Balığım Hamile mi? Doğuma Ne Kadar Var?
Gönderim Zamanı: 27 Ekim 2013 16:42
[QUOTE=yigit320]merhaba iki tane lepistesimde aşırı şişlikler var diğerlerine göre, tahmini kaç güne doğum gerçekleşir, bir de akvaryumda bitki yok, yavruluk da yok, yavruluk almamı önerirmisiniz yoksa yoğurt kabı yöntemi okumuştum doğuma yakın kaba alınıyordu balık onu mu yapsam cevaplarınızı bekliyorum, teşekkürler
[/QUOTE]
[/QUOTE]
Yiğit bey,yoğurt kabı diye bir yöntem yoktur.. Fazla tankınız yoksa herhangi geniş bir kaba rafya koyup dişinizi de ekleyin.. Yoğurt kabına gelince pek önermem,içerisinde iyi temizlenmezse yağ kalıntısı kalabiliyor ve yavrularınızı öldürebilir..
Saygılarımla..
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 27 Ekim 2013 16:47
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 28 Ekim 2013 22:51
[QUOTE=CastieL][QUOTE=yigit320]
[/QUOTE]
teşekkür ederim, rafyalı yöntem en iyisi o halde seçenekler arasında
[QUOTE=BadWolf]İlk balığın doğumu yakın en fazla 5-6 gün.İkincisinin ise biraz daha vakti var ve balık sakat.Genç bir dişi ve doğum sakatlığı yüzünden zor olabilir. Büyük ihtimalle kardeşi ile çiftleşen bir balığın yavrusu 2. dişiniz.[/QUOTE]
teşekkür ederim cevabınız için, peki ikinci sakat dediğiniz balıktan sağlıklı yavru alabilirmiyim ?
[/QUOTE]
Yiğit bey,yoğurt kabı diye bir yöntem yoktur.. Fazla tankınız yoksa herhangi geniş bir kaba rafya koyup dişinizi de ekleyin.. Yoğurt kabına gelince pek önermem,içerisinde iyi temizlenmezse yağ kalıntısı kalabiliyor ve yavrularınızı öldürebilir..
Saygılarımla..
[/QUOTE]teşekkür ederim, rafyalı yöntem en iyisi o halde seçenekler arasında
[QUOTE=BadWolf]İlk balığın doğumu yakın en fazla 5-6 gün.İkincisinin ise biraz daha vakti var ve balık sakat.Genç bir dişi ve doğum sakatlığı yüzünden zor olabilir. Büyük ihtimalle kardeşi ile çiftleşen bir balığın yavrusu 2. dişiniz.[/QUOTE]
teşekkür ederim cevabınız için, peki ikinci sakat dediğiniz balıktan sağlıklı yavru alabilirmiyim ?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 29 Ekim 2013 02:39
[QUOTE=yigit320]
[QUOTE=BadWolf]İlk balığın doğumu yakın en fazla 5-6 gün.İkincisinin ise biraz daha vakti var ve balık sakat.Genç bir dişi ve doğum sakatlığı yüzünden zor olabilir. Büyük ihtimalle kardeşi ile çiftleşen bir balığın yavrusu 2. dişiniz.[/QUOTE]
teşekkür ederim cevabınız için, peki ikinci sakat dediğiniz balıktan sağlıklı yavru alabilirmiyim ?
[/QUOTE]
CastieL 2013-10-29 03:14:16
[QUOTE=BadWolf]İlk balığın doğumu yakın en fazla 5-6 gün.İkincisinin ise biraz daha vakti var ve balık sakat.Genç bir dişi ve doğum sakatlığı yüzünden zor olabilir. Büyük ihtimalle kardeşi ile çiftleşen bir balığın yavrusu 2. dişiniz.[/QUOTE]
teşekkür ederim cevabınız için, peki ikinci sakat dediğiniz balıktan sağlıklı yavru alabilirmiyim ?
[/QUOTE]
Balığınız düşük sayıda,erkeğin kan kalitesine bağlı olarak az yada çok sayıda kusurlu yavru doğuracaktır,çünkü sakatlığın nedeni genetik yani büyük ihtimalle sahip olduğu kan 2-3 nesil boyu aynı kanla kırılmış.. Aile içi çaprazlamalarda sıkça bu tip kamburluklara rastlanır..
Saygılarımla..
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 29 Ekim 2013 03:39
[QUOTE=CastieL][QUOTE=yigit320]
[QUOTE=BadWolf]İlk balığın doğumu yakın en fazla 5-6 gün.İkincisinin ise biraz daha vakti var ve balık sakat.Genç bir dişi ve doğum sakatlığı yüzünden zor olabilir. Büyük ihtimalle kardeşi ile çiftleşen bir balığın yavrusu 2. dişiniz.[/QUOTE]
teşekkür ederim cevabınız için, peki ikinci sakat dediğiniz balıktan sağlıklı yavru alabilirmiyim ?
[/QUOTE]
[QUOTE=BadWolf]İlk balığın doğumu yakın en fazla 5-6 gün.İkincisinin ise biraz daha vakti var ve balık sakat.Genç bir dişi ve doğum sakatlığı yüzünden zor olabilir. Büyük ihtimalle kardeşi ile çiftleşen bir balığın yavrusu 2. dişiniz.[/QUOTE]
teşekkür ederim cevabınız için, peki ikinci sakat dediğiniz balıktan sağlıklı yavru alabilirmiyim ?
[/QUOTE]
Balığınız düşük sayıda,erkeğin kan kalitesine bağlı olarak az yada çok sayıda kusurlu yavru doğuracaktır,çünkü sakatlığın nedeni genetik yani büyük ihtimalle sahip olduğu kan 2-3 nesil boyu aynı kanla kırılmış.. Aile içi çaprazlamalarda sıkça bu tip kamburluklara rastlanır..
Saygılarımla..
[/QUOTE]
Kamburlaşma genetik bir sakatlık olduğu gibi, yavru iken iyi ve dengeli beslenememiş, aşırı protein ile beslenmiş, kalsiyumdan mahrum kalmış balıklarda ve yavruluktan erişkinliğe geçerken ki dönemde erken hamile kalmaktan ve de vücudunun bu esnada deformasyona uğramasından da kaynaklanabilir. Her kambur balığın doğuracağı yavru kambur olacak diye de bir kaide bulunmamakta. Gayet sağlıklı balıklarda da kambur doğumlar gözlemlenmektedir.
Şu da bir gerçektir ki, sürekli kardeş balıkların eşleşmesinde yavruların yarıya yakınında bu tür sakatlıklar görülebilir. Öte yandan kardeş balıkların soylarından gayet sağlıklı ve de ana babasının ve atalarının kanlarını devam ettirebilecek üst seviyede kaliteye sahip yavrular da çıkabilir.
Şu da bir gerçektir ki, sürekli kardeş balıkların eşleşmesinde yavruların yarıya yakınında bu tür sakatlıklar görülebilir. Öte yandan kardeş balıkların soylarından gayet sağlıklı ve de ana babasının ve atalarının kanlarını devam ettirebilecek üst seviyede kaliteye sahip yavrular da çıkabilir.
İşte yurt dışındaki özel varyete yetiştiricileri bu yöntemleri kullanarak bir çok varyeteyi ortaya çıkartmışlardır.
Dünyada adamlar Lepistesin kitabını yazıp gen haritasına , renk kartelasına kadar her şeyi çıkartmışken bizlerin hala yerinde sayıyor olmasına üzülüyorum. Bizler hala balığımızın ne zaman doğuracağına takılıyoruz.
Bu arada hobinin geleceği için biraz umutluyum. Genç neslin bu hobiye ilgisi süper. Daha da artması gerekmekte.
Herkese sağlıklı ve bol yavrulu günler dilerim.
Sevgiler saygılar
Eray
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 31 Ekim 2013 20:59
Merhabalar,
İlk kez bir yorum yazıyorum ve bu hobi ile ilgilenmeye iki ay önce başladım. Canlı doğuran akvarumum var ve platilerden birisi bugün doğurmuş ama sadece bir yavru kalmış. ikinci plati de ise doğurmak üzere. arkasındaki açıklık bayağı belirgin hale gelmiş çünkü. Sağ taraftaki sazlardan alıp sol tarafı daha da sıkılaştırdım. Sizce bu yavruların saklanabilmesi için yeterli mi? Şimdiden teşekkürler.
toprakist 2013-10-31 21:08:49
İlk kez bir yorum yazıyorum ve bu hobi ile ilgilenmeye iki ay önce başladım. Canlı doğuran akvarumum var ve platilerden birisi bugün doğurmuş ama sadece bir yavru kalmış. ikinci plati de ise doğurmak üzere. arkasındaki açıklık bayağı belirgin hale gelmiş çünkü. Sağ taraftaki sazlardan alıp sol tarafı daha da sıkılaştırdım. Sizce bu yavruların saklanabilmesi için yeterli mi? Şimdiden teşekkürler.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 31 Ekim 2013 21:48
Akvaryumda neon ve rasbora gibi yavru avcisi baliklar oldugu sürece yavru sayisini artirmak zor olacaktir. Eger canli doguranla devam edecekseniz önce onlari cikarin sonrasi icin de yeterli gelebilir mi tartisilir. Bana kalirsa sazlari arkaya alin ön taraflara da subuluta alin ve anubiasla beraber güzel dekor verin. Ama önceliginiz özellikle de neonu elden cikarmak olsun. Iyi hobiler.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 31 Ekim 2013 22:53
[QUOTE=M.Emin Uzunoğlu]Akvaryumda neon ve rasbora gibi yavru avcisi baliklar oldugu sürece yavru sayisini artirmak zor olacaktir. Eger canli doguranla devam edecekseniz önce onlari cikarin sonrasi icin de yeterli gelebilir mi tartisilir. Bana kalirsa sazlari arkaya alin ön taraflara da subuluta alin ve anubiasla beraber güzel dekor verin. Ama önceliginiz özellikle de neonu elden cikarmak olsun. Iyi hobiler.[/QUOTE]
Teşekkür ederim. Bir de kılıç kuyruk ve moli var. Onlar da köpek balığı gibi dolaşıyorlar sazların içinde.Yaklaşık 30 tane lepistes yavrusundan hiç kalmadı.
Teşekkür ederim. Bir de kılıç kuyruk ve moli var. Onlar da köpek balığı gibi dolaşıyorlar sazların içinde.Yaklaşık 30 tane lepistes yavrusundan hiç kalmadı.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 01 Kasım 2013 01:08
Canli doguranlar yavru yememeye alistirilabilirler. Kilic ve moliler sorun olmayacaktir. Canli doguran konusunda forumda uzman sayilabilecek kisilerin actigi konular var. Arama butonu ile rahatlikla bir cok yararli bilgiye ulasabilirsiniz. Okumanizi tavsiye ederim. Saglikli hobiler.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 01 Kasım 2013 03:46
[QUOTE=M.Emin Uzunoğlu]Canli doguranlar yavru yememeye alistirilabilirler. Kilic ve moliler sorun olmayacaktir. Canli doguran konusunda forumda uzman sayilabilecek kisilerin actigi konular var. Arama butonu ile rahatlikla bir cok yararli bilgiye ulasabilirsiniz. Okumanizi tavsiye ederim. Saglikli hobiler.[/QUOTE]
Emin bey,
Hiç bir canlı doğuranı yavru yememeye alıştıramazsınız.
Hiç bir balığın içinden iç güdüsünü alamazsınız.
Forumda bir sürü benzer çalışmadan bahsedilmekte fakat hiç biri uzun yıllara dayalı ciddi deney niteliği taşımamaktadır.
Bu tarz bir deneyi yapabilmek için yıllarınızı harcamalısınız.
Bir çok kişiyle bu konuyu tartıştım ve sonucunda da haklı çıktım.
Artık bu konuları tartışmaktan da sıkıldım.
Bir canlı doğuranın yavrusunu yememeyi önleyebilirsiniz ancak bu o balığı eğitmek şeklide gerçekleşmez.
Balığınıza ne kadar geniş alan sağladığınızla alakalıdır bu.
Yavrulara kaçacak yer , saklanacak yerler sağlarsanız yavruların yenmesinin önüne geçebilirsiniz fakat yine üstüne basarak söylüyorum hiç bir lepistese yavru yememeyi öğretemezsiniz.
30 seneye yaklaşan bir süredir akvaryumlarla ilgilenirim ve bunun son beş senesi kesintisiz lepistes varyetelerini geliştirmek ve de tür ıslahı ile geçmiştir. Bu süre zarfında daha hiç yavrusunu yemeyen lepistes ile karşılaşmadım.
Bu , lepistese canlı yem yememeyi öğretmek gibi bir iddiadır ve de bu mümkün değil.
Ben 2 yıl boyunca hiç canlı yem vermediğim (canlı yemin ne olduğunu bile bilmeyen bir balığa) bir gün su piresi verdim hayvan deliye döndü. Bir tane bile su piresine acımadı. Düşünün bu balık yavruyken bile Artemia ile beslenmedi. Ne tubifex ne su piresi ne de artemia, kuru pul yem dışında hiç bir yem yemeyen bir hayvan iç güdüsel olarak su piresinin yenecek bir canlı olduğunu bilir.
Başka yerlerde ve konularda da yazdım. Lepistes yavruları doğdukları andan 2 günlük olup da düzgün serbest yüzüşe geçene kadar suda çırpınır bi şekilde hareket eder ve bu çırpınış etraftaki bütün balıklarda , suda sakat, çaresiz bir av olduğu sinyalini verir. Bu nedenle de bütün sağlıklı balıklar o çırpınışın gerçekleştiği bölgeye yönelir vve çırpınan canlıyı gördüklerinde ise artık çok geçtir. Lepisteslerde bu ilk 2 gün çok önemlidir. Eğer bu ilk 2 günden sağ olarak kurtulabilmiş ise yavru hayatta kalmayı biraz daha garantilemiş gibidir. Ama bu süre bile yeterli değil. En az 10 günlük olana kadar bir lepistes yavrusu her zaman tehlikededir.
1 sene boyunca yavrularını yavrulukta doğuran ve kendi yavrusunu yeme şansı olmayan ve yine canlı yem nedir bilmeyen bir balığı bir gün yavruluksuz bir ortamda doğurttum, bütün yavrularını yedi. Bu bir deneydi.
Yine söylüyorum, balıkların canlı yem yeme iç güdüsünü yok edemezsiniz. Ve canlı doğuranlara sen yavrunu da yemeyeceksin diye bir ders veremezsiniz.
Ben Lepistes Derneği Üyesiyim, yurt dışında da bir çok lepistes ve canlı doğuran gruplarına üyeyim. Yurt dışındaki usta hobicilerden bile böyle bir bilgi almadım.
Siz de gelmiş canlı doğuranlara yavrularını yememeyi öğretebilirsiniz diyorsunuz. Hele bir de kendiniz bile denememiş test etmemişken.
Allah aşkına , kendinizin bizzat başına gelmemiş, gözlemlemediğiniz , yaşamadığınız, deney uygulamadığınız konularda başkalarına fikir vermeyin. Bu büyük bir yanlıştır. Kişiyi yanlış yönlendirmektir.
Ben bu forumda ve diğer üyesi olduğum forumlarda başımdan geçmemiş, denemediğim, uygulamadığım hiç bir yöntem hakkında yorum yapmadım yapmam da, size de aynısını öneririm.
Ben bu forumda ve diğer üyesi olduğum forumlarda başımdan geçmemiş, denemediğim, uygulamadığım hiç bir yöntem hakkında yorum yapmadım yapmam da, size de aynısını öneririm.
NOT 1: Bana biri çıkıp görsellerle, günlük kayıtlarla 2 sene boyunca yapılmış bir deney getirir ise ve de doğuran balığın kendi yavrusunu uygun koşullarda bile yemediğini kendi gözlerim ile görürsem işte o zaman belki inanabilirim. :)
NOT 2:Biraz sert bir yazı yazdım sanırım. Amacım kimsenin kalbini kırmak değil aksine yanlış bildiğinden döndürmek içindir. Lütfen kimse darılmasın.
Sevgiler saygılar
Eray
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 01 Kasım 2013 04:12
Sizin bir seyi imkansiz olarak nitelendirmeniz önyarginizi ortaya koyuyor zaten. Sahsen tecrübe etmedigimi iddia etmeniz tamamen tescilliyor. Ben hic bir zaman canli doguran hastasi olmadim. Ama bir süre kilickuyruk beslemisligim var ve aldigim disilerden birisini 100 yavrudan fazla yavrunun oldugu akvaryuma yavrularini almak icin koydum ve yavru yemedigine bizzat sahit oldum. Yavrularim da saklanmayi birakin bu bahsettigim disinin gözü önünde yüzüyordu dokundugunu görmedim. Siz benim herhangi bir sekilde basima gelmedigini, tecrübe etmedigimi iddia etmeyin, esas bu yanlis bir seydir. Yazdiginiz yazi bastan sona önyargi ve kibir kokuyor kusura bakilmasin. Pesin hükümlülügünüz size bu güne kadar epey pahaliya mal olmustur eminim. Her neyse.
Icgüdüler yok edilemez. Ama baskilanir, yönlendirilir. Siz bu "imkansiz" (Hiç bir canlı doğuranı yavru yememeye alıştıramazsınız.) yorumunuza bilimsel aciklama getirdiginiz zaman ben de belki bizzat sizin icin bu canli doguranlar üzerinde etholojik bir calisma yaparim hocalarimla beraber.
Ve unutmayin, "Ölümden baska her seye care vardir" hadisini. Dini inancinizi bilemiyorum ama eminim müslüman degilseniz bile saygi duydugunuz bir bilim insaninin bu söze paralel bir sözünü bulacaksiniz. Bilimden bahsetmeden önce önyargilarin farkina varmak gerekir. Ki ben meslegime aday olmanin geregi en ilkel sinir sistemine sahip canlilarin dahi egitilebildigini biliyorum. "Bilimsel arastirmalarla" sabitlenmis bir sekilde. Lepistes kulüplerine üye olmak veya sadece balik yetistirenlere sormak yerine daha kapsamli calismalar yapmanizi tavsiye ederim. Yetistiricilik yapmanin etholoji uzmani olmayi gerektirdigini düsünmüyorum. O yüzden genel olarak yerli yabanci kisilerin bu sözleri benim icin "bilimsel" bir hüküm tasimayacaktir. Kimse icin de tasimamali.
Ayrica ben alinmadim ne diye alinayim. Forum bu konulari tartismak üzere var degil mi?
Saygilar sizlere efendim.
Icgüdüler yok edilemez. Ama baskilanir, yönlendirilir. Siz bu "imkansiz" (Hiç bir canlı doğuranı yavru yememeye alıştıramazsınız.) yorumunuza bilimsel aciklama getirdiginiz zaman ben de belki bizzat sizin icin bu canli doguranlar üzerinde etholojik bir calisma yaparim hocalarimla beraber.
Ve unutmayin, "Ölümden baska her seye care vardir" hadisini. Dini inancinizi bilemiyorum ama eminim müslüman degilseniz bile saygi duydugunuz bir bilim insaninin bu söze paralel bir sözünü bulacaksiniz. Bilimden bahsetmeden önce önyargilarin farkina varmak gerekir. Ki ben meslegime aday olmanin geregi en ilkel sinir sistemine sahip canlilarin dahi egitilebildigini biliyorum. "Bilimsel arastirmalarla" sabitlenmis bir sekilde. Lepistes kulüplerine üye olmak veya sadece balik yetistirenlere sormak yerine daha kapsamli calismalar yapmanizi tavsiye ederim. Yetistiricilik yapmanin etholoji uzmani olmayi gerektirdigini düsünmüyorum. O yüzden genel olarak yerli yabanci kisilerin bu sözleri benim icin "bilimsel" bir hüküm tasimayacaktir. Kimse icin de tasimamali.
Ayrica ben alinmadim ne diye alinayim. Forum bu konulari tartismak üzere var degil mi?
Saygilar sizlere efendim.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 01 Kasım 2013 12:06
Mehmet bey,
Eray Gurdogan 2013-11-01 12:24:40
Öncelikle ben kibirli bir insan değilim. Beni bilen bilir. Tanıyanlar da bilir. Hatta Kibir sıfatını benim ismimle birleştirilemeyeceğini de benimle tanışsanız anlarsınız. Ben kendi adıma konuşmayı sevmem.
Size şunu söyleyeyim sizin yaptığınız hatadır. Sadece bir defa kılıç kuyruk balığınızın yavrusunu yemediğini görmüş olmanız bu konuya bir delil teşkil etmez.
Burada size şunları sorarım.
1. Mevcut yavrular kaç günlüktü?
2. Dişi o tankta ne kadar süre ile kaldı?
3. Dişiyi doğumdan sonra oradan aldınız mı?
Bu sorulara vereceğiniz cevaplar bile aslında büyük önem arz ediyor. Belirli bir süreyi atlatan yavruların erişkinlerden kaçabileceklerini ve de yem olmayacağını bilmeniz gerekiyor.
Neyse ,bu konu üzerinde bana bilimsel bir çalışma, bir makale getirin , o zaman dediklerinizi kabul edeyim diye de yukarıdaki yazımda yazdım.
Benimkisi de ön yargı değil bu arada. "Görünen köy klavuz istemez" "Büyük balık küçük balığı yer" sözlerini de hatırlatırım sizlere.
Benimkisi de ön yargı değil bu arada. "Görünen köy klavuz istemez" "Büyük balık küçük balığı yer" sözlerini de hatırlatırım sizlere.
Ben Lepistesler üzerine yıllardır emek harcayan biriyim. Benim de üstadlarım var elbet. Bu yavru yememe konusunu onlardan bile duymadım. Yurt dışındaki büyük üreticiler, isim yapmış dünyaca tanınmış lepistes üstadlarından bile duymadım sizin bu söyleminizi.
Ve siz çıkıp beni ön yargılı olmakla, kibirli olmakla itham ediyorsunuz.
O zaman size şunu söyleyeyim. Hani bir kaç yazı yukarıda Tetralar için yavru yiyicidirler demişsiniz ya. Sizin söyleminizle bu balıklar da yavru yememeye koşullandırılabilir o zaman.
Niye öyle bir uyarıda bulunma gereği duydunuz?!
Öte yandan şunu da söyleyeyim.
Yukarıdaki bir yazınızda
Yukarıdaki bir yazınızda
"Canli doguranlar yavru yememeye alistirilabilirler. Kilic ve moliler sorun olmayacaktir. Canli doguran konusunda forumda uzman sayilabilecek kisilerin actigi konular var. Arama butonu ile rahatlikla bir cok yararli bilgiye ulasabilirsiniz. Okumanizi tavsiye ederim. Saglikli hobiler."
Deyip buradaki uzman sayılabilecek kişilerden bahsetmişsiniz.!!!
"Yetistiricilik yapmanin etholoji uzmani olmayi gerektirdigini düsünmüyorum. O yüzden genel olarak yerli yabanci kisilerin bu sözleri benim icin "bilimsel" bir hüküm tasimayacaktir. Kimse icin de tasimamalı"
Bu yazınızda da yerli yabancı kişilerin sözleri "bilimsel" bir hüküm sağlamayacaktır". Demişsiniz.
Şimdi soruyorum size. Bana bilimsel bir çalışma sunabiliyor musunuz? Hayır. Çünkü ortada bilimsel denebilecek bir çalışma yok.
Ben size kendi çapımda amatörce de olsa çalışmalarımdan örnekler vermişim. Bu örneklerde de balıkların yavrularını yediğini gözlemlemişim. Siz hala neyin derdindesiniz onu anlayamadım.
Evet burası bir forum ve insanlar tecrübelerini paylaşıyor. Ben de tecrübelerimi ve yaşamış olduklarımı, gözlemlerimi paylaşıyorum. Bugüne kadar gerek bu forumdan olsun gerek ise başka forumlarda olsun, bir kişi çıkıp da Eray beyin verdiği öğütler ile bütün balıklarım öldü, başarısız oldum Eray bey insanları yanıltıcı bilgiler veriyor desin, hobiyi bırakırım, akvaryumlarımın hepsini de insanlara hediye ederim. Ben bu kadar sözümün arkasındayım. Bu arada şunu da söyleyeyim. Ben yaklaşık olarak 1 senedir işsizim, ona rağmen ürettiğim balıkları satabilecekken yeni hobiye başlamış kişilere hediye ediyorum. Bazı canlıları da piyasanın çok altındaki fiyatlara sırf hobimin masrafları , elektrik , yem, su gibi masraflarımı karşılamak için satıyorum ki bu bile beni utandırıyor. Siz gelmiş kibirden bahsediyorsunuz.
Evet burası bir forum ve insanlar tecrübelerini paylaşıyor. Ben de tecrübelerimi ve yaşamış olduklarımı, gözlemlerimi paylaşıyorum. Bugüne kadar gerek bu forumdan olsun gerek ise başka forumlarda olsun, bir kişi çıkıp da Eray beyin verdiği öğütler ile bütün balıklarım öldü, başarısız oldum Eray bey insanları yanıltıcı bilgiler veriyor desin, hobiyi bırakırım, akvaryumlarımın hepsini de insanlara hediye ederim. Ben bu kadar sözümün arkasındayım. Bu arada şunu da söyleyeyim. Ben yaklaşık olarak 1 senedir işsizim, ona rağmen ürettiğim balıkları satabilecekken yeni hobiye başlamış kişilere hediye ediyorum. Bazı canlıları da piyasanın çok altındaki fiyatlara sırf hobimin masrafları , elektrik , yem, su gibi masraflarımı karşılamak için satıyorum ki bu bile beni utandırıyor. Siz gelmiş kibirden bahsediyorsunuz.
Neyse ben daha fazla bu konuyu uzatmayacağım. Siz bildiğiniz gibi yapın ve insanlara "canlı doğuranlar yavrularını yememeye alışıtırılabilir" demeye devam edin.
Ben de tam tersini söylemeye devam edeceğim.
Sevgiler saygılar
Eray
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 01 Kasım 2013 12:53
Kendimi övmeyi sevmem diyorsunuz Allah askina yazdiklarinizi tekrar okuyun. Bu konunun cirkinlesmemesi adina haklisiniz diyorum ve kapatiyorum. Iyi hobiler.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 01 Kasım 2013 15:43
Mehmet Emin bey kardeşim,
Konu zaten senin bana " Kibirli" sıfatını yakıştırdığın an çirkinleşmişti.
Öncelikle ben kibirli biri değilim. Bildiğinin arkasında duran biriyim.
Sadece karşındaki insanın kim olduğu hakkında biraz bilgin olsun diye kendimi anlatmaya çalıştım.
Bunca yıldır bu forumda ve başka forumlarda benim önerilerimden faydalanan insanlar, beni bilenler, evime gelen onlarca insanın fikirlerini sana anlatmama gerek yok. Geri bildirimlerimi de okursan eğer zaten sakin mizaçlı ve kibirden uzak, yardım sever biri olduğumu görebilirdin.
Senin gibi genç kardeşlerimin hatası şu; karşınızdaki insanın kim olduğunu araştırmadan direkt saldırmak.
Bir araştır, yazılarına bir bak. Ne yazmış, neler paylaşmış, hakkında olumsuz bir geri bildirim var mı? Bunları bir araştır. Tanımadığın bir kişiye, sadece bir yazısında gördüğün sana ters gelen cümleleri yüzünden "Kibirli ve ön yargılı diye" yargıda bulunamazsın.
Öte yandan Lepistesler ile ilişkim 32 yıllık bir ilişkidir. Bunun son 5 senesi ise bu konuya fazlasıyla ciddi eğilinmiş bir süredir.
Senin gibi 1 bilemedin 2 senedir akvaryumlarla uğraşan, bilgi birikimi yetersiz, kendi tecrübe etmediği konularda sırf okuduklarıyla fikir sahibi olan kişilerle ben her gün uğraşıyorum.
Senin gibi 1 bilemedin 2 senedir akvaryumlarla uğraşan, bilgi birikimi yetersiz, kendi tecrübe etmediği konularda sırf okuduklarıyla fikir sahibi olan kişilerle ben her gün uğraşıyorum.
(Sen şimdi bu cümlede de kibir var diyeceksin :) )
Sen hala oradan benim yazdıklarımı kendimi övmek gibi algılıyorsan senin algılamandan şüphelenirim.
Benim yukarıda yazdıklarım tecrübelerimdir, yaşanmışlıklardır, denemelerimdir.
Kibirin ne olduğu ile , tecrübenin ne olduğunu ayırt etmeyi başardığın gün seninle aynı frekansta olacağımızı düşünüyorum.
Ha ben bilmediğim bir konuda senin gibi ahkam kesseydim, atıp tutsaydım, yok birileri şunu yapmış sen de yap diye başkalarına tavsiye verseydim, dediklerim yanlış olsaydı ben hatamı anlar o vakit susar ve kendi köşeme çekilirdim. Fakat sen hala benim konuyu çirkinleştirdiğimi iddia ediyorsun ve hala saldırganlığa devam ediyorsun. Benim yazdıklarımdan sen benim "KİBİRLİ" olduğum kanısına varıyorsan, senin yazdıklarından da ben "KÜSTAHLIK" seziyorum.
Benim insanlarda kızdığım şey de bu, bizler büyüklerimizden, tecrübeye saygı göstermeyi öğrendik. Sende göremediğim şey de bu saygı. Hala başkalarının yazdıkları üzerinden bana saldırıyorsun. Bilgin sadece okudukların ise yanılırsın kardeşim. Çok okuyan değil , çok tecrübe eden kişi daha bilgilidir. Ben hala daha yeni şeyler öğreniyor, tecrübe ediyorum. Ucu açık konularda da asla üstelemem. Ama sen malesef üsteliyorsun. Konu kapansın diye değil , benim dediklerime , tecrübelerime saygı duyduğun için bu tartışmanın son bulmasını umuyorum.
Bir su ürünleri fakültesi öğrencisi veya bir biyolog veya bir zoolog bir gün çıkıp da ben şöyle şöyle bir bilimsel deney yaptım, deneyde şu denek gruplarını kullandım, yemlemeyi şunlarla yaptım, deneyimde şu şu özelliklerde şu sayıda tank kullandım., şu kadar süre ile bu deneyi sürdürdüm.
Deneyimi videolar ve fotoğraflar ile destekledim. Sonucunda "Lepisteslere yavrularını yememeyi öğrettim" diyeceği güne kadar ben Lepisteslerin yavrularını yiyeceğini savunacağım. Çünkü Büyük balığa küçük balığı yememeyi öğretemezsin. Tabiata aykırı.
Bu yazılarımdan hala Kibirli olduğumu çıkartacaksan , kusura bakma ama kibirin ne olduğunu bilmiyorsun demektir.
NOT: İmza hanende yazan, Irkçılık yapma , herkesten nefret et " sözü var ya zaten seni bana yeterince özetledi. şaka yollu yazmış olsan da öyle bir yazı, içinde nefret kelimesi geçen bir yazı yazmamış olmanı umardım.
"Ben Yaratılanı severim yaratandan ötürü" , sözünü kendime düstur edinmiş biriyim. Sana da tavsiye ederim. Nefret , kin, kibir, iyi şeyler değildir. Bana sormuşsun ya Allaha inanıp inanmadığımı. Kibirin günah olduğunu bilecek kadar inanıyorum Elhamdullillah.
Ha ben bilmediğim bir konuda senin gibi ahkam kesseydim, atıp tutsaydım, yok birileri şunu yapmış sen de yap diye başkalarına tavsiye verseydim, dediklerim yanlış olsaydı ben hatamı anlar o vakit susar ve kendi köşeme çekilirdim. Fakat sen hala benim konuyu çirkinleştirdiğimi iddia ediyorsun ve hala saldırganlığa devam ediyorsun. Benim yazdıklarımdan sen benim "KİBİRLİ" olduğum kanısına varıyorsan, senin yazdıklarından da ben "KÜSTAHLIK" seziyorum.
Benim insanlarda kızdığım şey de bu, bizler büyüklerimizden, tecrübeye saygı göstermeyi öğrendik. Sende göremediğim şey de bu saygı. Hala başkalarının yazdıkları üzerinden bana saldırıyorsun. Bilgin sadece okudukların ise yanılırsın kardeşim. Çok okuyan değil , çok tecrübe eden kişi daha bilgilidir. Ben hala daha yeni şeyler öğreniyor, tecrübe ediyorum. Ucu açık konularda da asla üstelemem. Ama sen malesef üsteliyorsun. Konu kapansın diye değil , benim dediklerime , tecrübelerime saygı duyduğun için bu tartışmanın son bulmasını umuyorum.
Bir su ürünleri fakültesi öğrencisi veya bir biyolog veya bir zoolog bir gün çıkıp da ben şöyle şöyle bir bilimsel deney yaptım, deneyde şu denek gruplarını kullandım, yemlemeyi şunlarla yaptım, deneyimde şu şu özelliklerde şu sayıda tank kullandım., şu kadar süre ile bu deneyi sürdürdüm.
Deneyimi videolar ve fotoğraflar ile destekledim. Sonucunda "Lepisteslere yavrularını yememeyi öğrettim" diyeceği güne kadar ben Lepisteslerin yavrularını yiyeceğini savunacağım. Çünkü Büyük balığa küçük balığı yememeyi öğretemezsin. Tabiata aykırı.
Bu yazılarımdan hala Kibirli olduğumu çıkartacaksan , kusura bakma ama kibirin ne olduğunu bilmiyorsun demektir.
NOT: İmza hanende yazan, Irkçılık yapma , herkesten nefret et " sözü var ya zaten seni bana yeterince özetledi. şaka yollu yazmış olsan da öyle bir yazı, içinde nefret kelimesi geçen bir yazı yazmamış olmanı umardım.
"Ben Yaratılanı severim yaratandan ötürü" , sözünü kendime düstur edinmiş biriyim. Sana da tavsiye ederim. Nefret , kin, kibir, iyi şeyler değildir. Bana sormuşsun ya Allaha inanıp inanmadığımı. Kibirin günah olduğunu bilecek kadar inanıyorum Elhamdullillah.
Ama sen saygısızlığın da , karşındaki insana ithamlarda bulunmanın da günah olduğunu bilmiyorsun anlaşılan.
Neyse, evet konu gerçekten çok çirkinleşti.
SON SÖZ: Bu dünyada kimlerden korkmak ve sakınmak gereklidir biliyor musun?
1. Bir şey bilmediğini bilmeyenden.
2 Sadece okumak ile Bilgin olunamayacağını bilmeyenden.
Sevgiler saygılar
Eray
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir