İşte Amerikan Rüyası
Gönderim Zamanı: 13 Nisan 2009 12:49
[QUOTE=canerbalıkcı]
AliMurat 2009-04-13 14:58:32
Öncelikle iyi geceler
Benim 100*40*50(h) boylarındaki akvaryumumun altındaki mobilya ahşaptandı.Ve bugün yamulma fark ettim.Ciddi anlamda yamulmuş.Dayımda bizde idi.Hemen suyu azaltmamı söyledi.Hemde bayağı bi azalttık.Ve bir kaç hafta içinde mobilyanın içine profil yaptırıp yollayacakmış.Yalnız şu anda akvaryumda 80 litreye yakın su ve 25 kg'ye yakın kum ve kayalar var.Acaba sorun olur mu?Mobilya'nın yamulmasını hiç beklemiyordum.Bugüne kadar şans eseri sağlam durmuş.Akvaryumun patlaması tam bir felaket olurdu herhalde.Mobilyanın altında normalde 4 tane destek vardı.Ortada herhangi bir destek yokmuş.Bende kitap sıkıştırdım.Acaba yapabiliceğim başka birşey var mı ?Balıklar sorun çıkarır mı?Akvaryumda yavru boylarda 2 astronot,2 jaguar,2 midas var.
Yorumlarınızı bekliyorum.
[/QUOTE]
Litre , hacim düştüğü için profil gelene kadar daha sık su değişimi yapın derim ben. İri kayaları geçici tedbir olarak çıkararak suyun hacimini artırın.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Nisan 2009 15:13
[QUOTE=elpone]Tebrikler Umut, yakışmış sıfat :)[/QUOTE]
AliMurat 2009-04-13 15:14:53
Umut sıfatının yanında foto dalında aldığı ödülleri yakında koyacak yeri de kalmayacak olan, yardımseverliği ve araştırıcı kişiliği ile on numara akvarist!
Ben forum/dernek yönetiminde olsam, gelir kalemleri ile ona bir DSLR alır yabancı forumlarda yarışmalara girmesini sağlardım. Kesin başarı!
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Nisan 2009 19:20
Merhabalar.
Bugün iş için Bursa Merkez'e gittiğimde akvaryumcuma da uğradım. Blue acara getirmiş ve hemen 2 adet aldım. Bununla birlikte bitkiliye geçişin ilk adımı olarak gördüğüm anubiaslardan 4 kök aldım. 4 kök anubias bile tankın sanki herşeyini değiştirdi.
*******************************************
EBJD 2 haftadır tavuk hariç herhangi birşey yemeyi red ediyordu. Bir haftadır ısrarla kuru yem verdim. Yorgun düşmesine rağmen yiyip geri tükürüyordu. Bugün yeme iştahla saldırıp yuttuğunu görünce çok sevindim.
Saygılarımla.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Nisan 2009 20:39
Herkeze merhaba.
Dün başıma gelen bir olayı burada paylaşmak istedim. Rainbow yavrularımı verdiğim akvaryumcuya dün yem almaya gittim. Akvaryumcunun esas sahibi yoktu tanımadığım birisi vardı dükkanda. Yemi aldıktan sonra akvaryumlardaki balıkları incelerken bir anda sok oldum . Benim büyütüp akvaryumcuya sattığım rainbow yavrularımı pirhanalara canlı yem olsun diye zebra yavruları ile birlikte aynı akvaryuma koymuşlardı. Zebralar ölmüştü. Rainbow yavruları 3 tane kalmış korkudan filtrenin altında saklanıyorladı. Dükkanda duran cocuğa durumu sorduğumda et alamadıkları için bunu yaptıklarını balıkların pek satılmadığını amerikanlara talebin az olduğunu söyledi. Bende bu duruma hem üzüldüm hende bayağı kızdım. Kalan yavruları satın alarak ordan ayrıldım. Bir daha da oraya uğramayacağımı zannetmiyorum.
Burada amerikan chiclidlerine olan sevgi ve özeni gördükçe ve bir amerikancı olarak bu balıkların bu şekilde göz ardı edilmesine, hatta akvaryumda beslenmiyecek balık statüsünde canlı yem olarak değerlendirilmesine cok üzüldüm. Anladım ki Türkiyede amerikan sevgisi ve rüyasının yayılması için daha cok zaman gerekiyor
Dün başıma gelen bir olayı burada paylaşmak istedim. Rainbow yavrularımı verdiğim akvaryumcuya dün yem almaya gittim. Akvaryumcunun esas sahibi yoktu tanımadığım birisi vardı dükkanda. Yemi aldıktan sonra akvaryumlardaki balıkları incelerken bir anda sok oldum . Benim büyütüp akvaryumcuya sattığım rainbow yavrularımı pirhanalara canlı yem olsun diye zebra yavruları ile birlikte aynı akvaryuma koymuşlardı. Zebralar ölmüştü. Rainbow yavruları 3 tane kalmış korkudan filtrenin altında saklanıyorladı. Dükkanda duran cocuğa durumu sorduğumda et alamadıkları için bunu yaptıklarını balıkların pek satılmadığını amerikanlara talebin az olduğunu söyledi. Bende bu duruma hem üzüldüm hende bayağı kızdım. Kalan yavruları satın alarak ordan ayrıldım. Bir daha da oraya uğramayacağımı zannetmiyorum.
Burada amerikan chiclidlerine olan sevgi ve özeni gördükçe ve bir amerikancı olarak bu balıkların bu şekilde göz ardı edilmesine, hatta akvaryumda beslenmiyecek balık statüsünde canlı yem olarak değerlendirilmesine cok üzüldüm. Anladım ki Türkiyede amerikan sevgisi ve rüyasının yayılması için daha cok zaman gerekiyor
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Nisan 2009 20:52
Bunu hangi insan yapabilir ya.Verecekleri alt üstü ne kadarcık yem.2 tane lepistes satsalar bir kutu yem açabilirler.Bu yem en az 2 ay gider.3 kuruşluk kar için,canlıların hayatı ile oynamak hiç hoş birşey değil.Umarım yaptıklarının yanlış olduklarını anlarlar.
Türkiye'deki Amerikan rüyası bilinçli akvaryumcular hariç sadece hobiciler sayesinde yayılıyor.Hobicilerin TR'ye kazandırdığı bir çok tür var.Özenle bakılıyorlar.Ama akvaryumcu için ise sadece ticaret.
Adam o dükkanı elbette ticaret için açtı.Ama bu işin manevi yükümleride var.Hangi insan bir canlıya acımasızca davranabilir.Allah'ın yarattığı canı sadece Allah alır...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Nisan 2009 20:56
Durumu kınamaktan başka yapacak birşey yok. Sizin gittiğiniz akvaryumcu, balıkları sevmediğinden oluyor bunlar. O ticari meta olarak yaklaşıyor.
Allah ıslah etsin.
Saygılarımla.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Nisan 2009 20:58
[QUOTE=KURT BEY]
Doğal değilki bu.. Silikonla yapılıyor... Kafa yapmaya başlayan balığa operasyonla silikon enjekte ediliyor.. Ama bildiğimiz cam silikonu değil tabiki.. Estetikte kullanılan silikonlardan..
Ama şunu söyliyeyim video görüntüsü bulabilirseniz izleyin balıkların dengeleri bozuluyor... Orjinalinde Amerikan Cichlidleri pinpon topu büyüklüğünde kafa yaparlar. Daha büyük görüğünüz kafaların %90'ı silikondur...
Daha önce paylaşıldımı bilmiyorum ama bu fotoğrafı koymak istedim.Balığın yediği içtiği kafasına gitmiş.
[/QUOTE]Doğal değilki bu.. Silikonla yapılıyor... Kafa yapmaya başlayan balığa operasyonla silikon enjekte ediliyor.. Ama bildiğimiz cam silikonu değil tabiki.. Estetikte kullanılan silikonlardan..
Ama şunu söyliyeyim video görüntüsü bulabilirseniz izleyin balıkların dengeleri bozuluyor... Orjinalinde Amerikan Cichlidleri pinpon topu büyüklüğünde kafa yaparlar. Daha büyük görüğünüz kafaların %90'ı silikondur...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Nisan 2009 21:49
300 uncu sayfamiz hayirli olsun.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
ReallyÇevrim Dışı
[C]4,1,10135[/C] [B]3329,2[/B] [B]2829,3[/B]
Kayıt: 10/04/2006
İl: Ankara
Mesaj: 3890
[C]4,1,10135[/C] [B]3329,2[/B] [B]2829,3[/B]
Kayıt: 10/04/2006
İl: Ankara
Mesaj: 3890
Gönderim Zamanı: 14 Nisan 2009 01:24
Arkadaşların güzel sözleri üstüne paylaşım yapasım geldi
Akvaryumda dekorasyon hala bitmiş değil. Balıklar da sürekli değişiyor (az oranda). Çiklitlerden biri hariç hepsi yavru, yani bu akvaryum dekorasyon olarak bitse de kadro olarak zor bitecek. Hoş belki böyle daha iyi.
Biliyorsunuz silis kum ve çakıl kullanıyorum. Fakat silis bej renkti ve çakılların sıcak renk tonuna pek uyumlu değildi. Bir yerde daha sarı bir silis görünce hemen 5kg aldım. Bir kısmını serptim. Alttaki çakılları açığa çıkarmak için uğraşmadım, bunu doğaya bırakacağım (Corydoras lara) (sebep üşengeçlik de olabilir :) İki adet büyük mangrove um ve biri 110cm lik 4 tane dalım var. Bu dallardan en büyüğü hariç hepsi su çekip battı. Yani ilk koyuşta dalınız batmıyorsa hemen vazgeçmeyin, birkaç haftadan sonra batan hacmi artmışsa batma olasılığı var demektir. En büyük dal batmadığı için batırabildiğim kadar batırdım. Tam batınca daha iyi yerleştireceğim onu.
Şu an akvaryumdan çok memnunum. İyi ki yapmışım. 120cm için bu türler sanırım doğru seçimdi. Zaten bu boyda bir akvaryumda 15cm den büyük balığı göz zevkim kaldırmıyor. Balık/hacim oranı ne kadar küçükse akvaryum o denli estetik ve doğal. Büyük amerikan severler için kötü bir durum
Akvaryuma baktığımda ilk dikkatimi çeken balık zebra. Çizgileri ve kontrastı sayesinde her ortamda görsel olarak öne çıkabilecek bir tür. Sürekli meşgul olması ve ilginç davranışları sayesinde bir kez baktınız mı gözünüzü alamıyorsunuz (sanki ilk kez zebra besliyormuşum gibi yazdım =) WWF gibi doğa dostu vakıf ve kuruluşlar için maskot olabilecek bir hayvan. Çizgileri sizi bir anda Nikaragua'nın sularına götürüveriyor. Nezdimde reytingi en yüksek balık o.
Keyhole u alalı yaklaşık 3 hafta oldu. Kısa zamanda en sevdiğim balıklardan biri haline geldi. Adeta bir şirinlik muskası. Geldiği anda arkadaşımla birlikte sajica ya benzettik (anatomi olarak). Ama sajica bunun yanında midas gibi kalıyor =) Dolayısıyla light sajica. Hareketleri, yüzüşü, bırakın Orta Amerikalıları, sajicadan bile çok daha farklı ve zarif. Profilinde davranış biçiminde yazan "barışçıl"ın hakkını veriyor. İlginç bir şey daha, astrolar gibi zaman zaman çöküyor. İngilizce çiklit literatüründe bu "sulking" olarak geçer. Nedenini bilmiyorum. 5 dakika oturup kalkıyor. Otursaydın ya diyorum olmaz diyor =) Bu tür bildiğiniz gibi cüce acaralara dahil. Cins adı Clethiacara. Güney Amerikalı olduğu kesin, ama başta bu vücut tipi ile acaralarla ne ilgisi olduğunu anlayamadım. O yüzden biraz inceledim, ağzı hemen ele verdi. GT ye benzer bir ağzı var. Sajica veya zebra ağzına benzemiyor. Umarım fotolarda farkedebilirsiniz. Bir diğer ele veren özellik kafa bandı. GT üretenler üreme döneminde dişi GT de de buna benzer bir siyah bant gözlemiştir. Bu bant Geophagus lar, cüceler gibi başka gruplarda da var ama hepsi ortak atadan, yapacak bir şey yok
Festivumlar aşağıda gördüğünüz gibi pek bir şeye benzemiyor şu an. O yüzden şu ana dek göstermedim. Almadan önce bildiğim çiklitlerden çok farklı olacağını tahmin ediyordum ama gene de şaşırttılar beni. Yem yiyişleri çok ilginç. Düşen yemi basitçe tutmak yerine hızlıca yeme doğru hamle yapıyorlar. Bu yüzden birkaç kez ıskalıyorlar yemi. Bir zebrada asla göremeyeceğiniz bir olay. Amazon'da neon ile beslendiklerini duydum. Bu yem yeme davranışlarını açıklayabilir :) Tetra discusu iştahla tüketiyorlar. Bunlar Mseunata cinsindeler (yazım hatası olduysa uyarın). Cichlid-forum bunları meleklerle aynı grupta ele almış ama ben henüz meleklere benzer bir taraflarını görmedim. İlk etapta severumlara benzettim. Orta ve Güney Amerikalılar taksonomide ilginç bir tezat gösteriyorlar. Güney Amerika türleri birbirinden evrimsel bağ kurdurmayacak kadar (elbette bir bağ var) farklılaşmışken, O.A. çiklitlerinde her yeni keşfedilen türün gerçek bir tür mü varyete mi olduğu tartışılıyor. Neredeyse hepsi birbiriyle verimli döl verebiliyor (örneğin midas-Petenia splendida, jaguar-texas). Gene de örneğin Malawi çiklitleriyle karşılaştırırsak, O.A. çiklitlerindeki çeşitlilik çok fazla. Bunda kuşkusuz Malawi'nin bir göl iken O.A. çiklitlerinin birbiriyle bağlantılı nehir, kanal, gölcük ve göllerde yaşamasının etkisi var. Farklı habitarlar farklı adaptasyonlar kazandırıyor. Farklı sulak alanlara dağılmış popülasyonların birbirinden yalıtılması daha kolay oluyor.
Başlangıçta akvaryumda sadece O.A. çiklitlerinin olmasını planlamıştım ama bu nadir G.A. türlerini görünce dayanamadım. Aslında bu durum beni biraz rahatsız ediyor, çünkü dekorasyonu O.A. habitatına göre hazırladım (Başka bir O.A. akvaryumunu taklit ederek =). Ayrıca görüntüdeki ve davranışlardaki farklar biraz gözüme batıyor. Örneğin keyhole ve zebranın ilginç karşılaşmaları var. Keyhole zebraya doğru yüzüyor,amacı incelemek, lakin zebra bunu bir tehdit olarak algılıyor ve kabarıyor. Keyhole un onun kabarmasına kabarmayla karşılık vermesi gerekirken sadece kaçıyor. Tabi her zaman böyle sonuçlanmıyor yüzleşmeleri. Zebra bazen keyhole un onu tehdit etmediğini anlıyor ve uzun uzun birbirlerinin etrafında gezinip inceliyorlar. Böyle adeta konuşmalarını seyretmek büyük bir keyif. Amerikan çikliti beslememin nedeni budur.
Festivumlar şu an karantina tankında sajica yavrularıyla birlikteler. Dediğim gibi çok farklı balıklar. Yukarıdaki türlere uyum sağlamayabilirler. O durumda onları elden çıkaracağım. Nasıl orada melek görmeye tahammül edemiyorsam onlara da tahammül edemeyebilirim. Görsel ve davranışsal uyum çok önemli. Keyhole u ise bu sevimliliğiyle çıkarabileceğini sanmam
Nic ler uzunb zamandır ilgimi ve dikkatimi çekmiyordu. Çünkü yavaş büyüyorlar ve 7-8cm ye kadar bir şeye benzemiyorlar. Ama son zamanlarda büyük nicim büyüme atağı yaptı ve zebrayla yaşadıkları çekişmeler beni eğlendirmeye başladı. Çok akıllı bir balık (burada aklı bilimsel anlamda kullanmıyorum), trimac hırsına sahip. Ne kadar çirkin olursa olsun, karakterli balığa dayanamam Fakat bu agresifliği birkaç cm sonra akvaryumdan çıkmasına neden olabilir.
Akvaryumun "amcası" rainbow aşağıda gördüğünüz gibi birkaç gündür renklerini göstermeye başladı. Kendi kendine kızışıyor, etrafa dayılanmaya başlıyor. Tabi bu esnada renkler coşuyor. Daha önce de yazdığım gibi renk doygunluğu çok değişken bir tür. Kimi zaman kahverengi, kimi zaman kadife bej, kimi zaman da şimdi olduğu gibi tupturuncu olabiliyor. 1 ay için oranlarsak tupturuncu olduğu süre 5-6 gün sürüyor. Bu kızışmanın periyodik olarak gerçekleşip gerçekleşmediğini ve onu neyin kızıştırdığını araştırmak gerek.
Bayağı yazdım içimi döktüm. Şimdi fotolara geçelim:
Genel görünüm:
festivum:
Akvaryumda dekorasyon hala bitmiş değil. Balıklar da sürekli değişiyor (az oranda). Çiklitlerden biri hariç hepsi yavru, yani bu akvaryum dekorasyon olarak bitse de kadro olarak zor bitecek. Hoş belki böyle daha iyi.
Biliyorsunuz silis kum ve çakıl kullanıyorum. Fakat silis bej renkti ve çakılların sıcak renk tonuna pek uyumlu değildi. Bir yerde daha sarı bir silis görünce hemen 5kg aldım. Bir kısmını serptim. Alttaki çakılları açığa çıkarmak için uğraşmadım, bunu doğaya bırakacağım (Corydoras lara) (sebep üşengeçlik de olabilir :) İki adet büyük mangrove um ve biri 110cm lik 4 tane dalım var. Bu dallardan en büyüğü hariç hepsi su çekip battı. Yani ilk koyuşta dalınız batmıyorsa hemen vazgeçmeyin, birkaç haftadan sonra batan hacmi artmışsa batma olasılığı var demektir. En büyük dal batmadığı için batırabildiğim kadar batırdım. Tam batınca daha iyi yerleştireceğim onu.
Şu an akvaryumdan çok memnunum. İyi ki yapmışım. 120cm için bu türler sanırım doğru seçimdi. Zaten bu boyda bir akvaryumda 15cm den büyük balığı göz zevkim kaldırmıyor. Balık/hacim oranı ne kadar küçükse akvaryum o denli estetik ve doğal. Büyük amerikan severler için kötü bir durum
Akvaryuma baktığımda ilk dikkatimi çeken balık zebra. Çizgileri ve kontrastı sayesinde her ortamda görsel olarak öne çıkabilecek bir tür. Sürekli meşgul olması ve ilginç davranışları sayesinde bir kez baktınız mı gözünüzü alamıyorsunuz (sanki ilk kez zebra besliyormuşum gibi yazdım =) WWF gibi doğa dostu vakıf ve kuruluşlar için maskot olabilecek bir hayvan. Çizgileri sizi bir anda Nikaragua'nın sularına götürüveriyor. Nezdimde reytingi en yüksek balık o.
Keyhole u alalı yaklaşık 3 hafta oldu. Kısa zamanda en sevdiğim balıklardan biri haline geldi. Adeta bir şirinlik muskası. Geldiği anda arkadaşımla birlikte sajica ya benzettik (anatomi olarak). Ama sajica bunun yanında midas gibi kalıyor =) Dolayısıyla light sajica. Hareketleri, yüzüşü, bırakın Orta Amerikalıları, sajicadan bile çok daha farklı ve zarif. Profilinde davranış biçiminde yazan "barışçıl"ın hakkını veriyor. İlginç bir şey daha, astrolar gibi zaman zaman çöküyor. İngilizce çiklit literatüründe bu "sulking" olarak geçer. Nedenini bilmiyorum. 5 dakika oturup kalkıyor. Otursaydın ya diyorum olmaz diyor =) Bu tür bildiğiniz gibi cüce acaralara dahil. Cins adı Clethiacara. Güney Amerikalı olduğu kesin, ama başta bu vücut tipi ile acaralarla ne ilgisi olduğunu anlayamadım. O yüzden biraz inceledim, ağzı hemen ele verdi. GT ye benzer bir ağzı var. Sajica veya zebra ağzına benzemiyor. Umarım fotolarda farkedebilirsiniz. Bir diğer ele veren özellik kafa bandı. GT üretenler üreme döneminde dişi GT de de buna benzer bir siyah bant gözlemiştir. Bu bant Geophagus lar, cüceler gibi başka gruplarda da var ama hepsi ortak atadan, yapacak bir şey yok
Festivumlar aşağıda gördüğünüz gibi pek bir şeye benzemiyor şu an. O yüzden şu ana dek göstermedim. Almadan önce bildiğim çiklitlerden çok farklı olacağını tahmin ediyordum ama gene de şaşırttılar beni. Yem yiyişleri çok ilginç. Düşen yemi basitçe tutmak yerine hızlıca yeme doğru hamle yapıyorlar. Bu yüzden birkaç kez ıskalıyorlar yemi. Bir zebrada asla göremeyeceğiniz bir olay. Amazon'da neon ile beslendiklerini duydum. Bu yem yeme davranışlarını açıklayabilir :) Tetra discusu iştahla tüketiyorlar. Bunlar Mseunata cinsindeler (yazım hatası olduysa uyarın). Cichlid-forum bunları meleklerle aynı grupta ele almış ama ben henüz meleklere benzer bir taraflarını görmedim. İlk etapta severumlara benzettim. Orta ve Güney Amerikalılar taksonomide ilginç bir tezat gösteriyorlar. Güney Amerika türleri birbirinden evrimsel bağ kurdurmayacak kadar (elbette bir bağ var) farklılaşmışken, O.A. çiklitlerinde her yeni keşfedilen türün gerçek bir tür mü varyete mi olduğu tartışılıyor. Neredeyse hepsi birbiriyle verimli döl verebiliyor (örneğin midas-Petenia splendida, jaguar-texas). Gene de örneğin Malawi çiklitleriyle karşılaştırırsak, O.A. çiklitlerindeki çeşitlilik çok fazla. Bunda kuşkusuz Malawi'nin bir göl iken O.A. çiklitlerinin birbiriyle bağlantılı nehir, kanal, gölcük ve göllerde yaşamasının etkisi var. Farklı habitarlar farklı adaptasyonlar kazandırıyor. Farklı sulak alanlara dağılmış popülasyonların birbirinden yalıtılması daha kolay oluyor.
Başlangıçta akvaryumda sadece O.A. çiklitlerinin olmasını planlamıştım ama bu nadir G.A. türlerini görünce dayanamadım. Aslında bu durum beni biraz rahatsız ediyor, çünkü dekorasyonu O.A. habitatına göre hazırladım (Başka bir O.A. akvaryumunu taklit ederek =). Ayrıca görüntüdeki ve davranışlardaki farklar biraz gözüme batıyor. Örneğin keyhole ve zebranın ilginç karşılaşmaları var. Keyhole zebraya doğru yüzüyor,amacı incelemek, lakin zebra bunu bir tehdit olarak algılıyor ve kabarıyor. Keyhole un onun kabarmasına kabarmayla karşılık vermesi gerekirken sadece kaçıyor. Tabi her zaman böyle sonuçlanmıyor yüzleşmeleri. Zebra bazen keyhole un onu tehdit etmediğini anlıyor ve uzun uzun birbirlerinin etrafında gezinip inceliyorlar. Böyle adeta konuşmalarını seyretmek büyük bir keyif. Amerikan çikliti beslememin nedeni budur.
Festivumlar şu an karantina tankında sajica yavrularıyla birlikteler. Dediğim gibi çok farklı balıklar. Yukarıdaki türlere uyum sağlamayabilirler. O durumda onları elden çıkaracağım. Nasıl orada melek görmeye tahammül edemiyorsam onlara da tahammül edemeyebilirim. Görsel ve davranışsal uyum çok önemli. Keyhole u ise bu sevimliliğiyle çıkarabileceğini sanmam
Nic ler uzunb zamandır ilgimi ve dikkatimi çekmiyordu. Çünkü yavaş büyüyorlar ve 7-8cm ye kadar bir şeye benzemiyorlar. Ama son zamanlarda büyük nicim büyüme atağı yaptı ve zebrayla yaşadıkları çekişmeler beni eğlendirmeye başladı. Çok akıllı bir balık (burada aklı bilimsel anlamda kullanmıyorum), trimac hırsına sahip. Ne kadar çirkin olursa olsun, karakterli balığa dayanamam Fakat bu agresifliği birkaç cm sonra akvaryumdan çıkmasına neden olabilir.
Akvaryumun "amcası" rainbow aşağıda gördüğünüz gibi birkaç gündür renklerini göstermeye başladı. Kendi kendine kızışıyor, etrafa dayılanmaya başlıyor. Tabi bu esnada renkler coşuyor. Daha önce de yazdığım gibi renk doygunluğu çok değişken bir tür. Kimi zaman kahverengi, kimi zaman kadife bej, kimi zaman da şimdi olduğu gibi tupturuncu olabiliyor. 1 ay için oranlarsak tupturuncu olduğu süre 5-6 gün sürüyor. Bu kızışmanın periyodik olarak gerçekleşip gerçekleşmediğini ve onu neyin kızıştırdığını araştırmak gerek.
Bayağı yazdım içimi döktüm. Şimdi fotolara geçelim:
Genel görünüm:
festivum:
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 14 Nisan 2009 09:37
Umut tebrikler,keyhole tam puan.Formu güzel.... Festivumlar henüz oturmamış sanırım.Biraz da ürkek ve stresli duruyorlar.alpkim 2009-04-14 09:38:16
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir