Ağaç Kampanyası
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Sayın Ali Öztürk: 250 YTL
Sayın Erkan Emre: 50 YTL
Sayın Erdal Karakuş: 25 YTL
Sayın İsmail Ulusoy: 100 YTL
Sayın Refet Ali Yalçın: 50 YTL
Sayın Ömer Kaya 30 YTL
Sayın Ahmet Murat Yıldız 50 YTL
Sayın Çetin Dirik 15 YTL
İstanbul Grubu 200YTL
Sayın Nebahat Manaz 50 YTL
Sayın Batur Ustabaşıoğlu 250 YTL
Sayın Gülay Baran 50 YTL
Sayın Onur Şahin 30 YTL
Sayın Anıl Güleç 5 YTL
Sayın Tansel Erkin 75 YTL
Toplam 1240 YTL
2000 YTL'Ye ulaşmaya 760 YTL kaldı...
Saygılar, [/QUOTE]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Saygılarımla.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderen sayısı fazla ama kişi başına düşen meblanın düşük olmasını daha çok isterdim açıkcası. Ben düşük meblada olsa gönderilmesi taraftarı olduğum için 5 ytl gönderdim.
Kampanyaya katılan arkadaşları da tebrik ve takdir ediyorum.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Yeşil alanlar yokoluyor, kuraklık, küresel ısınma, yağmurlar bile eskisi gibi yağmıyor, çünki yeşil alanlar ne kadar çok olursa, O kadar çok yağmur yağar.
Ne kadar yeşil alan çok olursa, O kadar temiz havayı içimize çekeriz.
BİZDE, ÇOCUKLARIMIZDA, SONRAKİLERDE.
ŞİMDİ BİR DEFA DAHA DÜŞÜNÜN.
Saygılarımla.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönlümüzden ne koparsa, ne kadar imkanımız varsa, elimizden geldiğince yardım etmeliyiz.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
İki milyon yaşındaki Tuz Gölü'nün son günleri.
Hiç mi yok bir nefes üfleyecek Anadolu yiğidi?
İçinde bir çift martı gördüm.
İkisi de iki milyon yaşında. Anadolu Akdeniz'i terk ettiği günden bu yana. İki martı burada.
Son iki martı gözlerime bakıyor. Son bakış. Tekrarı yok. Sebebi ortada.
Gölü terk eden binlerce başka kuş gibi, gidecekler. Döl veremeden ölecekler.
Karşımda tozdan bir ova gördüm.
Hepsi hepsi on yaşında. Suyunu çaldığımız günden bu yana, göl yok olmakta.
Son damlalar yüzüme yansıyor. Son bakış. Tekrarı yok. Sebebi ortada.
Ovayı dolduran öteki damlalar gibi, gidecekler. Göl olamadan bitecekler.
Belki bugün. En geç yarın. İki milyon yıllık takvimin son dakikasında.
Bir ağıt yakayım dedim. Gözümdeki nem gölden utandı. Kurudu.
Gazetelere baktım. Daha çok utandım. Hakikat ne, yazanlar ne?
Ey laik, islamcı, alevi, sünni, sosyalist, kemalist, demokrat, asker!
Ey köylü, şehirli, türbanlı, başı açık, tarikatçı, modern!
Ey Türk, Kürt, Laz, Arap, Çerkes!
Ey memur, vekil, Bakan, Başbakan!
Ey fakir, zengin, ünlü, ünsüz, alim, sanatçı, gazeteci, öğretmen, çiftçi!
Hepimizi emziren ana sütten kesiliyor. Suyu kayıp. Toprağı yorgun.
Ey bu toprağın insanı!
Aşağıda kök kururken, üstte bahar açar mı?
Ey bu toprağın anası, babası!
Bir evladın can veriyor. Yaşı iki milyon. Adı Tuz Gölü.
Toz bütün gölü kaplasa da, vicdanına sığar mı?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir