cikletler sırayla ölüyor ?

      Uğur Bey öncelikle çok geçmiş olsun,bu tip kazalar hobi içerisinde hepimizin başına geldi.Bu işten soğumanızı öneririm.Sizin başınıza gelen ,anladığım kadarıyla ,bulaşıcı bi hastalık falan değil,lütfen daha da panikleyip ,tanka daha fazla kimyasal eklemeyin ,dış filtrenizi açıp koyduğunuz malzemeleri çıkartmayın ,yani uzun lafın kısası daha fazla değişiklik yapmayın.      Akvaryum temizliği ,benzetme yapmam gerekirse öyle ev temizliği gibi ,yeri,halıları,camı çerçeveyi silip süpürdüm  gibi detaylı taraflıca yapılmaz.Bunu biraz açayım,''geçtiğimiz cumartesi akvaryum da dip çekimi yaptım dinlenmiş su ilave ettim dış motoru temizledim elyafların yeniledim zeolit önceden yoktu ilk defa zeolit koydum o siyah olan aktif karbonu yenisiyle değiştirdim en son 5 6 tablet kaya tuzu ilave ettim'' demişsiniz,yani biyolojik ortamda teferruatlı bi değişiklik yapmışsınız .      Bu tip hataları ben de yaptığım için ,cevap yazma ihtiyacı hissettim.Tavsiyelerim ,Bidahaki sefere dip çekimini ayın bir günü,substratı /kumu karıştırmadan yapın ki akvaryum tabanına tutunan yararlı bakterileri kaybetmeyesiniz (ben dip çekimi yapmıyorum,forumda konu hakkında çok güzel yazılar mevcut,inceleyin ltf.) .Dış filtre temizliğini ,filtreniz tıkanmadıkça/debi düşmedikçe 3-4 aydan kısa sürelerle ve akvaryum suyu haricinde başka suyla yapmayın ki içerisinde biriken bakteriler ziyan olmasın,ayrıca sistemde yararlı bakterilerin tutunduğu yerler olan  zemin (dip çekimi) kaya/dekor  ve dış filtre temizliğini aynı gün yapmayın.       Kaya tuzu eklenmesi ile sudaki tuz konsantarsyonu artarsa vatozlar için zararlı olabilir ama hiç tuz eklenmemiş 400 lt ye koyduğunuz 5-6 tabletin vatozlara etkisi de suya etkisi de yok denecek derecede (hidrometre ile ölçüyorum),ancak yaptığınız her su değişimindn sonra kaya tuzu eklerseniz ve ölçme imkanınız da yoksa sudaki konsantrasyonu artarak zararlı seviyelere gelebilir ,göz kararı eklemeyin.Akvaryuma tuz eklenmesi konusunda aşağıdaki makaleyi okumanızı öneririm.          Sonuç olarak ,aslında ayrı ayrı yapılması gereken akvaryum bakımını aynı gün yaparak ,yararlı bakteri popülasyonunu soykırıma uğratmışsınız ,canlı kayıplarınız da kaçınılmaz olmuş.Bundan sonra yapacağınız ,dinlenmiş su eklemesi yapmaktır. artuno2015-01-06 12:17:08

yani yan tarafı bembeyazdı birinin ölü bulduğumda. diğer ölenin beyaz değildi onunda kafası vücudu yer yer içine çökmüş balığın derisi buruş buruştu ihtiyarlamış gibi. ölen demasoni de hiçbir anormallik yoktu sadece kumun üzerinde hareketsiz duruyordu bende heralde bu da hastalandı ölecek dedim akşamına o da öldü. o sırtı beyaz balık yaşarken anormal hareketler sergiliyodu dediğim gibi ama yaşarken beyazlık yoktu öyle nokta şeklinde falan da değil zaten. ölünce 2 tarafının yanları da bembeyazdı ama diğerleri dediğim gibi beyaz değildi. birinde gözlemlediğim şeyi diğer ölen balıkta gözlemleyemiyorum dediğim gibi bir diğeri buruş buruştu diğeri de gayet normaldi sadece tek başına yüzmeden duruyordu

sayın artuno dediğiniz gibi belkide dediğiniz hatayı yaptım hepsini aynı gün yaptım. ama dip  çekimi yapmayınca da nitrat seviyesi artıyor bu da balıklara zararlı diye biliyorum dip çekimide çok yapmıyorum zaten dediğim gibi 400 litrede 20 litre değişim yaptım tuz oranını dediğiniz gibi göz kararı ekledim ama zararı olacağını hiç düşünmedim çünkü 400 litreye 5 tane  koydum 

Şimdi ahmet arkadaşıma katıldığım notalar da var katılmadığım noktalarda. Birincisi aktif karbon, zeolit ve elyaf aynı anda değişebilen filtre malzemeleridir bence. Bir diğer taraftan bakteri florasının ölmesi sonucu 400lt bir tankta (kumdaki bakterileri göz ardı etmeyiniz lütfen) 1-2 saat içerisinde balık ölecek derecede etkilenmez. Önce amonyak oluşacak sonra 400 lt de zehirli bir etki uyandıracak kadar artacak falan filan bunlar birkaç saatte olacak şeyler değil. Ölü balığın beyazlaşması normal bir durum. Üzerindekiler her balığın üzerinde bulunan mantarlardır. Ölü bir balığın bağışıklık sistemi de olmadığı için deriside bu mantarlarla örülür. Bu bir belirti değildir. Doğal bir sonuçtur. Tahminime gelince özellikle vücutta çökmeler olması balığın iç kısmında parazite veya virüse bağlı bir hastalığın gelişimini hissettirdi bana. Bu parazit veya virüsün nereden geldiğini bilmek gerek. Bu yüzden en bir virüsün ortalama kuluçka süresinin 72 saat olduğunu da varsayarak en az 10 günlük bir geçmişi hatırlaması lazım arkadaşın. Ahmet bey'in dediği gibi tuz oranı neredeyse bütün hobicilerin yaptığı bir hata. Göz kararı koymak su düzenini bozar ama bu denli hızlı tepki vermesi mantıklı gelmedi bana. Bir de su değişimini yaptığınızda kullanılan suyun özelliği önemli. Belki parazit veya virüs değilde su değişiminde akvaryuma konan sudaki bir problem (ısı gibi çeşitli kimyasal yoğunluklar gibi) bu sonuçlara neden olmuş olabilir. Kimse beni yanlış anlamasın sadece arkadaşıma yardımcı olmak maksadı ile mantık yürütüyorum. Söylediklerim doğru olmaya da bilir. Tartışarak doğruyu bulabileceğimize inanıyorum. Sağlıklı balıklar...

peki şimdi bir tedavi uygulamalmym yoksa su değişimi mi yapmalıyım ne yapayım. şunu da söylemeden geçemeyeceğim şu an bütün balıklar normal yani ölen 4 balık haricinde bi hastalık olsa bunlara da bulaşmazmıydı ya da bulaşsa daha sonraları bunları da etkiler şu an normal olmasna karşın bi tedavi uygulayayım mı iç parazitse hepsi tehlike de o zaman balıklarımla hergün işten gelince saatlerce vakiit geçiririm son 10 gün değil son iki ay deseniz bile sizlere aktarabileceğim yine aynı yani balıkta hiçbişey yokken örneğin ölen erkek demasoni bir saniye boş durmazdı bi oraya bi buraya o kadar canlı ve hareketliydi ki hepsi de bu şekilde öldü daha önce ölenlerde dahil. balık normalken birden yüzmüyor diğer balıklardan uzaklaşıyor yem yemiyor 24 saat içinde ölüyor hani gözlemleyecek bi durum bile kalmıyor bana

bu arada balıklar kuma sürtünüyor bazen bi alakası olabilir mi yoksa sevdikleri için mi yapıyorlar

?

Zeoliti ilk defa kullandığınızı yazmışsınız. Her hafta filtre temizliyor olamazsınız diye düşünüyorum. Zaten diğer balıklarınızın yaşamasıda su kimya ve biyolojisinini ani değişiminden kaynaklandığı izlemini veriyor.

Birde su biyolojisinden ziyade ben kimyasından bahsettim. Yani demek istediğim bakterilerin yok olması felan değil. Doğanın dengesi gibi akvaryumumuzunda çok ince bir biyolojik dengeye bağlı kimyası var. Balıklar bunlara da hassastır. Bazısı etkilenir bazısı direnç gösterir.

Zaten hastalık, parazit veya bakteriyel dengenin sekteye uğraması hemen etkisini gösterecek şeyler değil. Tankın büyüklüğüne göre belki bir hafta belki daha fazla.

Fakat suyun kimyası öyle değil. En basitinden. Algler aslında bir yönüyle yararlıdır. Çünkü tanktaki nitratı en iyi algler absorbe eder.

Fakaaat bazen bu küçük şeyler toplu ölümlere maruz kalırlar. İşte o zaman suyun kimyası altüst olur ve Toplu ölümlerin büyüklüğüne göre ani zehirlenmeler de görülebilir. Bilemedim belki o karbonlar böyle toplu bakteri ölümüne yol açtıysa bu da zehirlenmeye yol açabilir. Ben hastalıktan kaynaklanabileceğini sanmıyorum. Daha çok kimyasal alerji belirtileri bunlar. Topluluktan uzaklaşma, yem yememe, ya sürekli dibe batma yada yukarı çıkma isteği ve ne yapılırsa yapılsın kaçınılmaz son ölüm. ve bu durumun ender olarak tek tük balıkta gözükmesi.

Bana su kimyasının değişimine bağlı alerjik bir durum gibi geldi. Ama tabi hastalık, parazit virüs ve zararlı bakteriyel bir durum da söz konusu olabilir.

Balıklar kuma sürtünüyor demişsiniz, nitrat testi yapın. Bu da değilse yine suyun kimyasında ki bi sıkıntı var ki balığın dış mukozasını etkiliyor. Bu da kaşıntıya yol açıyor gibi gözüküyor geldi bana.

Ya da en iyisi siz güzel bir videosunu çekin.