İsrail sazanı aslında çiklit mi?

[QUOTE=Really] [QUOTE=tanganyika 16]Yaklaşık 5-6 sene kadar önce bursa'da uluabat gölünden yakalayıp 150 lt'lik akvaryumumda 4 ya da 5 ay gibi bir süre baktığım bir balık.Oldukça iştahlı,oldukça hareketli bir tür olarak aklımda kalmış bir tür.Ben daha çok yerel sulardaki sazan türleriyle melezlenme ihtimali olabilir mi diye düşünüyorum?Mevcut bir melezlenme'nin adaptasyona katkı süreci nedir?Ya da adaptasyona etki eden süreçle melezlenme arasındaki orantı ne olabilir?Ya da saf bir tür ve bir şekilde adapte olmuştur.[/QUOTE]

Ulubat gölünde yaşayabilmesi enteresan. Ayrıca öğrendiğime göre ABD de de yaşıyormuş. Yerel gölünden çiklit tutup akvaryumda bakan ilk Türklerden birisin heralde. Sazanla melezlenebileceğini sanmıyorum, çünkü arada tür değil familya farkı var. Sazanla melezlenen türler koi idi sanırım. Bu tür sazanla melezlenmekten çok sazanın soyunu tüketiyor. İsrail sazanı dediklerine bakmayın. Nil levreği ile hemen hemen aynı balık ve bir çiklit. Nasıl bu kadar adapte olabildiğini ben de merak ediyorum. Bu kadar adapte olmasında melezlemenin fazla etkisi olduğunu sanmıyorum. Çünkü melezlendiği türler de ılıman kuşak türleri. Bence doğal seçilim sonucu bu adaptasyonu başardı. Ama melezlendiği de kesin. Burada mosambicusla melezlenmiş olabileceği yazıyor: http://www.cichlid-forum.com/phpBB/viewtopic.php?t=163791

Karakterini de merak ediyorum. Acaba amerikanlar gibi mi yoksa afrikalılar gibi mi?


[/QUOTE]

İsrail sazanı diye anılan balığın cichlid türüyle alakası olmadığı,balığın sazansıgillerden olduğu,DSİ'nin melezleme sonucu ürettiği tipik bir sazan türü olduğuna dair muhtelif açıklamalar mevcut.İsrail sazanı olarak tanınan balığın;afrika nehir sisteminde yaşayan tilapia familyasına ait bir tür olduğu bu türün yine DSİ tarafından soğuk su koşullarına adapte edilerek,yerel göllerimizdeki çeşitliliği artırmak için gölerimize salınmış bir cichlid balığı olduğu söylenmektedir.Halk dilinde israil sazanı adıyla anılan iki farklı balık bulunmaktadır.Biri,DSİ'nin melezleme sonucu ürettiği sazan balığı olan israil sazanı,diğeri;tilapia familyasına ait afrika nehir sistemi cichlidi olan israil sazanı.Tilapia'nın adaptasyonu sürecinde melezleme olduğuna dair herhangibir bilgi, mevcut değil.Önüne geçilemez derecede ürediği ve önlem alınamıdığı söyleniyor.Yerel sularımızda yaşayan cichlid türü sadece bununla da sınırlı değil.Familya adı:Gümüş levrek olan,bir dönemler çocukluk yıllarımdaki hobicilik hayatımda bursa'daki birçok akvaryumcuda ay balığı diye satılan tilapia'ya eşdeğer üreme ve yaşam koşulları olan bir cichlid türüde mevcut.Kesin olmamakla birlikte bursa'nın karacabey ilçesi civarında bir gölette oldukça fazla olduğu bilinmektedir.

Sadece Bursaya değil ülkedeki hemen hemen tüm akarsu,göllere sıcradığı biliniyor. Recep bey sizin dediğiniz tilapia türü yukarıdaki fotoda olan balık mı?

Çiklit olmasına rağmen bu soğuk su direnci inanılmaz. Yabancı bir sitede fotoyu gösterip bilgi vermelerini istedim. Sonuç olarak bu balığın çoğunlukla Oreochromis aureus genleri taşıdığına ulaştık. Ayrıca O. mosambicus ve O. niloticus genleri taşıması muhtemel. Aureus türü niloticus tan sonra, 1989'da İsrail'den getirilmiş. Akuakültür için çok uygun olduğundan dünyada 100 den fazla ülkede yetiştiriciliği yapılıyormuş. Bazı araşatırmalara göre 4000 yıldır yetiştirildikleri rapor edilmiş. Bilgiler buradan geliyor:

http://jfas.ege.edu.tr/pdf/2006-3-4/42_Altun_23_3-4_2006.pdf

Makalede çiklitler için genel olarak Tilapia adı kullanılıyor ve bizim de akvaristler olarak katılacağımız bazı özelliklerine yer verilmiş. Organik olarak zehirleniş suya, aşırı balık yoğunluğuna, hastalıklara, düşük oksijen çözünürlüğüne ve kötü su kalitesine dirençlerinden bahsedilmiş. Anlaşılan bu özellikleri onları ideal akvaryum balığı yaptığı gibi akuakültür için de ideal tür kılıyor. Çok üremeleri, hızlı büyümeleri ve etlerinin lezzetli olması da yetiştiricilerin işine geliyor. 20 Tilapia türünün kültürde kullanıldığı biliniyor. Ama en çok kullanılan ve Tilapia kültürlemesinin yaygınlaşmasını sağlayan tür Oreochromis nilotius. Ama balığımızın mensup olduğu O. aureus ve O. spilurus da soğuğa olan dirençleriyle öne çıkmakta. Makalede geçen bir diğer önemli bilgi O. nileticus un TR den de geçen Asi nehrinde doğal olarak bulunduğu. Yani yerel doğal türlerimiz içinde bir çiklit zaten mevcut. Asi nehrinin yerini merak ediyorsanız:

Yorum yok mu? İlginizi çeker diye düşünmüştüm.

Umut Bey, güzel bir araştırma yapmışsınız. Haritayı kaydettim. Bu güzel bilgilendirmeniz için teşekkürlerimi sunuyorum.

Saygılar... Demir2008-04-24 11:05:50

Şimdi bu türü alıp sistemli bir şekilde üretmeye kalksak talep olmayacağı elzem!Yerel sularımızda varolan killifish'lerle bile alakadar değiliz.Lakin avrupa ülkelerinden ve uzakdoğu asya'dan gelip bu türleri araştıran ve üreten insanlar mevcut.Kendilerince bizim sularımızda varolan türleri üretip ticari gelir elde etmekle kalmayıp,bu balıklar o şahısların isimleriyle adlanrılıyorlar.Ülkemiz koşullarında bu işin resmiyet kazanması hayal bir düşünce gibi gözüküyor.Bu işe kakışan bir kaç hobici bu türü alıp üretmeye kalksa elinde patlayacağı kesin!Arz talep doğrultusunda gelişecek bir olgu.İnsanımızın bu türü alıp akvaryumlarında beslenmesini bırak gördüğünde sazan yaftasını yapıştıracağı da elzem! tanganyika 162008-02-12 20:11:02

Umut Bey bu balık uzun süredir arada oltamıza takılır buralarda.Burada İSrail çuprası olarak biliyoruz bu balığı.DSİ değilde Su ürünlerinin bu civardaki küçük göletlere farklı balık türleri attığını duyardık.Ve bu balıkta o şekilde türedi diye düşünmüştük.Belkide atmışlardır çünkü asi nehriyle bu göletlerin bir bağlantısı yok.Denizle bağlantılı olan göletler temiz oluyor ve bu göletlerden avladığımız bu balığın gerçekten çok güzel bi görünümü var.Bende ilk gördüğümde midasa benzetmiştim.Akvaryuma atmayı düşündüm bir keresinde ama eve gelene kadar havasızlıktan öldü.Gerçi birazda balıklara zarar verir endişesi vardı.Umut Bey paylaşım için teşeşkür ederim yeni bilgiler öğreniyoruz sayenizde :)

[QUOTE=tanganyika 16]Şimdi bu türü alıp sistemli bir şekilde üretmeye kalksak talep olmayacağı elzem!Yerel sularımızda varolan killifish'lerle bile alakadar değiliz.Lakin avrupa ülkelerinden ve uzakdoğu asya'dan gelip bu türleri araştıran ve üreten insanlar mevcut.Kendilerince bizim sularımızda varolan türleri üretip ticari gelir elde etmekle kalmayıp,bu balıklar o şahısların isimleriyle adlanrılıyorlar.Ülkemiz koşullarında bu işin resmiyet kazanması hayal bir düşünce gibi gözüküyor.Bu işe kakışan bir kaç hobici bu türü alıp üretmeye kalksa elinde patlayacağı kesin!Arz talep doğrultusunda gelişecek bir olgu.İnsanımızın bu türü alıp akvaryumlarında beslenmesini bırak gördüğünde sazan yaftasını yapıştıracağı da elzem! [/QUOTE]

Evet yani çipurayı anlıyorum da nasıl sazan diyorlar onu anlayamadım. Gölden çıkan her balık sazandır sanıyorlar heralde. Bu arada yabancı orumda tecrübeli bir akvaristten bu balıkların büyük amerikanlarla uyumlu olduğunu öğrendim.

İlgilenen diğer arkadaşlara da teşekkürler.

[QUOTE=Really] [QUOTE=tanganyika 16]Şimdi bu türü alıp sistemli bir şekilde üretmeye kalksak talep olmayacağı elzem!Yerel sularımızda varolan killifish'lerle bile alakadar değiliz.Lakin avrupa ülkelerinden ve uzakdoğu asya'dan gelip bu türleri araştıran ve üreten insanlar mevcut.Kendilerince bizim sularımızda varolan türleri üretip ticari gelir elde etmekle kalmayıp,bu balıklar o şahısların isimleriyle adlanrılıyorlar.Ülkemiz koşullarında bu işin resmiyet kazanması hayal bir düşünce gibi gözüküyor.Bu işe kakışan bir kaç hobici bu türü alıp üretmeye kalksa elinde patlayacağı kesin!Arz talep doğrultusunda gelişecek bir olgu.İnsanımızın bu türü alıp akvaryumlarında beslenmesini bırak gördüğünde sazan yaftasını yapıştıracağı da elzem! [/QUOTE]

Evet yani çipurayı anlıyorum da nasıl sazan diyorlar onu anlayamadım. Gölden çıkan her balık sazandır sanıyorlar heralde. Bu arada yabancı orumda tecrübeli bir akvaristten bu balıkların büyük amerikanlarla uyumlu olduğunu öğrendim.

İlgilenen diğer arkadaşlara da teşekkürler.
[/QUOTE]

mustafa-özkan2008-04-24 00:26:28

[QUOTE=Really]Yorum yok mu? İlginizi çeker diye düşünmüştüm. [/QUOTE]