Bitki Akvaryumunda Başarı/Hi-tech
I. BÖLÜM
1. Taban Kurulumu ve Bakımı
Hayatta hepimiz şu cümle ile karşılaşmışızdır ''Temelin
sağlam olsun''. Bitki akvaryumununda temeli tabandır. Taban
sadece bitkilerin tutunması için değildir. Aynı zamanda birçok önemli
biyolojik aktivitenin meydana geldiği yerdir. Bu biyolojik aktiviteler
bitkilerin beslenmesinde çok önemli bir rol oynamaktadır. Tüm bunları
düşündüğümüzde vasat bir taban ile başarılı bir akvaryuma kavuşmanın zor
olduğunu bilmeliyiz.
Piyasada onlarca taban malzemesi bulmak
mümkündür. Bu malzemeler temel ve yardımcı malzemeler olarak ayrılırlar.
Tabandaki en temel malzememiz tabiiki kumdur. Kum seçimi yaparken dikkat
edilecek çok önemli hususlar vardır.
a) Salınım yapmaması (su değerlerini değiştirmemesi)
b) Kullanılacağı katmana uygun kalınlıkta olması (alt katmanlara ince,
üst katmanlarda kalın gibi).
c) Besin içerikli kum kullanılacaksa içeriğinin bilinmesi
d) Keskin olacak şekilde kırılmamış olması
e) Az bulunur bir kum ise ihtiyacınızdan biraz daha fazla alınması
kum ile ilgili önemli noktalar olarak kabul edilebilir.
Kullanılabilecek bazı kumlar;
a) Quartz kumu
b) Salınım yapmayan deniz ve dere kumları
c) Özel firmaların ürettiği kumlar (hagen siyah kum)
d) Besin içerikli kumlar ( seachem florite, volkanik kül, aquaclay)
e) Volkanik kum (lavalit)
Tabanda
kullanılabilecek bazı yardımcı malzemeler;
a) Taban ısıtıcısı
b) Misket gübre
c) Bitki kumu
d) Torf
e) Zeolit
f ) Hindistan cevizi torfu
Temel olarak iki çeşit taban kurulumu vardır. Isıtmalı ve ısıtmasız;
birbirlerinden farklı olarak hazırlanmaları gerekmektedir.
Isıtmasız Taban
Isıtmasız tabanın zengin içerikli olması çok önemlidir. Tabanda
sirkülasyonun olmaması nedeniyle suya verdiğimiz besinler taban içine geçiş
eğiliminde pek olmazlar. Bu nedenle zengin içerikli bir taban bitkilerin
kök yolu ile daha iyi beslenmelerini sağlar. Tabana koyduğunuz besin
maddeleri kolay kolay suya karışmayacaklarından güvenle her tür yardımcı
malzeme kullanılabilir. Taban hazırlarken dikkat edilmesi gereken en
önemli nokta doğru malzemeyi doğru katmanda kullanmaktır. Katmanlar
inceden kalına doğru hazırlanırlar. En ince kum en alt katmanda ve en
kalın kum ise en üst katmanda olmalıdır. Tek çeşit kum kullanıyorsanız
kumun yarısı koyulur ve arasına yardımcı malzemeler konularak geri kalan kum yerleştirilir.
Kum kalınlığı 7-
Örnek ısıtmasız taban şekilleri; Alttan üste doğru malzemeleri
sıralarsak
1. Örnek Taban
a) Bitki kumu (1-2cm)
b) Misket gübre, torf, zeolit, hindistan cevizi torfu
c) Uygun kum çeşitlerinden herhangi biri (6-
2. Örnek Taban
a) İnce quartz kum ve kil karışımı (
b) 1-
c) Misket gübre, torf, hindistan cevizi torfu
d) Besin içerikli veya katkılı kumlar (1-2cm)
e) Normal kum (3-4cm)
3. Örnek Taban
a) İnce quartz kum (2-
b) Katkılı kum (1-
c) Misket gübre
d) Normal kum (4-6cm)
Isıtmalı
Taban
Isıtmalı sistemde taban akvaryum suyundan
yaklaşık 1-1.5 derece daha sıcak olmalıdır. Bu sıcaklık farkı tabanda yavaş bir
sirkülasyona neden olarak suda bulunan besinlerin kök ortamına girmesi
sağlanmış olur. Bu sirkülasyonun çok yavaş olması gerekmektedir, aksi
taktirde çok ciddi olumsuzluklar meydana gelebilir. Sirkülasyonun uygun
seviyede olabilmesi için tabanı buna uygun hazırlanmalıdır. Besin
içeriğinin de çok yüksek seviyede tutulmaması olası bir algea patlamasına karşı
bir önlem olabilir. Kum kalınlığı (8-12) cm arası olmalıdır. Kablo
ısıtıcı üzerine çok ince kum kullanılması çok önemlidir. Alt katmandaki
kuma kil karıştırılması sirkülasyonu engelliyebileceğinden ısıtmalı sistemde
kullanımı uygun olmayacaktır.
Örnek ısıtmalı taban şekilleri; Alttan üste doğru malzemeleri sıralarsak
1. Örnek Taban
a) Kablo ısıtıcı
b) 4-5 micron quartz kum (4-
c) Misket gübre, torf, hindistan cevizi torfu, zeolite,
d) Besin içerikli kum (1-
e) 1-
f) İsteğe bağlı dekoratif kalın taneli kum (
2. Örnek Taban
a) Kablo ısıtıcı
b) 4-5 micron quartz kum (4-
c) Besin içerikli veya katkılı kum (1-
d) 1-
e) İsteğe bağlı dekoratif kalın taneli kum (
Örnek tabanlar sadece fikir amaçlıdır. Birçok
farklı ve daha iyi kombinasyonlar üretilebilir. Çok farklı markalar
altında onlarca ürün bulmak mümkündür ve bu ürünlerin büyük bir kısmının
kullanımı uygundur. Tüm kullanılan malzemeler mümkün olduğunca eşit
olarak tabana yayılmalıdır.
Taban Bakımı
Tabanın da herşeyin olduğu gibi bir ömrü vardır.
İçerdiği besinler zamanla tükenmeye başlar. Bu nedenle belirli periyotlar
ile besin takviyesinde bulunmak gerekir. Kullandığınız gübrelerin
yapısına bağlı olarak 1-4 ayda bir bitki köklerine misket gübre konulması uygun
olacaktır. Yine belirli periyodlarda latarit gibi malzemelerde tabana
ilave edilebilir.
Bitki akvaryumlarında tabandan sifonlama ile dip
çekimi yapılması çok gerekli değildir. Sadece akvaryum kurulum aşamasında
düzenli olarak bitki çürükleri ve atıkların çekilmesi gerekecektir. Bunun
dışında eğer taban yüzeyinde çok fazla artık madde birikmiş ise kumu
kaldırmadan dikkkatli şekilde dip çekimi yapılabilir.
Kökleri güçlü bitkilerin yerlerini değiştiriken kölerin kesilerek çıkarılması
iyi olacaktır,
aksi
taktirde kökler bütün tabanın yapınısı bozabilecek şekilde kumu
kaldıracaktır.
İpuçları
1. Taban kumu alırken aldığınız kumların tane büyüklüklerini birbirinden
farklı almaya çalışın. Tekrar akvaryum kuracağınız zaman elek kullanarak
birbirine karışan kumları ayırarak kullanmanız mümkündür.
2. Bitki kumları kurulumda çok işe yararlar fakat sadece 1-1.5 ay kadar
besin sağlıyabilirler bundan sonra besin işlevleri kalmaz. Tekrar kullanımı
yoktur.
3. Kumların salınım yapmadıklarını anlamak için kumun üzerine bir miktar
asit dökülür. Kumda köpürme olmuyorsa kum kullanıma uygundur. Asit olarak tuz
ruhu iş görebilir. En uygunu 1 mol HCL dir. Elinizde Ph düşürücü malzemeler var
ise bunlarda kumu test etmek için rahatlıkla kullanılabilir.
4. Bitkilere kök yolu ile tek bir besin vermek istiyorsanız (örn.
nitrat), boş ilaç kapsülerinin içine bu besinden koyarak bitki köküne
yerleştirebilirsiniz.
7. Mecbur kalmadıkça içeriğini bilmediğiniz malzemeleri kullanmamaya
özen gösteriniz. Ayrıca yüksek kalsiyum ve magnezyum içeren kumları
kullanmayınız.
II. BÖLÜM
AYDINLATMA
Işık bitki akvaryumlarının en başta gelen
gereksinimidir. CO2 ve gübre vermeden iyi bir taban kurmadan, sadece
ortama ışık sağlayarak doğal döngü ile bitkileri canlı tutmak mümkündür (örn.
low tech tanklar). Fakat ışık olmaz ise ne yaparsanız yapın bitkileri
canlı tutmak mümkün olmaz. Işığın hayati bir önemi olduğu gibi sağlıklı bir
tank meydana getirmek içinde çok önemli bir yere sahiptir. Kullandığınız
aydınlatmanın ışık gücü, akvaryuma vereceğiniz gübre, CO2 ve diğer besin
maddelerinin dozunu belirleyen en önemli etkendir. Bir çok çeşit aydınlatma
metodu vardır. En çok kullanılan ve aynı zamanda bulunabilen aydınlatma
sistemlerinden bahsetmek istiyorum. Aydınlatmanın derin ve bilimsel
kısmıyla ilgili bilgileri aydınlatma ile ilgili yazılmış yazılardan kolaylıkla
öğrenebilirsiniz. Bu yazıda tamamen pratik konulardan bahsedeceğim.
Aydınlatma
seçimini etkileyen bazı faktörler;
a) Akvaryumun yapısı ve boyutları (geometrik şekli, yüksekliği gibi):
Akvaryum alırken veya yaptırırken bitki tankı amaçlanıyor ise ilk düşünülmesi
gereken nokta aydınlatma olmalıdır. Akvaryumun şekli ve boyutları
aydınlatma şekline uygun olmalıdır. Örneğin üçgen bir akvaryumu
floresanlar ile aydınlatmak zordur. Şekli itibari ile kapağına yeterli
floresan sığdırmak zor olduğu gibi farklı boylarda floresan gerektirir. Bunun
dışında en çok başımıza gelen olaylardan biri de akvaryumun boyunun tam
Piyasada
Aydınlatmada en önemli unsurlardan biriside
akvaryumun yüksekliğidir. Genel olarak su yüksekliği
b) Akvaryumda kullanılan bitki türleri (yüksek veya düşük ışık ihtiyacı olan
bitkiler):
Akvaryumda
bakmayı tercih ettiğiniz bitkilere uygun aydınlatmayı sağlamak çok önemlidir.
Her bitki türünün ışık ihtiyacı farklılık gösterir. Bunun en büyük
örneği Glossostigma elatinoides’dir. Bu bitki düşük ışıkta
yukarı uzayarak orantısız bir büyüme gösterir veya ölür. Eğer ışıklandırmanız
yüksek ise yana doğru sağlıklı şekilde gelişerek tabanı halı gibi kaplar.
Bunun dışında kırmızı bitkiler düşük ışıkta renklerini kaybetmeye
başlarlar ve daha soluk bir hal alırlar. Az ışıkta yetişen bitkilere bir
örnek verirsek, anubias türleri en başta gelenlerdendir. Genellikle loş
bölümlerde daha iyi ve sağlıklı bir gelişim gösterirler. Yüksek ışık alan
bölümlerde yapraklarında yosunlanma ve besinleri yeterince hızlı kullanamama
gibi sorunlardan yapısında ve renginde değişikler görülebilir.
c) Kişisel tercihler (low tech veya high tech tank seçimi):
Herkesin
farklı tercihleri olabilir. Low tech tank bakmaya daha olumlu yaklaşan
hobiciler vardır. Bu akvaryumları tercih edenler genel olarak sınırlı
güçte aydınlatma kullanırlar. CO2 ve çoğu besin maddeleri dışarıdan
akvaryuma takviye edilmez bu durum bitkilerin büyümesini yavaşlattığı için
düşük güçte aydınlatma tankın ihtiyacına görür. Bu tanklarda metal halide
gibi güçlü aydınlatma ekipmanları kullanılmaz. Uygun sayıda floresan ile
aydınlatma sağlanır.
High tech tanklarda ise bitkiler için gerekli tüm
sistem kurulmuştur. Dışarıdan bitkiler için gerekli tüm besinler
sağlanmaktadır. Bu durum aydınlatma seçeneklerini oldukça arttırır.
Floresan, metal halide veya bu ışık ekipmanlarının kombinasyonu kullanılabilir.
Çok yüksek seviyelere kadar aydınlatma gücü arttırılabilir.
d) Aydınlatma ekipmanlarının fiyatı, performansı ve bulunabilirliği:
Uygun fiyat ile iyi bir performans elde edip aynı zamanda her istediğimizde bu
ekipmanları temin edebiliyorsak ne mutlu bize. Bunları
gerçekleştirebilmek için en iyi çözüm floresan kullanımıdır. Ucuza bulmak
mümkün olduğu gibi çeşitliliği ve performansı da oldukça iyidir. Çeşitli
boylarda, farklı kelvin, lümen değerlerinde ve farklı spectrumlarda bir çok
çeşidi bulunur.
Fiyat ve bulunabilirliği biraz geride bırakırsak seçeneğimiz metal halide
lambalardır. Floresan kadar çok çeşidi bulunmasa da belirli durumlarda
çok iyi performans verirler. Fiyatları yüksektir ve istediğiniz zaman
temin etmekle ilgili sıkıntılar çıkabilir.
Fiyat/performans olarak incelediğimizde farklı
sonuçlar ile karşılaşmak mümkün bunun nedeni her akvaryumun ışık ihtiyacının
farklı olmasıdır. Floresanların yeterli geldiği tanklarda kullanılmaları
çok daha ekonomik olacaktır. Fakat floresanlarla yeterli ışıklandırma
sağlanamayan büyük tanklarda metal halideye geçmek gerekli olacaktır.
e) Dekorasyon ( tavandan sarkıtma armatür gibi dekoratif ekipmanlar):
Eğer
akvaryumumuz açık bir yerde göz önünde duruyorsa dekoratif olması bizim için
önem kazanmaya başlar. Dekoratif görünebilmesi için akvaryumun
ışıklandırma tertibatı ya güzel bir kapak içine yerleştirilerek saklanır veya
ticari markaların sattığı çok dekoratif şık kapaklardan alınabilir. Bu
hazır kapakların ışıklandırma gücü bellidir. En uygunu seçilerek alınır.
Üzerinde herhangi bir değişiklik yapmak zordur. Tam olarak yeterli
veya yetersiz bir ışık tertibatına sahip olsa dahi güzel görünümleri tercih
sebebi olabilir.
Nasıl bir aydınlatmaya ihtiyaç duyuyoruz ?
Eğer fazla uğraştırmayacak low tech bir tank
istiyorsanız ışıklandırma gücü 0.5 watt/ litre seviyesini geçmemesi uygun
olacaktır. Floresan kombinasyonları tercih edilmelidir. Bu tip
tanklarda her tür bitkiye bakmak mümkün değildir. Düşük ışık ve besin
ihtiyacı olan bitkiler daha uygun olacaktır.
High tech tanklarda durum çok daha farklıdır.
0.8 watt/litre üstünde bir ışıklandırma gereklidir. Bu oran 2
watt/litreye kadar çıkabilir. Işıklandırma arttıkça akvaryumun kontrol
edilmesi zorlaşmaya başlar. En uygun ışık değerleri 1-1.2 watt/litre
olabilir. Bu ışık gücünde her bitkiyi yetiştirmek mümkündür ve kontrol
altında tutulabilecek bir hızda büyüme sağlanır. Su yüksekliği
Çok farklı türlerde floresan ve metal halideler
bulunur. Bunlardan bazıları bir araya getirilerek iyi bir kombinasyon
oluşturulabilir. Birçok ticari markanın pahalı floresanları
satılmaktadır. Bu floresanların birçoğu iyi performans verebilse de çok
daha ucuz alternatifleri bulunabilir. Önemli olan bitkilerimiz için
gerekli olan kırmızı ve mavi spectrumları yüksek değerlerde
sağlayabilmeleridir. En kolay bulunan ve ucuz olan floresanlar T8 tipi
olanlardır. T5 tipi floresanlar pahalı ve çeşit sayısı azdır.
Rahatlıkla bulabileceğiniz ucuz ve performansı yüksek T8 floresanlardan
örnekler;
a)Philips TLD 950 deluxe pro 5300k
b) Philips TLD 965 deluxe pro 6500k
c) Philips Aquarelle 10000k
d) Sylvania Grolüx
e) Sylvania Aquastar 10000k
Metal halide olarak seçeneklerimiz oldukça kısıtlı
olduğu gibi ucuz alternatif bulmakta zordur. Genellikle 10000K’ lik
bulabileceğiniz metal halideler ile iyi sonuç almanız mümkündür. Bunun
dışında 5000-6500 Kelvin arası olan metal halideler de kullanıma uygundur.
T5 floresan
kullanımı düşünülüyor ise Sylavania, Philips, Osram gibi firmaların kullanıma
uygun modelleri bulunmaktadır. Uygun kelvinde bulunabilecek bu markaların
floresanları güvenle kullanılabilir.
Su
yüksekliği 55cm ve daha düşük olan akvaryumlarda kullanılabilecek bazı aydınlatma
çözümleri ;
2 floresan kullanımı
a) Philips TLD 950 deluxe pro 5300k veya TLD 965
b) Philips Aquarelle 10000k veya Aquastar
3 floresan kullanımı
a) Philips TLD 950 deluxe pro 5300k veya TLD 965
b) Philips Aquarelle 10000k veya Aquastar
c) Philips TLD 950 deluxe pro 5300k
4 floresan
kullanımı
a) Philips TLD 950 deluxe pro 5300k veya TLD 965
b) Philips Aquarelle 10000k veya Aquastar
c) Philips TLD 950 deluxe pro 5300k veya TLD 965
d) Philips Aquarelle 10000k veya Aquastar
a) Philips TLD 950 deluxe pro 5300k veya TLD 965
b) Philips Aquarelle 10000k veya Aquastar
c) Sylvania Grolüx
d) Philips TLD 950 deluxe pro 5300k veya TLD 965
5 floresan kullanımı
a) Philips TLD 950 deluxe pro 5300k
b) Philips Aquarelle 10000k veya Aquastar
c) Philips TLD 965 deluxe pro 6500
d) Sylvania Grolüx
e) Philips TLD 950 deluxe pro 5300k
a) Philips TLD 950 deluxe pro 5300k
b) Philips Aquarelle 10000k veya Aquastar
c) Philips TLD 950 deluxe pro 5300k veya TLD 965
d) Philips Aquarelle 10000k veya Aquastar
e) Philips TLD 950 deluxe pro 5300k
6 floresan
kullanımı
a) Philips TLD 950 deluxe pro 5300k veya TLD 965
b) Philips Aquarelle 10000k veya Aquastar
c) Philips TLD 965 deluxe pro 6500 veya TLD 950
d) Sylvania Grolüx
e) Philips TLD 950 deluxe pro 5300k veya TLD 965
f) Philips Aquarelle 10000k veya Aquastar
a) Philips TLD 950 deluxe pro 5300k
veya TLD 965
b) Philips Aquarelle 10000k veya
Aquastar
c) Philips TLD 965 deluxe pro 5300k veya TLD 950
d) Philips TLD 965 deluxe pro 5300k veya TLD 950
e) Philips Aquarelle 10000k veya Aquastar
f ) Philips TLD 950 deluxe pro 5300k veya TLD 965
8 floresan kullanımı
a) Philips TLD 950 deluxe pro 5300k veya TLD 965
b) Philips Aquarelle 10000k veya Aquastar
c) Philips TLD 950 deluxe pro 5300k veya TLD 965
d) Philips TLD 965 deluxe pro 5300k veya TLD 950
e) Philips Aquarelle 10000k veya Aquastar
f) Philips TLD 950 deluxe pro 5300k veya TLD 965
g) Philips TLD 965 deluxe pro 5300k veya TLD 950
h) Philips Aquarelle 10000k veya Aquastar
a) Philips TLD 950 deluxe pro 5300k veya TLD 965
b) Philips Aquarelle 10000k veya Aquastar
c) Philips TLD 950 deluxe pro 5300k veya TLD 965
d) Philips TLD 965 deluxe pro 5300k veya TLD 950
e) Sylvania Grolüx
f) Philips TLD 965 deluxe pro 5300k veya TLD 950
g) Philips TLD 950 deluxe pro 5300k veya TLD 965
h) Philips Aquarelle 10000k veya Aquastar
Metal halide ve floresan kombinasyonu ;
a) Philips TLD 950 deluxe pro 5300k veya TLD 965
b) Philips TLD 965 deluxe pro 5300k veya TLD 950
c) Metal halide 10000k
d) Philips TLD 965 deluxe pro 5300k veya TLD 950
e) Philips TLD 950 deluxe pro 5300k veya TLD 965
a) Philips TLD 950 deluxe pro 5300k veya TLD 965
b) Philips Aquarelle 10000k veya Aquastar
c) Metal halide 10000k
d) Philips Aquarelle 10000k veya Aquastar
e) Philips TLD 950 deluxe pro 5300k
veya TLD 965
a) Philips TLD 950 deluxe pro 5300k veya TLD 965
b) Philips Aquarelle 10000k veya Aquastar
c) Metal halide 5000-6000k
d) Philips Aquarelle 10000k veya Aquastar
e) Philips TLD 950 deluxe pro 5300k veya TLD 965
Su yüksekliği 55cm ve daha yüksek olan akvaryumlarda kullanılabilecek bazı
aydınlatma çözümleri ;
a) Philips TLD 950 deluxe pro 5300k veya TLD 965
b) Metal halide 10000k
c) Metal halide 10000k
d) Philips TLD 950 deluxe pro 5300k veya TLD 965
a) Philips TLD 950 deluxe pro 5300k veya TLD 965
b) Metal halide 10000k
c) Metal halide 10000k
d) Metal halide 10000k
e) Philips TLD 950 deluxe pro 5300k veya TLD 965
a) Philips TLD 950 deluxe pro 5300k veya TLD 965
b) Metal halide 10000k
c) Metal halide 5000-6000k
d) Metal halide 10000k
e) Philips TLD 950 deluxe pro 5300k veya TLD 965
a) Philips TLD 950 deluxe pro 5300k veya TLD 965
b) Philips TLD 950 deluxe pro 5300k veya TLD 965
c) Metal halide 10000k
d) Metal halide 10000k
e) Philips TLD 950 deluxe pro 5300k veya TLD 965
f) Philips TLD 950 deluxe pro 5300k veya TLD 965
a) Philips TLD 950 deluxe pro 5300k veya TLD 965
b) Philips TLD 950 deluxe pro 5300k veya TLD 965
c) Metal halide 10000k
d) Metal halide 5000-6000k
e) Metal halide 10000k
f) Philips TLD 950 deluxe pro 5300k veya TLD 965
g) Philips TLD 950 deluxe pro 5300k veya TLD 965
Su yüksekliğinin
Bu yazıda verilen tüm örnekler pratik olmaları nedeniyle verilmiştir. Farklı
markalarda ürünler kullanmak ve çok çeşit kombinasyonlar yaratmak mümkündür.
Yapacağınız aydınlatma sistemi tamamen bütçeniz ile ve düşündüğünüz
sistemin gereksinimleri ile ilgilidir.
Aydınlatma ile ilgili bazı ipuçları;
1)Floresan kullanılan akvaryumlarda reflektör kullanımı aydınlatmaya
büyük katkı sağlar. Eğer reflektör bulunamıyorsa parlak beyaz kağıt, alüminyum
folyo veya bant gibi ışığı yansıtabilen malzemeler azda olsa katkı
sağlayacaktır. Ayna iyi bir yansıtıcıdır fakat çok ağır olması kullanımını
zorlaştırır.
2) Elektronik balans kullanımı oldukça avantajlıdır. Lambaların ömrünü
uzatır, daha az ısınır, daha sessiz çalışır ve çok hafiftir.
3) Işıklandırma sistemi ile akvaryum arasında bir miktar boşluk olması
ışık sisteminin oluşturduğu ısının daha kolay dağılmasını sağlar. Ayrıca
kapakların içlerine sessiz kasa fanları yerleştirilerek de ısı
uzaklaştırılabilir.
4) Lambalar her yıl yenilenmelidir. Yenilenmeyen lambalar bitki
gelişimini bozabilir ve alg oluşumu tetikleyebilir.
5) Aydınlatma ekipmanlarınız ile su arasında cam kullanıyorsanız mümkün
olduğunca temiz tutmaya çalışmanız aydınlatma performansını koruyacaktır.
6) Deniz akvaryumu için yapılmış lambaların bitki akvaryumunda
kullanılması uygun değildir.
7) Philips gibi büyük markaların web sitelerinde inceleme yaparak farklı
model ve isimler altında kullanılabilecek ucuz ve verimli lambalar bulunabilir.
Spectrum değerlerine bakılarak seçim yapılabilir.
8) Aydınlatmanın yetersiz olmasındansa fazla olması her zaman daha iyi
sonuçlar verecektir.
9) 10 -14 saat arasında aydınlatma yapmak yeterlidir. Aydınlatmayı
parçalar halinde yapmak alg gelişimini yavaşlatır ve bitkilerin gelişiminde
olumsuzluğa neden olmaz. 5 saat aydınlatma – 3 saat karartma - 5 saat
aydınlatma şeklinde olabilir. Toplam 10 saatlik aydınlatmayı bu şekilde ikiye
bölmek alg gelişimini büyük ölçüde yavaşlatır.
10) Işıklandırma yosunlanma nedeni olarak görülmemelidir. Ancak florasan
çok eski ise algea gelişimine yardımcı olur. Bunun dışında dengeli beslenen
bitkilerin olduğu bir akvaryumda kullanacağınız ışıklandırma türü algea
gelişimine neden olmaz. 10-14 saat aydınlatma süresi arasında kalmak şartı ile
tabiki. Yaptığım denemelerde sağlıklı akvaryumda standart salon tipi
floresanlar ile dahi alega gelişimine rastlamadım.
11) Watt/litre hesaplaması en basit yöntemdir ve çok geneldir. Işıklandırma
şeçimi yaparken daha birçok etken vardır. Bitkilerin kullanamadığı ışık
kaynaklarını çok yüksek wattlarda dahi kullansanız yetersiz gelebilir. Daha
ayrıntılı açıklamaları forumdan elde edebilirsiniz.
12) Burada dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta kelvindir. Kelvin
görünen renk sıcaklığıdır. lambaların performansını belirlemez. performansı
ışık kaynaklarının yaydığı foton miktarı belirler. Kelvin üzerinde durma
sebebimiz görselliğe dikkat ederk performans sağlamaktır.
III.
BÖLÜM
AKVARYUM EKİPMANLARI VE SU
KALİTESİNİN KORUNMASI
Bitki tanklarında su kalitesinin korunması ve uygun
sabit su değerleri sağlıklı bir bitki akvaryumu için şart olan hususlardır.
Bunu sağlayabilmek için doğru ekipmanları en doğru şekilde kullanmak çok büyük
önem taşır. Kaliteli suyu berrak, kirlilik düzeyi ve organik yükü düşük,
bitki gelişimi için gerekli besinleri uygun oranda içeren ve oksijen bakımından
zengin olarak nitelendirebiliriz. Tabi daha birçok etkende bunlara ilave
edilebilir.
FİLTRASYON
Akvaryumlarda en temel sistem filtrasyondur.
Organik yükü hafifletmede, suyun temiz ve berrak olmasını sağlamakta,
zehirli atıkların daha zehirsiz maddelere dönüştürülmesinde ve gerektiğinde
istenmeyen maddeleri ortamdan uzaklaştırmada büyük rol oynar. Filtrasyon
için çok çeşitli filtre sistemleri ve filtrasyon malzemeleri bulunmaktadır.
Bu donanım ve malzemelerin hangilerinin ne zaman kullanılacağı oldukça
önemlidir. Bitki tanklarında uygun sirkülâsyon akvaryum suyunun saatte
2–4 kez çevrilmesidir. Daha düşük veya yüksek sirkülâsyonlar bitkilerin
besin alımını etkiler ve dengede bozulmalara yol açar. Aynı zamanda düşük
sirkülâsyon suyun yeterince filtre edilmemesine yol açar ve su kalitesini ciddi
biçimde bozabilir. Her zaman kaliteli filtre satın almak çok daha
ekonomik bir çözümdür.
1- Dış Filtreler: Bitki tanklarında en yüksek verimin alınabileceği
filtrelerin başında gelirler. Hacimleri geniş olduğundan birçok malzemeyi aynı
anda kullanma avantajı sağladıkları gibi daha zor kirlenir ve tıkanırlar.
İyi biyolojik ve mekanik filtrasyon sağlarlar. Ayrıca istendiğinde
kimyasal filtrasyonda yapabilirler. Filtrasyon özelliği tamamen içine
koyacağınız malzemeler ile ilişkilidir. İyi bir bitki tankı için dış filtreler
vazgeçilmezdir.
Örnek dış filtre hazırlanışı:
a) -Elyaf
b) -
Elyaf
- Biyolojik
süngerler
- Biyolojik malzemeler
-
Elyaf
- Elyaf
- Seramik
boncuklar
- Seramik boncuklar
c) -
Elyaf
d) -
Biyolojik sünger
- Biyolojik
malzemeler - Elyaf
- Biyolojik
sünger
- Seramik boncuklar
- Elyaf
2- İç Filtreler: Akvaryumun içine yerleştirilen ve çok çeşit boy ve
modelde bulunabilen en yaygın filtrelerdir. Mekanik filtrasyon yaparlar.
Biyolojik ve kimyasal filtrasyon yapan filtrelerde mevcuttur. İçine
konulan malzemeler değiştirilerek filtrelerin işlevleri farklılaştırılabilir.
Bitki tankları için çok yeterli değillerdir. Çabuk kirlenirler ve
sık sık temizlenmeleri gerekir. Bu nedenden dolayı iyi biyolojik
filtrasyon yapamazlar. Ancak dış filtrenizin yetersiz kaldığı durumlarda
destek amaçlı kullanılabilirler. Çok küçük tanklarda kullanımları uygundur.
Kısa süreli mekanik veya kimyasal filtrasyon amaçlıda kullanılabilirler.
3- Şelale Filtreler: Akvaryuma dıştan asılarak kullanılan
filtrelerdir. Genel olarak mekanik filtrasyon yaparlar. İç
filtrelerden özellikleri çok farklı değildir. Sadece akvaryum içinde yer
kaplamazlar ve akıntı yaratmazlar. Küçük tanklarda kullanılabilirler.
Büyük tanklar için yeterli filtrasyonu sağlayamazlar.
4- Sump: Alt sistem olarak da adlandırılır. İyi ve geniş bir
filtrasyon alanı sunar. Kullanımı ve filtrasyonu doğru kurulduğunda
oldukça iyidir. Fakat suyun hava ile temasını gereğinden fazla arttırdığı
için CO2 gazının sudan dışarı atılmasına neden olur. Bu nedenden dolayı
bitki tanklarında kullanımı çok zordur. Bitki tanklarında önerilmeyen bir
filtrasyon sistemidir. Yüksek miktarda su hacmi olduğundan akvaryumun toplam su
hacmini yükseltir.
5- UV Sterilizatörleri: UV ışını veren özel bir lambaya
sahip çeşitli şekillerde bulunabilen filtre ekipmanıdır. İçinden geçen
sudaki tüm canlı organizmaları yok eder. Akvaryumun sağlıklı ve suyun
temiz kalmasına yardımcı olur. Oldukça pahalı ekipmanlardır. Ucuz
modellerin performansları sınırlıdır. Bitki tanklarında kullanımı çok
tavsiye edilmese de balıkları korumak ve algea oluşumunu engellemek amaçlı kısa
süreli kullanılabilir.
6- Reverse Osmosis: Saf su üretmek amacı ile kullanılan bir
cihazdır. Suda bulunan tüm maddeleri ve organizmaları tutar. Bitki
tanklarında kullanılan bir sistemdir. Fakat hem pahalı hem de yüksek su
harcama maliyeti ile pek ekonomik sayılmaz. Bu sistem kullanıldığında
bitkilerin ihtiyaç duyduğu normalde sularda bolca bulunan kalsiyum ve magnezyum
gibi maddelerinde suya uygun oranda eklenmesini gerektirir. İyi yönlerine
bakacak olursak su ile gelebilecek algea, toksik maddeler ve zararlı organizmaların
akvaryuma girişini engeller. Su saf olduğundan tüm besin değerlerinin
istediğimiz düzeye getirilmesine imkân verir.
7- Su Filtreleri: Birçok marka altında bulabileceğiniz ürünlerdir.
Şehir suyunu klor ve tortulardan arındırmak amacı ile kullanılır.
Çok çeşitli şekillerde ve özellikte ürün bulunmaktadır. İçi aktif
karbon ile doldurulmuş olan filtreler klor arıtımı yaparlar. İçinde tortu
tutucu olanlar ise su ile gelebilecek partikülleri tutarlar. Şehir
suyunun akvaryumlarda direk kullanımı için oldukça yararlıdırlar. Bu
sayede akvaryuma koyacağımız suyu dinlendirmeye gerek kalmaz. Su tamamen
klordan arınmış olarak bu filtreden çıkar ve akvaryuma doldurulabilir.
Dikkat edilmesi gereken bir konuda bazı bölgelerde klor oranının çok
yüksek olmasıdır. Tek bir karbon filtre yeterli olmayabilir. Bu
durumlarda 2–3 karbon filtre birbirine bağlanarak suyu içinden daha yavaş
geçirerek su arındırılabilir. Ayrıca suyu yumuşatmak için bu filtrelere
reçinede ilave edilir. Reçine kullanımı sağlıklı değildir. Reçine
sudaki magnezyum ve kalsiyumu tutarak yerine suya sodyum verir. Suda
yüksek oranda sodyum artışı meydana gelir. Yüksek sodyum artışı bitkiler
ve canlılar için iyi değildir.
Filtrasyon Malzemeleri: Çok çeşitli malzemeler
satılmaktadır ve genel olarak tam ne zaman kullanılmaları gerektiği konusunda
hep bir kararsızlık vardır. Bu firmalar sitelerinde her tür malzemenin
bir arada kullanılmasından bahsetse de birçok filtre malzemesinin sürekli
kullanımı uygun değildir. Bu malzemeler çoğu zaman vaat ettiği etkiyi ve
performansı sağlayamayabilir.
a) Elyaf: Filtrasyonda kullanılan en temel malzemedir.
Mekanik filtrasyon sağlar. Artık maddeleri ve partikülleri tutar.
Elyaf bir kullanımlıktır, yıkanıp tekrar kullanılması uygun değildir.
Birçok firmanın ürünü kullanılabilir. Ayrıca döşemecilerden ucuza
alacağınız elyaflarda aynı işi rahatlıkla görür. Çok kalın olmayacak
şekilde filtrenin bir veya iki katmanında kullanılabilir.
b) Biyolojik Malzemeler: Çok çeşitli biyolojik malzeme bulmak mümkündür.
Bu malzemelerin hemen hepsi yeterli biyolojik filtrasyonu
sağlayabilirler. Fakat performansı ne kadar iyi olursa biyolojik
filtrasyon o kadar artar ve zehirli atıklar çok daha hızlı dönüştürülürler.
En iyi biyolojik filtrasyon malzemesi iri gözenekli süngerlerdir.
Ayrıca akvaryumcularda satılan mavi süngerler özellikle çok iyi
performans sunarlar. Tıkanmazlar ve çok geniş bir bakteri yüzeyine
sahiptirler. Bunun dışından özel üretilmiş bazı malzemeler vardır (Sera
Siporax, Seachem Matrix, Eheim Efisubsrat gibi). Bu malzemeler çok geniş
bir yüzey alanına ve mikro kanallara sahiptir. Yeterli biyolojik
filtrasyon sağlamalarına rağmen çok etkili değillerdir. Kolay tıkanırlar
ve bakteri alanları kısa sürede büyük ölçüde azalır. Zor temizlenirler ve
temizleme işlemlerinde büyük ölçüde bakteriler zarar görür. Kullanımı
tercihe bağlıdır ama en iyi sonuç biyolojik süngerler ile alınır. Bu
malzemeler dikkatli temizlenmeli uygun sıcaklıkta klorsuz su ile nazikçe
temizlenip filtreye kısa zamanda geri yerleştirilmelidirler.
c) Seramik Boncuklar: Seramikten yapılmış küçük yüzük şeklinde
parçalardır. Bunlar filtrenin en alt katmanında kullanılırlar. Kaba artıkları
tutarlar ve filtre içindeki sirkülâsyonu dengelerler. Çok uzun ömürlü ve kolay
temizlenebilen bir malzemedir. Birçok marka altında satılan kaliteli ürünler
mevcuttur.
d) Aktif Karbon: Sudabulunan kimyasal maddeleri tutma özelliğine
sahiptir.Özellikle balık hastalıklarında kullandığımız ilaçların
arındırılmasında kullanılır. Şehir suyunda bulunan kloru arındırmada
kullanılır. Bitki tanklarının kurulum aşamasında fosfat ve nitrat gibi
maddelerin ortamdan uzaklaştırılması için kullanılabilir. Sürekli olarak
filtrasyonda kullanılması uygun değildir. Kullanılmış aktif karbon tekrar
kullanılmaz. Bir süre sonra içine hapsettiği tüm maddeleri geri bırakmaya
başlar bu durum ciddi problemlere neden olur.
e) Fosfat, Nitrat, Amonyak vb... Tutucu Malzemeler: Tank kurulumunda çok
işe yarayan malzemelerdir. Bitkiler ortama adapte oluncaya kadar oluşan maddeleri
tutarlar. Sadece kurulum sürecinde kullanılmalıdırlar. Normalde bitki
tanklarında kullanılmaları uygun değildir. Bitkiler için gerekli besinleri
tuttuklarından bitki gelişimini olumsuz etkilerler. Belirli bir kullanım
süreleri vardır. Akvaryumda meydana gelebilecek dengesizliklerde (örn. yüksek
nitrat veya fosfat artışı) kısa süreli olarak kullanılmaları uygundur.
f) Torf: %100 doğal bir malzemedir. Ph değeri düşük bir yapıdadır. Humik
asit gibi bitki gelişime katkıda bulunan bazı maddeler içerir. Genellikle CO2
sistemi olmayan tankların filtrasyon sistemine eklenerek ph düşüşü sağlanır.
İçerdiği maddeleri yavaş bir şekilde suya bırakması kullanımını kolaylaştırır
ve ömrünü uzatır. CO2 verilen tanklarda filtre sisteminde kullanımına gerek
yoktur. Suyu yumuşatmak içinde kullanılır. Akvaryum için hazırlanmış olanları
kullanmak çok daha güvenlidir. Çeşitli akvaryum firmaları tarafından
satılmaktadır. Çiçekler ve saksı bitkileri için satılan torflar
kullanılmamalıdır. Bu torflar yeterince saf değildir ve böceklenmeyi
engelleyici kimyasallar ve ilaçlar içerebilirler. Torf kullanırken önce az
miktar ile başlanması ve zamanla yetmez ise filtredeki miktarının artırılması
doğru olacaktır. Torfun içindeki maddeleri hemen serbest bırakması biraz zaman
alır. Eğer yeterli olmadığını düşünüp erkenden fazlaca torf ilavesi yapılır ise
ph seviyesi çok düşebilir.
SU KATKILARI
Akvaryumdaki ekolojik dengenin kurulması, Sudaki zararlı maddelerin
etkisizleştirilmesi, Zararlı canlıların temizlenmesi ve Suda kirliliğe ve
bulanıklığa yol açan partikül veya oluşumların yok edilmesi vb. gibi birçok
özelliğe ve kullanım alanına sahip katkılar bulunmaktadır. Bu katkıların
birçoğu akvaryumlar için çok önemlidir. Fakat birçoğunun kullanımı zararlı
olabileceği gibi çok da gerekli değildir.
a) Bakteri Kültürü: Akvaryumun kurulum aşamasında ve filtre
temizliği yapıldığında kullanılabilir. İçerdiği yararlı bakteriler filtreye ve
akvaryumdaki yüzeylere yerleşerek biyolojik arıtım yaparlar. Normalde bu
yararlı bakterilerin oluşumu aylar sürerken bakteri kültürü ile direk suya
verilirler ve bir hafta içinde biyolojik döngü rahatlıkla oturmuş hale gelir.
Biyolojik döngü akvaryumdaki en önemli unsurlardan biridir. Bu nedenle
gerekli durumlarda mutlaka bakteri kültürü kullanılmalıdır. Bu kültürlerin
içeriğinde birçok çeşit bakteri bulunur. Bu bakterileri birçoğu amonyak
ve nitrit gibi zehirli maddeleri daha zehirsiz olan nitrata dönüştürür.
Bazıları ise nitrojen oluşumu, demir gibi bazı elementlerin bitki
köklerinde alınabilir hale getirilmesini ve balık artıkları, yem gibi
maddelerin parçalanmasını sağlarlar. Bu bakteriler hassastırlar çok sıcak
veya soğuk sularda ölürler. Ayrıca klor gibi maddelerde bu bakterileri
yok eder. Özellikle filtre temizliğinde biyolojik malzemelerin hassas şekilde
temizlenmesi bu nedenle önemlidir.
b) Su Hazırlayıcılar: Şehir suyunda klor ve ağır metaller
bulunabilir. Su hazırlayıcılar sudaki klor ve ağır metalleri kısa sürede
bağlıyarak zararsız hale getirirler. Aynı zamanda içerdikleri vitamin ve
katkılar sayesinde balıklar için stres giderici özellikleri vardır. Çok
çeşit marka ve ürün çeşidi bulunmaktadır. Bazı su hazırlayıcılar sadece
klor bağlayıcı özelliğe de sahip olabilir. Su değişimlerinde, balık
aktarımında, akvaryum kurulumunda kullanılabilirler. Çamaşır suyu ile
yapılan bitki ve ekipman dezenfektasyonlarında kullanmak gereklidir.
Dezenfekte edilen malzemeler su hazırlayıcı eklenmiş suya konularak
bekletilmelidir.
c) Su Berraklaştırıcıları: Zaman zaman akvaryum suyunda bulanıklık
meydana gelebilir. Bunun dışında yüzen partiküller su berraklığını
bozabilir. Bu tip durumlarda kullanılabilecek katkılardır. Bunları
kullanmak yerine berraklığı bozan noktaları tespit edip düzeltmek tabiî ki en
doğrusudur. Bitki tanklarında bu tip katkıların kullanılması pek
önerilmez. Ama hızlı çözüm arayanların işine yarayacak ürünlerdir.
d) Sıvı Torf: Amazon balıkları için geliştirilmiş bir katkıdır.
Suya Humik asit ve bazı elementler katar. CO2 takviyesi olmayan
bitki tanklarında kullanılabilir. Fakat bu katkıyı kullanmak yerine
filtreye torf eklemek aynı işi görecektir ve daha ucuzdur. Pratik ve
kontrollü bir çözüm olduğundan tercih edilebilir
e) Fosfat Yok Ediciler: Sudaki fosfatı bağlarlar. Ani fosfat
artışlarında hızlı düşüş sağlamak amacı ile kullanılabilirler. Bunun
dışında bitki tanklarında kullanımı uygun değildir.
f) Amonyak--Amonyum Düşürücüler: Amonyak- amonyumun artışının
kontrol altına alınamadığı durumlarda kullanılırlar. Amonyak düzeyini
hızlı şeklide düşürürler. Bol bitkili tanklarda bu maddeler bitkiler tarafından
kolaylıkla kullanıldığından genellikle bu katkının kullanılması gerekmez.
g) PH Yükseltici ve Düşürücüler: Ph’ı istediğimiz düzeylere pratik
şekilde getirmek için kullanılırlar. Kullanımı dikkatli yapılmalıdır.
Çok yavaş ekleyerek ph ölçülmelidir. CO2 sistemi olmayan bitki
tanklarında kullanılabilir. Toz veya sıvı halde olanları vardır.
Ticari markalar yerine kimyacılardan alacağınız düşük güçte asitler ph
düşürmek için oldukça etkilidir( 0,1 mol HCL). Ph yükseltmek için ise çeşitli
doğal mineral taşlar veya malzemeler kullanılabilir( mercan kırığı).
h) KH Yükselticiler: Bitki tanklarında kh’ın çok düşük olması ani
ph salınımlarına neden olabilir bu nedenle kh’ın belirli seviyelerde olması
gerekmektedir. Bu katkılar kh düzeyini kolayca artırır. Güvenle
kullanılabilecek katkılardır. Marketlerde paketler halinde satılan
karbonatlarda aynı işi görürler.
i) Algea Yok Ediciler: Algealara zarar veren bazı maddeler
içerirler. Son çare olarak kullanılmalıdırlar. Geçici olan
çözümlerdir. Bu maddeler bitkilere ve akvaryumdaki canlılara da zarar
verebilirler.
j) Salyangoz Yokediciler: Salyangozların öldürülmesinde etkili
ilaçlar olsalar da tamamen yok edemezler. Balıklara zarar verebilir ve
öldürücü etkileri olabilir. Bitkilere ve ekolojik döngüye zararlı
maddelerdir. Bitki tanklarında kesinlikle kullanılmamalıdırlar.
Yeni alınan bitkileri salyangozlardan arındırmak için kullanılabilirler.
k) Vitaminler: Balıkların daha sağlıklı olması için geliştirilmiş
vitamin kombinasyonları vardır. Bunlar belirli ölçülerde suya
katılarak kullanılırlar. Bazı vitaminler yemlere emdirilerek te
kullanılabilir. Işıktan etkilendikleri için vitaminlerin akşam suya ilave
edilmesi daha uygun olacaktır. Çok sık olmamak şartı ile bitki
akvaryumlarında vitamin kullanımının zararı yoktur. Hatta bazı vitaminler
bitkiler içinde yararlıdır. Eczanelerden temin edebileceğiniz bazı
yararlı vitamin çeşitleri vardır (B-mix ampul).
l) İlaçlar: Balık hastalıklarına karşı kullanılabilecek çok sayıda
ilaç bulunmaktadır. Bazı ilaçlar koruma amaçlıda akvaryumlarda sık sık
kullanılmaktadır (metilen mavisi). Bitki tanklarında kesinlikle ilaç
kullanılmamalıdır. Hastalanan balıklar karantinaya alınarak ilaç
uygulanmalıdır. Ayrıca koruma amaçlı ilaç kullanımı da uygun değildir.
İlaçlar bitkilere ve ekolojik dengeye zarar veririler.
IV. BÖLÜM
YEMLER ve YEMLEME
Kullandığımız yemler ve nasıl yemleme yaptığımız su
kalitesinin korunmasında ve akvaryumun sağlıklı kalmasında önemli bir yer
tutar. Öncelikle kaliteli yemleri tercih etmek ilk önemli noktadır.
Bunun dışında canlı yemler ve dondurulmuş organik yemler ciddi bir
organik yük getireceğinden su kalitesinin korunmasını oldukça zorlaştırır.
Yemleme şekli ve sayısı da önemlidir. Balıkların akvaryuma zarar
vermeyecek düzeyde yemlenmesine dikkat edilmelidir. Bu tamamıyla bir
zincirdir. Çok yemleme yapıldığında balıklar daha çok dışkı üretirler ve
ortama yayılan amonyak gibi maddelerde ciddi artış olur. Bu artış akvaryumdaki
bitkiler ve ekolojik sistem tarafından dengede tutulamayacak duruma gelebilir.
Ayrıca balıklar tarafından yenilmeyen yemlerde diğer bir taraftan yük
getirir ve hepsi bir araya gelince su kalitesinde bozulma, dengelerde sapma ve
sonuç olarak algea patlaması yaşanır. Balıkların az miktarda sık
beslenmesi daha uygundur. Günde üç tekrar yemlemeyi geçmemek iyi
olacaktır. Ayrıca bitki tanklarında organik yemlerin kullanılmaması iyi
olur.
Not: Bu yazıdaki öneriler bitki tankları için geçerlidir. Farklı
akvaryumlarda yemleme çokdaha değişik şekillerde ve sayıda yapılabilir.
CO2
SİSTEMLERİ
CO2 bitki tanklarının en önemli besinlerinden biridir.
CO2 ‘i uygun miktarda sağlamak başarılı bir bitki tankı için çok
önemlidir. Akvaryuma CO2’i sağlamanın birçok yolu vardır. Dikkat edilmesi
gereken nokta CO2’in stabil bir şekilde tutulmasıdır. CO2 suyun ph’ını
direk olarak etkilediğinden stabil olmaması ph’ın da sürekli olarak değişmesine
neden olur ve bu durum hem canlılar hem de bitkiler için kötü sonuçlar
doğurabilir. CO2’i akvaryumda kullanabilmek için çeşitli ekipmanlar
vardır. Bu ekipmanları kuracağınız sistem ve tank hacmine göre seçmeniz
gerekmektedir.
1- Tüplü Sistem: Yüksek basınçta CO2 gazı ile dolu tüplere gerekli
ekipmanların bağlanması ile CO2’in akvaryumda kullanılabilecek basınca
getirildiği sistemdir. Bu sistemleri oluşturan belirli ekipmanlar vardır.
Sistem pek çok farklı şekilde kurulabilir. Örnekler en düşük
maliyetli sistemden en maliyetlisine doğru sıralanmıştır. Düşük maliyetli
sistemleri kontrolü oldukça uğraş gerektirdiği gibi maliyetli sistemler ise
tamamen otomatik olarak çalışabilirler.
EKİPMANLAR
a) CO2 Tüpü: CO2 gazı için imal edilmiş özel tüpler bulunmaktadır.
Yüksek basınca dayanıklı bu tüplerin içinde sıkıştırılmış CO2 gazı bulunur.
Çok çeşitli boyları bulunmaktadır ( 1lt - 2lt - 5lt gibi). Bu
tüplerdeki yüksek basınçlı gazı akvaryumumuza uygun miktarda verebilmek ve suya
karıştırılmasını sağlamak için bazı ekipmanlar gereklidir. Bu tüpleri
yangın söndürme ekipmanları satan yerlerden almak mümkündür. CO2 için
yapılmamış tüplerin kullanımı tehlikelidir. Tüplerin dolum basıncı 50 bar’ı
geçmemelidir. Direk güneş ışığı ve sıcak alan yerlerde bulunmaması daha
iyi olacaktır. Sistem birçok şekilde kurulabilir. Gerekli ekipmanlar
doğru sıra ile kullanılarak sistem oluşturulur.
b) Regülatör: Tüpte bulunan gazın kullanılabilir basınç düzeyine
getirilmesini sağlar. Üzerinde genel olarak iki basınç göstergesi bulunur.
Bunlardan biri tüpün içindeki gaz basıncını gösterir. Diğer
gösterge ise regülatörden çıkan gazın basıncını gösterir. Çıkış basıncının
ayarlanması için regülatörün üzerinde ayar vanası bulunur bu vana ile çıkış
basıncı istenilen düzeye getirilebilir. Düzenli gaz çıkışı sağlamak için
çıkış basıncının 5–10 bar arasında tutulmalıdır.
c) Slenoid Valf: Regülatörden çıkan gazın istenildiği zaman
kesilmesini veya açılmasını sağlayan bir parçadır. Elektrik ile çalışır.
Elektriğe takıldığında içindeki kapak açılır ve gazın geçişini sağlar,
elektrikten çıkarıldığında içindeki kapak kapanarak gaz geçişini durdurur.
Bu parçaya zamanlayıcı takarak programladığınız süreler arasında
akvaryuma gaz gitmesini sağlayabilir veya CO2 kontrol sistemlerine bağlıyarak
gerektiğinde otomatik olarak açılıp gazın akvaryuma ulaşmasını
sağlayabilirsiniz. Ucuz ve kullanışlı bir üründür. Genel olarak 10
bara kadar basınca dayanıklıdırlar. Bazi özel regülatörlerin üzerine
monte edilmiş selenoid valf bulunabilir.
d) CO2 Kontrol Üniteleri: Çok çeşit marka ve özellikte bulunabilirler.
Hatta ucuza imal eden hobicilerde vardır. Çok çeşitli
hassasiyetlerde bulunabilirler. .01 hassasiyetinde ölçüm yapanları daha
kullanışlıdır. Mümkün olduğunca hassas aralıkla çalışan cihazlar tercih
edilmelidir. Ölçüm hassasiyeti ile çalışma hassasiyetleri farklıdır.
Çalışma hassasiyeti .15 üzerinde olamaması uygundur. Ticari bazı
markaların ürettiği ünitelerin içinde selenoid valf bulunur ayrıca selenoid
valf bağlamak gerekmez. Uzun ömürlü cihazlardır sadece ph elektrotlarının
ömrü 1-2 yıldır. Bu zaman aralıklarında elektrotun değiştirilmesi gerekir.
e) Kısma Valf’i (ince ayar valf’i): Küçük fakat önemli bir
parçadır. Regülatörden çıkan düşük basınçtaki gazı akvaryuma vermeye
uygun miktara getirir. 3-4 saniyede 1 kabarcık gaz verecek kadar hassas
olabilirler. Kısma valf’i ne kadar kaliteli olursa o kadar ince ayar
yapma şansı verir. Alırken mümkün olduğunca kalitelisini almak çok
önemlidir. Kalitesiz ürünler ile uygun gaz çıkışı sağlamak çok zordur.
Genellikle 10 bar basınca dayanıklıdırlar. Bazı özel regülatörlerin
üzerinde kısma valfi bulunabilir.
f) Kabarcık Sayacı: Akvaryuma verdiğiniz gaz miktarını görmenizi
sağlar. Basit olarak içinde su olan küçük bir kapalı kaptır. Gaz kabın
içinden geçerken kabarcıklar halinde görülür ve gaz miktarı buna göre
ayarlanır. Ticari marklar altında satılanları olduğu gibi kendinizde
şırıngadan veya küçük bir kavanozdan rahatlıkla bir kabarcık sayacı
yapabilirsiniz. Gaz ayarının düzgün yapılması için mutlaka sistemde
olmalıdır.
g) Reaktör: Sistemin en önemli parçasıdır demek sanırım yanlış
olmaz. A kvaryuma gelen gazın suda çözülmesini sağlayan parçadır. CO2
gazı suda iyi çözünmedikten sonra en pahalı sisteme de sahip olsanız hiçbir
fayda getirmez. Bu nedenle ticari ürünler seçerken mümkün olduğunda tank
hacminize uygun olanları seçmelisiniz. Ayrıca pleksi gibi malzemelerden
de kendiniz çok çeşitli reaktörler yapabilirsiniz. Yapabileceğiniz
reaktör çeşitleri hayal gücünüzle ve el yeteneğinizle sınırlıdır.
Akvaryuma ulaşan gazı ne kadar iyi çözerseniz o kadar uzun ömürlü ve
stabil bir sisteme sahip olursunuz.
Örnek Sistem
Kurulumları:
- CO2 tüpü + Regülatör + Kısma valfi + Kabarcık sayacı + Reaktör: Bu
sistemde akvaryuma devamlı olarak CO2 verilir. Bu nedenle ph’ın
sabitlenmesi zordur. Özellikle geceleri ph düzeyinin çok düşmemesi
için tanka hava verilmesi gerekir. Ph ölçümleri yapılarak ph’ı sabit tutacak
şekilde gaz çıkışı ayarlanmalıdır.
- CO2 tüpü + Regülatör + Selenoid valf + Kısma valfi + Kabarcık sayacı +
Reaktör: Selanoid valf eklenmiş sistemde kontrol daha kolaydır.
Işıklar yandığı süre gazın açık kalması gece ise kapanması sağlanır.
Akvaryuma dengeleme amaçlı hava verilmesi gerekmez. Işıklar yandığı
sürece uygun miktarda gaz çıkışı sağlamak yeterlidir. Kısmen daha stabil
bir sistemdir.
- CO2 tüpü + Regülatör + Selenoid valf + CO2 kontrol ünitesi + Kısma valfi +
Kabarcık sayacı + Reaktör: CO2 kontrol ünitesi eklenmiş sistemler en
iyisidir. Fakat CO2 ünitesi oldukça pahalıdır. Ayarladığınız ph
düzeyine göre otamatik olarak gazı açar ve kapatır. Tamamen otomatik çalışan
bir alettir. Belirli aralıklar ile kalibre edilmesi gerekir.
2- Fermante Sistem: Ucuz ve basit yoldan CO2 elde etmenin bir
yoludur. Düşük hacimli akvaryumların ihtiyacını görebilecek kadar CO2
elde edilebilir. Bir pet şişe içerisinde şeker, maya ve su karıştırılarak
hazırlanır. Tamamen doğal bir yöntemdir. Mayadaki bakteriler sudaki
şekeri tüketerek CO2 ortaya çıkarırlar. Bu çıkan CO2’i hortum yardımı ile
reaktöre bağlıyarak kullanmak mümkündür. Her hazırlanışında yaklaşık
20-25 gün CO2 üretir. Çok stabil değildir. Gazı artırma veya kısma
gibi bir durum yoktur. Gazı kısmak için vana kullanılırsa şişe
patlayabilir. Gaz yetersiz geliyorsa fazladan şişe ilavesi ile gaz çıkışı
arttırılabilir. Biraz zahmetlidir. Büyük tankların ihtiyacını
karşılamaz. Hazırlanışı ve daha geniş bilgi için forumlarda veya
internette arama yaparak geniş bilgiye ulaşabilirsiniz. Uzun vadede kullanım
maliyeti CO2 tüplerine göre fazladır.
3- Elekrikli sistemler: Bu sistemler elektriğe bağlı bir plaka ile
çalışmaktadır. Bu plakayı su içene yerleştirip istediğiniz CO2 seviyesine
ayarladıktan sonra otomatik olarak CO2 üretmeye başlar. Suda bulunan
karbonatlar ile reaksiyon yaratarak CO2 oluştururlar. Bu nedenle suyun kh
seviyelerinde düşüşe yol açarlar. Testler ile kontrol ederek suya sürekli
olarak karbonat ilavesi yapmak gerekmektedir. Kh’ın aşırı düşmesi hızlı
ph düşüşlerine neden olabilir. Pratik gibi görünen sistemler olsalar da
kullanımları pek rahat değildir. Genel olarak bitki tanklarında
kullanımları önerilmez.
4- Tablet ve Toz CO2: Eriyince Ortama CO2 çıkaran tabletler ve
tozlardır. Küçük hacimli akvaryumla kullanmak için tasarlanmışlardır.
Küçük hazneleri vardır bu haznelerin içine tablet veya toz konulur.
Eriyen maddeden çıkan CO2 bu haznenin içinde kalır ve yavaş yavaş
eriyerek suya karışır.
ISITICILAR
Bitki tankları için en uygun sıcaklık değeri 24-25
derecedir. Suyun soğuk veya daha sıcak olması bitki gelişimini etkiler.
Akvaryumda canlılar olmasa da mutlaka su sıcaklığının uygun derecede
olması şarttır. Bu nedenle bitki tanklarında ısıtıcılara gerek
duyulmaktadır. Birçok ısıtıcı çeşidi vardır. Kaliteli ısıtıcılar
sıcaklığı daha iyi sabitliyebilirler. Isıtıcıların üzerindeki sıcaklık ayarları
her zaman doğru olmayabilir bu nedenle su sıcaklığı kontrol edilerek ısıtıcının
ayarlanması uygun olur.
SOĞUTUCULAR
Özellikle yaz aylarında akvaryumlar ciddi şekilde
ısınırlar. Su sıcaklığının 27 dereceyi geçmesi bitkilerin gelişimini yavaşlatan
bir faktördür. Bu nedenle genelde yaz aylarında akvaryumlarda ciddi algea
sıkıntıları yaşanabilir. Akvaryum suyunun 26 dereceye çekilmesi sorunları
ortadan kaldırabilir. Bunun için kullanılabilecek çeşitli soğutma metotları
vardır. Bu metotlardan en etkili ve pahalısı akvaryum soğutucularıdır. Çok
pahalı ürünlerdir ve etkili soğutma yaparlar. Akvaryumunuz çok büyük değil ise
çeşitli fanlar ile su soğutulabilir. Çok etkili olmasa da çoğu zaman yeterli
olabilir. Eğer tankınız büyük ve akvaryum soğutucusu alamıyorsanız büro
tipi buzdolapları oldukça işe yarayabilir. Fiyatları çok uygundur ve yeterli
düzeyde soğutmayı rahatlıkla yapabilirler. Akvaryum suyunu yapılan pek çok
farklı sistemle buzdolabının içinden geçirerek soğutmak mümkündür. Hatta ufak
akvaryumlarda araç tipi mini buzdolapları çok makul çözüm sunabilir.
HAVA MOTORLARI
Bitkiler geceleri oksijen kullanırlar.
Akvaryumdaki canlılar ve bakterilerde oksijeni tüketirler. Bu
nedenle geceleri akvaryum suyundaki oksijen seviyelerinde düşüş görülebilir. Bu
düşüşün engellenmesi için gece 2 - 3 saat ara ile 30-45 dk arası akvaryuma hava
motoru yardımıyla oksijen sağlanabilir. Işıklar yanıyorken akvaryuma hava
vermek bitki tankları için uygun değildir. Ancak geceleri önlem amaçlı
hava verilebilir. Geceleri sesler çok daha iyi duyulacağından sessiz hava
motorları seçmeniz çok isabetli bir karar olacaktır.
V. BÖLÜM
DEZENFEKTASYON
Yeni aldığımız veya başka akvaryumlardan gelen bitkiler birçok algea türü ve
zararlı canlılar taşıyor olabilir. Aldığımız canlılarda çeşitli hastalıkların
taşıyıcısı olabilirler. Ana tankımıza bitki ve canlı ilave etmeden önce
mutlaka dezenfekte edimelidirler. Böylece ana tank zararlı
organizmalardan büyük ölçüde korunmuş olur. Akvaryuma aldığınız her türlü
ekipman ve malzeme mutlaka dezenfekte edilmelidir.
Çok çeşitli dezenfektasyon yöntemi vardır. Kullanılabilecek bazı
malzemeler ile doğru dezenfektasyon yapmak çok önemlidir. Aksi halde
aldığınız bitki ve canlılar zarar görebilir veya dezenfekte olmayabilir.
Dezenfektasyonunda
Kullanılabilecek Maddeler ve Kullanım Şekilleri
a)
Katkısız Çamaşır Suyu : Bulması en kolay üründür. Dezenfektasyonda çok
etkili bir maddedir. Dikkatli kullanılması çok önemlidir dozu yüksek
olursa bitkileri öldürebilir. 1/19 oranında sulandırılması gerekir. 1
ölçek çamaşır suyu, 19 ölçek su şeklinde. Daha net açıklarsak
b)
Potasyum Permanganat : Güçlü bir dezenfektasyon malzemesidir.
Eczanalerde tabletler halinde satılır. Çeşitli mikro organizmaları
yok eder. Genel olarak salyangoz gibi canlıları tamamen yok edemez.
Aynı zamanda birçok algea türünüde yok etmesi zordur. Bitkilere çok
zarar gelmesini istemeyen kişiler önlem amaçlı bu yöntemi kullanabilir. 1 5
litreye 1-2 tablet potasyum permanganat ekliyerek erittikten sonra bitkiler
5dk. kadar içinde bekletmek yeterlidir. Çok uzun süre bekletilirse
bitkiler ölebilir. Ekipmanları dezenfekte etmekte sıkça kullanılan bir
üründür. Canlıları dahi bu işlemden geçirmek mümkündür.
c)
Tuz: Tuz çeşitli
micro organizmaları ve canlıları yok edebilir. Özellikle salyangozlardan
arındırmak için iyi bir yöntemdir. Uzun süre bitkiler tuzlu suda
tutulurlarsa ölürler. Buda basit bir önlem olarak kullanılabilir.
Tam ölçüsü yoktur. Suya bolca tuz atıp eriterek bitkilere kısa süreli
banyo yaptırılır. Bitkiler normal suda durulanarak tanka eklenebilir.
Ekipmanları salyangozdan arındırmak için kullanılabilir. Ayrıca
düşük miktarda tuzlu su uzun süreli balık tedavisinde kullanılmaktadır.
d)
Kimyasal İlaçlar: Piyasada salyangoz ve yosun için birçok ticari ürün bulunabilir. Bunlar
yüksek dozda kullanılarak bitkilere kısa süreli banyo yaptırılabilir.
Bazı ürünler iyi sonuç verebilir. Özellikle salyangoz ilaçları bu
amaçla kullanılabilir.
e)
Hidrojen Peroksit(oksijenli su): Hepimizin bildiği bir üründür.
Dezenfekte etme özelliği olan bir üründür. Bitkiler sulandırılmış
oksijenli su ile dezenfekte edilebilirler. Etkili bir yöntemdir.
Kısa süreli dezenfektasyonlar için az sulandrılmış kullanmak gerekir. Direk
ana tankada kullanılabilen bir üründür. Litreye 1ml şeklinde uygulanır ve
5 saat beklendikten sonra %50-60 su değişimi yapılır. Arkasından diğer gün yine
su değişimi yapılarak sudan atılır. Hassas balıkları öldürebilir.
Salyangoz gibi canlılar üzerinde kesin bir etkisi yoktur.
f)
Karantina: Aslında tam olarak bir dezenfektasyon işlemi denemez. Yeni aldığımız
canlılar ana tanka konmadan önce ayrı bir tankta 1-2 hafta kadar bekletilerek
gözlenmelidir. Birçok balık alındığında sağlam gibi görünür fakat
hastalık taşıyor olabilir bu nedenle karantinada gözlemlenip gerçekten bir
hastalıkları yok ise ana tanka alınmalı veya tedavi edilmelidir.
Karantinada mecbur kalmadıkça ilaç kullanmamak önemlidir. Balıkları
yoğun şekilde beslemek ve suyu oksijen bakımından zengin tutmak gerekir. Sık
sık su değişimi yaparak suyun temiz kalmasını sağlamak ve zararlı maddelerin
birikmesini engellemek önemlidir.
g)
Kaynatma veya Kaynar Su: Kaynatmak veya kaynar su ile yıkamak çok etkili bir
yöntemdir. Dayanıklı malzemeler bu şekilde dezenfekte edilebilir.
Özelikle kumlar ve kütükler için en iyi yöntemlerdendir. Aynı
şeklide akvaryumlarda kaynar su ile yıkanabilir. Tüm canlı organizmalar
yok edilebilir.
h)
Dondurma İşlemi: Sıcağa dayanıksız veya dayanıklı, canlı olmayan herşey dondurularak
defenfekte edilebilir. Tüm dünyada kullanılan en etkili yöntemlerden
biridir. Her türlü malzemenizi derin dondurucularda dondurarak dezenfekte
edebilirsiniz.
VII: BÖLÜM
BİTKİLERİN
İHTİYAÇ DUYDUĞU MADDELER
Sağlıklı bir bitki gelişmini sağlamak için bitkiler
için gerekli temel besinlerin tümü ortamda bulunmalıdır. Yapılan
araştırmalar ile birlikte bu gerekli besinlere yenileri eklenmeye devam
etmektedir. Bu maddelerin hepsi bitki metobolizmasında farklı görevlerden
sorumludur. Besin maddeleri dört grupta incelenebilir. Bitki
beslenmesinde dikkat edilecek en büyük kural ‘’ Minimum’’ kanunudur.
Minimum kanununa göre bitkinin gelişmesi için gerekli tüm besinlerin
ortamda bulunması şarttır. Eğer bu besin maddelerinden bir tanesi dahi
ortamda bulunmaz veya diğer besinlerden önce tüketilir ise kalan tüm besin
maddelerinin kullanımı durur ve bitki gelişimi sağlanamaz.
Bitkiler ışık aldıkları sürece ortamdaki bu besinleri kullanırlar ve büyümeleri
için gerekli glikozu üreterek depo ederler. Bu devrede Co2 tüketimi
yaparlar ve oksijen üretirler. Gece ise besin alımı yapmazlar. Bu
kez ortamdan oksijen alarak depoladıkları glikoz’u yakarlar ve büyümeleri için
gerekli enerjiyi oluştururlar. Geceleri ortama CO2 gazı verirler.
Bitkilerin besin kullanım hızı ve ihtiyacı ışık şiddeti ile doğru
orantılıdır.
1)
Macro Besin Maddeleri: Bitkilerin yüksek oranda kullandığı, bitki gelişimi
için en önemli maddelerin başında gelirler. Bitki türlerine göre
değişiklik göstermekle beraber bitkilerin en çok ihtiyaç duyduğu maddelerdir.
Bu maddeleri sıralayacak olursak.
a) Kalsiyum (Ca)
b) Hidrojen (H)
c)
Karbon (C)
d) Azot (N)
e) Magnezyum (Mg)
f)
Oksijen (O)
g) Fosfor (P)
h) Potasyum (K)
i)
Sülfür (S)
2)
Micro Besin Maddeleri : Bitkilerinçok az miktarda ihtiyaç duyduğu ve bitki
gelişiminin sağlanması için şart olan maddelerdir. Yine bitki türlerine
göre kullanım miktarları değişsede micro besinlerin tümü ortamda bulunmalıdır.
Micro besinleri şu şekilde sıralayabiliriz.
a) Demir (Fe)
b) Mangan (Mn)
c) Bakır (Cu)
d) Çinko (Zn)
e) Molibden (Mo)
f)
Bor (B)
g) Kobalt (Co)
h) Nikel (Ni)
i)
Vanadyum (V)
j)
Klor (Cl)
k) Sodyum (Na)
l)
Silisyum
(Si)
m) Brom
n) Kalay
3)
Gelişimi Destekliyici Maddeler : Bitkilerin büyümesini destekleyici
ve hızlandırıcı maddelerdir. Ortamda bulunması şart olan maddeler
değillerdir. Gelişiminin mümkün olduğunca iyi olması önemli bir noktadır.
Bu nedenle kullanımları çok yararlıdır.
a) Flor (F)
b) İyot (I)
c) Alüminyum (Al)
d) Choline
e) Biotin
f)
B12
g) İnisitol
h) Bazı amino asitler
4)
Bitki Tarafından Kullanıldığı ve Bitki Gelişimine Etki Ettiği Düşünülen
Maddeler : Tam
olarak bitkiler tarafından kullanıldığı ve yararları kanıtlanmamış bazı
maddelerdir. Bitki gelişimini hızlandırdığına dair bazı bilgiler
bulunsada tam olarak bir sonuç yoktur. Düşük dozlarda bitkilerin
bulunduğu ortama verilmeleri yararlı olabilir.
a) Rubidyum (Rb)
b) Selenyum (Se)
c) Cadmiyum (Cd)
d) Krom (Cr)
e) Stronsiyum (Sr)
Bitki
Gelişimi İçin Gerekli Maddelerin Akvaryuma Katılması
Bitkilerin gelişimi için gerekli maddelerin birçoğu şehir suyunda
bulunmaktadır. Fakat macro besinlerin bazıları ve micro besin maddeleri
sularda yeterince bulunmazlar. Hatta bazı micro elementler suda hiç yoktur.
Bu besin maddelerinin mutlaka bitkilerin bulunduğu ortama sağlanması
gerekir. Bu maddeleri elde etmek için kullanılabilecek bazı kimyasal maddeler
veya çeşitli firmaların sattığı ürünler bulunmaktadır. Macro besinler
kolaylıkla bulunabilen bazı kimyasallardan hazırlanarak uygun oranlarda
kullanılabilirler. Micro besin maddelerini kimyasallardan hazırlamak zor
ve maliyetli bir işlemdir. Demir dışındaki micro besinlerin arvaryuma
katılması için bazı firmaların gübrelerini kullanmak daha uygun bir çözümdür.
Akvaryumda azot kaynağı olarak nitrat bileşikleri, fosfor kaynağı olarak
fosfat bileşikleri kullanılmaktadır.
GÜBRELEME
YÖNTEMLERİ
Farklı birçok gübreleme yöntemi mevcuttur. Bu yöntemler kişilerin
tercihlerine ve akvaryuma faydasına göre seçilebilir. En çok kullanılan
yöntemden, en az tercih edilen yönteme doğru bir sıralama ile bunları daha
detaylı bir şekilde inceliyebiliriz. Her gübreleme şeklinde haftada bir
defa %50 su değişimi yapmak gerekmektedir. Gübreleme oranları ışık, CO2
ve bitki miktarı ile doğru orantılıdır.
a) Haftada 3
Defa Gübreleme : Haftalık %50 su değişiminden sonra iki gün ara ile toplam üç defa gübreleme
yapılır. Son gübrelemeden sonraki 3.gün ise %50 su değişimi yapılır. Çok
tercih edilen bir gübreleme yöntemidir. Tüm besinlerin bitkiler için en
uygun oranda ortamda bulunması sağlanır. S u değişiminden sonra yapılan
NPK ilavesi daha fazla olmalıdır. Hafta içi yapılacak ilaveler ise
akvaryumun ihtiyaçları doğrultusunda yapılır. Micro elementlerin her
gübrelemede ilavesi aynı dozda olmaladır. Doğru dozda ilaveler yapabilmek için
test kullanımı uygun olacaktır. Örnek bir şema hazırlarsak;
Pazartesi : Gübreleme + NPK İlavesi fazla olacak
Çarşamba : Gübreleme
Cuma: Gübreleme
Pazar: Akşam %50 su değişimi
b)
Günlük Gübreleme : Özellikle küçük tanklarda çok tercih edilen bir
yöntemdir. Hergün uygun dozlarda gübre ilavesi yapılır. İyi bir yöntem olmasına
karşın. Özellikle büyük tanklarda çok iyi performans vermez. Denemelerimden
tespit ettğim nokta günlük gübreleme yapıldığında suda besinlerin yeterli
yoğunlukta bulunmamasından dolayı bitkilerde büyüme hızı düşmektedir. Fakat
günlük doz yerine 2 günlük dozlama yapıldığında bitki gelişiminde daha iyi
sonuçlar alınabilir. Günlük gübreleme tankın yapısına göre oldukça işe
yarıyabilecek bir metod olabilir.
c)
Haftada 2 Defa Gübreleme : Işıklandırması orta düzeyde olan tanklarda kullanılan
bir yöntemdir. Uygun dozda haftada 2 defa gübreleme yapılır. Bunun nedeni
bitkilerin ortamdaki besinleri yavaş kullanmalarıdır. Işık şiddeti arttıkça
gübreleme daha sık yapılmaya başlanır.
d)
Serbest Gübreleme : Tecrübeli kişilerin uygulayabileceği bir yöntemdir.
Genellikle test kullanmayan kişilerin tercih ettği bir gübrelemedir. Bitkilerin
gelişimi gözlenelerek uygun görülen zamanlarda gübreleme yapılır. Net bir
periyodu yoktur. Kişiden kişiye tamamen değişir.
Bitki
Tankları İçin Uygun Su Değerleri
Sıcaklık: 24 -
CO2: 30 - 40 ppm
PH: 6.5 - 6.7
KH: 3 - 4
GH: 6 - 8
Potasyum: 20 - 30ppm
Nitrat: 5 - 10 ppm
Fosfat: 0.2 - 0,8 ppm
Demir:
0.2 – 0.5
ppm
Besin
Maddelerinin Birbirleri İle Etkileşimi
Akvaryum suyunda bulunan ve dışardan ilave ettiğimiz maddeler birbirleri ile
etkileşim içindedirler. Bu etkileşim bitkilerin bu maddeleri kullanımı ile
ilgilidir. Besin maddeleri birbirlerinin kullanımını direk olarak
etkiliyebilir. Bu nedenle tüm besin maddeleri suda uygun dozda bulunmalı
ve birbirlerine olan oranlarıda uygun olmaladır. Bu oranlamanın en başta
geleni nitrat - fosfat dengesidir. Bu iki besin maddesi birbirlerinin kullanımını
direk olarak etkiler. Bu dengeye dikkat edilmesi sağlıklı bir akvaryum
için oldukça önemlidir. Linkden nitrat – fosfat tablosuna bakabilirsiniz.
http://www.xs4all.nl/~buddendo/images/npratiotabel_eng.gif
Diğer başlıca etkenlerde Potasyum ve Kalsiyumdur. Bu maddelerin çok
artması yine bazı elementlerin emilimini kötü yönde etkiliyecektir. Bu
maddelerin ortamda çok fazla olmamasına dikkat etmek önemlidir. Çok sert
sularda kalsiyum oranı çok fazladır ve problem teşkil eder. Özellikle
magnezyumun kullanımını engeller. Potasyum genel olarak sularda çok
bulunmaz fakat potasyumu testlerle ölçemediğimizden ilaveleri kontrollü yapmak
gerekir. Fazla ilave edilmesi sınır değerlerin aşılmasına neden olur.
Suda bulunan
magnezyumun düşük olması mevcut demirin kullanımını azaltır. Demir eksikliği
sorunları meydana gelir.
Kobalt’ın az
olması azot kullanımını direk olarak etkileyebilir.
Bitkilerde
Besin Maddelerinin Eksikliğinden Doğan Belirtiler
Besin maddelerinin ortamda yeterince bulunmaması sonucu bitkilerde bazı
belirtiler ve bozulmalar meydana gelmeye başlar. İyi bir gözlemci olmak
ve bu belirtileri iyi anlayabilmek önemli bir husustur. Tam olarak bu
konuda tanı koyabilmek tecrübe gerektiren bir durumdur. Sadece bir maddenin
eksikliği değil, başka bir maddeninde ortamda çok miktarda bulunması eksiklik
belirtileri görülen maddenin kullanılmasına engel oluyor olabilir.
Azot: Yapraklarda sararma ile kendini
belli eder. Çok azlığı yaprakların ölümüne neden olur.
Fosfor:
Yaprakların
daha koyu bir renk alması, yaprakların erken ölmesine neden olabilir.
Potasyum: Yapraklarin uçları ve kenarları
sararır. Yapraklarda delikler oluşur.
Kalsiyum:
Bitkilerde
büyüme bozuklukları meydana gelir. Yapraklar bozuk şekillerde çıkabilir.
Magnezyum: Yapraklarda sararma meydana gelir.
Yaprakların delinerek çürümesine yol açar.
Demir: Yeni çıkan yapraklar açık ve sarı
renkte çıkar.
Bakır: Yaprakların çabuk solmasına neden
olur. Yapraklar spiral şeklinde olabilir.
Manganez : Yaprak damarlarının arasında sararma
ve çürümelere yol açar.
Çinko: Şekilsiz gövde ve yapraklar meydana
gelir. Yaprak damarları arasında sararma oluşabilir.
Bor: Yeni yaprakların buruşuk görülmesi
Molibden: Nitrat artışı, Yaprak damarları
arasında sarı benekler oluşur.
Kobalt: Azot eksikliği ile aynı belirtileri
gösterir.
Nikel: Eksikliği demir emiliminin
azalmasına neden olur.
Vanadyum: Büyümenin yavaşlaması
VIII. BÖLÜM
BİTKİ AKVARYUMUNUN KURULUM AŞAMALARI
Sıfırdan bitki tankı kurarken bazı önemli noktalara dikkat etmek ve belirli
aşamalar doğrultusunda kurulumu gerçekleştirmek gerekmektedir. Yeni
kurulan bir tankta biyolojik döngü yoktur. Bitkilerinde ortama uyum
sağlamaları köklerini geliştirmeleri belirli bir zaman gerektirir.
Bu gelişim süreci boyunca akvaryum pamuk ipliğine bağlı gibidir.
Tüm gerekli kaynaklar(Işık,sıcaklık,besin vs..) çok orantılı ve yavaş bir
şekilde artış göstermelidir. Bu orantı iyi sağlanamaz ve kurulum hızlı
bir şekilde ilerletilir ise henüz ekolojik ve bitki uyumu açısından hazır
olmayan tankta algea patlaması meydana gelir. Bu olumsuz sonucun telafisi
ise bu aşamada çok daha zor olur. İyi kurulum geçirmiş bir tank her
açıdan güçlü olur ve olumsuzluklara karşı direnç gösterebilir. Ayrıca
meydana gelebilecek algea problemleri daha kolay kontrol altına alınabilir. İyi
bir kurulum süreci yaklaşık 2 ay sürmektedir. Bu kurulum sürecinin
belirli aşamaları vardır. Örnek olarak 250 litrelik bir high tech tankın
kurulum aşamaları başlıklar halinde inceleyebiliriz.
1-
Hazırlık Aşaması : Akvaryum ve tüm ekipmanlar temizlenip dezenfekte
edildikten yerlerine yerleştirilir. Herşey hazır olduktan sonra(filtre,
ısıtıcı, ışıklar vs..) Taban daha önce bahsettiğimiz şekilde isteğe bağlı
malzemeler ile kurulur. Kütük , kaya koymak istiyorsak dizayn kafamızda
nasıl ise ona göre bunlarda yerleştirilir. Akvaryumun %25 su ile doldurulur.
Daha sonra bitkiler istediğimiz şekilde dikilir. Akvaryum tamamen su ile
doldurulur. Su hazırlayıcı (aqutan, prime) ilave edilir. Yaklaşık 1-2
saat sonra bakteri kültürü uygun ölçüde eklenir ve filtre çalıştırılır.
Filtrenin içine aktif karbon ve fosfat – nitrat tutucu malzeme konulması çok
iyi olacaktır. Sıcaklık 22 dereceye ayarlanır. Bir adet 36 watt daylight
florasanın günde 7 saat yanması yeterlidir. Ph 7.00 düzeyinde olmalıdır. En az
3-7 gün boyunca bakteri ilavelerine devam edilmelidir. 4-5 günde bir %25 su
değişimi yapılmalıdır. Akvaryumda oluşacak bitki çürükleri sürekli olarak
temizlenmelidir. 3 günde 1 defa potasyum ilavesi yapılmalıdır. Bu süreç
içerisinde uv gibi ekipmanlar asla çalıştırılmamalıdır. Eğer kablo
ısıtıcınız var ise bununda çalışmaması gerekmektedir . Bu süreç yaklaşık 2
hafta boyunca bu şekilde devam etmelidir. Ph Co2 ile ayarlanmalıdır.
Akvaryumun kurulum süresi boyunca eğer yok ise bir köşeye bolca hızlı
büyüyen bitki konması çok faydalıdır.
2-
Gelişme Safhası : 3. haftaya girdiğimizde her 2 günde bir defa potasyum ilavesi yapılmalıdır. Ph 6.90
seviyesine indirilmelidir. Aydınlatma 2 florasan 7 saat yanacak şekilde
olmalıdır. Su değişimleri hazırlık aşamasındaki gibi devam etmelidir. Sıcaklık
22 derece olmalıdır. Yosunlanma olur ise sürekli olarak camlardan
temizlenmelidir. Bitki çürükleri düzenli olarak toplanmalıdır. Bu süreç 2
hafta bu şekilde devam etmelidir.
3-
Gelişme Safhası 2 : 5. haftaya girdiğimizde, aydınlatma yine 7 saat olarak
devam edecek. Florasan sayısı 2 olacak. Ph 6.80 seviyesine getirilecek.
Gübreleme yine 2 günde bir defa aynı şekilde devam etmelidir. Su
değişimi yine aynı şekilde olacak. Kh değeri 4 ‘ün altında ise 4 seviyesine
getirecek kadar karbonat ilaveleri yapılmalıdır. Sürekli olarak Kh seviyesi 4
te tutulacak daha yüksek ise herhangi bir sorun oluşturmayacaktır.
Sıcaklık hergün 1 derece arttırılarak 25 dereceye yükseltilecek. Bu süreç
1 hafta bu şekilde devam etmelidir.
4-
Gelişme Safhası 3 : 6. haftaya girdiğimizde, Ph 6.70 düzeyine
getirilmelidir. Yanan florasan sayısı 3’e çıkarılır. Aydınlatma
süresi 7 saat olarak devam etmelidir. potasyum ilavesi aynen devam etmesi
gerekmektedir. Yarım doz micro element gübresi ilave edilmelidir.
Filtredeki nitrat-fosfat tutucular ve aktif karbon çıkarılacak. Sadece
algea yiyen canlılar akvaryuma eklenebilir.Bu süreç 1 hafta süremektedir.
5- Son
Safha : Kablo ısıtıcı var ise devreye sokulabilir. Tüm florasanlar devreye
sokulur. Aydınlatma süresi 7 saat olmalıdır. Aydınlatma hergün 30
dk. yükseltilerek toplam 10-11 saate çıkarılmalıdır. Gübreleme olarak 5
ml micro element gübresi eklenmelidir. Potasyum seviyesi hergün 3-5 ppm
eklenecek şekilde 20 ppm düzeyine çıkarılmalıdır. Ph 6.60 -6.50 seviyelerine
getirilmelidir. Nitrat 3-5 ppm arası olmalıdır. Fosfat çok düşük ise 0,2
ppm oranında gübreleme ile beraber eklenmelidir. Su değişimi haftada 1 defa %50
şeklinde yapılmaya başlanmalıdır. Bu süreç 1 hafta devam etmelidir.
Gübrenizde demir yok ise düşük dozlarda demir ilaveside gübreleme ile
beraber yapılmalıdır.
6- Bitiş
: 9.
haftaya girdiğimizde, akvaryuma diğer balıklar ve canlılar eklenebilir.
Artık akvaryumun gidişatı doğrultusunda gübreleme ve aydınlatma düzeni
ayarlanabilir. Aydınlatma (siestalı) 5-6 saat yanacak 3 saat kapanacak
5-6 saat tekrar yanacak şekilde ayarlanması algea kontrolünü oldukça
kolaylaştırır. Balıklar 1 ay boyunca kontrollü beslenmelidir.
Ayrıca canlı ve organik yemler çok az kullanılmalıdır.
ÖNEMLİ NOTLAR
1- Kurulum aşaması bitinceye dek dip
çekimi mecbur kalmadıkça yapılmamalıdır. Yapılacak ise yüzeyden kumu
kaldırmadan yapılmalıdır.
2- Yukarıdaki örnek Kh 3-4 baz alınarak
yapılmıştır. Daha yüksek Kh değerlerinde Ph daha düşük seviyelerde tutulabilir.
3- Gübre dozları seachem florish baz
alınarak yazılmıştır. Başka gübre kullanılacak ise dozlar ambalajların
üzerindeki bilgiler doğrultusunda ayarlanmalıdır.
4- Bu kurulum aşaması kendi
prensiplerim doğrultusunda hazırlanmıştır. Daha farklı periodlar ve tekniklerde
kullanılabilir.
5- Kurulum aşaması oldukça sabır
gerektirir ve acele etmemek çok önemlidir.
6- Hızlı büyüyen bitki türlerinden
kullanılması hazırlık için önemlidir. Tank oturduktan sonra
bu bitkiler çıkarılabilir.
7- Glossostigma gibi yüksek ışığı seven
bitkiler kurulum aşamasında alınmamalıdır. bu tip zor bitkiler tank oturduktan
sonra eklenmelidir.
IX. BÖLÜM
BİTKİ AKVARYUMLARINDA TEMİZLİK
Akvaryumların temizlenmesi görsel yönden ve akvaryumun sağlığı açısından
oldukça önemlidir. Temizlik ve su değişimi zararlı artıkların,
algealerin, organik maddelerin, birikmiş element ve çeşitli maddelerin ortamdan
uzaklaştırılmasını sağlar. Özellikle mekanik temizlik camlarda,
ekipmanlarda ve bitkilerde oluşan algealerin ve tortuların ortamdan
uzaklaştırılması için önemlidir. Temizlik ile birlikte yapılan su
değişimi ayrılmaz bir ikilidir. Her temizlikten sonra su değişimi yapmak
şart değildir bu yaptığınız temizliğe bağlıdır. Temizliği günlük,
haftalık, aylık olarak değerlendirebiliriz.
Günlük
Temizlik : Genellikle
görsel nitelikli bir temizliktir. Su değişimi yapılmaz. Görselliği bozan
algea gibi oluşumların camlardan temizlenmesidir. Bu temizlik için
mıknatıslı cam temizliyicileri veya çeşitli sünger ve aparatlar kullanılabilir.
Eğer sorun yaratacak başka kirlilikler oluşuyor ise pilli dip
süpürgeleride kullanılabilir. Ayrıca kopmuş veya çürümüş büyük bitki
parçaları toplanabilir.
Haftalık
Temizlik : Haftalık su değişimini yapmadan hemen önce yapılan temizliktir. Temizlikten
sonra dipteki atıkları temizlemek için gerekli ise dip çekimi yapılabilir.
Bu işlemler bitince su değişimi yapılır ve artıklar ortamdan büyük ölçüde
uzaklaştırılmış olur. Haftalık temizliğe başlarken su değişimi bitinceye dek
filtrelerin durdurulması iyi olacaktır. Artıkları filtrenin çekmesinden çok su
değişimi ile dışarı atılması gerekmektedir. Yapacağımız işlemleri sıralarsak ;
a) Filtreler durdurulur. Sirkülasyon
motorları var ise bunlarda durdurulmalıdır.
b) Cam temizleme aparatları ile tüm cam
yüzeylerin tortu ve algealerden temizlenmeli.
c) Çürümüş veya kopmuş bitki
parçalarının toplanması veya dip çekimi ile dışarı atılmalı.
d) Bitkilerde veya ekipmanlarda tortu
veya algea var ise bunların temizlenmeli.
e) Temizlenemiyecek kadar algea
kaplanmış yaprakların veya çürümeye başlamış yaprakların kesilerek çıkarılmalı.
f)
Eğer tabanda
fazla artık madde varsa dip çekimi ile bunlarında ortamdan atılmalı.
Aylık
Temizlik : Detaylı veya genel temizlik olarak adlandırabiliriz. 1-2 ayda bir veya akvaryumun
durumuna göre 3 ayda bir defa bu temizlik yapılabilir. Akvaryumun ve tüm
ekipmanlarının temizliği ve bakımı yapılır. Haftalık temizlik su değişimi
ile aynı anda yapılmamalıdır. Haftalık su değişiminden yaklaşık üç gün
sonra yapılması daha uygundur.
Aylık
temizlik işlmeleri şu şekilde olabilir;
a) Filtreler, filtre boruları ve
parçaları, reaktörler, dekorda kullanılan malzemeler, florasan kapakları ve
ekipmaları vb... gibi tüm ekipmanların temizlenmesi.
b) Kullanılan elektronik kontrol
cihazlarının kalibrasyonu ve bakımının yapılması.
Filtrelerin
Temizlenmesi : Filtrelerin temizlik aşaması oldukça önemlidir.
Filtreler akvaryumlarımız için hayati önem taşıyan bakterilere ev
sahipliği yaparlar. Filtrelerin temizliği 1 saatlik bir süre içerisinde
yapılmalıdır. Filtrelerdeki elyaflar yenisi ile değiştirilir. Kalın
tortuları tutan malzemeler direk çeşme suyu ile iyice yıkanır. Biyolojik
malzeme dinlenmiş klorsuz ve soğuk olmayan bir suda veya akvaryumdan alınacak
bir miktar suyun içinde çok fazla sert davramadan çalkalayarak temizlenebilir.
Biyolojik süngerler ise suyun içinde sıkılıp bırakılarak tortulardan
arındırılır. Filtre malzemeleri yerleştirilir ve hemen akvaryuma
takılarak çalıştırılır. Bu temizlikten sonra tanka uygun ölçüde bakteri
kültürü ilave etmek iyi olacaktır.
ÖNEMLİ
NOTLAR
a) Günlük temizliklerde su değişimi
yapılmayacağı için artıkları havalandırmak vealgealerin ön cam dışındaki
yüzeylerden temizlenmesi iyi değildir. Su değişimi yapılmadığı için filtrenin
bu atıklarla kirlenmesine neden oluruz.
b) Camları kaliteli bir manyetik
temizliyici ile veya kredi kartı gibi plastiklerle temizlemek uygun olacaktır,
kalitesiz ve sert malzemeler camları çizecektir.
c) Dip çekimi yapılırken kum
kaldırılmamalıdır. Nazik şekilde işlem yapılmalıdır. Taban bitkisi var ise dip
çekimi yine bitkilerin üzerinden güvenli şekilde yapılabilir.
d) İç filtrelerin temizliği sık
yapılmalıdır, kolay kirlenirler.
e) Kullanılan kontrol sistemlerinin
kalibrasyonu ve bakımı aksatılmamalıdır.
f)
Elektrikli
cihazları temizlerken elektrik ile bağlantısını kesmeye özellikle dikkat
edilmelidir.
BİTKİ AKVARYUMLARINDA ALGEA KONTROLÜ
Güzel bir bitki tankı herzaman istediğimiz birşeydir. Bu güzelliği bozan
ve sıkıntı yaratan en başta gelen sorun ise algealerdir. Ne kadar doğanın
önemli bir parçası olsalarda algealer akvaryumlarda pek istenmezler.
Berrak ve sağlıklı bir tank görüntüsünü ciddi anlamda bozabilirler.
Ustalaşmış hobicilerin tank resimlerine bakıp algeasiz berrak
görüntülerine hayran kalmamak elde değildir. Algeasiz bir tanka nasıl
kavuşabiliriz sorusunun birçok cevabı olabilir. Algealer havadan , sudan,
bitkilerden, bizim aracılığımız ile, malzelerden vs. yüzlerce yoldan
akvaryumlarımıza girebilirler. Algealerin akvaryumlarımıza girmesini
engellemek pek mümkün değildir tek yapabileceğimiz şey gelişmelerini
engellemektir. İyi ve sağlıklı bitki gelişimini sağlamak en büyük algea
kontrol yöntemidir. Hatta uzun vadeli tek yöntemdir diyebiliriz.
Algea oluşumunu etkileyen birçok etken bulunmaktadır.
a) Gübreleme
b) Aydınlatma
c) Sıcaklık
d) Filtrasyon
e) Su değişimi
f)
Taban
malzemeleri
g) Ekipmanlar (CO2 kontrol sistemleri
vs..)
h) Balık türleri ve yükü
i)
Bitki
türleri
j)
Su değerleri
k) Gözlem
l)
Dekorayon
melzemeleri
m) Güneş ışığı
Bu konuların birçoğu hakkında daha önceki
yazılarımda ayrıntılı olarak bahsetmiştim ve doğru olan yöntemlerinde üzerinden
geçmiştim. Daha önce üzerinde durmadığımız bazı konuları bu bölümde ele
alabiliriz.
1 – Sıcaklık : Su sıcaklığı bitkilerin
metobolizmalarını direk etkileyen en önemli faktörlerden biridir. Düşük
ve yüksek su sıcaklıklarında bitki gelişimi yavaşlar ve ortamdaki besin
maddelerini yeterinde tüketemez duruma gelirler. Ortamda biriken bu besin
maddeleride algealerin gelişimi büyük oranda destekler. Yazın algea
problemlerin yaşanmasının en büyük sebebi sıcaklığın kontrol edilememesidir.
Uygun sıcaklık değerleri 24-25 derece olarak kabul edebiliriz.
Bitkiler 23 , 26 – 27 derece sıcaklıkları da tolore edebilir. Daha
düşük veya yüksek sıcaklık dilimlerinde bitkiler gelişme sorunları göstermeye
başlar.
2 – Balık
Türleri ve Yükü : Bazı türdeki balıkların ihtiyaçları bitkilerden çok
farklıdır. Fakat bitki tanklarında güzel görünmeleri nedeniyle tercih
edilirler. Bunun en büyük örneği discus balıklaklarıdır. Bu balıklar
28-32 derece gibi bitkilerin sorun yaşayacağı su sıcaklıkları isterler.
Daha düşük ısılarda sağlık problemleri yaşarlar. Fazla yemleme
gerektirdiklerinden de büyük olmayan tanklara büyük organik yük getirirler.
Bitki tanklarında beslenebilecek uygun türdeki balıklarında sayıları çok
önemlidir. Balıklar tankın büyüklüğüne göre uygun sayıda beslenmelidirler.
Bu hem balıkların sağlığı için hemde akvaryumun sağlığı için çok
önemlidir. Yüksek sayıdaki balık akvaryumdaki organik yükü oldukça
artırır. Bitkiler ve bakteriler bu yükü kaldıramazlar. Bunun
neticesinde ortamda fazlaca biriken maddeler algealerin çoğalmasına neden olur.
3 – Bitki
Türleri : Bitkilerin
besin ihtiyaçları türlerine göre oldukça değişkenlik gösterir. Büyüme hızlarıda
ihtiyaçları ile doğru orantılıdır. Bitkilerin türlerine uygun aydınlatma
ve gübreleme sağlamak çok önemlidir . Yeni başlayan kişiler genellikle hızlı
büyüyen bitkiler tercih ederler bunun en önemli nedeni ortamdaki besinleri
hızlı tüketmeleri, bakımlarının kolay olması ve ihtiyaçlarının daha kolay
anlaşılabilmesidir. Yavaş büyüyen bitkiler için dengeyi kurmak daha zor
olabilir. Bu tabiiki bir genelleme olamaz sadece bir örnek olabilir,
bunun nedeni hızlı büyümesine karşın bakımı çok zor olan bitkilerinde
olmasıdır. Akvaryumunuzun teknik özellikleri ve tecrübenizin düzeyi
doğrultusunda bitki şeçmek çok önemlidir. Yanlış bitki seçimi
bitkilerinizin ortama uyum sağlayamayıp ölmesine ve buna bağlı olarak
algealerin gelişmesine neden olabilir.
4 – Gözlem : Akvaryumu gözlemlemek ve
anlayabilmek çok önemlidir. Bitkiler, balıklar, suyun görüntüsü vb..gibi
bir çok nokta bize akvaryumdaki durum hakkında çok önemli bilgiler verebilir.
Bitkilerin şekilleri, renkleri, boyları ve büyüme hızılarının
gözlemlenmesi bize bitkilerin neye ihtiyaç duyduğuna veya birşeylerin ters
gittiğine dair oldukça somut bilgiler verir. Gözlemlemek kolay birşey
değildir. İ lk başlarda sadece bakarsınız. Fakat bakmak ile görmek
arasından büyük fark vardır. Akvaryuma baktığınızda bu işaretleri
görmeniz içinde tecrübeli olmanız gerekir. Akvaryumunuza baktıkça zaman
içerisinde bu işaretleri görmeye başlar, daha ileri zamanlarda da doğru
yorumlamayı öğrenirsiniz. İşte bu noktaya gelince gözlemlemeye başlarsınız.
Bitkiler her zaman doğruyu söyler.
5 –
Dekorasyon Malzemeleri :Bitki tanklarında kullanmaya uygun olmayan malzemeler
çeşitli sorunlara yol açabilir. Özellikle salınım yapan malzemeler su
kimyasını etkiliyerek bitki gelişimini bozabilir veya algea oluşumunu
tetikliyebilir. Bitki tanklarında kullanılacak malzemelerin özel olarak
şeçilmesi çok önemlidir.
6 - Güneş
Işığı : Güneş algea
oluşumunu ciddi şekilde tetikleyen bir unsurdur. Güneş ışınları çok güçlü
olduğu gibi kontorolümüzde değildir. Direk güneş alan bir tankın algeasiz
olması oldukça zordur. Güneş ışınlarının gücü tespit edilemeyeceğinden
buna uygun gübreleme ve diğer unsurları ayarlamak imkansız gibidir. Güneş
her çeşit specktrumda ışın saçtığından tankımızı uygun olmayan spectrumda
ışınlara maruz bırakmış oluruz.
7 –
Gübreleme : Algea
kontrolünde en önemli nokta gübrelemedir. Aydınlatma , sıcaklık vs. diğer
unsurların doğru olduğunu varsayalım. Bu durumda nasıl bir gübreleme
doğru olur veya uygun dozda gübrelemeyi nasıl tespit edebiliriz. Bu işin en zor
kısmıdır. Tüm hobicilerin sıkıntı çektiği ve hata yaptığı nokta gübrelemedir.
%100 somut veriler yoktur. Tanklar arasında en büyük farklılık gösteren
noktadır. Doğru aydınlatma , uygun sıcaklık, iyi bir taban bunların hepsi
kolayca halledilebilir ve oluşacak küçük hatalarda kolay tolere edilebilir.
Fakat hatalı gübreleme çok hızlı şekilde algea olarak geri dönebilir.
Doğru gübreleme ince bir aralıkta seyreder. Bu aralığın altında
veya üstünde gübreleme bitki gelişimin bozulması veya algea patlaması olarak
bize geri yansır. Gözlem ile doğru gübreleme dozunu ayarlamak çok zor
olduğu gibi çok tecrübe ister. Tamamen gözlem ile net olarak gübreleme
oranlarını tutturmak pek mümkün değildir. Ancak tankınızı çok iyi tanıdığınız
taktirde tutturma şansınız olabilir.
Doğru gübreleme yapabilmek için bazı testlere ve cihazlara ihtiyaç vardır.
Öncelikle en temel besin maddelerinden başlanır. Bunlar CO2, K,
kalsiyum(Ca), magnezyum(Mg) dur. Öncelikle uygun dozda CO2 (30-40 ppm)
takviyesi yapılmalıdır. Su sertlik testi (GH) yapılarak su sertliği ölçülür
eğer su çok yumuşak ise(5 den düşük) Ca ve Mg ilavesi uygun oranlarda yapılır.
Su yeterince sert ise Ca ve Mg ilavesine gerek yoktur. Potasyum(K)
sularda yeterli miktarda bulunmaz bitkilerin hitiyacı oldukça yüksektir.
Güvenle kullanılabilecek bir maddedir. Potasyum seviyeside uygun
düzeye getirilmelidir(20 -30ppm). Bu maddeler yüksek miktarda
kullanılırlar ve çok az veya aşırı fazla olmadıkları sürece ciddi sorun
yaratmazlar geniş bir aralıkta kullanılabilen maddelerdir.
Diğer besin maddeleri NP, demir(Fe) ve Micro elementleridir . Bu maddeleri
özellikle ayrı olarak incelemek daha doğru olacaktır. Bu maddeler
bahsetiğimiz ince bir sınırda ayarlanması gereken maddelerdir.
Dengesizlikleri algea oluşumunu ciddi anlamda tetikler. Bu maddelerden
azot(N) nitrat olarak akvaryumlara katılır. Nitrat biyolojik filtrasyon
sonucuda akvaryumda belli miktarda oluşan bir maddedir. Test edilerek
miktarı tespit edilir ve bu test sonucu doğrultusunda yeterli düzeyde değil ise
ilavesi periyodik olarak yapılır. Fosfor(P) fosfat şeklinde akvaryumlarımıza
katılır. Yemlerden ve balık dışkılarındanda ortama karışır. Test
ederek bitkilerin kullandığı miktarlarda tanka katılmalıdır. Demir (Fe)
bitkilerin en çok kullandığı micro elementtir. Test edilerek bitki
ihtiyacı doğrultusunda suya ilave edilir. Micro elementler karışım
halinde satılırlar. Test edilemezler bu nedenle gözlem doğrultusunda ve
üzerlerindeki dozları başlangıç dozu alarak ayarlanmaları gerekir. Fazla
veya az olması algea gelişimine ciddi şekilde etki eder. Doğru doz ince
bir aralıktadır, bu nedenle doğru dozu bulmak zaman alabilir.
Testler yaparak bu maddeleri eklememiz ve gözlem ile doğru dozu ayarlamaktan
bahsettik. Bunu nasıl yapacağız. Test edebildiğimiz maddeleri ayarlamak
oldukça kolaydır. En uygun gördüğüm gübreleme yöntemi 2 günlük gübrelemelerdir.
Bu gübrelemelerde uygun dozu şu şekilde ayarlamak mümkündür.
Öncelikle tankın nitrat, fosfat ve demir değerleri tespit edilir. Bu
değerler yüksek çıkar ise yüksek oranda ve sık şekilde su değişimi yapılarak bu
değerler en aza indirilir. Oturmuş bir tankın nitrat değeri su
değişimlerine rağmen genel olarak 2- 3 ppm arasında çıkar. Fosfat değeri
genellikle 0,1 çıkabilir bu oldukça normaldir. Demir 0 çıkacaktır
dışardan eklenmediği sürece suda bulunmaz. Eğer yeterince su değişimi
yapılamıyor ise düşük çıkan maddeleri ekliyerek, yüksek olan maddenin
kullanılmasını sağlamak gerekir. Gerekli işlemlerin yapılıp su
değerlerinin düşürüldüğünü farz ederek gübre ayarlaması yapalım. Besin
maddeleri düşük dozda verilmeye başlanmalıdır. Bitkilerin bu besinleri
alımı ve uyum sağlaması 2 hafta alabilir.
- Örnek
başlangıç su değerlerimiz şu şekilde olsun;
Fosfat : 0,1
Nitrat : 3
Demir : 0
- Bu
değerler doğrultusunda ilk gübrelememiz şu şekilde olmalıdır. Gübreleme sabah
ışıklar yanmadan önce yapılır.
Pazartesi
Fosfat : 0,3 ppm düzeyine
çıkarılır.(0,2 ppm eklenir)
Nitrat: 5 ppm düzeyine çıkarılır.(2 ppm
eklenir)
Demir : 0,1 ppm düzeyine çıkarılır. (0,1
ppm eklenir)
Gübre: Üzerinde yazan dozda eklenir.
Salı
Bu günün sonunda akvaryum ışıkları sönünce 2. gün bitmiş olur. Nitrat,
fosfat ve demir testleri yapılır. Eğer sonuçlar aşağıdaki gibi çıkıyor ise
eklediğimiz gübreler kullanılmış demektir. Bu dozlama 1-2 hafta boyunca
sürdürülür. Nitrat düşüş göstermiyor ise sadece su değişimlerinden sonra
ilave edilebilir. Nitrat biyolojik olarak akvaryumda üretildiğinden hep
aynı aralıkta kalabilir. Azalıyor ise sürekli 5ppm düzeyine çıkarmak
gerekir.
Fosfat: 0,1
Nitrat : 3-5
Demir: 0
- İki hafta
sonunda bitkiler nitrat başta olmak üzere diğer besinlerin kullanımına
alışırlar. Bu dönemde yosunlanma meydana gelebilir bunun nedeni henüz
gerçek ayarlamayı yapmamış olmamızdır. Ayarlamanın ikinci ve asıl evresi
şu şekilde olmalıdır;
Pazartesi
Fosfat : 0,4 ppm düzeyine çıkarılır. (0,3 ppm
eklenir)
Nitrat: 5-7 ppm düzeyine getirilir.( 2-4 ppm
eklenir)
Demir: 0,2 ppm düzeyine getirilir. (0,2 ppm
eklenir)
Gübre: Ambalaj üzerinde yazan dozda
eklenir.
Salı
Bu günün bitiminde tekrar değerler ölçülür. Çıkan sonuç aşağıdaki gibi
ise gübreler kullanılmıştır ve bir basamak daha üste çıkılabilir. Eğer bu
değerler daha yüksek çıkar ise bir önceki uygulamadaki doza geri dönmek
gerekir. Bunun nedeni artırdığımız doz bitkilere fazla gelmiştir.
Her besin aynı şekilde düşük çıkmaya bilir. Eğer bu besinlerden sadece
birtanesi yüksek çıkar ise ( demir 0,1 çıkması gibi) o besin maddesi daha
önceki gübrelemdeki dozda eklenmelidir.
Fosfat: 0,1 ppm
Nitrat: 3 -7 ppm
Demir: 0 ppm
Çarşamba
Fosfat: 0,5 ppm düzeyine çıkarılır.(0,4 ppm
eklenir)
Nitrat: 7-8 ppm düzeyinde olmalıdır.(1-5
ppm eklenir)
Demir: 0,3 ppm düzeyine çıkarılmalıdır. (
0,3 ppm eklenmelidir.)
Perşembe
Bu günün sonunda testler tekrarlanır. Çıkan sonuç doğrultusunda bir
sonraki adım için gerekli miktarlar belirlenir. Nitratta düşme veya sabit
kalma yerine yükselme tespit ediyorsanız tanktaki balık yükünüz fazla veya çok
fazla yemleme yapıyorsunuz demektir. Bunu kontrol altına almak gerekebilir. D
eğerlere baktığımızda fosfat tükenmiş, nitrat uygun aralıktadır. Fakat
demir yüksek çıkmıştır, bitkiler tarafından tümü kullanılamamıştır. Bu durumda
demirin ilavesi bir önceki yaptığımız gübrelemedeki dozda olacaktır(0,2 ppm).
Fosfat : 0,1 ppm
Nitrat : 5-8 ppm
Demir: 0,1
Cuma
Nitrat
yeterli düzeyde olamasına rağmen artış yapmamızın nedeni fosfat ile dengesini
korumak içindir. Daha önce yazımızda belirttiğimiz fosfat- nitrat dengesi büyük
önem taşır.
Fosfat : 0,6 ppm düzeyine getirilir.(0,5 ppm
eklenir)
Nitrat : 8- 10 ppm düzeyine getirilir(0-2
ppm eklenir)
Demir: 0,2 ppm düzeyine getirilir. (0,1
eklenir. Daha sonraki gübrelemelerde 0,2 eklenir)
Gübre : Aynı dozda ilave edilir.
Cumartesi
Bu günün sonunda çıkan sonuçlar bir sonraki gübreleme dozlarını belirler. Demir
0 çıkmıştır bu durum doğru dozu artık bulduğumuz anlamına gelir. Fosfat
fazla çıkmıştır bu durumda bir önceki gübreleme dozu doğru dozumuzdur(0,5 ppm).
Nitrat fosfat ile orantılı olarak ayarlanmalıdır.
Fosfat : 0,2 ppm
Nitrat: 6-10 ppm
Demir: 0 ppm
Pazar
Haftanın son günü gübreleme yapmaya gerek yoktur. Bitkiler yeterli besini
depo edebildiklerinden bir problem meydana gelmez. Bu günün sonunda veya
öğleden sonra % 50 su değişimi yapılarak belirlediğimiz değerlerde gübrelemeye
devam edilir. Su değişiminden sonra uygun oranda (10-15ppm) potasyum
ilavesi gerekli olacaktır. Eğer su sertliği ve Kh düşük ise her su
değişimi sonrası gerekli ilavelerin yapılması gerekir.
Micro
Element Gübresinin Dozunun Ayarlanması
Micro elementler çok düşük dozlarda kullanıldığından ölçerek ayarlamak mümkün
değildir. Fakat diğer maddelerin kullanımı ve değerleri bize ipuçları
verebilir. Ayrıca bitkilerin göstereceği belirtilerde bu dozu ayarlamakta
çok önemlidir.
Öncelikle kullanıma tarif edilen dozda başlanmalıdır. Bu dozda bitkilerde
besin eksikliği belirtileri meydana geliyor ise, bu belirtilerin hangi madde
eksikliklerini işaret ettiğini tespit etmeliyiz. Eğer micro elementlerin
eksikliğinden kaynaklanıyor ise gübreleme az miktarda arttırılmalıdır. 1-2
hafta sonunda halen aynı belirtiler ortaya çıkıyor ise gübreleme yine
arttırılmalıdır. Doz artışının etkisi ancak 1-2 haftada anlaşılabilir bu
nedenle her 2 haftada bir problem devam ediyorsa dozu arttırmak daha uygun
olacakıtr. Eğer problem ortadan kalkmıyor ise en baştan micro element gübresi
dışındaki maddelerin durumu kontrol edilmelidir. Eğer belirtiler ortadan
kalkmış ise aynı dozda gübrelemeye devam etmek yeterlidir. Micro
gübrelemenin artması daha önce bahsettiğimiz fosfat, nitrat ve demirin
kullanımını arttırabilir. Bu nedenle bu maddelerin dozlarının
arttırılarak tekrar ayarlama yapılması gerekebilir. Herhangi
problem yok ise ayarlamanın tekrarlanmasına gerek yoktur.
Şimdi durumun başka bir yönünden bakalım. Bitkilerde besin eksikliği belirtisi
olmamasına karşın yeterli büyüme sağlanamıyor ve algea oluşumu meydana geliyor
ise micro element gübresi dozunu nasıl ayarlıyacağız ? Bu sorunun cevabını
birkaç yöntemle saptamaya çalışabiliriz. Öncelikle diğer tüm besin
maddelerinin NPK, demir, CO2, kalsiyum ve magnezyum gibi ana besinlerin ortamda
yeterli olduğundan emin olmamız gerekmektedir. Çoğu zaman bu ana maddeler
ortamda uygun aralıklarda bulunmazlar. Bu durum bitkilerde ciddi bir eksiklik
belirtisine yol açmasada büyümede yavaşlamaya neden olur.
Ana maddelerin yeterli düzeyde olduğunu varsayarak öncelikle micro element
gübresi dozunu arttırmaya başlarız her hafta düşük dozda artırırız ve bitki
büyümesini ve algea oluşumunu gözlemleriz. Öncelikle doz artışı yapma nedenimiz
doz fazla olsa dahi bitkiler büyük oranda bunu tolere edebilirler. Fakat dozun
az olmasını kolay kolay tolere edemezler ve problemler hızlı şekilde kendini
gösterir. Aynı şekilde büyümenin yavaşlaması düşük doza bağlı bir durumdur.
Bitkilerin büyümelerinin hızlanması durumunda gübreleme bu dozda sabitlenebilir.
Bitkilerin iyi gelişmeye başlaması sonucu algealerde bitkilerle yeterli besin
rekabeti yapamayacaklarından gelişimleri durur.
Bitki büyümesinin iyi tüm besin maddelerinin ortamda yeterince var olmasına
karşın algea oluşumu ile karşılaşıldığında nasıl dozlama yapılabilir? Öncelikle
akvaryum test edilir ve değerlerin normal olup olmadığına bakılır. Eğer
değerler normal ise öncelikle az oranda micro element gübresi arttırılır. Bunun
sebebi bitki gelişimi iyi görünmesine karşın bazı micro elementlerin yetersiz
gelmesidir. Yavaş yavaş bitkilerin bu maddelere karşı açlık çekmelerine neden
olabilir. Bu durum algealerin çoğalmasına ve bitkilerle rakabet edebilmelerine
neden olur. Eğer gübreleme arttırılmasına rağmen yosunlanma sürüyor ise bu defa
gübreleme dozu azaltılmaya başlanır. 2 hafta gözlemlendikten sonra algea
oluşumu sürüyor ise doz biraz daha azaltılır. Algea oluşumu duruncaya dek işlem
devam ettirilir. Bitki büyümesini etkilemeyecek dozlara kadar düşülmelidir.
Bitkilerin gelişimi yakından takip edilmelidir. Algea oluşumunun durmasına
rağmen bitki gelişiminde bir problem gözlenmiyor ise doğru doz bulunmuş
demektir.
Eğer micro element gübresinin dozunu azaltırken diğer maddelerin test sonuçları
(fosfat,nitrat,demir) yüksek çıkmaya başlıyor ise doz düşürülmemeli ve biraz
yükseltip bu dozda kullanılmaya devam etmelidir. Bunun nedeni micro element
gübresinin yetersiz gelmesi durumunda diğer tüm maddelerinde kullanımının
azalmasıdır. Sürekli olarak eklediğimiz bu maddeler tüketilemediğinde birikmeye
başlar. Aynı zamanda bu maddelerin az olması micro element gübresinin
tüketimini azaltır. Bu nedenle micro element gübresi dozu ayarlanırken diğer
maddelerin sürekli kontrol edilerek gerektiği yerde arttırılması önemlidir.
Bitkilerin çoğalması ve büyümesi doğrultusunda tankın ihtiyaçları artar. Zaman
içerisinde gübrelemenin arttırılması gerekebilir. Oturmuş bir tankın her
ihtimale karşı haftada bir defa su değişiminden hemen önce test edilmesi
oldukça iyi olacaktır.
Bu yöntemler ile sonuca ulaşılamıyor ise mutlaka başka problemler mevcutttur.
Bu problemlerin başında şunlar gelebilir.
a) Uygun olmayan su sıcaklığı
b) Fazla organik yük
c) Fazla balık yükü
d) Yetersiz filtrasyon ve
sirkülasyon
e) Yetersiz filtrasyona bağlı amonyak
artışı
f)
Kalitesiz
micro element gübreleri.
g) Yanlış ölçüm yapan test kitleri
h) Ömrü dolmuş lambalar
Algea
Kontrolünde Geçici Yöntemler
Algealer ile
mücadele etmenin veya yok etmenin birçok geçici çözümü mevcuttur. Bu çözümler
kısa vadeli işe yararlar. Akvaryumda meydana gelen ve sürmekte olan problemler
ortadan kalkmadığı sürece algealer yeniden oluşmaya devam ederler. Bu
yöntemlerden sadece bazıları belirli algealerin kalıcı olarak yok edilmesini
sağlıyabilir.
a)
Yosun Yok Edici İlaçlar : Birçok ticari markalar altında algealerin yok edilmesi
için çeşitli kimyasallar satımaktadır. Bu kimyasal ilaçlar algealeri kısa
süreli olarak yok ederler. Devamlı olarak kullanılmazlar. Sürekli
kullanımları bitkilere ve canlılara oldukça zararlıdır. Bu durum akvaryumun
daha kötü bir hale sürüklenmesine neden olur. Genelikle sadece algealere
yapılacak ilk müdahaleler için kullanılırlar. Bu maddeler toksittirler birçok
hassas canlıyı veya balıklarıda öldürebilirler. Kullanımları çok önerilen
ürünler değildir. Oldukça pahalıdırlar.
b)
Antibiyotik : Eritromisin türevindeki antibiyotikler. Mavi-yeşil algealer (cyanobacter)
üzerinde oldukça etkilidir. Canlılara ve biyolojik döngüye ciddi bir zararı
görülmemiştir. Birkaç gün içinde mavi-yeşil algealeri tamamen yok eder.
Kullanılabilecek etkili bir yöntemdir. Fakat diğer yöntemler gibi bu yöntemde
akvaryum şartları düzelmediği sürece geçici bir çözüm olmakla kalır.
Eritromisin eczanelerden çok ucuza alınabilir.
Eritromisin 5mg/l ile 2.5mg/l arasındaki bir dozda uygulanabilir. Normal doz
3.2mg/l’dir. Buna göre uygun doz 50 litreye suya 160 mg. dır.
1.gün : Uygun miktarda eritromisin tabletini bir kap içerisinde su ile
karıştırın.Bir süre dağılmalarını bekleyin. Sonra iyice eriyinceye kadar
karıştırın . Filitre motorlarını bir an durdurun. İlacı yayarak tankın her
tarafına dökün. İlaç parçacıklarının çökmesini bekleyin. Motorları yeniden
çalıştırın.
2.gün; Uygun miktarda eritromisin tabletini birinci gündeki gibi
uygulayın.
3. gün; %30 su değişikliği yapın. Varsa ek iç filtre takarak
filitrasyonu arttırın.
4.gün; %50 su deşikliği yapın. Bundan sonra yine uygun miktarda
eritromisini, birinci gündeki gibi uygulayın.
5. gün; Mavi - yeşil algealerin artık kaybolmaya başlaması gerekir.
6. gün; İlaçlamayı kesin ve %50’den az olmamak üzere (dahada fazla
olabilir) yeniden su değişikliği yapın. Uygulamalar sırasında havalandırmayı ve
sirkilasyonu arttırın. Tankınızda biyolojik durumu gözlemlemek için devamlı
olarak amonyak ve nitrit ölçümleri yapın. Mavi-yeşil algealer tekrar ortaya
çıkarsa ( büyük ihtimalle çıkacaktır), yukarıdaki uygulamayı daha kısa süreli
(3-4 günlük olarak )
yapabilirsiniz.
c)
Hidrojen Peroksit (H202) : Heryerden rahatlıkla bulabileceğimiz bir maddedir.
Oksijenli su olarak bilinir. Eczanelerden veya kimyacılardan çok ucuza
alınabilir. Bu madde algealerin ani olarak yok edilmesi için kullanılır.
Oldukça etkilidir. Bir gün içerisinde algealeri yok edebilir. Kullanımı
problemlere neden olabilir. Algealerden arınma sağlasada bitkilerede büyük
hasar verir. Ayrıca dayanıksız balıkların ölmesine neden olur. Biyolojik
aktiviteyede hasar verir. Birçok hobici tarafından son çare olarak kullanılan
bir yöntemdir.
1 litreye 1 ml. olacak şekilde akvaryum suyuna eklenir. Aradan 24 saat
geçtikten sonra büyük ölçüde su değişimi yapılır (en az %50). Suya ilave
edildikten sonra ısıklar kapatılmalıdır ve balıklar 4-5 saat boyunca
gözlenmelidir. Bu süre içerisinde balıklarda bir değişiklik fark edilir ise
hemen su değişimi yapılmalıdır.
d)
Ozonlama : Ozon üreten
cihazların algea gelişimini durdurduğu veya zorlaştırdığı birçok kaynakta
tartışılmaktadır. Ozon suyun steril edilmesinde kullanılır. Suyun steril
edilmesi algealerin yok olmasına neden olabilir. Kullanımına rastlamadığım
sadece yazılı olarak bilgim olan bir yöntemdir. Genel olarak tuzlu su
tanklarında kullanılır ve etkili olduğu söylenmektedir. Tankta hastalıkların
oluşmasını önlemek içinde tasarlanmış bir sistemdir. Şehir sularının
dezenfektasyonunda da kullanılır.
e) Uv
Sterilizatörleri : UV-C Işınları yayabilen bir lambanın etrafından suyun geçirilmesi ile
çalışan bir sistemdir. Bu ışınlar tüm canlı organizmaları parçalarlar. Suyun
içindeki algealerde bu filtreden geçerken parçalanır. Özelikle akvaryumların
hastalıklara karşı korunmasında kullanılırlar. Yeşil su oluşumuna neden olan
algealerin yok edilmesinde en başta gelen çözümdür. Kullanıldığı sürece yeşil
su oluşumu meydana gelmez. Ayrıca diğer algealerin oluşumunuda yavaşlatabilir.
Yararlı bakterilere ve canlılara bir zararı yoktur.
f)
Fosfat, Nitrat, Amonyak Tutucular : Ticari markalar tarafından oldukça fazla satılan
ürünlerdir. Fosfat, nitrat , amonyak gibi maddeleri tutarak algeler tarafından
kullanımını engellerler. Fakat bu durum aynı zamanda bitkilerinde gelişimi
durdurur. Algealer, bu maddeler çok düşük düzeyde dahi olsa gelişimlerini
sürdürebilirler sadece gelişimleri daha yavaş olur. Buna karşın bitkiler
erimeye ve ölmeye başlar bu durum sistemin çökmesine ve yavaş yavaşta olsa
algealerin ortama hakim olmasına neden olur. Bu tutucuların sadece akvaryum
kurulumlarında ilk 3-4 haftada kullanımları oldukça yaralıdır. Kurulum dışında
kullanılmamalıdırlar.
ALGEA
TÜRLERİ
a)
Mavi – Yeşil Algea (Cyanobacter): Dünyadaki en eski micro organizmalardan biridir.
Atmosferin oluşumunda büyük rol oynamıştır. Halen dünyada büyük öeneme sahip
bir organizmadır. Yeşil saydam bir tabaka şeklinde oluşur. Genellikle
akvaryumlarımızda nitrat- fosfat dengesinin bozulması sonucu meydana gelirler.
Nitrat ve fosfatın dengesiz artışı oluşumunu tetikleyen bir unsurdur. Suyun
güçlü havalandırılmasıda oluşumlarını destekleyen bir unsurdur. Eritromisin ile
yok edilebilir.
b)
Yeşil Su : Suyun yeşil
ve bulanık görünmesine neden olur.Yüksek nitrat ve fosfat artışı, direk güneş
ışığı, yüksek organik madde oluşumu sonucu meydana gelebilir. Yetersiz
sirkülasyon oluşumunu destekleyen bir unsurdur. Tek hücreli yüzen bir algea
türüdür. Uv kullanımı ile yok edilebilir. Ayrıca su sirkülasyonunun artırılması
ve biyolojik aktivasyonun güçlendirilmesi yine işe yarayabilir.
c)
İpliksi Yeşil Algea : Yeşil iplikler şeklinde tüm yüzeylerde ve bitkilerde
oluşabilir. Yetersiz besin rekabeti sonucu meydana gelirler. Organik yük
oluşumlarını destekler. Bitkilerin büyümesinin yavaşlaması sonucu olurşurlar.
Su değerlerinin kontrol edilerek dengelenmesi oluşumlarını durduracaktır.
Mekanik olarak kolayca temizlenebilirler.
d)
Kahverengi Algea : Bu algea özellikle silikat artışına bağlı olarak oluşabilir. Silikat
içeren malzemeler üzerinde oluşabilir. Aydınlatmanın yetersiz olması durumunda
kolaylıkla gelişirler. Ayrıca suyun sert olması oluşumlarını destekleyen bir
unsurdur. Aydınlatmanın arttırılması sonucu oluşumları engellenebilir.
Mekanik olarak kolay temizlenebilen bir algea dir. Su değişimlerinin
filtrelenmiş su ile yapılması oluşumlarını engelliyebilir.
e)
Yeşil Kürklü Algea : Kullanım süresi dolmuş florasanlar, yetersiz sayıda
hızlı büyüyen bitki olması, bunun sonucunda yetersiz besin rekabeti neticesi
ile oluşurlar. Ayrıca yetersiz sirkülasyon nedeniyle tabanda amonyak birikmesi
bu yosunların oluşumunu destekler. Florasanların yenilenmesi, hızlı büyüyen
bitki ilavesi ve sirkülasyonun arttırılması oluşumlarını engelliyebilir.
f)
Yeşil Fırçamsı Algea : Nitrat –fosfat dengesizliği ve yetersiz gübreleme bu
algealerin oluşumuna neden olabilir. Gübrelemenin dengelenmesi oluşumlarını
engelliyebilir.
g)
Siyah Fırçamsı Algea : Yetersiz su değişimi, nitrat ve fosfat artışı, güçlü
su havalandırması, uygun olmayan aydınlatma oluşumuna neden olabilir. Su
değişiminin arttırılması, uygun aydınlatmanın sağlanması ve besin
dengesinin düzenlenmesi oluşumunu engelliyebilir.
h)
Kırmızı Algea : Kırmızı sakal yosunuda denir. Tel tel bir yapıya sahiptir. Güçlü bir algea
türüdür. Yetersiz su değişimi, yetersiz ve dengesiz gübreleme, eski florasanlar
bu algea nin oluşumuna neden olabilir. Besin dengesinin kurulması, eski
florasanların değiştirilmesi oluşumunu durdurabilir. Öncelikle bitkilerin ve
malzemelerin dezenfekte edilmesi daha iyi olacaktır.
i)
Yeşil Nokta Algea : Yeşil noktalar halinde oluşan bir algeadir.
Temzilenmesi çok zordur. Genel olarak yetersiz fosfat nedeniyle oluşur. Fosfat
düzeyinin arttırılması yok olmasını sağlıyabilir. Fosfat – nitrat tutucuların
kullanılması sonucu hemen oluşabilir.
ÖNEMLİ
NOTLAR
1 - Besin dengisinin kurulması ve iyi
bitki gelişiminin sağlanması en başta gelen çözümdür.
2 - Algea oluşumuna odaklanmak
veya algealere göre uygulama yapmak yerine, bitkilerin gelişimine ve bitkilere
odaklanmak çok daha önemlidir.
3 - Bir problem ile karşılaşıldığında
öncelikle temel nedenlere bakmak daha sonra detaylarla uğraşmak daha doğru
olacaktır.
4 – Algealer ile mücadele ile ilgili
yazdıklarımın tümü, makalenin en başından beri bahsettiğim tüm noktaların
dikkate alındığını varsayarak hazırlamış bulunmaktayım. Daha önce bahsettiğimiz
noktalarda ne kadar eksiklik olur ise problemler ile karşılaşma olasılığı
okadar artacaktır.
5 - Tankınızı gözlemlemek ve
gözlemlemeyi öğrenmek en başta gelen amaçlarınızdan olmalı ve sabırlı
olmalısınız.
TUNÇ
SÖNMEZOĞLU
EDİT : 23.11.2012 tarihinde makale güncellenmiştir.
Beğenenler: [T]118330,atilla0624[/T][T]150067,Elias[/T][T]75562,Serkan BUZCU[/T][T]82907,patrick1925[/T][T]151883,dpsKinG_[/T][T]16175,erdemkilic81[/T][T]150130,G@nd@lf[/T][T]150810,mcetindas[/T][T]135907,Hakan ARP[/T][T]152041,eyupsavas[/T][T]38054,sopacı34[/T][T]99978,TheHollyJoker[/T][T]152193,theronin[/T][T]153907,efekan.k[/T][T]148770,kdrözbyrkcı[/T][T]108711,deepfreze[/T][T]153412,gt34[/T][T]154151,Enes[/T][T]75718,macas[/T][T]154104,tecnologin[/T][T]107092,orkinos38[/T][T]154195,haqn[/T][T]155487,akvarist_33[/T][T]155330,Aysel T.[/T][T]137191,kardinalberkay[/T][T]141429,balıqmanyagı[/T][T]122746,umutgunay[/T][T]156325,ErtanGulen[/T][T]154121,GrandPorfech[/T][T]102462,ibrahimuysal[/T][T]154808,sametserter[/T][T]158376,Deniz Atı[/T][T]138050,mghh[/T][T]114584,-RBG-[/T][T]152346,PoyrazKaptan[/T][T]158127,pygmalion[/T][T]9226,harunsuv[/T][T]141159,yunusadam[/T][T]80548,greatberfu[/T][T]17738,POSEIDON[/T][T]135284,New Fish[/T][T]154125,pimpofsea[/T][T]6569,Fatih06[/T][T]160003,volkan çalışkan[/T][T]142418,ethem67[/T][T]162672,emresamedcaliskan[/T][T]144505,berkesim[/T][T]161582,musty.skr[/T][T]100597,twinsoul[/T][T]163185,turbo[/T][T]56876,emreur[/T][T]150675,mustafakuzu[/T][T]164964,87murat87[/T][T]162882,tunaerkoc[/T][T]111677,roke[/T][T]152399,ygtylc[/T][T]164558,erdic[/T][T]115420,ahmet_adana[/T][T]166612,Sezer Han[/T][T]22377,mardek[/T][T]153481,leovo[/T][T]114950,Dawkins[/T][T]168305,yas400[/T][T]102156,Ortataş66[/T][T]168769,easyalioglu[/T][T]155506,tektimur[/T][T]104078,Patriot Ayhan[/T][T]168334,melekler şehri[/T][T]169192,srdr_glpnr[/T][T]18989,drmesutkilic[/T][T]63027,berzah yolcusu[/T][T]115806,corail79[/T][T]167141,yusuftahakara[/T][T]125478,msurucu[/T][T]169707,yunusemre01[/T][T]21364,umitlee[/T][T]171582,Serhat78[/T][T]172223,Shad0wChas3r[/T][T]166198,Detay[/T][T]127788,lolla[/T][T]139691,afish[/T][T]89190,carpenectum[/T][T]160460,caddebostan1907[/T][T]56267,lotusice[/T][T]171405,bukowski06[/T][T]45458,greenzeytin[/T][T]40315,sadhin[/T][T]174446,kayback[/T][T]174458,ntemucin[/T][T]147876,sado5[/T][T]171743,emirhan167[/T][T]116671,DiscusAddict[/T][T]146113,emrecinar1979[/T][T]177774,memati06[/T][T]176810,Kromatit[/T][T]176546,Rokujou[/T][T]178357,tetraciemin[/T][T]178218,y2321[/T][T]117318,zangef92[/T][T]176363,RedRilliLepistes[/T][T]22571,syhmslgc[/T][T]154828,M.E.D[/T][T]179034,HalimBozkurt[/T][T]163906,pekozgur[/T][T]21540,mesagac[/T][T]17908,BAHADIR_71[/T][T]174666,Shark_Attack[/T][T]180518,ceyar[/T][T]173283,06volkan34[/T][T]183475,Liax[/T][T]156899,orhan0624[/T][T]170173,AKSOY35[/T][T]150393,arthistory[/T][T]96014,kemakinen35[/T][T]159218,elleryukari[/T][T]70653,dragonsword[/T][T]100856,Arapaima[/T][T]184960,yasarbudak[/T][T]186168,EmirBurak[/T][T]78942,muratdeg[/T][T]184662,lepisteaaaa[/T][T]184476,httgt[/T][T]186066,kbalica1[/T][T]127358,triggers[/T][T]180809,bettq[/T][T]78931,halilcnk[/T][T]177420,buckun[/T][T]188788,Atrena[/T][T]135948,Dr.Fisher[/T][T]117332,ilterisdoğukan[/T][T]96095,TC.Army[/T][T]62684,BALIK[/T][T]188679,ngerekli[/T][T]168058,erkamgok[/T][T]74763,emin07[/T][T]112354,musa_ba1[/T][T]185529,cancanseven[/T][T]192031,denemeseskontrol[/T][T]170368,burakcel12[/T][T]191048,ncanerte[/T][T]113928,ysn1678[/T][T]180594,faruk392[/T][T]175818,Umutgrs[/T][T]40300,HaYLaZzZ[/T][T]189653,Sercan10[/T][T]41854,kalender[/T][T]184205,sheythans[/T][T]146846,Alper90[/T][T]192804,serhat007[/T][T]180194,gurkancebi[/T][T]61245,alptekin12[/T][T]114012,vivaldi[/T][T]122579,Mahmut PORSUK[/T][T]195328,Erdincsener4[/T][T]195102,emredogramaci[/T][T]108475,ERHAN ÖZAKSU[/T][T]186527,rafael35[/T][T]195804,mehmetkinik[/T][T]194377,Ahmet Can45[/T][T]184190,ArdaBeyribey[/T][T]197164,ComoDAYI[/T][T]167501,murat4255[/T][T]171885,TSY06[/T][T]170529,Salihak[/T][T]96764,iwagumi[/T][T]183875,mkokler[/T][T]8082,alperozoglu[/T][T]194312,muratyarici[/T][T]198618,Bilal kılıç[/T][T]199984,Draje[/T][T]189708,CenkP[/T][T]200001,hmynic[/T][T]180758,Camurefe[/T][T]59621,keremcan7575[/T][T]140972,kasoota[/T][T]67009,cyrelman[/T][T]89683,Aseuz[/T][T]202283,ErdSNGZR[/T][T]92485,nserhantr[/T][T]201259,AquaHalo[/T][T]205456,AUrungu[/T][T]190444,omer3gul[/T][T]107995,SuperSport[/T][T]193736,Ekrem Kaan[/T][T]57423,aLı27[/T][T]205778,Mert92[/T][T]204956,mesut35[/T][T]166343,Kuduoglu[/T][T]87187,joe-kr[/T][T]208858,JangoFettus[/T][T]3206,hakancakir[/T][T]201604,mimarist[/T][T]211721,ajax[/T][T]195634,AyToR[/T][T]211827,Feridun0006[/T][T]212490,Yasmut Tunc[/T][T]198802,Omt[/T][T]142056,ucserbes[/T][T]210107,Omarfaruk[/T][T]212321,kutaysak[/T][T]206203,suzillisi[/T][T]213558,Kabasakal34[/T][T]208109,Fatih55[/T][T]213342,sakal34[/T][T]212901,tigertetra[/T][T]212693,iremelif[/T][T]203577,Merty[/T][T]209928,ChngrSr[/T][T]208642,leventzl[/T][T]215418,Ulvikerem[/T][T]212773,AkvaryumKolik[/T][T]201103,jaws78[/T][T]217829,onursezerbakar[/T][T]210937,Player82[/T][T]216964,iamthezeus[/T][T]145418,zephyrr[/T][T]218760,Hpeker[/T][T]208323,s3lck[/T][T]125974,deatless22[/T][T]174712,Efendi_Kaptan[/T][T]151523,krsnsk[/T][T]206907,AhmetKaymakoglu[/T][T]224052,de4b5[/T][T]223353,Xafer0634[/T][T]46408,gokhankum[/T][T]73287,isersan[/T][T]116933,mcaglaroglu[/T][T]165937,erenatan[/T][T]225825,MaxPayne[/T][T]224255,glacier34[/T][T]221773,Thyme[/T][T]116909,Nikoism[/T][T]186975,frtdmr23[/T][T]181055,semihoruz[/T][T]228813,YALÇIN KARALOĞLU[/T][T]38570,motie[/T][T]229091,bilalturkoglu66[/T][T]228486,Samet039[/T][T]228970,TokgozMertali[/T][T]228768,AliEfeCin[/T][T]110183,Emrejder[/T][T]229904,berotti21[/T][T]225823,Ilgın[/T][T]67917,KoyuKahve[/T][T]231577,Uluakay[/T][T]228233,IzzetCaglar[/T][T]232413,tanklover[/T][T]231171,dilaracaglayan [/T][T]232725,baranashi[/T][T]84082,sero456[/T][T]180012,buno61[/T][T]231614,Antler[/T][T]228700,Barsans[/T][T]183007,Mderhan[/T][T]219514,howl[/T][T]225266,Fuat.52[/T][T]230216,mustafatekeli[/T][T]218586,EmirY[/T][T]184350,NEVZAQUA[/T][T]183088,Aftaba[/T][T]234781,maniyac[/T][T]229265,ahmetfiratozkaya[/T][T]225327,Javamoss[/T][T]233272,AhmetUygur[/T][T]213653,Ramiz91[/T][T]237866,RecepOnar[/T][T]203611,KarayeL[/T][T]240462,shadow99tr[/T][T]125958,Lectus[/T][T]240275,Laterthanbefore[/T][T]249312,SONOSMANLI[/T][T]232976,ercane[/T][T]239139,MrtGn[/T]
Teşekkür Edenler: [T]163906,pekozgur[/T][T]96706,mfcmfc[/T][T]104248,ksolak[/T][T]174666,Shark_Attack[/T][T]180518,ceyar[/T][T]114036,yaldiz[/T][T]173283,06volkan34[/T][T]183475,Liax[/T][T]170173,AKSOY35[/T][T]150393,arthistory[/T][T]159218,elleryukari[/T][T]176112,Abksn[/T][T]70653,dragonsword[/T][T]100856,Arapaima[/T][T]184960,yasarbudak[/T][T]186168,EmirBurak[/T][T]184662,lepisteaaaa[/T][T]186066,kbalica1[/T][T]127358,triggers[/T][T]180809,bettq[/T][T]177420,buckun[/T][T]188788,Atrena[/T][T]135948,Dr.Fisher[/T][T]59911,b0zbey[/T][T]188679,ngerekli[/T][T]192031,denemeseskontrol[/T][T]170368,burakcel12[/T][T]191048,ncanerte[/T][T]113928,ysn1678[/T][T]180594,faruk392[/T][T]175818,Umutgrs[/T][T]40300,HaYLaZzZ[/T][T]189653,Sercan10[/T][T]41854,kalender[/T][T]184205,sheythans[/T][T]146846,Alper90[/T][T]192804,serhat007[/T][T]151953,P.a.r.s.[/T][T]108475,ERHAN ÖZAKSU[/T][T]61245,alptekin12[/T][T]195328,Erdincsener4[/T][T]186527,rafael35[/T][T]107874,Valkyrja[/T][T]194377,Ahmet Can45[/T][T]197164,ComoDAYI[/T][T]171885,TSY06[/T][T]96764,iwagumi[/T][T]183875,mkokler[/T][T]8082,alperozoglu[/T][T]194312,muratyarici[/T][T]199984,Draje[/T][T]192460,leventty[/T][T]67009,cyrelman[/T][T]89683,Aseuz[/T][T]202283,ErdSNGZR[/T][T]92485,nserhantr[/T][T]201259,AquaHalo[/T][T]205456,AUrungu[/T][T]190444,omer3gul[/T][T]107995,SuperSport[/T][T]57423,aLı27[/T][T]205778,Mert92[/T][T]204956,mesut35[/T][T]166343,Kuduoglu[/T][T]87187,joe-kr[/T][T]208858,JangoFettus[/T][T]201604,mimarist[/T][T]195634,AyToR[/T][T]211827,Feridun0006[/T][T]212490,Yasmut Tunc[/T][T]198802,Omt[/T][T]142056,ucserbes[/T][T]210107,Omarfaruk[/T][T]212321,kutaysak[/T][T]208109,Fatih55[/T][T]212901,tigertetra[/T][T]203577,Merty[/T][T]209928,ChngrSr[/T][T]208642,leventzl[/T][T]215418,Ulvikerem[/T][T]212773,AkvaryumKolik[/T][T]201103,jaws78[/T][T]210937,Player82[/T][T]216964,iamthezeus[/T][T]218760,Hpeker[/T][T]208323,s3lck[/T][T]125974,deatless22[/T][T]174712,Efendi_Kaptan[/T][T]221482,Magi[/T][T]151523,krsnsk[/T][T]206907,AhmetKaymakoglu[/T][T]224052,de4b5[/T][T]223353,Xafer0634[/T][T]225860,Hasan Düvenci[/T][T]165937,erenatan[/T][T]224255,glacier34[/T][T]221773,Thyme[/T][T]116909,Nikoism[/T][T]186975,frtdmr23[/T][T]176774,ozgur0681[/T][T]228115,Ydmr[/T][T]181055,semihoruz[/T][T]228813,YALÇIN KARALOĞLU[/T][T]38570,motie[/T][T]229091,bilalturkoglu66[/T][T]228486,Samet039[/T][T]228970,TokgozMertali[/T][T]229904,berotti21[/T][T]225823,Ilgın[/T][T]230205,Cryx[/T][T]67917,KoyuKahve[/T][T]231577,Uluakay[/T][T]228233,IzzetCaglar[/T][T]73007,Öğretmen Ali[/T][T]231171,dilaracaglayan [/T][T]129062,Baracuda80[/T][T]232725,baranashi[/T][T]84082,sero456[/T][T]228700,Barsans[/T][T]154195,wo0t7[/T][T]60243,Fahrenheit[/T][T]219514,howl[/T][T]225266,Fuat.52[/T][T]230216,mustafatekeli[/T][T]218586,EmirY[/T][T]183088,Aftaba[/T][T]234781,maniyac[/T][T]237134,Dbicer[/T][T]229265,ahmetfiratozkaya[/T][T]233272,AhmetUygur[/T][T]229913,Burakaksu[/T][T]213653,Ramiz91[/T][T]235255,Ahmet Talha o.[/T][T]237866,RecepOnar[/T][T]240462,shadow99tr[/T][T]197800,cagri[/T][T]125958,Lectus[/T][T]240275,Laterthanbefore[/T][T]249312,SONOSMANLI[/T][T]252949,Kunta kinte[/T][T]239139,MrtGn[/T]
+1: [T]114036,yaldiz[/T][T]170173,AKSOY35[/T][T]179251,RaCaMeiSTeR[/T][T]159218,elleryukari[/T][T]182051,leventcelk[/T][T]186168,EmirBurak[/T][T]184662,lepisteaaaa[/T][T]186066,kbalica1[/T][T]127358,triggers[/T][T]177420,buckun[/T][T]62684,BALIK[/T][T]74763,emin07[/T][T]191426,lojistisyen[/T][T]191048,ncanerte[/T][T]113928,ysn1678[/T][T]188740,Engin_35[/T][T]41854,kalender[/T][T]184205,sheythans[/T][T]195328,Erdincsener4[/T][T]195102,emredogramaci[/T][T]194377,Ahmet Can45[/T][T]184190,ArdaBeyribey[/T][T]171885,TSY06[/T][T]183875,mkokler[/T][T]199984,Draje[/T][T]189708,CenkP[/T][T]194860,Kadir61[/T][T]92485,nserhantr[/T][T]201259,AquaHalo[/T][T]57423,aLı27[/T][T]205778,Mert92[/T][T]87187,joe-kr[/T][T]208858,JangoFettus[/T][T]201604,mimarist[/T][T]195634,AyToR[/T][T]212490,Yasmut Tunc[/T][T]210107,Omarfaruk[/T][T]212321,kutaysak[/T][T]200574,Fahruddin[/T][T]209928,ChngrSr[/T][T]201103,jaws78[/T][T]210937,Player82[/T][T]125974,deatless22[/T][T]174712,Efendi_Kaptan[/T][T]151523,krsnsk[/T][T]206907,AhmetKaymakoglu[/T][T]224052,de4b5[/T][T]221773,Thyme[/T][T]116909,Nikoism[/T][T]186975,frtdmr23[/T][T]38570,motie[/T][T]228970,TokgozMertali[/T][T]229904,berotti21[/T][T]232725,baranashi[/T][T]84082,sero456[/T][T]219514,howl[/T][T]233272,AhmetUygur[/T][T]229913,Burakaksu[/T][T]213653,Ramiz91[/T][T]203611,KarayeL[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Beğenenler: [T]180639,tahtakin[/T][T]110242,SGY[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Beğenenler: [T]192954,musabonal[/T][T]202283,ErdSNGZR[/T][T]180639,tahtakin[/T][T]187204,Bisnev99[/T]
Teşekkür Edenler: [T]202283,ErdSNGZR[/T][T]129062,Baracuda80[/T][T]229913,Burakaksu[/T]
+1: [T]150810,mcetindas[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
+1: [T]210189,mustafa84[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir