İçimizdeki Akvaryum

 

 

İnsan vücudunda 300’ü aşan türde parazitin yaşayabildiği bilinmektedir. Parazit olarak, tek ve çok hücreli canlılar kast edilmektedir. Bu parazitler, insan vücudunda çeşitli hastalıklara yol açmakta, doku ve organlara zarar vererek, hastalık yapmaktadırlar. Bunların bir kısmı tedavi edilmekte bir kısmının ise tedavisi bilinmemektedir.

 

Özellikle hasta su olarak tabir edilen sularda, bu canlılardan bol miktarda bulunmaktadır. Suda ve balıkta yaşayan bu canlıların büyük bir kısmı, insan vücuduna geçebilmekte ve yaşamını burada devam etmektedir. İnsan, kendi bağışıklık sisteminin gücü oranında bu zararlı canlılarla mücadele edebilmektedir.

 

Vücudunuza giren bu canlılar; beyniniz, deri altınız, gözünüz, ciğerleriniz, barsaklarınız, kaşlarınız, elleriniz başta olmak üzere bütün doku ve organlarınıza yerleşebilmektedir. Doğal olarak, doku ve organlarınızı da yiyerek, beslenmektedirler.

 

Çeşitli makalelerde; akvaryumdan insana geçen ciddi hastalıklar yoktur dense de ben bu konuda farklı düşünüyorum. Aşağıda kendi düşüncelerimi ifade ederek bu konuya dikkat çekmek istiyorum. Tıp konusunda uzman olan kişilerin bu konuda yazarak, bizleri bilgilendirmelerini bekliyorum.

 

Tüm bunlara neden ise hasta su ya da balık ile temas etmeniz, hatta sindirim yoluyla vücudunuza almanızdır. Böylece su ve balıkta yaşayan organizma, kolaylıkla size taşınmış olur. Bağışıklık sisteminiz hemen devreye girerek, asidleme, sıcaklık, akyuvarlar ve çeşitli enzimler ile mücadeleye başlar. Yok edilirlerse ne ala, yok edilmezlerse hasta olmanız kaçınılmazdır.

 

Ne yapmalı?

 

Vucudunuz ve sindirim sisteminizi, hasta su ve balık ile temastan sakının. Akvaryum elinizi daldırmayın. Mutlaka eldiven kullanın ve sonra da onu çöpe atın. Eliniz akvaryum suyuna temes ederse, bol su ve sabunla yıkayın. Elinizde yara, bere varsa akvaryum suyunu ellemeyin. Yiyeceklerinizin, akvaryum suyuna temas etmemesine dikkat edin. Eliniz ıslak iken yiyeceklerinize ve kap, kacağa dokunmayın. Akvaryum suyunu etrafa sıçratıp, çocuklarla temasına mani olun. Eliniz ıslakken, cildinize, gözünüze, saçınıza ve elbiselerinize dokunmayın. Yine tırnak arasına tutunan bu organizmalar doğrudan ya da dolaylı olarak cildinizdeki gözenek ve kıl köklerine yerleşir, ağıza temasla ya da yiyeceklerle sindirim siteminize girerler.

 

Su değişiminde sifon yaparken su yutma ile ya da ağzınızın suyla temas etme olasılığı çok yüksektir. Aynı şekilde filtre temizliğinde de suyun vücudunuza, oraya buraya sıçrama olasılığı vardır. Bu işlemlerde çok büyük riskler vardır. Eldivensiz çalışmayın ve su yutmayınız. Akvaryum suyunu etrafa saçmayınız. Akvaryum malzemesini asla mutfağa sokmayınız. Ev kadınlarının, bir olumsuzluk algıladıklarından dolayı, şikayet ettikleri hususlara mutlaka kulak veriniz.

 

Cildinizdeki kabarıklıklar, saç dökülmeleri, gözlerinizde seğirmeler, kaşıntılar, kılcal barsak solucanları, yorguluk başta olmak üzere bir çok şikayetleriniz ortaya çıkabilir. Şikayetlerinizde mutlaka doktara gidin ve evcil hayvan hobinizin olduğunu belirtin.

 

Bu hastalık yapıcı organizmalar için kullanılan ilacların başlıcaları ise; metrodianozol (Flagyl), sülfamitler (Bactrim), Terramycin ve kükürtlü merhemlerdir.

 

Evimize ve yaşantımıza varlıklaruyla güzellik ve sıcaklık katan bu hobimizin gerektirdiği hijyen kurallarını uygulayalım ve onların evimizde, sağlığımıza karşı, her an patlamaya hazır bir bomba olduğunu asla unutmayalım. İçimizdeki akvaryuma, evimizdeki akvaryumdan daha itina gösterelim. Sizce de öyle değil mi?

 

Herkese sağlıklı uğraşlar dileğiyle…

 

 

Tebrikler güzel paylaşım olmuş.Fakat heralde başta bende olmak üzere akvaristlerin yüzde 90 ı akvaryuma müdahale ederken eldiven kullanmıyorlar :D

Onlara özel eldiven var dirsseğe kadar kalın plastikrten ama pahalı sürekli değiştirilmez :D.

Bence çok abartmışşsınız.

Eldivenle müdahale etmek bana göre zor olur ama hastalık geçme ihtimali yüksek mantıklı.