Şartların zorlamasıyla eski sevgiliye dönüş

 

Anlatacaklarım birçoğumuzun (Özellikle de beylerin) maruz kaldığı sorunlar olduğundan çok iyi anlaşılacağımı biliyorum.Bunun yanında diğer zor durumda kalan hobicilerden farklı olarak tersine bir durumumun da olduğunu göreceksiniz :)

1988 den beri tutkum olan akvaryum hobisine bir müddet ara vermiştim ve gelişen bazı olaylardan sonra tekrar 6 yıl sonra biraz da zorunlu olarak eski hobime geri dönüyorum.

 

Yaşıtlarım geçmiş dönemde yaşadığımız zorlukları bilecektir;Bir avuç hobici,az biraz bilgi,çok az tür... 1995-2000 yıllarında bir haber gelirdi,falanca yere çok acayip bir balık gelmiş,işi gücü bırakır koşardık.Yarım santimlik bir balık için 1 gün uçağın inmesini,ithalatı bekleyip kucağımda bebek gibi Anadolu yakasından Avrupaya takside götürdüğümü bilirim.

 

2006 yılında askerlik dönüşü ailemle yaşadığım evden ayrılıp kendi evimi tutmamla akvaryumculuk hobisinden uzaklaştım.Ne alaka,tersine daha rahat balık beslersin -haklısınız- deseniz de işin detayları böyle değil

 

Yanlız yaşamanın getirdiği rahatlıkla abartılı şekilde gelişen canlı hobim egzotik hayvanlara yöneldi ve yurtdışından çoğu hayvanat bahçesinde bile bulunmayan hayvanlar getirtmeye başladım.Türkiyede henüz kimsede bulunmayan 5-6 çeşit sürüngen,egzotik dev böcekler,yılanlar,dev akrepler,tabak büyüklüğünde tarantulalar...

Sadece bir kolleksiyoncu gibi toplamayıp birçok türün ilk üretimini de yaptım.

 

Bir ara saydığımda evimde 200 den fazla tarantula,20 den fazla akrep,750 den fazla egzotik böcekler,sürüngenler vardı.

Hatta evimde geçici olarak 1 yetişkin kobra,4 çöl engereği,8 piton misafir etmiştim.

 

Hayat böyle giderken birçok erkeğin başına gelebilecek kaza meydana geldi ve nişanlandım

2 aya kadar da evlenmeyi planlıyoruz,yeni evi tuttum,hazırlıklar yolunda ilerliyor fakat tahmin ettiğiniz gibi nişanlımın çok bacaklılarla sorunu bu aşamada ortaya çıkıyor.E hayat madem ortak,bencillik etmemek gerektiğinden elimdeki yıllarca yurtdışı fuarlardan toplattığım kolleksiyonluk tarantulaları elden çıkarmaya başladım.

 

Bu aşamada da biz yerinde duramayan birçok kolleksiyoncunun yaptığı gibi ben de tekrar eski bir hobiye dönüyorum.Şimdiden hoşbuldum.

 

Muhammet bey yıllar içinde çektiğim fotolar ya taşınabilir belleklerde ya da fotoğraf makinası kartlarında.Bu bilgisayarda bulabildiğim birkaçını eklemeyi denedim fakat imageshack ve bu sitenin kendi yükleme butonundan da denediğim halde beceremedim.

Yarın tekrar deneyeceğim.

Düşük etkili olanlarınki arı zehri etkisinde de olsa alerjik bünyelerde kötü sonuçlara yol açabilir.Asyanın Haplopelma-Poecilotheria ve Afrikanın Baboon türleri hem çok saldırgan hem de en zehirli olanlardır.Zehirleri sağlıklı bir insanı komaya sokabilir,yaşlı veya çocukları öldürebilir.

 

Tarantula ve İmparator akrepleri (Övünmek gibi olmasın,imparator akrep üretiminde hala ilk ve galiba hala tekim  ) üretmiştim.

 

Aşağıda elimde turlayan İmparator akrep en büyük akrep türü sayılmakta.Zehri alerjik bir bünyeniz yoksa öldürücü değildir.

 

 

 

Tarantula neysede beni joplasalar  genede o akrebi elime almam :D 

Daha çok fotograf ekleme imkanınız yokmu çok ilginç şeyler var.

Ayrıca hayırlı ugurlu olsun Allah bir yastıkta kocatsın :) Dügününüze davet ederseniz çeyrek yerine bi gergedan getiririz artık  

Ama tekrardan daha çok fotograf istedigimiz belirtiyorum :D 

İyi diler ve temenniler için de ayrıca teşekkürler arkadaşlar.Fırsat buldukça ilerleyen zamanlarda bu başlık altına başka fotolar da eklerim.

Elimdeki imparator akrep biraz daha sakin olan erkek.

Dişisine elimi yaklaştırınca ya istakoz gibi kıskaçlarla ya da hançer gibi iğneyle karşılaşıyorsunuz:

 

 

Yemlere baktımda google'dan miğde felan kalmadı.

Tabi ki canlı olarak.Akrep ve tarantulalar harekete saldıran canlılar,yani birkaç istisna hariç ölü hayvan ya da kurutulmuş yemle beslenmiyorlar.

Saydığım yem kültürleri henüz Türkiyede olmadığından yurtdışından canlı olarak getirip üretmiştim.

 

Buna rağmen yıllar içinde teraryumlarından kaçan,kaçtıktan bazen haftalar sonra başka yerlerde bulduğum tarantulalar oldu.Bunlara "firari" diyordum.Neyse ki yanlız yaşıyorum.Hayvanı bulana kadar eve gelen kız arkadaşlarınız,anne babanız oldu mu her an diken üstünde olmak kötü tabii.

 

Bir defa saldırgan bir ağaç örümceği kaçmış,75-80 teraryumu hergün kontrol etmediğinden farkında bile değilim.Gece kanepede uzanmış tv izlerken yüzüme 2 karış mesafede duvarda yürürken gördüm,burunburuna geldik.

 

Bu arkadaşlar da odayla balkon arasında serbest gezen,kaçan firari yem olursa tutuklayan bearded dragonlar: