Akvaryumda Zehirli Maddeler


onuruygunÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
Kayıt: 30/07/2006
İl: Kocaeli
Mesaj: 7768
onuruygunÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 01 Ağustos 2006 02:24

Bu yazıyı yazma amacım sahip olduğum bilgiyi başkaları ile paylaşmaktır. Hepimiz sahip olduğumuz bilgiyi birbirimiz ile paylaştığımız takdirde sorunlarımızı çözmemiz daha kolay olur. Hem de bu sorunlar karşısında göreceğimiz zarar en aza indirilmiş olur. Bundan dolayı yazıyı mümkün olduğunca basit ve anlaşılır şekilde yazacağım. Fakat yine de bazı kavramları açıklamam gerekecektir. Bunun için yazıya bu kavramları açıklayarak girmek istiyorum.

.

 İnhibitör maddeler:

İnhibitörler kısaca açıklamak gerekirse, vücudun çalışması için gerekli bir maddeye yapışıp genelde bırakmayan veya zor bırakan, bu yüzden vücudun normal çalışmasını engelleyen maddelerdir. En çok bilinen örneği CO’dur (Karbon monoksit). Bu madde klasik şofben zehirlenmelerinin baş aktörü olarak karşımıza çıkmaktadır. Hemoglobin ise kanda bulunur ve kanın oksijen taşımasını sağlayan maddedir. İşte zehirlenme bu iki maddenin birbirine yapışması ile oluşur. Şofbenden havaya karışan CO solunduğunda asıl amacı oksijen ile birleşip, oksijeni vücuttaki hücrelere taşımak olan hemoglobine yapışır ve uzun süre bırakmaz. Sonuçta oksijene yer kalmaz ve artık nefes alsanız bile kanınıza yeterli oksijen taşınamaz. Eğer çok fazla CO soluduysanız artık size oksijen bile verilse hayatta kalma şansınız yoktur. Çünkü artık kanınız hayatta kalmanıza yetecek kadar oksijeni taşıyamaz hale gelmiştir. Bunun sonucu eğer zehirlenmenin erkenden farkına varılmadıysa ölüm olabilir. Peki CO adı verilen inhibitörü bu derece tehlikeli yapan nedir?

.

Diğer tüm inhibitörler gibi CO da vücuttaki bir maddeye tam manası ile yapışır. Eğer bu maddeyi vücudunuzdan atmak için gerekli süre yeterince uzunsa bu sizin hayati fonksiyonlarınıza engel olur. Sigara dumanında da aynı madde vardır. Fakat bu sizin oksijensiz kalmanıza sebep olacak miktarda değildir. Zaten 8-12 saat içinde vücuttan atıldığı için sigaradaki CO sizi boğarak öldürmez. Fakat şofben gibi fazla miktarda CO üreten cihaz sizin vücudunuzdan atabildiğinizden fazla CO ile sizi yükler ve sonucu ölümcül olabilir.

.

İşte inhibitörler böyle çalışır. Eğer siz  vücudunuza devamlı inhibitör alıyorsanız ve bu maddeye aldığınız hızla atamıyorsanız bu size zarar verir ve vücudunuz bazı işlevlerini yarine getiremez.

-------------------

Şimdi gelelim bu maddelerden biri akvaryumunuza girdiğinde neler olur?

.

Zehirlenme her canlı için geçerli olduğu gibi akvaryum balıklarında da geçerlidir. Zehirli  maddeler küçük hacimli ve kapalı ortamlarda, doğada olduğundan daha büyük tahribat yapmaktadır.  Çünkü bu maddeler akıntıya akılıp gitmez, yer altına süzülmez, rüzgarla uçup gitmez. Akvaryumda kalır. Hele bahsedilen suda çözünebilir bir inhibitör ise durum daha da vahimdir. Çünkü balıklarınız bu maddeyi vücudundan atsa bile bu madde akvaryumda kalacağı için atılan madde vücuda geri girecektir. Eğer akvaryumda madde miktarı sabitse ve uzun süredir balıklara bir şey olmadıysa, farkına varmayabilirsiniz. Hatta balıklar bile rahatça sağlıklı kalabilirler. Fakat bu maddenin miktarı devamlı artıyorsa o zaman başınız belada demektir. Örneğin akvaryumdaki bir cisimden suyun içine devamlı kurşun karışıyorsa veya su değişimlerinizde bu maddeden her seferinde daha fazlası ekleniyorsa o zaman başınız belada demektir. Bu durumda derhal balıkları başka bir yere almalı, suyu tamamen değiştirmeli, zehirin nereden geldiğini bulmalısınız. Eğer bir taş veya herhangi bir malzeme ise ondan kurtulmalısınız. Bitkilerinizi de değiştirmenizi tavsiye ederim. Çünkü söz konusu madde bitkilere de depolanmış olabilir. Akvaryuma koyacağınız yeni suya bu maddeyi aktarabilir veya bu bitkiyi yiyecek balıklarınızı etkileyebilir. Kumu değiştirmeniz de faydalı olacaktır. Taşları da birkaç defa suda kaynatmanız, yine su içinde dinlendirmeniz iyi olacaktır. Ayrıca birkaç defa da soğuk su içinde bekletmenizde fayda vardır. Bazı maddeler soğuk ortamlarda daha hızlı çözünürler.

Dikkat edilmesi gereken şey ise balıkları ayırdığınız ortamdır. Bu ortamda ölecek olan balığınızın bir an önce karantina tankından uzaklaştırılması gerekir. Çünkü onu yiyecek olan bir balık, ölü balığın vücudunda depolanmış olan inhibitörü de kendi vücuduna alacaktır. Karantina tankına bol miktarda oksijen veriniz ve suyu günde iki-üç sefer %50 oranında değiştiriniz. Bu balıklarınızda strese sebep olabilir hatta sağlıklarını da bozabilir ama zehirli maddenin ortamdan uzaklaştırılması için tek yoldur. Böylece balıkların vücudundan bir miktarda inhibitörü suya geçirmiş, suyu da döküp yerine yenisini eklemiş olursunuz. Sonuçta balıkta depolanan inhibitörün bir kısmından kurtulmuş olacaksınız. Kullandığınız suyun dinlenmiş ve TEMİZ olduğuna dikkat ediniz. Eğer dinlenmiş suyunuz yoksa su için gerekli kimyasalları kullanınız. O da yoksa suyu kovanın içinde maşrafa ile alıp yüksekten yine kovaya boşaltınız. Bu klorun sudan uzaklaştırılmasını kolaylaştırır.

Ana akvaryumunuzu birkaç defa yıkayınız. Asla kimyasal temizlik malzemeleri veya kimyasal çözücüler kullanmayınız. Balıklarınızı bir-iki gün kadar sonra akvaryuma aktarınız.  İçine eski akvaryumdan herhangi bir malzeme eklemeyiniz. Tüm akvaryum cihazlarını iyice yıkadıktan sonra koyunuz. Taşları ise bir-iki gün daha su değiştirerek ayrı bir suda bekletiniz. Eğer mümkünse taşlarınızın hepsini veya zehirli olmasından şüphelendiğiniz bir bölümünü atınız. Bitkilerinizin sayısı fazla ise yenisini almak yerine bir süre ayrı bir kapta su değişimi yaparak muhafaza etmeniz işinizi garantiye almanızı sağlayacaktır.

Bu yazıda bir giriş yapmak istedim. Zamanla hangi kimyasalların nasıl bir etki yaptığını, balıklardaki belirtilerini, varsa tedavi için gerekli kimyasalları araştırıp buraya ekleyeceğim.

ÖNEMLİ: Bu yazıda herhangi bir kaynak kullanmadım. Tamamen kendim emek verdim. Eğer bu yazıyı herhangi bir yerde kullanmak isterseniz tek şartım var. LÜTFEN YAZIDA DEĞİŞİKLİK YAPMAYIN. Bu şarta uyulması halinde istediğiniz gibi bu yazıdan alıntı yapabilirsiniz.

SAYGILARIMLA;

ONUR UYGUN

 

encort2006-12-8 15:29:22

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ZiyaretçiÇevrim Dışı

Ziyaretçi
Kayıt: 01/01/2003
Mesaj: 0
ZiyaretçiÇevrim Dışı
Ziyaretçi
Gönderim Zamanı: 04 Ağustos 2006 18:27
Tamam diğer arkadaşlara haber vereyim

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ESEDÇevrim Dışı

Kayıt: 26/06/2006
İl: Bolu
Mesaj: 163
ESEDÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 04 Ağustos 2006 18:56

       Onur Uygun Bey yazınız için teşekkür ediyorum. Yazınızın devamını büyük bir zevkle takip edeceğim.

       Kolay gelsin. İyi çalışmalar.


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Cihan BaturÇevrim Dışı

Kayıt: 12/02/2006
İl: Yurtdisi
Mesaj: 727
Cihan BaturÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 04 Ağustos 2006 19:05
eline saglik arkadasim yazin cok iyi olmus.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

onuruygunÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
Kayıt: 30/07/2006
İl: Kocaeli
Mesaj: 7768
onuruygunÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 04 Ağustos 2006 19:06

Teşekkürler Cengiz Bey. Kurşun vb. maddelerin balıklar üzerindeki etkileri, belirtileri ve tedavi yöntemlerini araştırıyorum. Araştırmam bitince eklememi yapacağım. Fakat biraz beklemek gerekecek. Malum çok geniş ve az araştırılmış bir konu. Hele tedavi yöntemlerini bulmak zor oluyor. Biter bitmez yeni bir makale şeklinde ekleyeceğim.


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir