve süresini yeniden değerlendirmen gerekebilir. Geçmişte bu konuyu en iyi kullanan Takashi Amano'dur ve geliştirdiği bir takım taktikler vardır. Tüm tanklarına yüksek olmayan ışık, yüksek olmayan besin girdisi ile yavaş ve sağlıklı gelişen hatta uzun vadede sürdürülebilirliği olan bir prensibi uygulamıştır. Tom Barr ise tam tersi yüksek ışık ve yüksek besin girdisi ile büyümeyi teşvik edip kısa vadede güzel görünen bir bitkili akvaryum prensibini yani Eİ methodu uygulamıştır. Burada anlamamız gereken olay yaptığımızı ne kadar anlayarak ve bilerek yapıyoruz, bu yaptığımızın ne kadarı doğru, acaba hobinin bazı zorluklarından mı kaytarmaya çalışıyoruz yoksa bir tekniği uygulayıp, gözlemleyip birşeyleri öğrenerek başarmanın keyfini çıkarmaya mı çalışıyoruz ?
Walstadın temeli sağlam bir taban kurulumu ile başlar ve canlı yükünün doğal ve verimli atığı ile devam eder. Amacı tabanda ki verimden minimum seviyede bitki gereksinimlerinin karşılanarak devamında minimum performansla bitkilerin hayatlarını idame etmesi ve zamanla tükenen taban besininin yerini akvaryumda bulunan canlının en azından bir kısmını sürdürmesi. Mantıken şu şekildedir; Besin içerikli toprak kullanımı, bu besini kullanacak bitki, bu bitkinin ürettiği oksijen, bu oksijen ile yaşayan canlı ve canlının ürettiği atık, bu atığı kullanıp oksijen üreten bitki, oksijenle yaşayan canlı, canlının ürettiği atık diye döngü devam ediyor.
Walstad'da bitkiler coşmaz ve asla coşmamalı, minimum besin gereksinimleri ile kendini programlayıp minimum performansla hayatlarını idame ettirirler. Coşuyor diyenler ve bu durumla övünenler olacaktır illa ki onun da sebebini ve sonucunu açıklayayım. Tabanda ki verimli besini hızlı tüketen bitki hızlı büyür ve sudan bu besin tamamen tükenene kadar büyümeyi sürdürür ve olay burada gelişir. Sen tabanda ki besini bitkinin hızla kullanmasına olanak sağlarsan walstad methodun da ömrünü o kadar azaltırsın ve bu yüzden verdiğin ışığın gücünü ve süresini yeniden değerlendirmen gerekebilir. Geçmişte bu konuyu en iyi kullanan Takashi Amano'dur ve geliştirdiği bir takım taktikler vardır. Tüm tanklarına yüksek olmayan ışık, yüksek olmayan besin girdisi ile yavaş ve sağlıklı gelişen hatta uzun vadede sürdürülebilirliği olan bir prensibi uygulamıştır. Tom Barr ise tam tersi yüksek ışık ve yüksek besin girdisi ile büyümeyi teşvik edip kısa vadede güzel görünen bir bitkili akvaryum prensibini yani Eİ methodu uygulamıştır. Burada anlamamız gereken olay yaptığımızı ne kadar anlayarak ve bilerek yapıyoruz, bu yaptığımızın ne kadarı doğru, acaba hobinin bazı zorluklarından mı kaytarmaya çalışıyoruz yoksa bir tekniği uygulayıp, gözlemleyip birşeyleri öğrenerek başarmanın keyfini çıkarmaya mı çalışıyoruz ?
Beğenenler: [T]224052,de4b5[/T][T]150501,uruzgar[/T][T]222028,akemal[/T]
Teşekkür Edenler: [T]107995,SuperSport[/T][T]150501,uruzgar[/T]
+1: [T]107995,SuperSport[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 24 Temmuz 2020 10:31
[QUOTE=GirayKaan]Walstad'ın temelini bilmeyen arkadaşlara elimden geldiğince, bilgim yettiğince yardımcı olayım. (Hataları konu hakkında daha bilgili arkadaşlar düzeltebilir)
Walstadın temeli sağlam bir taban kurulumu ile başlar ve canlı yükünün doğal ve verimli atığı ile devam eder. Amacı tabanda ki verimden minimum seviyede bitki gereksinimlerinin karşılanarak devamında minimum performansla bitkilerin hayatlarını idame etmesi ve zamanla tükenen taban besininin yerini akvaryumda bulunan canlının en azından bir kısmını sürdürmesi. Mantıken şu şekildedir; Besin içerikli toprak kullanımı, bu besini kullanacak bitki, bu bitkinin ürettiği oksijen, bu oksijen ile yaşayan canlı ve canlının ürettiği atık, bu atığı kullanıp oksijen üreten bitki, oksijenle yaşayan canlı, canlının ürettiği atık diye döngü devam ediyor.
Walstad'da bitkiler coşmaz ve asla coşmamalı, minimum besin gereksinimleri ile kendini programlayıp minimum performansla hayatlarını idame ettirirler. Coşuyor diyenler ve bu durumla övünenler olacaktır illa ki onun da sebebini ve sonucunu açıklayayım. Tabanda ki verimli besini hızlı tüketen bitki hızlı büyür ve sudan bu besin tamamen tükenene kadar büyümeyi sürdürür ve olay burada gelişir. Sen tabanda ki besini bitkinin hızla kullanmasına olanak sağlarsan walstad methodun da ömrünü o kadar azaltırsın ve bu yüzden verdiğin ışığın gücünü ve süresini yeniden değerlendirmen gerekebilir. Geçmişte bu konuyu en iyi kullanan Takashi Amano'dur ve geliştirdiği bir takım taktikler vardır. Tüm tanklarına yüksek olmayan ışık, yüksek olmayan besin girdisi ile yavaş ve sağlıklı gelişen hatta uzun vadede sürdürülebilirliği olan bir prensibi uygulamıştır. Tom Barr ise tam tersi yüksek ışık ve yüksek besin girdisi ile büyümeyi teşvik edip kısa vadede güzel görünen bir bitkili akvaryum prensibini yani Eİ methodu uygulamıştır. Burada anlamamız gereken olay yaptığımızı ne kadar anlayarak ve bilerek yapıyoruz, bu yaptığımızın ne kadarı doğru, acaba hobinin bazı zorluklarından mı kaytarmaya çalışıyoruz yoksa bir tekniği uygulayıp, gözlemleyip birşeyleri öğrenerek başarmanın keyfini çıkarmaya mı çalışıyoruz ? [/QUOTE]Gerçekten çok aydınlatıcı olmus 👏👏👏👏
Walstadın temeli sağlam bir taban kurulumu ile başlar ve canlı yükünün doğal ve verimli atığı ile devam eder. Amacı tabanda ki verimden minimum seviyede bitki gereksinimlerinin karşılanarak devamında minimum performansla bitkilerin hayatlarını idame etmesi ve zamanla tükenen taban besininin yerini akvaryumda bulunan canlının en azından bir kısmını sürdürmesi. Mantıken şu şekildedir; Besin içerikli toprak kullanımı, bu besini kullanacak bitki, bu bitkinin ürettiği oksijen, bu oksijen ile yaşayan canlı ve canlının ürettiği atık, bu atığı kullanıp oksijen üreten bitki, oksijenle yaşayan canlı, canlının ürettiği atık diye döngü devam ediyor.
Walstad'da bitkiler coşmaz ve asla coşmamalı, minimum besin gereksinimleri ile kendini programlayıp minimum performansla hayatlarını idame ettirirler. Coşuyor diyenler ve bu durumla övünenler olacaktır illa ki onun da sebebini ve sonucunu açıklayayım. Tabanda ki verimli besini hızlı tüketen bitki hızlı büyür ve sudan bu besin tamamen tükenene kadar büyümeyi sürdürür ve olay burada gelişir. Sen tabanda ki besini bitkinin hızla kullanmasına olanak sağlarsan walstad methodun da ömrünü o kadar azaltırsın ve bu yüzden verdiğin ışığın gücünü ve süresini yeniden değerlendirmen gerekebilir. Geçmişte bu konuyu en iyi kullanan Takashi Amano'dur ve geliştirdiği bir takım taktikler vardır. Tüm tanklarına yüksek olmayan ışık, yüksek olmayan besin girdisi ile yavaş ve sağlıklı gelişen hatta uzun vadede sürdürülebilirliği olan bir prensibi uygulamıştır. Tom Barr ise tam tersi yüksek ışık ve yüksek besin girdisi ile büyümeyi teşvik edip kısa vadede güzel görünen bir bitkili akvaryum prensibini yani Eİ methodu uygulamıştır. Burada anlamamız gereken olay yaptığımızı ne kadar anlayarak ve bilerek yapıyoruz, bu yaptığımızın ne kadarı doğru, acaba hobinin bazı zorluklarından mı kaytarmaya çalışıyoruz yoksa bir tekniği uygulayıp, gözlemleyip birşeyleri öğrenerek başarmanın keyfini çıkarmaya mı çalışıyoruz ? [/QUOTE]Gerçekten çok aydınlatıcı olmus 👏👏👏👏
Beğenenler: [T]208559,GirayKaan[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir