Festae'nin (Red terror) Türkiye Yolculuğu ve Yayılması
Gönderim Zamanı: 08 Ağustos 2012 15:03
[QUOTE=mekrög]
Ee Köksal abi o zaman gen havuzunu daraltmış olmaz mıyız? [/QUOTE]
Bahsettiğim yöntemi daha önce de yazmıştım. Belirli bir geni geliştirmek, kaliteyi sürdürmek ve daha stabil tür elde etmek için bu yöntem kullanılıyor. Bu lepistes, melek, discus gibi çok bilinen türler için geçerlidir. Hatta hibrid türlerde, mesela FH üretiminde de kullanılan bir yöntemdir. Çaprazlama sayesinde seçici üretim, ayıklanmış genetik yapı, istenilen türde ve kalitede balıklarla devam ettirme imkanı oluyor. İlk bakışta saçma gelse de mantığı budur.
Bahsettiğim yöntemi daha önce de yazmıştım. Belirli bir geni geliştirmek, kaliteyi sürdürmek ve daha stabil tür elde etmek için bu yöntem kullanılıyor. Bu lepistes, melek, discus gibi çok bilinen türler için geçerlidir. Hatta hibrid türlerde, mesela FH üretiminde de kullanılan bir yöntemdir. Çaprazlama sayesinde seçici üretim, ayıklanmış genetik yapı, istenilen türde ve kalitede balıklarla devam ettirme imkanı oluyor. İlk bakışta saçma gelse de mantığı budur.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
ReallyÇevrim Dışı
[C]4,1,10135[/C] [B]3329,2[/B] [B]2829,3[/B]
Kayıt: 10/04/2006
İl: Ankara
Mesaj: 3890
[C]4,1,10135[/C] [B]3329,2[/B] [B]2829,3[/B]
Kayıt: 10/04/2006
İl: Ankara
Mesaj: 3890
Gönderim Zamanı: 08 Ağustos 2012 17:49
Azı karar çoğu zarar mantığı :) Seçici üretim için de geçerli.
O sorduğum soruyu fırsat bulunca araştırmaya çalışacağım.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 09 Ağustos 2012 00:48
[QUOTE=Köksal Gürkan]
[QUOTE=mekrög]
Ee Köksal abi o zaman gen havuzunu daraltmış olmaz mıyız? [/QUOTE]
Bahsettiğim yöntemi daha önce de yazmıştım. Belirli bir geni geliştirmek, kaliteyi sürdürmek ve daha stabil tür elde etmek için bu yöntem kullanılıyor. Bu lepistes, melek, discus gibi çok bilinen türler için geçerlidir. Hatta hibrid türlerde, mesela FH üretiminde de kullanılan bir yöntemdir. Çaprazlama sayesinde seçici üretim, ayıklanmış genetik yapı, istenilen türde ve kalitede balıklarla devam ettirme imkanı oluyor. İlk bakışta saçma gelse de mantığı budur.
[/QUOTE]
Bahsettiğim yöntemi daha önce de yazmıştım. Belirli bir geni geliştirmek, kaliteyi sürdürmek ve daha stabil tür elde etmek için bu yöntem kullanılıyor. Bu lepistes, melek, discus gibi çok bilinen türler için geçerlidir. Hatta hibrid türlerde, mesela FH üretiminde de kullanılan bir yöntemdir. Çaprazlama sayesinde seçici üretim, ayıklanmış genetik yapı, istenilen türde ve kalitede balıklarla devam ettirme imkanı oluyor. İlk bakışta saçma gelse de mantığı budur.
[/QUOTE]
Zaten doğadaki balıktan çok daha zayıf bağışıklık sistemine sahip ve daha az gelişen balıklar elde etmemizin yegane sebebi bu teknikler. Hep deriz ya , yerli balık daha az renk alıyor ama daha sağlam oluyor diye , sebebi musluk suyunda yetişmesi değil :) ...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 09 Ağustos 2012 08:28
Ozan, yazdığının ilk bölümü ile ikinci bölümü birbirine zıt olmuş. Destekliyor musun? Yoksa karşı mısın? Anlaşılmıyor.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 10 Ağustos 2012 01:23
[QUOTE=Cenk Bildir]
Güzel soru, henüz bir bilgi bulamadım, bulabilirsem yazacağım. Sizler birşey bulabildiniz mi?
Yanılmıyorsam Köksal geçen sene pH'ın etkisine dair bir bilgi paylaşımı yapmıştı onun üzerinden araştırmayı genişleteceğim.
[/QUOTE]
Ben de geçtiğimiz günlerde Tropheuslar için cinsiyete pH etkisi olduğunu duymuştum ancak çok önemsememiştim ve herhangi bir araştırmam olmadı. Burada da aynı yönde ifadeyi görünce dikkate alınması gereken bir fikir olabileceğini düşündürdü bana. Daha önce yaptığım gibi kulak arkası etmeyip Ben de araştırmaya çalışacağım. Amerika cichlidleriyle ilgili bir bilgiye rastlarsam buradan paylaşmaya çalışırım...Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 10 Ağustos 2012 09:29
PH ile ilgili olan makale zaten ana sayfada varmış.
http://www.akvaryum.com/ph_degerlerinin_yavru_cinsiyet_oranlarina_olan_etkisi_makaler_21_1508.asp
http://www.akvaryum.com/ph_degerlerinin_yavru_cinsiyet_oranlarina_olan_etkisi_makaler_21_1508.asp
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 10 Ağustos 2012 10:51
[QUOTE=Köksal Gürkan]Ozan, yazdığının ilk bölümü ile ikinci bölümü birbirine zıt olmuş. Destekliyor musun? Yoksa karşı mısın? Anlaşılmıyor.
[/QUOTE]
efedeniz 2012-08-10 10:52:55
Abi destek yada karşı değilim , cause - effect , cost/benefit , farklı genlere sahip ballıkları çiftleştirerek daha güçlü ama daha az renkli balıklar elde edebilirsin *, yada aynı balığı yavrusuyla , yavrusunun yavrusuyla ( bir nevi kendisiyle , çünkü kendi genine en yakın yavruyu seçiyosun en güzelini seçerken) çiftleştirerek dsaha zayıf ama daha karakteristik balıklar elde edebilirsin , bu bir tercih durumu . Be kendi adıma sağlıklı balığı tercih ederim , öyle olması gerektiğini uç fh örneklerinin (Thai Silk gibi) gösterdiği zayıflıklarda tecrübe ettim . Ama en güzel renkli balığı elde etmek için gen havuzunun daraltılmasınada karşı değilim , saygı duyarım , o balığı bana vermeyin yeter ...
Pek çok canlının kendi bağışıklık sistemine en zıt ve uzak yapıdaki eşi, seçmek için kendi mekanizması vardır , memelilerde bu feromonlar ile oluyor mesela... Böylece yavruların bağışıklık sistemi hem annenin hem babanın farklı farklı daha güçlü olduğu yönlerini alma şansına sahip oluyor , yavruların 1/4'ü herzaman anneden de babadanda daha dayanıklı ve bağışıklık sistemi daha güçlü oluyor , kalan 1/2 si anne ve babaya yakın bağışıklık özellikleri gösterirken , 1/4'ü daha zayıf oluyor . Doğada bu 1/4 çoğunlukla ölüyor , böylece canılının bağışıklık sistemi nesilden nesile değişip çevre koşullarına uyum sağlıyor . Biz balıkarı renklerine göre değerlendirerek ve hep aynı genleri çarpıştırarak , farkında olmadan 1/4 lük daha dayanıklı yavru çıktısını yokediyoruz , elimizde 1/2 ebeveyn bağışıklığına yakın yavru , 1 /2 daha zayıf yavru kalıyor. Her nesilde bağışıklık kalitesinin bir kısmını kaybediyoruz.
Yukarıdada dediğim gibi , bu bir tercih meselesi , ben imkanım varsa (%90 ihtimalle) çaprazlamayı düşünmeden evde üretilmiş yerli balığı tercih ederim.
Pek çok canlının kendi bağışıklık sistemine en zıt ve uzak yapıdaki eşi, seçmek için kendi mekanizması vardır , memelilerde bu feromonlar ile oluyor mesela... Böylece yavruların bağışıklık sistemi hem annenin hem babanın farklı farklı daha güçlü olduğu yönlerini alma şansına sahip oluyor , yavruların 1/4'ü herzaman anneden de babadanda daha dayanıklı ve bağışıklık sistemi daha güçlü oluyor , kalan 1/2 si anne ve babaya yakın bağışıklık özellikleri gösterirken , 1/4'ü daha zayıf oluyor . Doğada bu 1/4 çoğunlukla ölüyor , böylece canılının bağışıklık sistemi nesilden nesile değişip çevre koşullarına uyum sağlıyor . Biz balıkarı renklerine göre değerlendirerek ve hep aynı genleri çarpıştırarak , farkında olmadan 1/4 lük daha dayanıklı yavru çıktısını yokediyoruz , elimizde 1/2 ebeveyn bağışıklığına yakın yavru , 1 /2 daha zayıf yavru kalıyor. Her nesilde bağışıklık kalitesinin bir kısmını kaybediyoruz.
Yukarıdada dediğim gibi , bu bir tercih meselesi , ben imkanım varsa (%90 ihtimalle) çaprazlamayı düşünmeden evde üretilmiş yerli balığı tercih ederim.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 10 Ağustos 2012 17:08
Konuyu derinlemesine ele almak lazım. Anaçlarla yavruları çaprazlayarak ilerletilen üretimde gen daralması olsa da bu olumsuz özelliklerin ayıklanması şeklinde yapılan bir seçimdir. Gen havuzu sürekli aynı balıklarla devam ettiğinde uzun vadede elbette olumsuz sonuçları olur. Ama çözümü de başka bir kandan yürütülen üretimden seçilecek balıklarla eşleştirildiğinde bir anda gen havuzu genişleyiverir. Tür özellikleri geliştirmede dışarıdan seçici eklemelerle yapılan eşleştirmeler bahsi geçen zayıflıkları, zaman içinde olabilecek kayıpları da engeller.
[QUOTE=efedeniz]Pek çok canlının kendi bağışıklık sistemine en zıt ve uzak yapıdaki eşi, seçmek için kendi mekanizması vardır , memelilerde bu feromonlar ile oluyor mesela... Böylece yavruların bağışıklık sistemi hem annenin hem babanın farklı farklı daha güçlü olduğu yönlerini alma şansına sahip oluyor , yavruların 1/4'ü herzaman anneden de babadanda daha dayanıklı ve bağışıklık sistemi daha güçlü oluyor , kalan 1/2 si anne ve babaya yakın bağışıklık özellikleri gösterirken , 1/4'ü daha zayıf oluyor . Doğada bu 1/4 çoğunlukla ölüyor , böylece canılının bağışıklık sistemi nesilden nesile değişip çevre koşullarına uyum sağlıyor . Biz balıkarı renklerine göre değerlendirerek ve hep aynı genleri çarpıştırarak , farkında olmadan 1/4 lük daha dayanıklı yavru çıktısını yokediyoruz , elimizde 1/2 ebeveyn bağışıklığına yakın yavru , 1 /2 daha zayıf yavru kalıyor. Her nesilde bağışıklık kalitesinin bir kısmını kaybediyoruz.[/QUOTE]
Sen güçlü 1/4'ü kaybederken ben zayıf 1/4'ü kaybediyorum belki...
Sonuçta elemeler sadece görsellik değil fiziksel özellik ve sağlıklı balıkların seçimiyle de yapılıyor.
Bence seçici üretim doğru krılımlarla oldukça sağlıklı bir gen gelişimini sağlar.
[QUOTE=efedeniz]Yukarıdada dediğim gibi , bu bir tercih meselesi , ben imkanım varsa (%90 ihtimalle) çaprazlamayı düşünmeden evde üretilmiş yerli balığı tercih ederim. [/QUOTE]
Evde çaprazlamıyor muyduk? Bunun için özel bir laboratuar mı kurmuştuk?
Köksal Gürkan 2012-08-10 17:12:58
[QUOTE=Cenk Bildir]Yanılmıyorsam Köksal geçen sene pH'ın etkisine dair bir bilgi paylaşımı yapmıştı onun üzerinden araştırmayı genişleteceğim. [/QUOTE]
Asıl sıcaklığın yavru cinsiyetine etkisi ile ilgili bir yazı vardı. Yüksek olduğu dönemde bir cinsiyet düşük olduğunda diğer cinsiyet yaygın olarak çıkıyordu. Yanlış hatırlamıyorsam düşük ısılarda erkek, yüksek ısılarda dişi oranı yüksek oluyordu.
[QUOTE=efedeniz]Pek çok canlının kendi bağışıklık sistemine en zıt ve uzak yapıdaki eşi, seçmek için kendi mekanizması vardır , memelilerde bu feromonlar ile oluyor mesela... Böylece yavruların bağışıklık sistemi hem annenin hem babanın farklı farklı daha güçlü olduğu yönlerini alma şansına sahip oluyor , yavruların 1/4'ü herzaman anneden de babadanda daha dayanıklı ve bağışıklık sistemi daha güçlü oluyor , kalan 1/2 si anne ve babaya yakın bağışıklık özellikleri gösterirken , 1/4'ü daha zayıf oluyor . Doğada bu 1/4 çoğunlukla ölüyor , böylece canılının bağışıklık sistemi nesilden nesile değişip çevre koşullarına uyum sağlıyor . Biz balıkarı renklerine göre değerlendirerek ve hep aynı genleri çarpıştırarak , farkında olmadan 1/4 lük daha dayanıklı yavru çıktısını yokediyoruz , elimizde 1/2 ebeveyn bağışıklığına yakın yavru , 1 /2 daha zayıf yavru kalıyor. Her nesilde bağışıklık kalitesinin bir kısmını kaybediyoruz.[/QUOTE]
Sen güçlü 1/4'ü kaybederken ben zayıf 1/4'ü kaybediyorum belki...
Sonuçta elemeler sadece görsellik değil fiziksel özellik ve sağlıklı balıkların seçimiyle de yapılıyor.
Bence seçici üretim doğru krılımlarla oldukça sağlıklı bir gen gelişimini sağlar.
[QUOTE=efedeniz]Yukarıdada dediğim gibi , bu bir tercih meselesi , ben imkanım varsa (%90 ihtimalle) çaprazlamayı düşünmeden evde üretilmiş yerli balığı tercih ederim. [/QUOTE]
Evde çaprazlamıyor muyduk? Bunun için özel bir laboratuar mı kurmuştuk?
[QUOTE=Cenk Bildir]Yanılmıyorsam Köksal geçen sene pH'ın etkisine dair bir bilgi paylaşımı yapmıştı onun üzerinden araştırmayı genişleteceğim. [/QUOTE]
Asıl sıcaklığın yavru cinsiyetine etkisi ile ilgili bir yazı vardı. Yüksek olduğu dönemde bir cinsiyet düşük olduğunda diğer cinsiyet yaygın olarak çıkıyordu. Yanlış hatırlamıyorsam düşük ısılarda erkek, yüksek ısılarda dişi oranı yüksek oluyordu.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 11 Ağustos 2012 00:42
[QUOTE=Köksal Gürkan]
Konuyu derinlemesine ele almak lazım. Anaçlarla yavruları çaprazlayarak ilerletilen üretimde gen daralması olsa da bu olumsuz özelliklerin ayıklanması şeklinde yapılan bir seçimdir. Gen havuzu sürekli aynı balıklarla devam ettiğinde uzun vadede elbette olumsuz sonuçları olur. Ama çözümü de başka bir kandan yürütülen üretimden seçilecek balıklarla eşleştirildiğinde bir anda gen havuzu genişleyiverir. Tür özellikleri geliştirmede dışarıdan seçici eklemelerle yapılan eşleştirmeler bahsi geçen zayıflıkları, zaman içinde olabilecek kayıpları da engeller.
[/QUOTE]
Yavruyu annesiyle çiftleştirmiyorsan sorun yok zaten abi ...
[QUOTE=Köksal Gürkan]
Sen güçlü 1/4'ü kaybederken ben zayıf 1/4'ü kaybediyorum belki...
Sonuçta elemeler sadece görsellik değil fiziksel özellik ve sağlıklı balıkların seçimiyle de yapılıyor.
Bence seçici üretim doğru krılımlarla oldukça sağlıklı bir gen gelişimini sağlar.
[/QUOTE]
efedeniz 2012-08-11 00:44:50
[/QUOTE]
Yavruyu annesiyle çiftleştirmiyorsan sorun yok zaten abi ...
[QUOTE=Köksal Gürkan]
Sen güçlü 1/4'ü kaybederken ben zayıf 1/4'ü kaybediyorum belki...
Sonuçta elemeler sadece görsellik değil fiziksel özellik ve sağlıklı balıkların seçimiyle de yapılıyor.
Bence seçici üretim doğru krılımlarla oldukça sağlıklı bir gen gelişimini sağlar.
[/QUOTE]
Sende güçlü 1/4 yokki abi , yavruyu annesiyle çiftleştiriyorsun , ister yeşil balığı seç ister kırmızı , 2 farklı ebeveyn yerine aynı kandan iki balıkla elde edeceğin iyi ihtimalle aynı balıktır... yada daha zayıfı... Mevcut balıktan daha iyi bir bağışıklık sistemi için farklı bir soy ağacından gelen bir balık gerekli ...
[QUOTE=Köksal Gürkan]
Evde çaprazlamıyor muyduk? Bunun için özel bir laboratuar mı kurmuştuk?
[/QUOTE]
[QUOTE=Köksal Gürkan]
Evde çaprazlamıyor muyduk? Bunun için özel bir laboratuar mı kurmuştuk?
[/QUOTE]
Ben evde hiçbir balığı annesiyle çiftleştirmedim henüz ... aslında sen dediklerimin hepsini anladın abi . Her güzel şeyin bir bedeli var , balığı annesiyle çiftleştirmek yerine alinin en güzel balığı ile velinin en güzel balığını değiştirip onları annelerle çiftleştirmek daha mantıklı . Ben kendi açımdan dersimi aldım , sizlerlede paylaştım . Koca kafanın yavrularını görünce anlayacaksınız , Hatta Blizz den yavru alabilirsem onlarıda göreceksiniz... O kadar zayıf bir balıktan , ne kadar güçlü ve sağlıklı yavrular doğabileceğini görünce anlayacaksınız. Bölünerek çoğalmıyor , eşeyli ürüyorsak bunun bir sebebi var ...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 11 Ağustos 2012 00:59
Bu konuya fazla girmeden Fenotip ya da Genotip ayrımı yapılmasa bile bahsedilen oranların gerçekle bağdaşmadığını belirtmek istedim.
Yavruları çok kabaca sağlıksız (genotip) güzel (fenotip), sağlıklı çirkin diye ayırsak bile 1/8'lerden bahsetmiş oluruz ki aslında iş çok daha derin.
Benimkiler gene Türkiye klasiği olmuş olan Festae çiftleşme merasimine başladılar... arayı biraz açsalar da nefes alsak .
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 11 Ağustos 2012 01:29
[QUOTE=Cenk Bildir]Bu konuya fazla girmeden Fenotip ya da Genotip ayrımı yapılmasa bile bahsedilen oranların gerçekle bağdaşmadığını belirtmek istedim.
Yavruları çok kabaca sağlıksız (genotip) güzel (fenotip), sağlıklı çirkin diye ayırsak bile 1/8'lerden bahsetmiş oluruz ki aslında iş çok daha derin.
Benimkiler gene Türkiye klasiği olmuş olan Festae çiftleşme merasimine başladılar... arayı biraz açsalar da nefes alsak .
[/QUOTE]
Abi zaten oranlar temsil-i , ama ben sonuçtan eminim. Annesi ile çiftleştirilen balığın yavruları , başka bir dişi ile çiftleştirilen balığınkilerden kesinlikle daha zayıf ve sağlıksız olur . bu kural bireylerin büyük çoğunluğu için geçerlidir. Benim fikrim bu .
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 11 Ağustos 2012 01:42
Doğada gen çeşitliliği arttıkça daha kaliteli genlerin oluştuğu bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçek. En azından bilimin bugün dediği bu yönde...
[QUOTE=Cenk Bildir]
Benimkiler gene Türkiye klasiği olmuş olan Festae çiftleşme merasimine başladılar... arayı biraz açsalar da nefes alsak .
[/QUOTE]
Cenk,
bu iş için çok fazla uğraşmış birisi olarak(yanlış anlaşılmasın bu birisi sen oluyorsun ) ve seni tanıdığım kadarıyla, nefes almak konusunda latife ettiğini de çok iyi biliyorum. Ben de şöyle diyeyim "Durmak yok, yavrulara devam"
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 11 Ağustos 2012 17:37
[QUOTE=Köksal Gürkan]
[QUOTE=Cenk Bildir]Yanılmıyorsam Köksal geçen sene pH'ın etkisine dair bir bilgi paylaşımı yapmıştı onun üzerinden araştırmayı genişleteceğim. [/QUOTE]
Asıl sıcaklığın yavru cinsiyetine etkisi ile ilgili bir yazı vardı. Yüksek olduğu dönemde bir cinsiyet düşük olduğunda diğer cinsiyet yaygın olarak çıkıyordu. Yanlış hatırlamıyorsam düşük ısılarda erkek, yüksek ısılarda dişi oranı yüksek oluyordu.
[/QUOTE]
[QUOTE=Cenk Bildir]Yanılmıyorsam Köksal geçen sene pH'ın etkisine dair bir bilgi paylaşımı yapmıştı onun üzerinden araştırmayı genişleteceğim. [/QUOTE]
Asıl sıcaklığın yavru cinsiyetine etkisi ile ilgili bir yazı vardı. Yüksek olduğu dönemde bir cinsiyet düşük olduğunda diğer cinsiyet yaygın olarak çıkıyordu. Yanlış hatırlamıyorsam düşük ısılarda erkek, yüksek ısılarda dişi oranı yüksek oluyordu.
[/QUOTE]
Köksal abi, Ad Konings bu konuyla ilgili bilgiler vermişti ben hatırlıyorum. Hatta duruyorsa senin tuttuğun notlar arasında belki vardır.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 19 Ağustos 2012 01:05
Herkese iyi bayramlar...
Burak çok yoğun olduğunu biliyorum, fırsatın olursa yavruların gelişimi hakkında bir bilgi verebilir misin?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir