İşte Amerikan Rüyası
ReallyÇevrim Dışı
[C]4,1,10135[/C] [B]3329,2[/B] [B]2829,3[/B]
Kayıt: 10/04/2006
İl: Ankara
Mesaj: 3890
[C]4,1,10135[/C] [B]3329,2[/B] [B]2829,3[/B]
Kayıt: 10/04/2006
İl: Ankara
Mesaj: 3890
Gönderim Zamanı: 08 Ocak 2009 20:57
[QUOTE=elpone]Ölçüler hesaplanırken yine bir excel tablosundan faydalandık. Dediğiniz gibi 65 olsaydı yükseklik yine 12mm cam kurtarırdı belki ama, eve koyduğumuz bu tanklarda riske girmek istemiyor insan cidden.
Derinlik benim düşünceme göre fazla etki etmemeli. Sonuçta uzunluktan daha kısa olduğu için esneme payı daha az. Siz nasıl düşündünüz?
Bu arada şurada surinamensis buldum: http://www.nadirbaliklar.com/urundetay.aspx?productID=838 (reklam amaçlı değil bilgilendirme amaçlıdır)
Uzunluk ve yükseklikten çok derinliğin artmasının basınca fazla etkisi malum. 50 ile 55 derinlik arasında çok fark oluyor. Bu yüzden büyük tanklar genelde oldukça dar.
Verdiğiniz linkteki tankı görmüştüm. Yapım aşamaları paylaşılmamış. Duvara gömme olduğundan şüpheleniyorum. Bir şekilde dayanıklılığı sağlanmıştır. Ölçüler oldukça fazla.
[/QUOTE]Derinlik benim düşünceme göre fazla etki etmemeli. Sonuçta uzunluktan daha kısa olduğu için esneme payı daha az. Siz nasıl düşündünüz?
Bu arada şurada surinamensis buldum: http://www.nadirbaliklar.com/urundetay.aspx?productID=838 (reklam amaçlı değil bilgilendirme amaçlıdır)
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 08 Ocak 2009 21:39
Şöyle düşünelim: 100(boy)x40(derinlik)x50(yükseklik) ebatlarında bir tankımız olsun.
Her ölçüden 10'ar cm arttırdığımızda farkı görelim.
100x40x50=200lt
110x40x50=220lt
100x40x60=240lt
100x50x50=250lt
En fazla artışı derinliği arttırdığımızda gördük. Çizerek anlatmak daha açıklayıcı olacak ancak, demek istediğim; derinlik arttırıldığında su hacmindeki artış daha fazla çünkü boy,yükseklik ve arttırılan derinliğin çarpımı kadar bir su kütlesi eklenmiş oluyor hacme.
Bu hesaptaki fark, tankın ebatları arttığında daha da artıyor. Yani 200cm boyunda bir tankta fark daha fazla olacaktır.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
ReallyÇevrim Dışı
[C]4,1,10135[/C] [B]3329,2[/B] [B]2829,3[/B]
Kayıt: 10/04/2006
İl: Ankara
Mesaj: 3890
[C]4,1,10135[/C] [B]3329,2[/B] [B]2829,3[/B]
Kayıt: 10/04/2006
İl: Ankara
Mesaj: 3890
Gönderim Zamanı: 08 Ocak 2009 21:55
[QUOTE=elpone]Şöyle düşünelim: 100(boy)x40(derinlik)x50(yükseklik) ebatlarında bir tankımız olsun.
Doğru ama camı zorlayan asıl şey yükseklik değil mi? Sonuçta basıncı yükseklik belirliyor. Bu basınç tabandaki kenarların her cm sine eşit yük bindiriyor. Eğer uzun kenar bu yükü kaldırabiliyorsa, kısa kenar da kaldırabilmeli. Çünkü uzun kenarın esneme payı daha fazla (çünkü uzunluk fazla olduğundan etkiyen momentler daha büyük), bu da yüke daha duyarlı demek. Benim mantığıma göre 100x100x50 tank ile 100x20x50 lik tank aynı cam kalınlığına sahip olmalı.
Her ölçüden 10'ar cm arttırdığımızda farkı görelim.
100x40x50=200lt
110x40x50=220lt
100x40x60=240lt
100x50x50=250lt
En fazla artışı derinliği arttırdığımızda gördük. Çizerek anlatmak daha açıklayıcı olacak ancak, demek istediğim; derinlik arttırıldığında su hacmindeki artış daha fazla çünkü boy,yükseklik ve arttırılan derinliğin çarpımı kadar bir su kütlesi eklenmiş oluyor hacme.
Bu hesaptaki fark, tankın ebatları arttığında daha da artıyor. Yani 200cm boyunda bir tankta fark daha fazla olacaktır.
[/QUOTE]Doğru ama camı zorlayan asıl şey yükseklik değil mi? Sonuçta basıncı yükseklik belirliyor. Bu basınç tabandaki kenarların her cm sine eşit yük bindiriyor. Eğer uzun kenar bu yükü kaldırabiliyorsa, kısa kenar da kaldırabilmeli. Çünkü uzun kenarın esneme payı daha fazla (çünkü uzunluk fazla olduğundan etkiyen momentler daha büyük), bu da yüke daha duyarlı demek. Benim mantığıma göre 100x100x50 tank ile 100x20x50 lik tank aynı cam kalınlığına sahip olmalı.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 08 Ocak 2009 22:55
Zaten benim demek istediğimde uzun kenara yani tankın ön camına gelen basınç. Basınç=kuvvet/yüzey alanı olduğuna göre...
Tankın yüksekliğini arttırdığımızda su hacmiyle beraber ön camın yüzey alanı da arttığından sorun yok..
Fakat derinliğini arttırdığımızda ön camın yüzey alanında bir değişme olmuyor fakat su hacmi yine artıyor.
Gibi.. Yazarak anlaşmak zor :)
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
ReallyÇevrim Dışı
[C]4,1,10135[/C] [B]3329,2[/B] [B]2829,3[/B]
Kayıt: 10/04/2006
İl: Ankara
Mesaj: 3890
[C]4,1,10135[/C] [B]3329,2[/B] [B]2829,3[/B]
Kayıt: 10/04/2006
İl: Ankara
Mesaj: 3890
Gönderim Zamanı: 09 Ocak 2009 00:06
Demin de dediğim gibi. Basınç hesaplarken su hacminin bir önemi yok. 2 lt su ile 1000 lt su aynı basınca sahip olabilir.
P = h*d*g
P = F/A burada kullanılamaz çünkü yan yüze uygulanan kuvvetler tabana indikçe artar. Bu da homojen olmayan bir basınç dağılımı ortaya çıkarır. Bizim dikkat etmemiz gereken max. basınçtır, bu da tabanda oluşur. Yüksekliği arttırdığımızda tabanda oluşan basınç artar. Taban düz bir yüzeye oturduğundan tabanın çatlama riski yoktur, dolayısıyla tehlike tabana yakın olan yan camlara kayar. Tabanla birleştikleri kenarlar eğer iyi silikonlandıysa buralarda esneme olmaz, bu durumda esneme yukarı doğru kayar. Yüksekliğe ve camın yapısına göre değişmekle birlikte tehlikenin yoğunlaştığı nokta taban ile yüksekliğin yarısı arasında bir yerdedir. Ama camın çatlayıp çatlamayacağını belirleyen bir değişken daha var, o da bu noktanın bulunduğu yüzün uzunluğu. Bu durumu iki uçtan destekli değneğin üzerine durmaya benzetebiliriz. Gerçek hayattaki deneyimlerimizden biliriz ki bu değnek uzadıkça esnemesi artar. Kırılmaya/çatlamaya neden olan da bu esnemedir. Esneme miktarı arttıkça kırılmaya yaklaşırız. Buradan hareketle, eğer akvaryum camını değnek gibi düşünürsek, daha uzun olan camın daha kolay kırılacağı sonucuna varabiliriz. Bu esasa göre uzun cam güvenli olduğu sürece kısa cam da güvenli oalcaktır. Yani yazılanları özetlersek, akvaryumun güvenliliğini (cam kalınlığını) belirleyen iki değerimiz var: yükseklik ve uzunluk.
P = h*d*g
P = F/A burada kullanılamaz çünkü yan yüze uygulanan kuvvetler tabana indikçe artar. Bu da homojen olmayan bir basınç dağılımı ortaya çıkarır. Bizim dikkat etmemiz gereken max. basınçtır, bu da tabanda oluşur. Yüksekliği arttırdığımızda tabanda oluşan basınç artar. Taban düz bir yüzeye oturduğundan tabanın çatlama riski yoktur, dolayısıyla tehlike tabana yakın olan yan camlara kayar. Tabanla birleştikleri kenarlar eğer iyi silikonlandıysa buralarda esneme olmaz, bu durumda esneme yukarı doğru kayar. Yüksekliğe ve camın yapısına göre değişmekle birlikte tehlikenin yoğunlaştığı nokta taban ile yüksekliğin yarısı arasında bir yerdedir. Ama camın çatlayıp çatlamayacağını belirleyen bir değişken daha var, o da bu noktanın bulunduğu yüzün uzunluğu. Bu durumu iki uçtan destekli değneğin üzerine durmaya benzetebiliriz. Gerçek hayattaki deneyimlerimizden biliriz ki bu değnek uzadıkça esnemesi artar. Kırılmaya/çatlamaya neden olan da bu esnemedir. Esneme miktarı arttıkça kırılmaya yaklaşırız. Buradan hareketle, eğer akvaryum camını değnek gibi düşünürsek, daha uzun olan camın daha kolay kırılacağı sonucuna varabiliriz. Bu esasa göre uzun cam güvenli olduğu sürece kısa cam da güvenli oalcaktır. Yani yazılanları özetlersek, akvaryumun güvenliliğini (cam kalınlığını) belirleyen iki değerimiz var: yükseklik ve uzunluk.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 09 Ocak 2009 09:07
[QUOTE=Really][QUOTE=enginkoc34]
Valla oradaki balıklardan sadece zebra ve rainbowlar Ankara'dan alındı. Diğerleri Bursa'dan ve yurtdışından geldi. Miras değil alın teri yani [/QUOTE] Çok uğraşıp getiriyorsun seni tebrik ederim.Umarım onlardan yavruda alırsın.
Umut balıkların çok güzel harbiden.Ben burada ateş ağız bile bulamazken sen neler besliyorsun.
Saygılar. [/QUOTE]Valla oradaki balıklardan sadece zebra ve rainbowlar Ankara'dan alındı. Diğerleri Bursa'dan ve yurtdışından geldi. Miras değil alın teri yani [/QUOTE] Çok uğraşıp getiriyorsun seni tebrik ederim.Umarım onlardan yavruda alırsın.
Saygılar.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 09 Ocak 2009 09:20
3 gün önce akvaryumcum da, parachromis managuensis(jaguar) gördüm. 1 erkek, 5 dişi getirtmiş. Erkek yaklaşık 25 cm rahat vardı, dişiler 16-17 cm civarlarındaydı. Yerim olsaydı hiç birini kaçırmazdım. Ertesi gün gittiğimde 4 dişiyi satmış. Tankın suyunu kontrol ettiğimde 18-19 derece olduğunu farkettim ve arkadaşı uyardım. Tankta kalan dişinin formu hiç iyi değildi, gerçi o sıcaklıktaki akvaryumda stresli olması normaldir. Dişileri satın alanlar tekrar geri getirirlerse haber ver dedim, inşAllah geri getirirlerde alırım
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 09 Ocak 2009 09:28
[QUOTE=rcall]3 gün önce akvaryumcum da, parachromis managuensis(jaguar) gördüm. 1 erkek, 5 dişi getirtmiş. Erkek yaklaşık 25 cm rahat vardı, dişiler 16-17 cm civarlarındaydı. Yerim olsaydı hiç birini kaçırmazdım. Ertesi gün gittiğimde 4 dişiyi satmış. Tankın suyunu kontrol ettiğimde 18-19 derece olduğunu farkettim ve arkadaşı uyardım. Tankta kalan dişinin formu hiç iyi değildi, gerçi o sıcaklıktaki akvaryumda stresli olması normaldir. Dişileri satın alanlar tekrar geri getirirlerse haber ver dedim, inşAllah geri getirirlerde alırım [/QUOTE] Ramazan abi sanırım bu sefer büyük amerikan üretimine geçeceksin.Diskuslar ne oldu?
Saygılar.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 09 Ocak 2009 09:57
[QUOTE=enginkoc34] Ramazan abi sanırım bu sefer büyük amerikan üretimine geçeceksin.Diskuslar ne oldu?
Texas ve midas ürettim zamanında Engin. 2003-2004 yılları arasıydı sanırım. İki türdende birer çiftim vardı. İlk partide 250-300 arası yavruyu 6-7 cm yaptıktan sonra elimde patladı. Hiç bir akvaryumcu almadı, bunlar sert balık tutulmuyor diye geri çevirdiler. Manisa merkezde bir akvaryumcu, tanesini şu an ki para birimine göre 1 tl'sından aldı. Ben böyle uğraşacaksam üretmem dedim, akvaryumcu eşleride istedi. 4,5 yaşındaydı erkek midasım ve görülmeye değerdi. Gitti güzelim balık. Ama yine el atacağım sanırım iri amerikanlara.
Saygılar.
[/QUOTE]Texas ve midas ürettim zamanında Engin. 2003-2004 yılları arasıydı sanırım. İki türdende birer çiftim vardı. İlk partide 250-300 arası yavruyu 6-7 cm yaptıktan sonra elimde patladı. Hiç bir akvaryumcu almadı, bunlar sert balık tutulmuyor diye geri çevirdiler. Manisa merkezde bir akvaryumcu, tanesini şu an ki para birimine göre 1 tl'sından aldı. Ben böyle uğraşacaksam üretmem dedim, akvaryumcu eşleride istedi. 4,5 yaşındaydı erkek midasım ve görülmeye değerdi. Gitti güzelim balık. Ama yine el atacağım sanırım iri amerikanlara.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 09 Ocak 2009 10:01
Abi pearsei,red texas değişik fh ler üretmek lazım.Mesela festivumda olabilir.Onları bulmak imkansız nerdeyse.
Saygılar.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 09 Ocak 2009 10:41
Merhabalar.
[QUOTE=elpone][QUOTE=rastlantısal]
Eda Hanım, 165X70X60h tank yapabiliyorsunuz. Güvenlik faktörü 2,5 oluyor ki bence kafidir. 12mmden yaparsanız güvenlik faktörü 3,7 ile tam güvenli olur.
Aslında basıncı neyin belirlediğini kendimizden de bilebiliriz. Akdeniz'de 30cm yüksekliğinde suya kafamızı sokup kulaklarımızdaki basınç ile herhangi bir havuzda 5metre derinliği dalıp kulakdaki basıncı kıyasladığımızda su kütlesinin büyüklüğünün hiçbir anlam ifade etmediğini görebiliriz. En büyük etkiyi derinlik yapıyor.
Murat, Severumların harika. Umarım bunlardan eş çıkarıp yavru alırsın. Ayrıca o GT kıyılamayacak kadar güzel.
[QUOTE=Really][QUOTE=enginkoc34]
Valla oradaki balıklardan sadece zebra ve rainbowlar Ankara'dan alındı. Diğerleri Bursa'dan ve yurtdışından geldi. Miras değil alın teri yani [/QUOTE]
Bursa'da bile JD bulabilmek için 3 ay boyunca akvaryumcu akvaryumcu gezmiştim. Hatta şuanki akvaryumcumla tanışmama JD'ler vesile olmuştu.
[QUOTE=rcall]3 gün önce akvaryumcum da, parachromis managuensis(jaguar) gördüm. 1 erkek, 5 dişi getirtmiş. Erkek yaklaşık 25 cm rahat vardı, dişiler 16-17 cm civarlarındaydı. Yerim olsaydı hiç birini kaçırmazdım. Ertesi gün gittiğimde 4 dişiyi satmış. Tankın suyunu kontrol ettiğimde 18-19 derece olduğunu farkettim ve arkadaşı uyardım. Tankta kalan dişinin formu hiç iyi değildi, gerçi o sıcaklıktaki akvaryumda stresli olması normaldir. Dişileri satın alanlar tekrar geri getirirlerse haber ver dedim, inşAllah geri getirirlerde alırım [/QUOTE]
Ramazan Abi, yolun buralara düşerse elimde Dediğin boya yakın ve sürekli yavru veren Jaguar çifti var. Seve seve hediye edebilirim.
[QUOTE=rcall] [QUOTE=enginkoc34] Ramazan abi sanırım bu sefer büyük amerikan üretimine geçeceksin.Diskuslar ne oldu?
Texas ve midas ürettim zamanında Engin. 2003-2004 yılları arasıydı sanırım. İki türdende birer çiftim vardı. İlk partide 250-300 arası yavruyu 6-7 cm yaptıktan sonra elimde patladı. Hiç bir akvaryumcu almadı, bunlar sert balık tutulmuyor diye geri çevirdiler. Manisa merkezde bir akvaryumcu, tanesini şu an ki para birimine göre 1 tl'sından aldı. Ben böyle uğraşacaksam üretmem dedim, akvaryumcu eşleride istedi. 4,5 yaşındaydı erkek midasım ve görülmeye değerdi. Gitti güzelim balık. Ama yine el atacağım sanırım iri amerikanlara.
[/QUOTE]
Abi zaten hep aramızda idin. Baktığın balıklarda Amerikan. Malesef bu konuda muzdaribiz. Büyüyünce alıcı bulmayacak olanları tankta bırakmak en iyisi. Her batımdan 20 kadar zebra kalır bana sadece ve onlarada muhakkak yuva çıkar. Hatta geçen gün buradaki yerel akvaryumcuya 15 - 20 kadar zebra hediye edip yerine az bulunan bir kaç tür balık aldım.
Saygılarımla.
[QUOTE=elpone][QUOTE=rastlantısal]
10mm CNC kesimi cam m² = 38TL'ye buldum. 700 litrelik bir tankı 150 Liraya mal edebiliyorum.
Saygılarımla.
[/QUOTE]
Ümit bey 10mm cam 700lt bir tankı kurtarıyor mu? Ölçüler nasıl olacak acaba?
Benim yeni yaptırdığım tank 190x55x60(h) ebatlarında ve 12mm cam kullandık. Yüksekliği 65 yaptığım anda 15mm cam gerekecekti, 60'da kaldık.
[/QUOTE]Eda Hanım, 165X70X60h tank yapabiliyorsunuz. Güvenlik faktörü 2,5 oluyor ki bence kafidir. 12mmden yaparsanız güvenlik faktörü 3,7 ile tam güvenli olur.
Aslında basıncı neyin belirlediğini kendimizden de bilebiliriz. Akdeniz'de 30cm yüksekliğinde suya kafamızı sokup kulaklarımızdaki basınç ile herhangi bir havuzda 5metre derinliği dalıp kulakdaki basıncı kıyasladığımızda su kütlesinin büyüklüğünün hiçbir anlam ifade etmediğini görebiliriz. En büyük etkiyi derinlik yapıyor.
Murat, Severumların harika. Umarım bunlardan eş çıkarıp yavru alırsın. Ayrıca o GT kıyılamayacak kadar güzel.
[QUOTE=Really][QUOTE=enginkoc34]
Umut balıkların çok güzel harbiden.Ben burada ateş ağız bile bulamazken sen neler besliyorsun.
Saygılar. [/QUOTE]Valla oradaki balıklardan sadece zebra ve rainbowlar Ankara'dan alındı. Diğerleri Bursa'dan ve yurtdışından geldi. Miras değil alın teri yani [/QUOTE]
Bursa'da bile JD bulabilmek için 3 ay boyunca akvaryumcu akvaryumcu gezmiştim. Hatta şuanki akvaryumcumla tanışmama JD'ler vesile olmuştu.
[QUOTE=rcall]3 gün önce akvaryumcum da, parachromis managuensis(jaguar) gördüm. 1 erkek, 5 dişi getirtmiş. Erkek yaklaşık 25 cm rahat vardı, dişiler 16-17 cm civarlarındaydı. Yerim olsaydı hiç birini kaçırmazdım. Ertesi gün gittiğimde 4 dişiyi satmış. Tankın suyunu kontrol ettiğimde 18-19 derece olduğunu farkettim ve arkadaşı uyardım. Tankta kalan dişinin formu hiç iyi değildi, gerçi o sıcaklıktaki akvaryumda stresli olması normaldir. Dişileri satın alanlar tekrar geri getirirlerse haber ver dedim, inşAllah geri getirirlerde alırım [/QUOTE]
Ramazan Abi, yolun buralara düşerse elimde Dediğin boya yakın ve sürekli yavru veren Jaguar çifti var. Seve seve hediye edebilirim.
[QUOTE=rcall] [QUOTE=enginkoc34] Ramazan abi sanırım bu sefer büyük amerikan üretimine geçeceksin.Diskuslar ne oldu?
Saygılar.
[/QUOTE]Texas ve midas ürettim zamanında Engin. 2003-2004 yılları arasıydı sanırım. İki türdende birer çiftim vardı. İlk partide 250-300 arası yavruyu 6-7 cm yaptıktan sonra elimde patladı. Hiç bir akvaryumcu almadı, bunlar sert balık tutulmuyor diye geri çevirdiler. Manisa merkezde bir akvaryumcu, tanesini şu an ki para birimine göre 1 tl'sından aldı. Ben böyle uğraşacaksam üretmem dedim, akvaryumcu eşleride istedi. 4,5 yaşındaydı erkek midasım ve görülmeye değerdi. Gitti güzelim balık. Ama yine el atacağım sanırım iri amerikanlara.
[/QUOTE]
Abi zaten hep aramızda idin. Baktığın balıklarda Amerikan. Malesef bu konuda muzdaribiz. Büyüyünce alıcı bulmayacak olanları tankta bırakmak en iyisi. Her batımdan 20 kadar zebra kalır bana sadece ve onlarada muhakkak yuva çıkar. Hatta geçen gün buradaki yerel akvaryumcuya 15 - 20 kadar zebra hediye edip yerine az bulunan bir kaç tür balık aldım.
Saygılarımla.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 09 Ocak 2009 10:41
Merhaba arkadaşlar;
Bu sabah itibarı ile Teksas'ımın ölmek üzere olduğunu gördüm. Derin ve hızlı bir şekilde soluk alıp veriyor ve tabanda yan yatıyordu. Kepçeden kaçmıyordu.
Önceki teksas'ta da aynı sorun mu olmuştu hatırlamıyorum. Ama durgunluk ondada vardı ömeden önce. Konuyu bir yere bağlayamadım. Fakat aklıma şu geldi. Acaba balıklara verdiğim karides mi onları bu hale getirmişti. Çünkü iki teksasta karidesi iştahla yemişti. Karides bozuk desem dğerleride yedi, onlara birşey olmadı.
Sanırım biloat denen hastalığa yakalandı teksasım. Sabah yavruluğa alıp, yavruluğada bol hava verip bıraktım. Bu akşam %90 ölüsünü bulacağım :(
O kadar güzel renkli bir balığın iki seferdir bu hale gelmesi çok üzücü bir durum.
Balıkları sadece hayvansal yemlerle de beslemiyorum. Akşamları bitkisel sabahları hayvansal yem veriyorum. Kullandığım yemler; Sera Flora, NLS cichlid formula.
Biloattan kurtuluşun haşlanmış ıspanak falan olduğunu duymuştum. Ama sanırım hastalığın en can alıcı noktasında fark edebildim :(
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 09 Ocak 2009 11:02
[QUOTE=baris.aydin]Merhaba arkadaşlar;
[/QUOTE]
Bu sabah itibarı ile Teksas'ımın ölmek üzere olduğunu gördüm. Derin ve hızlı bir şekilde soluk alıp veriyor ve tabanda yan yatıyordu. Kepçeden kaçmıyordu.
Önceki teksas'ta da aynı sorun mu olmuştu hatırlamıyorum. Ama durgunluk ondada vardı ömeden önce. Konuyu bir yere bağlayamadım. Fakat aklıma şu geldi. Acaba balıklara verdiğim karides mi onları bu hale getirmişti. Çünkü iki teksasta karidesi iştahla yemişti. Karides bozuk desem dğerleride yedi, onlara birşey olmadı.
Sanırım biloat denen hastalığa yakalandı teksasım. Sabah yavruluğa alıp, yavruluğada bol hava verip bıraktım. Bu akşam %90 ölüsünü bulacağım :(
O kadar güzel renkli bir balığın iki seferdir bu hale gelmesi çok üzücü bir durum.
Balıkları sadece hayvansal yemlerle de beslemiyorum. Akşamları bitkisel sabahları hayvansal yem veriyorum. Kullandığım yemler; Sera Flora, NLS cichlid formula.
Biloattan kurtuluşun haşlanmış ıspanak falan olduğunu duymuştum. Ama sanırım hastalığın en can alıcı noktasında fark edebildim :(
Barış geçmiş olsun.
Daha önce iki kere yavru texas bakmayı denedim ama iki denemenin akibetide senin gibi oldu. Yavru iken kabıza çok yatkınlar.
Saygılarımla.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir