En Büyük Tatlı Su Balıkları
1: Mersin balığı
Dünyanın En Büyük Tatlı Su Balığıdır.
< id=_1 name=_1>>
Mersin balığı | ||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Bilimsel sınıflandırma | ||||||||||
| ||||||||||
| ||||||||||
Metne bakınız. |
Mersin balığı, Acipenseridae familyasını oluşturan aralarında sekiz metre uzunluğa ve 1,6 ton ağırlığa kadar varan türleri içeren tatlı su balığı türlerinin ortak adı.
Mersin balıkları çok "ilkel" hayvanlardır. İskeletleri sadece kısmen kemikleşmiştir. Yan taraflarında beş sıralı dizili olan büyük pullar vardır. Kuyrukları asimetriktir, ağızları aşağıya yönelmiş ve gerekli olduğunda çenelerini dışarıya çıkarabilirler. Dört bıyıkları vardır. Bunlarla suyun dibinde yem arayabilirler. Bazı mersin balıkları beş metre uzunluğa ulaşabilirler, ve bu yüzden en büyük tatlı su balıklarıdır. Ama çoğu türleri sadece yumurtlamak için tatlı suya gelirler ve aslında tuzlu suda yaşarlar. En büyük mersin balığı türü olan mersin morinası (Huso huso) neredeyse sadece tuzlu suda yaşar ve yumurtlamak için denizden ırmaklara geçer. Geçmişte anlatılan büyüklükleri inanılır bir şekilde kanıtlanmadan kitaplara geçirilmiştir, ve bu yüzden en kaliteli kitaplarda bile 8-9 metre gibi inanılmaz büyüklükleri okumak mümkündür. Ama bu ölçüler için ne 20'nci yüzyıldan ne de ondan önceki bir zamandan kalma güvenilir kanıtlar bulunamamıştır. Kanıtlanabilmiş olan en büyük ölçüler 5 ve 6 metre uzunluk ve 1 ve 1,5 ton ağırlık civarlarındadır.
Konu başlıkları[gizle] |
Yaşam tarzları [değiştir]
Mersin balıkları hem tatlı suda, hem tatlı-tuzlu karışık suda (ırmak deltaları), hem de denizde yaşarlar. Bazı türleri sadece tatlı suda yaşarlar. Göçebe hayatı sürdüren türleri gençliklerini tatlı suda geçirip, sonradan denize göç ederler ve erginleşince çiftleşmek için tekrar tatlı suya dönerler.
Mersin balıkları çok geç erginlik çağına ulaşırlar. Özellikle dişiler, ancak 20 yaşına varınca ilk kez yumurtlarlar. Sadece bazı küçük türleri bir iki yaşında erginliğe ulaşırlar. Bazı mersin balıklarının 100 yaşına varabildikleri ıspatlanmıştır. Bu yaşa varanları 1,4 ton ağırlığına ulaşmış olabilir, ve böylece dünyanın en büyük tatlı su balıklarıdır.
Neslinin tükenme tehlikesi [değiştir]
Mersin balıklarının yüksek bir su kalitesine ihtiyaçları olduğu için, kirlenen ırmaklardan dolayı 20'nci yüzyılda batı Avrupa'da nesli nerdeyse tamamen tükenmiştir. Oysa daha eski zamanlarda, Almanya'da ki postacılar bile kantinlerinde haftada iki kereden daha fazla mersin balığı yemek zorunda kalmıyorlarsa, iyi bir patrona rastladıklarıyla övünüyorlarmış.
Ayrıca çoğu mersin balığı türlerinin yaşam çemberlerinin bir kısmı olan ırmak-deniz göçebeliğinin bütün büyük ırmaklarda bulunan baraj duvarlarında sona ermesi ve balıkların çiftleşip yumurtlamak için ırmağın üst kesimlerine ulaşamamaları önemli bir rol oynamaktadır.
Hazar denizinde bile, sayıları azalmış ve 1970'li yıllarda 20.000 ton mersin balığı tutulurken 2000 yılında 3.000 ton'dan bile az tutulmuştur. Mersin balıklarını korumak için bir sürü yasa çıkarılmış olsa da sayıları azalmaya devam etmektedir. Bunun en önemli sebebi yasa dışı avlanmalarıdır.
Mersin balıkları özellikle çok pahalıya satılan havyarları için avlanılmaktadır.
Yasa dışı mersin balığı avı özellikle Sovyetlet birliğinin dağılması ile çok yoğunlaşmıştır. Bu yüzden Rusya'da türler tükenmek üzeredir. Mersin balığının havuzlarda yetiştirilmesi son yıllarda çok önem kazanmıştır. Mersin balıklarının son saklandıkları yerlerden birisi Tuna nehrinin Karadenize akarken oluşturduğu büyük Tuna deltasıdır.
1997 yılında Almanya'nın ve ABD'nin çabaları ile mersin balığı Washington hayvanları koruma antlaşması listesine alınmıştır. 2003 yılından beri World Sturgeon Conservation Society adlı kurum son mersin balığı populasyonunu korumak ve büyütmek için çaba göstermektedir.
Beluga-Mersin balığı'nın neslini tamamen tükenmekten korumak için ABD 30. eylül 2005'te son çare olarak Beluga-Havyarı ithalatını yasaklamışdır ("U.S. Fish & Wildlife Service" ingilizce: [1])
11. Nisan 2006'da Almanya ve Polonya sınırını oluşturan Oder ırmağına 2.000 mersin balığı salınacaktır. Bu populasyonu gerçekten sağlamlaştırmak için 2007 ve 2008 yıllarındada 2.000 balık salınacaktır.
16 ve 18 Temmuz'da Sakarya / Karasu'dan Sakarya Nehrine 500 adet İstanbul Üniversitesi tarafından markalanmış mersin balığı salınmıştır.
Sınıflandırma [değiştir]
- Cins: Acipenser
- Sibirya mersin balığı (Acipenser baerii baerii)
- Baikal mersinbalığı (Acipenser baerii baicalensis)
- Kısa burunlu mersin balığı (Acipenser brevirostrum)
- Yangtze mersin balığı (Acipenser dabryanus)
- Göl mersin balığı (Acipenser fulvescens)
- Rus mersin balığı (Acipenser gueldenstaedtii)
- Yeşil mersin balığı (Acipenser medirostris)
- Sakhalin mersin balığı (Acipenser mikadoi)
- Japon mersin balığı (Acipenser multiscutatus)
- Adriyatik mersin balığı (Acipenser naccarii)
- Şip balığı (Acipenser nudiventris)
- Körfez mersinbalığı (Acipenser oxyrinchus desotoi)
- Atlantik mersin balığı (Acipenser oxyrinchus oxyrinchus)
- İran mersin balığı (Acipenser persicus)
- Çuka balığı (Acipenser ruthenus)
- Amur mersin balığı (Acipenser schrenckii)
- Çin mersin balığı (Acipenser sinensis)
- Yıldızlı mersin balığı (Acipenser stellatus)
- Kolan balığı (Acipenser sturio)
- Beyaz mersin balığı (Acipenser transmontanus)
- Cins: Huso
- Mersin morinası (Huso huso)
- Kaluga mersin balığı (Huso dauricus)
- Alt familya: Scaphirhynchinae
- Cins: Scaphirhynchus
- Solgun mersin balığı (Scaphirhynchus albus)
- Kürek burunlu mersin balığı (Scaphirhynchus platorynchus)
- Alabama mersin balığı (Scaphirhynchus suttkusi)
- Cins: Pseudosaphirhynchus
- Cüce mersin balığı (Pseudoscaphirhynchus hermanni)
- Syr Darya mersin balığı (Pseudoscaphirhynchus fedtschenkoi)
- Amu Darya mersin balığı (Pseudoscaphirhynchus kaufmanni)
Kaynak: http://tr.wikipedia.org/wiki/Mersin_bal%C4%B1%C4%9F%C4%B1
Bayağı yayın balığı
Vikipedi, özgür ansiklopedi
< id=_1 name=_1>>
Bayağı yayın balığı | ||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Bilimsel sınıflandırma | ||||||||||||||
| ||||||||||||||
| ||||||||||||||
''Silurus glanis'' Linnaeus, 1758 |
Bayağı yayın balığı (Silurus glanis), Siluridae familyasından Avrupa'nın ikinci büyük tatlı su balığıdır. Yassı ve geniş kafası, geniş ağzı, dudaklarından sarkan iki uzun anteni ve çenesinden sarkan daha kısa dört anteni, kuyruğuna kadar uzanan alt-yüzgeci ve kafasının yakınında bulunan daha küçük bir sırt-yüzgeci vardır. Bayağı yayın balığı çok iyi duyma kabiliyetine sahiptir. Seksen yaşına kadar yaşayabilir.
Bayağı yayın balığının dişisi kilo başına 30.000 yumurta üretir. Erkek balık, yavrular yumurtalardan çıkana kadar yuvayı korur, bu süre, suyun sıcaklığına göre üç ila on gün arasında değişir.
Bayağı yayın balığı büyük, ılık gölleri ve derin, yavaş akan ırmakları tercih eder. Su akıntılarının oluşturduğu mağaralarda ve suya batmış ağaçların yanında barınmayı sever.
Alt dudağın üsttekinden daha öne çıkık durmasından da anlaşılacağı gibi, suyun ortasında ve suyun dibinde beslenir. Suni göllerde de üretilen yayın balığı yenilen bir balıktır. Ama yaşlı balıkların eti tatlı olmadığı için belli bir yaşa kadar yenilmesi gerekir; ozaman tadı dana etini andırır.
Bayağı yayın balıkları kuzey hariç Avrupa'nın her yerinde bulunur. Türkiye'de de büyük ırmaklarda ve baraj göllerinde bulunur. Fırat ve Dicle Irmaklarının dışında kalan akarsu ve göllerde yayılmıştır. 3 metreye varan uzunluğu ve 150 kiloya varan ağırlığı ile, mersin balığından sonra Avrupa'nın ikinci büyük balığıdır. Ama bu büyüklüğe ulaşan yayın balıkları çok nadirdir, son yüz yıl içinde, bu büyüklükte balık yakaladığını söyleyenlerin inandırıcı kanıtları yoktur. En son inandırıcı kanıtlar 19. yüzyıldan kalmadır. Yayın balığı ortalama 1,30 - 1,60 metre boyundadır. Bazen iki metreden daha büyüğünü yakalamak da mümkündür. Yakın zamanda yakalanan en büyük yayın balıkları Po ırmağında yakalanan 2,78 metre boyunda ve 144 kilo ağırlığında, Almanya'da yakalanan 2,49 metre boyunda ve 89 kilo ağırlığındaki yayınlardır. Fransa, İspanya ve Yunanistan'da da yaklaşık bu büyüklüklerde yayınlar yakalanmıştır.
Bayağı yayın balığı genellikle balıkla beslenir, ama solucan, sülük, böcek ve yengeç de yer. Belli bir büyüklüğe ulaştıktan sonra, kurbağa, fare, sıçan, ördek ve su kıyısında yaşayan kuş türleriyle de beslenir.
Yayın balığı efsaneleri [değiştir]
Balıkçılar, tuttukları balığın büyüklüğünü abartmaları ile meşhurdur, ama eğer anlatılan balık yayın balığı ise onları biraz daha ciddiye almak gerekebilir:
- 1985 yılında iki Yugoslav balıkçı, Tuna Nehrinde balığa çıkarlar. Oltalarına takılan dev yayın balığı onları tekneleri ile birlikte Tuna nehrinin akıntısına karşı 20 kilometre çeker. Nihayet yorulan balığı bir traktörün yardımıyla karaya çekerler; balık 3,5 metre boyunda ve 300 kilo ağırlığındadır.
- Orta Çağdan kalma belgelere göre, yayın balıklarının suya giren küçük çocukları yedikleri olmuştur.
Kanıtlanmış olaylar
- 2003 senesinde Almanya'da yaşlı bir kadının köpeği serinlemek için suya girdiğinde, suyun yüzeyinde büyük bir ağız belirir ve köpek bu ağzın içinde kaybolur. Haber Almanya'da bütün gazetelerde ve televizyonlarda yer alır. Alman medyası bu yayın balığına Yakob adını verir.
Rusyada görev yapmış birinin aktardığına göre bu zamama yakalanan en büyük yayın balığı bir rus köylüsü tarafından ağ ile yakalanmış ve traktör yardımı ile karaya çıkarılabilmiştir. boyu 5.19 mt ağırlığı 321 kgdır
Bakınız [değiştir]
- Mezopotamya yayın balığı (Silurus triostegus), Mezopotamya, Güney- ve Güneydogu anadolu, Orta dogu.
- Aristoteles yayın balığı (Silurus aristotelis) Yunanistan. Silurus glanis'in yanında Avrupa'da bulunan tek yayın türüdür.
- Amur yayın balığı, Avrupa'ya sonradan getirilmiştir.
- Kedi yayın balığı (ya da cüce yayın balığı) (Amerika).
- Mekong dev yayın balığı, Çin'de Mekong ırmağının alt kısmında yaşar.
Dış bağlantılar [değiştir]
Oldukça hızlı büyür. Genç bireyler, yetişkin erkek bireyler tarafından korunur.
Arapaima gigas Amazon’da yaşar ve hem bu bölgede, hem de çoğu dilde "Pirarucu" diye adlandırılır.
Eski bir Amazon efsanesine göre Pirarucu, Güneybatı Amazon’da bulunan Uaiás adlı bir kabilede yaşayan bir yerliymiş. Kabile şefi olan babası Pindarô’nun çok iyi bir adam olmasına rağmen Pirarucu, çok cesur ama kalpsiz bir savaşçıymış.
Sahip olduğu güçten dolayı kibirlenen Pirarucu, bir gün, babasının komşu kabileyi ziyarete gitmiş olmasından yararlanarak, kendi kabilesindeki insanlara eziyet etmiş ve tanrıları eleştirmiş.
Tanrıların tanrısı Tupã, Pirarucu’yu izlemiş ve yaptıklarına çok kızmış. Onu cezalandırmak için yıldırım ve sel tanrıları olan Polo ve Iururaruaçú’yu çağırmış. Tanrılar nehir kenarında balık tutmakta olan Pirarucu’nun üzerine sel ve yıldırım göndermişler. Tupã’nın nefretiyle kabaran suları ve düşen yıldırımları farkettiği halde Pirarucu, tüm bunları görmezden gelerek gülmüş. Bunun üzerine Tupã, Xandoré’yi, insanlardan nefret eden şeytanı çağırmış. Pirarucu kaçmak istemiş ama af dilemeyi reddettiği için Xandoré kalbine bir yıldırım saplamış.
Pirarucu hala canlı olduğu halde, çevresindeki herkes korku içinde ormanı terk etmiş. Onun bedeni ise nehrin derinliklerinde dev ve karanlık bir balığa dönüşmüş.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir