Canlı Yem

Merhabalar
Bu konu önceden açılmış olabilir görememiş olabilirim eğer bu konu varsa özür dilerim tüm forum üyelerine.

Bir çoğumuz hatta hepimiz aldğımız balıklar için en iyisini ve en güzelini isteriz.Çoğu balık içinde canlı yem vazgeçilmez bir tattır.Hepimiz bunu biliriz ve balıklarımıza vermek isteriz.Ama sizce bu bir vahset değil midir?sırf o balığa pahalıya adlığımız için cok cabuk üreyebilen ve cok yumurta veren,akvaryumculara ve bir çok akvaryum sevene göre "değersiz balık"sıfatı takılan balıklar vardır.Bunu en çok ün kazanmış balığıda tartışmasız "amerikan zebra balığıdır."Akvaryumcuya gittiğim bir zaman balıkçı zebra yavrularını pirana balıklara atıyordu.Hemde teker teker.Yani hem canlıları seviyoruz diyoruz hemde onlara canlı yem veriyoruz.Elbette doğada güçlü zayıfı ezer diye bir kanun vardır.Bir çoğumuz balıklarımızı doğasında histtirmek isteriz.Ozaman niye onları tek tür besleyip hafta 1 kere filan canlı yem atıyoruz ki?...Balıklarımızla beslenen türleri,balığımızın beslendiği türleri bir araya koysak tam bi doğa harikası olmaz mı yaşamk için öldürme gibi bir sorun ortaya çıkar ozaman akvaryumlarda yani kısaca siz sorum şu;
Canlı Yem'e ne tür bir bakış açısıyla bakıyorsunuz?

Burak bey bu konu daha önce çok defa tartışıldı, büyük ihtimal bu konuda kilitlenir gibime geliyor.
Siz de yazınızın başında, canlı yem olayına karşı olduğunuzu belirtip, yazının sonuna doğru da tam tersi bir görüş bildirmişsiniz.
Evdeki akvaryumlarımızda ''Doğada'' gerçekleşen hiçbirşeyi (sanırım üreme hariç) gerçekleştiremiyoruz. Bunun birçok sebebi var. Ne yazmakla biter ne de benim bilgim yeterli olur bu konuda.
Kısaca akvaryumlarımızda, doğadaki gibi bir av-avcı ilişkisi kurmamız mümkün değildir. Tek hücreli alglerle beslenen su pireleri, su pireleriyle beslenen balıklar, o balıklarla beslenen başka balıklar, yine onlarla beslenen kuşlar, karasal hayvanlar gibi bir yaşam döngüsünü kurmak mümkün değildir. Üstelik buna mevsimlere göre değişen av veya avcıdaki popülasyonun azalmasına karşın, diğer türlerin popülasyonunun artması vs. gibi durumlar da dahildir.
Bu yüzden bahsettiğiniz gibi bir sistemin işlemesi çok mümkün görünmüyor.
 
Canlı yem olayına gelince; kurt- larva su piresi gibi sanırım sinir sistemi gelişmemiş canlılar için sorun yok. Bu konuda tam bilgi sahibi değilim, daha iyi bilenler aydınlatabilir bizi.
Ya da canlı yem olayına tam olarak karşı iseniz, kurutulmuş yemleri deneyebilirsiniz. O da bir canlıdır, neden benim balığım yesin diye öldürülüp kurutulsun ki, şeklinde düşünürseniz de, sanırım bu hobi yürümez. Çünkü en çok bilinen bitkisel yemlerin bile içeriğinde bazı canlı hayvanların bulunduğunu görebilirsiniz.
reverse2010-06-29 19:59:48

Yok ben hayvanlara kurt,su piresi v.b canlılarına karşı değilim,değersiz balık sıfatı almış hayvanları yem vermeylim diye belirtmek istemiştim eğer böyle düşünmenize yol açtıysam özür dilerim herkezden

Ben bu sitedeki ''bilinçli'' hobicilerin zaten bu şekilde düşündüğünü umuyorum. Kimse pahalı balığına 'ucuz' balığı yem etmez.
Herhangi bir balığa 'değersiz' damgası vuran kişi asıl benim gözümde değersizdir. Bir balığın değerini belirleyen şey onun fiyatı olamaz.

İşte bir kaç "hobicinin" böyle şeyler yaptıklarını yazılarında okumuştum onun için söylemek istedim benim için zebra yavrularıyla izlenmesi gereken en güzel balıklar arasındadır

Ben Edirne'de yaşarken tüm akvaryumcularda tuna balığı diye Tuna nehrinden yakaladıkları lepistese benzeyen renksiz balıklar satılırdı kilosu bir milyona onlardan alıp astronotlara atardım bir ay yem vermezdin 150-200 balığı çanları sıkıldıkça yerlerdi. Biz akvaryuma her şeyi dışardan ekleriz, balıklar biz eklemezsek gezip istediklerini bulabilme lüksleride yok o yüzden avlanma güdüleri için olması gereken yapılmalı. O akvaryumcunun elinde zebra varsa onu verir. Bunun günahla ve canilikle hiç alakası yok. Sorun balığımızın avcı içgüdülerini doyuracakmıyız yoksa kuru yemle beslemeye devam edecekmiyiz.

İyide abicim madem sen o balığı doğasında geliştirmek,avcı iç güdüsünü uynadırmak istiyorsun sal doğaya mesela sen bir suçlu olsan nebiliyim duvarlar türkiye sınırı kadar olsa sen yine hapisisn ne kadar etraf boş olsada.Anlatabiliyormuyum.Madem hayvanının avcı iç güdüsünü geliştirceksin ozaman onu avlayan hayvanda ekleki kaçma,dayanışma iç güdüsü gelişsin.Sen 1 tonluk akvaryumu bırak 1000000ton akvaryum ypsan bile o balık yinede hapistir.Bilmiyorum bu sorular kafama cok takılıyor 

Katılıyorum,  aslında astronotun avcılık yaptığını söyleyemeyiz bu durumda, sadece kaçacak yeri olmayan balıkları canı sıkıldıkça yiyormuş.
Neyse bu konu çok uzar.
reverse2010-06-29 23:04:34

Ben yalnızca şunu istiyorum yinede içime pek sinmiyor ama,lütfen hayvanlarımıza balık değilde,kurtçuk,su piresi gbi canlı yemler verelim galiba bilimsel olarak onların sinirleri yokmuş bu yüzden acıyı hissetmiyolarmış fakat yinede bilim nereye kadar doğru bilir ki yaşadımıki böyle söylüyorlar sadece bir tahmin:/:/:/:/

Dediklerinizin hepsi mantıklı ve bir kaç şey demek istiyorum. Balıklarımıza attığımız yemlerde hayvanlardan yapılmakta bu kaçınılmaz. Dediğiniz olayı bende düşünmüştüm zebra besleyip yavrularınımı versem diye ama açıkçası kıyamadım. Seviyorum canlıları ister ucuz olsun ister pahalı hepsini seviyorum.

Evet,bende seviyorumda fakat bazıları sırf zevk için bile atıyor canlı yem olarak bari balık değilde kurtcuk filan atalım:S

Ozaman hafta sonu barbeküye tavuk kanadı koymayalım. Köfte yemeyelim çünkü dananın bildiğim kadarıyla sinir sisyemi var. Manğalda patlıcan közleyelim ama oda olmaz cünkü patlıcanda pişerken ağlıyormuş gibi ses çıkar. Verdiğiniz kuru yemler neyle yapılıyor sanıyorsunuz Çinde avlanan balinalar niye avlanıyor sanıyorsunuz kedinize verdiğiniz mamalar bile bunlarla yapılıyor. Googla çin balına avı yazın ve esas acımasızlığı görün.