Cinsiyet değiştirmek mümkün!


EnatiopuSÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 17/10/2006
İl: Antalya
Mesaj: 2009
EnatiopuSÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 06 Aralık 2006 21:15

( Bu yazıyı cinsiyet ve tür tahmini bölümündeki bir soruya istinaden yazmışdım. Bu başlık altında daha bilgilendirici olduğunu düşündüğüm için eklemek istedim)

Arkadaşlar Yaptığım araştırmaya göre balıklarda sıcaklığın cinsiyet değişiminde hiçbir etkisi olmadığı sadece iyi bir gelişimde önemli rol oynadığını öğrendim. ( Kaynak= Ege Üniversitesi Su Ürünleri )

Cinsiyet değişimi  için 3 yöntem var.

-Cinsiyet kontrolü=

Aynı türden balıkların farklı cinsiyetli bireylerinde ikincil eşeysel özelliklerin bir sonucu olarak gelişme farklılıkları görülür ve farklılıklar bazı türlerde çok az iken

bazılarında çok belirgindir. Ekonomik açıdan erkek ve dişi bireyler arasındaki bu

fark, eşeysel kontrolü daha anlamlı kılar. Cyprinidae üyelerinin çogunda birçok

türünde erkek bireyler dişilerden küçüktür. Erkek ebeveynin bakımının

veya saldırganlıgının üreme davranışı oldugu türlerde erkek bireyler daha

büyüktür. Cichlidae bunaörnek verilebilir.  Bu uygulama yöntemi yetiştiricilikde ( tüketim balıklraında) erkek balıkların iri dişilerin daha tıknaz olmasından dolayı, tek cins üretmek amacı ile kullanılır.

- Kromozom manipulasyonu=

Çogu balıkta cinsiyet gelişimi, genellikle kuluçkadan çıktıktan hemen sonra

gerçekleşmektedir. Embriyonun genetik yapısına karşılık, bu noktada meydana

gelecek modifikasyonlar, eşey hücrelerini ya ovaryum yada testis olacak şekilde

programlar. Fenotipik cinsiyetin degiştirilebilecegi bu dönem türlere göre

farklılık gösterir. Eger bir larva keseli dönemden sonra anabolik steroidleri

absorbe ederse cinsiyet hücrelerinin gelişimi gerçekleşir. Bu dönemde

yapılabilecek bir manipulasyon cinsiyet kontrolünü mümkün kılar. (Turan, 2000;

Sheperd ve Bromage, 1990). Cinsiyet, genetiksel olarak eşey

kromozomları vasıtasıyla saptanır ve kontrol, yumurtadan çıkıştan sonra

yemlemenin ilk günlerinde, genotipik cinsiyetin uygun cinsiyet hormonu

uygulamasıyla degiştirilebilecegi zamanlarda saglanır. Bu yüzden

potansiyel erkekler 17- (sigma) oestradiol  hormanu ile dişileştirilir ve potansiyel dişiler 17á-Methyltestosteron ile  erkekleştirilebilir. Ilk yemi almaya başlayan larvalara 17á-Methyltestosteron

hormonları uygulandıgında XX genotipli erkek bireyler elde edilir. 17- (sigma) oestradiol

yapılan uygulamalarda ise XY genotipli dişi bireyler elde edilir. Hormonal

uygulamada hormonun yapısı, diyetteki konsantrasyonu, uygulamaya başlama

zamanı, yemleme oranı ve süresi önemli faktörlerdir . Cinsiyet

dönüşümünde kullanılan hormonlar farklı yöntemlerle uygulanır (

  Hormon katkılı yem ile besleme

  Hormonlu-su çözeltisine daldırma

  Iki yöntemin birlikte kullanıldıgı

Kombine uygulama= 

- XX Genotipli Erkek Damızlık Üretimi

Bu yöntemdeki amaç tümüyle dişi bireylerden oluşan populasyonlar

üretebilecek damızlık bireyleri saglayabilmektir. Postlarvalarda henüz

cinsiyetinin belirsiz oldugu safhada yapılması gereken balıgın androjenlerle

erkekleştirilmesidir. Sonuçta elde edilen erkekler, yaklaşık olarak XX ve XY

bireylerinde eşit sayıda yer alacaktır ve bu döller normal dişilerle çaprazlanarak test edilir. Oluşan döllerinde erkek birey olanlar XY genotipli erkek birey olarak

tanımlanır ve bunlar elimine edilir. Döllerinde %100 oranında dişi birey

bulunanlar ise XX genotipli erkek birey olarak saptanır ve damızlık olarak ayrılır

Normal erkeklerden erkekleştirilmiş dişileri ayırmada geri çaprazlama teknigi

kullanılabilir.

 

Yapılan bir deneyide sizlere iletmek isterim. Ayrıca hormonların zararlı olduğu konuşulan bir ortamda yapılan bu deneyede yorumlarınızı beklerim

Balık materyali olarak Mustafa Kemal Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Akvaryum

Balıkları Araştırma Merkezi ‘nden temin edilen Cichlidae familyasına mensup Cichlasoma

nigrofasciatum türü zebra çiklitler kullanılmıştır.

Araştırmada, 80x40x40 cm ebatlarında 3 adet cam akvaryum kullanılmıştır.

Akvaryumlara yaklaşık 60 litre su konularak çalışma yürütülmüştür. Akvaryumlara

havalandırma maksadıyla hava taşları, su sıcaklıgını belirli bir düzeyde tutmak için termostatlı

ısıtıcılar ve sıcaklık ölçümlerini yapabilmek içinde dijital termometreler yerleştirilmiştir.

Haftada bir olmak üzere akvaryumlarda sifonlama yöntemiyle yem artıkları ve dışkılar

ortamdan uzaklaştırılmıştır.

Yem ve Hormon

Yumurtadan çıkış yapmış ve besin kesesini absorbe etmiş olan yavrulara ilk bir hafta

Artemia salina naupli ve bir haftalık dönemden sonra ise ticari alabalık toz yemi verilmiştir. Bu

yemin besin madde içerigi, fabrika tarafından bildirilen degerlere göre Tablo 1’de belirtilmiştir.

Denemede estrojen hormonu olarak 17 â- oestradiol (SIGMA) kullanılmıştır

Araştırma merkezindeki 80x40x40 cm boyutlarındaki 3 adet cam akvaryuma zebra

çiklit yavruları yerleştirilmiş ve birinci akvaryum kontrol grubu olarak ayrılarak, her bir

akvaryumun sürekli olarak havalanması saglanmıştır. Akvaryumlara 60’şer adet balık

stoklamak üzere toplam 180 adet yavru balık üzerinde çalışma yürütülmüştür.

Çalışmada, serbest yüzmeye yeni başlamış ve ortalama agırlıkları 0,002±0,003 g olan

zebra çiklit yavrularına 100 ve 200 µg/l olmak üzere iki farklı konsantrasyondaki 17 â-

oestradiol hormonu immersiyon yöntemi ile uygulanmıştır. 17 â- oestradiol hormonu %00 1

(0.1 mg) hassasiyetteki terazide tartılarak birkaç damla bütil alkol içerisinde eritilmiştir. Bunun

üzerine 3ml etil alkol ilave edilerek elektro magda iyice karıştırılmış ve tamamen çözünmesi

saglanmıştır. Bu arada sudaki alkol konsantrasyonunun 0,05 ml’yi geçmemesine dikkat

edilmiştir. Hazırlanmış olan hormonlu çözelti akvaryum suyuna boşaltıldıktan sonra

akvaryumda kuvvetli bir havalandırma yapılmış ve böylece hem sudaki alkolün uçması

saglanmış hem de hormonun akvaryumun her tarafına yayılması saglanmıştır. Kontrol grubu

için hazırlanan akvaryuma hormon çözeltisi ilave edilmemiştir[13]. Akvaryumların suyunun

1\3’ ü, haftada bir, dipdeki yem artıkları ve balık dışkılarının alınması amacıyla sifonlanmış ve

sifonlanan su plankton bezinden geçirilerek süzülüp tekrar akvaryuma bırakılmıştır. Ayda bir de

akvaryum sularının hepsi sifonlanarak temizlenmiş yerine yeni hazırlanmış ve dinlendirilmiş

hormonlu su ilave edilmiştir.

Deneme süresince yumurtadan çıkış yapmış ve besin kesesini absorbe etmiş olan

yavrulara ilk bir hafta günde 3 kez (sabah, ögle ve akşam) Artemia salina naupli verilmiştir. Bir

haftalık dönemden sonra yine günde 3 ögün ticari alabalık toz yemi adlibutum (doyuncaya

kadar) olarak verilmiştir. Yemleme akvaryum içerisinde her noktadan yapılarak bütün balıkların

yem alması saglanmıştır. Her akvaryuma verilen yem miktarı günlük olarak kaydedilmiştir.

SOnuç=

Estradiol’ün büyüme üzerine etkisini araştırmak üzere yapmış oldukları çalışmada belli bir doza

(5 mg/kg diet) kadar büyümenin olumlu yönde etkiledigi hormonun konsantrasyonu arttıkça

büyümenin oldukça düştügünü tespit etmişlerdir. Bazı sentetik steroidlerin uygun dozlarda

kullanıldıgı zaman büyümeyi artırıcı yönde etki gösterdigi bilinmektedir. Diger taraftan

estrojenlerin yüksek dozlarda uygulanmasının ölüm oranını yükselttigi ve büyüme oranını

düşürdügü bildirilmektedir [20]. Her nekadar estrojen uygulamasının genellikle büyümeyi

artırıcı bir etkisinin oldugu rapor edilse de yüksek konsantrasyonlu uygulamalarda balıkların

agırlık artışında doza baglı olarak azalmalar meydana gelmektedir[21]. Yaptıgımız çalışmada da

gerek canlı agırlık kazancı gerekse yaşama oranları incelendiginde zebra çiklitlerde de benzer

sonuçlar ortaya çıkmıştır. Yaşama oranı degerlerine bakıldıgında en düşük yaşama oranı 200

µg/l 17 â- oestradiol’lü grupta %70 olarak bulunmuştur. Bu sonuçlardan da anlaşıldıgı üzere 17

â- oestradiol’ün belli bir dozdan sonra toksik etkiye sahip oldugu ve yaşama oranını düşürdügü

ortaya çıkmıştır. George ve Pandian (22) zebra çiklitlerde cinsiyet dönüşümü üzerine yapmış

oldukları çalışmada 17 â- oestradiol’ün 200 mg/kg’lık dozunda %75’lik bir yaşama oranı elde

ederken daha yüksek dozlarında (300 ve 400 mg/kg diet) yaşama oranının %60’a kadar

düştügünü tespit etmişlerdir.

Sonuç olarak immersiyon yöntemiyle 100 µg/l 17 â-oestradiol’ün zebra çiklitlerde

büyümeyi olumlu yönde etkiledigi, ancak yüksek dozda bu etkinin ortadan kalktıgını

belirlenmiştir. Dolayısıyla uygun dozlarda kullanıldıgı sürece bu hormonun zebra çiklitler

üzerinde hiçbir olumsuz etkisi bulunmamaktadır. 17 â-oestradiol’ün büyüme yönünden olumlu

etkisi sebebiyle zebra çiklitlerin yetiştiriciliginde kullanılması yararlı olacaktır.

 

Arkadaşlar Kısacası adamlar ne paralar, ne zamanlar harcayarak cinsiyet kontrolü ile uğraşıyor. Bunu sıcaklığı 25 altı 25 üstü yapıp değiştirmek mümkün olsaydı bu amcalar kafayı bukadar sıyırmaz bu yolu tercih ederdi. 

Saygılar.


Beğenenler: [T]171066,bubalus[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

onuruygunÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
Kayıt: 30/07/2006
İl: Kocaeli
Mesaj: 7768
onuruygunÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 07 Aralık 2006 00:38
Çok faydalı ve güzel bir yazı. Teşekkürler Volkan Bey.

Belli canlılarda sadece sıcaklığın bile tek başına cinsiyet değiştirdiği bilinmektedir. (Sanırım sadece kuluçka döneminde.)

Dişi erkek oranında oluşan değişikliklerle  balıkların (amfibilerin de) cinsiyet değiştirdiği bilinmektedir.

Tüm bunlar yukarıdaki yazıda anlatılanları dışlamaz, aksine destekleyebilir bile.

Yazıda bahsedildiği gibi hormon belirli konsantrasyonu geçtiinde toksik olmaktadır. Bunu bazı yabancı kaynaklarda da görmüştüm.

Hormonun ne menem bir şey olduğunu sayenizde bir kez daha gördük.
encort2006-12-7 0:39:10

Teşekkür Edenler: [T]171066,bubalus[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

mustafakısacıkÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 16/11/2006
İl: Istanbul
Mesaj: 2661
mustafakısacıkÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 07 Aralık 2006 01:08
Vala ben onu bilmem ama veliferalarım hep erkek doguruyor,daha dişi çıkmadı  

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

bjkalleyÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 01/02/2003
İl: Yurtdisi
Mesaj: 9513
bjkalleyÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 08 Aralık 2006 13:15

Volkan Bey çok teşekkürler. Harika bir yazı.

Saygılar,


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

rebel_blueÇevrim Dışı

Kayıt: 25/11/2006
İl: Bursa
Mesaj: 66
rebel_blueÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 09 Aralık 2006 14:19

YAPTIĞINIZ BU BİLGİLENDİRME İÇİN SİZE ÇOK TŞK EDERİM VOLKAN BEY...

 


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

2good4UÇevrim Dışı

[B]1773,1[/B]
Kayıt: 11/07/2006
İl: Istanbul
Mesaj: 540
2good4UÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 13 Aralık 2006 05:14
Yöntemin zararlı olup olmadığı tartışılır ama hormon balıklar dahil olmak üzere tüm canlıların doğalarını bozmaktadır. Hormonlu bir domatezin doğalından lezzetsiz ve şekilsiz olması gibi. Ayrıca fazla hormon bir süre sonra balıkları kısırlaştırabilir. Amcalar bu yavruları büyütüp çiftleştirmeyi denememişler galiba

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Dinleyen AdamÇevrim Dışı

Kayıt: 05/01/2006
İl: Ankara
Mesaj: 1192
Dinleyen AdamÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 13 Aralık 2006 08:23

E.Ü. Su Ürünleri Dergisi 2003

E.U. Journal of Fisheries & Aquatic Sciences 2003

Cilt/Volume 20, Sayı/Issue (3-4): 563 – 574

© Ege University Press

ISSN 1300 - 1590

http://jfas.ege.edu.tr/

Derleme / Review

Tatlısu Balık Kültüründe Uygulanan Bazı Biyoteknolojik Yöntemler

Osman Özden,Yusuf Güner, Volkan Kızak

Ege Üniversitesi, Su Ürünleri Fakültesi, 35100, Bornova, İzmir, Türkiye

Abstract: Applications of some biotechnological tools in fish culture. Control of sex ratio by hormonal manipulations, chromosome set manipulation techniques to induce polyploidy such as triploidy and tetraploidy, and uniparental chromosome inheritance like gynogenesis and androgenesis, and gene transfers have been applied on many fish species generally in cultured freshwater fish. These techniques are important in the improvement of fish breeding as they provide a rapid approach for gonadal sterilization, sex control, clonation and chromosome fragment transfer.

Key Words: Biotechnology, finfish culture, sex control, chromosome manipulation, gene manipulation.

Özet: Hormonal uygulamalar yoluyla cinsiyet oranlarının kontrolü, triploidi ve tetraploidi gibi poliploidi uyarımı ve ginogenez ve androgenez gibi uniparental kromozom kalıtımı için kromozom takımı manipulasyonları ve gen transferi manipulasyonları, balıkları kültüründe çoğunlukla tatlı su balıkları üzerinde olmak üzere birçok balık türü üzerinde bütün dünyada uygulanmaktadır. Bu teknikler, cinsiyet kontrolü, gonadal sterilizasyon, klonlama ve kromozom parça transferi için hızlı bir yaklaşım sağlayan, ürün verimliliğini arttırıcı önemli yöntemlerdir.

Anahtar Kelimeler: Biyoteknoloji, balık yetiştiriciliği, cinsiyet kontrolü, kromozom manipulasyonu, gen manipulasyonu.

 

 

Giriş

Dünya su ürünleri yetiştiriciliği, besin üretim sistemleri içinde en hızlı büyüyen sektör olup yıllık büyüme oranı %3.1 olan karasal hayvan üretimi ve %1.6 olan balıkçılık ile karşılaştırıldığında %10’a yaklaşan bir büyüme hızına sahiptir. Su ürünlerine olan talebin giderek artması ve balıkçılık üretiminin sınırlı seviyede olması, su ürünleri yetiştiriciliğinde hızlı bir gelişmeye neden olmaktadır. Bu yüzden su ürünleri sektörünün, gelecek yıllarda besin ihtiyacının karşılanmasında üretim sistemleri içinde en büyük potansiyele sahip olduğu ön görülmektedir (Lymbery, 2000). Bu potansiyelin zaman içerisinde ortaya çıkmasında biyoteknolojik yöntemlerin önemli bir yeri olacaktır. Son 20 yılda genetik alanında yaşanan hızlı ilerlemeler sayesinde, balık kültüründe uygulanan biyoteknolojik yöntemler gelişmiş ve bunlardan bir kısmı pratikte uygulanabilir olmasına karşın, bir kısmı da ancak laboratuar koşullarında yapılabilecek düzeydedir (Turan, 2000).

Biyoteknolojik Yöntemler

Balık kültüründe uygulanan bazı biyoteknolojik yöntemler 3 ana başlık altında ele alınmaktadır;

- Cinsiyet kontrolü

- Kromozom manipulasyonu

-Gen manipulasyonu

 

Özden ve diğ. / E. Ü. Su Ürünleri Dergisi 20(3-4): 563 – 574

Cinsiyet Kontrolü

Aynı türden balıkların farklı cinsiyetli bireylerinde ikincil eşeysel özelliklerin bir sonucu olarak gelişme farklılıkları görülür ve farklılıklar bazı türlerde çok az iken bazılarında çok belirgindir. Ekonomik açıdan erkek ve dişi bireyler arasındaki bu fark, eşeysel kontrolü daha anlamlı kılar. Cyprinidae üyelerinin çoğunda birçok türünde erkek bireyler dişilerden küçüktür. Erkek ebeveynin bakımının veya saldırganlığının üreme davranışı olduğu türlerde erkek bireyler daha büyüktür. Tilapia spp. (Cichlidae) buna örnek verilebilir. Kültürü yapılan türlerden gökkuşağı alabalığında, dişiler erkeklere göre daha hızlı büyür, daha iyi et kalitesine sahiptir ve hastalıklara karşı daha dayanıklıdır. Bu farklılıkların bir sonucu olarak balık büyüklüklerinin aynı olmaması gibi problemler oluşur ve dolayısıyla pazarlamada sıkıntı yaşanır. Bu sorunların giderilmesinde cinsiyet dönüşümü ve tek cinsiyetli stokların üretimi, çözüm olarak ortaya çıkmaktadır. Bunun yanında, porsiyon üstü balık üretiminin planladığı durumlarda tek cinsiyetli populasyonlar üretmek yeterli değildir. Bazı balık türlerinde üreme gelişimi esnasında büyümede, yem dönüşüm oranında, davranışta, hastalıklara karşı hassasiyette, vücut ve et renginde bazı olumsuz durumlar meydana gelir. Alabalık yetiştiriciliğinde erkek balıklar yaklaşık 1 sene sonunda cinsi olgunluğa erişirler ve büyümenin yanı sıra cinsel olgunluk için de enerji harcadıklarından verimleri düşük olur. Tilapya türlerinde ise dişi bireyler çok üretkendir ve aşırı çoğalmaya neden olup büyümede duraklamaya neden olurlar. Bu yüzden sofralık balık üretiminde baskın olarak olgunlaşmamış yada kısır stoklar tercih edilir. Tek cinsiyetli ve kısır populasyonlar oluşturmada birkaç metot vardır (Purdom, 1993; Sheperd ve Bromage, 1990).

Doğrudan Hormonal Uygulama

Çoğu balıkta cinsiyet gelişimi, genellikle kuluçkadan çıktıktan hemen sonra gerçekleşmektedir. Embriyonun genetik yapısına karşılık, bu noktada meydana gelecek modifikasyonlar, eşey hücrelerini ya ovaryum yada testis olacak şekilde programlar. Fenotipik cinsiyetin değiştirilebileceği bu dönem türlere göre farklılık gösterir. Eğer bir larva keseli dönemden sonra anabolik steroidleri absorbe ederse cinsiyet hücrelerinin gelişimi gerçekleşir. Bu dönemde yapılabilecek bir manipulasyon cinsiyet kontrolünü mümkün kılar. (Turan, 2000; Sheperd ve Bromage, 1990).

Cinsiyet, genetiksel olarak eşey kromozomları vasıtasıyla saptanır ve kontrol, yumurtadan çıkıştan sonra yemlemenin ilk günlerinde, genotipik cinsiyetin uygun cinsiyet hormonu uygulamasıyla değiştirilebileceği zamanlarda sağlanır. Bu yüzden potansiyel erkekler östrojenlerle dişileştirilir ve potansiyel dişiler androjenlerle erkekleştirilebilir. İlk yemi almaya başlayan larvalara androjen hormonları uygulandığında XX genotipli erkek bireyler elde edilir. Östrojenlerle yapılan uygulamalarda ise XY genotipli dişi bireyler elde edilir. Hormonal uygulamada hormonun yapısı, diyetteki konsantrasyonu, uygulamaya başlama zamanı, yemleme oranı ve süresi önemli faktörlerdir (Purdom, 1993). Cinsiyet dönüşümünde kullanılan hormonlar farklı yöntemlerle uygulanır (Özden ve Güllü, 1996);

      �� Hormon katkılı yem ile besleme

      �� Hormonlu-su çözeltisine daldırma

      �� İki yöntemin birlikte kullanıldığı Kombine uygulama

 

- Dişileştirme

Dişileştirme, yem almaya başlamış larvalara östrojen uygulanmasıyla gerçekleştirilir. Östrojenler arasında etki bakımından fazla bir fark yoktur ve yaygın olarak bulunabilen Östradiol-17β

 

564 Özden ve diğ. / E. Ü. Su Ürünleri Dergisi 20(3-4): 563 – 574

ile Etinil-östradiol yüksek etkilere sahiptirler. Bunlardan başka östron hormonu da kullanılmaktadır (Purdom, 1993; Özden ve Güllü, 1996).

Östrojenlerin uygulanması androjenlerde olduğu gibidir, fakat dişileşmeye doğru dönüş erkekleşmeye doğru olana kıyasla daha az olduğundan daha yüksek doza ihtiyaç vardır. Östrojen kullanımında dikkate alınması gerekli nokta, tavsiye edilen dozların aşılmamasıdır. Yüksek seviyelerdeki östrojen, Salmonidae türlerinde karaciğer hasarına ve mortalitelere neden olur (Sheperd ve Bromage, 1990). Somon yetiştiriciliğinde, olgunlaştıktan sonra ölen erkekleri elimine etmek için tümü dişi olan populasyonlar üretilmektedir. Bunun için somon postlarvaları ilk beslenmeye başlandığı zaman 40-60 güne kadar kg yeme 20mg Östradiol-17β katılarak beslenmektedir (Turan, 2000).

- Erkekleştirme

Balıkların erkekleştirilmesinde genellikle, doğal testosteron hormonunun bir türevi olan 17α-metiltestosteron uygulanır. Androjenlerden 19-nor-etinilestestosteron en etkilisidir, fakat metiltestosteron yapay analoğu ucuz ve kolay bulunanıdır, bu yüzden pratik erkekleştirme işlemlerinde yaygın olarak kullanılmaktadır (Purdom, 1993). Diğer kullanılan hormonlar ise, Etinil testosteron, 11-ketotestosteron ve Metil dihidrotetosteron’dur (Sheperd ve Bromage, 1990; Özden ve Güllü, 1996). Salmonidae türlerinde 3mg.kg-1 doz erkekleştirme için yeterlidir. Çoğu tilapya türünde 30-60mg.kg-1 gerekmektedir (Sheperd ve Bromage, 1990).

Hormon uygulamasının balıklarda hiçbir sağlık problemi oluşturmamasına rağmen bu yaklaşım pazarlamada sorunlar çıkarmaktadır. Genel olarak hormonlar, larvaların ilk yem alımından itibaren 40-60 günlük dönemde, nadiren 100 günde uygulanır ve bundan dolayı hormonal kalıntılar, balığın pazarlanmasından çok önce dokulardan yok olur (Sheperd ve Bromage, 1990). Gökkuşağı alabalığında 24 saat içerisinde alınan 17α-metiltestosteron‘un %67’sinin dışkı ile dışarı atıldığı, 21 gün sonra diyetten uzaklaştırılan Tilapia aurea juvenillerinde kalan 17α-metiltestosteron miktarının ‰9 olduğu bildirilmiş ve cinsiyet dönüşümde en yaygın kullanılan östradiol-17β ve 17α-metiltestosteron hormon seviyelerinin, yemden alınmalarından sadece 5 gün sonra ölçülemeyecek miktarlara düştüğü kaydedilmiştir (Turan, 2000). Tüketici tepkisi nedeniyle hormonların kullanımında doğrudan yöntem yerine dolaylı yöntem tercih edilebilir.

Dolaylı Hormonal Uygulama

Doğrudan hormonal uygulamada %100 tek cinsiyetli populasyon oluşturma garantisi yoktur. Fakat dolaylı yöntemde tümüyle dişi ve erkek populasyonlar üretilebilir.

- XX Genotipli Erkek Damızlık Üretimi

Bu yöntemdeki amaç tümüyle dişi bireylerden oluşan populasyonlar üretebilecek damızlık bireyleri sağlayabilmektir. Postlarvalarda henüz cinsiyetinin belirsiz olduğu safhada yapılması gereken balığın androjenlerle erkekleştirilmesidir. Sonuçta elde edilen erkekler, yaklaşık olarak XX ve XY bireylerinde eşit sayıda yer alacaktır ve bu döller normal dişilerle çaprazlanarak test edilir. Oluşan döllerinde erkek birey olanlar XY genotipli erkek birey olarak tanımlanır ve bunlar elimine edilir. Döllerinde %100 oranında dişi birey bulunanlar ise XX genotipli erkek birey olarak saptanır ve damızlık olarak ayrılır (Purdom, 1993).

Normal erkeklerden erkekleştirilmiş dişileri ayırmada geri çaprazlama tekniği kullanılabileceği gibi, gökkuşağı alabalıklarında buna gerek yoktur. Çünkü;

      �� Dönüştürülmüş gökkuşağı alabalığı erkeklerinin renkleri diğer bireylere kıyasla daha koyudur.

 

565 Özden ve diğ. / E. Ü. Su Ürünleri Dergisi 20(3-4): 563 – 574

      �� Dönüştürülmüş gökkuşağı alabalığı erkeklerinin sperm kanalları yoktur ve sağıldıklarında sperm vermezler.

      �� Dönüştürülmüş gökkuşağı alabalığı erkeklerinin testisleri genelde tektir ve lobludur.

Normal erkeklerin ayrılmasıyla geride kalan XX genotipli erkek bireyler tamamı dişi bireylerin elde edilmesinde kullanılırlar (Ingram, 1988; Güner ve Kızak, 2001).

XX genotipli erkek bireylerin sağıldıklarında sperm vermemeleri dolayısıyla sperm alımı için öldürülmesi gerektiğinden, daha düşük hormon konsantrasyonları ile XX genotipli fonksiyonel erkek bireyler elde etmek mümkündür. Gökkuşağı alabalığı 0.5 mg.kg-1 metiltestosteron ilave edilmiş yem ile ilk yemlemeden itibaren 60 gün boyunca beslenerek %80’in üzerinde XX genotipli tümüyle fonksiyonel erkek bireyler elde edilebilmektedir (Purdom, 1993).

 

- YY Genotipli Süper Erkek Damızlık Üretimi

YY genotipli süper erkek üretimindeki amaç, %100 erkek bireylerden oluşan populasyon üretmektir. Normal bireyler arasında yapılan çaprazlamadan dişi ve erkek bireyler oluşurken, YY genotipli bir süper erkek ile yapılan çaprazlamadan sadece erkek bireyler oluşur. Süper erkek üretiminde uygulanan işlem Şekil 1’de verilmiştir;  (Resim konulamamıştır henüz)


+1: [T]171066,bubalus[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir