Bir Hobicinin Zihninden Geçenler - 2

Bir Hobicinin Zihninden Geçenler yazı serisinde ikinci yazıma başlarken herkese merhabalar.
Bu yazımda yine bir hobicinin yaşadığı veya yaşayabileceği sorunlardan birinden bahsedeceğim.Bu sorunun adını ''kararlı doyumsuzluk'' olarak düşündüm.Peki ''doyumsuzluk'' söz konusu ise nasıl ''kararlı'' olabilir?Birazdan bu konuya değineceğim.Öncelikle bu sorun benim ve benim gibi birçok hobicinin yaşadığı bir şey ve yine ister çaylak olalım ister hobiye yıllarımızı vermiş olalım bu kısır döngü şeklinde hayatını devam ettiren bir illet maalesef.Evet sorunumuzun ne olduğuna dönersek;sorunumuz doyumsuz olmak ve bu doyumsuzlukta dramatik şekilde kararlı davranmak.Peki hangi konuda doyumsuzuz?Canlı türleri,ekipman türleri-markaları ve kurulum tarzları bu sorunun temelindeki karar veremediğimiz ve doyum sağlayamadığımız noktalar.Misal vermek gerekirse, hobide çaylak olduğum ilk zamanlarda ne zaman bir kurulum yapsam maksimum 6 ayda bir canlı türünü, kurulumu veya akvaryumu tümden değiştirirdim. Bir türlü o doyum noktasına ulaşamadan içimden bir his bir eksiklik olduğunu ve doyum sağlamam için değişiklik yapmam gerektiğini söylerdi.Tabi bu değişiklikleri yapana kadar ne canlı türünü tanırdım ne de akvaryumun döngüsü tam anlamıyla oturmuş olurdu. Her kurulumda ''tamam işte tam da istediğim görsel bu!'' dediğimi hatırlar ve her defasında bu sözden fazla geçmeden yine doyumsuzluk hissederek yine mutsuz olurdum.Peki herhangi bir hobinin amacı araştırmak, keşfetmek, zaman ve emek harcamak, kendini geliştirmek ve tüm bunların sonucu olarak mutlu olmak değil midir?Öyleyse bu kararlı şekilde devam eden doyumsuzluğu ortadan kaldırmadan bu hobiden arzu ettiğimiz keyfi alamayacağız demektir. Bu sorunun çözümü olarak ise her zaman önce araştırma, inceleme ve beklentilerimizi belirleme konularını atlamamamız gerekir.Misal vermek gerekirse, şahsen ürkek olan veya sakin bir şekilde bir kenara çekilip saatlerce orada kalan canlı türleri hoşuma gitmiyor.Benim bu türleri araştırmadan kurulum yapmam demek birkaç gün içerisinde canlıları akvaryumda gezinirken görmediğim vakit hobiden soğuyacağım anlamına gelir.Veya hobiye çok fazla vakit ayıramayan ya da bakım, yem hazırlama ve temizlik ile uğraşmayı sevmeyen biri isem yalnızca görsel çekiciliği için discus akvaryumu kurmak işkence gibi gelebilir.Sonuç yine doyumsuzluk!Bu konu aslında hayatımızın her bölümünde karşımıza çıkabilir. Yine misal olması açısından bir üniversite arkadaşımdan örnek vermek isterim.Arkadaşım üniversitede 29 yaşındaydı 3 defa üniversite değiştirmiş ve 3. farklı bölümde okuyordu.Üniversiteler farklı bölümler farklı ve kendinin belirttiği gibi boşuna harcadığı yıllar.İşte bu da tam olarak bir kararlı doyumsuzluk!Biz tekrar hobimiz ile ilgili tarafa dönelim. Hobimiz adına bu kararlı doyumsuzluğu ortadan kaldırmak için çok kurulum yapmanın çok fazla tür beslemenin değil bir kurulumu en iyi şekilde tamamlayıp bir süre devam ettirmeyi veya bir türü tüm özelliklerini araştırıp en güzel ve en sağlıklı şekilde besleyebilmeyi hedef olarak koymalıyız diye düşünüyorum .Yine düşüncelerime katılan ya da katılmayan arkadaşlar olacaktır. Amacım bu konuda bir sorunu değerlendirmeye açmak.
Herkese keyifli hobiler.