Kaynatarak su yumusatma
Gönderim Zamanı: 09 Nisan 2008 01:58
Sehir suyunun sertligini (az da olsa) dusurmek icin kaynatma yontemi kullanilabilir mi? Temel olarak isinan su da kirecin cozunurlugunun dusmesini kullanarak yapabilecegimiz yumusatma ne kadar etkili olur? Bu konuda deneyimi ya da fikri olan forum uyeleri paylasirlarsa sevinirim.
Aklima gelen yontem soyle, suyu kaynatiyoruz, daha sonra sogumadan hemen temiz bir kaba aliyoruz. Yuksek isida cokelen kirec onceki kabin tabanina yapisacagi icin kirecin bir kismindan kurtulmus oluyoruz. Bu yontemle su ne kadar yumusatilabilir bilmiyorum, ancak bir kettle ve biraz da sabirla belki ise yarar degerlere ulasilabilir diye umuyorum. Amacim bu suda diskus uretmek filan degil, yanlis anlasilmasin.
Bu arada su kaynarken klorun tamamina yakinin da ucmasi bir avantaj. Hatta biriktirdigimiz su kaynayip sogumaya birakilacagi icin ilik olacaktir ve icine daldiracagimiz bir termometre yardimiyla akvaryumla ayni sicakliga geldiginde su degisimi yaparak dinlendirme/isi esitleme dertlerinden de kurtulmus oluruz.
(umarim :)
(bu arada yontemin pratik olmadiginin farkindayim)
krib 2008-04-09 02:13:14
Aklima gelen yontem soyle, suyu kaynatiyoruz, daha sonra sogumadan hemen temiz bir kaba aliyoruz. Yuksek isida cokelen kirec onceki kabin tabanina yapisacagi icin kirecin bir kismindan kurtulmus oluyoruz. Bu yontemle su ne kadar yumusatilabilir bilmiyorum, ancak bir kettle ve biraz da sabirla belki ise yarar degerlere ulasilabilir diye umuyorum. Amacim bu suda diskus uretmek filan degil, yanlis anlasilmasin.
Bu arada su kaynarken klorun tamamina yakinin da ucmasi bir avantaj. Hatta biriktirdigimiz su kaynayip sogumaya birakilacagi icin ilik olacaktir ve icine daldiracagimiz bir termometre yardimiyla akvaryumla ayni sicakliga geldiginde su degisimi yaparak dinlendirme/isi esitleme dertlerinden de kurtulmus oluruz.
(umarim :)
(bu arada yontemin pratik olmadiginin farkindayim)
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 09 Nisan 2008 02:28
Tam tersi suyun kaynatılması suyun sertliğini artıran bir unsurdur. Suyun sertliğini etkileyen sadece kireç değildir, demir, kalsiyum, magnezyum gibi birçok element de suyun sertliğinde rol oynar. Suyu kaynatmanuz sonucunda suyun buharlaşmasıyla bu elementlerin birim su başına düşen miktarı artacaktır. Kaynamış su kullanmak özellikle karidesler için ölümcül olabilir.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 09 Nisan 2008 03:31
Cihangir Bey; burada sanırım önemli olan bu yöntemin ne kadar kullanılabilir olacağıdır. Mesela ufak bir tahmine dayalı hesap yapalım:
Buharlaşmayı sıfıra indirerek suyu 90 dereceye getirdiniz diyelim. (olmaz da varsayıyoruz işte)
Diyelim ki 20 derece sıcaklıktaki suda 10 gram CaCO3 var. 30 gram olunca su CaCO3'e doyuyor.
Suyu ısıtmaya başladınız, 60 derecede suda çözünmüş 10 gram CaCO3 var ve bu doymuş bir çözelti. Bu andan itibaren çökelme başlayacak.
Siz suyu 90 derece sıcaklığa yükselttiniz, su 5 gram CaCO3 ile doymuş hale geliyor.
Bu durumda 5 gram CaCO3 çöktü, suda artık 5 gram çözünmüş CaCO3 var. Fakat siz sıcaklık 90 derecenin altına inmeden dipteki belki de mikroskobik parçacıklar halindeki 5 gram CaCO3'ü ayırmak, yani suyu süzmek zorundasınız. Bunun için de süzgecinizin 90 derece sıcaklıkta olması gerekiyor.
Yani bu durumda suyu ısıtacaksınız, buharlaşmayı engelleyeceksiniz, mikroskobik düzeyde süzebilen bir süzgeci ısıtıp suyu soğutmadan buradan geçireceksiniz ve suyunuzun sertliği yine de sıfır olmayacak. Yani belki tüm akvaryumu bu şekilde dolduracaksınız. Bunun yanında o kadar suyu ısıtmak, bu işlemleri yapmak için uygun alet edevatı bulmak derken RO almak daha ucuza gelecek.
not: Değerler tamamen kafadan sallama niteliğinde olup hiç bir bilimsel değeri yoktur. Hesaplanmayıp fikir vermesi için sallanmışlardır.
------------------------
Bir soru da Güçhan Bey'e:
Güçhan Bey; karidesler neden ölüyorlar?
Buharlaşmayı sıfıra indirerek suyu 90 dereceye getirdiniz diyelim. (olmaz da varsayıyoruz işte)
Diyelim ki 20 derece sıcaklıktaki suda 10 gram CaCO3 var. 30 gram olunca su CaCO3'e doyuyor.
Suyu ısıtmaya başladınız, 60 derecede suda çözünmüş 10 gram CaCO3 var ve bu doymuş bir çözelti. Bu andan itibaren çökelme başlayacak.
Siz suyu 90 derece sıcaklığa yükselttiniz, su 5 gram CaCO3 ile doymuş hale geliyor.
Bu durumda 5 gram CaCO3 çöktü, suda artık 5 gram çözünmüş CaCO3 var. Fakat siz sıcaklık 90 derecenin altına inmeden dipteki belki de mikroskobik parçacıklar halindeki 5 gram CaCO3'ü ayırmak, yani suyu süzmek zorundasınız. Bunun için de süzgecinizin 90 derece sıcaklıkta olması gerekiyor.
Yani bu durumda suyu ısıtacaksınız, buharlaşmayı engelleyeceksiniz, mikroskobik düzeyde süzebilen bir süzgeci ısıtıp suyu soğutmadan buradan geçireceksiniz ve suyunuzun sertliği yine de sıfır olmayacak. Yani belki tüm akvaryumu bu şekilde dolduracaksınız. Bunun yanında o kadar suyu ısıtmak, bu işlemleri yapmak için uygun alet edevatı bulmak derken RO almak daha ucuza gelecek.
not: Değerler tamamen kafadan sallama niteliğinde olup hiç bir bilimsel değeri yoktur. Hesaplanmayıp fikir vermesi için sallanmışlardır.
------------------------
Bir soru da Güçhan Bey'e:
Güçhan Bey; karidesler neden ölüyorlar?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 09 Nisan 2008 10:49
Onur Bey aslinda yontemin pek de kullanilabilir olmayacagini tahmin ediyordum, ancak gene de fikirlerinizi almak istedim.
Guchan Bey,
Buharlasma konusuna gelince, suyu cok kisa surede mikrodalga vs gibi yontemle isittiginizda buharlasma sorunu olmayacaktir, dolayisiyla sertliginin artacagini dusunmuyorum. Ancak tabiki harcanan tum enerji vs sonucunda kayda deger bir yumusama elde edilebilceginden suphe duydugum icin actim bu konuyu zaten.
Daha once de belirttigim gibi bu yontemden pratikte pek fayda beklemiyordum zaten, merak ettigim teorik olarak ne kadar verim alinabilecegi idi, yorum yapan herkeze tesekkurler.
Guchan Bey,
Buharlasma konusuna gelince, suyu cok kisa surede mikrodalga vs gibi yontemle isittiginizda buharlasma sorunu olmayacaktir, dolayisiyla sertliginin artacagini dusunmuyorum. Ancak tabiki harcanan tum enerji vs sonucunda kayda deger bir yumusama elde edilebilceginden suphe duydugum icin actim bu konuyu zaten.
Daha once de belirttigim gibi bu yontemden pratikte pek fayda beklemiyordum zaten, merak ettigim teorik olarak ne kadar verim alinabilecegi idi, yorum yapan herkeze tesekkurler.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 09 Nisan 2008 13:38
Merhaba Onur Bey,
Kısa bir süre önce birkaç kiraz karides aldım ve tabii ki karidesleri almadan önce yerli ve yabancı kaynakları mümkün olduğunca araştırmaya çalıştım. Tam hatırlamıyorum ama sanırım Mustafa Üçözler yazılarından birisinde bu konuya değinmişti.Daha önce de belirttiğim gibi kaynatma sonucunda sudaki ağır metallerin yoğunluğu artacaktır ve karidesler de bu konuda oldukça duyarlıdır. Bugüne kadar hiç karides öldürmedim ama okuduklarım bu şekildeydi.
Merhaba Cihangir Bey,
Aslında bunu daha önce söylemek gerekirdi ama şu an aklıma geldi kusura bakmayın. Suyun sıcaklığının yükselmesi kirecin çökelmesine neden olmaz. Kaynamış suyun bir kısmının buharlaşması sonucu geride kalan su aşırı doymuş bir kireç çözeltisi olur ve su soğuduğunda suyun kireci çözme kapasitesi azalacağı için kireç dibe çöker. Bu durumda da oda sıcaklığında birim su başına düşen kireç miktarı zaten değişmemiş olur. Sonuç olarak bu yöntemin teorik olarak da sudan kireci uzaklaştırma konusunda faydası yoktur.
zehr 2008-04-09 13:40:13
Kısa bir süre önce birkaç kiraz karides aldım ve tabii ki karidesleri almadan önce yerli ve yabancı kaynakları mümkün olduğunca araştırmaya çalıştım. Tam hatırlamıyorum ama sanırım Mustafa Üçözler yazılarından birisinde bu konuya değinmişti.Daha önce de belirttiğim gibi kaynatma sonucunda sudaki ağır metallerin yoğunluğu artacaktır ve karidesler de bu konuda oldukça duyarlıdır. Bugüne kadar hiç karides öldürmedim ama okuduklarım bu şekildeydi.
Merhaba Cihangir Bey,
Aslında bunu daha önce söylemek gerekirdi ama şu an aklıma geldi kusura bakmayın. Suyun sıcaklığının yükselmesi kirecin çökelmesine neden olmaz. Kaynamış suyun bir kısmının buharlaşması sonucu geride kalan su aşırı doymuş bir kireç çözeltisi olur ve su soğuduğunda suyun kireci çözme kapasitesi azalacağı için kireç dibe çöker. Bu durumda da oda sıcaklığında birim su başına düşen kireç miktarı zaten değişmemiş olur. Sonuç olarak bu yöntemin teorik olarak da sudan kireci uzaklaştırma konusunda faydası yoktur.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 09 Nisan 2008 13:53
Güçhan Bey; ağır metallerin derişiminin artması tuz ile aynı mantıkta olacaktır. Mesela 10 litre suyunuzda 100mg bakır var diyelim. Yani 10 mg/litre. (bu kadar yoktur ama hesap kolaylığı açısından) Siz suyu kaynatırken 2 litre su buharlaşırsa 8 litre suyunuz kalır ama bakır derişimi 12,5 mg/litre olur. Bunun dışında su buharlaşması hariç hiç bir etken ağır metallerin derişimini arttırmaz. Tabii bakır kapta su kaynatırsanız o başka...
Bunun haricinde kaynatma ile suyun yumuşatılamayacağı konusunda dediğiniz şu durumda geçerlidir:
-Buharlaşma engellenemiyordur.
-Sudaki CaCO3 miktarı suyu ısıtsanız bile çözeltiyi doyuracak miktarda yoktur.
Bu şartlarda su dediğiniz gibi yumuşamaz. Fakat üstteki mesajımda belirttiğim koşullarda su yumuşatılabilir. Yalnız buna değer mi, su ne derecede yumuşatılabilir vs. gibi noktalar ayrıca irdelenmeli kanısındayım. Maliyet/performans açısından bakarsak kesinlikle kullanılabilir bir yöntem değildir. Ancak çok sert suyun yumuşatılabileceği, bunun da cüce amerikan vb. canlılara yetmeyeceği kesin.
Bunun haricinde kaynatma ile suyun yumuşatılamayacağı konusunda dediğiniz şu durumda geçerlidir:
-Buharlaşma engellenemiyordur.
-Sudaki CaCO3 miktarı suyu ısıtsanız bile çözeltiyi doyuracak miktarda yoktur.
Bu şartlarda su dediğiniz gibi yumuşamaz. Fakat üstteki mesajımda belirttiğim koşullarda su yumuşatılabilir. Yalnız buna değer mi, su ne derecede yumuşatılabilir vs. gibi noktalar ayrıca irdelenmeli kanısındayım. Maliyet/performans açısından bakarsak kesinlikle kullanılabilir bir yöntem değildir. Ancak çok sert suyun yumuşatılabileceği, bunun da cüce amerikan vb. canlılara yetmeyeceği kesin.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 09 Nisan 2008 14:04
Merhaba Guchan Bey,
Dediklerinize katiliyorum. Ancak derisim artmasi konusu buharlasmayla ilgili bir konu ve pratik olmasada buharlasma minimum tutulabilir. (duduklu tencere, ya da mikrodalgayla sok isitma gibi)
CaCO3 konusu ise Onur Beyin de belirttigi gibi; sicaklikla beraber cozunurlugu azaliyor (ters orantili), eger su doymaya yakin bir CaCO3 konsantrasyonuna sahipse mutlaka cokelme olacaktir.
Ancak tum veriler ele alindiginda pek pratik ve mantikli bir yontem degil. Daha once de belirttigim uzere bu yontemin pratik faydasindan cok teorik islerligini merak etmistim.
Tesekkurler.
krib 2008-04-09 14:05:40
Dediklerinize katiliyorum. Ancak derisim artmasi konusu buharlasmayla ilgili bir konu ve pratik olmasada buharlasma minimum tutulabilir. (duduklu tencere, ya da mikrodalgayla sok isitma gibi)
CaCO3 konusu ise Onur Beyin de belirttigi gibi; sicaklikla beraber cozunurlugu azaliyor (ters orantili), eger su doymaya yakin bir CaCO3 konsantrasyonuna sahipse mutlaka cokelme olacaktir.
Ancak tum veriler ele alindiginda pek pratik ve mantikli bir yontem degil. Daha once de belirttigim uzere bu yontemin pratik faydasindan cok teorik islerligini merak etmistim.
Tesekkurler.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 09 Nisan 2008 14:40
Sanırım anlaşamadığımız birkaç ufak nokta var. Şu anda farklı bir alanda uzmanlaşmaya çalışıyorum, bu bilgileri lise kimya bilgime dayanarak yazıyorum lütfen yanlışsam düzeltin. Katıların sudaki çözünürlüğü sıcaklık arttığında artar(doğru orantı), gazlarınsa sudaki çözünürlüğü sıcaklık azaldığında artar(ters orantı). Kirecin oda sıcaklığında katı olduğunu biliyoruz.
Bu durumda sıcaklık artığında kirecin sudaki çözünürlüğü artacaktır. Yani Onur Bey'in belirttiği gibi 60 C de içinde 10 mg kireç olan suyun sıcaklığını 90 C ye yükselttiğimizde çökelme başlamaz, tam tersi dışarıdan ekleyeceğimiz kireç de bu suda çözünür.
Şu anda aklıma gelen ve teorik olarak mümkün fakat uygulaması zor olan bir yöntem söyleyeceğim. Eğer suyu kaynatırsanız ve buharlaşan suyu başka bir kapta toplamayı başarırsanız ki buna damıtma deniyor. Suyu, içinde çözünmüş olan tüm maddelerden arındırabilirsiniz.
Bu durumda sıcaklık artığında kirecin sudaki çözünürlüğü artacaktır. Yani Onur Bey'in belirttiği gibi 60 C de içinde 10 mg kireç olan suyun sıcaklığını 90 C ye yükselttiğimizde çökelme başlamaz, tam tersi dışarıdan ekleyeceğimiz kireç de bu suda çözünür.
Şu anda aklıma gelen ve teorik olarak mümkün fakat uygulaması zor olan bir yöntem söyleyeceğim. Eğer suyu kaynatırsanız ve buharlaşan suyu başka bir kapta toplamayı başarırsanız ki buna damıtma deniyor. Suyu, içinde çözünmüş olan tüm maddelerden arındırabilirsiniz.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 09 Nisan 2008 14:44
[QUOTE=zehr]Sanırım anlaşamadığımız birkaç ufak nokta var. Şu anda farklı bir alanda uzmanlaşmaya çalışıyorum, bu bilgileri lise kimya bilgime dayanarak yazıyorum lütfen yanlışsam düzeltin. Katıların sudaki çözünürlüğü sıcaklık arttığında artar(doğru orantı), gazlarınsa sudaki çözünürlüğü sıcaklık azaldığında artar(ters orantı). Kirecin oda sıcaklığında katı olduğunu biliyoruz.
Bu durumda sıcaklık artığında kirecin sudaki çözünürlüğü artacaktır. Yani Onur Bey'in belirttiği gibi 60 C de içinde 10 mg kireç olan suyun sıcaklığını 90 C ye yükselttiğimizde çökelme başlamaz, tam tersi dışarıdan ekleyeceğimiz kireç de bu suda çözünür.
Şu anda aklıma gelen ve teorik olarak mümkün fakat uygulaması zor olan bir yöntem söyleyeceğim. Eğer suyu kaynatırsanız ve buharlaşan suyu başka bir kapta toplamayı başarırsanız ki buna damıtma deniyor. Suyu, içinde çözünmüş olan tüm maddelerden arındırabilirsiniz.
[/QUOTE]
Bu durumda sıcaklık artığında kirecin sudaki çözünürlüğü artacaktır. Yani Onur Bey'in belirttiği gibi 60 C de içinde 10 mg kireç olan suyun sıcaklığını 90 C ye yükselttiğimizde çökelme başlamaz, tam tersi dışarıdan ekleyeceğimiz kireç de bu suda çözünür.
Şu anda aklıma gelen ve teorik olarak mümkün fakat uygulaması zor olan bir yöntem söyleyeceğim. Eğer suyu kaynatırsanız ve buharlaşan suyu başka bir kapta toplamayı başarırsanız ki buna damıtma deniyor. Suyu, içinde çözünmüş olan tüm maddelerden arındırabilirsiniz.
[/QUOTE]
Tüm katıların çözünürlüğü endotermik(sıcaklık arttıkça artan)değildir.Kireç gibi bazı katıların da çözünürlüğü egzotermiktir.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
mustafaerdogarÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
[B]6033,1[/B] [C]3,2,38529[/C]
Kayıt: 13/12/2007
İl: Istanbul
Mesaj: 2469
Kıdemli Akvarist
[B]6033,1[/B] [C]3,2,38529[/C]
Kayıt: 13/12/2007
İl: Istanbul
Mesaj: 2469
Gönderim Zamanı: 27 Nisan 2008 18:07
Bu konu burada kapanmış gibi gözüksede ben devam ettireyim
Aslında su yumuşatmak amacıyla çeşitli alanlarda reçineler kullanılır. Çok çesitli türleri olmakla birlikte genel anlamda bizi ilgilendirenler katyon değişimi ile sudaki Ca ve Mg u Na ile değiştirerek suyun genel sertliğini (GH) düşürürler.
Akvaryum suyunda sodyum konsantrasyonunun artması istenmeyen bir şey olarak görülmüş ve bu nedenle reçine kullanımı pek söz konusu değil. Neden istenmediği ile ilgili bir araştırma yaptığımda ulaşabildiğim tek bilgi yüksek orandaki sodyumun bitki hücrelerinin besin alımını engellemesi. Ancak balıklar (ve diğer omurgasızlar) üzerindeki etkilerine dair bir bilgiye ulaşamadım.
Sonuç olarak amazon biyotopu türünde bir akvaryum için aslında bitkiler çok ön planda olmayacağına göre balıklar içinde bir sorun olmadıkça kullanılabileceğini sanıyorum. Bu aşamada gördüğüm akvaryum için üretilmiş bir ürünü paylaşmak istiyorum:
http://aquaculturesg.com/product_view.php?pid=188&pg=0&cata=9&cate=31&scate=&lo=&stxt=&search_catalog=9
Ürün aslında ülkemizde de satılıyor ama açıklamalı olduğundan bu linki verdim. Açıklamaya göre ürünün CaCO3, MgCO3 ve diğer bazı iyonları absorbe ederek suyu yumuşattığı ve pH dalgalanmalarınıda önlediği yazıyor kısaca. Suya Na verip vermediği ile ilgili bilgi yok.
- Sodyum' un balıklar üzerinde etkisi ile ilgili bilgi verecek,
- Ürünü kullanmış, ürünle ilgili ayrıntılı bilgi ve etkileri (ne derece işe yaradığı ne kadar süre dayandığı vs) ile ilgili bilgi verecek
herkesin açıklmaları çok faydalı olacak.
Bundan 1 ay kadar sonra başka bilgi çıkmasa bile ürünü belli şartlar altında düzenli GH testleri yaparak kullanıp verimlilik ve ömrünü test etmeyi düşünüyorum.
Buda ürünün ülkemizdeki satışının olduğu linklerden biri; fiyatta oldukça uygun gözüküyor.
http://www.otuz.com/product_info.php?products_id=24830
mustafaerdogar 2008-04-27 23:13:47
Aslında su yumuşatmak amacıyla çeşitli alanlarda reçineler kullanılır. Çok çesitli türleri olmakla birlikte genel anlamda bizi ilgilendirenler katyon değişimi ile sudaki Ca ve Mg u Na ile değiştirerek suyun genel sertliğini (GH) düşürürler.
Akvaryum suyunda sodyum konsantrasyonunun artması istenmeyen bir şey olarak görülmüş ve bu nedenle reçine kullanımı pek söz konusu değil. Neden istenmediği ile ilgili bir araştırma yaptığımda ulaşabildiğim tek bilgi yüksek orandaki sodyumun bitki hücrelerinin besin alımını engellemesi. Ancak balıklar (ve diğer omurgasızlar) üzerindeki etkilerine dair bir bilgiye ulaşamadım.
Sonuç olarak amazon biyotopu türünde bir akvaryum için aslında bitkiler çok ön planda olmayacağına göre balıklar içinde bir sorun olmadıkça kullanılabileceğini sanıyorum. Bu aşamada gördüğüm akvaryum için üretilmiş bir ürünü paylaşmak istiyorum:
http://aquaculturesg.com/product_view.php?pid=188&pg=0&cata=9&cate=31&scate=&lo=&stxt=&search_catalog=9
Ürün aslında ülkemizde de satılıyor ama açıklamalı olduğundan bu linki verdim. Açıklamaya göre ürünün CaCO3, MgCO3 ve diğer bazı iyonları absorbe ederek suyu yumuşattığı ve pH dalgalanmalarınıda önlediği yazıyor kısaca. Suya Na verip vermediği ile ilgili bilgi yok.
- Sodyum' un balıklar üzerinde etkisi ile ilgili bilgi verecek,
- Ürünü kullanmış, ürünle ilgili ayrıntılı bilgi ve etkileri (ne derece işe yaradığı ne kadar süre dayandığı vs) ile ilgili bilgi verecek
herkesin açıklmaları çok faydalı olacak.
Bundan 1 ay kadar sonra başka bilgi çıkmasa bile ürünü belli şartlar altında düzenli GH testleri yaparak kullanıp verimlilik ve ömrünü test etmeyi düşünüyorum.
Buda ürünün ülkemizdeki satışının olduğu linklerden biri; fiyatta oldukça uygun gözüküyor.
http://www.otuz.com/product_info.php?products_id=24830
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
mustafaerdogarÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
[B]6033,1[/B] [C]3,2,38529[/C]
Kayıt: 13/12/2007
İl: Istanbul
Mesaj: 2469
Kıdemli Akvarist
[B]6033,1[/B] [C]3,2,38529[/C]
Kayıt: 13/12/2007
İl: Istanbul
Mesaj: 2469
Gönderim Zamanı: 01 Mayıs 2008 19:23
Ürünle ilgili kendi sitesindeki bilgiye ulaştım(siteyi bulmak için ürünün kutusuna bakmam gerekti, bu yüzden gecikti, gerçi pekbirşey de yazmıyor ya)
http://www.tzong-yang.com.tw/en/proditem_detail.php?itemid=12
Ayrıca kutunun üzerinde 3 ay boyunca kullanılabildiği yazıyor. Sanırım denemeden göremeyeceğiz ama suya Na salma durumunu test edemeyeceğimden hala riskli.
mustafaerdogar 2008-05-01 19:23:59
http://www.tzong-yang.com.tw/en/proditem_detail.php?itemid=12
Ayrıca kutunun üzerinde 3 ay boyunca kullanılabildiği yazıyor. Sanırım denemeden göremeyeceğiz ama suya Na salma durumunu test edemeyeceğimden hala riskli.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
mustafaerdogarÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
[B]6033,1[/B] [C]3,2,38529[/C]
Kayıt: 13/12/2007
İl: Istanbul
Mesaj: 2469
Kıdemli Akvarist
[B]6033,1[/B] [C]3,2,38529[/C]
Kayıt: 13/12/2007
İl: Istanbul
Mesaj: 2469
Gönderim Zamanı: 14 Mayıs 2008 21:22
Bilmiyorum ilgilenip okuyan var mı ama konuyla ilgili araştırmaya devam ediyorum ve bazı önemli bilgilere ulaştım:
Fazla sodyum insanlarda ödem, hipertansiyon gibi sorunlara yol açıyor. Özellikle böbrek sistemi iyi çalışmayan kişilerde daha riskli bir durum sözkonusu. Sodyumun balıklarda ise sitrese yol açtığı ile ilgili bir yazı okudum. Bunun dışında malesef belirgin bir sorun gözleyen yada gözleyecek kadar uzun süre katyonik reçine kullanan bulamadım; sanırım kimse bu konuda risk almak istemiyor. Bir bakıma haklılarda.
Asıl önemli bilgi ise:
2004 te isakta Bora Olcay Bey' in yaptığı açıklama. Olduğu gibi veriyorum izninizle:
Elinizde anyon değiştiren reçine de varsa bunuda kuvvetli bir bazla mesela NaOH (sodyum hidroksit )ile aynı şekilde işlemden geçirerek bu reçinenin de suya Oh iyonu vermesini ve sudaki - yüklü iyonları yakalamasını sağlayabilirsiniz. Şimdi kullandığınız reçineden (katyon değiştiren) geçirdiğiniz suyu hemen ardından bu reçineden de geçirirseniz yaklaşık 0 GH ve 7 pH özelliğinde su elde edersiniz.
Orijinal link:
http://www.akvaryumkulubu.org/vbulletin/showthread.php?t=25504&highlight=sodyum+re%E7ine
Yazılan bilgiler ışığında, reçine sodyum verse bile, basit denebilecek bir işlemle bu olumsuzluktan kurtulup ters osmoza göre kısa vadede daha ucuz bir alternatif elde etmiş oluyoruz. Fikri olan??
Fazla sodyum insanlarda ödem, hipertansiyon gibi sorunlara yol açıyor. Özellikle böbrek sistemi iyi çalışmayan kişilerde daha riskli bir durum sözkonusu. Sodyumun balıklarda ise sitrese yol açtığı ile ilgili bir yazı okudum. Bunun dışında malesef belirgin bir sorun gözleyen yada gözleyecek kadar uzun süre katyonik reçine kullanan bulamadım; sanırım kimse bu konuda risk almak istemiyor. Bir bakıma haklılarda.
Asıl önemli bilgi ise:
2004 te isakta Bora Olcay Bey' in yaptığı açıklama. Olduğu gibi veriyorum izninizle:
Piyasadaki reçineli şu anda markasını
hatırlamadığım 2 su arıtma cihazlarının üstünde kalp hastalarının bu
filitreden çıkan suyu içmemeleri yönünde uyarı vardı. Bu içindeki
sodyumdan kaynaklanıyor. Suya sodyum vermesini istemiyorsanız filitreden su geçirmeden önce 2 dk kadar HCl (hidroklorik asit) geçirin reçineden. Reçinedeki
sodyum
ve asitteki klor birleşerek NaCl oluşturur akvaryuma su vermeden önce
reçineyi yıkarsanız bu tuzdan kurtulursunuz bu işlemden sonra reçine sodyum
yerine suya hidrojen vermeye başlar. Eğer suyun pH ını düşürmek
istiyorsanız iyi bir yöntem ancak 4-4.5 seviyesine kadar düşürebiliyor
pHı dikkat etmek gerekli.
Bu mesajdan sonra hidroklorik asitin seyreltik olup olmadığının sorulması üzerine;
Seyretilmiş hidroklorik asit kullanmanız reçineden daha fazla solusyon
geçirmeniz anlamına gelir benim kastettiğim seyreltilmemiş asitti.
Piyasada tuz ruhu olarak satılıyor.Bu mesajdan sonra hidroklorik asitin seyreltik olup olmadığının sorulması üzerine;
Elinizde anyon değiştiren reçine de varsa bunuda kuvvetli bir bazla mesela NaOH (sodyum hidroksit )ile aynı şekilde işlemden geçirerek bu reçinenin de suya Oh iyonu vermesini ve sudaki - yüklü iyonları yakalamasını sağlayabilirsiniz. Şimdi kullandığınız reçineden (katyon değiştiren) geçirdiğiniz suyu hemen ardından bu reçineden de geçirirseniz yaklaşık 0 GH ve 7 pH özelliğinde su elde edersiniz.
Orijinal link:
http://www.akvaryumkulubu.org/vbulletin/showthread.php?t=25504&highlight=sodyum+re%E7ine
Yazılan bilgiler ışığında, reçine sodyum verse bile, basit denebilecek bir işlemle bu olumsuzluktan kurtulup ters osmoza göre kısa vadede daha ucuz bir alternatif elde etmiş oluyoruz. Fikri olan??
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 14 Mayıs 2008 21:42
Merhaba;
Mustafa bey verdiğiniz bilgiler gerçekten çok güzel ellerinize sağlık. Ama yinede tecrübesiz arkadaşlar için(özellikle ellerinde su değerlerini ölçücek aletleri olmayan arkadaşlar için)büyük risk oluştura bilir. Birde bu reçineleri ne şekilde kullanmmamız gerekiyor. Bilgilendiriseniz sevinirim. .
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir