Yokluğunuzda Akvaryumunuzda Neler Oluyor?


FoaeÇevrimiçi

Kıdemli Akvarist
[B]14812,2[/B] [B]15262,3[/B]
Kayıt: 06/04/2012
İl: Istanbul
Mesaj: 1667
FoaeÇevrimiçi
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 01 Haziran 2018 22:09
Suat Bey neden üstünüze alındınız anlamadım ama ‘ben yaptım oldu’ yakıştırmamın nedeni konunun başlarında kesin doğruymuş gibi anlatılan bariz yanlışlara yönelikti açıkçası.

Merak ediyorsanız da yanlış olduğunu bile bile yapıp hatırladığım bir uygulama bulunmuyor.

Örnek vermek gerekirse:
Suyu çeşmeden alırken ön filtreden geçirsem bile 24 saat bekletir, su hazırlayıcı ve ph tamponlayıcı kullanırım.

5-6 tür farklı pul yemin yanında ev yapımı ve canlı yemle desteklerim.

Aynı gölün yakın türlerini besleyip, tüm su kaynakları ve hazırlığı aynı olsa bile kendi tanklarım arasında balık taşırken suya alıştırma işlemi yaparım.

Özetle balıkların bağışıklığını onlara zor şartlara maruz bırakıp bir nevi eziyet ederek değil sağlıklı tutarak kuvvetlendirmeyi tercih ediyorum. Bilinçli bir hobicinin de bu yönde düşünmesi gerek diye düşünüyorum.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

EtzeLÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 06/02/2014
İl: Ankara
Mesaj: 347
EtzeLÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 01 Haziran 2018 23:39
[QUOTE=Foai]Suat Bey neden üstünüze alındınız anlamadım ama ‘ben yaptım oldu’ yakıştırmamın nedeni konunun başlarında kesin doğruymuş gibi anlatılan bariz yanlışlara yönelikti açıkçası.

Merak ediyorsanız da yanlış olduğunu bile bile yapıp hatırladığım bir uygulama bulunmuyor.

Örnek vermek gerekirse:
Suyu çeşmeden alırken ön filtreden geçirsem bile 24 saat bekletir, su hazırlayıcı ve ph tamponlayıcı kullanırım.

5-6 tür farklı pul yemin yanında ev yapımı ve canlı yemle desteklerim.

Aynı gölün yakın türlerini besleyip, tüm su kaynakları ve hazırlığı aynı olsa bile kendi tanklarım arasında balık taşırken suya alıştırma işlemi yaparım.

Özetle balıkların bağışıklığını onlara zor şartlara maruz bırakıp bir nevi eziyet ederek değil sağlıklı tutarak kuvvetlendirmeyi tercih ediyorum. Bilinçli bir hobicinin de bu yönde düşünmesi gerek diye düşünüyorum. [/QUOTE]

Herkesin kendi bir bildiği yol vardır bu hobide bir tek doğru vardır fakat o doğruya giden birden fazla yöntem olabilir. Hobiye başladıktan sonra bu sitede profil oluşturmuş hiç kimse olursa olur olmazsa olmaz demediği için burada, eziyet çektirmek istediği üçin değil zaten, bende bir şeyler öğreneyim bende benimkilere uygulayayım daha iyi şartlarda yaşatayım diye burada, yani herkesin amacı aynı. Ben yaptım oldularla buradaki her konu başlığı altında en az bir tane karşılaşırsınız zaten kendini bilen biri ise bunu zaten görür bunun olurunu olmazını bilir. Nasıl biri bir şey dediğinde herkes aaa hadi hep birlikte böyle yapalım demiyorsa burdada bu geçerli. İnsanlar burada başından geçen olayları anlatıyor tepkilerini paylaşıyor sizin eğer hedef alarak konuştuğunuz biri varsa üstü kapalı kime gittiği belli olmayan bir önermeyle değil bizzat şahsa söylersiniz veya alıntı yaparsınız kimse kimseyi yanlış anlamamış olur. Diğer yandan bu, ben ortaya bir bomba koydum isteyen üzerine alsın demek olur, konunun açılma sebebi acaba bu laf kimeydi diye zaman geçirmek değil burda başlıktaki konu hakkında yaşanılan olayları paylaşmaktır.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

FoaeÇevrimiçi

Kıdemli Akvarist
[B]14812,2[/B] [B]15262,3[/B]
Kayıt: 06/04/2012
İl: Istanbul
Mesaj: 1667
FoaeÇevrimiçi
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 02 Haziran 2018 11:54
Herkes ayrı bir alıngan bu sıra. Ben yaptım oldu tabiri neden bu kadar rahatsız etti anlamadım.
Akvaryum hobisi yeni keşfedilmedi, uygulamalar ve sonuçları belli. Bunları yok sayıp canlı sağlığını riske atacak yöntemler için de ‘ben yaptım oldu’ uygun bir tabir oluyor diye düşünüyorum .

Cep telefonundan yazdığım için alıntı ve benzeri işlemleri çok rahat yapamıyorum her zaman. Konunun başında Zeyneb hanımın yazdıklarına itafen yazdım önceki mesajımdakileri çok önemliyse...



Konuyu dağıtmadan bilgi vermek gerekirse, uzun tatil öncesi hazırlıklar son gün değil kısa bir dönem boyunca yapılmalıdır. 1-2 hafta daha sık yemleme ve su değişimi yapılır, birden fazla akvaryum varsa ve arasında balık transferi yapılabiliyorsa fazla nüfus seyreltilebilir. Yavrular açlığa ve nitrata daha hassastır onlara fazladan önlem almak gerekebilir. Fazla sayıda tank varsa en sağlıklısı bakım prosedürünü bir kağıda yazıp tanıdığa teslim etmek olabilir. [EDIT]Foai,2018-06-02 19:46:42[/EDIT]

Beğenenler: [T]29591,imbellis[/T][T]20572,tarquinnn[/T][T]111197,Iskarmoz[/T][T]48207,sinor[/T]
+1: [T]111197,Iskarmoz[/T][T]48207,sinor[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Neothauma Çevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
[B]14943,1[/B]
Kayıt: 30/06/2007
İl: Yurtdisi
Mesaj: 3541
Neothauma Çevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 05 Haziran 2018 10:09
[QUOTE=BadWolf]

* Endlerlerim için , Bol bitkili bir tankta yaşıyorlar ve camlarda oluşan yosunlar ile beslenmelerini beklerim ve hepsi kendi üretimim olduğundan 2 hafta boyunca elektrik olmasa dahi başlarının çaresine sıkıntısızca bakarlar.

*Bettalarımın hepsi üretime hazır olacak şekilde formda tutuluyor, yani 2 hafta başıboş bırakıldıklarında belki biraz göbeklerini eritmiş olarak bulabilirim ancak yine elektrik olmasa dahi bir sıkıntı çıkmaz. Gelir gelmez su değişimi yaparak su düzenini toparlarım.

*Barb tankımdaki 4.5 yaşına gelmiş eski topraklarımda kayıp yaşamam mümkün olabilir, çünkü zaten ömürlerinin sonuna geldikleri için (ortalama 4-5 sene) gençler kadar dayanıklı değiller, ancak gençler için konuşmak gerekirse diyetin çoğu canlı yemden oluştuğu ve nadiren kuru yem yedikleri için bettalar gibi onlar da haftalar sürecek bir açlığa hazır durumda olacaklardır, tek sıkıntı elektrik kesintisi sonucu filtrenin devreden çıkmasından dolayı oluşur diye düşünüyorum. Olabildiğince havasızlığa alıştırmaya çalıştım ancak birkaç günlük kesinti ile 2 haftalık bir kesintinin bir olmayacağının da farkındayım. Şimdiye kadar filtre problemleri ve yaşlılık hariç hiç tetrazon kaybı vermedim. o nedenle ne bulurdum orası şüpheli.

*Japonları ise normalde bol olarak beslediğim için sindirimi kolaylaştırmak adına zaten birkaç gün aç bıraktığım oluyor. O nedenle çok sıkıntı olacağını sanmıyorum, muhtemelen sakat olan ufaklık tek risk altında olan olurdu, çünkü yüzebilmek için diğerlerine oranla daha çok enerji sarf etmesi gerekiyor.

Açıkçası otomatik yemleme makinesi almazdım. Çünkü evimde irili ufaklı 7 akvaryum var, bahsi geçen makineler çok masraflı ve bir öğrenci olduğum için her birine makineyi alabilmem imkansız olurdu. Ve açıkçası birisi beslenmeye devam edip keyfini çıkartırken ötekilerin dönüşümü beklemeleri bana göre adaletsiz bir yaklaşım olur. Hepsi benim sorumluluğumda ve hepsi eşit oranda "iyi" bakılıp aynı oranda seviliyorlar, eğer birini kayırırsam, ötekilere de aynı fırsatları sunmam gerekir.
Ben seyahate çıkarken asıl telaşı diğer hayvanlarımda yaşıyorum :) [/QUOTE]

Elimdeki türleri (Tanganyikalar) senin yöntemlerinle beslesem vay halime vay... Tabi ki de kimsenin başkasının "doğrusunu" uygulama zorunluluğu yok. Elindeki türler zaten bakımı kolay, kötü şartlara uzun süre dayanıklı türler. Balıkları survivor şartlarında yaşatmak yine tartışılır ama 13 yıllık tecrübeli hobicisin vardır bir bildiğin.Umarım bir gün tuzlu suya geçmeye cesaret gösterirsin de bu yöntemlerini orada da deneme fırsatına sahip olur ve uzun bir tatile çıkabilirsin.

Bu hobinin en büyük handikaplarından biri hobiciyi eve çok bağlı bir duruma getirmesi. Emanet bırakabileceğiniz güvenilir bir kişi yoksa maalesef evden uzun süre ayrı kalmayı zorlaştırıyor. Onun dışında evden ayrı kalabileceğiniz maksimum süre beslediğiniz türlerin zorluk ve hassaslık derecesine, akvaryum hacminize ve içindeki popülasyona gibi faktörlere bağlı. Bir lepistes ile bir apistogrammanın dayanıklılığı, aynı hacimdeki iki akvaryumun içinde aynı türün farklı sayılarda bireylerinin akvaryuma etkisi(10 lepistes-100 litre vs. 20 lepistes-100 litre gibi) veya bir türün aynı sayıdaki iki farklı grubunun farklı hacimlerdeki akvaryumlardaki dayanıklılığı ( 10 lepistes-100 litre vs. 10 lepistes-50 litre gibi) çok farklı sonuçlar gösterecektir.

Benim tatiller için yöntemim şu şekilde; Haftada bir defa su değişimi yaptığım için tatillerimi iki su değişimi arasında ve farklı dönemlerde yapmaya çalışıyorum. Örneğin haziranda bir hafta, temmuzda bir hafta ve ağustosta bir hafta tatile çıkacağım. Akvaryumlarımdaki canlı yükü az olduğu için bu süreyi 9-10 güne zorlayabilirim fakat tercih etmiyorum. 3 haftalık uzun tatil yerine bu şekilde bölmek daha çok işime geliyor , zaten çok tatile çıkayım insanı değilim. Tatile çıkmadan bir gün önce rutin su değişimimi yapıp evde aileden birine hangi kuru yemden nasıl verileceğini öğretiyorum, bir öğün sabah bir öğün akşam ve normalde verdiğimden daha az bir oranda verdiriyorum. Çok aşırı yemleme suyu bozacağından tehdit oluşturur ve evde bu duruma benden başka müdahale edecek kimse olmadığından, az yem verdirmek hem su için tehdit oluşturmaz hem de balıkları tam doyurmasa da aç bırakmaz. Tatil dönüşü hemen rutin su değişimimi yapıp tekrar yavaş yavaş normal yemleme düzenine geçiyorum. Tanganyika türleri besleyen biri olarak uyguladığım en iyi yöntem bu. Başka türlerde ne kadar işe yarar bilmiyorum, denemek gerek, türe göre yolunuzu bulmanız gerek. Bu tarz konularda en önemlisi genel konuşmamak, "ben yaptım oldu" tonunda konuşmamak gerek.

Beğenenler: [T]127461,Foai[/T]
+1: [T]127461,Foai[/T][T]189258,XOCOH38[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir