Teşekkür ederim Burak Bey, bu kadar yavru alabileceğimi bende hiç beklemiyordum. Bir kaç gündür memleketten gelen misafirlerim vardı, onlarla ilgilenme sebebi ile fotoğraflamak ne yazık ki mümkün olmadı. İnşallah kısmet olursa bu akşam yüklemeye çalışacağım.
Ben; dişim hamilelik belirtisi göstermeye başladığı andan itibaren erkek ile olan ilişkisini kesiyorum ve erkeği başka bir akvaryuma ayırıyorum. Dişi doğum yaptıktan sonra ortalama 10 gün kadar yine dişiyi yalnız bırakıyorum, daha sonra erkeği dişinin yanına ekliyorum. Gerçi sanırım bu ikinci batım yavruları daha önceki döllenmeden kalan bir hamilelik gibi oldu, çünkü erkeği yanına aldığımda dişinin karnı yine kırmızı idi, sonra bir hafta kadar erkekle beraber tuttum dişiyi ve tekrar ayırdım.
Dişi doğum yaptığında balığın yanında durmak gerekiyor, dişi yavruları hemen yiyor çünkü. Tesadüf eseri dişi doğum yaparken denk geldim. Fakat bu seferki doğumda pek öyle yeme eğiliminde değildi, Ancak doğum bittikten sonra her yerde bir yavru, yem arayışları ve önüne geçilemez açlık belirtisi yavruların yinede bir an önce kurtarılmasını gerektiriyordu. Dişi doğum yaparken hava hortumu ile yavruları sifonlayarak nerde ne kadar yavru varsa dişiyi rahatsız etmemeye gayret ederek yavruları başka bir kaba çektim, ortlama 2-3 saat kadar sürdü doğum. Kimi zaman ölü doğurduğuda oluyordu, bir kaç tane yapışık ikiz çıktı fakat onlar yaşamadılar. Doğumdan 10-15 dk kadar öldüler.
Balıkları çekerken 10-15 tane kurtarsam büyük nimet diye bakıyordum, sonra bir baktım bir sürü olmuşlar, her halde 60-70 tane vardır derken, iş tek tek saymaya gelince sayı 106 yı buldu canlı olarak. Göz bazen yanıltıyormuş demekki.
Daha öncede canlı doğuran beslemiştim, özellikle daha ilk doğumlarını yapan Platilerimden en az 60 adet yavru almıştım. Sanırım bu yavru sayısı konusunda oldukça şanslıyım diyebilirim. Endler balıklarıma yavrularını yememeyi öğretebilmiştim, o balıkların sayısıda binleri bulunca konu komşuya poşet poşet dağıtmak durumunda kalmıştım, şimdi sayısını bilmesemde sanırım 100-150 falan adet endler kaldıki, pek ilgilenemediğimden dolayı yavrularını tekrar yemeğe başladılar. Bu yavru yeme alışkanlığı yemleme ile çok alakalı, iyi besleme ile önüne geçilebiliyor, full redlerimede bunu alıştırmaya çalışıyorum, bu ikinci doğumda biraz olsun fark ettim gibi.
Şu an Full Red yavruları 50x50x60 cm lik sünger filtre ile çalışan bir akvaryumdalar, karınlarındaki keseler kayboldu, gözlemlediğim kadarı ile sakat ve arızalı balık yok gibi. Ölen kalan varmı tam emin değilim. Bir iki tane küçük elma salyangozu var, ölen varsa muhtemelen yemişlerdir ve ben bunun farkında değilim.
Ben balıklarıma Sera flora ile besliyorum, haftada bir kaç öğün olarak su piresi veriyorum. Ve kendi yapmış olduğum full karışımlı yürek yemini veriyorum. Ancak yemleme yüzdesine bakacak olursak,
%70 bitkisel sera flora
%15 su piresi
%15 yürek yemi
diye kıyaslayabiliriz her halde yemleme ölçüsünü.
İlk batımdan almış olduğum 4 yavru henüz renklenmediler, 1 cm kadar oldular gibi, cinsiyeleri belli olmuştur muhtemelen ama henüz bakmadım. Fakat hala her hangi bir renk almışlıkları yok. Şu an krem beyaz rengindeler.
Bu balıkları aldığımda bir akvaryum içinde şöyle 60-70 tane sadece Full Red erkeğinin görüntüsü acaba nasıl olur rüyasına sanırım bir aksilik olmaz ise daha erkek varacağım. Bu balıklar bana sanki akvaryumda Türk Bayrağı dalgalanarak geziyormuş havasını kazandırıyor.
Yavruların bulunduğu akvaryum ve anaçların bulunduğu akvaryumdaki sulara kendi sularından başka bir su karışmamakta. Ancak ben yavrular ve anaçlar dahil balıklarımı çeşme suyuna adapte edebilmiş durumdayım. Anaçları ilk aldığım zaman dinlenmiş su ile su değişimi yapıyordum sonra çeşme suyunu periyodik olarak belirli oranda ekleyerek yavaş yavaş alıştırdım, ve şu anda çok esaslı bir yerli üretim balığı olmuş oldu diyebiliriz.
Yinede bu kadar heyecana rağmen bu sevincimi ikiye katlayan başka güzel bir gelişme olarak, HMPK erkeği ile HM Mustard dişisi bettalarımdan yumurta alışım ve erkeğin şu an yumurtalara bakması ve inşallah yarın öğlene kadar sağ sağlim çıkarlarsa yeni Halfmon Betta yavrularımın telaşesi bu full redleri benim için gölgede bıraktı diyebilirim.
Yinede şartlar ne olursa olsun, safkan ırk olan ve kalitesi olan her türlü balığı edinme çabası içerisindeyim, Şu aşamada bu tip lepistesler ve Bettalar üzerinde büyük bir çaba, özen ve eğilim içindeyim.
ALEXrunaway2009-07-06 09:26:54