Betta Balığının Tarihi Geçmişi
MİCHAEL WORTHİNGTON
Tarihsel olarak bakıldığında betaların adının Asyalı savaşçı bir klan olan ‘Bettah’ klanından geldiği söylenir. Onlara bu savaşçıların adının verilmesinin nedeni bu savaşçı balıklardan ikisinin yaptığı mücadelenin daha 150 yıl öncesinde bile Tayland’ ta çok popüler bir spor olarak var olmasından ileri gelmektedir. ( Bu iş o kadar popülerdi ki Siam Kralı betta maçlarını bir düzene sokmaya ve vergilendirmeye bile kalkmıştı.)
Betta dövüşlerine dair bir ilginç notta betta dövüşlerinin batıda ki horoz ve köpek dövüşlerinin aksine çoğu zaman ölümüne olmaması, balıkların yürekliliklerini ve cesaretlerini sınamak amacıyla yapılmasıdır. Seyirciler maçın ne kadar uzun süreceğine ve önce hangi balığın kaçacağına dair bahse girerler. Aslında çoğu balık bir yada iki kez mücadelenin ardından şımartılmış ve üretim için kullanılmış yahut doğal ortamına geri bırakılmıştır.
Doğal Habitat
Betta balığının doğal ortamı sığ ve tropik sulardır.Durgun sularda yaşamaya uyum sağlamış olmaları onların sık sık su üzerinden hava alma ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. Daha ziyade pirinç tarlaları, drenaj kanalları, yavaş akan derler ve gölcüklerde doğal olarak bulunurlar. Temel besin maddeleri böcekler ve sivrisinek larvalarıdır.
İlk Yetiştirilmesi
Siyam Kralının yakın bir arkadaşı olan Dr Theodore Cantor, 1840 yılında üretmek amacıyla kraldan bir çift betta aldı. Doktor bu çifti üretti üzerinde çeşitli araştırmalar yaptı ve bu balığa ‘Makropodus Pugnax’ (Cennet balığı familyasından Bir ad) vererek balık üzerine bir makale yayımladı. Makalenin yayımlanmasından kısa bir süre sonra doktor Cantor betanın başlıbaşına bir tür olduğunu keşfetti ve bu balığa şu anda bildiğimiz Betta Splendens adı verilmiş oldu.
Üretilen betaların bazıları 1896’ da daha sonra bir kez de 1910 yılında Almanya’ya gönderildi. Daha sonra buradan Frank Locke adında bir kişi Amerika’nın Kaliforniya Eyaleti San Fransisko şehrine bu balıklarda ithal yolu ile getirdi. Aldığı bu balıklardan bir tanesinin renklerinde bir olağandışılık fark eden Locke yeni bir tür keşfetmiş olduğunu sandı ve bu balığa ‘betta cambodia’ dedi. Aslında onun elinde üreme yoluyla doğal özellikleri gelişen ve değişen ilk betalardan bir tanesi vardı.
O zamandan beri yetiştiricilerin yaptığı çalışmalar bugün bildiğimiz tüm o renk ve kuyruk varyetelerinin ortaya çıkmasını sağladı. Betta üretme bugün de birçok kişi için bir tutku aynı zamanda da karlı bir iştir ve onların birçoğu küçük bir akvaryumda bir yada iki betta ile bu işe başladılar.
KAYNAK: http://ezinearticles.com/?expert=Michael_Worthington Çeviren: Kenan Erayman
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir