Acemiler için DSLR Alım Rehberi
Gönderim Zamanı: 07 Mayıs 2010 17:35
Acemiler için DSLR Alım Rehberi
Hepimiz bir şekilde bu hobiyle ilgileniyoruz. Ancak aramızdan bir kısmı ilgilenmenin ötesinde resimleri çekerek paylaşıyor. Çekilen resimler kimi zaman muhteşem kareler olduğu gibi kimi zaman da resim demeye bin şahit istiyor. Çünkü bir çoğumuzun fotoğraf çekme deneyimi yok.
Fotoğraf çekme deneyimimiz ya da fikrimiz olsa bile eğer elimizde fotoğraf makinesi yoksa yine ortada kalıyoruz. Cep telefonu ile çektiğimiz fotoğrafları paylaşırken özür dileyerek yayınlıyoruz.
Hadi diyelim deneyimimiz yok. Deneyim makine olmadan kazanılmaz ki!!! Değil mi?
O zaman da makine ihtiyacımız ortaya çıkıyor.
Almaya karar versek bu sefer de bilgi eksikliği, danışacak yer/kişi olmaması, belki bütçemiz bizi bağlıyor.
İşte bu noktada "acemiler" için makine satınalma rehberi niteliğindeki bu yazı devreye girecek...
Ancak bu yazıda işin belirli bir noktasına yani DSLR üzerine odaklanılacaktır.
Deneyimi olan uzmanlar ve profesyoneller de yorumlarını kattığında (benim gibi az bilenler dahil ) herkes rahatlıkla karar verebilecektir.
Makine alırken karşımıza çok basit ayrımlar çıkıyor.
1. Filmli klasik makine
2. Dijital makine
Elbette bizler anında ne çektiğimizi görmek istediğimiz, bilgisayara aktarmayı sevdiğimiz, maliyetleri düşürmeyi amaçladığımız ve daha bir çok nedenden ikinci seçenek olan dijital makinelere yönleniyoruz.
Hemen peşinden yine bir ayrım daha geliyor.
1. Compact Dijital makineler
2. DSLR makineler
Kompact makineler elimizde hemen her yere götürebildiğimiz, hatta cebimize koyabildiğimiz, oldukça fonksiyonel ama maalesef hemen herşeyi üzerinde sabit olan ve müdahaleye fazla izin vermeyen makinelerdir. Aslında fazla izin vermiyor derken varolan özellikleri ayarlar kısmında istediğiniz gibi değiştirip çeşitli özelliklerde fotoğraflar çekebilirsiniz. Amatör mantıkta ve pratik kullanımda oldukça etkilidirler. Buna karşılık akvaryumunuzda makro çekim yapmaya elverişli olanları neredeyse yok denecek kadar azdır. Fiyatları çok daha makuldür. Bir kere alındığında çoğu zaman tek dertleri pilleri olur. Çok geniş bir kesime hitap eden makineler olduklarından hemen her markanın yine hemen her özellik ve fiyatta seçenekleri vardır. Bilgileri de kolaylıkla bulunup karşılaştırılabilir. Bu nedenle burada Compact Dijital makinelere değinmeyeceğim.
(Çok gerekli görülürse ayrı bir konuda ele alınabilir.)
Eğer fotoğrafa yeni başlıyorsanız orta karar bir Compact Dijital makina alıp ve kendinizi geliştirip artık bu bana yetmiyor dediğiniz noktada DSLR'a terfi etmenizdir. Hem bu arada yetenek ve bilginizi de belli bir seviyeye getirmiş olursunuz. Fotoğrafçılık forumlarını dolaşırsanız yeni başlayanlar için tavsiye edilen de zaten budur.
İkinci tür olan DSLR makineler gövde ve lensleri ayrılabilen, gerektiğinde değiştirilebilen, farklı çekimler için farklı seçenekleri olan, fiyat konusunda başı belli sonu belirsiz, özellik konusunda da lensler, filtreler, vs yüzünden neredeyse sınırsız makine türleridir. Sçeneklerin çoğalması vizyonu ve imkanları, dolayısıyla sonuçları kalitesini arttırırken aynı oranda da fiyatlar yükselebilmektedir. Bir de deneyim eksikliği varsa acemi birisi bu uçsuz bucaksız denizde kaybolup gitmektedir.
Eğer fotoğrafçılıkla ilgilenecekseniz DSLR almak belirli bir aşamada zaten kaçınılmazdır. İşin başında makul bir DSLR Kit alarak başlayabilirsiniz. Çünkü hem olayı öğrenmenizde çok büyük faydası olacak, hem de üzerindeki kit lensi uzun süre işinizi görecektir.
Forumda paylaşılan resimlerin büyük bir kısmı, özellikle de yarışma bölümünde görülenlerle fotoğraf bölümünde paylaşılanlar, genelde DSLR makinelerle çekilmiştir. Hatta özellikle makro çekimler yapılarak elde edilen fotoğraflar paylaşılmıştır.
Canon, Nikon, Olympus, Panasonic, Leica, Pentax, Samsung ve Sony gibi markalar DSLR makineler üretmektedir.
Uçsuz bucaksız denizde kaybolmamak için özellikle DSLR makineler hakkında yorumlar olacak ki bu sayede hem bilgilendirme olsun hem de profesyonel olarak nitelendirilebilecek makinelere yönelme korkumuz ortadan kalksın. Üstelik deli gibi para harcamak yerine bütçemizi nasıl planlamamız gerektiğini de bilelim. Ne de olsa çoğumuzun çok hevesi olsa bile maalesef çok ciddi bir bütçesi yok.
Bu iş özellikle başlangıçta heves işidir, makinanın benimsenmesi de bu hevesi oluşturan etmenlerden biridir.
Artık kısa bilgilendirmeler ve soru-cevap kısımlarını paylaşmanın zamanıdır.
Tüm bilgilendirmeler çok temel düzeyde, hiç bilgisi olmayan kişilere göre ve en basit dille/ifadelerle/örneklerle yapılacaktır. Deneyimi olanlar kusura bakmasın. Onları uzmanlara göre bir konuda paylaşımlara davet edeceğiz.
* DLSR ne demektir?
"Digital Single-Lens Reflex" kelimelerinin baş harflerinin kısaltmasıdır. "Dijital tek lensli yansıtma" olarak çevrilebilir.
DSLR fotoğraf makinesi ise mekanik ayna sistemi ve beşgen prizma kullanarak lensteki ışığı kameranın arkasındaki optik görüntüleyiciye (vizöre) direk aktaran dijital bir fotoğraf makinesidir.
* Özellikleri nelerdir?
Gövdesi, lensleri, filtreleri, flaşı gibi bir çok şey ayrılabilir, değişebilir ve istenilen çalışmaya göre ayarlanabilir. Değişken yapısı sayesinde çok fazla seçenek sunar. Normal fotoğraf çekilebileceği gibi kullanılacak diğer araçlarla yakın çekim makro fotoğraflar, çok uzaktan fotoğraf çekimi, gece görüşlü çekimler gibi bir çok özel çekime de fırsat tanır.
* Temel Kural
İyi sonuç elde etmek için en temel kurallardan birisi şudur.
Standart Lens + İyi Makine = Orta Seviye Makine + iyi Lens
Elbette ideali "İyi makine + İyi Lens" olacaktır.
* Alırken başlangıç olarak minimumda neler almalıyız?
Makinenin gövdesi, lens, yedek pil, çanta. Ancak zaten bazı makineler Kit (takım) halinde satıldıklarından çanta dışındakileri ayrı ayrı almaya gerek kalmıyor.
Bundan sonra alınacak olanlar tamamen hedefe yönelik işlevsel çeşitlemeler olarak devam edip gidiyor.
* Hangi marka?
Canon ve Nikon bu işin tepesinde yer alan ve piyasada en yaygın olan iki markadır. Diğerleri de vardır ama tercihler ağırlıklı olarak önce Canon sonra Nikon ve ardından diğerleri şeklinde gelmektedir. Diğerleri derken küçümsememek lazım. Aralarında bazıları uzak ara başarılı üst seviye makinelerdir. Ama fiyat açısından sınırlı kitleye hitap ettiği için yaygın değillerdir.
* Sıfır mı? İkinci el mi?
Eğer paranız varsa ve/veya takıntılıysanız sıfır alabilirsiniz. Ancak temiz ikinci el makineler garantili olarak bile satılabiliyor. İkinci el makine almanın bir sakıncası olmaz. Hatta toplam maliyetinizi bile düşürür. Aradaki farkla ekstra lens alma fırsatı bile bulabilirsiniz.
Sıfır şartı olmayanlar için paket halinde ikinci el makineler daha cazip olabiliyor. Çoğu zaman ikinci el satılanlar dükkandan değil kullanıcısı tarafından satıldığından yanında çeşitli ekstraları da hazır olabiliyor. Yanında çanta, ekstra lens, filtre, yedek pil ve daha başka şeyler de hediye gelebiliyor. Uğraşmaktan kurtulabiliyorsunuz. Elbette değerini hakedip etmeyeceğine bakmak ve sorunlu makineye aksesuar bol diye kanmamak gerekir. İkinci el alırken mutlaka kontrollerinizi yapın. Yapılacak kontrolleri ayrıca sırası gelince paylaşacağım.
İkinci elde kit veya paket almanın avantajı anında lens ile çekim yapıp sonuçlarını kontrol edebilme imkanı da vermesidir. Tek body (gövde) alınırsa bu şans olmayabilir.
* Yurtiçi mi? Yurtdışı mı?
Piyasada satılan ürünlerin bir kısmı yurtiçi frmaların garantisi ile satılmaktadır. Geri kalanı ise direk yurtdışından getirilmektedir. Fiyat farkları olduğu için bu şekilde bir tercih yapılmaktadır. Eğer imkanınız varsa, astarı yüzünden pahalıya gelmeyecek şekilde, yurtdışından bir tanıdığınızın getirmesini sağlayabilirsiniz. Yurtdışı garantili olur ama çok ciddi fiyat farkı söz konusu olabilir. Burada daha önceden yurt dışından getirilmiş makineleri alırken ise garantisine, durumuna, fiyatına bakıp öyle karar vermek gerekir.
* Garanti için ne diyebiliriz?
Garantiler ya yurtiçi distribütör garantisi, ya satan dükkanın verdiği garanti, ya yurtdışı garanti ya da garantisiz seçenekleri ile vardır. Garanti olması fiyatı etkileyen bir unsurdur ama güvencedir. Buna karşılık çok az kişi arıza olduğundan bahsetmektedir. Yani garanti olmasa bile normal garanti süresinde ciddi bir sıkıntı yaşanmadığı belirtilmektedir. Ancak sorun olduğu takdirde, her ne kadar sorunun kapsamına bağlı olsa da, çözümler genelde pahalı olabilmektedir. Yurtdışı alınırsa fiyat nispeten daha uygun ama arıza durumlarında yurtdışına yollamak zor olacağı için tamir ücreti kişinin kendisinden çıkar. Aynı şekilde garantisiz olursa yine çıkabilecek sorunlar kişiye maliyet olarak döner. Yurtiçi garanti bu seçeneklerden en temizi diyebiliriz. Mümkünse garantili alın. Ama olmazsa da kasmayın.
* Ne zaman almalıyım? Fiyatlar düşer mi?
Teknoloji sürekli ilerliyor ve sürekli daha iyisi daha güzeli çıkıyor. Teknolojik ürünlerde bir kere alayım yıllarca kullanırım mantığı malesef pek işe yaramıyor. Fotoğraf konusu da sürekli ilerliyor ve değişiyor. Fiyatlar da aynı şekilde değişiyor. O yüzden o çıkacak, bunun fiyatı düşecek, öteki geliştirilecek gibi yaklaşımlarla çok uzun süre bir şey almadan ve kafanız daha da karışarak evde oturup beklersiniz. İşin maddi boyutuna her zaman saygı göstermek gerekir. Ancak bütçe varsa bir yerden sonra kasmamak gerekir. Öncelikle bütçe oluşturun. Hedefinize uygun farklı modellerin fiyat/performans kıyaslamalarına inceleyin. Buradan da bütçeniz dahilinde fikir alın.
Konuyla ilgili iki yorum var.
1. "Bekleyen derviş muradına ermiş."
2. "Bekleyen derviş sıkıntıdan gebermiş."
Sizin derviş hangisi bilmem ama benimki bekleye bekleye ruhunu teslim edecek hale geldi...
Tercihler size, bütçenize, hedeflerinize ve kısmetinize kalmış...
En sade yorumla "Paranın yettiği giriş seviyesi makinayı al ve fotoğraf çekmeye başla" diyebiliriz.
* Video çeken makineler de var. Onlardan mı almalıyım?
Video kavramı apayrı bir konudur. Fotoğraf makinesi, adı üzerinde, fotoğraf çekmek içindir. Ancak buna karşılık günümüz ticari kaygıları, piyasa beklentileri, çok sayıda fonksiyonun bir arada olması beklentisi gibi sebeplerden video özelliği de eklenmiştir. Hatta bu ekleme abartılarak bir çok makinenin HD kalitesinde video çekmesi bile sağlanmıştır. Video olayı markalar arası bir DSLR savaşı diyebiliriz. Ama bu iş alt grup DSLR makinelerin işi değil... Eğer video çekmeyi planlıyorsanız ve ihtiyacınız varsa, neden olmasın!
Ama ister video ister fotoğraf çekmek makinenin belirli bir ömrünü harcadığı için (kişisel görüşüm) makineyi esas amacı olan fotoğraf için kullanmak daha mantıklıdır. Yine kendi adıma söylüyorum ki eğer video çeken makinem olsa kesin çekerdim.
"Varsa boşa gitmesin, kullanayım" düşüncesi herkeste vardır. O yüzden alırken varsa kesin kullanırsınız.
Kullanmayacaksanız boşuna ciddi bir fiyat farkı verip almayın. Video özelliği olmayanlar çok daha uygun fiyatla satılıyor.
İşin bir de diğer boyutu var. Fotoğrafın yanına video demek birleşik bir makine demektir. Daha fazla hafıza gerekecektir. Aynı zamanda lensler ve filtreler de devreye girecektir. Onları alan bir süre sonra yetmediğini farkedip üst modele geçecek, yeni hafıza kartları, yeni lensler, daha fazla malzeme peşinden gelecektir. Üreticiler ise sürekli bir fazlası, bir yenisi olarak pazarla oynamaktadır. Bu kadar çekim demek bunların izlenmesi, bilgisayar, tv, vb ekstralar demektir.
Fotoğraf diye başladığımız heves bir yerden sonra sadece "teknoloji takibi" aşamasına gelmekte, hatta çektiğimiz fotoğrafları unutabilecek hale gelmekteyiz. Daha iyi fotoğraf yerine daha iyi makine ve ekipman peşinde koşar durumda olmak aslında hiç de hoş bir durum değildir.
O makineyi mi bu modeli mi alsam? Fotoğraf mı video mu çeksem derken aslında karşımıza çıkan bir çok muhteşem kare anında gözümün önünden geçip gidiyor ve geri dönüşsüz kayboluyor.
En iyi kameraya sahip olsanız da çekecek güzel kareleriniz olmazsa hiçbir anlamı olmaz.
* Almaya karar verirken ürünleri nereden görebilirim veya karşılatırabilirim?
Ürünler ilgili firmaların sitelerinde vardır. Ayrıca büyük satıcıların sitelerinde de görülebilmektedir. Bir başka kaynak da fotoğrafçılık siteleridir ki çoğu kullanıcı deneyimlerini bile paylaşır. Forumdaki fotoğraf bölümünde de çeşitli paylaşımlar bulunmaktadır.
Konuyla ilgili aşağıda bir kaç linki aşağıda paylaşıyorum.
www.dpreview.com
www.letsgodigital.com
Bu sitelerde çeşitli test sonuçları da paylaşılaktadır. Yapılan testler son kullanıcıya bilgi verme amaçlıdır. Genelde kullanıcıya, aldığı yada alacağı makinanın üst veya alt modeli ile veya başka markalardaki modelleri ile olan üstünlükler gösterilir. Yani işin ticari yönü ağır basar.
* Deneyimi olmayan ve parası da sınırlı olan biri neler almalı?
Deneyimi olmayan ve parası da sınırlı olan biri Canon'da 1000D-350D-450D veya 500D, Nikon'da D40x-D70s-D80 modellerini gönül rahatlığı ile alabilir. Tabi bunları kit olarak almalı ki extradan lens ücreti ödemesin. Ya da Canon'un xxD serisinden bir makinayı ikinci el olarak benzer fiyatlara bulabilir. Fiyat-performans oranı arayan birisi genel anlamda Nikon'dan ziyade Canon'a yönelmeli.
* Deneyimi olmayan ama para sıkıntısı olmayan biri neler almalı?
Para sıkıntısı olmayınca seçenekler çok fazlalaşıyor. Yani ne isterse onu alır. Ancak deneyimsiz olduğundan fazla para savurmaya gerek yok. Markaların tam sensör olmayan en üst modelleri uygun olacaktır. Canon'da 50D ya da 7D modelleri olabilir. Nikon'da ise D90 modeli olabilir.
Ama biraz daha ileri seviyeye yönelirsek, nikon D700-D3s-D3x fullframe modeli, canon EOS 5D mark II-EOS 1D mark IV alabilir. Hatta daha iyisini almak isterse orta format makinaları dahi tercih edebilir ya da digital back kullanır.
* Lens gibi aksesuarlar ne şekilde alınmalı? Örneğin 18-55 lens ile satılan da var, 17-85 veya 70-300 ile satılan da var. Ya da sadece body alıp lens ayrı alınması da mümkün. Tercih nasıl yapılmalı?
Deneyimsiz kullanıcı için makinaların kit lensi yeterlidir. Örneğin Canon 450D ve 500D ile gelen 18-55mm. Bazen deneyimli kullanıcı için bile yeterlidir. Bu lens zaten makina ile alınınca çok düşük bir fiyata geliyor, o yüzden almakta fayda var. Bu lens ile deneyim kazanıp, sonradan neye ihtiyaç olduğu belirlenip ekstra lensler alınmalıdır. 70-300 ise tele-zoom bir lens olduğundan ihtiyaca yönelik kullanılacak genel olmayan bir lenstir.
* Cevaplarda yönlendirme hep Canon üzerine odaklanılıyor. Neden Canon da Nikon değil? İkisi de tepede yer alan iki marka olmasına rağmen Canon tercihlerde ön plana çıkıyor. Bunun için kısa bir açıklama var mı? Yoksa modeller, özellikleri, markanın gelişimi gibi derin ve uzun açıklamalarla mı yanıtlanabilir?
Genelde Canon tavsiye edilmesi fiyat-performans oranı yüzündendir. Yani Canon daha iyi ya da Nikon daha kötü diye değil. Başlangıç ve orta seviyede, çıktıları ve özellikleri çok çok farklı olmayan iki makinadan Canon olan daha ucuz oluyor. Bunun muhtemel bir sebebi kasa ve malzeme kalitesinde bu sınıflarda Nikon üstünlüğü. Kimisi için bu çok önemli olabilir. Bir diğer sebep ise Nikon'un fiyat politikası. Malum, fiyatı daha yüksek olanın daha iyi olduğu bilinçaltına yerleşir. Tüketim de bu yönde ilerler. Ama giriş seviyesinde daha ekonomik olmak gerektiğinden bu seviyede Canon üstündür.
* Satın alırken ifade edilen "shutter (çekilen fotoğraf sayısı)" canon ve nikon makinelerde nereden görülebilir? Ne kadar doğrudur?
Makina üzerinden direk görülemez.Bunun için program kullanmak gerekir. Nikonda, Canonda her 10000 shutter da kendini sıfırlar. Sıfırlar dediğimiz yeni bir klasör oluşturur. Örneğin PhotoME adlı programda en son çekilen fotoğrafı program içine atıp, programdaki shutter count isimli sekmeden görmek mümkündür.
* Body ve lenslerde neler (Seri no, AF, çizik,...), ne şekilde kontrol edilmelidir?
Body ve lenslerin seri numarası kendi kutularının içinden çıkan yurtdışı garanti kartı üzerinde yazar. Bodylerin altkısmında, lenslerin bayonet kısmında yazar. Özellikle yurtdışından direk gelen ve ikinci el alırken dikkat edilmesi gereken bir husustur. Yurtiçi garanti belgelerini distribütörler kendileri bastırır. Dolayısı ile üzerlerine seri numaralarını kendileri yine orjinal kutusundan çıkan garanti kartlarına bakarak yazarlar.
Çizikler öncelikle göz kontrolü ile bakılmalıdır. Makine çizikleri görülebilir. Ancak lens kontrolü esasen fotoğraf çekip bilgisayara aktarmak ve büyüterek sorun olup olmadığını incelemekle olur.
AF yani Autofocus kontrolü içinse çekim sırasında makinenin durumuna ve çekim sonucuna bakarak karar verilir.
* Garanti olup olmaması satın almayı ne düzeyde etkiler?
Maddi olarak rakam yükselttiği için,bu alan kişinin tercihidir. İyi düşünülüp tercih edilmesi gerekir.
* Garantinin yurtdışı olması sorun yaratır mı?
Kimisi için yaratır, kimisi için yaratmaz. Tercih sebebidir. Yurtdışından distribütörünün getirmediği bir makinayı alan kişi, arıza durumunda ya yurt dışına götürecek ya da yurtiçinde ücret karşılığı yaptıracaktır.
* Yerli firmalardan garanti açısından önemli olan (distribütör,...) var mıdır? Yoksa dükkan garantisi de yeterli midir?
Nikon distribütörü Karfo Karacasulu ile Canon distribütörü Erkayalar kendi bünyelerinde teknik servis hizmeti zaten veriyor. Tabi sadece yurtiçi garantili makineler için geçerlidir.
Dükkan garantisi ise şudur. Bir firma gider yurtdışındaki bir firmadan nikon veya canon alıp getirir, yurtiçinde uygun fiyatlı satar. Alan kişinin makinası bozulduğu zaman aldığı firmaya götürür, firmada makinanın yurtdışına gideceğini ve orada tamir olup geri geleceğini söyler. Genelde kimse bu şekilde bırakmaz. Zaten dükkan garantisi genelde kısa sürelidir. DSLR makinalar herhangi bir dış etken olmadığı sürece genelde kolay bozulmazlar.
* Alınan ikinci el cihazın yanında paket olarak verilen aksesuarlar varsa bunlar nasıl kontrol edilmelidir?
Lensler yukarıda belirtilen şekilde kontrol edilmelidir. Yedek pil ancak denenerek görülebilir. Bazı ürünler (flaş, battery grip, memory kart, kablolar, cd'ler, vs) takıp çalıştırılmalıdır.
---------------------------------------------------------------------
Aşağıdaki soruların "popüler kültüre dayalı" genel sorular olduğu farkedilecektir. Her yeni başlayanın merak ettiği ve bir o kadar da heves ettiği başlıklar olup detayları çoğu zaman bahsedilmeden geçilir. Ayrıca akvaryum ile uğraştığımız ve özellikle de balıkları çekeceğimiz için konu hemen "Makro" üzerine dönüveriyor.
* Dış çekim ile makro çekiminin ikisini de yapacak kişiler için yukarıda bahsedilen seçimlerde değişiklik olacak mı?
Dış çekim ve makro çekimlerde tabiki gövdede bir fark olmayacaktır. Sadece profesyonel makinalar suya,toza vs daha dayanıklıdır. Dış çekim için amaca göre hemen her objektif uygundur. Makro için ise makro objektifler gereklidir.
* Makro çekimi için nasıl bir lens ve hangi aksesuarlar gerekir?
Makro için en iyi sonuç fiyatı epey yüksek olan makro objektiflerle alınıyor. Makro, esasen sensör üzerine düşürdüğümüz görüntünün gerçeğine birebir ya da daha büyük olması demektir. Her yakın plan için makro desek de asıl makro bu şekildedir. Makro objektif dışında daha az başarılı yöntemler de var. Bu konu hakkında özel olarak uzunca yazmak gerekir.
Hazır yazılmışı var.
http://www.akvaryum.com/forum/fotografli_makro_cekim_teknigi_anlatimi_k300088.asp
* Flaş olarak dahili flaş mı yoksa ekstra flaş mı kullanılmalı? Yoksa tamamen ayrı bir ışıklandırma ile mi çekilmeli?
Ekstra flaş en iyi sonucu verir. Makinaların flaş kızağına takmak için üretilen kafa flaşları bu iş için uygundur. Bir kablo ya da kablosuz alıcı -verici vasıtası ile flaş, akvaryumun üstüne ya da yanına konumlandırılabilir. Makinanın kendi flaşı ise direkt karşıdan geldiği için balıkta aşırı parlama olur. Bir de parlamayı önlemek için açılı çekmek ya da başka bir yöntem uygulanınca kadraj problemleri de beraberinde gelebiliyor.
Alternatif çözümlerden birisi elbette ekstra ışılandırmadır. Uygun açıyla, parlamayı önleyecek ve kadraja girmeyecek şekilde üstten/yandan bir ışıklandırma yapılabilir. Bu durumda yeterli ışık olacağından flaş kullanımına da gerek kalmaz.
* Filtre ne işe yarar? Ne zaman ve hangisi kullanılır? Deneyimsiz olanlar hangi aşamada alıp kullanmalıdır?
Dijital fotoğrafçılıkta eskiye göre filtre kullanımı daha azaldı. Özellikle efekt ve renk filtreleri neredeyse kullanılmıyor. Çünkü makina ayarlarından dahi bu tip filtrelemeler yapılabiliyor. Ama polarize gibi filtreler amaca göre kullanılabilir. Bir de kesin bir şartmış gibi objektifi korumak amacıyla ucuz UV filtreler kullanılıyor. Bu da objektifin optik kalitesini daha en baştan düşürmek gibi birşey oluyor. Özetle filtreler başlangıçta deneyimsiz kişiler için çok da gerekli değildir. İlerleyen zamanda deneyimle birlikte işin içine girebilir.
* Uzak mesafeden çekilmek istenen fotoğraflar için nasıl bir zoom lens alınmalıdır? Örnekler maçlarda uzaktan bir anı yakalamak veya özellikle dışarıda bir ağacın tepesindeki kuşu net çekmek olarak verilebilir. Ayrıca tanıdığı birisini uzaktan çaktırmadan fotoğraflamak da bu kullanımda en sık ilgi çeken uygulamalardan birisidir.
Uzak mesafe için hem tele-zoom hem de daha geniş aralıktaki zoomlar uygundur. En iyisi sonuçları görüp amaca göre karar vermektir.
* Gece görüşü özelliği kullanabilmek için nasıl bir ekleme gerekir?
Gece görüşü için özel aparatlar var.
* Herşey tamam, herşey güzel. Ne almam ve nasıl kontrol etmem gerektiğini de öğrendim. İyi de, bu iş bana kaça çıkacak? Yani almaya karar verdiğimde kaça alırım? Giriş seviyesi makine ve aksesurları veya daha ileri makineler kaç paradır?
Gerçekçi olmak lazım. Bunun bir limiti yok.
Ancak piyasada satılan ikinci kit el makineler, hele olur da denk gelirse, 800-900 liraya bile güzel bir tane denk getirilebilir. Ancak ortalama fiyatlar modele göre 1200-2000 lira arasında değişmektedir. Orta ve ileri seviyelere geçildiğinde, yanına ekstra lens düşünüldüğünde fiyatlar kademeli olarak artmaktadır. Rakamlar 2000-3000 lira seviyesine çıkmakta, hele ileri seviyelerde 20-30 bin liralar bile konuşulmaktadır.
İşin içine lens çeşitleri ve özellikleri girdiğinde 800 liraya aldığınız bir gövde için 1800 liralık lens bile alabilirsiniz. Normal lens, makro lensi, tele-zoom, polarize filtre, yedek pil, battery grip, tripod, vs derken geleceğiniz rakamlar tamamen bütçenize bağlı gelişecektir.
---------------------------------------------------------------------
Yukarıda paylaşmış olduğum açıklamalar, sorular ve cevaplar benim merakım, araştırmalarım, sorularım ve forumdan bildiğiniz Muammer Yolgiden (aquatopya) ile Çağrı Çağdaş (cgrcgds) tarafından farklı konularda paylaşılmış cevaplarına dayalı olarak hazırlanmıştır.
Konu hakkında önceden bilgileri vardır. Bazı cevaplar onlar tarafından verildiği için paylaşım onlardan izin alınarak yapılmıştır. Bahsettiğim konunun linki aşağıdadır.
http://www.akvaryum.com/forum/tavsiyelerinizi_bekliyorum_%28dslr%29_k362808.asp
---------------------------------------------------------------------
Tüm derlemeler bana aittir. Konunun çıkış noktası DSLR almak üzere araştırma yapmam ve o sırada bir başka üyenin benzer konu açması ile başladı. Ancak ilgili konu beklediğim şekilde ve gereği gibi sonuç vermediği için işi derli toplu paylaşacak bu konuyu oluşturdum.
---------------------------------------------------------------------
Fotoğraf Çekim Teknikleri için forumda bu yazı ile aynı zamanda paylaşılmış ve sabitlenmiş linkler var.
Konuyu paylaşan arkadaşımızın eline sağlık diyerek linkleri kolay erişşilmesi için aşağıda paylaşıyorum.
http://www.akvaryum.com/forum/akvaryumda_fotografcilik_bolum_1-2_k141984.asp
http://www.akvaryum.com/forum/akvaryumda_fotografcilik_bolum_3_k189128.asp
---------------------------------------------------------------------
Daha genel anlamda fotoğraf makinesi seçimi için bir başka linkte aşağıdadır.
http://www.akvaryum.com/forum/fotograf_makinesi_secimi_k342156.asp
kgurkan 2010-05-11 14:47:24
Hepimiz bir şekilde bu hobiyle ilgileniyoruz. Ancak aramızdan bir kısmı ilgilenmenin ötesinde resimleri çekerek paylaşıyor. Çekilen resimler kimi zaman muhteşem kareler olduğu gibi kimi zaman da resim demeye bin şahit istiyor. Çünkü bir çoğumuzun fotoğraf çekme deneyimi yok.
Fotoğraf çekme deneyimimiz ya da fikrimiz olsa bile eğer elimizde fotoğraf makinesi yoksa yine ortada kalıyoruz. Cep telefonu ile çektiğimiz fotoğrafları paylaşırken özür dileyerek yayınlıyoruz.
Hadi diyelim deneyimimiz yok. Deneyim makine olmadan kazanılmaz ki!!! Değil mi?
O zaman da makine ihtiyacımız ortaya çıkıyor.
Almaya karar versek bu sefer de bilgi eksikliği, danışacak yer/kişi olmaması, belki bütçemiz bizi bağlıyor.
İşte bu noktada "acemiler" için makine satınalma rehberi niteliğindeki bu yazı devreye girecek...
Ancak bu yazıda işin belirli bir noktasına yani DSLR üzerine odaklanılacaktır.
Deneyimi olan uzmanlar ve profesyoneller de yorumlarını kattığında (benim gibi az bilenler dahil ) herkes rahatlıkla karar verebilecektir.
Makine alırken karşımıza çok basit ayrımlar çıkıyor.
1. Filmli klasik makine
2. Dijital makine
Elbette bizler anında ne çektiğimizi görmek istediğimiz, bilgisayara aktarmayı sevdiğimiz, maliyetleri düşürmeyi amaçladığımız ve daha bir çok nedenden ikinci seçenek olan dijital makinelere yönleniyoruz.
Hemen peşinden yine bir ayrım daha geliyor.
1. Compact Dijital makineler
2. DSLR makineler
Kompact makineler elimizde hemen her yere götürebildiğimiz, hatta cebimize koyabildiğimiz, oldukça fonksiyonel ama maalesef hemen herşeyi üzerinde sabit olan ve müdahaleye fazla izin vermeyen makinelerdir. Aslında fazla izin vermiyor derken varolan özellikleri ayarlar kısmında istediğiniz gibi değiştirip çeşitli özelliklerde fotoğraflar çekebilirsiniz. Amatör mantıkta ve pratik kullanımda oldukça etkilidirler. Buna karşılık akvaryumunuzda makro çekim yapmaya elverişli olanları neredeyse yok denecek kadar azdır. Fiyatları çok daha makuldür. Bir kere alındığında çoğu zaman tek dertleri pilleri olur. Çok geniş bir kesime hitap eden makineler olduklarından hemen her markanın yine hemen her özellik ve fiyatta seçenekleri vardır. Bilgileri de kolaylıkla bulunup karşılaştırılabilir. Bu nedenle burada Compact Dijital makinelere değinmeyeceğim.
(Çok gerekli görülürse ayrı bir konuda ele alınabilir.)
Eğer fotoğrafa yeni başlıyorsanız orta karar bir Compact Dijital makina alıp ve kendinizi geliştirip artık bu bana yetmiyor dediğiniz noktada DSLR'a terfi etmenizdir. Hem bu arada yetenek ve bilginizi de belli bir seviyeye getirmiş olursunuz. Fotoğrafçılık forumlarını dolaşırsanız yeni başlayanlar için tavsiye edilen de zaten budur.
İkinci tür olan DSLR makineler gövde ve lensleri ayrılabilen, gerektiğinde değiştirilebilen, farklı çekimler için farklı seçenekleri olan, fiyat konusunda başı belli sonu belirsiz, özellik konusunda da lensler, filtreler, vs yüzünden neredeyse sınırsız makine türleridir. Sçeneklerin çoğalması vizyonu ve imkanları, dolayısıyla sonuçları kalitesini arttırırken aynı oranda da fiyatlar yükselebilmektedir. Bir de deneyim eksikliği varsa acemi birisi bu uçsuz bucaksız denizde kaybolup gitmektedir.
Eğer fotoğrafçılıkla ilgilenecekseniz DSLR almak belirli bir aşamada zaten kaçınılmazdır. İşin başında makul bir DSLR Kit alarak başlayabilirsiniz. Çünkü hem olayı öğrenmenizde çok büyük faydası olacak, hem de üzerindeki kit lensi uzun süre işinizi görecektir.
Forumda paylaşılan resimlerin büyük bir kısmı, özellikle de yarışma bölümünde görülenlerle fotoğraf bölümünde paylaşılanlar, genelde DSLR makinelerle çekilmiştir. Hatta özellikle makro çekimler yapılarak elde edilen fotoğraflar paylaşılmıştır.
Canon, Nikon, Olympus, Panasonic, Leica, Pentax, Samsung ve Sony gibi markalar DSLR makineler üretmektedir.
Uçsuz bucaksız denizde kaybolmamak için özellikle DSLR makineler hakkında yorumlar olacak ki bu sayede hem bilgilendirme olsun hem de profesyonel olarak nitelendirilebilecek makinelere yönelme korkumuz ortadan kalksın. Üstelik deli gibi para harcamak yerine bütçemizi nasıl planlamamız gerektiğini de bilelim. Ne de olsa çoğumuzun çok hevesi olsa bile maalesef çok ciddi bir bütçesi yok.
Bu iş özellikle başlangıçta heves işidir, makinanın benimsenmesi de bu hevesi oluşturan etmenlerden biridir.
Artık kısa bilgilendirmeler ve soru-cevap kısımlarını paylaşmanın zamanıdır.
Tüm bilgilendirmeler çok temel düzeyde, hiç bilgisi olmayan kişilere göre ve en basit dille/ifadelerle/örneklerle yapılacaktır. Deneyimi olanlar kusura bakmasın. Onları uzmanlara göre bir konuda paylaşımlara davet edeceğiz.
* DLSR ne demektir?
"Digital Single-Lens Reflex" kelimelerinin baş harflerinin kısaltmasıdır. "Dijital tek lensli yansıtma" olarak çevrilebilir.
DSLR fotoğraf makinesi ise mekanik ayna sistemi ve beşgen prizma kullanarak lensteki ışığı kameranın arkasındaki optik görüntüleyiciye (vizöre) direk aktaran dijital bir fotoğraf makinesidir.
* Özellikleri nelerdir?
Gövdesi, lensleri, filtreleri, flaşı gibi bir çok şey ayrılabilir, değişebilir ve istenilen çalışmaya göre ayarlanabilir. Değişken yapısı sayesinde çok fazla seçenek sunar. Normal fotoğraf çekilebileceği gibi kullanılacak diğer araçlarla yakın çekim makro fotoğraflar, çok uzaktan fotoğraf çekimi, gece görüşlü çekimler gibi bir çok özel çekime de fırsat tanır.
* Temel Kural
İyi sonuç elde etmek için en temel kurallardan birisi şudur.
Standart Lens + İyi Makine = Orta Seviye Makine + iyi Lens
Elbette ideali "İyi makine + İyi Lens" olacaktır.
* Alırken başlangıç olarak minimumda neler almalıyız?
Makinenin gövdesi, lens, yedek pil, çanta. Ancak zaten bazı makineler Kit (takım) halinde satıldıklarından çanta dışındakileri ayrı ayrı almaya gerek kalmıyor.
Bundan sonra alınacak olanlar tamamen hedefe yönelik işlevsel çeşitlemeler olarak devam edip gidiyor.
* Hangi marka?
Canon ve Nikon bu işin tepesinde yer alan ve piyasada en yaygın olan iki markadır. Diğerleri de vardır ama tercihler ağırlıklı olarak önce Canon sonra Nikon ve ardından diğerleri şeklinde gelmektedir. Diğerleri derken küçümsememek lazım. Aralarında bazıları uzak ara başarılı üst seviye makinelerdir. Ama fiyat açısından sınırlı kitleye hitap ettiği için yaygın değillerdir.
* Sıfır mı? İkinci el mi?
Eğer paranız varsa ve/veya takıntılıysanız sıfır alabilirsiniz. Ancak temiz ikinci el makineler garantili olarak bile satılabiliyor. İkinci el makine almanın bir sakıncası olmaz. Hatta toplam maliyetinizi bile düşürür. Aradaki farkla ekstra lens alma fırsatı bile bulabilirsiniz.
Sıfır şartı olmayanlar için paket halinde ikinci el makineler daha cazip olabiliyor. Çoğu zaman ikinci el satılanlar dükkandan değil kullanıcısı tarafından satıldığından yanında çeşitli ekstraları da hazır olabiliyor. Yanında çanta, ekstra lens, filtre, yedek pil ve daha başka şeyler de hediye gelebiliyor. Uğraşmaktan kurtulabiliyorsunuz. Elbette değerini hakedip etmeyeceğine bakmak ve sorunlu makineye aksesuar bol diye kanmamak gerekir. İkinci el alırken mutlaka kontrollerinizi yapın. Yapılacak kontrolleri ayrıca sırası gelince paylaşacağım.
İkinci elde kit veya paket almanın avantajı anında lens ile çekim yapıp sonuçlarını kontrol edebilme imkanı da vermesidir. Tek body (gövde) alınırsa bu şans olmayabilir.
* Yurtiçi mi? Yurtdışı mı?
Piyasada satılan ürünlerin bir kısmı yurtiçi frmaların garantisi ile satılmaktadır. Geri kalanı ise direk yurtdışından getirilmektedir. Fiyat farkları olduğu için bu şekilde bir tercih yapılmaktadır. Eğer imkanınız varsa, astarı yüzünden pahalıya gelmeyecek şekilde, yurtdışından bir tanıdığınızın getirmesini sağlayabilirsiniz. Yurtdışı garantili olur ama çok ciddi fiyat farkı söz konusu olabilir. Burada daha önceden yurt dışından getirilmiş makineleri alırken ise garantisine, durumuna, fiyatına bakıp öyle karar vermek gerekir.
* Garanti için ne diyebiliriz?
Garantiler ya yurtiçi distribütör garantisi, ya satan dükkanın verdiği garanti, ya yurtdışı garanti ya da garantisiz seçenekleri ile vardır. Garanti olması fiyatı etkileyen bir unsurdur ama güvencedir. Buna karşılık çok az kişi arıza olduğundan bahsetmektedir. Yani garanti olmasa bile normal garanti süresinde ciddi bir sıkıntı yaşanmadığı belirtilmektedir. Ancak sorun olduğu takdirde, her ne kadar sorunun kapsamına bağlı olsa da, çözümler genelde pahalı olabilmektedir. Yurtdışı alınırsa fiyat nispeten daha uygun ama arıza durumlarında yurtdışına yollamak zor olacağı için tamir ücreti kişinin kendisinden çıkar. Aynı şekilde garantisiz olursa yine çıkabilecek sorunlar kişiye maliyet olarak döner. Yurtiçi garanti bu seçeneklerden en temizi diyebiliriz. Mümkünse garantili alın. Ama olmazsa da kasmayın.
* Ne zaman almalıyım? Fiyatlar düşer mi?
Teknoloji sürekli ilerliyor ve sürekli daha iyisi daha güzeli çıkıyor. Teknolojik ürünlerde bir kere alayım yıllarca kullanırım mantığı malesef pek işe yaramıyor. Fotoğraf konusu da sürekli ilerliyor ve değişiyor. Fiyatlar da aynı şekilde değişiyor. O yüzden o çıkacak, bunun fiyatı düşecek, öteki geliştirilecek gibi yaklaşımlarla çok uzun süre bir şey almadan ve kafanız daha da karışarak evde oturup beklersiniz. İşin maddi boyutuna her zaman saygı göstermek gerekir. Ancak bütçe varsa bir yerden sonra kasmamak gerekir. Öncelikle bütçe oluşturun. Hedefinize uygun farklı modellerin fiyat/performans kıyaslamalarına inceleyin. Buradan da bütçeniz dahilinde fikir alın.
Konuyla ilgili iki yorum var.
1. "Bekleyen derviş muradına ermiş."
2. "Bekleyen derviş sıkıntıdan gebermiş."
Sizin derviş hangisi bilmem ama benimki bekleye bekleye ruhunu teslim edecek hale geldi...
Tercihler size, bütçenize, hedeflerinize ve kısmetinize kalmış...
En sade yorumla "Paranın yettiği giriş seviyesi makinayı al ve fotoğraf çekmeye başla" diyebiliriz.
* Video çeken makineler de var. Onlardan mı almalıyım?
Video kavramı apayrı bir konudur. Fotoğraf makinesi, adı üzerinde, fotoğraf çekmek içindir. Ancak buna karşılık günümüz ticari kaygıları, piyasa beklentileri, çok sayıda fonksiyonun bir arada olması beklentisi gibi sebeplerden video özelliği de eklenmiştir. Hatta bu ekleme abartılarak bir çok makinenin HD kalitesinde video çekmesi bile sağlanmıştır. Video olayı markalar arası bir DSLR savaşı diyebiliriz. Ama bu iş alt grup DSLR makinelerin işi değil... Eğer video çekmeyi planlıyorsanız ve ihtiyacınız varsa, neden olmasın!
Ama ister video ister fotoğraf çekmek makinenin belirli bir ömrünü harcadığı için (kişisel görüşüm) makineyi esas amacı olan fotoğraf için kullanmak daha mantıklıdır. Yine kendi adıma söylüyorum ki eğer video çeken makinem olsa kesin çekerdim.
"Varsa boşa gitmesin, kullanayım" düşüncesi herkeste vardır. O yüzden alırken varsa kesin kullanırsınız.
Kullanmayacaksanız boşuna ciddi bir fiyat farkı verip almayın. Video özelliği olmayanlar çok daha uygun fiyatla satılıyor.
İşin bir de diğer boyutu var. Fotoğrafın yanına video demek birleşik bir makine demektir. Daha fazla hafıza gerekecektir. Aynı zamanda lensler ve filtreler de devreye girecektir. Onları alan bir süre sonra yetmediğini farkedip üst modele geçecek, yeni hafıza kartları, yeni lensler, daha fazla malzeme peşinden gelecektir. Üreticiler ise sürekli bir fazlası, bir yenisi olarak pazarla oynamaktadır. Bu kadar çekim demek bunların izlenmesi, bilgisayar, tv, vb ekstralar demektir.
Fotoğraf diye başladığımız heves bir yerden sonra sadece "teknoloji takibi" aşamasına gelmekte, hatta çektiğimiz fotoğrafları unutabilecek hale gelmekteyiz. Daha iyi fotoğraf yerine daha iyi makine ve ekipman peşinde koşar durumda olmak aslında hiç de hoş bir durum değildir.
O makineyi mi bu modeli mi alsam? Fotoğraf mı video mu çeksem derken aslında karşımıza çıkan bir çok muhteşem kare anında gözümün önünden geçip gidiyor ve geri dönüşsüz kayboluyor.
En iyi kameraya sahip olsanız da çekecek güzel kareleriniz olmazsa hiçbir anlamı olmaz.
* Almaya karar verirken ürünleri nereden görebilirim veya karşılatırabilirim?
Ürünler ilgili firmaların sitelerinde vardır. Ayrıca büyük satıcıların sitelerinde de görülebilmektedir. Bir başka kaynak da fotoğrafçılık siteleridir ki çoğu kullanıcı deneyimlerini bile paylaşır. Forumdaki fotoğraf bölümünde de çeşitli paylaşımlar bulunmaktadır.
Konuyla ilgili aşağıda bir kaç linki aşağıda paylaşıyorum.
www.dpreview.com
www.letsgodigital.com
Bu sitelerde çeşitli test sonuçları da paylaşılaktadır. Yapılan testler son kullanıcıya bilgi verme amaçlıdır. Genelde kullanıcıya, aldığı yada alacağı makinanın üst veya alt modeli ile veya başka markalardaki modelleri ile olan üstünlükler gösterilir. Yani işin ticari yönü ağır basar.
* Deneyimi olmayan ve parası da sınırlı olan biri neler almalı?
Deneyimi olmayan ve parası da sınırlı olan biri Canon'da 1000D-350D-450D veya 500D, Nikon'da D40x-D70s-D80 modellerini gönül rahatlığı ile alabilir. Tabi bunları kit olarak almalı ki extradan lens ücreti ödemesin. Ya da Canon'un xxD serisinden bir makinayı ikinci el olarak benzer fiyatlara bulabilir. Fiyat-performans oranı arayan birisi genel anlamda Nikon'dan ziyade Canon'a yönelmeli.
* Deneyimi olmayan ama para sıkıntısı olmayan biri neler almalı?
Para sıkıntısı olmayınca seçenekler çok fazlalaşıyor. Yani ne isterse onu alır. Ancak deneyimsiz olduğundan fazla para savurmaya gerek yok. Markaların tam sensör olmayan en üst modelleri uygun olacaktır. Canon'da 50D ya da 7D modelleri olabilir. Nikon'da ise D90 modeli olabilir.
Ama biraz daha ileri seviyeye yönelirsek, nikon D700-D3s-D3x fullframe modeli, canon EOS 5D mark II-EOS 1D mark IV alabilir. Hatta daha iyisini almak isterse orta format makinaları dahi tercih edebilir ya da digital back kullanır.
* Lens gibi aksesuarlar ne şekilde alınmalı? Örneğin 18-55 lens ile satılan da var, 17-85 veya 70-300 ile satılan da var. Ya da sadece body alıp lens ayrı alınması da mümkün. Tercih nasıl yapılmalı?
Deneyimsiz kullanıcı için makinaların kit lensi yeterlidir. Örneğin Canon 450D ve 500D ile gelen 18-55mm. Bazen deneyimli kullanıcı için bile yeterlidir. Bu lens zaten makina ile alınınca çok düşük bir fiyata geliyor, o yüzden almakta fayda var. Bu lens ile deneyim kazanıp, sonradan neye ihtiyaç olduğu belirlenip ekstra lensler alınmalıdır. 70-300 ise tele-zoom bir lens olduğundan ihtiyaca yönelik kullanılacak genel olmayan bir lenstir.
* Cevaplarda yönlendirme hep Canon üzerine odaklanılıyor. Neden Canon da Nikon değil? İkisi de tepede yer alan iki marka olmasına rağmen Canon tercihlerde ön plana çıkıyor. Bunun için kısa bir açıklama var mı? Yoksa modeller, özellikleri, markanın gelişimi gibi derin ve uzun açıklamalarla mı yanıtlanabilir?
Genelde Canon tavsiye edilmesi fiyat-performans oranı yüzündendir. Yani Canon daha iyi ya da Nikon daha kötü diye değil. Başlangıç ve orta seviyede, çıktıları ve özellikleri çok çok farklı olmayan iki makinadan Canon olan daha ucuz oluyor. Bunun muhtemel bir sebebi kasa ve malzeme kalitesinde bu sınıflarda Nikon üstünlüğü. Kimisi için bu çok önemli olabilir. Bir diğer sebep ise Nikon'un fiyat politikası. Malum, fiyatı daha yüksek olanın daha iyi olduğu bilinçaltına yerleşir. Tüketim de bu yönde ilerler. Ama giriş seviyesinde daha ekonomik olmak gerektiğinden bu seviyede Canon üstündür.
* Satın alırken ifade edilen "shutter (çekilen fotoğraf sayısı)" canon ve nikon makinelerde nereden görülebilir? Ne kadar doğrudur?
Makina üzerinden direk görülemez.Bunun için program kullanmak gerekir. Nikonda, Canonda her 10000 shutter da kendini sıfırlar. Sıfırlar dediğimiz yeni bir klasör oluşturur. Örneğin PhotoME adlı programda en son çekilen fotoğrafı program içine atıp, programdaki shutter count isimli sekmeden görmek mümkündür.
* Body ve lenslerde neler (Seri no, AF, çizik,...), ne şekilde kontrol edilmelidir?
Body ve lenslerin seri numarası kendi kutularının içinden çıkan yurtdışı garanti kartı üzerinde yazar. Bodylerin altkısmında, lenslerin bayonet kısmında yazar. Özellikle yurtdışından direk gelen ve ikinci el alırken dikkat edilmesi gereken bir husustur. Yurtiçi garanti belgelerini distribütörler kendileri bastırır. Dolayısı ile üzerlerine seri numaralarını kendileri yine orjinal kutusundan çıkan garanti kartlarına bakarak yazarlar.
Çizikler öncelikle göz kontrolü ile bakılmalıdır. Makine çizikleri görülebilir. Ancak lens kontrolü esasen fotoğraf çekip bilgisayara aktarmak ve büyüterek sorun olup olmadığını incelemekle olur.
AF yani Autofocus kontrolü içinse çekim sırasında makinenin durumuna ve çekim sonucuna bakarak karar verilir.
* Garanti olup olmaması satın almayı ne düzeyde etkiler?
Maddi olarak rakam yükselttiği için,bu alan kişinin tercihidir. İyi düşünülüp tercih edilmesi gerekir.
* Garantinin yurtdışı olması sorun yaratır mı?
Kimisi için yaratır, kimisi için yaratmaz. Tercih sebebidir. Yurtdışından distribütörünün getirmediği bir makinayı alan kişi, arıza durumunda ya yurt dışına götürecek ya da yurtiçinde ücret karşılığı yaptıracaktır.
* Yerli firmalardan garanti açısından önemli olan (distribütör,...) var mıdır? Yoksa dükkan garantisi de yeterli midir?
Nikon distribütörü Karfo Karacasulu ile Canon distribütörü Erkayalar kendi bünyelerinde teknik servis hizmeti zaten veriyor. Tabi sadece yurtiçi garantili makineler için geçerlidir.
Dükkan garantisi ise şudur. Bir firma gider yurtdışındaki bir firmadan nikon veya canon alıp getirir, yurtiçinde uygun fiyatlı satar. Alan kişinin makinası bozulduğu zaman aldığı firmaya götürür, firmada makinanın yurtdışına gideceğini ve orada tamir olup geri geleceğini söyler. Genelde kimse bu şekilde bırakmaz. Zaten dükkan garantisi genelde kısa sürelidir. DSLR makinalar herhangi bir dış etken olmadığı sürece genelde kolay bozulmazlar.
* Alınan ikinci el cihazın yanında paket olarak verilen aksesuarlar varsa bunlar nasıl kontrol edilmelidir?
Lensler yukarıda belirtilen şekilde kontrol edilmelidir. Yedek pil ancak denenerek görülebilir. Bazı ürünler (flaş, battery grip, memory kart, kablolar, cd'ler, vs) takıp çalıştırılmalıdır.
---------------------------------------------------------------------
Aşağıdaki soruların "popüler kültüre dayalı" genel sorular olduğu farkedilecektir. Her yeni başlayanın merak ettiği ve bir o kadar da heves ettiği başlıklar olup detayları çoğu zaman bahsedilmeden geçilir. Ayrıca akvaryum ile uğraştığımız ve özellikle de balıkları çekeceğimiz için konu hemen "Makro" üzerine dönüveriyor.
* Dış çekim ile makro çekiminin ikisini de yapacak kişiler için yukarıda bahsedilen seçimlerde değişiklik olacak mı?
Dış çekim ve makro çekimlerde tabiki gövdede bir fark olmayacaktır. Sadece profesyonel makinalar suya,toza vs daha dayanıklıdır. Dış çekim için amaca göre hemen her objektif uygundur. Makro için ise makro objektifler gereklidir.
* Makro çekimi için nasıl bir lens ve hangi aksesuarlar gerekir?
Makro için en iyi sonuç fiyatı epey yüksek olan makro objektiflerle alınıyor. Makro, esasen sensör üzerine düşürdüğümüz görüntünün gerçeğine birebir ya da daha büyük olması demektir. Her yakın plan için makro desek de asıl makro bu şekildedir. Makro objektif dışında daha az başarılı yöntemler de var. Bu konu hakkında özel olarak uzunca yazmak gerekir.
Hazır yazılmışı var.
http://www.akvaryum.com/forum/fotografli_makro_cekim_teknigi_anlatimi_k300088.asp
* Flaş olarak dahili flaş mı yoksa ekstra flaş mı kullanılmalı? Yoksa tamamen ayrı bir ışıklandırma ile mi çekilmeli?
Ekstra flaş en iyi sonucu verir. Makinaların flaş kızağına takmak için üretilen kafa flaşları bu iş için uygundur. Bir kablo ya da kablosuz alıcı -verici vasıtası ile flaş, akvaryumun üstüne ya da yanına konumlandırılabilir. Makinanın kendi flaşı ise direkt karşıdan geldiği için balıkta aşırı parlama olur. Bir de parlamayı önlemek için açılı çekmek ya da başka bir yöntem uygulanınca kadraj problemleri de beraberinde gelebiliyor.
Alternatif çözümlerden birisi elbette ekstra ışılandırmadır. Uygun açıyla, parlamayı önleyecek ve kadraja girmeyecek şekilde üstten/yandan bir ışıklandırma yapılabilir. Bu durumda yeterli ışık olacağından flaş kullanımına da gerek kalmaz.
* Filtre ne işe yarar? Ne zaman ve hangisi kullanılır? Deneyimsiz olanlar hangi aşamada alıp kullanmalıdır?
Dijital fotoğrafçılıkta eskiye göre filtre kullanımı daha azaldı. Özellikle efekt ve renk filtreleri neredeyse kullanılmıyor. Çünkü makina ayarlarından dahi bu tip filtrelemeler yapılabiliyor. Ama polarize gibi filtreler amaca göre kullanılabilir. Bir de kesin bir şartmış gibi objektifi korumak amacıyla ucuz UV filtreler kullanılıyor. Bu da objektifin optik kalitesini daha en baştan düşürmek gibi birşey oluyor. Özetle filtreler başlangıçta deneyimsiz kişiler için çok da gerekli değildir. İlerleyen zamanda deneyimle birlikte işin içine girebilir.
* Uzak mesafeden çekilmek istenen fotoğraflar için nasıl bir zoom lens alınmalıdır? Örnekler maçlarda uzaktan bir anı yakalamak veya özellikle dışarıda bir ağacın tepesindeki kuşu net çekmek olarak verilebilir. Ayrıca tanıdığı birisini uzaktan çaktırmadan fotoğraflamak da bu kullanımda en sık ilgi çeken uygulamalardan birisidir.
Uzak mesafe için hem tele-zoom hem de daha geniş aralıktaki zoomlar uygundur. En iyisi sonuçları görüp amaca göre karar vermektir.
* Gece görüşü özelliği kullanabilmek için nasıl bir ekleme gerekir?
Gece görüşü için özel aparatlar var.
* Herşey tamam, herşey güzel. Ne almam ve nasıl kontrol etmem gerektiğini de öğrendim. İyi de, bu iş bana kaça çıkacak? Yani almaya karar verdiğimde kaça alırım? Giriş seviyesi makine ve aksesurları veya daha ileri makineler kaç paradır?
Gerçekçi olmak lazım. Bunun bir limiti yok.
Ancak piyasada satılan ikinci kit el makineler, hele olur da denk gelirse, 800-900 liraya bile güzel bir tane denk getirilebilir. Ancak ortalama fiyatlar modele göre 1200-2000 lira arasında değişmektedir. Orta ve ileri seviyelere geçildiğinde, yanına ekstra lens düşünüldüğünde fiyatlar kademeli olarak artmaktadır. Rakamlar 2000-3000 lira seviyesine çıkmakta, hele ileri seviyelerde 20-30 bin liralar bile konuşulmaktadır.
İşin içine lens çeşitleri ve özellikleri girdiğinde 800 liraya aldığınız bir gövde için 1800 liralık lens bile alabilirsiniz. Normal lens, makro lensi, tele-zoom, polarize filtre, yedek pil, battery grip, tripod, vs derken geleceğiniz rakamlar tamamen bütçenize bağlı gelişecektir.
---------------------------------------------------------------------
Yukarıda paylaşmış olduğum açıklamalar, sorular ve cevaplar benim merakım, araştırmalarım, sorularım ve forumdan bildiğiniz Muammer Yolgiden (aquatopya) ile Çağrı Çağdaş (cgrcgds) tarafından farklı konularda paylaşılmış cevaplarına dayalı olarak hazırlanmıştır.
Konu hakkında önceden bilgileri vardır. Bazı cevaplar onlar tarafından verildiği için paylaşım onlardan izin alınarak yapılmıştır. Bahsettiğim konunun linki aşağıdadır.
http://www.akvaryum.com/forum/tavsiyelerinizi_bekliyorum_%28dslr%29_k362808.asp
---------------------------------------------------------------------
Tüm derlemeler bana aittir. Konunun çıkış noktası DSLR almak üzere araştırma yapmam ve o sırada bir başka üyenin benzer konu açması ile başladı. Ancak ilgili konu beklediğim şekilde ve gereği gibi sonuç vermediği için işi derli toplu paylaşacak bu konuyu oluşturdum.
---------------------------------------------------------------------
Fotoğraf Çekim Teknikleri için forumda bu yazı ile aynı zamanda paylaşılmış ve sabitlenmiş linkler var.
Konuyu paylaşan arkadaşımızın eline sağlık diyerek linkleri kolay erişşilmesi için aşağıda paylaşıyorum.
http://www.akvaryum.com/forum/akvaryumda_fotografcilik_bolum_1-2_k141984.asp
http://www.akvaryum.com/forum/akvaryumda_fotografcilik_bolum_3_k189128.asp
---------------------------------------------------------------------
Daha genel anlamda fotoğraf makinesi seçimi için bir başka linkte aşağıdadır.
http://www.akvaryum.com/forum/fotograf_makinesi_secimi_k342156.asp
Beğenenler: [T]189081,DogukanCAN35[/T][T]221450,MrBdk[/T]
Teşekkür Edenler: [T]189081,DogukanCAN35[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 10 Mayıs 2010 08:05
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 29 Haziran 2010 15:46
Köksal Bey, yaptığınız çalışmanın sadece akvaryum fotoğrafçılığı için değil genel bir fotoğrafçılık çalışması olduğunu söylemek sanırım çok yerinde olacaktır. DSLR almak için fırsat kollayan amatör bir fotoğrafçı olarak teşekkürlerimi sunuyorum. Elinize sağlık.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 29 Haziran 2010 16:28
[QUOTE=hozy43]Köksal Bey, yaptığınız çalışmanın sadece akvaryum fotoğrafçılığı için değil genel bir fotoğrafçılık çalışması olduğunu söylemek sanırım çok yerinde olacaktır. DSLR almak için fırsat kollayan amatör bir fotoğrafçı olarak teşekkürlerimi sunuyorum. Elinize sağlık. [/QUOTE]
Elbette öncelik akvaryum fotoğrafçılığı ama makine alınınca insan durmaz. Alınca da hakkını vererek almak gerekir. Ama para ve tercihler gündeme gelince öylece kalakalıyoruz.
Konunun uzmanı değilim ve sadece almak için araştırırken bulduklarımı derleyip paylaştım.
Eğer ikinci el alacaksanız almadan önceki en önemli önerim kesinlikle sabırlı ve kararlı olun.
İyi bir ikinci el bulana kadar sabredin ve ne alacağınız konusunda da kararsız kalmayın.
Elbette öncelik akvaryum fotoğrafçılığı ama makine alınınca insan durmaz. Alınca da hakkını vererek almak gerekir. Ama para ve tercihler gündeme gelince öylece kalakalıyoruz.
Konunun uzmanı değilim ve sadece almak için araştırırken bulduklarımı derleyip paylaştım.
Eğer ikinci el alacaksanız almadan önceki en önemli önerim kesinlikle sabırlı ve kararlı olun.
İyi bir ikinci el bulana kadar sabredin ve ne alacağınız konusunda da kararsız kalmayın.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 28 Eylül 2010 14:57
Köksal bey paylaşımınız için teşekkürler gerçekten çok işime yaradı:) Bu aralar fırsat bulup bir makine almayı düşünüyordum ve çok kararsız kaldım. Sanırım sıfır alsak bile birçok özelliğini araştırmamız gerekecek. Araştırırken başka bilgilere ulaşır ve bizimle paylaşırsanız çok sevinirim. Birçok bilgi sahibi oldum sayenizde, teşekkürler
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 05 Ekim 2010 09:13
Yukarıda paylaştığım detaylardan sonra epeyce bir zaman bekledim. Çünkü konu benim için acil bir öncelik değildi. Uygun fiyat, kampanya veya özel bir fırsat beklemek için zamanım vardı. Sonucunda gerçekten iyi denk gelen bir kampanya ile yeni makine aldım. Detaylarını aşağıdaki linkte görebilirsiniz.
http://www.akvaryum.com/forum/canon_eos_450d_double_lens_kit_k400505.asp
http://www.akvaryum.com/forum/canon_eos_450d_double_lens_kit_k400505.asp
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 07 Ekim 2010 22:26
Köksal abi ellerine ve emeğine sağlık. Çok güzel olmuş. Bir Dslr makina alıcaktım ancak ertelemek durumunda kaldır. En azından 3-4 ay içinde almayı planlıyorum. Bilgiler yararlı olacak. Bu arada parmağın için de geçmiş olsun. Saygılar;
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 07 Ekim 2010 22:41
[QUOTE=tugberk_g]Köksal abi ellerine ve emeğine sağlık. Çok güzel olmuş. Bir Dslr makina alıcaktım ancak ertelemek durumunda kaldır. En azından 3-4 ay içinde almayı planlıyorum. Bilgiler yararlı olacak. Bu arada parmağın için de geçmiş olsun. Saygılar;
[/QUOTE]
Eğer özel bir durum yoksa 3-4 ay bekleme. Arada denk gelen bir şey olursa mutlaka al veya aldır. Fırsatın ne zaman çıkacağı belli olmadığı için piyasayı takip önemlidir. Ben aynen böyle bir fırsat sayesinde çok güzel bir imkan yakaladım ve aldım.
Parmak konusu uzun iş... Daha 1 ay atelle kalacak. Sonrasında nasıl gelişeceğine bakacağız.
Teşekkürler.
[/QUOTE]
Eğer özel bir durum yoksa 3-4 ay bekleme. Arada denk gelen bir şey olursa mutlaka al veya aldır. Fırsatın ne zaman çıkacağı belli olmadığı için piyasayı takip önemlidir. Ben aynen böyle bir fırsat sayesinde çok güzel bir imkan yakaladım ve aldım.
Parmak konusu uzun iş... Daha 1 ay atelle kalacak. Sonrasında nasıl gelişeceğine bakacağız.
Teşekkürler.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 18 Kasım 2010 04:46
Temel aksesuarlarla (çanta, tripod, flaş, filtre, parasoley, vb...) ilgili bir referans listesi olsa ve buraya eklense çok güzel olurdu. Henüz bu anlamda ciddi bir araştırma veya çalışma yapmadığım için bana da gerekiyor. Olur da aynı tarz bir araştırma ile oluşturabilirsem paylaşırım. Ama umarım bu sefer birisi benim de yararlanabileceğim bir listeyi açıklamalı olarak paylaşır.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 18 Mart 2011 00:07
Köksal Bey, çanta olarak Lowerpro'nun 3 farklı modelini kullandım. Sadece gövde ve tak-gez lensimi alsam bile, nispeten büyük olmasına rağmen artık Slingshot modelini kullanıyorum. Burada referans oluşturacak şekilde ayrıntılı bir bilgi veremiyorum ama Slingshot'ın hareket özgürlüğü en büyük artısı. Önceden çanta oraya mı savruldu burayı mı savruldu, sallandı şuraya çarptı dertleri oluyordu. Gezerek ve kadraj yakalamaya çalışarak (insan kendini içinde bulduğu pozisyonlara inanamıyor bazen)geçireceğiniz zamanlar için en iyi model bence.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 02 Ekim 2011 13:25
Bu referans yazım uzun zaman önceden kalma ama son dönemdeki bazı yazıları görünce güncellenmesi ve görülmesi yerinde olur diye düşündüm.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir