yoksa borneo vatozdan yavru mu alacağım? :)
Bir sorun akvaryumda salyangozlar vardı adi salyangozlar ve minyatür neriteler. Bunlar yumurtaları yer mi acaba. Bunun dışında yumurtlayan balığı almadım akvaryumdan. Sadece yumurtaları aldım.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Hillstream Loach'ların üretilemediği bilgisi tam olarak doğru değildir. Geliştirilen ve doğal ortamlarını daha iyi simule eden yöntemler ile akvaryum ortamında üretildiği biglisi yabancı forum ve sitelerde mevcuttur. Aslında Hillstream Loach denilen balıklar çok geniş bilimsel aileleri kapsamaktadır.
Sahip olduğunuz türe bağlı olarak tabi daha önce üretilip üretilmediği bilgisi değişecektir. Balıklarınızın resimlerini paylaşmanız mümkün mü acaba?
Cama yağışık resimden anladığım kadari ile gastromyzon yada pseudogastromyzon türlerinden biri olabilir. Swellia veya Beaufortia türleri genelde daha büyük olurlar üreme boylarında çünkü. 2001 yılında Alman bir akvaryumcu bir akvaryum hobisi ile ilginenen magazine G. Scitulus türünü nasıl ürettiğini ve 2 farklı yaklaşımını anlatmış, her iki durumda da yavru aldığını ancak ilk deneyinde su kalitesi nedeniyle yavruların tamamını kaybettiğini belirtmiştir.
Eğer yumurtlarınızdan yavrular çıkarsa unutmamanız gereken en önemli etken bu balıkların doğada oksijeni zengin soğuk sularda yaşadıklarıdır. Ayrıca yavruların doğudu tankta bol ışık gören kayalar ve hatta mümkğnse yosun tutmuş kayalar olmasında fayda vardır. Filitre zorunlu değildir ama hava verilmesi çok önemlidir.
Doğada bu balıklar akıntılı sularda yaşamaktadır (bu nedenden olsa gerek kondukları yere adeta vucutlarının altı sayesinde yapışırlar) ve kayaların üstündeki yosunlara gelen mikroorganizmalar ile beslenirler. Ve su derecesi 20-24 derece arasında değişmektedir. Sular tertemiz olup ph 6-7,5 arası olmaktadır. Su sertliği 36-226 ppm olmaktadır. Akvaryum ortamında olacaklarından su derecesi dışında sorun yaşayacağınızı çok sanmıyorum. Ancak, yaz aylarında olduğumuzdan suyunuz doğal olarak sıcak olacaktır. Su derecesini düşürmek yerine oksijeni arttırmanız yeterli olacağını düşünüyorum- balıkların 24 dereceden yüksekte tutulduğunu pek çok kez şahit oldum çünkü.
Eğer dilerseniz G. scitulus'u nasıl yavrulattığını ve hangi koşullarda büyütüldüğü yukarıda bahsetmiş olduğum makalenin ingilizceye tercüme edilmiş kısmını sizinle paylaşabilirim.
İnşallah sağ sağlim büyütürsünüz. Ben de zamanında bir hevesle aldım ancak hepsi hem cins çıktı (bendeki şans işte). Yavrularınızı büyütebilirseniz bir kaçtanesine talibim şimdiden açıkça belirteyim :)
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
ayrı tanka almanız iyi olmuş. Ayrıdığınız yerde salyangoz var ise, türüne göre tehlike arz edebilir. Burdan da ayrıarak ayrı bir tanka koymanızda fayda var eğer etçil salyangozlar var ise.
Dediğim gibi su değerleri çok önemli ve en öenmlisi oksijen... mümkün ise 20lt veya daha fazla ayrı bir akvaryuma koymanızı öneririm. su değerlerini takip etmeniz ve sabit tutmanızda faydalı olacaktır. Eğer yedek akvaryumunuz yok ise plastik saklama kapları bu iş için çok faydalı oluyor... 30 lt bir saklama kabı 15 lira civarı oluyor.
[QUOTE=Eldurmaz]Bana apisto yumurtalarını andırdı.[/QUOTE]
Haklı olabilirsiniz. Gastromzyon yumurtları küçük (1mm az çapı) batan ve yapışkan olmayan yumurtalar olarak tarif edilmektedir. Yumurtalar filtreye yapışmış durumda ise başka bir türün yumurtası olabilir. İlk mesajda başka hangi türler olduğunu göremediğimden bu bilgiyi göz ardı etmiştim...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Hillstream Loach'ların üretilemediği bilgisi tam olarak doğru değildir. Geliştirilen ve doğal ortamlarını daha iyi simule eden yöntemler ile akvaryum ortamında üretildiği biglisi yabancı forum ve sitelerde mevcuttur. Aslında Hillstream Loach denilen balıklar çok geniş bilimsel aileleri kapsamaktadır.
Sahip olduğunuz türe bağlı olarak tabi daha önce üretilip üretilmediği bilgisi değişecektir. Balıklarınızın resimlerini paylaşmanız mümkün mü acaba?
Cama yağışık resimden anladığım kadari ile gastromyzon yada pseudogastromyzon türlerinden biri olabilir. Swellia veya Beaufortia türleri genelde daha büyük olurlar üreme boylarında çünkü. 2001 yılında Alman bir akvaryumcu bir akvaryum hobisi ile ilginenen magazine G. Scitulus türünü nasıl ürettiğini ve 2 farklı yaklaşımını anlatmış, her iki durumda da yavru aldığını ancak ilk deneyinde su kalitesi nedeniyle yavruların tamamını kaybettiğini belirtmiştir.
Eğer yumurtlarınızdan yavrular çıkarsa unutmamanız gereken en önemli etken bu balıkların doğada oksijeni zengin soğuk sularda yaşadıklarıdır. Ayrıca yavruların doğudu tankta bol ışık gören kayalar ve hatta mümkğnse yosun tutmuş kayalar olmasında fayda vardır. Filitre zorunlu değildir ama hava verilmesi çok önemlidir.
Doğada bu balıklar akıntılı sularda yaşamaktadır (bu nedenden olsa gerek kondukları yere adeta vucutlarının altı sayesinde yapışırlar) ve kayaların üstündeki yosunlara gelen mikroorganizmalar ile beslenirler. Ve su derecesi 20-24 derece arasında değişmektedir. Sular tertemiz olup ph 6-7,5 arası olmaktadır. Su sertliği 36-226 ppm olmaktadır. Akvaryum ortamında olacaklarından su derecesi dışında sorun yaşayacağınızı çok sanmıyorum. Ancak, yaz aylarında olduğumuzdan suyunuz doğal olarak sıcak olacaktır. Su derecesini düşürmek yerine oksijeni arttırmanız yeterli olacağını düşünüyorum- balıkların 24 dereceden yüksekte tutulduğunu pek çok kez şahit oldum çünkü.
Eğer dilerseniz G. scitulus'u nasıl yavrulattığını ve hangi koşullarda büyütüldüğü yukarıda bahsetmiş olduğum makalenin ingilizceye tercüme edilmiş kısmını sizinle paylaşabilirim.
İnşallah sağ sağlim büyütürsünüz. Ben de zamanında bir hevesle aldım ancak hepsi hem cins çıktı (bendeki şans işte). Yavrularınızı büyütebilirseniz bir kaçtanesine talibim şimdiden açıkça belirteyim :)
[QUOTE=Eldurmaz]Bana apisto yumurtalarını andırdı.[/QUOTE]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
makalelere gelince:
Eğer elinizdeki Gastromyzon ailesinden ise:
http://www.seriouslyfish.com/species/gastromyzon-scitulus/
Tercümesi:
Gzölemler Alman akvarist Philipp Dickmann tarafından yapılmış ve 2001 yılında bir hobici magazininde yayınlanmıştır.
Doğadan G. scitulus (o zaman G. punctulatus olarak tanımlanmıştır) ve G. monticola (http://www.seriouslyfish.com/species/gastromyzon-monticola/) türlerinden örnekler yakalamış ve her iki türü de farklı yöntemlerle çiftleştirmeye çalışmıştır.
İlk başta bir çift G. scitulus, 30 litrelik filtresiz ve boş taban (cama cam diye tabir edilen- makale de böyle yazmıyor tabi, kendi yorumum) ancak bol havalandırılan bir akvaryuma konulmuştur. Akvaryumda kırılmış birkaç toprak saksı, kaya ve su üstü bitkileri de mevcut idi.
Bu hayvanlar üreme kondisyonuna getirilmek için bol canlı ve donmuş sivrisinek larvasından oluşan zengin bir diyet ile beslenmiştir.
Sıcaklık daha sonra 8 haftalık bir süre sarfında 28°C a çıkarılmıştır ve yemleme arttırılmıştır; bu şartlar 3 hafta boyunca sabit tutulmaya devam edilmiştir ancak derece istenmeyerek 32°C olmuştur. (Yani aslında bu kadar yükseltmeye gerek yok)
Kurlaşma davranışları fark edilince, soğuk su ile su değişimleri yapılarak sıcaklık 25°C'a indirilmiştir ve balıklar bir düşük hava basıncı döneminde çiftleştikleri kaydedilmektedir; çiftleşme anında vucutları taban yerine birbirlerine kenetlenmiş şekil aldığı anlatılmaktadır.
En az 100 minicik (çap <1 mm), batan, yapışık olmayan yumurtalar gözlemlenmiş ve bu noktada yetişkinler akvaryumdan alınmıştır (siz de yumurtaları almıştınız, fark etmez ama su değerleri benzer olmasında fayda var tabi yumurtalar ayrı yere konulacaksa).
Yavrular yumurtalardan yaklaşık 3 gün içinde çıkmaya başlamışlardır ve yabrular ilk başta ışıktan kaçmakta olup kuçuk boyutları nedeniyle (yaklaşık 3 mm) infusoira tipi yemlere ihtiyaç duymuşlar (burda bettalara verilen ilk aşamadaki yemler de verilebilir sanırım, örn sirke kurdu... bilemiyorum). (ne yazıkki) anlaşılan tanktaki bitkiler çürümeye başlamış bu aşamalarda ve su kalitesi bozulduğundan 3 hafta sonra tüm yavrular ölmüş (bitkiler varsa çürümeye başladığını düşünürseniz çıkarın veya test kiti ile su değerlerini kontrol edebilirsiniz).
G. moticola ile daha fazla başarı elde edilmiş, bu sefer tabanda kuçuk taş/kayalardan oluşan substrat (coarse gravel, tam türkçe karşılığı vardır ilaki ama ben bilmiyorumi kusura bakmayın), arka cama yaslanan düz (mermer?) tabakalar olan, bir bağım Cyptocoryne sp. ve bir parça odun (dirftwood diye geçiyor, türkiyede genelde mangrov kökü kullanılıyor ama yurt dışında başka ağaçlarda kullanıldığı oluyor) olan bir 160 litrelik akvaryum da yapılmıştır.
Su derecesi 24°C da sabit tutulmuş vd su sertlik derecesi (general hardness, GH) 10-12° arası tutulmuştur. Bu tankda yine filtrelenmediği ancak çok havalandırıldığı belirtilmiş, tankta ayrıca Ambastaia sidthimunki, Pangio sp. (kaç adet veya türü yazmıyor, muhtemelen birkaç çeşidi) ve substrata giren tür olan Melanoides tuberculata salyangozundan çokça olduğu belirtilmiştir. Bu koşullarda zamanla az da olsa yavrular meydana geldiği fark edilmiş ve çiftleşme 12 aylık bir süre boyunca sürekli gerçekleştiği gözlemlenmiştir.
Pseudogastromyzon ailesi ise:
http://www.seriouslyfish.com/species/pseudogastromyzon-myersi/
tercümesi:
P. myersi sıklık akvaryumda üretilmiş ve bazı akrabaları, örneğin Sinogastromyzon türleri, aksine doğada göç etmediğine işaret eden üreme stratejisi sergilemektedir. Karma akvaryumlarda az da olsa yavrular hayatta kalabilmekte olsada yavru sayısını arttırmak için ayrıştırılmış bir üreme tankı kurmak isteyebilirsiniz. Burada not edilmesi gereken önemli bir husus ise doğada bu tür yılda bir kere Haziran/Temmüz aylarında çiftleşmektedir (belki elinzideki tür bu aileden gelen bir tür dür?).
Belkide kontrollü bir üreme denemesinde en önemli şey uygun olgunlaşmış bir taban malzemesidir. Orta boy yuvarlakımsı nehir taşlarından oluşan bir taban en uygunudur, zira taşlar arası oluşan pek çok küçük aralık ve boşluklar yavrulara avlanmaktan kurtulana kadar saklanacağı bşr yer sağlamaktadır. Ayrıca bu tarz yapılarda oluşan ve biriken organik detritus (türkçesini bilemedim, çürüyen maddeler özetle) yavruların beslendiği mikroorganizmalara yiyecek kaynağı olmaktadır. Diğer dekorlar yetişkinlerin beslenmesi için birkaç tane pürüsüz, yosun kaplı kayalar ve ayrıca ek beslenme alana ve oksijen sağlayabilen hava motoru ile çalışan sünger türü bir filtreden oluşabilir. Bu tür filtrelerin bir diğer avantajı yumurtalar/yavrular filtre tarafından çekilmez.
Bir grup yetişken sonra bu akvaryuma konulabilir ve erkekler arasında hucum saldırıları ve diğer akvaristleri "üste binme" olarak tabir ettiği bir balığın diğer balığın üstüne çıkma çabalarından oluşan bir üstünlük mücadelesi gözlemlenecektir. Renkleri de ayrıca artmaktadır. Bir erkek başarı ile üstünlük sağladığında kafasında üreme tüpçükleri oluşacaktır ve etrafından geçen dişileri etraflarında dairler çizerek ve yüzgeçlerini açarak bölgesine çekmeye çalışacaktır. Bu davranışta ısrarcı olabilir ve dişi tankta takip etmeyi da dahil edebilir.
Yumurtalar akvaryum taban malzemesi ile örtülen ve erkek tarafından yapılan bir "yuva" da bırakılır (sizin erkek biraz kolaya kaçmış galiba). Cinsel olarak gelişmiş dominant erkeklerin vucutlarının arka kısmını ve kuyruğunu bir taş veya kaya'ya yakın bölgede taban malzemesine soktuğunu ve sert itme ve dövme hareketleri ile küçük bir alan açtıkları gözlemlenebilir. Bu genelde bir taşı üstünden yapılır, muhtemelen gerekli açı ve yüksekliği vermek için. Bazen pek çok çukur açılır ancak her çiftleşmede sadece bir tanesi kullanılır (her seferinde aynı yer anlamında değil, her sefer açılan pek çok çukur olsada tek çukur kullanılır anlamında).
Uysal bir dişi yuvaya girer ve bir grup yumurta yaptıktan sonra erkek gelip onları döller ve bu döngü tek bir üremede pek çok kez tekrarlanır. Dişi yumurtaların tamamını bıraktıktan sonra erkek yuvayı taban malzemesi ile örter.
Ebeveynler bundan sonra yavrulara bakmazlar ve yumurtalar ve daha sonra yavrular kendi kendine gelişmeleri için bırakılır; ayrı bir üreme tankı kullanılıyorsa ebeveynler bu aşamada alınabilir. Yumurtaların kuluçka dönemi muhtemelen su derecesi tarafından etkilenmektedir ancak alınan bilgilerde süre 4 ile 14 gün arasında değişmektedir. Yumurtadan çıktıktan sonra yavrular serbestçe yüzene kadar taban malzemesinin aralarında kalmaya devam ederler ve çıktıklarında yaklaşık 10 mm olmaktadırlar. Çıkar çıkmaz yem armaya başlarlar ve bir ay gibi bir sürede 20-25 mm olabilirler. (burda yemlerinin yosun ve/veya biofilm kaplı taşlar olduğunu unutmamak gerek).
Umarım faydalı olur bilgiler.
Not: Sadece üreme ile ilgili kısımları çevirdim. Çeviri de besinleri de yazıyor.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
selamlar
[VID]http://www.youtube.com/watch?v=h_0h3TVfMuY[/VID]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Sedat Bey. Aslında sormakta fayda var. Yumurtaları görmeden önce tank parametreleriniz (pH, ısı) nelerdir? herhangi bir değişiklik (su değişimi, ısı değişimi) oldu mu?
Bunları belirlemek diğer hobici arkadaşlara da faydalı olacaktır.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir