Akvaryum Canlılarına Canlı Yem Verme
Gönderim Zamanı: 02 Ağustos 2016 17:19
Becerebilsek de beceremesek de akvaryum canlılarımızı en iyi şekilde beslemek istiyoruz. Bunu gerçekleştirebilmemiz amacıyla üretilmiş pek çok ünlü ünsüz markanın yüzleri aşan yem çeşidi mevcut. Yavru balıklar, apistogramma cinsi balıklar pek çok etçil tanganyika gölü balığı, yine pek çok deniz balığı kuru yemleri pek sevmezler. Kimisi alışsa da üremeyi ve büyümeyi arttırmak için ara ara dondurulmuş ve/veya canlı yem verilmesi faydalı olur. İş canlıyı canlıya verme konusuna geldiğinde insanoğlu bir duraksıyor, kendisine soruyor ve yapanları yargılamaya başlıyor acaba doğru mu yapıyoruz?
Ölüm, telafisi ve telkini olmayan bir durum, bir canlıyı ölüme bilerek gönderirken insanın kendisine dürüst olması lazım. Doğada da canlının canlıyı yemesi bu durumu avcı için normal yapsa da av için yapmamaktadır. Atalarının milyonlarca yıllardır yaşadığı sularda o ortamda en iyi şekilde kaçmaya uygun şekilde evrimleşmiş bir canlıyı sizin kurduğunuz bir sisteme koyup bunun doğal olduğunu söylemek, eğer denizler tanrısı Poseidon değilseniz [:)], tutarlı değildir.
Artemia tuzlu suda açılan karidese yakın bir kabuklu cinsi, yavrular için en çok önerilen yemlerden birisi, yumurta olarak pakette satılabildiği için kolay ticarileşebiliyor ve yaygın onun dışında; su piresi, tubifeks, mikro kurt, grindal kurt gibi omurgasız canlılar da sıkça kullanılan canlı yemlerin başında geliyor. Bu canlıları canlı yem ederken ya da sinek öldürürken çoğu hobici bir rahatsızlık yaşamıyor, ancak yavru bir balığı yem ederken acaba diyoruz, bir fareyi iri bir balığa atarken ise tansiyon daha da yükseliyor, peki değişen ne? Bize trajediyi, üzüntüyü yaşatan şey sinir sistemimiz. Bu sistem geliştikçe ölüm korkusu gibi hisler, yakınlarımızın kaybı gibi olaylar bünyede daha büyük trajedilere neden oluyor. Hatta kimi canlılar bunları unutamıyor ve psikolojileri bozuluyor. Bu bağlamda canlıları az gelişmişten çok gelişmişe göre sıraladığımızda canlı yem durumunu kabullenmek daha da güçleşiyor. Balığa da genellikle canlı yem olarak; sürüngen, kuş ve memeli verilmediğinden, verilebilecek en gelişmiş canlı olan balık oluyor, o da doğru mu yanlış mı sorusunu ortaya çıkıyor.
"Acaba doğru mu yapıyoruz?" sorusuna cevap aramayı bu konunun bulandırıcı kısmı olarak görüyorum. İyi - kötü figürleri ve doğru - yanlış yaklaşımı yerine nedeni ve sonucu sorgulayıp buna göre seçimlerimizi yapmamız gerekiyor. Seçimlerimiz için kendimizi savunmak zorunda değiliz, bunu yapacaksak da doğada da balık balığı avlıyor gibi akvaryum dünyasına uymayan bir yaklaşımla yapmak yerine kültür balıkçılığından örnek vermek daha makul olabilir. Aynı şekilde canlı yem verenleri de uygun bir üslup ile kınamak ve bu duruma dikkat çekmek de her hobicinin hakkıdır.
Sırf bir canlının parçalandığını görmek için pirana gibi avını yutarak değil parçalayarak yiyen balıklara iri canlılar atarak izlemek bastırılmış şiddet duygularının ve bozulmuş psikolojinin göstergesidir. Bu gibi durumlarda uzman hekimlere başvurulmalıdır.
Ölüm, telafisi ve telkini olmayan bir durum, bir canlıyı ölüme bilerek gönderirken insanın kendisine dürüst olması lazım. Doğada da canlının canlıyı yemesi bu durumu avcı için normal yapsa da av için yapmamaktadır. Atalarının milyonlarca yıllardır yaşadığı sularda o ortamda en iyi şekilde kaçmaya uygun şekilde evrimleşmiş bir canlıyı sizin kurduğunuz bir sisteme koyup bunun doğal olduğunu söylemek, eğer denizler tanrısı Poseidon değilseniz [:)], tutarlı değildir.
Artemia tuzlu suda açılan karidese yakın bir kabuklu cinsi, yavrular için en çok önerilen yemlerden birisi, yumurta olarak pakette satılabildiği için kolay ticarileşebiliyor ve yaygın onun dışında; su piresi, tubifeks, mikro kurt, grindal kurt gibi omurgasız canlılar da sıkça kullanılan canlı yemlerin başında geliyor. Bu canlıları canlı yem ederken ya da sinek öldürürken çoğu hobici bir rahatsızlık yaşamıyor, ancak yavru bir balığı yem ederken acaba diyoruz, bir fareyi iri bir balığa atarken ise tansiyon daha da yükseliyor, peki değişen ne? Bize trajediyi, üzüntüyü yaşatan şey sinir sistemimiz. Bu sistem geliştikçe ölüm korkusu gibi hisler, yakınlarımızın kaybı gibi olaylar bünyede daha büyük trajedilere neden oluyor. Hatta kimi canlılar bunları unutamıyor ve psikolojileri bozuluyor. Bu bağlamda canlıları az gelişmişten çok gelişmişe göre sıraladığımızda canlı yem durumunu kabullenmek daha da güçleşiyor. Balığa da genellikle canlı yem olarak; sürüngen, kuş ve memeli verilmediğinden, verilebilecek en gelişmiş canlı olan balık oluyor, o da doğru mu yanlış mı sorusunu ortaya çıkıyor.
"Acaba doğru mu yapıyoruz?" sorusuna cevap aramayı bu konunun bulandırıcı kısmı olarak görüyorum. İyi - kötü figürleri ve doğru - yanlış yaklaşımı yerine nedeni ve sonucu sorgulayıp buna göre seçimlerimizi yapmamız gerekiyor. Seçimlerimiz için kendimizi savunmak zorunda değiliz, bunu yapacaksak da doğada da balık balığı avlıyor gibi akvaryum dünyasına uymayan bir yaklaşımla yapmak yerine kültür balıkçılığından örnek vermek daha makul olabilir. Aynı şekilde canlı yem verenleri de uygun bir üslup ile kınamak ve bu duruma dikkat çekmek de her hobicinin hakkıdır.
Sırf bir canlının parçalandığını görmek için pirana gibi avını yutarak değil parçalayarak yiyen balıklara iri canlılar atarak izlemek bastırılmış şiddet duygularının ve bozulmuş psikolojinin göstergesidir. Bu gibi durumlarda uzman hekimlere başvurulmalıdır.
Beğenenler: [T]183648,Serkan0606[/T][T]182400,Hüseyinn[/T][T]148677,murat acr[/T][T]177766,Exedra[/T][T]177874,semoli[/T][T]175508,ResulEmre[/T][T]187000,Alidndr[/T][T]183034,Msasa[/T][T]189604,TalhaAkif[/T][T]187754,Blena[/T][T]99219,alonesmaug[/T][T]168812,Acz[/T][T]208569,BeyzPl[/T]
Teşekkür Edenler: [T]175508,ResulEmre[/T][T]99219,alonesmaug[/T][T]168812,Acz[/T]
+1: [T]188949,eyuphan[/T][T]99219,alonesmaug[/T][T]81903,FurkanSehit[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 02 Ağustos 2016 17:32
Doğadaki tüm canlılar evrimin bir gereği olarak başka bir canlıyı öldürmeye mecburdur.
evrimin tepe noktasına koyduğumuz homo sapiensler ( insan ) bile varlığını sürdürmek için başka bir canlıyı öldürmeye mecburdur ( bitki yada hayvan )
bu ise evrimin daha çok ama çok başlarında olduğumuz gibi yorumlanabilir çünkü başka bir canlının ölümüne muhtacız.
bu durum pek çok insanın tuhafına gelebilir ki vejeteryanlık da buna dahildir,ama gerçek şu ki her canlı başka bir canlının ölümüne ihtiyaç duyar.
evrimin tepe noktasına koyduğumuz homo sapiensler ( insan ) bile varlığını sürdürmek için başka bir canlıyı öldürmeye mecburdur ( bitki yada hayvan )
bu ise evrimin daha çok ama çok başlarında olduğumuz gibi yorumlanabilir çünkü başka bir canlının ölümüne muhtacız.
bu durum pek çok insanın tuhafına gelebilir ki vejeteryanlık da buna dahildir,ama gerçek şu ki her canlı başka bir canlının ölümüne ihtiyaç duyar.
Beğenenler: [T]14686,batuhanbayram[/T][T]223159,SercanOdbs[/T][T]71379,nolimetangere[/T]
+1: [T]148434,BadWolf[/T][T]111197,Iskarmoz[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 02 Ağustos 2016 17:48
Yazı kafamı karıştırdı, artemia üretip balıklara vermek mi vicdanen rahatsız ediyor, yoksa chalenger akvaryumuna japonları salmak mı? Konuyu işte olduğum için mi çözemedim. [:)]
Beğenenler: [T]186631,hakank795[/T]
+1: [T]189569,AbdullahElbsaty[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 03 Ağustos 2016 10:36
Erdem Bey yazı zaten kafa karıştırsın, düşünmeye sevketsin diye yazıldı. Artemia vermek doğrudur, balık vermek yanlıştır, ikisini de vermek doğrudur, ikisi de yanlıştır gibi bir sonuç vermeden değerlendirme kriterleri sunuyor. Bu kriterleri kendi hayat görüşünüze göre tartıp, ağırlık verip, terazinizde tartıp kendi doğrunuzu kendiniz bulacak ve uygulayacaksınız.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 03 Ağustos 2016 13:16
Kendi düşüncemi söyleyecek olursam, bütün canlılar ölmek için doğar. Doğanın en acımasız ve gerçek kanunu bir canlının hayatını devam ettirebilmesi için diğerinin ölmesi gerektiğidir. Gerek o canlı etçil, ya da otçul olsun, hayatta kalmak için öldürmeye mecburdur. Vejereryan bile olsanız bir bitkiyi öldürmüş oluyorsunuz ve bence hiçbir canlının hayatı bir diğerininkinden üstün olmamalıdır. Ne Piranhanın hayatı japon balığınınkinden üstündür ne de japon balığınınkisi artemiadan.
+1: [T]111197,Iskarmoz[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 03 Ağustos 2016 13:30
Geçenlerde şaşırtıcı bir istatistik yayınlandı entellektüel bir dergide. Buna göre ortalama bir insan doğumundan ölümüne kadar hayatı boyunca beslenmek için 7000 (Yedibin) hayvanın ölümüne sebebiyet veriyor.
Üstelik bu rakama sadece küçükbaş ve büyükbaşlar dahil ! Yani tavuk, balık, tavşan vs. diğer ufak tefek hayvanlar sayılamıyor bile !
Tüm insanlığın topyekün vejeteryan olabilmesi imkansız olduğuna göre bu doğa kuralı böyle işlemeye devam edecektir.
Üstelik kurban ritüeli içeren dinlerin yaygın olduğu bir dünyada yaşıyoruz, ve her yıl milyarlarca hayvan kurban edilmeye devam ediliyor.
Beslenmeyi geçseniz bile bu gelenekleri ortadan kaldırmanız imkansız.
Sonuçta insan olarak ölümüne sebep olduğumuz binlerce hayvanı es geçip bir bardak suda fırtına koparmak,
sadece canlı yem konusuna takılmak , hayvan haklarından canlı yaşamına saygıdan falan dem vurmak komik kaçıyor. [8)][EDIT]Commodore,2016-08-03 13:33:54[/EDIT]
Üstelik bu rakama sadece küçükbaş ve büyükbaşlar dahil ! Yani tavuk, balık, tavşan vs. diğer ufak tefek hayvanlar sayılamıyor bile !
Tüm insanlığın topyekün vejeteryan olabilmesi imkansız olduğuna göre bu doğa kuralı böyle işlemeye devam edecektir.
Üstelik kurban ritüeli içeren dinlerin yaygın olduğu bir dünyada yaşıyoruz, ve her yıl milyarlarca hayvan kurban edilmeye devam ediliyor.
Beslenmeyi geçseniz bile bu gelenekleri ortadan kaldırmanız imkansız.
Sonuçta insan olarak ölümüne sebep olduğumuz binlerce hayvanı es geçip bir bardak suda fırtına koparmak,
sadece canlı yem konusuna takılmak , hayvan haklarından canlı yaşamına saygıdan falan dem vurmak komik kaçıyor. [8)][EDIT]Commodore,2016-08-03 13:33:54[/EDIT]
+1: [T]148434,BadWolf[/T][T]131352,-doctore-[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 03 Ağustos 2016 14:44
Bence cok guzel bir konu olmus. Kimine göre doğru kimine göre yanlış. Pirana örneği cok iyi bir örnek olmus.
Ancak bence canlı yem olayı çok abartılıyor. Bu kadar hayvanları önemsedikleri için canlı yem olayına karsı cıkanlar en basta bu hobiyi bırakmalari gerek. Çünkü doğal ortamlarından koparılan balıklar 1 metre 2 metrelik akvaryuma konuluyor. Bir de olayın gözükmeyen kısmı aldiğimiz balıklar bizlere kadar gelirken dayanıklı olan balıklar,bunun üretimhane,ithal balıkların kargolanmasi,petshoplara dagıtımı, petshoplardaki satılasaya kadar gecen sürenin balıkların yaşam alanı ve sartları vs. bunlar hep muamma ve bilinmeyen kısımlar. Ancak zaten bu zmanlarda bile bence bAlıklar büyük işkence ve zorluklara madur kalıyorlar. Tüm koca resmi düsünmeyip, etcil türlere atılan canlı kücük balıkların hesabini tutmak bence dünyanın en yapmacık hayvan severliliği. Birinde balıpınıza örneğin bir lepistes ya da buyuk boylardaki bir balıpa kurbağa fare vb canlıları verenleri kınarken, ne tür balık beslerseniz besleyin diger yaZdığım durumlarin yanında canlı yem verme hafif kalır.
Ayrıca islam dinindeki kurban bayrami bir ritüel değil ibadettir. Sapla samani iyi ayırmak gerekir.
Yine kurban bayramından örnek verecek olursak kurban bayramında hayvanların kesiliyor diye üzülen bir insanın haftanın 2 3 günü evinde et ve et agırlıklı yemekler yemesini doğal karsılamasi kadar sacma bir davranıs,canlı yeme karsı olmak.
Ve bir diger resim ise et obur bir balık besliyorsak, diger vereceğimiz canlı yem yerine başka seyler verceksek bu sefer etobur balığımıza haksızlık etmiş ya da ona acı cektirmiş olmayacak miyiz ?
Uzun lafın kısası bu refet beyin de belirttiği gibi tercih meselesi ve vicdani bir durumdur. Ama eger ana düsüncemiz hayvan sağlığı ve haklarıysa bu hobi tamamiyle hayvanlara zulmdür. Bunu bilmemiz önemli olan.
Ancak bir atasözü en iyi şekilde açıklıyor bu durumu; göz görmeyince gönül katlaniyor. Canlı yem verilmeye karışıyoz ama aldiğimiz kuru yemlerde kullanilan canlılar da bir zmanlar canlıydı bunu da unutmamak gerekir :)
Ancak bence canlı yem olayı çok abartılıyor. Bu kadar hayvanları önemsedikleri için canlı yem olayına karsı cıkanlar en basta bu hobiyi bırakmalari gerek. Çünkü doğal ortamlarından koparılan balıklar 1 metre 2 metrelik akvaryuma konuluyor. Bir de olayın gözükmeyen kısmı aldiğimiz balıklar bizlere kadar gelirken dayanıklı olan balıklar,bunun üretimhane,ithal balıkların kargolanmasi,petshoplara dagıtımı, petshoplardaki satılasaya kadar gecen sürenin balıkların yaşam alanı ve sartları vs. bunlar hep muamma ve bilinmeyen kısımlar. Ancak zaten bu zmanlarda bile bence bAlıklar büyük işkence ve zorluklara madur kalıyorlar. Tüm koca resmi düsünmeyip, etcil türlere atılan canlı kücük balıkların hesabini tutmak bence dünyanın en yapmacık hayvan severliliği. Birinde balıpınıza örneğin bir lepistes ya da buyuk boylardaki bir balıpa kurbağa fare vb canlıları verenleri kınarken, ne tür balık beslerseniz besleyin diger yaZdığım durumlarin yanında canlı yem verme hafif kalır.
Ayrıca islam dinindeki kurban bayrami bir ritüel değil ibadettir. Sapla samani iyi ayırmak gerekir.
Yine kurban bayramından örnek verecek olursak kurban bayramında hayvanların kesiliyor diye üzülen bir insanın haftanın 2 3 günü evinde et ve et agırlıklı yemekler yemesini doğal karsılamasi kadar sacma bir davranıs,canlı yeme karsı olmak.
Ve bir diger resim ise et obur bir balık besliyorsak, diger vereceğimiz canlı yem yerine başka seyler verceksek bu sefer etobur balığımıza haksızlık etmiş ya da ona acı cektirmiş olmayacak miyiz ?
Uzun lafın kısası bu refet beyin de belirttiği gibi tercih meselesi ve vicdani bir durumdur. Ama eger ana düsüncemiz hayvan sağlığı ve haklarıysa bu hobi tamamiyle hayvanlara zulmdür. Bunu bilmemiz önemli olan.
Ancak bir atasözü en iyi şekilde açıklıyor bu durumu; göz görmeyince gönül katlaniyor. Canlı yem verilmeye karışıyoz ama aldiğimiz kuru yemlerde kullanilan canlılar da bir zmanlar canlıydı bunu da unutmamak gerekir :)
Beğenenler: [T]62595,hasan_ali05[/T][T]223159,SercanOdbs[/T][T]209769,Bayramkra[/T]
+1: [T]186525,mirat[/T][T]189569,AbdullahElbsaty[/T][T]62595,hasan_ali05[/T][T]205105,çulsuz[/T][T]209769,Bayramkra[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 03 Ağustos 2016 14:57
O kadar masum balıkları canlı yem diye pirhanalara verdiler.Bilip bilmeden..
Bence bu konunun başta açılmaması hata.
Bir canlıya doğasın'da olmayan bir canlıyı vermek katiyen yanlıştır.
Fakat artemia gibi canlıların verilmesi hakkın'da birşey diyemem.
Saygılar..
Bence bu konunun başta açılmaması hata.
Bir canlıya doğasın'da olmayan bir canlıyı vermek katiyen yanlıştır.
Fakat artemia gibi canlıların verilmesi hakkın'da birşey diyemem.
Saygılar..
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 03 Ağustos 2016 15:20
Ufuk Bey'in bu konuda çok güzel bir örneği var.
"Bir kedinin önüne kanatları bağlanmış bir muhabbet kuşu atmak" bu eylemi kendi iç dünyanızdan başka hiç bir durumla açıklayamazsınız.
Ne evrim, ne doğa kanunları, ne besin zinciri, ne de hayvan hakları ile bağdaştıramazsınız.
İşin bir tarafı da canlı yem(balık/balık yavrusu) vermediğiniz zaman ne oluyor? Neden bir insan hobi için bunu yapmak ister ki? Canlı yem yemediği zaman kahrından ölen balık mı var?
Küçük bir not: Kurban inancına sahip din dünya genelinde ikinci en çok nüfusa sahip olan İslam dinidir. İlk sırada Hristiyanlık vardır. Başta Hristiyanlık olmak üzere İslam dini hariç diğer küresel dinlerde, yerel dinlerde ve dini inancı olmayan toplum ve/veya kişilerde İslam dinin uyguladığı şekilde bir kurban söz konusu değildir. Bunun yerine İslam dinine mensup olmayan diğerleri dünyada en çok tüketilen etlerden biri olan domuz eti tüketmektedir. Yılda bir kere kurban edilen hayvanlar domuz eti tüketimi yanında hiç bir şeydir.
Buna göre; 1,5 milyar nüfusu olan Çin'de kişi başına düşen domuz eti tüketimi ile dünya genelinde toplam nüfus oranı sadece Çin kadar olan bir dine mensup olan kişilerin bir güne mahsus kestikleri hayvanların kişi başına 7.000 sayısını ne kadar etkilediği düşünülmeli.[EDIT]Tunc Berk,2016-08-03 15:22:01[/EDIT]
"Bir kedinin önüne kanatları bağlanmış bir muhabbet kuşu atmak" bu eylemi kendi iç dünyanızdan başka hiç bir durumla açıklayamazsınız.
Ne evrim, ne doğa kanunları, ne besin zinciri, ne de hayvan hakları ile bağdaştıramazsınız.
İşin bir tarafı da canlı yem(balık/balık yavrusu) vermediğiniz zaman ne oluyor? Neden bir insan hobi için bunu yapmak ister ki? Canlı yem yemediği zaman kahrından ölen balık mı var?
Küçük bir not: Kurban inancına sahip din dünya genelinde ikinci en çok nüfusa sahip olan İslam dinidir. İlk sırada Hristiyanlık vardır. Başta Hristiyanlık olmak üzere İslam dini hariç diğer küresel dinlerde, yerel dinlerde ve dini inancı olmayan toplum ve/veya kişilerde İslam dinin uyguladığı şekilde bir kurban söz konusu değildir. Bunun yerine İslam dinine mensup olmayan diğerleri dünyada en çok tüketilen etlerden biri olan domuz eti tüketmektedir. Yılda bir kere kurban edilen hayvanlar domuz eti tüketimi yanında hiç bir şeydir.
Buna göre; 1,5 milyar nüfusu olan Çin'de kişi başına düşen domuz eti tüketimi ile dünya genelinde toplam nüfus oranı sadece Çin kadar olan bir dine mensup olan kişilerin bir güne mahsus kestikleri hayvanların kişi başına 7.000 sayısını ne kadar etkilediği düşünülmeli.[EDIT]Tunc Berk,2016-08-03 15:22:01[/EDIT]
Beğenenler: [T]186475,Emyy[/T][T]189569,AbdullahElbsaty[/T][T]176666,Müptela[/T]
Teşekkür Edenler: [T]186475,Emyy[/T][T]176666,Müptela[/T]
+1: [T]186475,Emyy[/T][T]189569,AbdullahElbsaty[/T][T]176666,Müptela[/T][T]205105,çulsuz[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 03 Ağustos 2016 16:07
Yazıda vurgulamaya çalıştığım nokta şunu kabul etmiyor, ortada ne kedi gibi bir memeli türü var, ne de kuş gibi sıcakkanlı bir canlı var. Bütün canlıların değeri bir değil, öyle olsaydı sizi rahatsız eden bir kara sineği öldürmeyle ile sizi rahatsız eden bir kediyi öldürmeyi aynı sayardınız, ancak aynı saymıyorsunuz çünkü değiller, bunları ayrı yapan şeyler de ilk yazıda yazılı. Aynı olduğunu iddia eden ya kendini kandırıyordur ya argüman olsun diye yazıyordur.
Beğenenler: [T]104072,mabereket[/T]
+1: [T]131352,-doctore-[/T][T]111197,Iskarmoz[/T][T]81903,FurkanSehit[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 03 Ağustos 2016 16:56
Konumuzu kedi köpek sinek vs öldürmeyle canlı yem vermeyi bence cok birbiriyle alakalı olduğunu düşünmüyorum. Benim bu kınusa esas canımı sıkan konu sanki bu hobi cok hayvanların haklarını savunalacak bir şeymiş gibi canlı yem verilip verilmemesinin yargılanması. İlk yazında belirttiğim gibi evimizde akvaryumumuzda olan balıklar doğduklarından itibaren eve gireseye kadar zamanda hayata tutanan balıklar. Ya digerleri ? Bi tane balığa verilen 3 5 tane canlı balık mı vicdaninizi rahatsi ediyor anlamiş değilim. Evinize gireseye kadar olan sirecte belki yüzbinlerce balık ölüyor. Sadece bu hobiyi insanlar yapsin taleplerini karsılasin diye.
Kısacası akvaryuma atılan canlı balıkları bu kadar düsünen,yazık etik değil diyen biri bu hobiyi bırakmasi gerekir ya da canlı yem verini kötü bi iş yapıyomus gibi yargılamamasi gerekir.
Ve her zaman av olan türleri koruyarak bu olaya bakılıyor. Peki ya avcılar ? Bir forum üyesi yazmiş canlı yem vermediğimiz zaman kahrından ölen canlı var mı diye ? Bu cok komik bir yorum olmus. Beni bu konuda iğreti eden durum işte tam bu düşünceler. Hep mazlumdan yana olma tavirlari. Bir örnekle verecek olursak çoğumuz askere gitmiştir. İlk gittiğimizde yemekte zorlanmişizdir ? Neden cnkü bize uygun tadı yapımı olmadıpı için. Ama 4 5 gün sonra naptik. Paşa paşa yedik o yemeği. Çünkü açlık baskın geldi. Ama hep de mutsuz olduk yemekten keyif almadık. Ayni hesap. Etcil balıkların kuru yem verilmesi bu hesap. et obur balık yemleri de bir çeşit bitki ve ya meyveden üretiyorlar benim mi haberim yok ? Eger sıkıntınız balıların yem olması ise o balıklar da yem olmak için makinada ölüyor fark ne ?
Yaşadıkları doğal ortamlarda avcılardan kaçma ve saklanma özelliğini geliştiren balıkların bizim kurdugunuz akvaryumda bu özelliklerini kullanma şansı yok bu haklı bir disünce. Fakat bu olaya sadece bu pencereden bakılırsa o zman doğal ortamlarında binlerce yıldır avını yakalamak ve canlı olarak tüketen balığa canlı yem vermezsek ? Ayni bakış açısı ile burda da bir kafa karışıklığı oluyor.
Kısacası akvaryuma atılan canlı balıkları bu kadar düsünen,yazık etik değil diyen biri bu hobiyi bırakmasi gerekir ya da canlı yem verini kötü bi iş yapıyomus gibi yargılamamasi gerekir.
Ve her zaman av olan türleri koruyarak bu olaya bakılıyor. Peki ya avcılar ? Bir forum üyesi yazmiş canlı yem vermediğimiz zaman kahrından ölen canlı var mı diye ? Bu cok komik bir yorum olmus. Beni bu konuda iğreti eden durum işte tam bu düşünceler. Hep mazlumdan yana olma tavirlari. Bir örnekle verecek olursak çoğumuz askere gitmiştir. İlk gittiğimizde yemekte zorlanmişizdir ? Neden cnkü bize uygun tadı yapımı olmadıpı için. Ama 4 5 gün sonra naptik. Paşa paşa yedik o yemeği. Çünkü açlık baskın geldi. Ama hep de mutsuz olduk yemekten keyif almadık. Ayni hesap. Etcil balıkların kuru yem verilmesi bu hesap. et obur balık yemleri de bir çeşit bitki ve ya meyveden üretiyorlar benim mi haberim yok ? Eger sıkıntınız balıların yem olması ise o balıklar da yem olmak için makinada ölüyor fark ne ?
Yaşadıkları doğal ortamlarda avcılardan kaçma ve saklanma özelliğini geliştiren balıkların bizim kurdugunuz akvaryumda bu özelliklerini kullanma şansı yok bu haklı bir disünce. Fakat bu olaya sadece bu pencereden bakılırsa o zman doğal ortamlarında binlerce yıldır avını yakalamak ve canlı olarak tüketen balığa canlı yem vermezsek ? Ayni bakış açısı ile burda da bir kafa karışıklığı oluyor.
Beğenenler: [T]62595,hasan_ali05[/T]
+1: [T]148434,BadWolf[/T][T]62595,hasan_ali05[/T][T]223159,SercanOdbs[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 03 Ağustos 2016 17:50
Bence konu canlıların stres ve acı çekme durumu ile ilgiliyse bunun eğitimini almadan veya eğitimini alıp biyolojik olarak bilgisi olan birinden öğrenmeden bir şey söylenemez. Balık ve omurgasızın türüne özel bilgisi olmayanların tartışması boşuna.
[K]İşin bilimsel olmayan ve ölen canlıyı ilgilendirmeyen "vicdani ve psikolojik" boyutu da var ama o konuda kendimce pek bir şey diyemem; diyebilirsem de demeyi gerekli, mantıklı veya faydalı bulmuyorum.[/K]
[QUOTE=Tunc Berk]Ufuk Bey'in bu konuda çok güzel bir örneği var.
"Bir kedinin önüne kanatları bağlanmış bir muhabbet kuşu atmak" bu eylemi kendi iç dünyanızdan başka hiç bir durumla açıklayamazsınız.
Ne evrim, ne doğa kanunları, ne besin zinciri, ne de hayvan hakları ile bağdaştıramazsınız.
İşin bir tarafı da canlı yem(balık/balık yavrusu) vermediğiniz zaman ne oluyor? Neden bir insan hobi için bunu yapmak ister ki? Canlı yem yemediği zaman kahrından ölen balık mı var?
[/QUOTE]
Canlı yem dışında yemleri kabul etmeyen (kuru, dondurulmuş veya taze öldürülmüş) balıklar ve başka canlı türleri var (sürüngenler, kuşlar, örümcekler vb.). Eğer bu tip; mutlaka hareket eden ve belli görsel yapıdaki, belli kokuya/tada sahip canlıları yiyen bir canlınız varsa canlı yem vermemeniz durumunda avcı canlınız açlıktan ölür. Yani evet, "kahrından" değil ama "karnından" ölen canlılar var canlı yem vermezseniz.
Bence eğer SADECE canlı iken yemiyor, öldürülmüş halde yiyorsa (dondurulmuş veya taze olarak yani) bir tavuk, bir lüfer, bir koç gibi "insanca" hayatına son verilip yem yapılabilir. Marketten, kasaptan, balıkçıdan aldığınız her bir et ürünü böyle hayatına son verilen canlılardan geliyor. Hatta balıklar denizden ağ ile yakalanınca şanslılarsa sudan çıkıp havada, şanssızlarsa kendi kanlarında boğularak ölüyorlar. Çiftlik hayvanları ve tavuklar da "dehşet" biçimlerde öldürülüyorlar birçok mezbahada.
Akvaryum canlılarına canlı balık veya omurgasız vermek yerine (EĞER CANSIZKEN YİYORLARSA) "etik yollarla" mümkün olan en acısız şekilde öldürülmüş canlık balık veya omurgasız verilmelidir, bence. Ancak memelilerdeki "uyutma" yöntemleri balıklarda kullanılamaz, biyolojileri farklı, balık ve omurgasız türüne özel farklı farklı kimyasallar ile "uyutma" yöntemleri kullanmasınız en "etik" şekilde ölümü sağlamak için.
Gidip de kuru yem, donmuş yem, toz mama alırsanız aklınızda olsun ki onların yapılmasında kullanılan krill, daphnia, deniz balıkları, istiridyeler, bitkiler, danalar (dana yüreği…) ve tavuklar ve dahası… Bütün bu canlılar avcılar veya mezbahalar tarafından en "kolay", en "pratik" biçimde öldürüldüler. "[K]Uyutulmadılar[/K]". [B]Kuru mamalarda yüzlerce canlının acı ve korkusu saklıdır, emin olun öyledir.[/B]
Benim gerek bukalemun, gerek yılan, gerek balıklara canlı yem verme tartışmalarından çıkarttığım sonuç bu, şimdilik. Özellikle acı çeken bir bukalemunun hayatına en "etnik" biçimde nasıl son verileceği konusunda uzman veterinerlerden de bilgi edindim. Akla gelen ilk yöntem olan başın gövdeden ayrılması acısız ve stressiz bir yöntem değil. Canlının biyolojisine uygun belirli kimyasallar kullanmanız [B]veya[/B] nöronlardaki elektrik iletiminden hızlı bir biçimde beyni "yoketmeniz" lazım. Canlı için stressiz ve acısız "uyutma" yöntemleri bunlar.
[QUOTE=Enisikizler]Konumuzu kedi köpek sinek vs öldürmeyle canlı yem vermeyi bence cok birbiriyle alakalı olduğunu düşünmüyorum. Benim bu kınusa esas canımı sıkan konu sanki bu hobi cok hayvanların haklarını savunalacak bir şeymiş gibi canlı yem verilip verilmemesinin yargılanması. İlk yazında belirttiğim gibi evimizde akvaryumumuzda olan balıklar doğduklarından itibaren eve gireseye kadar zamanda hayata tutanan balıklar. Ya digerleri ? Bi tane balığa verilen 3 5 tane canlı balık mı vicdaninizi rahatsi ediyor anlamiş değilim. Evinize gireseye kadar olan sirecte belki yüzbinlerce balık ölüyor. Sadece bu hobiyi insanlar yapsin taleplerini karsılasin diye.
Kısacası akvaryuma atılan canlı balıkları bu kadar düsünen,yazık etik değil diyen biri bu hobiyi bırakmasi gerekir ya da canlı yem verini kötü bi iş yapıyomus gibi yargılamamasi gerekir.
Ve her zaman av olan türleri koruyarak bu olaya bakılıyor. Peki ya avcılar ? Bir forum üyesi yazmiş canlı yem vermediğimiz zaman kahrından ölen canlı var mı diye ? Bu cok komik bir yorum olmus. Beni bu konuda iğreti eden durum işte tam bu düşünceler. Hep mazlumdan yana olma tavirlari. Bir örnekle verecek olursak çoğumuz askere gitmiştir. İlk gittiğimizde yemekte zorlanmişizdir ? Neden cnkü bize uygun tadı yapımı olmadıpı için. Ama 4 5 gün sonra naptik. Paşa paşa yedik o yemeği. Çünkü açlık baskın geldi. Ama hep de mutsuz olduk yemekten keyif almadık. Ayni hesap. Etcil balıkların kuru yem verilmesi bu hesap. et obur balık yemleri de bir çeşit bitki ve ya meyveden üretiyorlar benim mi haberim yok ? Eger sıkıntınız balıların yem olması ise o balıklar da yem olmak için makinada ölüyor fark ne ?
Yaşadıkları doğal ortamlarda avcılardan kaçma ve saklanma özelliğini geliştiren balıkların bizim kurdugunuz akvaryumda bu özelliklerini kullanma şansı yok bu haklı bir disünce. Fakat bu olaya sadece bu pencereden bakılırsa o zman doğal ortamlarında binlerce yıldır avını yakalamak ve canlı olarak tüketen balığa canlı yem vermezsek ? Ayni bakış açısı ile burda da bir kafa karışıklığı oluyor.
[/QUOTE]
Birçok tartışmada değinilen "aradaki farklar" şunlar:
- Eğer canlı yem verirseniz, verdiğiniz canlı stres ve acı içinde yavaşça ölecektir (bazı avcılar istisnai şekilde hızlı öldürürler tabi, o ayrı). Canlı yem yerine önceden öldürülenler acısız ve stressiz öldürülebilirler.
- Eğer canlı yem verirseniz siz kendiniz o canlının öleceğini bile bile veriyorsunuz demektir. Eğer akvaryumdaki bir balık hastalıktan, amonyak zehirlenmesinden, başka bir balığın dövmesiyle, akvaryumdan atlayarak vs. gibi nedenlerden ölüyor ise istemeden ölümüne yol açmış oluyorsunuz. Vicdani ve psikolojik bir fark var. Yaptığınız bilinçli bir seçim farkı var. Tabi sadece 2 yüzü yok bunun. Kimileri çocuk gibi, amonyaktan zehirleneceğini bilmeden ve HER ŞEYDEN BİHABER şekilde ölümüne yol açar bir balığın. Kimilerinde bu riski bilir, deneyimli veya bilgili biridir ve ÖLÜM, ACI VE STRES risklerini göze alarak o balığı akvaryumunda besler.
Ben bir tarafı savunmuyor; sadece bilimsel gerçeklere, sosyal olgulara ve psikolojik açıklamalara dikkat çekmeye, bunları herkesin anlamasına çalışıyorum. İnsan kendisini bilip kabullenmelidir. Başka bir insanın da bireyliğini ve tıpkı kendisi gibi ama sadece "farklı" bir bireysel düşünce yapısına veya inanca (dini inanç değil kastetttiğim) sahip olmasının değiştirilemez bir gerçeklik olduğunu kabul etmelidir.
Bence. [:iyi:][EDIT]Iskarmoz,2016-08-03 18:16:22[/EDIT]
[K]İşin bilimsel olmayan ve ölen canlıyı ilgilendirmeyen "vicdani ve psikolojik" boyutu da var ama o konuda kendimce pek bir şey diyemem; diyebilirsem de demeyi gerekli, mantıklı veya faydalı bulmuyorum.[/K]
[QUOTE=Tunc Berk]Ufuk Bey'in bu konuda çok güzel bir örneği var.
"Bir kedinin önüne kanatları bağlanmış bir muhabbet kuşu atmak" bu eylemi kendi iç dünyanızdan başka hiç bir durumla açıklayamazsınız.
Ne evrim, ne doğa kanunları, ne besin zinciri, ne de hayvan hakları ile bağdaştıramazsınız.
İşin bir tarafı da canlı yem(balık/balık yavrusu) vermediğiniz zaman ne oluyor? Neden bir insan hobi için bunu yapmak ister ki? Canlı yem yemediği zaman kahrından ölen balık mı var?
[/QUOTE]
Canlı yem dışında yemleri kabul etmeyen (kuru, dondurulmuş veya taze öldürülmüş) balıklar ve başka canlı türleri var (sürüngenler, kuşlar, örümcekler vb.). Eğer bu tip; mutlaka hareket eden ve belli görsel yapıdaki, belli kokuya/tada sahip canlıları yiyen bir canlınız varsa canlı yem vermemeniz durumunda avcı canlınız açlıktan ölür. Yani evet, "kahrından" değil ama "karnından" ölen canlılar var canlı yem vermezseniz.
Bence eğer SADECE canlı iken yemiyor, öldürülmüş halde yiyorsa (dondurulmuş veya taze olarak yani) bir tavuk, bir lüfer, bir koç gibi "insanca" hayatına son verilip yem yapılabilir. Marketten, kasaptan, balıkçıdan aldığınız her bir et ürünü böyle hayatına son verilen canlılardan geliyor. Hatta balıklar denizden ağ ile yakalanınca şanslılarsa sudan çıkıp havada, şanssızlarsa kendi kanlarında boğularak ölüyorlar. Çiftlik hayvanları ve tavuklar da "dehşet" biçimlerde öldürülüyorlar birçok mezbahada.
Akvaryum canlılarına canlı balık veya omurgasız vermek yerine (EĞER CANSIZKEN YİYORLARSA) "etik yollarla" mümkün olan en acısız şekilde öldürülmüş canlık balık veya omurgasız verilmelidir, bence. Ancak memelilerdeki "uyutma" yöntemleri balıklarda kullanılamaz, biyolojileri farklı, balık ve omurgasız türüne özel farklı farklı kimyasallar ile "uyutma" yöntemleri kullanmasınız en "etik" şekilde ölümü sağlamak için.
Gidip de kuru yem, donmuş yem, toz mama alırsanız aklınızda olsun ki onların yapılmasında kullanılan krill, daphnia, deniz balıkları, istiridyeler, bitkiler, danalar (dana yüreği…) ve tavuklar ve dahası… Bütün bu canlılar avcılar veya mezbahalar tarafından en "kolay", en "pratik" biçimde öldürüldüler. "[K]Uyutulmadılar[/K]". [B]Kuru mamalarda yüzlerce canlının acı ve korkusu saklıdır, emin olun öyledir.[/B]
Benim gerek bukalemun, gerek yılan, gerek balıklara canlı yem verme tartışmalarından çıkarttığım sonuç bu, şimdilik. Özellikle acı çeken bir bukalemunun hayatına en "etnik" biçimde nasıl son verileceği konusunda uzman veterinerlerden de bilgi edindim. Akla gelen ilk yöntem olan başın gövdeden ayrılması acısız ve stressiz bir yöntem değil. Canlının biyolojisine uygun belirli kimyasallar kullanmanız [B]veya[/B] nöronlardaki elektrik iletiminden hızlı bir biçimde beyni "yoketmeniz" lazım. Canlı için stressiz ve acısız "uyutma" yöntemleri bunlar.
[QUOTE=Enisikizler]Konumuzu kedi köpek sinek vs öldürmeyle canlı yem vermeyi bence cok birbiriyle alakalı olduğunu düşünmüyorum. Benim bu kınusa esas canımı sıkan konu sanki bu hobi cok hayvanların haklarını savunalacak bir şeymiş gibi canlı yem verilip verilmemesinin yargılanması. İlk yazında belirttiğim gibi evimizde akvaryumumuzda olan balıklar doğduklarından itibaren eve gireseye kadar zamanda hayata tutanan balıklar. Ya digerleri ? Bi tane balığa verilen 3 5 tane canlı balık mı vicdaninizi rahatsi ediyor anlamiş değilim. Evinize gireseye kadar olan sirecte belki yüzbinlerce balık ölüyor. Sadece bu hobiyi insanlar yapsin taleplerini karsılasin diye.
Kısacası akvaryuma atılan canlı balıkları bu kadar düsünen,yazık etik değil diyen biri bu hobiyi bırakmasi gerekir ya da canlı yem verini kötü bi iş yapıyomus gibi yargılamamasi gerekir.
Ve her zaman av olan türleri koruyarak bu olaya bakılıyor. Peki ya avcılar ? Bir forum üyesi yazmiş canlı yem vermediğimiz zaman kahrından ölen canlı var mı diye ? Bu cok komik bir yorum olmus. Beni bu konuda iğreti eden durum işte tam bu düşünceler. Hep mazlumdan yana olma tavirlari. Bir örnekle verecek olursak çoğumuz askere gitmiştir. İlk gittiğimizde yemekte zorlanmişizdir ? Neden cnkü bize uygun tadı yapımı olmadıpı için. Ama 4 5 gün sonra naptik. Paşa paşa yedik o yemeği. Çünkü açlık baskın geldi. Ama hep de mutsuz olduk yemekten keyif almadık. Ayni hesap. Etcil balıkların kuru yem verilmesi bu hesap. et obur balık yemleri de bir çeşit bitki ve ya meyveden üretiyorlar benim mi haberim yok ? Eger sıkıntınız balıların yem olması ise o balıklar da yem olmak için makinada ölüyor fark ne ?
Yaşadıkları doğal ortamlarda avcılardan kaçma ve saklanma özelliğini geliştiren balıkların bizim kurdugunuz akvaryumda bu özelliklerini kullanma şansı yok bu haklı bir disünce. Fakat bu olaya sadece bu pencereden bakılırsa o zman doğal ortamlarında binlerce yıldır avını yakalamak ve canlı olarak tüketen balığa canlı yem vermezsek ? Ayni bakış açısı ile burda da bir kafa karışıklığı oluyor.
[/QUOTE]
Birçok tartışmada değinilen "aradaki farklar" şunlar:
- Eğer canlı yem verirseniz, verdiğiniz canlı stres ve acı içinde yavaşça ölecektir (bazı avcılar istisnai şekilde hızlı öldürürler tabi, o ayrı). Canlı yem yerine önceden öldürülenler acısız ve stressiz öldürülebilirler.
- Eğer canlı yem verirseniz siz kendiniz o canlının öleceğini bile bile veriyorsunuz demektir. Eğer akvaryumdaki bir balık hastalıktan, amonyak zehirlenmesinden, başka bir balığın dövmesiyle, akvaryumdan atlayarak vs. gibi nedenlerden ölüyor ise istemeden ölümüne yol açmış oluyorsunuz. Vicdani ve psikolojik bir fark var. Yaptığınız bilinçli bir seçim farkı var. Tabi sadece 2 yüzü yok bunun. Kimileri çocuk gibi, amonyaktan zehirleneceğini bilmeden ve HER ŞEYDEN BİHABER şekilde ölümüne yol açar bir balığın. Kimilerinde bu riski bilir, deneyimli veya bilgili biridir ve ÖLÜM, ACI VE STRES risklerini göze alarak o balığı akvaryumunda besler.
Ben bir tarafı savunmuyor; sadece bilimsel gerçeklere, sosyal olgulara ve psikolojik açıklamalara dikkat çekmeye, bunları herkesin anlamasına çalışıyorum. İnsan kendisini bilip kabullenmelidir. Başka bir insanın da bireyliğini ve tıpkı kendisi gibi ama sadece "farklı" bir bireysel düşünce yapısına veya inanca (dini inanç değil kastetttiğim) sahip olmasının değiştirilemez bir gerçeklik olduğunu kabul etmelidir.
Bence. [:iyi:][EDIT]Iskarmoz,2016-08-03 18:16:22[/EDIT]
Beğenenler: [T]168812,Acz[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 03 Ağustos 2016 18:20
Bu konu hakkında baya bir tepki almiştim, nerdeyse hobiden sogutuldum. Acaba cok buyuk bir yanılgı içerisindemiyim diye dusundum,ama cevreme bakınca hobiye gönul vermiş biri olarak kendimce canlı yemi doğru buldum ve bunun içinde kimseden izin istememe gerek olmadığını biliyorum. deneyimlerimi aktarmak adına discuslarima 2 adet lepistes yavrusu atmıştım. ve sonuc itaberi ilede yem olmamişlardi. benim bu konuda edindiğim tercube discus lepistes ile sorunsuz yasaya biliyor.
canlı yem konusuna gelincede, herkes kendi vicdan hesabını yapar ve doğru olani kendi içerisinde bilir. hocalarimizin dediği gibi sivrisinekte bir canlı. siz rahatsız olmayın diye rahatlıkla öldüre biliyorsunuz. kanadı bağlı kuş örneği verilmiş , Onuda mangalda pişirip afiyetle yediğiniz bonfileye benzetiyorum.
canlı yem konusuna gelincede, herkes kendi vicdan hesabını yapar ve doğru olani kendi içerisinde bilir. hocalarimizin dediği gibi sivrisinekte bir canlı. siz rahatsız olmayın diye rahatlıkla öldüre biliyorsunuz. kanadı bağlı kuş örneği verilmiş , Onuda mangalda pişirip afiyetle yediğiniz bonfileye benzetiyorum.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 03 Ağustos 2016 18:24
Dikkat ederseniz cümlemde "balık" kelimesi geçmektedir.
Bahsettiğiniz türler için pirana fare örneği verilmiştir zaten. Bunun üzerinde konuşmaya gerek yok.[EDIT]Tunc Berk,2016-08-03 20:43:16[/EDIT]
Bahsettiğiniz türler için pirana fare örneği verilmiştir zaten. Bunun üzerinde konuşmaya gerek yok.[EDIT]Tunc Berk,2016-08-03 20:43:16[/EDIT]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir