Akvaryumcu ve hobici ilişkisi...

 Ne zaman akvaryumcuların uydurduğu hikayelerden kendinizi kurtarırsanız o zaman balık büyütme, besleme ve üretme konusunda başarılı olursunuz. Akvaryumcular veteriner değildir ve hiç bir zaman balıklar konusunda da herhangi bir eğitim almazlar. Sadece kendilerine göre bir savunma mekanizması geliştirmişlerdir ve ben her zaman bu savunma mekanizmasına karşı hobici arkadaşlarımı uyarıyorum. Bakın bu dialoglar size hiç yabancı gelmeyecek:

Haklısınız. Ezbercilikten ne yazık ki vazgeçemiyorlar. Aralarında mutlaka araştırma yapanlar tecrübe sahibi olanlar vardır ama saymacadır o da.
Bilmiyorum diyememekten çekiniyorlar sanırım. Oysa ki samimi olup bilmiyorum ama şunlardan olabilir yinede araştırmak lazım vs. gibi cümleler kursalar samimi oldukları mutlaka anlaşılır.
Umarım düzelirler ya da hobici bilinçlenir.

Nekadar anlatırsan anlat değişmiyor. Feliferanın velifera olduğuna dahi ikna edemedim ben. Israrla ben velifera dedikçe felifera diye düzeltiyor.. Ki hastalıkta ne yapmaz sen düşün :D
Yazdıklarına aynen katıldım :)

Valla benim akvaryumcumda öyle şeyler yaşamıyorum yaşayan varsa geçmiş olsun:D

     Umut bende sana katıldım ama gülmekten yine herkes bana baktı çıldırdığımı düşünüyorlar...

Çok güzel bir yazı olmuş, özellikle bakteri çakışması konusunu bilmiyordum, hastalık bölümüne konu açan arkadaşlara yardımcı olmak için "bakteri çakışmasıdır" diyordum, çünkü ben konu açtığımda bana öyle demişlerdi, bana diyenlere de öyle demişlerdir, onlara da öyle denmiştir... Keşke bu döngü kırılsa ve herkes bu yazıyı okuyacak kadar okumayı sevse. Öğrenmek güzel şey. 

      İnsanları akvaryumcuların hegomanyasından kurtarabilirsem ne mutlu bana. Ne yazık ki bir çok hobici arkadaşımız akvaryumcuları üstad olarak kabul etmiş ve onların her söylediklerini doğru kabul ediyorlar. Hiç bir zaman tuz kullanmayan kimyasal kullanmayan ben de herhalde Allahın bir mucizesi olarak 450 litrelik akvaryumumda kayıpsız bir şekilde canlı doğuran besliyorum...

Tebrik ederim Kubilay abi, sana yakışır bir yazı olmuş... Tüm akvaryumcuları aynı kefeye koymasak da büyük çoğunluğu hobiden ve vicdan duygusundan uzak kalmış insanlar oluyor. Neler görmedik ki biz... Umut'un "Felifera" olayı gibi "Melifera" olayı yaşadım ben, Neon Tetrayla Lepistes çaprazlayan, Beta'yla Lepistesi kıran akvaryumcular gördük(!). İnternet ayrı bir dert, herkes her istediğini söylüyor, akvaryumculardan bile daha fazla atıp tutanlarla her gün karşılaşıyoruz. Kubilay abi sen de biliyosun Lepistes sağarak yavru alan çocukları v.s. Ama herkes geçicidir, bu hobide kalıcı olanlar zaten okur araştırır bilmese de sorar öğrenir, ileride öğretir... Hobi böyle güzeldir... Tekrar tebrik ederim abi...

Kubilay abim çok doğru ve yerinde bir tespit. Geçtiğimiz haftalarda buna benzer bir durumla karşılaştım tropheus besleyen bir hobicinin yaşamış olduğu sorunlarla karşılaştım anlattıklarından o kadar etkilendimki ne yaptıysam ölümleri durduramadım diye serzeniş te bulundu bana. Tuttuk beraber evine gittik akvaryumuna baktım; bendeki ilk izlenimler şöyleydi akvaryum 1m lik ithal akvaryum kendinden filtreli (bana göre temizlemekten ziyade bakteri batağı),ayrıca buhar camı yok(kapak paslanmış ve pas akvaryuma damlıyo),akvaryumcunun vermiş olduğu 2 çeşit yem etçil ve bu kadar hassas balık için çok ağır bir ilaç vermiş (maycopur),dekor olarak taşları yığmış içine iğne atsan yere düşmez bir şekilde(sebebi akvaryumcu dedi),balık sayısı  olarak 16 adet duboisi 4cm ve 9 adet 7cm ilangi bulunuyordu. Gerekli düzenlemeleri yapıldı ve şu an 2 balık ağzında yumurtalarla geziyo. Dediğine göre tam 28 tane tropheuslarım öldü dedi. Olay çok ince bir köprüden ibaret ayık ve uyanık olalım lütfen.

[QUOTE=umutgunay]Tebrik ederim Kubilay abi, sana yakışır bir yazı olmuş... Tüm akvaryumcuları aynı kefeye koymasak da büyük çoğunluğu hobiden ve vicdan duygusundan uzak kalmış insanlar oluyor. Neler görmedik ki biz... Umut'un "Felifera" olayı gibi "Melifera" olayı yaşadım ben, Neon Tetrayla Lepistes çaprazlayan, Beta'yla Lepistesi kıran akvaryumcular gördük(!). İnternet ayrı bir dert, herkes her istediğini söylüyor, akvaryumculardan bile daha fazla atıp tutanlarla her gün karşılaşıyoruz. Kubilay abi sen de biliyosun Lepistes sağarak yavru alan çocukları v.s. Ama herkes geçicidir, bu hobide kalıcı olanlar zaten okur araştırır bilmese de sorar öğrenir, ileride öğretir... Hobi böyle güzeldir... Tekrar tebrik ederim abi...
[/QUOTE]

[QUOTE=kral038] Kubilay abim çok doğru ve yerinde bir tespit. Geçtiğimiz haftalarda buna benzer bir durumla karşılaştım tropheus besleyen bir hobicinin yaşamış olduğu sorunlarla karşılaştım anlattıklarından o kadar etkilendimki ne yaptıysam ölümleri durduramadım diye serzeniş te bulundu bana. Tuttuk beraber evine gittik akvaryumuna baktım; bendeki ilk izlenimler şöyleydi akvaryum 1m lik ithal akvaryum kendinden filtreli (bana göre temizlemekten ziyade bakteri batağı),ayrıca buhar camı yok(kapak paslanmış ve pas akvaryuma damlıyo),akvaryumcunun vermiş olduğu 2 çeşit yem etçil ve bu kadar hassas balık için çok ağır bir ilaç vermiş (maycopur),dekor olarak taşları yığmış içine iğne atsan yere düşmez bir şekilde(sebebi akvaryumcu dedi),balık sayısı  olarak 16 adet duboisi 4cm ve 9 adet 7cm ilangi bulunuyordu. Gerekli düzenlemeleri yapıldı ve şu an 2 balık ağzında yumurtalarla geziyo. Dediğine göre tam 28 tane tropheuslarım öldü dedi. Olay çok ince bir köprüden ibaret ayık ve uyanık olalım lütfen.[/QUOTE]

Çocukluk Eminönü maceraları.. 
-Balık öpüştü. Tuz bas.
- Balık yamuk yüzüyor. Metilen mavisi dök.
Çocuklukda akvaryum suyum hep kırmızı-maviydi. Bu metilen mavisinin bir de kırmızısı vardı. Bu ilaçları,tuzları bıraktım,bazı akvaryumcuları bıraktım,özellikle yerli balıklara yöneldim akvaryumum bitkileriyle coştukça coştu.
Maalesef 20 yıldaki gelişimimizde aşırı yetersiz.  Çöp balıgı ararsın yok. Japon ararsın yok. Millet para veremiyor 20 TL pahalı diyor. Bu şekil dünyanın diger bir ucundan balıkları nasıl getireceksin? Yabancıların besledigi muhteşem güzellikteki  balıklara bakıyorum bize Japon(Goldfish) diye Dere SAZANINI SATIYORLAR..
Yabancı sitelere bakıyorum da adamlar uçmuş gitmiş. Biz hala ne yemi vereyim,Metilen mavisi,Japon akvaryumunu canlı doguran akvaryumuna çevirmişiz. Her türün akvaryum şartları farklıdır. Bazı türlerin akvaryumunun içi boş olur mesela..
Daha 30-40 yıl bu alanda fazla bir gelişme beklememek gerekir.
tlgtck2013-06-21 11:35:03

   Umutsuz olursak baştan kaybederiz. Ben 20 yıl öncesine göre hobicinin kendini daha bir geliştirdiği kanatindeyim. Bu forumlarda yüzlerce insan bilmediklerini öğrenme şansını buluyor eskiden böyle bir şansımız yoktu. 

Üretici=İthalatçı=Akvaryumcu=Hobici hepsinin su sıcaklık ve su sertlik degerleri farklı.

Balık  her suda şoktan şoka  giriyor,kırılıyor. Millet balıgım yaşıyor diyor. Tüm canlılar hasta,sakatta yaşayabilir ama yaşamak başka şey saglıklı,canlı,neşeli olmak başka şey.

Üretici suyunun su sıcaklık ve sertlik degeri bilinmeli. Bu 2 deger çok önemli adaptasyon başarısı için

Singapur 26-28 derece  yumuşak su biz balıgı sert ve soguk suya koyuyoruz..Sonrası malum. Bizim sularımız çok sert Uzakdogu’nun çogu yerine göre ve sıcaklık 25-28 derece genelde. Balık İthal edilirken üreticinin su degerleri bilinmeli..

Balıklar,  İthalatçı=Akvaryumcu suyuna girmemeli.

Üreticiden=Tüketiciye dogrudan satış. Üreticiden çıkan balık dogrudan hobici akvaryumuna girmeli..

Herkes  500-600 TL bütçe ayırıp herkes örgütlenmeli.

Yoksa ben 20 Lira vermem sen 30 Lira vermezsen dünyanın bir ucundan istenen balıklar nasıl gelsin.

Ben bu hobide kimden tutsam elimde kaldı. Şöyle ki