Aquaponic sistemler( Sebze - Balık İşbirlikteliği)


ahbeabiÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 09/05/2007
İl: Antalya
Mesaj: 751
ahbeabiÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 23 Mayıs 2010 21:03
[QUOTE=ELPRESACANARİO] 
Bu sistem nasıl? İşimi görür mü? Yoksa 20 litreye kuracağım zaman başka bir şekilde mi kurayım sistemi?
 
Ayrıca bir önceki mesajımda sordum ama, yine sorayım; CO2 sistemi filan kursam bir işe yarar mı?
[/QUOTE]
 
 Furkan, dediğin gibi çıkış hortumunu suya kadar uzatabilirsen su sesini kesersin. Ama pet şişeyi daha büyük yap derim, aslında ne kadar fazla fide ekebilirsen o kadar çok verim alacaksın biliyorsun. İki üç kökün çok ciddi bir katkısı olmayabilir tanktaki canlı yüküne göre. Daha fazla fide ekebilmek içinde tabii yere ihtiyacın olacak.
 
 CO2 sormuşsun, yalnız CO2 bitkinin kökleri için değil yaprakları için gereklidir. Aksine kökleri için iyi derecede oksijen gerekir. Ben daha önce hydroponic yaparken bitkileri üzeri kapalı sistemde gün süresince CO2 destekli büyütüyordum. Fakat alttaki tankta motorla bir miktar oksijen sağlıyordum. Bu biraz profesyonel olur ve asıl amaç mahsul yetiştirmek olmadığı için gerek olamayacaktır. Elbette denemek isteyenlerde olabilir. Kısacası bu sistem için amatör kurulumda CO2 gereksiz olur diyebiliriz. Açık oda ortamında yapraklara CO2 versende tatmin edici bir verim alamayacaksındır. Bunun yerine ışığa önem ver derim.
 
 Kolay gelsin.
ahbeabi2010-05-23 21:10:31

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

emin3874Çevrim Dışı

Kayıt: 10/01/2010
İl: Ankara
Mesaj: 30
emin3874Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 23 Mayıs 2010 21:05
Suyun sesini yok etmek için akvaryumdan gelen boru nun ağzı pet şişedeki suyun içinde olmalı ve pet şişeden çıkan borunun ağzı akvaryum suyunun içinde olmalı.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

koray tekmenÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 01/05/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 325
koray tekmenÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 23 Mayıs 2010 22:41
Gerçekten de güzel bir araştırma. Çok faydalı olacağını düşünüyorum. Tebrikler (= Yine ilklerin adamı yine Onur Şahin. 


-Saygılar.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

sonyadorÇevrim Dışı

Kayıt: 17/10/2006
İl: Antalya
Mesaj: 150
sonyadorÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 23 Mayıs 2010 22:55
Eline sağlık onur çalışmalarının devamını dört gözle bekliyorum...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

aquamaniaÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 08/11/2006
İl: Istanbul
Mesaj: 1533
aquamaniaÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 24 Mayıs 2010 16:03
Tebrikler Onur en yakın zamanda domates ve fesleğen ile deneye başlayacağım.Göz%20Kirpma

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

SEZERÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 14/03/2008
İl: Ankara
Mesaj: 1122
SEZERÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 24 Mayıs 2010 16:53
Valla ben akvaryuma domates,biber fesleğen ektim ama karasal alanda idiler,az önce toplamda 16 kök fide aldım hem balkonda büyük saksı ve leğene hemde akvaryumda suyun içinde ekim yapacağım.Bakalım hangisinin gelişimi ve lezzeti daha iyi olacak.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

UzumakiNarutoÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 06/01/2007
İl: Hatay
Mesaj: 1905
UzumakiNarutoÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 24 Mayıs 2010 17:23
Biraz önce bende domates fidesi ile yaptım bu sistemi. Diğer yapılan yöntemlerden daha farklı şekilde yaptım cama vantuzla sabitledim ve akvaryumun arka aralığından çıkardım fideleri.
 
 
 
 
_________________________________
 
 

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

MaviYesilÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 04/05/2007
İl: Antalya
Mesaj: 6873
MaviYesilÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 24 Mayıs 2010 18:04
Tebrik ederim. Yine Onur Bey'den çok başarılı bir çalışma. Konunun önemli bir eksiği bulunmakta kanaatimce. Bu amaca en uygun olan bitkileri listelemek. Yani bu filtrasyonu en etkili şekilde yapabilecek sebzeleri listelememiz gerek diye düşünüyorum. Başarınızın devamını diliyorum. Yukarıdaki bir arkadaştan okuduğum fesleğen önerisi çok hoşuma gitti. Odanın içi mis gibi kokacaktır.
 
 
Önceki sayfalarda köklerin ışık almaması gerektiğinden bahsedilmiş. Bu durumda kum kullanmak şart oluyor. Kökü ışık alan bitkiyle almayan bitki arasında ne tür gelişim farklılıkları olur?
maviyeşil2010-05-24 18:23:59

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

RüzgardegirmeniÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
Kayıt: 12/04/2006
İl: Manisa
Mesaj: 5919
RüzgardegirmeniÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 24 Mayıs 2010 22:58
Köklerinin ışık alıp almaması konusunda bir şey diyemeyeceğim açıkçası.Onu daha önce tecrübe edenler daha iyi açıklık getirebilir.Çoğu sebze bu iş için ideal.Özellikle ise fazlaca uzayanlar daha çok madde çeker olarak kabul edilebilir.Bunun yanında yine belirtildiği gibi marul çok besin çeken bir bitkidir.Yerine göre tercih edilebilir.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

erdoganÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 19/03/2009
İl: Kocaeli
Mesaj: 273
erdoganÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 24 Mayıs 2010 23:21
Selamlar, harika bir uygulama. Tepe filtresi, şelale filtre vb.de de sonuç verebilir, ben tepe filtresinde deneyeceğim.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

z_g_hÇevrim Dışı

Kayıt: 23/02/2009
Mesaj: 226
z_g_hÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 25 Mayıs 2010 01:00
Bendim çok hoşuma gitti bu sistem. Yakın zamanlarda ev alabilmeyi umut ediyorum aldığım zaman biraz değişik bişey düşünüyorum.

Akvaryumdan küçük bi kafa motoruyla koltuğun üzerindeki raf sistemine su pompalayıp basamak şeklinde raflar yapıp her raftaki çiçeğin su kabından aşağıya şelale gibi basamak basamak inmesi güzel olabilir diye düşündüm. Çok kabaca bi çizim yaptım daha rahat anlaşılması için.

Bu sistemi kurarsam ne tarz bi bitki besleyebilirim. Eşime de anlattım çok hoşuna gitti ama salonda yaz kış güzel olacak ne bakılabilir. Menekşe geldi ilk aklıma ama onun ne zamanlar açtığı falan bilmiyorum yaz kış güzel duracak bitkiler olmalı.



Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

RüzgardegirmeniÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
Kayıt: 12/04/2006
İl: Manisa
Mesaj: 5919
RüzgardegirmeniÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 25 Mayıs 2010 01:03
Sanırım menekşenin kökleri bu kadar suyu kaldırmaz Ziya Bey.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

gulayÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
Kayıt: 30/12/2005
İl: Istanbul
Mesaj: 1445
gulayÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 25 Mayıs 2010 11:30
Topraksız tarım uygulamalarında bu sistemi uygulayan bir arkadaşım var. Balkonunda topraksız tarım yöntemiyle çok sayıda sebze yetiştiriyor. Neredeyse aklımıza gelen yani sofrada sık tükettiğimiz her sebzeyi üretiyor ve tatlarının inanılmaz güzel olduğunu anlata anlata bitiremiyordu. O sıra konuştuğumda en iyi verimi maruldan aldığını söylemişti.

Akvaryuma uyarlarken deneme bakımından benim de pratikliği bakımından şelale filtre çok uygun geldi. Şelale filtreye benzer bir uygulamayı 2. sayfada arkadaşımız pet şişeyi tankın üstüne yatık vaziyette hortumla kullanarak yapmıştı, o da gayet pratik olmuş. Sergen arkadaşımızın kökleri vantuzdan geçirerek cama sabitlemesi de gerçekten icat gibi birşey olmuş çok hoşuma gitti, hem çok basit hem etkili olabilecek gibi görünüyor.

Bir de bu sistemin, suüstü bitkilerinin döngüde yarattığı pozitif katkıya çok benzediğine dikkat çekmek istiyorum. Akvaryum içine dahil edilebilen aquaponic sistemleri, işleyiş olarak aynı doğadaki su üstü bitkilerine benzetebiliriz. Uzun zamandır tanklarımda lemna minor ve pistia'yı hiç eksik etmem. Çoğu arkadaş ışığı kestiklerinden şikayet eder ama vakitsizlikten su değişimlerini aksattığımız veya çok yemleme yaptığımız zamanlarda, bu bitkiler adeta bir cankurtaran gibi hareket eder. Kendi kendini idare eden sistemler kurmak istiyorsak, bence bu tür 'destek kuvvetleri' olmazsa olmazlardandır...

Onur arkadaşımıza bu noktaya değindiği için tekrar teşekkür ederim. Dünyada hangi bitkiler daha çok tercih ediliyor bilmiyorum ama bu konunun açılış amacına ulaşması için çeşitli bitkiler deneyip burada paylaşmamızla çok iyi sonuçlar elde edeceğimize inanıyorum. Hemen uygulamaya geçen ve çektiği fotoğraflarla da bizimle hemen paylaşan arkadaşlarımıza da ayrıca teşekkür ederim...


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ahbeabiÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 09/05/2007
İl: Antalya
Mesaj: 751
ahbeabiÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 25 Mayıs 2010 13:03
 Bitki köklerinin mümkün olduğunca direk ışıktan uzak tutulmasını tavsiye ederim. Hydro sistemlerde de genelde strafor gibi bir malzeme bitkinin gövdesi ve köklerini ayırır. Işık gövde bitimine kadar iner, kökler tankın içinde karanlıkta kalır. Akvaryumlarımıza uyarladığımızda durum daha da önem kazanabilir. Suyumuzdaki alg sporları ışık alan kökleri mesken tutabilir, bu durum köklerin emilimini etkileyerek ciddi sorunlar yaratacaktır. Bu nedenle aslında ışık geçiren pet şişe gibi malzemeler değil de basit bir örneğini verdiğim şekilde kapların kullanılmasını tavsiye ederim. Böylece ışık faktörünü önlemiş oluruz.
 
 
 

 Ayrıca aquaponic sistemlerde maksimum verim için, tankın direk olarak içerisinde değil de yine örneklediğim gibi bir kabın içerisinde üretim yapılması, ve bu kaba su pompalayan motorda mekanik filtrasyon sağlayacak sünger vb benzeri medyalar kullanılmasını tavsiye ederim. Çok ufak boyutlu da olsa suda gezen katı partiküller motordan direk geçerlerse kökler arasında zamanla tortu oluşturur. Bu her ne kadar tankımızın biyolojik filtrasyonu için olumlu olsa da, bitkilerin kök yüzeylerini sararak besin emilim güçlerini azaltır. Tanktan mümkün olduğunca katı partiküllerden arınmış su geçirilmesi uzun vadede bitki gelişiminde mutlaka avantaj sağlayacaktır.  

 Marul, roka, ıspanak, su teresi ve benzeri, yapraklı yapıları olan bitkiler başlangıç için uygundur. Kısa boyları nedeniyle yer sağlamak ve ışık ihtiyaçlarını karşılamak da daha kolaydır. Ekilirken ulaşacakları son boylar hesaplanarak tek bir parça strafora tutturulabilirler. Ya da bizim durumumuzda daha efektif fakat zahmetli şekli, sık aralıklarla bir strafor parçasına ekilir, dar alanda daha çok kök büyütülür, dolayısıyla verim artar. Bitkiler genişleyip birbirlerine dayandığında strafor gövde çevresinden kare şekilde kesilir, o strafor bir sonraki üretimin fideleri için saklanır. Yine tank ölçüsünde başka bir strafor üzerinde bitkilerimiz için uygun aralıklarla aynı boyda kareler açılır. Gelişim hızlarına bakılarak gerekli sayıda sağlıklı kökler seçilir ve bu yuvalara yerleştirilir. Böylece araları açılmış olur, tekrar birbirlerine ulaşana kadar bu şekilde kullanılır. İlerleyen zamanlarda gerekirse bu işlem tekrarlanabilir. Tekrar belirtmeye gerek duymuyorum, konteynır ne kadar geniş tutulursa sistem verimliliği ve ürün o derece artar. Tabii tankımızdaki su değerleri bitkileri beslemeye yetiyorsa.
 
 
 Meyve veren cinsten, domates, salatalık, biber türleri, fasulye, bezelye gibi, hatta kavun, karpuz, kabak gibi ürünler bile kullanılabilir. Fakat bunlar boyları ve kaplayacakları yer dolayısıyla biraz sorun yaratacaklardır. Alanlarını daraltıp yerden ve ışıktan tasarruf sağlayacak yöntemler vardır, türe göre değişmekle birlikte eğme, dolama, bağlama, hatta tel kullanılarak oluşturulan ağ gibi bir yapı ile yapraklarla meyvenin yükseklik seviyesini ayırmak gibi biraz araştırma ve deneyim gerektiren metodlar mevcuttur. Bu tür meyve veren bitkiler büyüme/yeşillenme periyodunda ilk sınıfta saydığım bitkilere göre çok daha hızlıdırlar ve daha fazla besin çekerler. Bu bizim için avantajlı olan kısmı. Fakat çiçeklenme başladıktan sonra hem yer, hem ışık ihtiyacı ve süreleri, hem de besin ihtiyaçlarının farklılaşmasıyla sorunlar çıkarabilir. Sadece hydroponic üretim yaparken bu ürünleri de kullanıyordum, fakat o zaman akvaryuma bağlı olmadığım için büyük tanklarda her türlü ihtiyaçlarını karşılayabiliyordum. Örneğin tatmin edici miktarda ürün alabilmek için orta derecede gübreleme gerektiriyorlar. Akvaryum suyu bunu karşılayabilir mi, yoksa ek gübre mi gerekir, akvaryum biyolojisiyle etkileşimi sorunsuz olacak hangi gübreler kullanılabilir, bunları deneyerek görmek ya da araştırmak lazım. Ayrıca ışık ihtiyaçları için de fideyken florasanlarla başlayıp sonrasında MH ve HPS sistemlerle bitirilen ışıklandırma rejimleri uyguluyordum. Bunlar hem zaten maliyetli sistemler, hem de akvaryumun üzerine ya da tankı yerleştirdiğimiz yerde kurup kullanmak çok farklı yönlerden problem yaratacaktır. Bu ihtiyaçları karşılanmazsa verim mutlaka potansiyelin altında olur, ama ürün almak bizim için ikinci planda olacağı için gözardı edilebilir. Ya da daha mantıklısı, çiçeklenme periyoduna geçtikten sonra aquaponic sistemimizden bunları çıkartır yerlerine yeni fideler ekeriz. Bunları da belki saksıya, ya da yine hydroponic sistemde ayrı bir ortama alırız. Böylece mümkünse güneş ışığından da faydalanabiliriz. Akvaryumdan alacağımız suyu kullanmaya devam edebilir, ek gübrelemeye de başlayabiliriz.
 
 Yalnız bu tür ürünleri hydroponic sistemlerde hasat zamanına kadar büyütmek sandığımız kadar kolay olmayabilir. Çiçeklenme başlangıcıyla birlikte besin desteğine ve su değerlerindeki dalgalanmalara daha da hassaslaşırlar. Toprak en iyi tamponlayıcıdır. Yapılacak bir çok hatayı tolere eder ve bitki için stabil bir ortam sağlar. Üretimden toprak faktörünü çıkardığımızda bu avantajı yitiririz, ve bitkinin ihtiyaçlarını iyi bilmeli, uygun dozlarda sağlamamız gerekir. Herşey harika giderken yapılacak tek bir küçük hata bitkiyi öldürmeye yetebilir. 
 
 Bunlar daha çok hydroponic sistem için verebileceğim en sade bilgiler. Aquaponic sistemde mutlaka farklar olacaktır. Örneğin akvaryumlarımızdaki su, hydroponic tanklarına göre çok daha stabil seyreder. Eğer seçeceğimiz bitki tank suyu şartlarımızı severse hydroponic sisteme göre işimiz çok daha kolay olacaktır. Örneğin hydro sistemde ph, havalandırma ve özellikle de gübrelemeyle çok rahatlıkla inanılmaz oynamalar gösterebilir. Ve örneğin yanlışlıkla yapılabilecek aşırı gübrelemeden kaynaklı yanma probleminden çok daha dramatik çöküşlere sebep olur. Hydro sistemlerde ph'ı stabil tutmak, eğer yüksek ışık ve optimum gübreleme gibi biraz high-tech sistemler kullanılıyorsa bilgi ve deneyim gerektirir, şans faktörünün tüm üretim süresince yanımızda olmasını beklemek yanlış olur, olmayacaktır. Akvaryumlarımızda ise yerleşik su değerlerinin getirdiği stabilite, üretim aşamasında en büyük yardımcımız olacaktır.
    
 
 Son olarak tavsiyem, özellikle ürün alma fikriniz varsa, hemen işe koyulmadan önce seçeceğiniz bitkinin özelliklerini çok iyi araştırın, onu tanıyın!
 Tohum haldeyse nasıl çimlenir, fideye nasıl bakılır, hangi su değerlerini sever, ne kadar büyür, yayılır mı, uzar mı, meyve vermesi için hangi şartlar gereklidir, ışık/besin ihtiyacı ve periyodları ne düzeydedir, ne kadar sürede meyve verir... vb sorular ilk aşamada bilinmesi gerekenlerdir. Tabii amacınız ürün almak değil de sadece akvaryumunuzun suyunu temizlemekse, uygun görünen herhangi biriyle başlar, sorun yaşayıp bitkiyi öldürmeye başlayınca yeni fidelerle devam edersiniz. Ürün alma hayaliyle yola koyulan arkadaşların sonradan hayal kırıklığı yaşamamaları için bu uyarıları yapmayı gerekli görüyorum.
 
 
 Bu önerilerde daha çok bitki verimliliğini gözönünde bulundurduğumu belirtmek isterim. Elbette pet şişede, ya da direk tankın yüzeyinde bitki yetiştirilebilir. Fakat bitkinin verimi, dolayısıyla da tankımızdaki biyolojik yüke katkısı, potansiyelinin daha altında olacaktır. Meyvesi de cabası. :)
 
 Herkese önce sağlıklı akvaryumlar, sonra sağlıklı hasatlar diliyorum.
 
ahbeabi2010-05-25 14:02:35

Beğenenler: [T]211689,Onur Özer[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir