Sudaki Dalgalanma Oksijen Sağlarmı ?


FlexaÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 02/06/2018
İl: Yurtdisi
Mesaj: 838
FlexaÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 26 Mart 2020 16:19
[QUOTE=EGInfernO]

Bu maddeye katılmıyorum.
Bizim akvaryumda baktığımız balıklar nehir balıklarıdır. yüzeyin çok dalgalandığı, akıntının olduğu, sürekli tazelenen sular.
Durgun suda yaşayan balıklar çok az okjisende bile yaşayabilen balıklar ki biz o balıkları ancak biotop dediğimiz özel akvaryumlarda bakıyoruz.
Suya oksijen vermenin en etkili yöntemi yüzey geriliminin kırılması ile olur. oksijen kabarcıkları ancak eser miktarda oksijen sağlayabilir.
su kabarcıkları suyun oksijenlenmesine yetmez (az balığınız var ise o başka).
Bir ara Tankımda hem oksijen hem de karbondioksit tüpünü aynı anda kullandım yine de verim alamadım.
Tek çare yüzey dalgalanması... Hatta dalgalanma da yetmez yüzey sürtünmesi demek daha doğru olur.[/QUOTE]

Öncelikle benim dediğimi pek doğru anladığınızı düşünmüyorum. Ben akvaryumda baktığımız balıklarla ilgili bir şey söylemedim, durgun suda canlı olmazdı dedim. Bunu da durgun suyun dahi gaz alışverişi yaptığını açıklamak için ifade ettim. Kaldı ki bazı durgun suların oksijen değeri, çevresel faktörler (sıcaklık, fotosentez vb.) sebebiyle bazı hareketli su kaynaklarından fazla olabiliyor. Verdiğiniz bilgi doğru değil.

Ayrıca iddialarınız ne yazık ki fizik kurallarıyla örtüşmüyor (yüzey sürtünmesi de denmiyor ayrıca, doğru bir kavram değil su-hava gaz alışverişi için). Yüzeydeki dalgalanmanın fiziksel etkisi en temelde, daha fazla hava molekülüyle temas kurabilmesidir. Tıpkı bir fanın soğutma işlevinde olduğu gibi, daha fazla parçacıkla olan temas ısı aktarımını nasıl hızlandırıyorsa burada da gaz alışverişini hızlandırıyor. Takdir edersiniz ki suyun içerisinde tüm hat boyunca gezen bir kabarcık çok daha fazla alanla temas ediyor. Burada kabarcığın ne kadar süre suda kaldığı ve boyutu önemli bir faktör (zaten bu nedenle CO2 reaktörler spiral şeklinde yapılıp yol uzatılıyor). Eğer sadece yüzey dalgalanması yeterli ve kabarcık yöntemine göre daha etkili olsaydı, kimse kola şişelerine basınçla CO2 basmak zorunda kalmazdı. CO2 dolu bir kabinde dalgalandırırdık olur biterdi.

Hava-su arayüzündeki gaz alışverişi konusu çok karmaşık bir fizik (hatta kimya) konusu olduğundan çok fazla kafa karışıklığı olmasını anlıyorum. Fakat kıyaslamalara dikkat etmek gerek. Bugün neden CO2 çözdürmek için hava taşı yerine difüzör kullanıyorsak, aynı sebepler burada da geçerli. Efektif bir çözünme sağlamak.

Hava taşının yaptığı kabarcığın mı daha fazla çözünme sağladığını yoksa yüzeyde neden olduğu dalgalanmanın mı daha fazla oksijenlenmeye sebep olduğunu araştırmış bir babayiğit varsa çalışmasını görmek isterim. Zira bu durum hava taşından hava taşına değişeceği için bir standardı olması söz konusu değil, dolayısıyla kıyaslama da "mantıklı değil".

Aşağıda referans verdiğim çalışma durumu "Bubbles" kısmında şöyle özetliyor:

"The formation of bubbles, usually caused by the breaking of waves, [B]can have a significant impact on gas transfer by enhancing gas exchange[/B]. A positive relationship exists between the gas exchange coefficient and the fractional area of bubble plumes caused by whitecapping waves. [B]The most obvious impact of bubbles might be an increased surface area of gas exchange[/B], yet this has been shown to account for [B]only a small percentage [/B] of the enhanced gas exchange. Also important is the change in internal pressure of a bubble due to the [B]vertical displacement [/B]it experiences. This increased pressure effectively alters the DC from what would be experienced at the surface."

Referans: [URL]https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/B9780123706263002131[/URL]

Özetle benim de dediğim gibi, kabarcıkların çözünmeye olan katkısı artan yüzey alanından geliyor. Ayrıca dikey olarak ne kadar yol alabildiklerinde saklı. Nehirlerde bu durum bizim hava taşlarında olandan çok daha az, minimal birkaç parçacık sadece çok kısa mesafelerde gidebiliyor. Bu nedenle minimal bir katkı olduğunu ve neden böyle olduğunu belirtmiş. Şartlar değişince ne olabileceğini öngörmek zor değil.

Ayrıca nehirlerde ve göllerdeki çözünmüş oksijen seviyesi yıllar içerisinde öyle çok değişiyor ki, ortak değerlere sahip oldukları zamanlar mevcut oluyor. Genellikle çoğu balık 9 ppm çözünmüş oksijen değerinin üstünde yaşar desek de, yıl içerisinde bu değerler öyle sert değişiyor ki, bir genelleme yapmak zor hale geliyor.

Arzu ederseniz daha fazla referans veririm, şu anda zamanım kısıtlı olduğu için iddiamı destekleyecek bunu bulabildim.

Keyifli hobiler.[EDIT]Flexa,2020-03-26 16:20:20[/EDIT]

Beğenenler: [T]213398,ternapi[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

HiwatariKaiÇevrim Dışı

Kayıt: 29/10/2018
İl: Ankara
Mesaj: 62
HiwatariKaiÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 26 Mart 2020 16:39
[QUOTE=Flexa]

Öncelikle benim dediğimi pek doğru anladığınızı düşünmüyorum. Ben akvaryumda baktığımız balıklarla ilgili bir şey söylemedim, durgun suda canlı olmazdı dedim. Bunu da durgun suyun dahi gaz alışverişi yaptığını açıklamak için ifade ettim. Kaldı ki bazı durgun suların oksijen değeri, çevresel faktörler (sıcaklık, fotosentez vb.) sebebiyle bazı hareketli su kaynaklarından fazla olabiliyor. Verdiğiniz bilgi doğru değil.

Ayrıca iddialarınız ne yazık ki fizik kurallarıyla örtüşmüyor (yüzey sürtünmesi de denmiyor ayrıca, doğru bir kavram değil su-hava gaz alışverişi için). Yüzeydeki dalgalanmanın fiziksel etkisi en temelde, daha fazla hava molekülüyle temas kurabilmesidir. Tıpkı bir fanın soğutma işlevinde olduğu gibi, daha fazla parçacıkla olan temas ısı aktarımını nasıl hızlandırıyorsa burada da gaz alışverişini hızlandırıyor. Takdir edersiniz ki suyun içerisinde tüm hat boyunca gezen bir kabarcık çok daha fazla alanla temas ediyor. Burada kabarcığın ne kadar süre suda kaldığı ve boyutu önemli bir faktör (zaten bu nedenle CO2 reaktörler spiral şeklinde yapılıp yol uzatılıyor). Eğer sadece yüzey dalgalanması yeterli ve kabarcık yöntemine göre daha etkili olsaydı, kimse kola şişelerine basınçla CO2 basmak zorunda kalmazdı. CO2 dolu bir kabinde dalgalandırırdık olur biterdi.

Hava-su arayüzündeki gaz alışverişi konusu çok karmaşık bir fizik (hatta kimya) konusu olduğundan çok fazla kafa karışıklığı olmasını anlıyorum. Fakat kıyaslamalara dikkat etmek gerek. Bugün neden CO2 çözdürmek için hava taşı yerine difüzör kullanıyorsak, aynı sebepler burada da geçerli. Efektif bir çözünme sağlamak.

Hava taşının yaptığı kabarcığın mı daha fazla çözünme sağladığını yoksa yüzeyde neden olduğu dalgalanmanın mı daha fazla oksijenlenmeye sebep olduğunu araştırmış bir babayiğit varsa çalışmasını görmek isterim. Zira bu durum hava taşından hava taşına değişeceği için bir standardı olması söz konusu değil, dolayısıyla kıyaslama da "mantıklı değil".

Aşağıda referans verdiğim çalışma durumu "Bubbles" kısmında şöyle özetliyor:

"The formation of bubbles, usually caused by the breaking of waves, [B]can have a significant impact on gas transfer by enhancing gas exchange[/B]. A positive relationship exists between the gas exchange coefficient and the fractional area of bubble plumes caused by whitecapping waves. [B]The most obvious impact of bubbles might be an increased surface area of gas exchange[/B], yet this has been shown to account for [B]only a small percentage [/B] of the enhanced gas exchange. Also important is the change in internal pressure of a bubble due to the [B]vertical displacement [/B]it experiences. This increased pressure effectively alters the DC from what would be experienced at the surface."

Referans: [URL]https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/B9780123706263002131[/URL]

Özetle benim de dediğim gibi, kabarcıkların çözünmeye olan katkısı artan yüzey alanından geliyor. Ayrıca dikey olarak ne kadar yol alabildiklerinde saklı. Nehirlerde bu durum bizim hava taşlarında olandan çok daha az, minimal birkaç parçacık sadece çok kısa mesafelerde gidebiliyor. Bu nedenle minimal bir katkı olduğunu ve neden böyle olduğunu belirtmiş. Şartlar değişince ne olabileceğini öngörmek zor değil.

Ayrıca nehirlerde ve göllerdeki çözünmüş oksijen seviyesi yıllar içerisinde öyle çok değişiyor ki, ortak değerlere sahip oldukları zamanlar mevcut oluyor. Genellikle çoğu balık 9 ppm çözünmüş oksijen değerinin üstünde yaşar desek de, yıl içerisinde bu değerler öyle sert değişiyor ki, bir genelleme yapmak zor hale geliyor.

Arzu ederseniz daha fazla referans veririm, şu anda zamanım kısıtlı olduğu için iddiamı destekleyecek bunu bulabildim.

Keyifli hobiler.[/QUOTE]

Yani sonuc olarak dalgalanma yetiyormu yetmiyormu ? 😁

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

omerali06Çevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 24/04/2019
İl: Ankara
Mesaj: 753
omerali06Çevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 26 Mart 2020 16:42
[QUOTE=HiwatariKai]

Yani sonuc olarak dalgalanma yetiyormu yetmiyormu ? 😁[/QUOTE]
Katiliyorum benim beyin yine error verdi 🤣

[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/214919/240320201304211.jpg[/IMG]

Sump bu sekildeyken oksijen kazanirmi bu su ve baliklara bu yol yetermi yoksa illa hava tasi yada dalga motorumu baglamam gerek ?

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

HiwatariKaiÇevrim Dışı

Kayıt: 29/10/2018
İl: Ankara
Mesaj: 62
HiwatariKaiÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 26 Mart 2020 16:45
[QUOTE=omerali06]
Katiliyorum benim beyin yine error verdi 🤣

[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/214919/240320201304211.jpg[/IMG]

Sump bu sekildeyken oksijen kazanirmi bu su ve baliklara bu yol yetermi yoksa illa hava tasi yada dalga motorumu baglamam gerek ?[/QUOTE]

Benim akvaryumda dis + iç filtre ile kullaniyorum 2 gundür.Ic filtrede dis filtre gibi 4 katmanli.Hava hortumu takili değil.Sanitim 2 günde bisey olmadiysa bundan sonrada aorun olmaz demekki yuzeydeki dalgalanma yeterli.Basit mantik dusunmek gerek bazen [:P]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

omerali06Çevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 24/04/2019
İl: Ankara
Mesaj: 753
omerali06Çevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 26 Mart 2020 16:49
[QUOTE=HiwatariKai]

Benim akvaryumda dis + iç filtre ile kullaniyorum 2 gundür.Ic filtrede dis filtre gibi 4 katmanli.Hava hortumu takili değil.Sanitim 2 günde bisey olmadiysa bundan sonrada aorun olmaz demekki yuzeydeki dalgalanma yeterli.Basit mantik dusunmek gerek bazen [:P][/QUOTE]
Bende bugun hava tasi bagladim neolur neolmaz die.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

HiwatariKaiÇevrim Dışı

Kayıt: 29/10/2018
İl: Ankara
Mesaj: 62
HiwatariKaiÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 26 Mart 2020 16:51
[QUOTE=omerali06]
Bende bugun hava tasi bagladim neolur neolmaz die.[/QUOTE]

Ben iki adet astronot besliyorum boyutlarida 5 8 cm civari o yuzden kafama cok takilmiyorda.Balik sayiniz fazla ise riske atmayin bence.Benim akvaryun yatak odamda oldugu icin sesi minimal boyuta dusurmeye calisiyorum.Suan cok iyi derecede sessiz.Ileride ihtiyac olursa iyibir marka sessiz bir hava motoru alacagim.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

omerali06Çevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 24/04/2019
İl: Ankara
Mesaj: 753
omerali06Çevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 26 Mart 2020 16:59
[QUOTE=HiwatariKai]

Ben iki adet astronot besliyorum boyutlarida 5 8 cm civari o yuzden kafama cok takilmiyorda.Balik sayiniz fazla ise riske atmayin bence.Benim akvaryun yatak odamda oldugu icin sesi minimal boyuta dusurmeye calisiyorum.Suan cok iyi derecede sessiz.Ileride ihtiyac olursa iyibir marka sessiz bir hava motoru alacagim.[/QUOTE]

[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/214919/250320201246541.jpg[/IMG]

450 litrede 15 kadar.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

EGInfernOÇevrim Dışı

Kayıt: 07/02/2020
İl: Tekirdag
Mesaj: 82
EGInfernOÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 26 Mart 2020 17:13
[QUOTE=Flexa]

Öncelikle benim dediğimi pek doğru anladığınızı düşünmüyorum. Ben akvaryumda baktığımız balıklarla ilgili bir şey söylemedim,
durgun suda canlı olmazdı dedim. Bunu da durgun suyun dahi gaz alışverişi yaptığını açıklamak için ifade ettim.

[K]Konumuz Akvaryum yüzeyi ve akvaryum balıkları.. Bu yazıyı okuyan herkes benim anladığımı anlayacaktır. [/K]

Kaldı ki bazı durgun suların oksijen değeri, çevresel faktörler (sıcaklık, fotosentez vb.) sebebiyle bazı hareketli su kaynaklarından fazla olabiliyor. Verdiğiniz bilgi doğru değil.

[K]Hiçbir durgun su hareketli sudan daha fazla oksijene sahip olamaz, evrenin işleyişine aykırı. [/K]

Ayrıca iddialarınız ne yazık ki fizik kurallarıyla örtüşmüyor (yüzey sürtünmesi de denmiyor ayrıca, doğru bir kavram değil su-hava gaz alışverişi için). Yüzeydeki dalgalanmanın fiziksel etkisi en temelde, daha fazla hava molekülüyle temas kurabilmesidir.

[K]Oksijenin suya karışabilmesi için sadece temas yetmiyor, sadece dalga da yetmiyor, suyun hava ile sürtünmesi gerekiyor. [/K]

Tıpkı bir fanın soğutma işlevinde olduğu gibi, daha fazla parçacıkla olan temas ısı aktarımını nasıl hızlandırıyorsa burada da gaz alışverişini hızlandırıyor.

[K]doğru.[/K]

Takdir edersiniz ki suyun içerisinde tüm hat boyunca gezen bir kabarcık çok daha fazla alanla temas ediyor.

[K]100x60cmlik bir alanda suya baskı yapıp dalgalandıran hava ile 1mm çapındaki bir kabarcığın dipten 60 cm yukarı giden kabarcığı karşılaştırmak..?,

yukarıdaki ölçülere göre bir kabarcık 5sn'de 60mm yüzeye temas ederken bir fan 5 saniyede 600,000 mm temas eder buna göre her 5 saniyede yukarı 10,000 kabarcık gitmesi gerek.
[/K]
Burada kabarcığın ne kadar süre suda kaldığı ve boyutu önemli bir faktör (zaten bu nedenle CO2 reaktörler spiral şeklinde yapılıp yol uzatılıyor).

[K]Bunu bizzat yaşadım. Karbondioksit oksijene göre suya daha kolay karışıyor. karbondioksit difusorden çok zor geçerken okjijen çok daha kolay kaçıp gidiyor.
Kabondioksit reaktörde kaybolup suda çözülürken oksijen ise direk baloncuklar halinde borudan dışarı çıkıyor.
[/K]

Eğer sadece yüzey dalgalanması yeterli ve kabarcık yöntemine göre daha etkili olsaydı, kimse kola şişelerine basınçla CO2 basmak zorunda kalmazdı. CO2 dolu bir kabinde dalgalandırırdık olur biterdi.

[K]Bu olay bu kadar basit değil elbette. Doğada oran olarak bir balığa ve bir bitkiye tonlarca su düşerken akvaryumda 5tl civarında su düşmektedir.
Akvaryum içindeki elementlerin çabuk tüketildiğinden dolayı onlara bu yüzden karbondioksit, gübre vs takviyesi yaparız. [/K]


Hava-su arayüzündeki gaz alışverişi konusu çok karmaşık bir fizik (hatta kimya) konusu olduğundan çok fazla kafa karışıklığı olmasını anlıyorum. Fakat kıyaslamalara dikkat etmek gerek. Bugün neden CO2 çözdürmek için hava taşı yerine difüzör kullanıyorsak, aynı sebepler burada da geçerli. Efektif bir çözünme sağlamak.

Hava taşının yaptığı kabarcığın mı daha fazla çözünme sağladığını yoksa yüzeyde neden olduğu dalgalanmanın mı daha fazla oksijenlenmeye sebep olduğunu araştırmış bir babayiğit varsa çalışmasını görmek isterim.

[K]O babayiğit benim işte. çok çalıştım sürekli ölçümler yaptım. O2 Tüp kullandım, O3 Tüp (Ozon) kullandım, Twinstar,chihiros gibi elektrolizerler kullandım en sağlıklı olanının yüzeye verilen rüzgar ile sağlanıldığına kanaat getirdim.[/K]

Zira bu durum hava taşından hava taşına değişeceği için bir standardı olması söz konusu değil, dolayısıyla kıyaslama da "mantıklı değil".

Aşağıda referans verdiğim çalışma durumu "Bubbles" kısmında şöyle özetliyor:

"The formation of bubbles, usually caused by the breaking of waves, [B]can have a significant impact on gas transfer by enhancing gas exchange[/B]. A positive relationship exists between the gas exchange coefficient and the fractional area of bubble plumes caused by whitecapping waves. [B]The most obvious impact of bubbles might be an increased surface area of gas exchange[/B], yet this has been shown to account for [B]only a small percentage [/B] of the enhanced gas exchange. Also important is the change in internal pressure of a bubble due to the [B]vertical displacement [/B]it experiences. This increased pressure effectively alters the DC from what would be experienced at the surface."

Referans: [URL]https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/B9780123706263002131[/URL]

[K]Şu referans beni çürütmüyor, aksine kabarcıkların yüzey alanındaki değişimi tetiklediğinden bahsediyor.[/K]

Özetle benim de dediğim gibi, kabarcıkların çözünmeye olan katkısı artan yüzey alanından geliyor. Ayrıca dikey olarak ne kadar yol alabildiklerinde saklı. Nehirlerde bu durum bizim hava taşlarında olandan çok daha az, minimal birkaç parçacık sadece çok kısa mesafelerde gidebiliyor. Bu nedenle minimal bir katkı olduğunu ve neden böyle olduğunu belirtmiş. Şartlar değişince ne olabileceğini öngörmek zor değil.

[K]Aklınızda ne tür bir nehir var anlayamadım. Taştan seken sular, şelaleler, suyun suyu sıkıştırırken uğradığı basınç bu gibi ektenler gazın nehirdeki suya karışmasını çok fazla derecede etkiliyor. Alın suyu bir bidona koyup çalkalasanız dahi engin gürül gürül akan bir nehirdeki oksijen oranını yakalayamazsınız. [/K]

Ayrıca nehirlerde ve göllerdeki çözünmüş oksijen seviyesi yıllar içerisinde öyle çok değişiyor ki, ortak değerlere sahip oldukları zamanlar mevcut oluyor. Genellikle çoğu balık 9 ppm çözünmüş oksijen değerinin üstünde yaşar desek de, yıl içerisinde bu değerler öyle sert değişiyor ki, bir genelleme yapmak zor hale geliyor.

[K]İnanın bu değişkenlik çok az,
[/K]

Arzu ederseniz daha fazla referans veririm, şu anda zamanım kısıtlı olduğu için iddiamı destekleyecek bunu bulabildim.

Keyifli hobiler.[/QUOTE]

Beğenenler: [T]231847,MasterChiefHakan[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

FlexaÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 02/06/2018
İl: Yurtdisi
Mesaj: 838
FlexaÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 26 Mart 2020 18:02
+ Konumuz Akvaryum yüzeyi ve akvaryum balıkları.. Bu yazıyı okuyan herkes benim anladığımı anlayacaktır.
- Herkesin anlayacağı şey pekala farklı olabilir, bunu tartışmayacağım.

+ Hiçbir durgun su hareketli sudan daha fazla oksijene sahip olamaz, evrenin işleyişine aykırı.
- Evrenin mekanizmaları üzerine tez yazmış biri olarak bu kuralları iyi bildiğimi ve yukarıda iyi açıkladığımı düşünüyorum. Sıcaklık çözünmüş oksijen seviyesinde büyük bir etken faktör. 5°C'deki göl ile 30°C'deki gölgeki çözünmüş oksijen miktarı 3 kat fark edebiliyor. Tek cümleyle fizik yasaları üzerine iddiada bulunmadan bilimsel çalışmalarla işi götürelim. Ben iddialarıma referans sunuyorum, lütfen siz de sunun. Biwa Gölü'nün DO (dissolved oxygen) seviyelerinin 4-12 ppm arasında bir yılda nasıl değiştiğini buradan görebilirsiniz. 12 ppm değerine ulaşamayan birçok akarsu için de referans verebilirim. Referans: [URL]https://www.nature.com/articles/s41598-018-36533-7.pdf[/URL]

+ Oksijenin suya karışabilmesi için sadece temas yetmiyor, sadece dalga da yetmiyor, suyun hava ile sürtünmesi gerekiyor.
- İlk cümle kafadan yanlış. Durgun bir suyu alıp dondurduğunuzda bunu rahatlıkla anlayabilirsiniz, buz şeffaf olmaz içindeki gazdan ötürü, en basit ispatı budur. Ayrıca suya hava ile sürtünme diye bir kavram yok fiziğin bu alanında. Sürtünme harekete karşı olan direnç için kullandığımız bir tabir. Burada olay gaz moleküllerinin sıvı içerisinde çözünmesi. Ayrıca sürtünme zaten temasla olan bir şeydir. Kavramları çok karıştırıyorsunuz.

+ Bunu bizzat yaşadım. Karbondioksit oksijene göre suya daha kolay karışıyor. karbondioksit difusorden çok zor geçerken okjijen çok daha kolay kaçıp gidiyor.
Kabondioksit reaktörde kaybolup suda çözülürken oksijen ise direk baloncuklar halinde borudan dışarı çıkıyor.
- Kişisel gözlemler bilimsel gözlem değildir. Bu konuda bilimsel çalışmayı referans verdim, aksini iddia etmek için daha iyisini ortaya koymak ya da koyulmuşunu referans vermek gerek. Sizin dediğiniz aksini söyleyen birçok kişiyi de gördük bu forumda keza.

+ O babayiğit benim işte. çok çalıştım sürekli ölçümler yaptım. O2 Tüp kullandım, O3 Tüp (Ozon) kullandım, Twinstar,chihiros gibi elektrolizerler kullandım en sağlıklı olanının yüzeye verilen rüzgar ile sağlanıldığına kanaat getirdim.
- Yine tekrarlıyorum, "bireysel tecrübe" bilimsel bir çalışma arz etmiyor. "Bilimsel makale"nin ne olduğunu ve deney prosedürlerinin öyle "ben denedim böyle gördüm" ile aynı şey olmadığının farkında olmak gerek.

+ Şu referans beni çürütmüyor, aksine kabarcıkların yüzey alanındaki değişimi tetiklediğinden bahsediyor.
- Keşke yazdığım ve referans verdiğim kısmını detaylı okusaydınız. Şu yorumunuz "cherry picking" olarak nitelendirdiğimiz duruma uyuyor. Kabarcıkların etkisinin ne kadar fazla olabileceği kitabın o bölümünde detaylıca anlatılmış. Fakat örnek sadece nehirler üzerinden verilmiş. Sadece buna odaklanıp, verilerin geri kalanını görmezden gelerek genelleme yapmak doğru değil. Keza akvaryumdaki durum nehirde 5 cm'lik girinti çıkıntıdaki kabarcıklanmadan çok daha farklı.

+ Aklınızda ne tür bir nehir var anlayamadım. Taştan seken sular, şelaleler, suyun suyu sıkıştırırken uğradığı basınç bu gibi ektenler gazın nehirdeki suya karışmasını çok fazla derecede etkiliyor. Alın suyu bir bidona koyup çalkalasanız dahi engin gürül gürül akan bir nehirdeki oksijen oranını yakalayamazsınız.
+ İnanın bu değişkenlik çok az,


Söylediğiniz her şey, sadece "kendi tecrübelerinize" ait fikirlerden oluşuyor. Ortada iddialarınız var ama destekleyecek hiçbir referans sunmadınız. Üstelik referansla durumu da açıkladım. Şu noktadan sonra tartışmaya gerek görmüyorum, çünkü aynı şeyleri doğru olduğunu iddia edip kanıt vermeden, ben yaptım öyle gördüm diyerek sürdürüyorsunuz. Buna kimse bir şey diyemez ne yazık ki.

Konu hakkında bizzat eğitimim olmasına rağmen (bu baloncuklarla ilgili süreçleri yıldız astrofiziğinde çok fazla kullanıyoruz, o nedenle az çok ne olduğunu kestirebiliyordum), şu kadar iddialı olmayıp doğrudan referans vererek doğru olanı yaptığıma inanıyorum. Artık gerisi okuyucunun kanaatine kalmış.

Fikirleriniz için teşekkür ederim.
Keyifli hobiler.

[QUOTE=HiwatariKai]

Yani sonuc olarak dalgalanma yetiyormu yetmiyormu ? 😁[/QUOTE]

Ben hiç hava taşı kullanmadım, yüzeyde dalgalanma yapmadığım da çok oldu. Hiçbir balığımı bir kere oksijensizlik çekerken görmedim. Benim akvaryumumun üstü açık ve bol bitkiliydi, sıcaklık da 25°C'yi geçmezdi. Herkeste aynısı işe yaramayabilir. Balıklarınız oksijensizlik yaşıyorsa yüzeyi dalgalandırırsınız. Baktınız o da yetmiyor hava taşı gibi alternatiflere yönelirsiniz. Kanaat sizin. Fakat yıllarca yaptığım şey öyle olmaz denirse, hakikaten yorum yapmadan duramıyorum.[EDIT]Flexa,2020-03-26 18:10:26[/EDIT]

Beğenenler: [T]160920,BabySoul[/T][T]213398,ternapi[/T][T]214919,omerali06[/T]
Teşekkür Edenler: [T]214919,omerali06[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

BabySoulÇevrim Dışı

Kayıt: 16/04/2014
İl: Istanbul
Mesaj: 4361
BabySoulÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 26 Mart 2020 18:20
Ögetay'ın demek istediği kısaca, akvaryumda oksijenin çözünmesinden önce suyun hava ile temasının olması gerektiğidir. Akvaryumu streç film ile tamamen kapasanız ister hava taşı, ister kafa motoru ile dalga verin hiç bir işe yaramaz. Ayrıca su ısısı arttıkça ya da ilaç eklendiğinde oksijen miktarı daha da düşmektedir.

Beğenenler: [T]206719,Flexa[/T][T]219540,nejalt[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

HiwatariKaiÇevrim Dışı

Kayıt: 29/10/2018
İl: Ankara
Mesaj: 62
HiwatariKaiÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 26 Mart 2020 19:17
[QUOTE=BabySoul]Ögetay'ın demek istediği kısaca, akvaryumda oksijenin çözünmesinden önce suyun hava ile temasının olması gerektiğidir. Akvaryumu streç film ile tamamen kapasanız ister hava taşı, ister kafa motoru ile dalga verin hiç bir işe yaramaz. Ayrıca su ısısı arttıkça ya da ilaç eklendiğinde oksijen miktarı daha da düşmektedir.[/QUOTE]

Buhar cami var ve mobilyali akvaryum. Sorun olurmu ?

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

BabySoulÇevrim Dışı

Kayıt: 16/04/2014
İl: Istanbul
Mesaj: 4361
BabySoulÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 26 Mart 2020 19:21
[QUOTE=HiwatariKai]

Buhar cami var ve mobilyali akvaryum. Sorun olurmu ?[/QUOTE]

Mutlaka bie yerde hava girişi vardır. camlarda köşelerde, bant aralıklarında, ya da taç kapaklarda delikler olur.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

HiwatariKaiÇevrim Dışı

Kayıt: 29/10/2018
İl: Ankara
Mesaj: 62
HiwatariKaiÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 26 Mart 2020 19:22
[QUOTE=BabySoul]

Mutlaka bie yerde hava girişi vardır. camlarda köşelerde, bant aralıklarında, ya da taç kapaklarda delikler olur.[/QUOTE]

Cok tesekkurler[:3]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

CengizHÇevrim Dışı

Kayıt: 22/03/2020
İl: Konya
Mesaj: 28
CengizHÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 26 Mart 2020 20:12
[URL]https://youtu.be/KMSCrRLOf4g[/URL]
Dış filtrem yok iç filtreyi bu şekilde yaptım yeterli mi oksijen için

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir