Elektronik Ürün Alacaklar DİKKAT
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Kulağıma küpe oldu ve gerçekten çok ama çok şaşırdım.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Cep telefonları ya da tabletler (ve hatta pek çok elektronik cihaz) ülkemizde yasal olarak 3 farklı şekilde piyasaya sürülüyor. Bunlardan ilki, üreticinin cihazları kendilerinin piyasaya sürmesi. Apple'ın Apple Store'unda satılan ürünler gibi...İkinci yol da aslında ilk yoldan farklı değil: Üreticilerin tayin ettiği resmi distribütörler, ürünleri üretici adına piyasaya sürüyor. Her iki seçeneğin de ortak bir artısı var: Garanti konusunda aklınızı takmanız gereken detaylar pek söz konusu değil; resmi üretici garantisi söz konusu...
Bir üçüncü yol ise, paralel ithalat dediğimiz; ithalatçı bir şirketin, ürünü kendisinin ülkeye sokup piyasaya sürmesi. Ancak bu noktada karanlıkta kalan detay, yine garanti konusu oluyor.Başlamadan önce söyleyelim: Bu yazımızda ağırlıklı olarak cep telefonlarından bahsedeceğiz. Ama okuyacaklarınızın, aklınıza gelebilecek hemen her türlü elektronik cihaz için geçerli olacağını unutmayın...
Örneğin X isimli bir şirket de, Apple'ın iPhone 6'sını ithal edip piyasaya sürebiliyor. Bunda yasa dışı bir durum yok. Ancak bu X şirketi, sattığı ürüne kendisi garanti veriyor. Yani iPhone 6'nız bozulduğunda, garanti kapsamında tamir edilmesi için Apple'a ya da resmi Apple distribütörlerine başvuramıyorsunuz. Onarım için başvurabileceğiniz tek yer, yine X şirketi.Peki ama X şirketine ne kadar güvenebilirsiniz? Eğer şirket yıllardır piyasada varlığını sürdüren, daha önceki satışlarında müşterisine problem çıkartmayan bir şirketse sorun yok. Ama piyasada çok sayıda, ismini bile ilk defa duyacağınız ithalatçı şirket var. Ve bu şirketlerin bırakın 2 yıllık garanti süresini, yarınını bile tahmin etmek mümkün değil.
Paralel ithalat ürünlerde çoğu zaman bir de avantaj söz konusu: Fiyat... Örneğin eğer almak istediğiniz cihaz Türkiye'de resmi distribütörler ya da doğrudan üretici tarafından satılıyorsa, aynı cihazı, biraz araştırma yaparak daha ucuza alabiliyoruz.
iPhone 6 Plus'ı ele alalım... Telefonun Apple tarafından belirlenen resmi başlangıç fiyatı 2.649 TL. Ama pararlel ithalat ürünlerde bu fiyat, 2.400 TL'ye ve hatta daha da aşağısına kadar düşebiliyor.
Bu durum, bazı büyük online satış mağazalarında bile dikkat çekiyor. Aynı cihazın iki farklı fiyatla satıldığına şahit olursanız, anlayın ki bunlardan ilki resmi garantilidir, diğeri ise paralel ithalat yoluyla ülkemize getirilmiştir. Ama yine de, paralel ithalat bile olsa, büyük bir mağazadan alışveriş yaptığınız için garanti konusunda ulaşabileceğiniz bir adresiniz her zaman olacaktır.Ama işin içinde bir de, ülkemize resmi garanti ile hiç gelmeyen cihazlar var. İşte bu cihazlara sahip olmak için tek yolunuz, paralel ithalattan geçiyor. Bir bakıma iyi bir durum sayılabilir; en azından bu cihazlara da sahip olma imkanı buluyoruz. Ama cihazı başka şekilde alamayacağımızı bilen ithalatçılar (ve satıcılar) fiyat avantajını ortadan kaldırmakla kalmıyorlar; bunu dezavantaja çeviriyorlar.
BlackBerry'nin kare ekranlı, sıra dışı tasarıma sahip telefonu Passport'unu bu duruma örnek olarak gösterebiliriz. Cihaz Türkiye'de resmi olarak satışa sunulmadı. Ancak çeşitli ithalatçı firmalar, telefonu Türkiye'ye, paralel ithalat yoluyla taşımayı ihmal etmediler.
Aslında bu "hiç yoktan iyidir" denilebilecek bir gelişme. Telefona sahip olmak isteyenler, bu sayede onu satın alabiliyorlar. Ancak ufak bir sorun var: Telefon için istenen fiyatlar...
Kontratsız olarak ABD'de 599 dolara, Avrupa'da ise 649 Euro'ya satılan Blackberry Passport, ülkemizde oldukça "ilginç" fiyatlarla satılıyor. Fiyatlar 2.500 TL'den başlıyor ve sıkı durun; 3.300 TL'ye kadar ulaşabiliyor.Peki ama ülkeye hem resmi garanti ile giren, hem de paralel ithalatla ithal edilen bir cihazı alırken hangisini tercih etmelisiniz? Paralel ithalat cihazlar alınır mı? Aradaki fiyat farkı karşılığında ne kazanıyoruz; ne kaybediyoruz?
Aslında her iki cihaz da aynı cihaz; aralarında tek bir vida farkı bile yok. Fark yukarıda da bahsettiğimiz gibi, satış sonrası hizmetlerde ortaya çıkıyor. 2.649 TL verip aldığınız bir iPhone 6 için Apple'ın her şartta arkanızda durduğunu bilmeniz bile güzel bir his olsa gerek. Ya da büyük bir teknoloji marketinden aldığınız, resmi garantili bir Galaxy Note 4 bozulduğunda ortada kalmayacağınızı bilmek, herhalde sizi de rahatlatacaktır.
Paralel ithalat bir cihazı, büyük bir marketten ya da başarısını kanıtlamış bir online satış mağazasından alırsanız, yine çok fazla endişeye gerek yok. Büyük market ve mağazalar da, sattıkları ürünün sorumluluğunu, ikinci aşamada almak zorundalar. Yani ithalatçı firma batmış, ortadan kaybolmuş bile olsa, garanti için başvurabileceğiniz bir adres her zaman var. Ama unutmayın; buralardan alacağınız paralel ithalat cihazların fiyatları, sokak arası mağazalara göre yine yüksek kalacaktır.Eğer cihazı çok daha ucuza satan, sokak arası bir mağazadan alırsanız, işte o zaman şunu düşünüp karar vermelisiniz: Bir çuval para döktüğünüz cihaz garanti süresi içerisinde bozulursa, arkanızda duran bir destek bulabilecek misiniz; daha doğrusu bu sizin için ne kadar önemli?
Bu soruya cevap vermek de o kadar kolay değil; çünkü işiniz biraz da şansa kalıyor. Cihazı çok ucuza alırsınız; bozulur ve ithalatçısına başvurursunuz. Şansınız varsa, şirket, her ne kadar adı duyulmamış bile olsa, sağlam bir şirkettir ve sizi yarı yolda bırakmaz. Ama eğer garanti ve onarım için şirketin kapısını çaldığınızda karşınıza biri çıkar ve "onlar battı kardeş" derse de çok fazla şaşırmamalısınız.
Kısacası; eğer bütçeniz yetiyorsa ve arkanızda duracak güvenilir bir destek arıyorsanız, gideceğiniz yol resmi garantili ürünlerin yolu olmalı. Ama "iPhone 6'ya - ya da başka bir cihaza - bu kadar para verilir mi?" diyenlerdenseniz, işte o zaman paralel ithalat ürünler arasında yolculuğa çıkabilirsiniz. Ama her zaman için şansın da yanınızda olması gerektiğini unutmayın. Belki telefon 2 yıl boyunca hiç bozulmayacak ve siz, 2 yıl sonra "ne kadar da ucuza almıştım" diyeceksiniz. Belki de bozulacak ama ithalatçı, size taahhüt ettiği desteği kusursuz bir biçimde verecek. Ama ya tersi olursa... İşte bu kararı vermek size düşüyor. Sonuçta hangi yolu seçerseniz seçin, yasa dışı bir iş yapmış olmayacaksınız. Önemli olan satın alma aşaması değil; satış sonrası...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir