Japon Balığı üretim teknikleri platformu
Gönderim Zamanı: 03 Ocak 2015 18:36
[QUOTE=desperadoist]Merhaba site sakinleri,
[/QUOTE]
Çocukluk hayalim olan akvaryum hobimi nasip oldu da 34 yaşında gerçekleştirebildim. 4 ay önce 40 lt lik bir akvaryumda 5 japon ile başlayan sürecim geçen ay aldığım 200 litrelik akvaryum ile devam ediyor. Akvaryuma aldığım son 5 balıktan biri geçtiğimiz pazar günü yumurtladı. Hemen kovalayan 2 erkek ile dişiyi eski 40 litrelik akvaryuma aldım ve 1 saat içerisinde 50 ye yakın yumurta döküldü. Erkek balık yumurtaları yemeye başlayınca hemen geri aldım. Forumda yavru almayı başaran bir kullanıcının yöntemini okuyarak tüm akvaryumu mantar oluşumunu önlemek için siyah poşet ile kapattım. Akvaryum ısı seviyesini 26 dereceye sabitleyip hava taşını da ekleyerek kuluçkaya bıraktım. Bu akşam eve geldiğimde akvaryum içinde yüzen küçük japonlarımı görünce ağzım kulaklarıma vardı.
Yine bir kullanıcımızın yapmış olduğu yavru yemini (yumurta sarısı + vitamin vs) yaparak beslemeye başlayacağım.
Tamamı ile doğal üreme oldu. Durumu sizlerle de paylaşmak istedim.
[IMG]http://foto.akvaryum.com/fotolar/169527/IMAG0557[1].jpg[/IMG][IMG]http://foto.akvaryum.com/fotolar/169527/IMAG0551[1].jpg[/IMG]
Müthiş bir duygu, umarım bana da nasip olur bir gün
İnşallah birçoğunu yaşatabilirsiniz.
Tebrikler...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 25 Ocak 2015 11:36
Tüm hobicilere selamlarımla
Yaklaşık 2 yıl önce eve iki adet akvaryumu bu hobiyi bırakamayacağım şekilde yerleştirdim. Bitkili akvaryum olarak epey zamanda götürdüm. İşi, gücü, sağlığı, koşuşturmaca derken hobiye bir ara vermek zorunda kaldım.
Bu zaman diliminde akvaryumlarla ilgili bölümü özetlemek gerekirse
Daha fazla gözümün önünde olacak bir görsellik ve takip için 60x60x45 clear camdan bir akvaryumu iş yerinde yan masanın üzerine atıp elimde olan moss türlerine bakmaya başladım. Elimdeki kiraz karidesleri de eşe dosta dağıtıp kalan 5 tanesini de bu akvaryuma getirdim. Amacım moss türlerinin gelişimini takip etmek ve çeşitlerinin hepsini elimde tutmaktı. İş yerine gelen arkadaşlar sadece bitki görünen akvaryuma hala pek anlam veremiyorlar. Evdeki 150x60x50 akvaryum içinde de, bitkili akvaryumdan kalma 1 albino vatoz, 2 sae, 1 neon tetra (CO2 den dolayı sürüden geri kalan tek tabanca) biraz moss bırakıp 1 rad cap 1 kırmızı oranda Japon alıp bakmaya başladım.
Birde kızım oldu bu arada yemek sandalyesini akvaryumun yanına koyup japon balıklarına bakarken itirazsız ağzını açması sebebinden boş duran 125x50x50 akvaryuma (her ne kadar çok hassas balıktır ölürler üzülürüz itirazlarıma rağmen) büyük balık olsun diye, ev halkı oy çokluğu ile 4 tane discus alındı.
Bir iki yere bakınca bizim aldığımız discusların hint fakiri gibi olduğuna kanaat getirdim. Evde protein ağırlıklı yem yaptım. Diğer akvaryuma da bu yemden, akşam öğünlerinde vermeye başladım. Tüm balıklarda gözle görülür büyüme başladı.
Bir tanıdığımın iş yeri bodrum katı aydınlatması için eksik olan yerlere 24,5x24,5 parke cam arayıp duruyorduk. En sonunda bulamayacağımıza kanaat getirip kestirelim dedim. 120 tane kestirdim depoya attım. Tanıdık ha geldim ha geliyorum derken 2-3 hafta depoda bekledi camlar. Şeytan dürttü can sıkıntısı bir taraftan 5 tanesini alıp silikonla yapıştırıp dandik bir akvaryum yaptım. Timur Eker Beyin sistem, elimdeki ponza taşlarını da tabanına silikonla yapıştırdım, moss ları da buna yerleştirdim. Küçük olsun, su değişimi kolay olsun diye düşündüm açıkçası. Eski dandik bir iç filtre azcık ince beyaz quartz kum, mini akvaryum oldu. 2-3 günde bir %80 su değişimini toplamda 10 15 dakikada yapabiliyordum. Mosslar da gayet hoşnut oldu.
Evde yemlemeden dolayı Japonların akvaryumda saç yosunu patladı. Ha temizledim ha temizleyeceğim derken 5-10 gün geçti. Bir sabah saat 7:00 de işe giderken Japonlara baktım saç yosunlarının içine önce biri dalıyor, çırpınıp çıkmaya çalışıyor, arkadan diğeri dalıp oda çıkmaya çalışıyor. Bir ara “Aha kaldı içinde” bile dedim. İş yerine geldim bir iki yapılacaklara baktım sonra forma girip Japonların neden böyle yaptıklarına bakarken yumurta dökmüş olabileceğini anladım Eşime yalvarır şekilde yosunun içine bakmasını, içinde minik misketler (halk diline indirgendi) olup olmadığını sordum. “Bir sürü var, bütün balıklar gelip gidip onları yiyor” dedi. “Akşama kalır mı?” dedim “Biraz zor!” dedi. Japon nasıl üretilire bakmaya başladım metilen mavisi, karanlık akvaryum aldım bilgileri koşar adım eczaneye. Metilen mavisi sordum “Ne yapacaksın?” dedi. Başladık anlatmaya “Balıklarım var, yumurtlamış metilen mavisi damlatmam lazımmış, mantar olmasın diyeymiş” dil döküyorum eczacıya (Meğer suyun içine damlatıp antifiriz cam suyu diye dayıyorlarmış piyasada) En sonunda hayırlı bir iş için olduğunu anlattık. “Ne kadar lazım” dedi “Az bir şey 1-2 damla kullanacağım” dedim. “Bendeki katı ama, ilaç yapımında kullanıyoruz gramla veriyoruz” dedi. “En az ne kadar oluyorsa o kadar ver” dedim 5 gram mı 10 gram mı minicik bir kağıda sarılı getirdi. Benim hesaplar şaştı tabi. Dersime damla üzerinden çalışmıştım ben.
Oradan roketledim markete kaptım 2 tane 5 litrelik su (Kasadaki sormadı Allahtan ne yapacaksın suyu diye ) doğru eve.
Kan-ter içinde daldım içeri evde kimse yok. Baktım yosuna dadanmışlar balıklar. Bir yandan durun diyorum, öteki taraftan montu çıkarmaya çalışıyorum. 5 lt lik sular mındar olmasın diye evdeki içme suyu şişesine doldurdum birini, boşalınca bastım akvaryumun içine, doldu . Sonra savaşa bende dahil oldum, elimin altından üstünden hala yemeye çalışıyorlardı. Yosunu çekiştirip alınca hepsi baka kaldı arkamızdan. İçinde yumurta var mı yok mu kontrol bile edemedim. Saç yosunu da sudan çıkınca sıklaştı yapıştı iyice birbirine. Attım bidona. Metilen mavisi kağıdını açtım, bıçağın ucuyla kırıntı yapıp kırıntıları bidona attım. 5 litre su masmavi oldu. Hatta bırakın suyu elim kolum her yerim masmavi oldu. Yapılacak bir şey yok, bidonu da alıp doğru iş yerine.
İş yerinde benim gece kondu 24 lük tabanı ponza taşlı akvaryumun anında yarısını boşalttım. Bidonun kafasını kesip metilenli suyun yarısını döktüm, sonra yosunu yavaşça alıp koydum. İç filtreyi hava üfleyecek şekilde çalıştırıp bıraktım. Karanlık olsun dendiği için etrafını da kağıtlar la kapadım. İlk gün ki hengameyi atlattık. İşi gücü bırakıp Japon-yumurta ile ilgili ne varsa okudum o gün desem yeridir. Su ürünleri fakültelerinin bilimsel araştırmalarına kadar.
Ertesi gün Mesut Ok beyin yazısından iç filtre öldürür bilgisinden dolayı hava taşı hava motoruna döndüm. Etrafı gene kapalı. Birde minik dandik bir ısıtıcı koydum içine. Isıtıcının en düşük derecesi 25 olarak gözüküyor. Termostatı çalışıyor mu çalışmıyor mu diye önce sürahide denedim, baktım sağlam
3.gün pazara denk geldi (71 saatte çıktı bizimkiler demiş bir bilimsel makale) allem edip kalem edip evden kaçtım yumurtalara bakmak için. Baktım çıkan eden yok. Döndüm eve. Akşamı tekrar kaçıp gittim iş yerine, baktım hala çıkan yok. “Kurtulan olmadı sanırım” dedim. Eve dönerken metilen mi fazla kaçtı acaba, suyumu değiştirmek lazımdı… tüm sebepleri sıraladım kendi kendime.
Pazartesi sabah geldim iş yerine bir baktım 15-20 tane kıl gibi cama yapışık balık (Hala net sayı yok) Geç doğmuş bizimkiler yani. Bir sevindim, bir sevindim. Onca zaman Japon balığı besledim yumurtanın “Y” sini görmedim. Yada yumurtlayıp yediler beklide.
Yumurtaların olduğu akvaryumdaki metilen mavisini ponza taşı emdi bitirdi. Hava hortumu ile su değişimi de yapmaya başladım. Yumurta sarısını da enjektörle vermeye başladım. İş yerinde karideslerin mossların olduğu akvaryumda bol miktarda copepod ve tohum karidesi var. Deneme yapayım dedim, hava hortumu ile çektim bunları 1 litrelik kaba. Azar azar Japon yavrularının olduğu akvaryuma ekledim. Bizim minikler bir koşturuyorlar bunların peşinden inanılmaz. Pıtır pıtır topluyorlar. Yumurtadan çıktıktan 3. Günlerinde copepod ları yiyebildiler. Şimdi zaman buldukça akşamdan akşama çekip yavruların olduğu akvaryuma yolluyorum, bu arada bir iki kıl kadar planaria çekmişim. Yavrular makarna gibi yedi planaria ları
Yavruların çift kuyrukları belli olmaya başladı, biraz toparlak olunca (Yavruların 20 veya 25. günleri olarak düşünüyorum) karideslerin olduğu akvaryuma aktaracağım japon yavrularını. Bakalım neler olacak.
Yaklaşık 2 yıl önce eve iki adet akvaryumu bu hobiyi bırakamayacağım şekilde yerleştirdim. Bitkili akvaryum olarak epey zamanda götürdüm. İşi, gücü, sağlığı, koşuşturmaca derken hobiye bir ara vermek zorunda kaldım.
Bu zaman diliminde akvaryumlarla ilgili bölümü özetlemek gerekirse
Daha fazla gözümün önünde olacak bir görsellik ve takip için 60x60x45 clear camdan bir akvaryumu iş yerinde yan masanın üzerine atıp elimde olan moss türlerine bakmaya başladım. Elimdeki kiraz karidesleri de eşe dosta dağıtıp kalan 5 tanesini de bu akvaryuma getirdim. Amacım moss türlerinin gelişimini takip etmek ve çeşitlerinin hepsini elimde tutmaktı. İş yerine gelen arkadaşlar sadece bitki görünen akvaryuma hala pek anlam veremiyorlar. Evdeki 150x60x50 akvaryum içinde de, bitkili akvaryumdan kalma 1 albino vatoz, 2 sae, 1 neon tetra (CO2 den dolayı sürüden geri kalan tek tabanca) biraz moss bırakıp 1 rad cap 1 kırmızı oranda Japon alıp bakmaya başladım.
Birde kızım oldu bu arada yemek sandalyesini akvaryumun yanına koyup japon balıklarına bakarken itirazsız ağzını açması sebebinden boş duran 125x50x50 akvaryuma (her ne kadar çok hassas balıktır ölürler üzülürüz itirazlarıma rağmen) büyük balık olsun diye, ev halkı oy çokluğu ile 4 tane discus alındı.
Bir iki yere bakınca bizim aldığımız discusların hint fakiri gibi olduğuna kanaat getirdim. Evde protein ağırlıklı yem yaptım. Diğer akvaryuma da bu yemden, akşam öğünlerinde vermeye başladım. Tüm balıklarda gözle görülür büyüme başladı.
Bir tanıdığımın iş yeri bodrum katı aydınlatması için eksik olan yerlere 24,5x24,5 parke cam arayıp duruyorduk. En sonunda bulamayacağımıza kanaat getirip kestirelim dedim. 120 tane kestirdim depoya attım. Tanıdık ha geldim ha geliyorum derken 2-3 hafta depoda bekledi camlar. Şeytan dürttü can sıkıntısı bir taraftan 5 tanesini alıp silikonla yapıştırıp dandik bir akvaryum yaptım. Timur Eker Beyin sistem, elimdeki ponza taşlarını da tabanına silikonla yapıştırdım, moss ları da buna yerleştirdim. Küçük olsun, su değişimi kolay olsun diye düşündüm açıkçası. Eski dandik bir iç filtre azcık ince beyaz quartz kum, mini akvaryum oldu. 2-3 günde bir %80 su değişimini toplamda 10 15 dakikada yapabiliyordum. Mosslar da gayet hoşnut oldu.
Evde yemlemeden dolayı Japonların akvaryumda saç yosunu patladı. Ha temizledim ha temizleyeceğim derken 5-10 gün geçti. Bir sabah saat 7:00 de işe giderken Japonlara baktım saç yosunlarının içine önce biri dalıyor, çırpınıp çıkmaya çalışıyor, arkadan diğeri dalıp oda çıkmaya çalışıyor. Bir ara “Aha kaldı içinde” bile dedim. İş yerine geldim bir iki yapılacaklara baktım sonra forma girip Japonların neden böyle yaptıklarına bakarken yumurta dökmüş olabileceğini anladım Eşime yalvarır şekilde yosunun içine bakmasını, içinde minik misketler (halk diline indirgendi) olup olmadığını sordum. “Bir sürü var, bütün balıklar gelip gidip onları yiyor” dedi. “Akşama kalır mı?” dedim “Biraz zor!” dedi. Japon nasıl üretilire bakmaya başladım metilen mavisi, karanlık akvaryum aldım bilgileri koşar adım eczaneye. Metilen mavisi sordum “Ne yapacaksın?” dedi. Başladık anlatmaya “Balıklarım var, yumurtlamış metilen mavisi damlatmam lazımmış, mantar olmasın diyeymiş” dil döküyorum eczacıya (Meğer suyun içine damlatıp antifiriz cam suyu diye dayıyorlarmış piyasada) En sonunda hayırlı bir iş için olduğunu anlattık. “Ne kadar lazım” dedi “Az bir şey 1-2 damla kullanacağım” dedim. “Bendeki katı ama, ilaç yapımında kullanıyoruz gramla veriyoruz” dedi. “En az ne kadar oluyorsa o kadar ver” dedim 5 gram mı 10 gram mı minicik bir kağıda sarılı getirdi. Benim hesaplar şaştı tabi. Dersime damla üzerinden çalışmıştım ben.
Oradan roketledim markete kaptım 2 tane 5 litrelik su (Kasadaki sormadı Allahtan ne yapacaksın suyu diye ) doğru eve.
Kan-ter içinde daldım içeri evde kimse yok. Baktım yosuna dadanmışlar balıklar. Bir yandan durun diyorum, öteki taraftan montu çıkarmaya çalışıyorum. 5 lt lik sular mındar olmasın diye evdeki içme suyu şişesine doldurdum birini, boşalınca bastım akvaryumun içine, doldu . Sonra savaşa bende dahil oldum, elimin altından üstünden hala yemeye çalışıyorlardı. Yosunu çekiştirip alınca hepsi baka kaldı arkamızdan. İçinde yumurta var mı yok mu kontrol bile edemedim. Saç yosunu da sudan çıkınca sıklaştı yapıştı iyice birbirine. Attım bidona. Metilen mavisi kağıdını açtım, bıçağın ucuyla kırıntı yapıp kırıntıları bidona attım. 5 litre su masmavi oldu. Hatta bırakın suyu elim kolum her yerim masmavi oldu. Yapılacak bir şey yok, bidonu da alıp doğru iş yerine.
İş yerinde benim gece kondu 24 lük tabanı ponza taşlı akvaryumun anında yarısını boşalttım. Bidonun kafasını kesip metilenli suyun yarısını döktüm, sonra yosunu yavaşça alıp koydum. İç filtreyi hava üfleyecek şekilde çalıştırıp bıraktım. Karanlık olsun dendiği için etrafını da kağıtlar la kapadım. İlk gün ki hengameyi atlattık. İşi gücü bırakıp Japon-yumurta ile ilgili ne varsa okudum o gün desem yeridir. Su ürünleri fakültelerinin bilimsel araştırmalarına kadar.
Ertesi gün Mesut Ok beyin yazısından iç filtre öldürür bilgisinden dolayı hava taşı hava motoruna döndüm. Etrafı gene kapalı. Birde minik dandik bir ısıtıcı koydum içine. Isıtıcının en düşük derecesi 25 olarak gözüküyor. Termostatı çalışıyor mu çalışmıyor mu diye önce sürahide denedim, baktım sağlam
3.gün pazara denk geldi (71 saatte çıktı bizimkiler demiş bir bilimsel makale) allem edip kalem edip evden kaçtım yumurtalara bakmak için. Baktım çıkan eden yok. Döndüm eve. Akşamı tekrar kaçıp gittim iş yerine, baktım hala çıkan yok. “Kurtulan olmadı sanırım” dedim. Eve dönerken metilen mi fazla kaçtı acaba, suyumu değiştirmek lazımdı… tüm sebepleri sıraladım kendi kendime.
Pazartesi sabah geldim iş yerine bir baktım 15-20 tane kıl gibi cama yapışık balık (Hala net sayı yok) Geç doğmuş bizimkiler yani. Bir sevindim, bir sevindim. Onca zaman Japon balığı besledim yumurtanın “Y” sini görmedim. Yada yumurtlayıp yediler beklide.
Yumurtaların olduğu akvaryumdaki metilen mavisini ponza taşı emdi bitirdi. Hava hortumu ile su değişimi de yapmaya başladım. Yumurta sarısını da enjektörle vermeye başladım. İş yerinde karideslerin mossların olduğu akvaryumda bol miktarda copepod ve tohum karidesi var. Deneme yapayım dedim, hava hortumu ile çektim bunları 1 litrelik kaba. Azar azar Japon yavrularının olduğu akvaryuma ekledim. Bizim minikler bir koşturuyorlar bunların peşinden inanılmaz. Pıtır pıtır topluyorlar. Yumurtadan çıktıktan 3. Günlerinde copepod ları yiyebildiler. Şimdi zaman buldukça akşamdan akşama çekip yavruların olduğu akvaryuma yolluyorum, bu arada bir iki kıl kadar planaria çekmişim. Yavrular makarna gibi yedi planaria ları
Yavruların çift kuyrukları belli olmaya başladı, biraz toparlak olunca (Yavruların 20 veya 25. günleri olarak düşünüyorum) karideslerin olduğu akvaryuma aktaracağım japon yavrularını. Bakalım neler olacak.
Beğenenler: [T]155808,mabhaz[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 06 Şubat 2015 14:53
Benimde bir acemi olarak sorum en kotu 50-100 tane yavruyu sagliksiz buyutunce hepsini satabiliyor musun :) Elde kalanlar ne oluyor :)
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 06 Şubat 2015 20:29
[QUOTE=gkhnart] Benimde bir acemi olarak sorum en kotu 50-100 tane yavruyu sagliksiz buyutunce hepsini satabiliyor musun :) Elde kalanlar ne oluyor :)[/QUOTE]
50-100 tane sagliksiz balık olmasi icin 1000 kadar yavru buyutmelisin. Once bunu başarrmalisin. Yavrular her şekilde alici buluyor merak etme.batu.gulsah 2015-02-06 20:30:22
50-100 tane sagliksiz balık olmasi icin 1000 kadar yavru buyutmelisin. Once bunu başarrmalisin. Yavrular her şekilde alici buluyor merak etme.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 06 Şubat 2015 22:08
Kusura bakmayin yanlis yazmisim saglikli diyecektim. Mesela herseyin sonunda 100 tane saglam japon kaldi elimizde , hepsi satiliyor mu onu merak ettim. Ben Fransadayim , piyasaya bakiyorumda pek satilacak gibi degil :)
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 07 Şubat 2015 20:32
Eger cins japon uretmezseniz para etmiyor 3 ay ugrasir yem parasina verirsiniz malesef.. en guzeli yumurtadan yavru olup büyüdüğünü renklendigini ve akvaryumda yer edindigini gormek. Zevk için yapin para icin buyuk havuzlarda uretmek gerek..
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 07 Şubat 2015 21:42
Bende ilk gün yosunun içinde 32 adet yavru kurtarabilmişim. 32 yavrunun 3 tanesi tek kuyruk çıktı. Şekli bozuk olanların itlaf edilmesi gibi bir şey yapıyorlarmış. İyi ki daha fazla yavru kurtarmamışım. Hiç birine kıyabileceğimi zannetmiyorum çünkü. Oranda anne babadan oranda olmayan yavruların çıkması da muhtemel anladığım kadarıyla. Şu an 17 günlerindeler 160 lt karides akvaryumunda mutlu mesut büyüyorlar. Hepsi yaşar ve büyürse evdeki akvaryumlara bile çok gelecekler. İyi ki 1000 yavru falan olmamış dedim kendi kendime.
Resim ve videoları var ama buraya ekleyemedim bir türlüsomer 2015-02-07 21:45:50
Resim ve videoları var ama buraya ekleyemedim bir türlü
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 07 Şubat 2015 22:10
Zaten benim amacim para degil , hobi amacli yavru almak istiyorum fakat cikan yavrular elimde kalir mi onu ogrenmek istiyorum zira yavrulari bakacak kadar genis bir akvaryumum yok. Neyse hele o gunleri bir gorelimde :)
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 03 Mart 2015 18:01
Hasan bey;
O eksikliği bende hissettim. ilk günden renkleninceye hatta yaşadığı tüm zamanı ay ay resimlemek istiyor. Resimleri de çekiyorum. Kardeşler arasında hem boy farkı hem kuyruk farkı ne ararsanız var. İlk yumurtaların arkasından yumurta almaya devam ettim aralarında 34 gün olmasına rağmen 41 günlük yavrular 7 günlük küçükleri yedi. Acı bir deneyim oldu benim için. Bunları da resimledim.
Resimlerle desteklenmiş güzel bir arşiv çıkar 4-5 aya kadar
Elimde hem resim hem video var ama form a eklemek zorlaşmış. Eskiden masa üstünde olan resmi hemen ekleyebiliyorduk. Şimdi başka bir siteden link vermek gerekiyor. Benimde üye olduğum böyle bir site mevcut değil ne yazık ki.
Biraz daha büyüsünler ya buradan bir arkadaşa tüm resimleri gönderirim eklesin diye ya da ben eklemeyi öğrenirim.
O eksikliği bende hissettim. ilk günden renkleninceye hatta yaşadığı tüm zamanı ay ay resimlemek istiyor. Resimleri de çekiyorum. Kardeşler arasında hem boy farkı hem kuyruk farkı ne ararsanız var. İlk yumurtaların arkasından yumurta almaya devam ettim aralarında 34 gün olmasına rağmen 41 günlük yavrular 7 günlük küçükleri yedi. Acı bir deneyim oldu benim için. Bunları da resimledim.
Resimlerle desteklenmiş güzel bir arşiv çıkar 4-5 aya kadar
Elimde hem resim hem video var ama form a eklemek zorlaşmış. Eskiden masa üstünde olan resmi hemen ekleyebiliyorduk. Şimdi başka bir siteden link vermek gerekiyor. Benimde üye olduğum böyle bir site mevcut değil ne yazık ki.
Biraz daha büyüsünler ya buradan bir arkadaşa tüm resimleri gönderirim eklesin diye ya da ben eklemeyi öğrenirim.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 27 Mayıs 2015 22:10
Akvaryum 50 litre icinde. Dophin 950 f markali ic filtre mouse markali tek cikisli. Hava motoru kirmizi isik isitici. 14 adet 4 cm lik japon baligim. 1 adet ters yuzen copcum 3 adette yavru copculer. 1 adet 20 cmlik beyaz vatoz 5 salyangoz. 3 midye. Midye kirigi kum. Vardid. Bu akvaryum hakkinda ne diyebilrsiniz
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 02 Temmuz 2015 23:54
[B]Herkese Merhaba
Üç senedir japon balığı ile ilgileniyorum. İlk iki sene klasik japona hobi olarak başladım. Daha sonra çeşitli yavru alma teknikleri uygulayarak bolca yavru aldım. Son bir senedir de dişi inci gövde japon ile erkek cometi çaprazlama ile uğraşıyorum. Şuan elimde 500 civarı 4 aylık yavru 1 aylıkta 200 civarı yavru var. Çaprazlama hakkında bilgi sahibi olan arkadaşlarla fikir alışverişinde bulunmak istiyorum. En basitinden şu soruyla başlayabiliriz tek kuyruk ile çift kuyruk Japonlarda hangisi baskın gendir... Ben tek kuyrukla çift kuyruğu çiftleştirdim %50 %50 yavrular tek kuyruk ve çift kuyruk oldu... Çift kuyrukları çiftleştiren var mı bunların yavrularından tek kuyruk olan var mı? Teşekkürler...[/B]
Üç senedir japon balığı ile ilgileniyorum. İlk iki sene klasik japona hobi olarak başladım. Daha sonra çeşitli yavru alma teknikleri uygulayarak bolca yavru aldım. Son bir senedir de dişi inci gövde japon ile erkek cometi çaprazlama ile uğraşıyorum. Şuan elimde 500 civarı 4 aylık yavru 1 aylıkta 200 civarı yavru var. Çaprazlama hakkında bilgi sahibi olan arkadaşlarla fikir alışverişinde bulunmak istiyorum. En basitinden şu soruyla başlayabiliriz tek kuyruk ile çift kuyruk Japonlarda hangisi baskın gendir... Ben tek kuyrukla çift kuyruğu çiftleştirdim %50 %50 yavrular tek kuyruk ve çift kuyruk oldu... Çift kuyrukları çiftleştiren var mı bunların yavrularından tek kuyruk olan var mı? Teşekkürler...[/B]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir