Flower Horn Çeşitleri


Just For FunÇevrim Dışı

Kayıt: 14/12/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 803
Just For FunÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 23 Ekim 2011 22:06
Başlığı okudum okumasına da nerdeyse her derde deva olacak kısmını çözemedim,bir takım faydaları olabilirliğine kısmen katılmış olasamda her şeyi de çay ile çözmek biraz abartılı olsa gerek,metodik yöntemler hakkındaki görüşlerinizi bu bölümde de paylaşmanız sanırım bir sakınca doğurmaz,sonuçta bilgi paylaşımı nerde olduğu önemli olmasa gerek.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

rastlantısalÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 25/04/2008
İl: Istanbul
Mesaj: 4979
rastlantısalÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 23 Ekim 2011 22:08
[QUOTE=Just For Fun]Başlığı okudum okumasına da nerdeyse her derde deva olacak kısmını çözemedim,bir takım faydaları olabilirliğine kısmen katılmış olasamda her şeyi de çay ile çözmek biraz abartılı olsa gerek,metodik yöntemler hakkındaki görüşlerinizi bu bölümde de paylaşmanız sanırım bir sakınca doğurmaz,sonuçta bilgi paylaşımı nerde olduğu önemli olmasa gerek.[/QUOTE]
Yasin bey, aynı sorunu yaşadım ve nasıl çözdüğümü anlattım. Bunu "herşey" ile nasıl bağdaştırdınız? Ayrıca onlarca sayfa ile detaylandırılmış bir konuyu neden buraya tekrar yazalım?
rastlantısal2011-10-23 22:09:03

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Just For FunÇevrim Dışı

Kayıt: 14/12/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 803
Just For FunÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 23 Ekim 2011 22:37
Ümit bey uzatmadan son cümlemi yazayım yada anlatmak istediğimi son cümlede toparlayım,çay evet birtakım özelliği ile birtakım düzenlemelerde yada bazı durumlarda tedavi yardımı amaçlı kullanılabilir,fakat öyle olur olmadık her hastalık için mucize gibi kullanılabilen bir meta değildir,hatta yanlış yada dozaj ayarsızlığında ölümle sonuçlanabilecek sonuçlarada yol açabilir,belki siz bir metodunu bulmuş yada geliştirmiş olabilirsiniz hatta bunu yazmışda olabilirsiniz ama bunu yetersiz bilgi ve deneyime sahip olmadan kullanabilecek kişilerde olabileceğini düşünmekte yarar var,daha doğru tedavi yöntemi ile tedavi edilebilecekken dur ya çay çözüyormuş diyerek kullanıp aslında basit bir hastalığı tedavi edemeden ölümle sonuçlanması sencede vahim olmazmı,diyorum.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

FibonacciÇevrim Dışı

Kayıt: 02/05/2010
İl: Kirikkale
Mesaj: 302
FibonacciÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 23 Ekim 2011 22:46
Mustafa Yasin Bey ve Ümit Bey;
Tavsiye, öneri, yorum ve eleştirileriniz için teşekkür ederim.
Benim tosunun ilk başlarda benzeyeceğini ümit ettiğim balık aşağıda ki gibiydi fakat olmadı. Şimdi olursa yavrularından ümitliyim,
hakki_432011-10-23 22:56:49

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

rastlantısalÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 25/04/2008
İl: Istanbul
Mesaj: 4979
rastlantısalÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 23 Ekim 2011 22:47
[QUOTE=Just For Fun]Ümit bey uzatmadan son cümlemi yazayım yada anlatmak istediğimi son cümlede toparlayım,çay evet birtakım özelliği ile birtakım düzenlemelerde yada bazı durumlarda tedavi yardımı amaçlı kullanılabilir,fakat öyle olur olmadık her hastalık için mucize gibi kullanılabilen bir meta değildir,hatta yanlış yada dozaj ayarsızlığında ölümle sonuçlanabilecek sonuçlarada yol açabilir,belki siz bir metodunu bulmuş yada geliştirmiş olabilirsiniz hatta bunu yazmışda olabilirsiniz ama bunu yetersiz bilgi ve deneyime sahip olmadan kullanabilecek kişilerde olabileceğini düşünmekte yarar var,daha doğru tedavi yöntemi ile tedavi edilebilecekken dur ya çay çözüyormuş diyerek kullanıp aslında basit bir hastalığı tedavi edemeden ölümle sonuçlanması sencede vahim olmazmı,diyorum.[/QUOTE]
Yasin bey, hemen hemen her ilaç dozaj ayarsızlığında istenmeyen sonuçlar verir. Bu çaya has bir durum değil. Çayın ne ölçüde kullanılması gerektiği ayrıca forumumuzda detaylı olarak anlatılıyor. Bahsi geçen iltehap hastalığının başka bir çözümü yok. Balığın stresini alıp, metabolizmasını güçlendirip hızlandırarak kendi kendine tedavi olmasını sağlar çay. Üstelik iltehap hastalığı FH'lar için malesef ölümcüldür.
Konuyu bu başlıkta daha fazla uzatmamamız gerektiğini düşünüyorum. Bir soru soruldu ve deneyerek çözdüğüm durumu yani tecrübelerimden yola çıkarak cevap verdim.
Saygılarımla.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Koksal GurkanÇevrimiçi

Özel Üye
Kayıt: 19/10/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 6973
Koksal GurkanÇevrimiçi
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 24 Ekim 2011 10:54
Short body olan balıkların gelişimi diğerlerine göre fark eder mi?
Normaller ile aynı hızda mı büyürler? Yoksa daha mı yavaş gelişirler?
Açıkçası short body tercihim yok ama diğer yandan da elimde 4 adet short body yavru var.
Gelişimleri bana göre yavaş olduğunda ve daha önce hiç ilgilenmediğimden hızlı cevap için sordum.
Araştırınca mutlaka detaylar bulunur. Ama deneyimleri duymak ve başkalarının da bilmesi için burada yazılı olmasını tercih ettim.
Köksal Gürkan2011-10-24 11:27:14

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

rastlantısalÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 25/04/2008
İl: Istanbul
Mesaj: 4979
rastlantısalÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 24 Ekim 2011 10:59
[QUOTE=Köksal Gürkan]Short body olan balıkların gelişimi diğerlerine göre fark eder mi?
Normaller ile aynı hızda mı büyürler? Yoksa daha mı yavaş gelişirler?
Açıkçası shırt body tercihim yok ama diğer yandan da elimde 4 adet short body yavru var.
Gelişimleri bana göre yavaş olduğunda ve daha önce hiç ilgilenmediğimden hızlı cevap için sordum.
Araştırınca mutlaka detaylar bulunur. Ama deneyimleri duymak ve başkalarının da bilmesi için burada yazılı olmasını tercih ettim.
[/QUOTE]
Abi short body dediğimiz aslında kısa omurga değil eğik omurga oluyor. Büyümesinin diğerlerinden farkı yok ama adı üstünde kısa gövde olduğu için yavaş gibi geliyor bize.



Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Koksal GurkanÇevrimiçi

Özel Üye
Kayıt: 19/10/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 6973
Koksal GurkanÇevrimiçi
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 24 Ekim 2011 11:11
Bana da öyle geliyordu. Bunu bilsem de emin olamıyordum. Ne de olsa eğik, yamuk, bozuk omurgalı hayvanlara alışık değilim. Tercihim de değildir. Şans eseri denk gelen bir grup böyle çıktı. Ben de devam edip büyütüyorum. Zaten yakında ikisini Emre'ye vereceğim. Bakalım iki ayrı yerde gelişimleri nasıl olacak? Kalan iki tanenin büyüdüğünde gideceği yerler de belli ama bir süre büyütüp görmek istediğimden tutuyorum.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

pusat58Çevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 04/03/2010
İl: Sivas
Mesaj: 942
pusat58Çevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 24 Ekim 2011 11:15
Omurga eğriliği kısa türlerin hepsi için geçerli durum değil tamamen düzgün olanlarda var. Gelişimlerinin normal türlere göre yavaş olduğu doğru. Sadece boy değil olgunlaşmaları da diğer balıklardan geç oluyor.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

rastlantısalÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 25/04/2008
İl: Istanbul
Mesaj: 4979
rastlantısalÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 24 Ekim 2011 11:18
[QUOTE=pusat58]Omurga eğriliği kısa türlerin hepsi için geçerli durum değil tamamen düzgün olanlarda var. Gelişimlerinin normal türlere göre yavaş olduğu doğru. Sadece boy değil olgunlaşmaları da diğer balıklardan geç oluyor. [/QUOTE]
İhsan hocam, düzgün olanlar aşırı istisnai bir durum. Çok çok büyük bir kısmı omurga eğriliği. Düzgün olanlar dediğiniz artık mutasyonun en uç noktaları. O kadar bozulmuşki omurgası olması gerekenden daha az.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Koksal GurkanÇevrimiçi

Özel Üye
Kayıt: 19/10/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 6973
Koksal GurkanÇevrimiçi
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 24 Ekim 2011 11:45
"Short body" konusunda bana gelen mesajlar oldu.
"Kısa vücutlu" anlamında geçen ama ingilizcesiyle kullanmak kalıp olmuş bir ifadedir.
Balıkların omurgasındaki kısalık, yamukluk ve bozukluk nedeniyle vücutlarının kısa kalması, sırt kısmında bir miktar eğrilik ve yükseklik olması anlamında kullanılmaktadır.
Normal balıklarda boy 3 birim yükseklik 1 birim olurken short body olanlarda bu oran boy 1-1,5 birim en 1 birim şeklinde olabiliyor. Daha kısa ve tıknaz balıklar olarak görülüyorlar.
Papağanların hepsi "short body" formuna ideal örneklerdir. Midas kırması olan ve normale yakın olanları hariç tutuyorum.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

selkaÇevrim Dışı

Kayıt: 25/04/2007
İl: Antalya
Mesaj: 86
selkaÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 24 Ekim 2011 11:49
Bu tip geniş gödeli balıklar beyaz benek gibi hastalıklara (protozoalar) pek papuç bırakmazken Head İn the Hole, İltehap, Göz Fulgusu gibi hastalıklarada pek dayanıksız olmaktadırlar. Kolay değil, 30-40 cm e gelmiş bir balığınızı kaybetmek. O sebeble Ümit beyi haklı görürken Yasin beyede hak veriyorum. İkiside bence yanlış değil. Evet 5 yaşımdan beri akvaryum hobby si ile ilgilenmeme rağmen Çay olayını ilk defa duydum. Kabullenmek güç burada Yasin beye katılırken zaten ölecek olan balığım için Çayı değil Limonu bile denerim. Buradada Ümit kardeşime katılıyorum. Hal böyle iken Hole İn The Head gibi iğrenç bir hastalığı hergün balığın kafasına baticon basarak düzeltmiştim. Ama balık hiçbir zaman eskisi gibi olmadı. Derisi tamamen pazarit olmuş bir Challenger'ı kaya tuzu kovasına atıp sağını solunu tuz yapmasını seyretmiş (saçma bir iş) lakin sonuç almıştım. Ama bir başkası tuz dolu kovaya balığını atsa %90 solungaçlarını yakacaktır. Şu an 17 cm lik bir red dragonum var. İltehap gibi bir hastalıkta ise onu kurtarmak için sizlere saçma bile gelse balığımın ölmemesi için o iltehaplı bölgeyi neşter ile alıp üzerine antibiyotik damlatırdım. Şu an bunu yapmadım ama mecbur kalırsam yaparım gibi geliyor. Her ne kadar saçma olsada... Bu durumda ben kendi kanatım olarak her iki değerli arkadaşıma katılıyor ve burada her ne kadar komik, saçma yada absürb fikir olursa olsun paylaşılması taraftarıyım.. Çünkü bir sürü büyük iş saçma fikirlerden doğmuştur...

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

rastlantısalÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 25/04/2008
İl: Istanbul
Mesaj: 4979
rastlantısalÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 24 Ekim 2011 12:05
[QUOTE=selka]Bu tip geniş gödeli balıklar beyaz benek gibi hastalıklara (protozoalar) pek papuç bırakmazken Head İn the Hole, İltehap, Göz Fulgusu gibi hastalıklarada pek dayanıksız olmaktadırlar. Kolay değil, 30-40 cm e gelmiş bir balığınızı kaybetmek. O sebeble Ümit beyi haklı görürken Yasin beyede hak veriyorum. İkiside bence yanlış değil. Evet 5 yaşımdan beri akvaryum hobby si ile ilgilenmeme rağmen Çay olayını ilk defa duydum. Kabullenmek güç burada Yasin beye katılırken zaten ölecek olan balığım için Çayı değil Limonu bile denerim. Buradada Ümit kardeşime katılıyorum. Hal böyle iken Hole İn The Head gibi iğrenç bir hastalığı hergün balığın kafasına baticon basarak düzeltmiştim. Ama balık hiçbir zaman eskisi gibi olmadı. Derisi tamamen pazarit olmuş bir Challenger'ı kaya tuzu kovasına atıp sağını solunu tuz yapmasını seyretmiş (saçma bir iş) lakin sonuç almıştım. Ama bir başkası tuz dolu kovaya balığını atsa %90 solungaçlarını yakacaktır. Şu an 17 cm lik bir red dragonum var. İltehap gibi bir hastalıkta ise onu kurtarmak için sizlere saçma bile gelse balığımın ölmemesi için o iltehaplı bölgeyi neşter ile alıp üzerine antibiyotik damlatırdım. Şu an bunu yapmadım ama mecbur kalırsam yaparım gibi geliyor. Her ne kadar saçma olsada... Bu durumda ben kendi kanatım olarak her iki değerli arkadaşıma katılıyor ve burada her ne kadar komik, saçma yada absürb fikir olursa olsun paylaşılması taraftarıyım.. Çünkü bir sürü büyük iş saçma fikirlerden doğmuştur...[/QUOTE]
Veteriner Hekim Orhan bey, daha önce FH'u rıfkıya ve bir kaç balığa açık ameliyatı da denemişti. Ama malesef iltehap patladığında balık ölüyor. Ameliyatla sonuç alamamıştı.
Üstelik çay dediğimiz sıvı da diğer ilaçlar gibi bir tür kimyasaldan ibarettir. Yani içilebilir olması yapısal olarak onu farklı yapmaz.
rastlantısal2011-10-24 12:06:53

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Just For FunÇevrim Dışı

Kayıt: 14/12/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 803
Just For FunÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 24 Ekim 2011 14:37
[QUOTE=rastlantısal] [QUOTE=Just For Fun]Ümit bey uzatmadan son cümlemi yazayım yada anlatmak istediğimi son cümlede toparlayım,çay evet birtakım özelliği ile birtakım düzenlemelerde yada bazı durumlarda tedavi yardımı amaçlı kullanılabilir,fakat öyle olur olmadık her hastalık için mucize gibi kullanılabilen bir meta değildir,hatta yanlış yada dozaj ayarsızlığında ölümle sonuçlanabilecek sonuçlarada yol açabilir,belki siz bir metodunu bulmuş yada geliştirmiş olabilirsiniz hatta bunu yazmışda olabilirsiniz ama bunu yetersiz bilgi ve deneyime sahip olmadan kullanabilecek kişilerde olabileceğini düşünmekte yarar var,daha doğru tedavi yöntemi ile tedavi edilebilecekken dur ya çay çözüyormuş diyerek kullanıp aslında basit bir hastalığı tedavi edemeden ölümle sonuçlanması sencede vahim olmazmı,diyorum.[/QUOTE]
Yasin bey, hemen hemen her ilaç dozaj ayarsızlığında istenmeyen sonuçlar verir. Bu çaya has bir durum değil. Çayın ne ölçüde kullanılması gerektiği ayrıca forumumuzda detaylı olarak anlatılıyor. Bahsi geçen iltehap hastalığının başka bir çözümü yok. Balığın stresini alıp, metabolizmasını güçlendirip hızlandırarak kendi kendine tedavi olmasını sağlar çay. Üstelik iltehap hastalığı FH'lar için malesef ölümcüldür.
Konuyu bu başlıkta daha fazla uzatmamamız gerektiğini düşünüyorum. Bir soru soruldu ve deneyerek çözdüğüm durumu yani tecrübelerimden yola çıkarak cevap verdim.
Saygılarımla.
[/QUOTE]
Aynı durumla iki kez karşılaştım ve kesin tedaviyi antibiyotikle yapabildim,bahsi geçen iltehabın başka bir çözümü varmış demekki,Çay'ın strese iyi geldiğine ve bazı türlede suya pozitif etkisi sayesinde  su düzenlemede yardımcı olarak kullanılabilirliğine hatta bazı durumlarda yardımcı tedavi materyali olarak kullanılabilirliğine eyvallah,fakat her hasta balığı yada hastalığı tedavi edebilirliğine çay kullan hasta balık kendi kendine düzelir tezinize katılmıyorum,nasıl olurda kendi kendine tedavi olmasını sağlar çoğu ihtiyacını dışardan almak zorunda olan bir metabolizma,mantık almayacak bir düşünce.

Birbirine bağlı yapı taşları diğerinin eksikliğinde dahi görev yapamıyorken,belli şeyleri içinde barındıran üstelik belli oranı aştığınızda ölümcül sonuçlara dahi yol açabilen çay mı bu eksikliği  giderebiliyor yani.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir