Goldfish.yine,yeni,yeniden (sayfa 318)
Gönderim Zamanı: 23 Mart 2012 22:55
Alper bey ben iskenderunda yaptım orada da bukalemun çok fazla idi. Üzerimize geldikçe biz kaçıyorduk:P Renk değiştirmesini seyretmek gerçekten hayret içinde bırakıyordu insanı. Korkmasam yakalardım ama sürekli hırlıyor yaklaşınca:)
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 24 Mart 2012 08:37
[QUOTE=cieb]Alper bey ben iskenderunda yaptım orada da bukalemun çok fazla idi. Üzerimize geldikçe biz kaçıyorduk:P Renk değiştirmesini seyretmek gerçekten hayret içinde bırakıyordu insanı. Korkmasam yakalardım ama sürekli hırlıyor yaklaşınca:)[/QUOTE]
Biz yavru olanlarından bakıyorduk.İlginç bir canlıydı.
Biz yavru olanlarından bakıyorduk.İlginç bir canlıydı.Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 24 Mart 2012 11:52
Kadir bey, akvaryum şahane ve balıklar daha şahane görünüyor. Bu akvaryum şablon alınmalı bence. Mevlâ hastalık, sıkıntı göstermesin..
Konunun sonunda pire bahsi geçmiş, aklıma bir fıkra geldi..
Bizim Temel profesör olmuş ve pireleri araştırıyormuş..
Fanustaki pireye "zıpla" demiş, pire zıplamış tabii.
Ertesi gün cımbızla pirenin bacaklarını koparmış ve aynı komutu vermiş ihtişamla:
"Zıpla"
Pire zıplayamamış normal olarak.
Profesör Temel, not düşmüş:
"Pirelerin bacaklarını koparınca, kulakları da duymayi..."
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 25 Mart 2012 00:11
[QUOTE=class4444]O nasıl bir pireymiş Hakan abi, belgeselide mikroskopla felan çekmişlerdir artık
[/QUOTE]
[QUOTE=cieb]Alper bey ben iskenderunda yaptım orada da bukalemun çok fazla idi. Üzerimize geldikçe biz kaçıyorduk:P Renk değiştirmesini seyretmek gerçekten hayret içinde bırakıyordu insanı. Korkmasam yakalardım ama sürekli hırlıyor yaklaşınca:)[/QUOTE]
[/QUOTE]
Televziyonda izlemiştim belgesel olarak vermişlerdi pire eğitmeni diye, adam eğitiyor gerçekten pireleri zıplayıp kaçmıyor pireler. ip bağlamış 6-7 pire tekerlekli bir küçük arabayı çekiyor adam bunları yönlendiriyor. Gösteri yapıyordu eğitilmiş pireleriyle.
[QUOTE=cieb]Alper bey ben iskenderunda yaptım orada da bukalemun çok fazla idi. Üzerimize geldikçe biz kaçıyorduk:P Renk değiştirmesini seyretmek gerçekten hayret içinde bırakıyordu insanı. Korkmasam yakalardım ama sürekli hırlıyor yaklaşınca:)[/QUOTE]
bir kağıda 15 falan değişik renkten oluşan bir boyama yapacaksın koyacan üzerine bukalemunu kafayı yer herhalde hayvan buna uyum sağlamaya çalışırken
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 27 Mart 2012 11:08
[QUOTE=mesutok]
Sinek değilde pire eğitildiğini sirklerde gösteri yapıldığına sahit oldum. Pireler küçük tekerlekli arabaları çekiyor at gibi, belgeselde eğitim şekli olarakta pirenin zıplamasını önlemek için, bir cam tüpün içine koyuyorlarmış pireyi hapsediyorlarmış sıçradıkça kaçmak için tüpün cama kafasını vuruyormuş, canı yanıncada sürekli, artık zıplamaktan vazgeçiyormuş zıplamıyormuş, eğitmeni belgeselde bunları anlatıyordu. Sinekte nasıl yapılır bunuda var sen düşün Melih
[/QUOTE]
[/QUOTE]
Evet o belgeseli hatırlıyorum Mesut abi :) Ayakları çok güçlü pirelerin, hatta oranlarsak dünyadaki en güçlü ayaklara sahipler. Eğitim olarak değil de sanki deney olarak o arabaları çektiriyorlardı. Ayaklarındaki gücü ölçmek için :) Kavanoz içindeki olayda öğrenilmiş çaresizlik oluyor, dediğiniz gibi bir süre o kavanozda bekletiyorlar pireler de zaman geçtikçe sadece kavanoz hacmi kadar zıplamaya başlıyorlar, kavanozu bir kaldırıyorlar pireler hala kavanoz şeklinde zıplamaya devam ediyor :) Pire bulsakda eğitsek bizde :D
ZIPLAYAN PİRELER
Öğrenilmiş çaresizlikle ilgili psikologlar bir pire deneyi yaparlar. Pirenin ne kadar zıpladığını ölçerler ve 50 cm zıpladığını görürler. Pireyi yüksekliği 30 cm olan cam kavanoza koyarlar. Kavanozun ağzını kapatırlar. Kavanozun altından ısıtırlar. Pire ısındıkça zıplar ve zıpladıkça kapağa çarpar. Bir süre sonra pire kapağa çarpmamak için 29 cm sıçrar, düşer. Ama kapağa çarpmaz. Pire bunu alışkanlık haline getirdikten sonra kavanozun kapağını açarlar. Pire hala 29 cm sıçrıyor. Halbuki eskiden 50 cm sıçrardı. Pire bu deneyle 29 cm' den fazla sıçrayamayacağını öğrenir.(Alıntıdır.)
Öğrenilmiş çaresizlikle ilgili psikologlar bir pire deneyi yaparlar. Pirenin ne kadar zıpladığını ölçerler ve 50 cm zıpladığını görürler. Pireyi yüksekliği 30 cm olan cam kavanoza koyarlar. Kavanozun ağzını kapatırlar. Kavanozun altından ısıtırlar. Pire ısındıkça zıplar ve zıpladıkça kapağa çarpar. Bir süre sonra pire kapağa çarpmamak için 29 cm sıçrar, düşer. Ama kapağa çarpmaz. Pire bunu alışkanlık haline getirdikten sonra kavanozun kapağını açarlar. Pire hala 29 cm sıçrıyor. Halbuki eskiden 50 cm sıçrardı. Pire bu deneyle 29 cm' den fazla sıçrayamayacağını öğrenir.(Alıntıdır.)
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 27 Mart 2012 12:36
Melih çok kaşınan bir sokak köpeğini kucaklayıp birkaç saat oynaman pire sahibi olman için yeterli olacaktır. Ama pire eve firar ederse eğiteyim derken, o zamanda bir pire için yorgan yakabilirsin
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 27 Mart 2012 13:10
[QUOTE=mesutok]Melih çok kaşınan bir sokak köpeğini kucaklayıp birkaç saat oynaman pire sahibi olman için yeterli olacaktır. Ama pire eve firar ederse eğiteyim derken, o zamanda bir pire için yorgan yakabilirsin [/QUOTE]
[/QUOTE]
Mesut abi eğer o istilacı pireleri suikastçi olarak eğitmeyi başarırsam sevmediğim kişilerin evlerine saldırtırım 
Hemen bir sokak köpeği bulmalıyım 
Hemen bir sokak köpeği bulmalıyım Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 29 Mart 2012 14:32
[QUOTE=alperismet]
[QUOTE=adige42]Alper Bey keyıfsız bır baslangıc olmus gercekten,sizin adınıza uzuldum.Umarım ıstedıgınız balıklara sahıp olursunuz fakat gormeden balık sıparısı vermeyı de dogru bulmuyorum.Hıcbır zaman ıstedıgnız gıbı balıkalr gelmıyor cunku.Sıcaklıgı dusurme konusunda ıse klıma sıze baya pahallıya patlayacak gıbı duruyor ama bakalım sonuc ne olacakYenı bır konu acarsanız balıklarınızı ve akavryumu gormek ısterız.
[/QUOTE]
[QUOTE=cieb]Hatay da ağustos ayınca acemi eğitimi aldım valla o taraflar çok çok sıcak dayanılı gibi değil. 43-45 dereceyi termostatda gördük ama ben o dereceyi Sinopda veya marmariste gördüğümde o kadar sıcağı hissetmiyordum. O taraflarda bulunan nem oranı insanı bezdiriyor.[/QUOTE]
İnşaallah burada olduğumuz bir zaman olursa hepberaber toplanırız,guzel olur bekleriz
[QUOTE=AMFİBİ]
Abi teşekkür ederim,daha iyisi ve güzeli sizlerin olur inşaallah.
Yenı bır konu acarsanız balıklarınızı ve akavryumu gormek ısterız.
[/QUOTE]
Durum bildiğiniz gibi değil gidip oranda yok mu diyosunuz cevap içler acısı; o da ney? 
Pörtlemiş balık gibi oluyorum inanın.Bakalım izinde Trakya'ya geldiğimde artık bi İstanbul turu yaparım inşallah.Müsait olursanız sizlerle de tanışmayı çok isterim bu arada.Klima ekstra bir yük olmıycak bana.Home-office olarak
çalışıyorum.Bu yüzden normalde de klima kullanıyoruz ofis bölümünde.Balıklarda
istifade etmiş olucaklar bu vesileyle.
Pörtlemiş balık gibi oluyorum inanın.Bakalım izinde Trakya'ya geldiğimde artık bi İstanbul turu yaparım inşallah.Müsait olursanız sizlerle de tanışmayı çok isterim bu arada.Klima ekstra bir yük olmıycak bana.Home-office olarak
çalışıyorum.Bu yüzden normalde de klima kullanıyoruz ofis bölümünde.Balıklarda
istifade etmiş olucaklar bu vesileyle.[QUOTE=cieb]Hatay da ağustos ayınca acemi eğitimi aldım valla o taraflar çok çok sıcak dayanılı gibi değil. 43-45 dereceyi termostatda gördük ama ben o dereceyi Sinopda veya marmariste gördüğümde o kadar sıcağı hissetmiyordum. O taraflarda bulunan nem oranı insanı bezdiriyor.[/QUOTE]
Normalde Urfada da 45 derece normal yaz aylarında. Ama 45 dereceyi
de geçiyor çoğu zaman.Bu arada bende usta birliğini Hatay Narlıca'da yaptım.Bizim
bulunduğumuz yerde kırda çok fazla bukalemun vardı.Nerdeyse her askerin
dolabında bir tane bukalemun vardı.Bende uzun süre orda bakmıştım.
İnşaallah burada olduğumuz bir zaman olursa hepberaber toplanırız,guzel olur bekleriz
[QUOTE=AMFİBİ]
Kadir bey, akvaryum şahane ve balıklar daha şahane görünüyor. Bu akvaryum şablon alınmalı bence. Mevlâ hastalık, sıkıntı göstermesin..
Konunun sonunda pire bahsi geçmiş, aklıma bir fıkra geldi..
Bizim Temel profesör olmuş ve pireleri araştırıyormuş..
Fanustaki pireye "zıpla" demiş, pire zıplamış tabii.
Ertesi gün cımbızla pirenin bacaklarını koparmış ve aynı komutu vermiş ihtişamla:
"Zıpla"
Pire zıplayamamış normal olarak.
Profesör Temel, not düşmüş:
"Pirelerin bacaklarını koparınca, kulakları da duymayi..."
[/QUOTE]Abi teşekkür ederim,daha iyisi ve güzeli sizlerin olur inşaallah.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 31 Mart 2012 21:41
[QUOTE=adige42]Sevgili dostlar yarın müsait olanlarla Eminönü'nde görüşmek isterim,ne dersiniz? [/QUOTE]
Sabah ola hayrola.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
