bitkili akvaryum yeni 70*41*36(y)


Ahmet T.Çevrim Dışı

Kayıt: 05/10/2008
İl: Kirsehir
Mesaj: 117
Ahmet T.Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 27 Aralık 2008 19:29
Siyah moliniz sanırım beyaz benek..Dikkatinizi çekmiştir umarım..

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

mustafaerdogarÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
[B]6033,1[/B] [C]3,2,38529[/C]
Kayıt: 13/12/2007
İl: Istanbul
Mesaj: 2469
mustafaerdogarÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 28 Aralık 2008 01:03
Sadece bitkilerle mi ilgilendiğimi düşünmüştünüz yoksa Emre Bey Tebessüm Rica ederim (teşekkürünüz için).

Konu Neritina sp.' den açılmış madem bende kısaca birkaç şey yazayım: Evet, benim tankımda bir süre bu canlıya ev sahipliği yaptı. Gerçekten çok gezen, yeşil nokta alg yiyen ama benim gözlemlerime göre biraz yavaş yiyen ve kesinlikle çok güzel görünen bir canlı. Tankımdan ayrılma sebebi ise kök-dal vb. yüzeylere çok sık yumurta bırakması ve rengi bayaz olan (veya beyazlaşan) bu yumurtaların bir süre sonra bana ciddi anlamda görüntü kirliliği olarak gözükmeye başlaması (tatlısuda yavru çıkmıyor ve bildiğim kadarıyla zaten eşeyli ürüyor). Birde yumurtaları çok uzun zamanda yok oluyor (veya neredeyse hiç olmuyor, zira hala bazı köklerimde bolca var) ve çıkarmak için bıçak vb. keskin birşeyle kazımanız gerekiyor.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

emreutkuÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 04/10/2008
İl: Bursa
Mesaj: 1138
emreutkuÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 28 Aralık 2008 23:50
Bugün çok keyifsiz geçti. Ahmet kardeşim, uyarın için teşekkürler. Evet siyah molilerin ikiside hastaymış. Daha önce hiç balık beslemediğim için dikkatsiz davranmışım. Dün geceden itibaren balık hastalıklarına çalışmaya başladım.

Mustafa bey, neritina ile ilgili yazdıklarınız çok iyi olmuş, almadan önce düşünmek lazım. Erkeğini ayırt edebilirsek uygun olabilir.

Dün gece akaryum tabanına bir şiş yardımıyla salatalık koydum. Cüce vatoz ve Elma salyangozlarının pek hoşuna gitti. Sabah salatalığın durumu;

Sabah cüce vatozlar hareketli ve keyifliydiler, biri taşların üzerinde oynuyordu; 

 

 

Her iki Siyah molide beyaz benek (parazit hastalığı) vardı. Dün gece düşündüm, siyah molinin beya beneğe yakalanması konusunu. Siyah Moli, Platiye göre çok çabuk sterese giriyordu. Bunu birkaç defa gözlemledim. Akvaryuma ilk geldiği gün hatırlıyorumda ben yüksek sesle konuşmaya başlayınca çok korkmuştu, suyun tam ortasında onu gizleyecek hiç birşey yoktu ve donup kalmış bize doğru bakıyordu, adeta suda asılıydı, öyle korkmuştu ki kaçıp bitkilerin altına saklanacağına suda asılı kalmıştı...

Evden çıktım. Ögleden sonra döndüm ve siyah molilerden biri kuma oturmuş durumdaydı, diğer moli ve platiler su yüzeyindeydiler, cüce vatozlardan ikisi ağızları mümkün olduğunca açık ve hareketsiz duruyorlardı. Dipte ve cam kenarındaydılar.

CO2 normalden biraz fazla açıktı, dış filtre çok az su yüzey hareketi oluşturuyordu.

Siyah molinin dipte oturmuş olması diğer balıklara dikkat etmemi engelliyordu. Siyah moliyi kepçeyle dışarı aldım, ölmüştü.

Hemen dış filtre çıkış borusunu mümkün olduğunca yüzey hareketi yaratacak şekilde ayarladım, %20 su değişimi yaptım. Cüce vatozları dipten yukarı çıkarmam gerekiyordu, ikisi cam dibindeydiler ve şişle onlara dokunduğumda ikiside tepki vermediler, tamamen herektsizlerdi, ikisinide kepçeye aldım ve yüzeye dış filtre borusunun oksijen oluşturduğu alanda tutmaya çaıştım, bu arada 3. cüce vatosun parvulaların aarsında kumda harektesiz gördüm, onuda kepçeye aldım. 45 dakika kadar elimde kepçe, cüce vatozlar içinde bekledim. Biri hafif hareketliydi, 15 dk sonra diğeride hafif hareketlenme oldu, diğerinde ise hiç hareketlenme olmadı. Aşağı bıraktım. Dikkatimi çeken her üçüde ağızları sonuna kadar açıktı ve kapatamıyorlardı, felçliydiler. Birinin son derece yüzeyel bir solunumu vardı. Yaklaşık üç saatte üçüde kendine geldi, ağızları yavaş yavaş kapandı. Solunumları düzeldi.

Cüce vatozların oksijen eksikliğine çok hassas olduklarını okumuştum. CO2 entoksikasyonu kendilerine gelmelerini çok zorlaştırdı.

Beyaz Beneğe yakalanan siyah moli ise hasta olduğu için O2 eksikliği ve CO fazlalığından için ilk etkilenmişti.

İlk işim havamotoru ve beyaz benek ilaçları ısmarlamak oldu.

 
29-12-08
 sabah;  siyah moli yüzerken yalpalıyordu,  parazit hastalığından dolayı camlara sürtünüyordu. Onu kepçe ile dışarı aldım, 2litrelik  surahiye  1 çorba kaşığı tuz ekledim,  3 dakika surahi  içinde tuttum,  çok rahatladı.
Akvaryum PH ı Siyah moli için düşüktü; Siyah moli için uygun PH, 7,5-8,2 verilmiş. Plati için ise 7.0-8,2 . Siyah molinin orijinal vatanı nehirler ile deniz arasındaki geçiş bölgeleriydi. Siyah molinin tuz ihtiyacı vardı.  Tuz bitkiler için uygun  değildi.
Akvaryumcumla konuştum, ve bugün hayatta olan siyah moliyi geri verdim. 
 
 30-12-08
Hava Motoru
Ismarladığım ATMAN C3500 hava motoru geldi.
hava hortumunu tankın arka kısmaına yerleştirdim. Motorun iki güç modu var, yukardaki fotograf da hava motoru düşük güçte.
 

 
Konu hava motorunda açılmışken faydalı bir link
 
Akvaryum ortamında iki kaynaktan oksijen geliyor
1- Su yüzey hareketliliği (yüzey ajitasyonu)
2- Bitkilerden fotosentez ile
 
Ayrıca osijenin suda erimesini etkiliyen iki önemli faktör var; tuzluluk ve ısı.
Tuzluluk yada sıcaklık arttıkça suda eriyebilen o2 miktarı azalıyor.
 
Erimiş oksijen akvaryum ortamında 5-7 ppm olması yeterli. 4 ppm altında balıkta stress  belirtileri başlıyor, 2ppm de ise ölüm oluyor.
Yukardaki linkte verilen tabloda tuzluluk oranı 0 olan suda 26 santigrad derecede % 100 saturasyonda eriyik oksijen  miktarı 8.09 ppm. Akvaryum ortamında ise ortalama o2 erimesi (saturasyon)  %70 olduğu için eriyik oksijen miktarı 26C da yaklaşık 5,6 ppm oluyor.
 
Elmalarda emin değilim
Elma salyangozları çok güzel yosun yiyorlar, bir tek sorun var birkaç defa öbeklerini  incelterek diktiğim parvulaların arasında ve üstlerinde dolaşıyorlar. Parvual bulunduğu kum nerdeyse sürülmüş toprağa döndü. Glossolar üzerinde ise o kadar rahatsız edici değiller. Parvulalar olmasa tankta kalmalarından hoşnut olabilceğim  bu canlılardan emin değilim. Ayrıca elma salyangozları cüce vatozlarla çok benzer yosunları yiyorlar özellikle cam yüzeylerinin temizliğini yapıyorlar.
Bende bu yüzden cüce vatozlara  "armutlar" demeye başladım!
 
 
Ammonia Alert
Ismarladıklarım arasında seachemin ammonia alert isimli ürünü vardı.
 
 
Okunuşu şöyle; ortadaki daire ye bakıyorsunuz. Sarıdan maviye giden renkler var. Ordaki yuvarlak zon hangi renkle uyumluysa, o renk karşılığı kadar amonyak var.
 
Sarı renk (en altta, güvenli aralık)
Mavi-yeşil1 (solda, alert modu, 0,05 mg/l)
mavi-yeşil2 (üstte, alarm modu, 0,2 mg/l)
Mavi (sağda, toxic mod, 0,5 mg/l )
 
 Not: yukardaki fotograf dikine çekilmişti, ama yatay olarak kabul edildi.
 
Organik karbon
Son olarak  hava motorunu balıklarım ölmesin diye sıklıkla kullanabilirim.
Son 24 saat co2 kapalıydı. Bundan böyle sanırım hem hava motoru kullanarak o2 sağlamaya çalışacağım hemde daha az co2 vereceğim. Bu nedenle bir organik karbon kaynağı olan seachem flourish excel ürününde aldım. 
 
emreutku2008-12-30 21:22:32

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

emreutkuÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 04/10/2008
İl: Bursa
Mesaj: 1138
emreutkuÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 01 Ocak 2009 10:34
01-01-09  ilk gün, 40 gün
 
Tüm akvaristlerin yeni yılını kutluyorum. 2009 un ilk günüyle birlikte benim tank 40 günlük oldu. Tankın genel fotolarını paylaşmadan önce hava motoruyla ilgili yazmak istiyorum.

Hava motoru-O2-Dış filtre-CO2

Hava moto alıp kurduğumdan beri akvaryum balıklar için oyun bahçesine döndü adeta. Özellikle cüce vatozlar daha aktif oldular.

Bitkili akvaryumlar için yüzey ajitasyonu CO2 gazını kaçıracağı için pek önerilmez. Dış filte daha çok bu nedenle önerilir zaten. Yani yüzey ajitasyonunu iç filtreler kadar çok yapmayıp, c02 kaçırmasın diye. Yine aynı nedenle bitkili akvaryumlarda hava motorunun sürekli kulanılması önerilmez. Oysa dış filtrelerin en önemli avantajı yeteri kadar dolaşım sağlamasıdır. Böylece ortama verilen besinler (c02, diğer) tüm bitkilere eşit dağılabilirler. CO2 gazının yoğunluğunu isterseniz 1000 ppm e kadar çıkarabilirsinbiz. Oysa aynı şey O2 için geçerli değil. O2 balıklar ve bakteriler için çok önemli. Hava motoru yarattığı yüzey ajitasyonun C02 gazını kaçırdığı ama bunun çok önemli miktarlarda olmadığını öğrendim. Bu nedenle artık hava motoru 24 saat açık kalacak.

glossoları, kuma ektim. Elma salyangozlarını sabak akşam suyunu değiştirdiğim, kapağı delikli ve üstünde hava kalan bir cam kavaonoza koydum.
 
 
 
 
Cüce vatozlar golssostigma ile oynarken. Üzerlerindeki yosunları yiyiyorlar. 15 dakika uğraştı glossolardan biri su yüzeyine çıkınca cüce vatoz yaramazlık yaptığını anlamış gibi glossoları bıraktı!
 
 
 
 
 
 
emreutku2009-01-01 10:40:39

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

darkfreezÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 26/10/2006
İl: Bursa
Mesaj: 452
darkfreezÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 01 Ocak 2009 11:40
Emre Bey konuyu başından beri gerçekten imrenerek okudum bol resim ve bilgi içeren bir başlık olmuş sizi tebrikediyorum, umarım arzuladığınız tanktan çok daha güzeline sahip olursunuz.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

emreutkuÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 04/10/2008
İl: Bursa
Mesaj: 1138
emreutkuÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 01 Ocak 2009 19:28
Kerem bey çok teşekkür ederim. Tam olarak planladığım birşey yok, böylesi de çok hoşuma gidiyor, sonunda ne olacak o kadar önemli değil.
 
Elimde CO2 testi varken yüzey ajitasyon ve CO2 ilişksini test etmemek  olmazdı. Sabak CO2 tüpünü açmadan ilk işim akvaryum suyundaki CO2 miktarına drop checker ile bakmak oldu. Hava motoru 24 saat açıktı, CO2 ise 12 saat boyunca verilmemişti.
 
Sabahki tank suyunda renk maviydi=yetersiz CO2. Hava motorunun sebep olduğu yüzey ajitasyonu CO2 i uçurmuştu.
 

 
CO2 tüpünü açtım, (balıkları rahatsız etmeyecek şekilde, eskiden olduğundan daha az) 6 saat sonra drop checker ile akvaryumdan aldığım sudan yine C02 baktım. Elbette hava motoru sürekli açık.
Renk yeşildi=Yeterli CO2 
 

 
Hava motoru sürekli açık kalırsa CO2 transferi ile ilgili çıkarımım;
1- Hava motoru sürekli açıkken, CO2 sürekli açık kalabilir. Bu tankta göreceli olarak sabit O2, sabit CO2, sabit Ph sağlar.
2- Geceleri CO2 i kapatırsam Sabah ışıklar yanmadan 2 saat kadar önce C02 tüpünü açmam gerekir (Amaç=ışıkar yanıkken stabil ve istikrarlı CO2 miktarı sağlamak).
 
Tabi bu gözlemin en önemli sonucu hava motorunun sürekli açık kalabileceğiydi.
 
Elma salyangozlarını içim rahat etmedi hapisten çıkardım, cüce komşuyu temizlerken;

 
 
 
glossoların tamamını saksıdan çıkarıp kuma ektim. Saksıdaki ekim iyi olmadığı halde glossolar ışığa yakın oldukları ve ortamda co2 olduğu için sürekli fotosentez yaptı. Şu an kuma ektiklerim daha az olmakla birlikte fotosentez yapıyorlar. Uğur beyin verdiği likte yazar 2*18 watt ile çok başarılı olamadığını ama 1 adet 36 watt ile daha başarılı olduğunu yazmış.
Bakalım 1 ay sonra belli olacak...(tabi elmalar ve armutlar müsaade ederse!)
 
 
 
 
 
 
emreutku2009-01-01 19:32:24

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

mustafaerdogarÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
[B]6033,1[/B] [C]3,2,38529[/C]
Kayıt: 13/12/2007
İl: Istanbul
Mesaj: 2469
mustafaerdogarÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 01 Ocak 2009 21:23
Kaybettiğiniz balıklarınıziçin üzüldüm. Bazen böyle şeyler kaçınılmaz oluyor ve hepimizin başına gelebiliyor..


"Ammonia alert" gerçekten güzel bir ürün ancak üreticisi (Seachem) asidik sularda kullanımının sağlıklı olmayacağını belirtiyordu diye kalmış aklımda. Seachem' in sitesinden bunu bir araştırın isterseniz.


CO2-O2 konusuda da birkaç şey söylemek istiyorum izninizle:

Nasıl CO2' yi arttırma yönünden tabiri caizse abartılı olmamak gerekiyorsa azaltma yönünden de aynı şekilde fazla temkinli olmamak gerekiyor. Bitkiler ve balıklar arasında bir denge kurmak lazım. Litre hacme göre az balık-çok bitki ve tüplü sistem gibi stabil CO2 çıkışı sağlayan bir sistemle bu dengeyi hava motoru kullanmadan kurmak zor değil.
(Elbette (her yerde de dile getiriyorum) bitki akvaryumuda olsa bir akvaryum kurarken hazırda mutlaka kurulu bir hava motoru bulunmalı. Bu gibi acil durumlarda çok gerekli olabilecek bir ekipman.)

Benim size tavsiyem CO2 konsantrasyonunu 20-30 ppm arasında olacak şekilde ayarlamanız olur. Bu aralıkların dışına çıkmadığınız müddetçe hava motoru kullanmasanızda ne balıklarınız nede bitkileriniz için bir problem söz konusu olmayacaktır. CO2' nin maksimum olduğu zamanı sabah ışıklar yanmadan önce ölçebilir, minimum olduğu zamanıda (periyotluysa öğleden sonraki periyotta) ışıklar yandıktan 3-4 saat sonra ölçebilirsiniz. Ölçüm için KH değerinizi bilmeniz gerektiğini ve ölçümüde pH ölçerek yapacağınızı biliyorsunuzdur sanırım.

İçinizin rahat etmesi açısından sürekli hava motoru kullanma taraftarıysanız; birinci seçenek olarak yazdığınız gibi her ikiside (CO2 ve O2) sürekli açık kalır. Her ikisindende düzenli bir çıkış ve bitkilere yeterli CO2 sağladığınız taktirde dediğiniz gibi bu, gece gündüz arasında oluşacak farkıda minimuma indirerek daha stabil bir sistem sağlayabilir. Dezavantajı; daha fazla CO2 harcarsınız. İki litrelik bir tüpün 7/24 kullanımla yaklaşık 6 ay gittiğini ve 5 ytl ye doldurulduğunu düşünürsek harcadığınız fazlalığında pek bir önemi kalmıyor aslında.


Son birşey; Glossostigma' ları çok güzel dikmişsiniz; en kısa zamanda tabanı sarmaları dileğiyle..
mustafaerdogar2009-01-01 21:32:28

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

emreutkuÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 04/10/2008
İl: Bursa
Mesaj: 1138
emreutkuÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 01 Ocak 2009 22:40

Mustafa bey değerli yorumlarınız için teşekkürler.

Seachem sitesine baktım "ammonia alert"in  gerçekten asidik sularda kullanılması tavsiye edilmiyor. Ürünü aldığım otuz.com sitesinde ayrıntılı bilgi yoktu maalesef. Ama yinede sabahları akvaryumumun ph ı 7.0 üzerinde olduğu için belki sabahları faydası olur.
 
Mustafa bey o2 konusunu iki nedenden önemsedim
 
1- Dusco Bojic en iyi alg yiyiciler başlığında ancistruslar için yükesk o2 nin gerekli olduğunu vurguluyor.
"The water should be highly oxygenated with a moderate current".
 
 
2- Yine aynı yazar alg oluşumu nedenlerinden biri olarak O2 yetersizliğini gösteriyor. Akvaryumda O2 nin en önemli kaynağı "yüzey ajitasyonu". Dusco bojic, co2 verilen sistemlerde yüzey ajitasyon ile o2 vermenin bir sakıncası olmadığını yazmış.
 
 
Bende hava motoru sürekli açıkken, çokda fazla co2 vermediğim halde akvaryum suyunda yeterli co2 elde ettim. Vakit bulabilirsem yine co2 drop checker kullanarak biriki konuya bakacağım. CO2 checker kullandıktan sonra durumu KH-Ph tablosunu kullanarak ta teyit ettim zaten.
 
Bu durumda hava motorunun sürekli açık olması faydalı olabilir.
Özellikle sıcak havalarda 24 saat açık kalması önemli sanırım. Çünkü sıcak  havalarda o2 saturasyonu düşüyor.
 
2 litrelik co2 tüpünün 6 ay gittiğini bilmiyordum. Bende bu tüp ne zaman bitecek diye bekliyorum. Sevindim. CO2 tüpünü sık değiştirmek istemem. Birde o işin zamanımı almasını istemem. O nedenle 24 saat sürekli açık kullanmıyordum, ama şimdi kullanabilirim.
 
Teşekkür.
 
 
 
 
 
 
 
emreutku2009-01-01 22:42:32

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

mustafaerdogarÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
[B]6033,1[/B] [C]3,2,38529[/C]
Kayıt: 13/12/2007
İl: Istanbul
Mesaj: 2469
mustafaerdogarÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 02 Ocak 2009 08:58
Emre Bey, kesinlikle haklı nedenleriniz var.

Düzenli CO2 verilen sistemlerde hava motoru kulanmak, veya farklı bir mekanizmayla yüzey hareketi sağlama gibi yöntemler CO2 verilmeyen bir sistemde yapmaya göre tercih edilmesi çok daha mantıklı olan yöntemler. Hatta sırf bu yüzden (genel kanının aksine) şelale filtre yada sump kullanılan tanklarda dışarıdan düzenli CO2 verilmesi durumunda sağlıklı bitki yetiştirilmesi mümkün oluyor. Tabi bu konuda da dikkat edilmesi gereken şeyler var; gazların sudaki çözünürlükleri. Bu anlamda da CO2 ve O2 arasında bir rekabet var. Dolayısıyla verilen O2 ve CO2 oranını çok iyi ayarlamak gerekiyor.

Maksimum sınırın üzerinde CO2 vermediğiniz sürece gündüzleri fotosentezin kabarcık halinde görünmesi aslında o şartlar altında suyun O2' ye doyduğunun bir göstergesi. Yani artık bitkilerin çıkardığı O2' nin bir kısmı suda daha fazla çözünemiyor ve kabarcık halinde yüzeye çıkıyor. Bu durumda gündüz için hava motoru kullanmasanızda balıklarınız açısından oksijensiz kalma yönünden bir sorun olmayacağı ortada. Gece ise O2 üretimi durduğu için, sürekli azalan O2 ile (bitkiler CO2 kullanmasalarda) sudaki CO2 çözünürlüğü artıyor. Birçok balık türü gece uyku moduna geçtiğinden O2 kullanımları azalıyor. Az balık olduğu sürece ve gece ışıkların kapalı olduğu periyodu çok uzun tutmadımız sürece bu durum problem teşkil etmiyor. Ancak söz konusu Ancristus, Otocinclus gibi gece aktif olabilen türler olunca işler değişiyor. Bu durumda en azından ilk zamanlarda, balıklar yeni ortamlarına, su değerlerine vs. alışıp kondisyon kazanana kadar yüksek CO2 ve düşük O2' ye maruz kalmamaları (ve tabiki stres yapacak diğer tüm faktörlerden mümkün olduğunca uzak kalmaları) çok daha iyi oluyor. Alıştıktan sonra geceleri en fazla az miktarda stres belirtileri gösterebiliyorlar.

Tabi tüm bu yazdıklarım benim kullandığım ve başarı sağladığım yöntemler. Bunun dışında oranlarını çok iyi ayarlayabilirseniz sürekli CO2 ve O2 vererek benim yöntemimden daha başarılı bir yöntem oluşturmanız mümkün gözüküyor. Burada en önemli nokta yeterli CO2' yi sağlayıp sağlayamayacağınız. Her nekadar drop checker "yeterli CO2 var" göstersede en azından ilk ayarlamada drop checker yerine doğrudan test yapıp tablo yada ilgili formül yardımıyla CO2 konsantrasyonunu sayısal değer olarak hesaplama şeklinde bir yol izlemeniz çok daha doğru olur diye düşünüyorum. Gerçi teyit ettim dediğinize göre bunu yaptınız sanırım; acaba sonuçları bizimle paylaşabilir misiniz? (KH, pH ve CO2 değerleri) Drop checker ise bana göre daha sonraki dönemlerde sürekli gözlem yapılabilmesi ve pratik olması yönünden belirgin bir durumu (az yada fazla CO2) anlayabileceğiniz faydalı bir ekiman.
mustafaerdogar2009-01-02 09:05:54

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

emreutkuÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 04/10/2008
İl: Bursa
Mesaj: 1138
emreutkuÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 02 Ocak 2009 16:32
Mustafa bey bu konuda olayları çok sindirmeden yazışmak hatasına düşmem istemem. Sizin yazdıklarınız gayet aydınlatıcı. O yüzden yazdıklarımı düşünüyor olmam şeklinde yorumlayın lütfen.
 
CO2 drop checker ölçüm yapacağım hersefer kendi plastik kutusundaki suyu boşaltıp, yeni akvaryum suyu ile ölçüm yapıyorum. Yoksa akvaryum içinde bırakılan co2 checker aynı hassasiyeti göstermiyor. Bu sabah yine drop checker ile baktım, hava motoru sürekli açık, CO2 tüpü akşamdan kapalıydı. Fotoğrafları akşam eklerim. Ancak vaktim olmadığı için bu sabah Ph-KH ölçümü yapmadım. Ayrıca CO2 drop checker a güvenebileceğimi (KH yüksek değilken, 4 civarı) sanıyorum. Drop checker daki su maviydi.
 
Hava motoru açıkken aklıma gelen bir şık daha vardı, o da Hava motoru ve CO2 tüpünü birlikte açmak ve birlikte kapamak. (Buna benzer birşey).
 
Yalnız şimdiye kadar bir konuyu eksik yazdım sanırım. Benim Dış filtre su çıkış borusu suyun altında ve yüzey ajitasyon yapmayacak şekilde ayarlıydı. Amacım CO2 kabarcıklarının dolaşımını iyi sağlayabilmekti.
 
(Tankın O2 İhtiyacını bitkiler sağlıyordu yani. Balıklar yokken sorun yoktu. Balıklar gelince ortadamda o2 yetersizliği olduğunu düşünmeye başladım)
 
Benim bildiğim CO2 kabarcıkları difusorden çıktıkları andan itibaren yukarı doğru çıkarlarken küçülüyor. Böylece CO2 suda erimiş oluyor. Ayrıca gözlemim doğrumu bilmiyorum ama CO2 kabarcıkları bitki yapraklarına yapıştığında o bitki CO2 i ayrıca kullanabiliyor. CO2 kabarcıklarının akvaryum içine koyduğum plastik saksının yan duvarlarına ne kadar çok yapıştığını gördüm. Ama kabarcıkların dönme yolunda değilse yada dış filtre çevirme hızı yeterli değilse CO2 kabarcıkları yapışmıyorlar. Direk dipten su yüzeyine çıkıyorlar. Bu sırada çözünme oluyor tabiki.
 
Dış filtre su yüzeyinin 10 santim altında ve yüzey ajitasyonu yapmadığını kabul edersek. Hava motoru yokken, CO2 tüpünü akşamdan kapattığımda, sabah akvaryum suyundan yaptığım drop checker ölçümlerinde su rengi yeşil çıkmıştı. Daha önce onun fotografını eklemiştim.
 
Benim merak ettiğim sizin dış filte yüzey ajitasyonu yaratıyormu? Böyle bir ayar yapımıyormusunuz? Birde CO2 tüpü sizin sürekli açıkmı? sürekli açıksa, ve gece boyu yüzey ajitasyon olmuyorsa CO2 sabahları çok yüksek olmuyormu?
 
Bu hafta sonu vaktim olursa çeşitli durumların CO2 drop checker ile durumu ve PH-KH teyiti yapacağım. Bakmamı istediğiniz bir şık varsa yazarsanız sevinirim.
 
teşekkürler.
 
 
 
 
 

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

mustafaerdogarÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
[B]6033,1[/B] [C]3,2,38529[/C]
Kayıt: 13/12/2007
İl: Istanbul
Mesaj: 2469
mustafaerdogarÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 02 Ocak 2009 18:30
Şu an bitki tankı olmaktan çıktı benimkisi; ama bitki tankı halindeki durumunu ve ölçtüğüm değerleri vereyim size:

Benim dış filtre çıkışımda aşağıda ve hiçbir zaman tankımın yüzeyinde herhangi bir çalkalanma yada hareketlilik olmuyor. CO2' de sürekli açık. KH değerim 5 . Sabah ışıklar yanmadan öçtüğüm pH değeri 6,7 ; fotosentez optimum şekilde iken ölçtüğüm değer 7,0  imiş. Dolayısıyla CO2 konsantrasyonuda 15-30 ppm arasında değişiyormuş.

Ph ve KH dışında birde GH değerinizi ölçmenizi öneririm.
mustafaerdogar2009-01-02 18:40:43

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

emreutkuÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 04/10/2008
İl: Bursa
Mesaj: 1138
emreutkuÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 02 Ocak 2009 23:20

Mustafa bey GH ve KH testlerini yeni yaptım, KH=5dH GH=8dh

Aşağıdaki fotoğraflar bu sabah ile bu akşam arasında CO2 drop checker fotoğrafları. Hava motoru hiç kapanmadı...

1.foto 2ocak sabah, drop checkerin içindeki su boşaltılıp, akvaryum suyu ile yeni test yapıldı. Beklenildiği gibi akşam CO2 uçmuş.


2.foto 2ocak saat 17:30, işten eve geldiğimde.


Akvaryum içindeki checkerin reaksiyonu kötü olduğu için yeni test yapılmıştır. PH testi yaptım; 6,4 mü daha mı az anlayamadım. Cüce vatozlar yine baygın, 5 gün önce yaşananların aynısı yaşandı, İnce ayar vanası kaliteli olmadığı için ev halkı CO2 ayarını yine fazla kaçırmış.

Platiler yine az etkilendiler, yüzeye çıkabilme avantajları ve hava motorunun sürekli açık olması sanırım işlerine yaramıştır.
emreutku2009-01-02 23:23:47

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

mustafaerdogarÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
[B]6033,1[/B] [C]3,2,38529[/C]
Kayıt: 13/12/2007
İl: Istanbul
Mesaj: 2469
mustafaerdogarÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 03 Ocak 2009 23:21
GH ve KH gayet iyi gözüküyor. Yapmanız gereken net pH değerleri elde etmek. Dijital pH ölçerler dışında bu iş için Hagen' in Nutrafin "low range" pH testinin en iyisi olduğu söyleniyor ancak malesef (çok aramama rağmen) bulamamıştım. Sadece "wide range" olanını bulabildim; oda 0,5 gibi yeterince işlevsel olmayan bir aralıkta ölçüm yapıyor. Bu nedenle Prodac' ın pH testini tercih ettim. Ayrıntılı (6,2 - 6,5 - 6,8 - 7,0 - 7,2 - 7,5 aralıklarında) ve doğru ölçüm yapıyor. Sizede tavsiyem; test olarak Nutrafin "low range" yada bu ürün olur.

En kısa zamanda CO2-O2 dengesini oturtmanız dileğiyle..

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

emreutkuÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 04/10/2008
İl: Bursa
Mesaj: 1138
emreutkuÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 08 Ocak 2009 17:11

Altı gündür herhangi birşey yazmamışım. 06-01-09 tarihinde maltepe pet ten yeni bitkiler aldım.

1-Hemianthus callitroides (minik saksı)
2-Lilaeopsis brasiliensis (minik saksı)
3-Hygrophila polysperma "Rosenervig"
4-Limnophila aromatica
 
Ismarladığım bitkiler içinde hemianthus callitroides saksısında soluk ve kurumuş olarak çıktı, ayrıca limnophila aromatica ısmarladığım 5 kök yerine 3 minik kök olarak geldi, onun yerine 5 kök farklı bir bitki geldi, satıcının dediğine göre bu karasal bitki akvaryum ortamına alışınca limnophila aromaticaya dönüşüyormuş, ama alışması zormuş! Benim 3 adet elma salyangozu günlerce glossoların üzerinde dolaşmalarına rağmen bir tek glossoyu bile incitmediler, ama akvaryuma alışacağı söylenen ve erimekte olan limnophila aromatica ön bitkisini sapından çıtır çıtır yediler.
 
Telefonla aradığımda, satıcı arkadaş hemianthus callitroideslerin soluk gönderdiğinin farkında olduğunu söyledi, hem limnophila aromatica hemde hemianthus callitroides kendisine geldiğinde ücretsiz göndereceğini söyledi.
 
Elma salyanozlarını hiç haketmedikleri halde (aldığımdan daha büyük olarak) akvaryucuma geri verdim. Sizleri temin ederimki büyümüş cüsselerine rağmen elma salyangozları son gelen defolu bitki hariç hiç bir bitkime zara vermediler.
 
 
Elma salyangozlarını bugün akvaryucumya geri verdim, cüce vatozları sevdiğim için akvaryumda bulunan üç cüce vatoza üç yeni arkadaş daha aldım. Ayrıca 10 adet neon aldım. Birde "cryptocoryne wendtii green" isminde bir bitki daha aldım.
 
 
 
 
Son olarak glossolar fotosentez yapıp gelişiyorlar. Üzerlerinde sürekli elma salyangozu, cüce vatoz eksik olmadığı halde!  (bir kerede üzerlerine yanlışlıkla saksı devrildi, üzerleri hep kum oldu) adeta dokuz canlılar...
Kişesel fikrim elma salyangozu ve cüce vatozların bu bitkinin üzerindeki yosunları temizleyerek faydalı olduklarıdır.
 
emreutku2009-01-10 20:14:45

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir