Cinsiyet değiştirmek mümkün!
( Bu yazıyı cinsiyet ve tür tahmini bölümündeki bir soruya istinaden yazmışdım. Bu başlık altında daha bilgilendirici olduğunu düşündüğüm için eklemek istedim)
Arkadaşlar Yaptığım araştırmaya göre balıklarda sıcaklığın cinsiyet değişiminde hiçbir etkisi olmadığı sadece iyi bir gelişimde önemli rol oynadığını öğrendim. ( Kaynak= Ege Üniversitesi Su Ürünleri )
Cinsiyet değişimi için 3 yöntem var.
-Cinsiyet kontrolü=
Aynı türden balıkların farklı cinsiyetli bireylerinde ikincil eşeysel özelliklerin bir sonucu olarak gelişme farklılıkları görülür ve farklılıklar bazı türlerde çok az iken
bazılarında çok belirgindir. Ekonomik açıdan erkek ve dişi bireyler arasındaki bu
fark, eşeysel kontrolü daha anlamlı kılar. Cyprinidae üyelerinin çogunda birçok
türünde erkek bireyler dişilerden küçüktür. Erkek ebeveynin bakımının
veya saldırganlıgının üreme davranışı oldugu türlerde erkek bireyler daha
büyüktür. Cichlidae bunaörnek verilebilir. Bu uygulama yöntemi yetiştiricilikde ( tüketim balıklraında) erkek balıkların iri dişilerin daha tıknaz olmasından dolayı, tek cins üretmek amacı ile kullanılır.
- Kromozom manipulasyonu=
Çogu balıkta cinsiyet gelişimi, genellikle kuluçkadan çıktıktan hemen sonra
gerçekleşmektedir. Embriyonun genetik yapısına karşılık, bu noktada meydana
gelecek modifikasyonlar, eşey hücrelerini ya ovaryum yada testis olacak şekilde
programlar. Fenotipik cinsiyetin degiştirilebilecegi bu dönem türlere göre
farklılık gösterir. Eger bir larva keseli dönemden sonra anabolik steroidleri
absorbe ederse cinsiyet hücrelerinin gelişimi gerçekleşir. Bu dönemde
yapılabilecek bir manipulasyon cinsiyet kontrolünü mümkün kılar. (Turan, 2000;
Sheperd ve Bromage, 1990). Cinsiyet, genetiksel olarak eşey
kromozomları vasıtasıyla saptanır ve kontrol, yumurtadan çıkıştan sonra
yemlemenin ilk günlerinde, genotipik cinsiyetin uygun cinsiyet hormonu
uygulamasıyla degiştirilebilecegi zamanlarda saglanır. Bu yüzden
potansiyel erkekler 17- (sigma) oestradiol hormanu ile dişileştirilir ve potansiyel dişiler 17á-Methyltestosteron ile erkekleştirilebilir. Ilk yemi almaya başlayan larvalara 17á-Methyltestosteron
hormonları uygulandıgında XX genotipli erkek bireyler elde edilir. 17- (sigma) oestradiol
yapılan uygulamalarda ise XY genotipli dişi bireyler elde edilir. Hormonal
uygulamada hormonun yapısı, diyetteki konsantrasyonu, uygulamaya başlama
zamanı, yemleme oranı ve süresi önemli faktörlerdir . Cinsiyet
dönüşümünde kullanılan hormonlar farklı yöntemlerle uygulanır (
Hormon katkılı yem ile besleme
Hormonlu-su çözeltisine daldırma
Iki yöntemin birlikte kullanıldıgı
Kombine uygulama=
- XX Genotipli Erkek Damızlık Üretimi
Bu yöntemdeki amaç tümüyle dişi bireylerden oluşan populasyonlar
üretebilecek damızlık bireyleri saglayabilmektir. Postlarvalarda henüz
cinsiyetinin belirsiz oldugu safhada yapılması gereken balıgın androjenlerle
erkekleştirilmesidir. Sonuçta elde edilen erkekler, yaklaşık olarak XX ve XY
bireylerinde eşit sayıda yer alacaktır ve bu döller normal dişilerle çaprazlanarak test edilir. Oluşan döllerinde erkek birey olanlar XY genotipli erkek birey olarak
tanımlanır ve bunlar elimine edilir. Döllerinde %100 oranında dişi birey
bulunanlar ise XX genotipli erkek birey olarak saptanır ve damızlık olarak ayrılır
Normal erkeklerden erkekleştirilmiş dişileri ayırmada geri çaprazlama teknigi
kullanılabilir.
Yapılan bir deneyide sizlere iletmek isterim. Ayrıca hormonların zararlı olduğu konuşulan bir ortamda yapılan bu deneyede yorumlarınızı beklerim
Balık materyali olarak Mustafa Kemal Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Akvaryum
Balıkları Araştırma Merkezi ‘nden temin edilen Cichlidae familyasına mensup Cichlasoma
nigrofasciatum türü zebra çiklitler kullanılmıştır.
Araştırmada, 80x40x40 cm ebatlarında 3 adet cam akvaryum kullanılmıştır.
Akvaryumlara yaklaşık
havalandırma maksadıyla hava taşları, su sıcaklıgını belirli bir düzeyde tutmak için termostatlı
ısıtıcılar ve sıcaklık ölçümlerini yapabilmek içinde dijital termometreler yerleştirilmiştir.
Haftada bir olmak üzere akvaryumlarda sifonlama yöntemiyle yem artıkları ve dışkılar
ortamdan uzaklaştırılmıştır.
Yem ve Hormon
Yumurtadan çıkış yapmış ve besin kesesini absorbe etmiş olan yavrulara ilk bir hafta
Artemia salina naupli ve bir haftalık dönemden sonra ise ticari alabalık toz yemi verilmiştir. Bu
yemin besin madde içerigi, fabrika tarafından bildirilen degerlere göre Tablo 1’de belirtilmiştir.
Denemede estrojen hormonu olarak 17 â- oestradiol (SIGMA) kullanılmıştır
Araştırma merkezindeki 80x40x40 cm boyutlarındaki 3 adet cam akvaryuma zebra
çiklit yavruları yerleştirilmiş ve birinci akvaryum kontrol grubu olarak ayrılarak, her bir
akvaryumun sürekli olarak havalanması saglanmıştır. Akvaryumlara 60’şer adet balık
stoklamak üzere toplam 180 adet yavru balık üzerinde çalışma yürütülmüştür.
Çalışmada, serbest yüzmeye yeni başlamış ve ortalama agırlıkları 0,002±
zebra çiklit yavrularına 100 ve 200 µg/l olmak üzere iki farklı konsantrasyondaki 17 â-
oestradiol hormonu immersiyon yöntemi ile uygulanmıştır. 17 â- oestradiol hormonu %00 1
(0.1 mg) hassasiyetteki terazide tartılarak birkaç damla bütil alkol içerisinde eritilmiştir. Bunun
üzerine 3ml etil alkol ilave edilerek elektro magda iyice karıştırılmış ve tamamen çözünmesi
saglanmıştır. Bu arada sudaki alkol konsantrasyonunun 0,05 ml’yi geçmemesine dikkat
edilmiştir. Hazırlanmış olan hormonlu çözelti akvaryum suyuna boşaltıldıktan sonra
akvaryumda kuvvetli bir havalandırma yapılmış ve böylece hem sudaki alkolün uçması
saglanmış hem de hormonun akvaryumun her tarafına yayılması saglanmıştır. Kontrol grubu
için hazırlanan akvaryuma hormon çözeltisi ilave edilmemiştir[13]. Akvaryumların suyunun
1\3’ ü, haftada bir, dipdeki yem artıkları ve balık dışkılarının alınması amacıyla sifonlanmış ve
sifonlanan su plankton bezinden geçirilerek süzülüp tekrar akvaryuma bırakılmıştır. Ayda bir de
akvaryum sularının hepsi sifonlanarak temizlenmiş yerine yeni hazırlanmış ve dinlendirilmiş
hormonlu su ilave edilmiştir.
Deneme süresince yumurtadan çıkış yapmış ve besin kesesini absorbe etmiş olan
yavrulara ilk bir hafta günde 3 kez (sabah, ögle ve akşam) Artemia salina naupli verilmiştir. Bir
haftalık dönemden sonra yine günde 3 ögün ticari alabalık toz yemi adlibutum (doyuncaya
kadar) olarak verilmiştir. Yemleme akvaryum içerisinde her noktadan yapılarak bütün balıkların
yem alması saglanmıştır. Her akvaryuma verilen yem miktarı günlük olarak kaydedilmiştir.
SOnuç=
Estradiol’ün büyüme üzerine etkisini araştırmak üzere yapmış oldukları çalışmada belli bir doza
(5 mg/kg diet) kadar büyümenin olumlu yönde etkiledigi hormonun konsantrasyonu arttıkça
büyümenin oldukça düştügünü tespit etmişlerdir. Bazı sentetik steroidlerin uygun dozlarda
kullanıldıgı zaman büyümeyi artırıcı yönde etki gösterdigi bilinmektedir. Diger taraftan
estrojenlerin yüksek dozlarda uygulanmasının ölüm oranını yükselttigi ve büyüme oranını
düşürdügü bildirilmektedir [20]. Her nekadar estrojen uygulamasının genellikle büyümeyi
artırıcı bir etkisinin oldugu rapor edilse de yüksek konsantrasyonlu uygulamalarda balıkların
agırlık artışında doza baglı olarak azalmalar meydana gelmektedir[21]. Yaptıgımız çalışmada da
gerek canlı agırlık kazancı gerekse yaşama oranları incelendiginde zebra çiklitlerde de benzer
sonuçlar ortaya çıkmıştır. Yaşama oranı degerlerine bakıldıgında en düşük yaşama oranı 200
µg/l 17 â- oestradiol’lü grupta %70 olarak bulunmuştur. Bu sonuçlardan da anlaşıldıgı üzere 17
â- oestradiol’ün belli bir dozdan sonra toksik etkiye sahip oldugu ve yaşama oranını düşürdügü
ortaya çıkmıştır. George ve Pandian (22) zebra çiklitlerde cinsiyet dönüşümü üzerine yapmış
oldukları çalışmada 17 â- oestradiol’ün 200 mg/kg’lık dozunda %75’lik bir yaşama oranı elde
ederken daha yüksek dozlarında (300 ve 400 mg/kg diet) yaşama oranının %60’a kadar
düştügünü tespit etmişlerdir.
Sonuç olarak immersiyon yöntemiyle 100 µg/l 17 â-oestradiol’ün zebra çiklitlerde
büyümeyi olumlu yönde etkiledigi, ancak yüksek dozda bu etkinin ortadan kalktıgını
belirlenmiştir. Dolayısıyla uygun dozlarda kullanıldıgı sürece bu hormonun zebra çiklitler
üzerinde hiçbir olumsuz etkisi bulunmamaktadır. 17 â-oestradiol’ün büyüme yönünden olumlu
etkisi sebebiyle zebra çiklitlerin yetiştiriciliginde kullanılması yararlı olacaktır.
Arkadaşlar Kısacası adamlar ne paralar, ne zamanlar harcayarak cinsiyet kontrolü ile uğraşıyor. Bunu sıcaklığı 25 altı 25 üstü yapıp değiştirmek mümkün olsaydı bu amcalar kafayı bukadar sıyırmaz bu yolu tercih ederdi.
Saygılar.
Beğenenler: [T]171066,bubalus[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Belli canlılarda sadece sıcaklığın bile tek başına cinsiyet değiştirdiği bilinmektedir. (Sanırım sadece kuluçka döneminde.)
Dişi erkek oranında oluşan değişikliklerle balıkların (amfibilerin de) cinsiyet değiştirdiği bilinmektedir.
Tüm bunlar yukarıdaki yazıda anlatılanları dışlamaz, aksine destekleyebilir bile.
Yazıda bahsedildiği gibi hormon belirli konsantrasyonu geçtiinde toksik olmaktadır. Bunu bazı yabancı kaynaklarda da görmüştüm.
Hormonun ne menem bir şey olduğunu sayenizde bir kez daha gördük.
Teşekkür Edenler: [T]171066,bubalus[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
YAPTIĞINIZ BU BİLGİLENDİRME İÇİN SİZE ÇOK TŞK EDERİM VOLKAN BEY...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
E.Ü. Su Ürünleri Dergisi 2003 E.U. Journal of Fisheries & Aquatic Sciences 2003 Cilt/Volume 20, Sayı/Issue (3-4): 563 – 574 |
© Ege University Press ISSN 1300 - 1590 http://jfas.ege.edu.tr/ |
Derleme / Review
Tatlısu Balık Kültüründe Uygulanan Bazı Biyoteknolojik Yöntemler
Osman Özden,Yusuf Güner, Volkan Kızak
Ege Üniversitesi, Su Ürünleri Fakültesi, 35100, Bornova, İzmir, Türkiye
Abstract: Applications of some biotechnological tools in fish culture. Control of sex ratio by hormonal manipulations, chromosome set manipulation techniques to induce polyploidy such as triploidy and tetraploidy, and uniparental chromosome inheritance like gynogenesis and androgenesis, and gene transfers have been applied on many fish species generally in cultured freshwater fish. These techniques are important in the improvement of fish breeding as they provide a rapid approach for gonadal sterilization, sex control, clonation and chromosome fragment transfer.
Key Words: Biotechnology, finfish culture, sex control, chromosome manipulation, gene manipulation.
Özet: Hormonal uygulamalar yoluyla cinsiyet oranlarının kontrolü, triploidi ve tetraploidi gibi poliploidi uyarımı ve ginogenez ve androgenez gibi uniparental kromozom kalıtımı için kromozom takımı manipulasyonları ve gen transferi manipulasyonları, balıkları kültüründe çoğunlukla tatlı su balıkları üzerinde olmak üzere birçok balık türü üzerinde bütün dünyada uygulanmaktadır. Bu teknikler, cinsiyet kontrolü, gonadal sterilizasyon, klonlama ve kromozom parça transferi için hızlı bir yaklaşım sağlayan, ürün verimliliğini arttırıcı önemli yöntemlerdir.
Anahtar Kelimeler: Biyoteknoloji, balık yetiştiriciliği, cinsiyet kontrolü, kromozom manipulasyonu, gen manipulasyonu.
Giriş
Dünya su ürünleri yetiştiriciliği, besin üretim sistemleri içinde en hızlı büyüyen sektör olup yıllık büyüme oranı %3.1 olan karasal hayvan üretimi ve %1.6 olan balıkçılık ile karşılaştırıldığında %10’a yaklaşan bir büyüme hızına sahiptir. Su ürünlerine olan talebin giderek artması ve balıkçılık üretiminin sınırlı seviyede olması, su ürünleri yetiştiriciliğinde hızlı bir gelişmeye neden olmaktadır. Bu yüzden su ürünleri sektörünün, gelecek yıllarda besin ihtiyacının karşılanmasında üretim sistemleri içinde en büyük potansiyele sahip olduğu ön görülmektedir (Lymbery, 2000). Bu potansiyelin zaman içerisinde ortaya çıkmasında biyoteknolojik yöntemlerin önemli bir yeri olacaktır. Son 20 yılda genetik alanında yaşanan hızlı ilerlemeler sayesinde, balık kültüründe uygulanan biyoteknolojik yöntemler gelişmiş ve bunlardan bir kısmı pratikte uygulanabilir olmasına karşın, bir kısmı da ancak laboratuar koşullarında yapılabilecek düzeydedir (Turan, 2000).
Biyoteknolojik Yöntemler
Balık kültüründe uygulanan bazı biyoteknolojik yöntemler 3 ana başlık altında ele alınmaktadır;
- Cinsiyet kontrolü
- Kromozom manipulasyonu
-Gen manipulasyonu
Özden ve diğ. / E. Ü. Su Ürünleri Dergisi 20(3-4): 563 – 574
Cinsiyet Kontrolü
Aynı türden balıkların farklı cinsiyetli bireylerinde ikincil eşeysel özelliklerin bir sonucu olarak gelişme farklılıkları görülür ve farklılıklar bazı türlerde çok az iken bazılarında çok belirgindir. Ekonomik açıdan erkek ve dişi bireyler arasındaki bu fark, eşeysel kontrolü daha anlamlı kılar. Cyprinidae üyelerinin çoğunda birçok türünde erkek bireyler dişilerden küçüktür. Erkek ebeveynin bakımının veya saldırganlığının üreme davranışı olduğu türlerde erkek bireyler daha büyüktür. Tilapia spp. (Cichlidae) buna örnek verilebilir. Kültürü yapılan türlerden gökkuşağı alabalığında, dişiler erkeklere göre daha hızlı büyür, daha iyi et kalitesine sahiptir ve hastalıklara karşı daha dayanıklıdır. Bu farklılıkların bir sonucu olarak balık büyüklüklerinin aynı olmaması gibi problemler oluşur ve dolayısıyla pazarlamada sıkıntı yaşanır. Bu sorunların giderilmesinde cinsiyet dönüşümü ve tek cinsiyetli stokların üretimi, çözüm olarak ortaya çıkmaktadır. Bunun yanında, porsiyon üstü balık üretiminin planladığı durumlarda tek cinsiyetli populasyonlar üretmek yeterli değildir. Bazı balık türlerinde üreme gelişimi esnasında büyümede, yem dönüşüm oranında, davranışta, hastalıklara karşı hassasiyette, vücut ve et renginde bazı olumsuz durumlar meydana gelir. Alabalık yetiştiriciliğinde erkek balıklar yaklaşık 1 sene sonunda cinsi olgunluğa erişirler ve büyümenin yanı sıra cinsel olgunluk için de enerji harcadıklarından verimleri düşük olur. Tilapya türlerinde ise dişi bireyler çok üretkendir ve aşırı çoğalmaya neden olup büyümede duraklamaya neden olurlar. Bu yüzden sofralık balık üretiminde baskın olarak olgunlaşmamış yada kısır stoklar tercih edilir. Tek cinsiyetli ve kısır populasyonlar oluşturmada birkaç metot vardır (Purdom, 1993; Sheperd ve Bromage, 1990).
Doğrudan Hormonal Uygulama
Çoğu balıkta cinsiyet gelişimi, genellikle kuluçkadan çıktıktan hemen sonra gerçekleşmektedir. Embriyonun genetik yapısına karşılık, bu noktada meydana gelecek modifikasyonlar, eşey hücrelerini ya ovaryum yada testis olacak şekilde programlar. Fenotipik cinsiyetin değiştirilebileceği bu dönem türlere göre farklılık gösterir. Eğer bir larva keseli dönemden sonra anabolik steroidleri absorbe ederse cinsiyet hücrelerinin gelişimi gerçekleşir. Bu dönemde yapılabilecek bir manipulasyon cinsiyet kontrolünü mümkün kılar. (Turan, 2000; Sheperd ve Bromage, 1990).
Cinsiyet, genetiksel olarak eşey kromozomları vasıtasıyla saptanır ve kontrol, yumurtadan çıkıştan sonra yemlemenin ilk günlerinde, genotipik cinsiyetin uygun cinsiyet hormonu uygulamasıyla değiştirilebileceği zamanlarda sağlanır. Bu yüzden potansiyel erkekler östrojenlerle dişileştirilir ve potansiyel dişiler androjenlerle erkekleştirilebilir. İlk yemi almaya başlayan larvalara androjen hormonları uygulandığında XX genotipli erkek bireyler elde edilir. Östrojenlerle yapılan uygulamalarda ise XY genotipli dişi bireyler elde edilir. Hormonal uygulamada hormonun yapısı, diyetteki konsantrasyonu, uygulamaya başlama zamanı, yemleme oranı ve süresi önemli faktörlerdir (Purdom, 1993). Cinsiyet dönüşümünde kullanılan hormonlar farklı yöntemlerle uygulanır (Özden ve Güllü, 1996);
Hormon katkılı yem ile besleme
Hormonlu-su çözeltisine daldırma
İki yöntemin birlikte kullanıldığı Kombine uygulama
- Dişileştirme
Dişileştirme, yem almaya başlamış larvalara östrojen uygulanmasıyla gerçekleştirilir. Östrojenler arasında etki bakımından fazla bir fark yoktur ve yaygın olarak bulunabilen Östradiol-17β
564 Özden ve diğ. / E. Ü. Su Ürünleri Dergisi 20(3-4): 563 – 574
ile Etinil-östradiol yüksek etkilere sahiptirler. Bunlardan başka östron hormonu da kullanılmaktadır (Purdom, 1993; Özden ve Güllü, 1996).
Östrojenlerin uygulanması androjenlerde olduğu gibidir, fakat dişileşmeye doğru dönüş erkekleşmeye doğru olana kıyasla daha az olduğundan daha yüksek doza ihtiyaç vardır. Östrojen kullanımında dikkate alınması gerekli nokta, tavsiye edilen dozların aşılmamasıdır. Yüksek seviyelerdeki östrojen, Salmonidae türlerinde karaciğer hasarına ve mortalitelere neden olur (Sheperd ve Bromage, 1990). Somon yetiştiriciliğinde, olgunlaştıktan sonra ölen erkekleri elimine etmek için tümü dişi olan populasyonlar üretilmektedir. Bunun için somon postlarvaları ilk beslenmeye başlandığı zaman 40-60 güne kadar kg yeme 20mg Östradiol-17β katılarak beslenmektedir (Turan, 2000).
- Erkekleştirme
Balıkların erkekleştirilmesinde genellikle, doğal testosteron hormonunun bir türevi olan 17α-metiltestosteron uygulanır. Androjenlerden 19-nor-etinilestestosteron en etkilisidir, fakat metiltestosteron yapay analoğu ucuz ve kolay bulunanıdır, bu yüzden pratik erkekleştirme işlemlerinde yaygın olarak kullanılmaktadır (Purdom, 1993). Diğer kullanılan hormonlar ise, Etinil testosteron, 11-ketotestosteron ve Metil dihidrotetosteron’dur (Sheperd ve Bromage, 1990; Özden ve Güllü, 1996). Salmonidae türlerinde 3mg.kg-1 doz erkekleştirme için yeterlidir. Çoğu tilapya türünde 30-60mg.kg-1 gerekmektedir (Sheperd ve Bromage, 1990).
Hormon uygulamasının balıklarda hiçbir sağlık problemi oluşturmamasına rağmen bu yaklaşım pazarlamada sorunlar çıkarmaktadır. Genel olarak hormonlar, larvaların ilk yem alımından itibaren 40-60 günlük dönemde, nadiren 100 günde uygulanır ve bundan dolayı hormonal kalıntılar, balığın pazarlanmasından çok önce dokulardan yok olur (Sheperd ve Bromage, 1990). Gökkuşağı alabalığında 24 saat içerisinde alınan 17α-metiltestosteron‘un %67’sinin dışkı ile dışarı atıldığı, 21 gün sonra diyetten uzaklaştırılan Tilapia aurea juvenillerinde kalan 17α-metiltestosteron miktarının ‰9 olduğu bildirilmiş ve cinsiyet dönüşümde en yaygın kullanılan östradiol-17β ve 17α-metiltestosteron hormon seviyelerinin, yemden alınmalarından sadece 5 gün sonra ölçülemeyecek miktarlara düştüğü kaydedilmiştir (Turan, 2000). Tüketici tepkisi nedeniyle hormonların kullanımında doğrudan yöntem yerine dolaylı yöntem tercih edilebilir.
Dolaylı Hormonal Uygulama
Doğrudan hormonal uygulamada %100 tek cinsiyetli populasyon oluşturma garantisi yoktur. Fakat dolaylı yöntemde tümüyle dişi ve erkek populasyonlar üretilebilir.
- XX Genotipli Erkek Damızlık Üretimi
Bu yöntemdeki amaç tümüyle dişi bireylerden oluşan populasyonlar üretebilecek damızlık bireyleri sağlayabilmektir. Postlarvalarda henüz cinsiyetinin belirsiz olduğu safhada yapılması gereken balığın androjenlerle erkekleştirilmesidir. Sonuçta elde edilen erkekler, yaklaşık olarak XX ve XY bireylerinde eşit sayıda yer alacaktır ve bu döller normal dişilerle çaprazlanarak test edilir. Oluşan döllerinde erkek birey olanlar XY genotipli erkek birey olarak tanımlanır ve bunlar elimine edilir. Döllerinde %100 oranında dişi birey bulunanlar ise XX genotipli erkek birey olarak saptanır ve damızlık olarak ayrılır (Purdom, 1993).
Normal erkeklerden erkekleştirilmiş dişileri ayırmada geri çaprazlama tekniği kullanılabileceği gibi, gökkuşağı alabalıklarında buna gerek yoktur. Çünkü;
Dönüştürülmüş gökkuşağı alabalığı erkeklerinin renkleri diğer bireylere kıyasla daha koyudur.
565 Özden ve diğ. / E. Ü. Su Ürünleri Dergisi 20(3-4): 563 – 574
Dönüştürülmüş gökkuşağı alabalığı erkeklerinin sperm kanalları yoktur ve sağıldıklarında sperm vermezler.
Dönüştürülmüş gökkuşağı alabalığı erkeklerinin testisleri genelde tektir ve lobludur.
Normal erkeklerin ayrılmasıyla geride kalan XX genotipli erkek bireyler tamamı dişi bireylerin elde edilmesinde kullanılırlar (Ingram, 1988; Güner ve Kızak, 2001).
XX genotipli erkek bireylerin sağıldıklarında sperm vermemeleri dolayısıyla sperm alımı için öldürülmesi gerektiğinden, daha düşük hormon konsantrasyonları ile XX genotipli fonksiyonel erkek bireyler elde etmek mümkündür. Gökkuşağı alabalığı 0.5 mg.kg-1 metiltestosteron ilave edilmiş yem ile ilk yemlemeden itibaren 60 gün boyunca beslenerek %80’in üzerinde XX genotipli tümüyle fonksiyonel erkek bireyler elde edilebilmektedir (Purdom, 1993).
- YY Genotipli Süper Erkek Damızlık Üretimi
YY genotipli süper erkek üretimindeki amaç, %100 erkek bireylerden oluşan populasyon üretmektir. Normal bireyler arasında yapılan çaprazlamadan dişi ve erkek bireyler oluşurken, YY genotipli bir süper erkek ile yapılan çaprazlamadan sadece erkek bireyler oluşur. Süper erkek üretiminde uygulanan işlem Şekil 1’de verilmiştir; (Resim konulamamıştır henüz)
+1: [T]171066,bubalus[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir