Vahşi Discus & Biyotop Oluşturma
Yorumun kimden geldiği veya kimlerin bunu düşündüğünün benim gözümde çok önemi yok. Ticari bir kaygıyla yaklaşanlar veya hobiyi ileri götürme düşüncesinde olmayanlara diyecek bir lafım olmaz. Tek söyleyeceğim şey "katkı sağlamıyorsanız bile direk ya da dolaylı olarak engel olmayın" demek olacak.
Bu yorumum tartışma başlatmak için değildir. Hatta bu yazım üzerine tartışmaya girilmesi durumunda yönetim tarafından olası tartışmalara müdahale edilmesini rica edebilirim.
[/QUOTE]
Köksal abi, seni tanıdığım ilk günden beri takdir ediyorum. Bence örnek alınması gereken bir kişiliğe sahipsin. Ve bu konuyu açıp bazı düşüncelerin doğruya ulaşmasında öncülük yaptığın için yeri gelmişken hobicilik adına teşekkür etmek istiyorum. Konuya dönecek olursam yorumum şudur; Mantık olarak bu sistemde başarısızlığa neden olacak bir durum yok. Eğer başarısız olanlar çıkarsa sonucu kişisel hataya bağlarım. Ancak her ne olursa olsun öyle veya böyle bu konunun olumlu sonuç vereceğinden eminim. Bu kadar emin konuşmamın nedeni, benim de bu sistemi hazırlayıp sorunsuz yürütüyor olmamdır. Discus üzerinde iki farklı biyotop deneyimim var ve hala uğraşım devam ediyor.
Ayrıca yavru discuslar biyotop sistemde büyümez diye bir düşünce var kesinlikle katılmıyorum. Bu düşünceyi kurallaştırmadan, neden sonuç ilişkisi çerçevesinde sunmak daha doğru olur. Mesela bendeki büyümez denen 4-6cm boydaki yavru discuslar çokta sağlıklı bir şekilde büyüdüler. Bu balıkların yaşadığı akvaryum boyutu 150x70x70 tir. Üstelik alışılmışın aksine su değişimi minimum düzeyde yapılmıştır. Nasıl olduğunu açıklayabilirm. Demek istediğim ben yaptım oldu mantığı kesinlikle değildir. İstenildiği taktirde bu sistemin yapılması mümkündür ve aslında kolaydır. Kolay olduğunu kabul etmeyenler için bir başka değişle ; İhtimal varsa imkânsız değildir.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Yorumun kimden geldiği veya kimlerin bunu düşündüğünün benim gözümde çok önemi yok. Ticari bir kaygıyla yaklaşanlar veya hobiyi ileri götürme düşüncesinde olmayanlara diyecek bir lafım olmaz. Tek söyleyeceğim şey "katkı sağlamıyorsanız bile direk ya da dolaylı olarak engel olmayın" demek olacak.
Bu yorumum tartışma başlatmak için değildir. Hatta bu yazım üzerine tartışmaya girilmesi durumunda yönetim tarafından olası tartışmalara müdahale edilmesini rica edebilirim.
[/QUOTE]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Merhaba, izlediğim mantığı elimden geldiği kadar yalnızca gerekli yerlerde detaya inerek basit ve pratik şekilde anlatmaya çalışacağım.
Ben akvaryum hazırlığını üç safhaya ayırırım;
1- Dekor oluşturma süreci.
2- Dekoru oluşturduktan sonra sistemin oturması arasında geçen süreç.
3- Oturmuş hazır sistem süreci.
Bana göre en kritik süreç 2. kısımdır. Bu dönemde iyi gözlem yapılmalıdır müdehale gerektirebilir.
Benim en çok su değişimi yaptığım dönem bu dönemdir. Akvaryumda hiç balık olmasa bile su değişimi yaparım. Balık yoksa haftada %10, varsa yaklaşık iki ay boyunca her üç günde %25 oranında su değişimi yaparım. İki ay sonra henüz sistem oturmuş olmuyor fakat bakteriler çoğalıp sisteme dahil olmaya başladığı için gözle görülür iyileşme ortaya çıkıyor.
Birebir aynı olmasa da benim sistemlerim şu mantıkla çalışır;
1. Akvaryum; benim tasarımımda
biyolojik filtrelemenin ilk aşaması akvaryumda başlıyor. (kalın
kum tabakası olmalı)
2. Dış filtre/Supm/Kafa motoru ;
su sirkülasyanu sağlaması için. Sump bio. filtrasyonu
destekler.
3. Aquaponic kısım; Zamanla oluşan
nitratı harcamak için.
4. Havalandırma tankı; Zamanla
oluşan istenmeyen gazları uçurarak akvaryumdan uzaklaştırmak
için. İsteğe bağlı olarak güçlü bir hava taşı, fıskiye
veya şelale yöntemi ile uygulanabilir.
1. Maddenin detaylı açıklaması; Sistemimdeki asıl filtre kum tabakasıdır. En büyük avantajı hacimle orantılı olmasıdır ve oksijensiz alan oluşturabileceğiniz tek yer orasıdır. Bu sebepten dolayı kum tabakası olabildiğince kalın tutulmalıdır ki diplerde oksijen ulaşmayan alan oluşabilsin.. (benim sistemimde 12-15 cm arası değişiyor.)
Oksijensiz alan ne işe yarar?
Oksijensiz alanda anaerobik (oksijensiz alanda yaşayan) bakteriler oluşur ve bu bakteriler biyoljik filtrelemenin tamamlanması için şarttır. Biyolojik filtre amaçlı sistem hazırlayan çoğu kişiler herşeyi yapıyorlar fakat işin sonuç vereceği yeri yani oksijensiz alanı unutoyorlar. Farklı konularda bununla ilgili hatırlatmalar yaptım ama nedense pek önemsenmiyor. Bu kısmı atlamak şuna benziyor bana göre; bir evin aydınlatma tesisatını kurduktan sonra işin sonuç vereceği yer olan ampülü takmamak ne ise işte bu da odur. Bir alışveriş merkezinde raflarda ürün dizili olup ücretin alınacağı gişelerin olmaması ne ise işte bu da odur. Farklı bir şey değil yani.
3.Maddenin detaylı açıklaması; Onur (unotim123) arkadaşımın açtığı konuyu inceleyebilirsiniz.
http://www.akvaryum.com/Forum/aquaponic_sistemler%28_sebze_-_balik_isbirllikteligi_k376857.asp
4.Maddenin detaylı açıklaması; Su içindeki canlıların solunumuyla
ve nitfirikasyon bakterileri nedeniyle açığa çıkan hidrojen,
azot vs gibi gazların sudaki birikimini önlemek gerekir. Bu
sebepten dolayı akvaryumun iyi havalandırılması canlıların
sağlığı açısından şarttır. Hobiciler arasında çokca
yaygınlaşmış olan buhar camları akvaryumların hava almasını
engeller ve sağlıksız su değerlerine neden olur. Çözüm olarak
suyun hareketli bir şekilde havayla temas etmesi gerekmektedir. Akvaryumun üzeri açıksa su yüzeyini dalgalandırmak yeterli olabilir. Daha yüksek performans için şehir şebeke sularının arıtma tesisleri veya doğadaki
nehirler örnek alınabilir. Büyük göllerde bu olay dalgalarla yaşanıyor.
Yukarıda bahsettiklerim her biyotop için geçerlidir.
Discus için bazı ayrıntılar;
* Discus akvaryumu için yalnızca R/O suyu kullanmayınız. Suyun neredeyse saf denebilecek düzeye inmesinden dolayı balıkların gelişimlerini ve sağlığını olumsuz etkileyecektir. Discus gelişim bozukluklarının bir nedeninin osmos suyunun yanlış kullanılmasından dolayı olduğunu biliyorum. Normal zamanlar için %50 şebeke, %50 osmos suyu kullanılabilir diye düşünüyorum. Tabi bu oran üreme döneminde değiştirilebilir. Doğaya baktığınızda benim düşüncemle paralellik gösterdiğini göreceksiniz. Amazon nehrinde su yoğunluğu her mevsim aynı değildir. Allah tarafından pilanlı bir sistem sürekli tekrarlanıyor. Bilenler bilir amazon bölgesinde kurak ve yağışlı dönemler vardır. Bu iki dönemde su değerleri farklılık gösterir fakat asla su saf denebilecek düzeyde değildir. Suyun iletkenlik değerinin ölçülemeyeceği veya çok yumuşak olması suyun çok az katkısız olduğu anlamına gelmez. Evinizde TDSM varsa test edebilirsiniz. Örneğin iki bardağa iletkenliği 10 olan su doldursak, bardaklardan birisine sadece 4 tuz tanesi attığımızda iletkenliği 250'ye kadar çıkacaktır. Diğerine 4 kaşık şeker atarsak belki iletkenliği 11 veya 12'ye çıkacaktır. Sadece 4 tuz tanesine karşılık 4 çay kaşığı şeker ve oranla sonuç paralellik göstermiyor... Bu düşünceme destek olarak Ad konings seminerinde duyduğum bir söz vardı, Ad konings şöyle diyordu;
* ''Amazon nehrinin bazı
kollarındaki su değerlerine baktığımızda su o kadar yumuşak
düzeylere iniyorki neredeyse saf olarak nitelendirilebilir. Buna
karşılık suya karışan bazı maddeler var. Örneğin ağaçlardan
düşen yapraklar suya karışıyor ve rengini berrak bir kızıllığa
çeviriyor. Biz bu suyu test ettiğimizde biliyoruzki saf değil
fakat iletkenlik değerini ölçtüğümüzde bunu analiz
edemiyoruz. Yani biz bu suyu elimizdeki ölçü aletleriyle tam
olarak ölçemedik.''
* Demek istediğim doğa referans alınmalıdır fakat bu doğrudan herşeyiyle birlikte veya yalnıza düz mantık kurarak olmamalıdır.
Aklıma gelmişken 15 gün önce yaşadığım bir anımı paylaşmak istiyorum. Maltepe'de bir discus üretimhanesine gittim. Üreticinin adı Mehmet soyadını unuttum belki tanıyanlar vardır. Bu kişi çoğu yavruyu suni yem yöntemiyle büyütüyor. Diğer azınlık kısmı yavrularına iyi bakan discusların yavruları oluştuyor. Akvaryumların hepsini gördüm, iki tanesinde şekil ve gelişim bozukluğu meydana gelmiş discuslar vardı. Sebebini, bazı işlerinni yoğunluğundan dolayı yavruları osmos suyunda unutmları olarak açıkladı. Yani yumurtaların mantarlaşmaması için osmos suyuna koyuyor, yavrular çıktıktan sonra suya mineral takviyesi yapıyordu. Söz konusu olan yavrulara mineral takviyesi unutulmuştu. İşte o an bazı düşüncelerimin kanıtını canlı olarak görmüştüm.
Diğer bazı şeyleri maddeler halinde sıralamak istiyorum;
* Işığı 10 veya 12 saat aktif
kullanırım. Beslediğim her balık türünde gördüm ki güneş
ışığı alan akvaryumlarda balıkların gelişimi ve renkleri
daha iyi oluyor.
* Discus için 30 derece kuralınıda
kabul etmiyorum. Ben suyu 28 derece tutarım. (mevsime göre
değişiklik yapıyorum) Discusların 28 derecede daha rahat
olduklarını fark ettim. 30 ve 31 derece hareketleri yavaşlıyordu.
* Yemlemeyi düzenli olarak yapmam. Gün içinde 4 – 6 öğüne bölerim. Bazen 1 saat bazen de 8 saat arası değişen zamanlarda beslerim. Diyeti kuru ve canlı yemler oluşturur. Favori yemlerim böcek türleridir. Sonra karides ve midye gelir. Bunların dışında bitkisel ve hayvansal kuru yemleri ihmal etmem.
* Balıkları ve akvaryumu çok gözlemlerim. Bana tecrübe kazandırır ve olası bir şeyi önceden tespit etme ihtimalim yükselir. Çocukluğumdan beri hep böyle davrandığım için hiçbir zaman sistemim çökmedi ve yeni şeyler üretmemi sağladı..
Ekolog olmayabilirim, kimyacı veya biyolog olmayabilrim ancak kendimi bu hobide geliştirtire bildiğime inanıyorum. Öğreneceğim daha çok şey var fakat bildiklerimde hafife alınır gibi değildir. Bunları söylüyorum çünkü benim üzerimden kişisel tartışma başlamasını istemem.
Son olarak internetten bulduğum bir kaç biyotop akvaryum örneği paylaşmak istiyorum
![](http://www.akvaryum.org/Forum/dosyalar/76853/12_12_2010_2_31_29_1.jpg)
![](http://www.akvaryum.org/Forum/dosyalar/76853/12_12_2010_2_31_29_2.jpg)
Beğenenler: [T]124563,haso_dela_paso[/T][T]136254,thetitans[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Yorumun kimden geldiği veya kimlerin bunu düşündüğünün benim gözümde çok önemi yok. Ticari bir kaygıyla yaklaşanlar veya hobiyi ileri götürme düşüncesinde olmayanlara diyecek bir lafım olmaz. Tek söyleyeceğim şey "katkı sağlamıyorsanız bile direk ya da dolaylı olarak engel olmayın" demek olacak.
Bu yorumum tartışma başlatmak için değildir. Hatta bu yazım üzerine tartışmaya girilmesi durumunda yönetim tarafından olası tartışmalara müdahale edilmesini rica edebilirim.
[/QUOTE]
Köksal abi, seni tanıdığım ilk günden beri takdir ediyorum. Bence örnek alınması gereken bir kişiliğe sahipsin. Ve bu konuyu açıp bazı düşüncelerin doğruya ulaşmasında öncülük yaptığın için yeri gelmişken hobicilik adına teşekkür etmek istiyorum. Konuya dönecek olursam yorumum şudur; Mantık olarak bu sistemde başarısızlığa neden olacak bir durum yok. Eğer başarısız olanlar çıkarsa sonucu kişisel hataya bağlarım. Ancak her ne olursa olsun öyle veya böyle bu konunun olumlu sonuç vereceğinden eminim. Bu kadar emin konuşmamın nedeni, benim de bu sistemi hazırlayıp sorunsuz yürütüyor olmamdır. Discus üzerinde iki farklı biyotop deneyimim var ve hala uğraşım devam ediyor.
Ayrıca yavru discuslar biyotop sistemde büyümez diye bir düşünce var kesinlikle katılmıyorum. Bu düşünceyi kurallaştırmadan, neden sonuç ilişkisi çerçevesinde sunmak daha doğru olur. Mesela bendeki büyümez denen 4-6cm boydaki yavru discuslar çokta sağlıklı bir şekilde büyüdüler. Bu balıkların yaşadığı akvaryum boyutu 150x70x70 tir. Üstelik alışılmışın aksine su değişimi minimum düzeyde yapılmıştır. Nasıl olduğunu açıklayabilirm. Demek istediğim ben yaptım oldu mantığı kesinlikle değildir. İstenildiği taktirde bu sistemin yapılması mümkündür ve aslında kolaydır. Kolay olduğunu kabul etmeyenler için bir başka değişle ; İhtimal varsa imkânsız değildir.
[/QUOTE]
Ümit, uğraşın devam ediyorsa fotoğrafları da bizimle paylaşır mısın?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Örneğin, zamanı denk geitirirsek gelip fotoğraflamada yardımcı olurum. Aynısını başkalarının da yapabileceğine eminim. Konu akvaryum olsa da dolaylı paylaşım ve destekler her zaman olmalıdır.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Olayın özü sitedeki büyük akvaryum gibi olsa da beni çok aşar. Ne maliyet, ne tasarım, ne de bakım olarak altından kalkamam. Buna karşılık Forum İstanbul'daki büyük akvaryumda birebir yapılabilecek bir uygulamayken en ufak bir girişimleri yok. Hatta yaptıkları da (bizim ziyaretimizde gördüğümüz) başarısızdı.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Her türlü denemeye açığız. Kendim deneyemiyorum ama deneme yapabilecek kim olursa yakından-uzaktan her türlü desteği vermeye çalışırım. Zaten hepimiz aynı düşüncedeyiz. Toprak denemelerini Ümit (dr.aqua) daha önce yapıp bir konuda paylaşmıştı. Bunu yaparken biyotop olarak ele almamıştı. Biz biyotop ve discus açısından ele alırız. Hatta Kaan'da ayırdığı bir discus var. Onun durumu bir parça kötüydü. Eğer hemen deneme imkanı yaratılırsa eminim o discusun iyileşme olasılığını düşünerek oluşturulacak akvaryuma koyacaktır. Bu bize hasta bir discusa etkileri açısından da fikir verir.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Her türlü denemeye açığız. Kendim deneyemiyorum ama deneme yapabilecek kim olursa yakından-uzaktan her türlü desteği vermeye çalışırım. Zaten hepimiz aynı düşüncedeyiz. Toprak denemelerini Ümit (dr.aqua) daha önce yapıp bir konuda paylaşmıştı. Bunu yaparken biyotop olarak ele almamıştı. Biz biyotop ve discus açısından ele alırız. Hatta Kaan'da ayırdığı bir discus var. Onun durumu bir parça kötüydü. Eğer hemen deneme imkanı yaratılırsa eminim o discusun iyileşme olasılığını düşünerek oluşturulacak akvaryuma koyacaktır. Bu bize hasta bir discusa etkileri açısından da fikir verir.
[/QUOTE]
Köksal Abi, balık gördüğün kadar kötü durumda değil o gün ısıtıcıyı fişten çekip unutmuşum 30 dan 26 dereceye inince zaten bünyesi biraz düşük olduğu için çökmüştü. Balığımda sadece dış parazit var, ne permasol banyolarından geçirdim 1-2 gün düzeldi sonra yine karardı ama şimdilerde iyi. Eğer dış parazit üzerine bir şey yapılacaksa vereyim tedavi etsin kim istiyorsa toprakta falan. Zaten su kalitesi ilk mukozayı ve ona bağlı rahatsızlıkları etkilediği için başarılı olunacaktır diye düşünüyorum.
Not: balıkta iç parazit, iştahsızlık falan yok
![Tebessüm](smileys4/smiley1.gif)
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
[VID]http://www.youtube.com/watch?v=fROi1sCIoEU[/VID]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir