Tropheus Kriza Gold


Yavuz ÖZTÜRKÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 24/09/2012
İl: Istanbul
Mesaj: 132
Yavuz ÖZTÜRKÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 09 Eylül 2020 23:19
Herkese merhabalar,
Gerek daha önceki yıllardan edindiğim tecrübe, gerekse bu 1 yıllık yavru büyütme sürecimde kendi yaşadığım tecrübeleri aktarmak istiyorum.
Asla ve asla doğru veya yanlışlığı konusunda savunmalar yapmıyorum.
Ancak yine okumak isteyen dostlar olursa diye paylaşıyorum.
Ben bu tarz yazılara çok meraklı olduğum, çok iyi bir araştırmacı olduğum için iyi bir bilgi aktarımı olabileceğini düşünüyorum.

Öncelikle harfiyen yaptığım ama daha sonra sebepleri ile yapmaktan vazgeçtiğim maddelerden başlayalım.
Bu maddeleri kronikleşmiş tropheus önerilerine göre sıralıyorum.

1. Çok çeşit yem verme:Dainichiden tutun Sera, tropical, osi, omega olmak üzere toplamda 16 çeşit bitkisel yem kullandım. Başlarda çok çeşit yemin faydalı olabileceğine inandım ancak asıl besleyici yemleri çok daha az verdiğim için büyüme konusunda bazı sorunlar yaşadığıma inanıyorum. Çok yem kullanmamın bir diğer dezavantajı ise uzun süre gittiği için yemin bayatlaması konusu oldu.
2. Mercan kırığı: 1 sene boyunca Mercan kırığı testleri yaptım ne ph yükselttiğini gördüm ne tamponladığını üstelik yurt dışı ve yurt içindeki bir kaç bu işin uzmanı ile yaptığım görüşmelerde Mercan kırığı denen maddenin plastik dahi içerebilecek zararlı bir karışım olduğu fikrine vardım. Öyle ya Mercan kırığı da ne alaka. Mercan kurumuş ölmüş. İçinde neler kalmış??
3.Ph oranı : bir sürü ph buffer yüzlerce liraya ph ölçerler vs aldım. Bunların hepsi meraktan. Bu balık kriza gold yavru aldığım kişi bunları ölmemiş ben ölçmüştüm. Üstelik İstanbul şebeke suyu ph değeri 7.60 altına düşmezken.
Hal böyle olunca 7.ayda ph dengeleme çalışmalarımı bıraktım. Şu an yavru almada sorun yaşamıyorum. (Ph dengelemeye devam etsem ne olur tecrübe etmedim ancak düzeni bozacağım kesin)
4.dalga motoru: yavrular hızlı boylanır su temiz olur vs gibi sebeplere dayanarak aldım bir tane koydum bastım [:)] balıklar kaçacak delik aradı 3 ay alıştırmak için aynı saatlerde kısa sürelerde açtıysam da alışmadılar. Yine gereksiz bir iş olduğuna inandım ve kaldırdım.
5. Sump her pisliği çeksin: sump pisliği çeksin diye türlü şekillere girdim. İç filtreler vs. Sumpın özelliğinin biyolojik temizlik olduğuna kanaat getirdim pislikleri toplamak dip çekimi yöntemiyle benim işimdi 😃
6. Işık seçimi: ışık için en başta Uğur Rüşen Doğan'ı tavsiyesine uymayarak ( flouresan taç kapağa sığmadığı için tabi) onun söylediği malzemenin 2 katı masraf ederek ledler aldım, projektör aldım türlğ türlü sistemler denedim. Birinde yosun çok oldu birinde çok dalgalanma oldu. Ama her denememde balıkları strese soktum[:geek:]
En sonunda tamamen karanlık yapacaktım ışık sevmiyorlar diye ki Furkan Cüreoğlu dedi ki kardeşim ne istersen bağla yeter ki değiştirme onlar alışır merak etme. Gerçekten 20 liralık lede alıştılar ama tc 420 etkisini burda unutmayalım. Güneş gibi doğup batıyor mübarek.

Şimdi de yine çok tecrübeli insanlardan ve araştırmalarımdan öğrendiğim ve uyguladığım iyi ki yapıyorum dediğim maddeleri saymak istiyorum.

1- suyun ph dışındaki değerleri: suyumuzda eksik olan mineralleri eklemeye başladım (tanganyika gölü değerleri) magnezyum karbonat ve diğer mineraller.

2.su değişimi süresini uzatan ozon cihazı kullanmaya başladım. Bunu yapma amacım su değişim derdinden kurtulmak asla değil. En değerli kaynaklarımızdan olan suyu daha az israf etmek ve açıkçası ozon cihazının etkisini denemekti. Cihazın gerçekten 2 ay gibi bir süreyle suyu berraklaştırdığını düşünüyorum.
Aynı zamanda su değişimi içinde su arıtma cihazı yaptım bu sadece klor ve ağır metalleri bağlayan basit bir filtre

3.su soğutma kendi yaptığım termostat ile çeşmeden akan suyun derecesi ile aynı değer olan 28 derece ayarlı termostat ile yazın suyumu soğutuyor ve su değişimi yapacaksam aynı derece olacağı için balıkların sorun yaşamasını ortadan kaldırmış oluyorum.

4. Dekor değişikliği balıklarıma biraz psikopatlık yaptım. Damızlık altı olduklarında 2 günde bir dekor değiştirip balıkların bölge edinme alışkanlıklarında farklılık gözlemledim. Şu an dekor değiştirdiğim anda çiftleşmeye başlıyorlar yenilik hoşlarına gidiyor balıklar dekor değiştirdiğimde strese girmiyorlar 🙏

Şimdilik aklıma gelen bunlar. Sen yanlış yapmışsın, yanlış öğrenmişsin diyenler olabilir. Saygıyla yorumlarınızı okuyacağım. Ancak asla doğru olduğunu savunmadığım tecrübelerdir.

Saygılarımla


Beğenenler: [T]222028,akemal[/T][T]216004,Balikcionur[/T][T]224151,Mussa[/T][T]219540,nejalt[/T]
Teşekkür Edenler: [T]77641,yucesoy83[/T][T]241989,Giantrim[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

engin dalÇevrim Dışı

Kayıt: 16/08/2020
İl: Balikesir
Mesaj: 359
engin dalÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 09 Eylül 2020 23:37
tecrubeye dayali olmasi cok guzel.anlattiklariniza bire bir katiliyorum.paylasim icin tesekkurler.

Beğenenler: [T]134987,Yavuz ÖZTÜRK[/T]
Teşekkür Edenler: [T]134987,Yavuz ÖZTÜRK[/T]
+1: [T]134987,Yavuz ÖZTÜRK[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

MrtMrtÇevrim Dışı

Ziyaretçi Engelli
Kayıt: 07/07/2020
İl: Eskisehir
Mesaj: 89
MrtMrtÇevrim Dışı
Ziyaretçi
Gönderim Zamanı: 01 Ekim 2020 14:01
[QUOTE=Yavuz ÖZTÜRK]Herkese merhabalar,
Gerek daha önceki yıllardan edindiğim tecrübe, gerekse bu 1 yıllık yavru büyütme sürecimde kendi yaşadığım tecrübeleri aktarmak istiyorum.
Asla ve asla doğru veya yanlışlığı konusunda savunmalar yapmıyorum.
Ancak yine okumak isteyen dostlar olursa diye paylaşıyorum.
Ben bu tarz yazılara çok meraklı olduğum, çok iyi bir araştırmacı olduğum için iyi bir bilgi aktarımı olabileceğini düşünüyorum.

Öncelikle harfiyen yaptığım ama daha sonra sebepleri ile yapmaktan vazgeçtiğim maddelerden başlayalım.
Bu maddeleri kronikleşmiş tropheus önerilerine göre sıralıyorum.

1. Çok çeşit yem verme:Dainichiden tutun Sera, tropical, osi, omega olmak üzere toplamda 16 çeşit bitkisel yem kullandım. Başlarda çok çeşit yemin faydalı olabileceğine inandım ancak asıl besleyici yemleri çok daha az verdiğim için büyüme konusunda bazı sorunlar yaşadığıma inanıyorum. Çok yem kullanmamın bir diğer dezavantajı ise uzun süre gittiği için yemin bayatlaması konusu oldu.
2. Mercan kırığı: 1 sene boyunca Mercan kırığı testleri yaptım ne ph yükselttiğini gördüm ne tamponladığını üstelik yurt dışı ve yurt içindeki bir kaç bu işin uzmanı ile yaptığım görüşmelerde Mercan kırığı denen maddenin plastik dahi içerebilecek zararlı bir karışım olduğu fikrine vardım. Öyle ya Mercan kırığı da ne alaka. Mercan kurumuş ölmüş. İçinde neler kalmış??
3.Ph oranı : bir sürü ph buffer yüzlerce liraya ph ölçerler vs aldım. Bunların hepsi meraktan. Bu balık kriza gold yavru aldığım kişi bunları ölmemiş ben ölçmüştüm. Üstelik İstanbul şebeke suyu ph değeri 7.60 altına düşmezken.
Hal böyle olunca 7.ayda ph dengeleme çalışmalarımı bıraktım. Şu an yavru almada sorun yaşamıyorum. (Ph dengelemeye devam etsem ne olur tecrübe etmedim ancak düzeni bozacağım kesin)
4.dalga motoru: yavrular hızlı boylanır su temiz olur vs gibi sebeplere dayanarak aldım bir tane koydum bastım [:)] balıklar kaçacak delik aradı 3 ay alıştırmak için aynı saatlerde kısa sürelerde açtıysam da alışmadılar. Yine gereksiz bir iş olduğuna inandım ve kaldırdım.
5. Sump her pisliği çeksin: sump pisliği çeksin diye türlü şekillere girdim. İç filtreler vs. Sumpın özelliğinin biyolojik temizlik olduğuna kanaat getirdim pislikleri toplamak dip çekimi yöntemiyle benim işimdi 😃
6. Işık seçimi: ışık için en başta Uğur Rüşen Doğan'ı tavsiyesine uymayarak ( flouresan taç kapağa sığmadığı için tabi) onun söylediği malzemenin 2 katı masraf ederek ledler aldım, projektör aldım türlğ türlü sistemler denedim. Birinde yosun çok oldu birinde çok dalgalanma oldu. Ama her denememde balıkları strese soktum[:geek:]
En sonunda tamamen karanlık yapacaktım ışık sevmiyorlar diye ki Furkan Cüreoğlu dedi ki kardeşim ne istersen bağla yeter ki değiştirme onlar alışır merak etme. Gerçekten 20 liralık lede alıştılar ama tc 420 etkisini burda unutmayalım. Güneş gibi doğup batıyor mübarek.

Şimdi de yine çok tecrübeli insanlardan ve araştırmalarımdan öğrendiğim ve uyguladığım iyi ki yapıyorum dediğim maddeleri saymak istiyorum.

1- suyun ph dışındaki değerleri: suyumuzda eksik olan mineralleri eklemeye başladım (tanganyika gölü değerleri) magnezyum karbonat ve diğer mineraller.

2.su değişimi süresini uzatan ozon cihazı kullanmaya başladım. Bunu yapma amacım su değişim derdinden kurtulmak asla değil. En değerli kaynaklarımızdan olan suyu daha az israf etmek ve açıkçası ozon cihazının etkisini denemekti. Cihazın gerçekten 2 ay gibi bir süreyle suyu berraklaştırdığını düşünüyorum.
Aynı zamanda su değişimi içinde su arıtma cihazı yaptım bu sadece klor ve ağır metalleri bağlayan basit bir filtre

3.su soğutma kendi yaptığım termostat ile çeşmeden akan suyun derecesi ile aynı değer olan 28 derece ayarlı termostat ile yazın suyumu soğutuyor ve su değişimi yapacaksam aynı derece olacağı için balıkların sorun yaşamasını ortadan kaldırmış oluyorum.

4. Dekor değişikliği balıklarıma biraz psikopatlık yaptım. Damızlık altı olduklarında 2 günde bir dekor değiştirip balıkların bölge edinme alışkanlıklarında farklılık gözlemledim. Şu an dekor değiştirdiğim anda çiftleşmeye başlıyorlar yenilik hoşlarına gidiyor balıklar dekor değiştirdiğimde strese girmiyorlar 🙏

Şimdilik aklıma gelen bunlar. Sen yanlış yapmışsın, yanlış öğrenmişsin diyenler olabilir. Saygıyla yorumlarınızı okuyacağım. Ancak asla doğru olduğunu savunmadığım tecrübelerdir.

Saygılarımla

[/QUOTE]Tecrübeye bağlı olarak verdiğiniz bilgiler için çok teşekkürler.Özellikle 1 numara konusunda size kesinlikle katılıyorum.kendi tecrübelerime dayanarak daha önce beslediğim malawi ve maswalarda şimdi beslediğim albino redcheek lerde yapmış olduğum araştırmalar ve okudum yorumlara dayanarak hemen hemen her markanın kaliteli yemlerini kullandım hep 8-9 çeşit yemim oldu.dediğiniz gibi çok kalitelei yemlerin yanında çeşit olsun diye orta ayar yemlerde kullanıyoruz ve doğal olarak gerçekten sadece yeterli olan yemleri az kullanıyoruz.bu nedenle az olsun öz olsun 2-3 çeşit kaliteli yem kullanmak daha mantıklı geliyor artık bana.Hemde dediğiniz gibi çok çeşit olunca yem çok uzun gidiyor maswlara için 8 çeşit yem almıştım 1 sene geçti yem kavanozları daha yeni yarının altına indi[:)))]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

hasanusta06Çevrim Dışı

Kayıt: 21/03/2012
İl: Ankara
Mesaj: 125
hasanusta06Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 01 Ekim 2020 14:38
[QUOTE=Yavuz ÖZTÜRK]Herkese merhabalar,
Gerek daha önceki yıllardan edindiğim tecrübe, gerekse bu 1 yıllık yavru büyütme sürecimde kendi yaşadığım tecrübeleri aktarmak istiyorum.
Asla ve asla doğru veya yanlışlığı konusunda savunmalar yapmıyorum.
Ancak yine okumak isteyen dostlar olursa diye paylaşıyorum.
Ben bu tarz yazılara çok meraklı olduğum, çok iyi bir araştırmacı olduğum için iyi bir bilgi aktarımı olabileceğini düşünüyorum.

Öncelikle harfiyen yaptığım ama daha sonra sebepleri ile yapmaktan vazgeçtiğim maddelerden başlayalım.
Bu maddeleri kronikleşmiş tropheus önerilerine göre sıralıyorum.

1. Çok çeşit yem verme:Dainichiden tutun Sera, tropical, osi, omega olmak üzere toplamda 16 çeşit bitkisel yem kullandım. Başlarda çok çeşit yemin faydalı olabileceğine inandım ancak asıl besleyici yemleri çok daha az verdiğim için büyüme konusunda bazı sorunlar yaşadığıma inanıyorum. Çok yem kullanmamın bir diğer dezavantajı ise uzun süre gittiği için yemin bayatlaması konusu oldu.
2. Mercan kırığı: 1 sene boyunca Mercan kırığı testleri yaptım ne ph yükselttiğini gördüm ne tamponladığını üstelik yurt dışı ve yurt içindeki bir kaç bu işin uzmanı ile yaptığım görüşmelerde Mercan kırığı denen maddenin plastik dahi içerebilecek zararlı bir karışım olduğu fikrine vardım. Öyle ya Mercan kırığı da ne alaka. Mercan kurumuş ölmüş. İçinde neler kalmış??
3.Ph oranı : bir sürü ph buffer yüzlerce liraya ph ölçerler vs aldım. Bunların hepsi meraktan. Bu balık kriza gold yavru aldığım kişi bunları ölmemiş ben ölçmüştüm. Üstelik İstanbul şebeke suyu ph değeri 7.60 altına düşmezken.
Hal böyle olunca 7.ayda ph dengeleme çalışmalarımı bıraktım. Şu an yavru almada sorun yaşamıyorum. (Ph dengelemeye devam etsem ne olur tecrübe etmedim ancak düzeni bozacağım kesin)
4.dalga motoru: yavrular hızlı boylanır su temiz olur vs gibi sebeplere dayanarak aldım bir tane koydum bastım [:)] balıklar kaçacak delik aradı 3 ay alıştırmak için aynı saatlerde kısa sürelerde açtıysam da alışmadılar. Yine gereksiz bir iş olduğuna inandım ve kaldırdım.
5. Sump her pisliği çeksin: sump pisliği çeksin diye türlü şekillere girdim. İç filtreler vs. Sumpın özelliğinin biyolojik temizlik olduğuna kanaat getirdim pislikleri toplamak dip çekimi yöntemiyle benim işimdi 😃
6. Işık seçimi: ışık için en başta Uğur Rüşen Doğan'ı tavsiyesine uymayarak ( flouresan taç kapağa sığmadığı için tabi) onun söylediği malzemenin 2 katı masraf ederek ledler aldım, projektör aldım türlğ türlü sistemler denedim. Birinde yosun çok oldu birinde çok dalgalanma oldu. Ama her denememde balıkları strese soktum[:geek:]
En sonunda tamamen karanlık yapacaktım ışık sevmiyorlar diye ki Furkan Cüreoğlu dedi ki kardeşim ne istersen bağla yeter ki değiştirme onlar alışır merak etme. Gerçekten 20 liralık lede alıştılar ama tc 420 etkisini burda unutmayalım. Güneş gibi doğup batıyor mübarek.

Şimdi de yine çok tecrübeli insanlardan ve araştırmalarımdan öğrendiğim ve uyguladığım iyi ki yapıyorum dediğim maddeleri saymak istiyorum.

1- suyun ph dışındaki değerleri: suyumuzda eksik olan mineralleri eklemeye başladım (tanganyika gölü değerleri) magnezyum karbonat ve diğer mineraller.

2.su değişimi süresini uzatan ozon cihazı kullanmaya başladım. Bunu yapma amacım su değişim derdinden kurtulmak asla değil. En değerli kaynaklarımızdan olan suyu daha az israf etmek ve açıkçası ozon cihazının etkisini denemekti. Cihazın gerçekten 2 ay gibi bir süreyle suyu berraklaştırdığını düşünüyorum.
Aynı zamanda su değişimi içinde su arıtma cihazı yaptım bu sadece klor ve ağır metalleri bağlayan basit bir filtre

3.su soğutma kendi yaptığım termostat ile çeşmeden akan suyun derecesi ile aynı değer olan 28 derece ayarlı termostat ile yazın suyumu soğutuyor ve su değişimi yapacaksam aynı derece olacağı için balıkların sorun yaşamasını ortadan kaldırmış oluyorum.

4. Dekor değişikliği balıklarıma biraz psikopatlık yaptım. Damızlık altı olduklarında 2 günde bir dekor değiştirip balıkların bölge edinme alışkanlıklarında farklılık gözlemledim. Şu an dekor değiştirdiğim anda çiftleşmeye başlıyorlar yenilik hoşlarına gidiyor balıklar dekor değiştirdiğimde strese girmiyorlar 🙏

Şimdilik aklıma gelen bunlar. Sen yanlış yapmışsın, yanlış öğrenmişsin diyenler olabilir. Saygıyla yorumlarınızı okuyacağım. Ancak asla doğru olduğunu savunmadığım tecrübelerdir.

Saygılarımla

[/QUOTE]


Agziniza saglik guzel gozlemler olmus gercekten yeni baslayanlar icin butun tecrubenizi paylasmissiniz

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir