Balık psikolojisi-STRES-
Formumuz da bir çok konuda dikkatimi çeken şey, balıkları hastalanan hobici arkadaşlarımın bir panik havasıyla foruma sarılmaları. Benim bu konuda bir felsefem var ve yıllardır uyguladığım bu felsefeyi detayıyla anlatıp elimden geldiği, dilimin döndüğünce sizlere bu konuda yardımcı olmak istiyorum. Öncelikle felsefem : Balıklarınız hastalandıktan sonra harcayacağınız çabanın yarısını balıklarınız hastalanmadan önce harcarsanız daha sağlıklı balıklarınız olacaktır… Ben balıklarım hastalanmadan aldığım önlemlerle riskleri en aza indiriyorum kesinle kitabi bilgilerin yanında acı tecrübeler de zamanla doğruyu bulmamı sağladı.
Pekala balıklarımızın hastalığa yakalanmaması için neler yapabiliriz? Aslında çok şey yapılabilir ama en başta yapılması gereken onların bizim dostumuz olduğunu iyice kavrayıp, dostlarımızı en iyi şekilde nasıl ağırlayabilirizi düşünmekten geçer…
Mutlaka ama mutlaka o balığın strese girmesine neden olan bir takım faktörler, dış etmenler, anormal gelişmeler olmuştur. Sebepsiz yere ölen bir balığın en geçerli sebebi sadece ecelinin gelmesiyle açıklanabilir. Bunun dışındaki bütün sebepler çevresel etkileşimlerin sonucu olarak görülür. Şimdi akılda kalması bakımından stresin sebeplerini maddeler halinde sıralayalım:
2- Suyun ph ve
kh durumunun türe uygun olmaması stres kaynağıdır.
3- Bazı türler
az miktarda tuzlu sularda yaşarken bazıları tuzu tolere edemezler. Tuz
dengesindeki yanlışlık stres kaynağıdır.
4- Su koşullarındaki
ani değişimler stres kaynağıdır.
5- Suda çözünen oksijen
miktarının azlığı stres kaynağıdır.
8- Dış etmenler, dışarıdan akvaryuma el sokulması, özellikle çocukların akvaryumu görünce ellerini suya sokma istekleri stres kaynağıdır.
9-Tank içerisinde balık
başına düşen suyun litre cinsinden
değerinin balığın gereksinim duyduğundan az olması stres kaynağıdır .
10- Yüksek
miktarda ilaç kullanımı stres kaynağıdır.
11- Barışçıl ve saldırgan türlerin bir arada beslenmesi stres kaynağıdır.
12-Sürü yaşamı sergileyen türlerin yanlız
bakılması stres kaynağıdır.
13-Kullanılan yemin içeriği ve besin değerlerinin uygun olmaması stres kaynağıdır.
Balığımız strese yakalandı ama biz bunun farkında değiliz, peki balığımızın strese yakalandığını nereden bilebiliriz??? Aslında en baştan beri dile getirdiğim günlük dikkatli gözlemin önemi burada ortaya çıkıyor. Günlük dikkatli gözlemde balıkların günlük olağan davranış şekillerini iyice idrak edebiliriz. Bunun dışında yapacağı bütün hareketler anormal hareketler olacaktır. Böylece balığımızın anormal bir aktivitesini anında anlayabiliriz. Sürekli saklanma hali, dışa fırlamış gözler, yem yememe durumu, yaralarının iyileşmemesi gibi çok çeşitli durumlar gözlemlenebilecek en önemli detaylardır.
Tüm bu bilgiler ışığında artık balığımızın strese girdiğinden eminiz peki şimdi ne yapabiliriz??? İnancınız olsun balığın stresten çıkmasını sağlayabilmek onun strese girmesine engel olmaktan çok daha zordur. Bu sebep aslında benim felsefemi kuvvetlendiren en önemli donedir elimizdeki. Çok açık ve net söylüyorum balığınız strese girdikten sonra yapabilecekleriniz çok sınırlıdır. Size okuduğunuz ve sıkça karşılaştığınız konulardan anekdotlar sunarak felsefemi kuvvetlendireyim.
“--- Balığım resmen kendini hava motoruyla camın arasına sıkıştırmış. Yani istese yapamaz.” Katiyen katılmıyorum balığınız intihar etti, çünkü strese girmişti yaşama umudunu yitirdi ve hayatına son verdi.
“--- Balıklarım artık bunu adet haline getirdi sürekli dışarıya atlama istekleri mevcut hergün birilerini yerden topluyorum” Arkadaşım aslında bu senin balıklarının atlama- sıçrama yeteneğinden kaynaklanmıyor, balığın strese girmiş ve tek çıkar yol olarak akvaryumun dışındaki huzurlu ölümü kendine uygun bulmuş.
“--- Benim balıklarım da salak gibi gidip yavruluğun arasına sıkışıyorlar kaç kere kurtardım yine aynısını yapıyorlar” Buna bir şey yazmayacağım siz anladınız zaten durumu…
Çok fazla da uzatmak istemiyorum, biliyorum uzun olunca okumuyorsunuz. Birilerine faydamız olduysa ne mutlu bize...
Beğenenler: [T]198152,SmartDiscusRecai[/T][T]208917,Etimesgut06[/T][T]222816,oburx[/T]
Teşekkür Edenler: [T]198152,SmartDiscusRecai[/T][T]208917,Etimesgut06[/T][T]222816,oburx[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
http://www.intihar.de/hayvanlar.htm
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Yunus ve balinaların kıyıya vurma olayı ise ihtihar girişimleri değil.Dünyanın manyetik alanının elektronik ve radyoaktif aletlerle değişmesi,bozulması yön değiştirmesidir.Büyük deniz memelileri göç yollarını bu sayede tayin ederler.Balinalar onyıllardır geldiği(bozulmuş manyetik alan yüzünden geldiğini sandığı) yolda kovaman bir kara parçası gördüğünde psikoloijk bir etki sonucu paniklerler ancak kendini karaya atmaları ilerde hala su olduğuna inanmalarıdır intihar etmeleri değil.Ayrıca bu manyetik alanı Dünya kendide çok yavaş bir şekilde yönünü ve bulunduğu noktaları değiştirir ancak bu binlerce yıl alır.Eğer intihar sinir stresten oluyorsa hayvanlarda da bu insanlardan uzak balina ve yunuslar neden bir kara parçasının kıyısına özel olarak gelip intihar ediyor?Neden stres oldular neden yaşama küstüler?
Balıklarımı bir oturuşta yarım-1 saat izleyen biri olarak kenar köşelere sıkışan balıkların bunu bilmeyerek yaptıklarını gördüm.Hatta cikletler geri geri yüzme konusunda daha iyi olduklarından sıkıştıklarında genelde kendileri çıkabiliyorlar.Eşinden ayrı kalmış hayvanlarda tabi psikolojik belirtiler görülebilir ancak intihar olayı bambaşka bir boyut.İnsanların bile tam olarak neden intiharı seçtikleri tam olarak kesinleşmiş değilken (stres ancak neyin stresi ve en gelişmiş en zeki canlı olarak görülen insanlar neden yaşamını sürdürmesi gerektiğine inanması gerekirken bir güdü duyarken ölmeyi tercih eder ve buna bir insan beyni nasıl cesaret bulabilir)bir hayvana intihar teşhisi koymak biraz abes kaçabilir.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Manyetik alan yüzünden ileride su varmış gibi ilerleyen yunuslar balinalar karayı görünce devam ediyor (?)... Bu hayvanlar o kadar aptal değiller, orada öleceklerini iyi biliyorlar. Denize geri gönderilip tekrar karaya vuran hayvanlar oldu. Onu da geçtim, katil balinalar karada ilerleyebilme yeteneğine sahip hayvanlar ve karaya vurup ileride su olmadığını görseler bile geri dönebilecek kapasiteye sahipler ama yine de karaya vuruyorlar.
Akvaryumdan atlayan balıklar konusunda ise ister bilinçli intihar diyelim, ister keyfinden atlıyor diyelim sonuç değişmez. O balık akvaryumdan atlarken ölümü biliyor ya da bilmiyor bu değil önemli olan. Önemli olan şu; balık o sırada bulunduğu yerde olmak istemiyor. Rahatsız ve uzaklaşmak istiyor. Bu yüzden gidebileceği tek yer olan sudan dışarıya atlıyor. Bunu anlamak da zor değil.
Özellikle kılıçkuyruk gibi çok iyi atlayan bir balığı kovaya koyarsanız ve kapağını kapatırsanız biraz sonra vura vura davul çalmaya başlayacaktır...
Kubilay abi, Tebrik ederim. Keyifle okudum... Teşekkürler...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Evet dediğiniz gibi bu canlılar önlerine kocaman bir kara parçası gelince oldukları yerde olmak istemiyor ancak bu intihar değildir.Kontrolsuz bir davranıştır sadece amaç kendini öldürmek değil.
Kılıçkuyruğu kovaya koyduğunuzda kapağı kapatırsanız bulunduğu ortamdan çıkmak için atlar.Çünkü doğalarındaki su kütleleri büyük olduğundan sudan atlayınca yine suya geri düşeceğini sanır ancak akvaryumda olay böyle olmadığı için kendini suyun dışında bulur.Bunu bilinçli olarak yapmamıştır çünkü ölüm olgusuna dair en ufak fikri yoktur.Ancak kapağı kapatılan bir kovanın içinde bulunan kılıç kova şeffaf veya beyaz değilse kova karanlık olacağından stresi azalacak ve atlamaya çalışmayacaktır zaten.Hatta beyaz kova ve kaplar yavruluklardan daha az stresli ve rahat bir ortam olduğundan doğum kabı olarak kullanılıyor cablı doğuranlar için.
Tekrar diyorum tam olarak insanların bile şu an neden ihtiharla ölüm yolunu seçtikleri bilinmezken kesin değilken bir tez üzerinden balığa,hayvana intihar teşhisi koymak son derece yanlış.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Teşekkür Edenler: [T]208917,Etimesgut06[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Sizin yazdığınız o efsanenin gerçeklik payı yok.
Size yakışanı tam anlamıyla yapıyorsunuz zaten.
Tekrar söylüyorum intihar konusunda teşhis koyamazsınız.İnsanların bile tam olarak neden intihar ettiği belli değil.Hayvanlara bu şekilde kesin olarak ihtihar teşhisi koyamazsınız bir tez bile değil bir tahminden öteye geçmez sadece bir düşünce olarak yerinde kalır daha da ötesi ve en önemlisi insanları yanlış yönlendirebilirsiniz bu tamamiyle oturan bir akvaryumun tüm düzenini değiştir-t-mek bile olabilir.
Kitap konusunda çok teşekkür ederim ama sağolun.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir