Balıklar Hakkında Genel Bir Görüş
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Hayvanların ve doğadaki tüm canlıların insanın hizmetinde olduğu anlayışına katılmıyorum ve çok sakıncalı buluyorum. Malesef bugün karşı karşıya olduğumuz tüm çevresel sorunlar bu zihniyetin ürünüdür. Dünya bizim malımız değil, diğer tüm canlılarla ortaklaşa kullandığımız evimizdir. Bir canlıyı öldürmekteki amaç bizim açımızdan önemlidir. Beslenmek için öldürmek doğanın işleyişinin bir parçasıdır. Bu yüzden marketten aldığımız tavuğu, balığı yerken üzülmemiz anlamsız olur. Her canlı besin zincirinde kendinin altındaki canlıları avlayarak/tüketerek varlığını sürdürmeye devam eder. Bu türlerin nüfusunu dengeleyen bir süreçtir. Akvaristlik bütün bunların yanında çok farklı bir yorum gerektirir. Bu yüzden konuyu açan arkadaşın anlatımını fazla duygusal bulmakla beraber endişelerine de katılıyorum. Yapabileceğimiz tek şey evimize aldığımız her hayvana sağlayabildiğimiz en iyi şartları sağlamak olacaktır. Evet, bitkiler acı çekmez ama eminim ölen bir bitkiye her akvarist üzülür. Bu bizim onlara karşı bilerek ya da bilmeyerek hissettiğimiz sorumluluk duygusunun sonucudur. Biraz karışık anlattım. Çünkü konu bende sanırım karışık duygulara sebep oldu.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Hayvanların ve doğadaki tüm canlıların insanın hizmetinde olduğu anlayışına katılmıyorum ve çok sakıncalı buluyorum. Malesef bugün karşı karşıya olduğumuz tüm çevresel sorunlar bu zihniyetin ürünüdür. Dünya bizim malımız değil, diğer tüm canlılarla ortaklaşa kullandığımız evimizdir. Bir canlıyı öldürmekteki amaç bizim açımızdan önemlidir. Beslenmek için öldürmek doğanın işleyişinin bir parçasıdır. Bu yüzden marketten aldığımız tavuğu, balığı yerken üzülmemiz anlamsız olur. Her canlı besin zincirinde kendinin altındaki canlıları avlayarak/tüketerek varlığını sürdürmeye devam eder. Bu türlerin nüfusunu dengeleyen bir süreçtir. Akvaristlik bütün bunların yanında çok farklı bir yorum gerektirir. Bu yüzden konuyu açan arkadaşın anlatımını fazla duygusal bulmakla beraber endişelerine de katılıyorum. Yapabileceğimiz tek şey evimize aldığımız her hayvana sağlayabildiğimiz en iyi şartları sağlamak olacaktır. Evet, bitkiler acı çekmez ama eminim ölen bir bitkiye her akvarist üzülür. Bu bizim onlara karşı bilerek ya da bilmeyerek hissettiğimiz sorumluluk duygusunun sonucudur. Biraz karışık anlattım. Çünkü konu bende sanırım karışık duygulara sebep oldu.
[/QUOTE]Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Balıkların uygun koşullarda beslenmesi konusunda da haklısınız fakat en uzman kişiler bile ideal şartları yakalayamaz. Eh bırakalım o zaman desek 10000 kişi bıraksa bu balıklar yine üretilecek, yine satılacak, yine akvaryuma hapsolacak. O yüzden "Ya doğayı taklit etmek için 10 tonluk tank kuralım ya da hobiyi bırakalım" noktasına gelinse bile pek anlamı olmaz. Öte yandan 100 litrede astronot beslemek, fanusta balık bakmak(beslemek diyemiyorum, sadece ölene kadar karşısında durup bakabilirsiniz) normal olmayan ve bilinçsizce durumlardır. Ayrıca sizin dediğinize benzer bir şey de eklemek istiyorum; "Pacu, pirana, arowana, pengaisus, dovii vb. akvaryum için asla uygun olmayan ve olamayacak balıkların beslenmesine karşıyım." Hem site politikamız da bu yöndedir. Mesela bilimsel bir tartışma olmadıkça sitemizde pirana ile ilgili konu açmak, bu balığın beslenmesini özendirici mesajlar atmak veya yorumlar yapmak yasaktır. Görüldüğü anda konu/mesaj silinir, gönderen uyarılır. tekrarında ceza verilir.
Ayrıca mesajınızın geneline baktığımda akvaryumda beslenmesi abes kaçan balıkların dışında hobinin tamamına bir tepkiniz olduğu anlaşılıyor. Evet, balıkları sırf zevkimiz için bir cam hazneye hapsediyoruz. Pek çoğumuz buna rağmen bu hayvanlara doğal ortamına en yakın koşulları sağlamaya çalışıyoruz, kimimiz doğala en yakınını yakalıyoruz. Evet; yine de zevkimiz için onları hapsediyoruz ve ben şahsen bu gerçeği göz ardı etmiyorum, edilmemesini tavsiye ediyorum.
Her şey bir yana; sizin bu mesajı bir akvaryum sahibi olarak bir akvaryum forumunda yazmanız bana garip geldi. Neden mi? Şu hikaye ile anlatayım:
Bir adamın ufak bir oğlu varmış. Çocuk her gün kavanozlarla bal yermiş, resmen müptela olmuş. Öyle ki bal yiyemediğinde kıyameti kopartır, kendini parçalarmış. Tabii o kadar balı yiye yiye sağlığı hepten bozulmuş. Yine de bal yemeyi bırakamamış. Babası bu çocuğu bal yemekten vaz geçirmek için her çareyi denemiş ama muvaffak olamamış. Bir gün adama filanca yerdeki bir dervişi önermişler. "Her çocuk onun dediğini aynen yapar, oğlunu baldan kesin vazgeçirir." demişler.
Adam oğlunu alıp 2 ay yol katetmiş ve dervişin yanına gitmiş. Ona olayı anlatmış. Derviş de bugün gidin, sonra gelin demiş. Adam da bu laf üzerine dervişten ümidi kesip geri dönmüş. Bir gün bir mektup gelmiş, derviş onu yanına çağırıyormuş. Adam 2 ay yol daha gitmiş. Dervişin yanına geldiklerinde adam:
"Derviş efendi ne olur baldan vazgeçir oğlumu!" demiş. Derviş çocuğa dönmüş:
"Oğlum bal yeme." demiş. Adam sinirlenmiş; "Sen bizi bu kadar yoldan bunun için mi çağırdın? Madem çare buydu ne diye bizi o kadar yoldan geri döndürüp tekrar yanına çağırdın?"
Derviş: "Beyefendi o gün söyleseydim çocuk sözümü dinlemezdi, o sabah bir parmak bal yemiştim."
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Cenk bey; akvaryum balığının göle bırakılmasının şakası bile kötü. Benzer şekilde davranan bazı kişiler yüzünden pek çok yerel balık ve kabuklu türü yok olmuştur. Hatta ülkemizde bir göle(adını hatırlamıyorum, haberlere de çıkmıştı) japon balıkları bırakılıyor. Bırakılan bu 6-7 tane japon göldeki sazanlarla çiftleşip kırma bir tür oluşturuyor ve bu melez tür yüzünde gölde avlanan pek çok balık türü hatta sazanlar da yok oluyor. Bu melez türün ise ne akvaryumculukta ne besin sektöründe değeri olmadığı için bölgedeki balıkçılar ekmeğinden oluyor. İşin garibi ise bu balıkları göle bırakanların oradaki balıkçılar olduğu ortaya çıkıyor. (Garip bir durum olduğu da ortada)
Bu arada Cem Bey; balık beslemeyi bıraktığınıza göre hikayemi unutabilirsiniz. O çocuk misali, ben de artık dediklerinizi inanarak söylediğinize inanıyorum.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Daha öncede belirttiğim gibi bırakmış bulunmaktayım.Bu balıkları bitki ile değişmek isteyen bir akvaryumcuya kesin bir dille redetmiş bulunmaktayım bunun tek nedeni adamın sırf ticaret mantelitesiyle bu işi yapmasıdır.Ben bu mesajı yazmadan önce kendimce vicdan muhasebesi yaptım ve yenik düştüm.Pişman mıyım;hayır.Yakında tamamen biyotop'la ilgilenmek istiyorum ve bu formda bulunmaya devam edeceğim çünkü öğrenmem gerken çok ama çok şey var.Ama bu konu sayesindede bazı arkadaşların bu konuya yaklaşımlarını öğrendim ne öğrendiğimde bana kalsın iyi akşamlar.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Tamamen Cenk beye katılıyorum. Bir Akvaryum formunda savunduklarınız her ne kadar doğruda olsa tepki alıcaktır . Açmış olduğunuz konu ile de tartışmaya davetiye çıkarıyosunuz.
Düşüncelerinize destek tabiki verilecektir fakat mesaj yazan arkadaşların uslubundan önce siz uslubunuza dikket ederseniz kanımca daha fazla tepki almazsınız.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Sizin görüşlerinize de saygım var. Biraz bu konuyu abarttım galiba.. :)
Cenk Bey; İstanbul'dakiler Van'a gitmez. Elde kavanoz terkosa koşarlar. Hatta yıllar önce hayvanın teki bakamadığı 1,5 metrelik timsahını terkosa bırakmıştı.
Adama hayvan diyorum, üslubumdan dolayı kusuruma bakmayın. Terkos'a timsah bırakana bundan daha kibar bir söz bulamadım.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Bir bu konu zaten tarıtşmak üzerine açılmıştır.İki utancımı kimsenin ismini vermeyerek ve rencide etmeyecek bir tavırla dile getirdim ve arkasındayım ve bu uslubun neresinde sorun gördüğünüzü açarsanız size daha fazla yardımcı olabilirim.Ve beni tanısaydınız birilerinin savunmasına sığınıp destek bekleyecek kadar vasıfsız bir insan olmadığımı anlardınız.Bu konu haddini aşmıştır bu konunun kapatılmasını talep ediyorum.Saygılarımla
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Anlatmaya çalıştığım şu; her olay kendi durumu içinde değerlendirilmeli, değerlendirme yapılırken açıklanacağı ortama göre kelimeler seçilmelidir. Sizin mesajlarınızda bir anormallik yok. Değerlendirme sonuna kadar doğru ama benim verdiğim örneklerdeki gibi, kelimelerin seçimi ve dizilimi ortam ile bağdaşmıyor. O yüzden sıra dışı görünüp tepki alıyor.
(Ramazanda böyle bir mesaj yazdığım için özür dilerim. Hani köfte, balık derken oruç tutanlara eziyet gibi oldu. Kusura bakmayın.)
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Konuya gelen ilk 15 msj dan sonra üzülmeniz ve utanç duymanızı gerçekten çok garipsedim forum 15 kişiden ibaret değil ve Onur beyin de dediği gibi bu konuyu bir akvaryum forumunda tartışmanız. Ne kadar mantıklı tartışılır.
İlk msjınızda bence olay zaten bitiyor. Biz balıkları doğadan yakalayıp akvaryumda beslemiyoruz. Tank üretimlerini besliyoruz , doğal ortamlarını eminimki hiç özlemiyorlardır. Bilmediğiniz ve görmediğiniz bir yeri( balık ta olsanız zaten o hafızayla) hatırlamanız mümkün değil .
Oruç ta var kırmak istemem ama şahsi fikrim budur.Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir