Frontosa'lar Hakkında Güzel Bir YAzı
Gönderim Zamanı: 02 Şubat 2009 17:09
Alıntıdır.
Tanganyika gölünün Bizon kafalısı; yaklaşık 60 metre derinliklerin yabancısı olmayan bu gizemli balıklar, kendilerine hs parlak mavi renkleriyle türlerinin en gösterişlisidir.
Genel olarak Tilapia grubuna dahil edilen bu balık ilk kez İktiyolog Boulenger tarafından 1906 yılında tespit edilmiştir. O zamanki ilk cins ismi PARATILAPIA olan Frontosa’lar daha sonraki çalışmalarda çene yapılarının içe doğru ve yaygın olması, ayrıca diş yapılarındaki koniklenmiş hallerinden dolayı normal Tilapia grubundan ayrılmıştır. Cyphoi ön ekli Frontosa’lar tek bir cinsle temsil edilirler.
Avrupa’ya ilk olarak 1958 yılında gelen bu balıklar yurdumuza 1988 yılında yalnızca 3 tane ve 4 cm boyda gelmiştir. Hamburg Altonada büyük bir petshopta yalnızca 3 tanesini alıp, beraberimde evimdeki akvaryum getirmiştim. Büyük bir özenle yanlız başlarına beslediğim bu balıkları ilk zamanlarda uzun süre kuru yeme alıştıramadım. Zamanla davranışlarını gözlemlediğimde, diğer cins Cichlid’ler gibi verilen yeme büyük bir iştahla atlamıyorlardı. Dier türlere göre daha ağır hareket eden bu balıkları kesinlikle süratle yemlenen türlerin yanına koymamak gerekir. Verilen yemleri diğer balklar hızla tüketirken, Frontosalar tüm yemler bittikten sonra ortaya çıkıp yem ararlar. Onların bu yavaş harekerleri yaşadıkları doğal ortamın onlara kazandırdığı bir özelliktir.
Bu balıklar oldukça derin ve biraz da diğer türlere göre daha serin sularda yaşamaktaydılar. Klasik Frontosa dediğim Brundi Frontosalar genelde 8 metreyle 20 metre arasındaki derinliklerde yaşamlarını sürdürürler. Nitekim bu derinliklerde yaşayan “Grammatoria lemairei”, “Tylochromis polylepis” ve “Oreochromis tanganicae” türleri de Frontosalar kadar ağır hareket ederler. Fakat en yavaş hareket edeni hiç kuşkusuz Frontosadır.
Bulundukları akvaryumdaki balık sayısı fazla değilse son derece ürkek olabilirler. Bu nedenle balık adedini artırmak gerekir. Fakat bu sefer de yemlenme problemi ortaya çıkacaktır. Aşırı kalabalık akvaryumlarda örneğin; Malawi türlerinin aralarındaysalar karınlarını tıkabasa doyurma şansları yoktur. Bu da akvaryuma daha fazla yem atmanızı gerektirmektedir. Doğal ortamlarında tamamen balık ve türevleriyle beslenmektedirler. Araştırmacılar bu kadar ağır hareket eden balıkların nasıl birer mükemmel avcılar olduklarına hayret etmekteydiler. Üstelik midelerinden çıkarılan balıklar “Cyprichomis leptosoma” ve türevleriydi. Frontosaların bir dezavantajı da diğer balıklara göre oldukça göze çarpan yapıda olmasıdır. Daha sonraki çalışmalarda bu balıkların geceleri kayaşrın dik yamaç yaptıkları yerlerine gizlice gelerek dinlenen Cyprichomis’leri avlamalarıydı.
Gerçekten de tamamen fırsatçı avcılar olan Frontosalar avlanmak için bir balığın peşinden gitmiyorlardı.
Akvaryum ortamında verilen yemler ya pellet yemler veya haşlanmış karideslerdir. Diğer balıklara göre daha derinlerde yaşadıklarından karanlık ortamlarda da rahat hareket edebilirler. Böylece karanlıkta dinlenen ufak balıkları midelerine indirirler. Son birkaç yıldır gölde yapılan çalışmalarda değişik renk farklılıklarından dolayı Frontosalar bölgesel olarak adlandırılmaya başlandı. Normal 6 bantlı Frontosalar ilk olarak gölün kuzey bölgelerinde rastlanıldığı ve de Brundiden gönderildiği için Brundi Frontosa denmektedir. Gölün Tanzanya sahilinde Kigoma adlı bölgede yakalanıp gönderilen türler ise 7 bantlı üstelik kuzeydeki akrabasından daha renklidir. Dorsal yüzgeçleri (sırt yüzgeci) değişken sarı ve yeşil renklerde desenlidir. Yavru alımı oldukça kolaydır. 20-25 cm boydaki dişiler bazen 80 kadar yavru çıkarabilirler. Yavrulara ilk zamanlar artemia larvaları verilmelidir. Yavrular 3 aylık olana kadar hızla gelişirler. Daha sonra büyümeleri biraz yavaşlar. Yaklaşık 6-8 aydan sonra yeniden hızla geişmeye başlarlar. Tabi ki bu gelişmelerinde yemlenmenin de önemi vardır. Haşlanmış karides etleri ile spirulina tozlarını karıştırarak verirseniz gelişmelerinde gözle görülür bir artış olacaktır. Aynı zamanda renklerinin parlaklığı da artacaktır. Kigoma’nın 300-350 km daha güneyinde Mpimbwe bölgesinde (1989 yılında) Fransız araştırmacılar yeni bir türle karşılaştılar. Kıyıdan daha açıklarda 30-40 metre derinlerde rastladıkları bu balığın yanakları ve yüzgeçleri parlak maviydi. Kuzeydeki akrabalarından daha ürkek olan bu balıklardan birkaç gün içinde 15 çift kadar yakaladılar.
Ülkelerine getirdikleri bu balıkları önceden hazırlanmış 3 tonluk bir akvaryuma koyarak davranışlarını izlemeye başladılar. Nihayet 4,5 ay sonra işk yumurtlatma olayını başardılar. İlk yavrular 16 adet kadardı. Yavruların büyüme aynen kuzeydeki akrabaları gibiydi. Asıl ilginç olan bu balıkların vücutlarındaki band sayılarının 5 ila 6 arasında değişmesiydi. (Yüzlerindeki band koyu bir gölgeye benzediğinden bant olarak sayılmazdı.).
Gölün en uç kısmında Zambia kıyılarında aynı yıllar mavi bir türe daha rastladılar. Biraz daha koyu olan rengiyle Mpimbwe türünden ayrılmaktaydı. Yavru alımı daha zor olan bu balıkları toplamak ta bir o kadar zordu. 1990 yılına gelindiğinde Alain Gillot adlı Cichlid araştırmacısı bu sefer Zaire sahillerinde yeni ve enteresan bir tür keşfetti. Bu tür gölün 40 metre kadar derinlerinde yaşamaktaydı. Tüm yüzgeçleri koyu mavinin değişik tonları sarn bu balığın iri türlerinde inci renginde küçük lekeler vardı. Zaire’nin Mtoto ve Kapampa kayalıklarının dışında bulunmayan bu balıkları elde etmek oldukça zordu. Balıkları 60 metre kadar derinliğe indiğinden yakalamaktan öte yüzeye çıkarken dekomprasyon yapılmaktaydı.
Hızla yüzeye çıkarılan balıkların mideleri dışarı çıkmaktadır. Bu nedenle çok dikkatli yakalanan bu balıklar ayrıca Cichlid istasyonlarında birkaç gün bekletilerek ortama alıştırılmaktalar daha sonra dış ülkelre ihraç edilmektedirler. Yumurtlaması ve yavru alımı çok zor olan Zaire frontosaları dış ülkelerde yüksek fiyatlarda satılamaktadır. 1997 yılında 8 adet 16 cm boyunda getirdiğimiz Zaire frontosalarından 6 ay sonra 1 dişisi yumurtladı. Fakat 2 gün sonra tüm yumurtaları yiyerek beni hüsrana uğrattı. Aynı dişi balık 2 ay süre ile 4 kez yumurtladı fakat birkaç gün sonra hepsini yiyordu. Şu an bir arkadaşımda olan bu frontosalar yaklaşık 20 cm boyunda ve halen yavru alınamamış durumdalar. Aynı yıl 2 kere 20 adet 4 cm boyunda blue mpimbwe 10 adet blue Zaire ithal ettim. Mpimbwelerin yavruları arasında mavi renkler oldukça farklıydı. Bu balıkların renkleri olgunlaştıkça artmaktadır. Yavruları bile oldukça pahalı olan bu türden 10 adet daha ithal ettim.
Müşterisi çok özel olan bu balıklar birkaç gün içerisinde satılıyordu. Yavrular diğer türlerin aksine su değişimlerine oldukça hassastır ve ani ölümlerle karşılaşabilir. Karışık Frontosa akvaryumlarında büyük boy olsalar bile sudaki ani kirlenmelerden doğan hastalıklara ilk önce Zaire frontasaları yakalanmaktadır. Nitekim böyle bir olayla karşılaştım. Filtresi uzun süreden beri değişmeyen bir akvaryumda kirlilik aşırı olarak artmış, üstelik su değişimi en son 3 ay önce yapılmıştı ve tabi ki iç hastalıklar kaçınılmazdı. İlk etkilenenler Zaire frontasalarıdır. Birkaç hafta içerinde iki iri erkek peşpeşe öldü. Bu balıkların sahibi olan arkadaşım yeni bir filtre sistemi kurarak her üç haftada bir akvaryumun % 10 kadar suyunu değiştirmektedir. Zaire frontasaları son derece temiz ve 24 -26 oC, pH 7,5-8 ve 12-16 dgh’taki sularda gayet iyi gelişme gösterirler. Suyun ısısı 30-31 oC olursa bu balıklar için öldürücü olabilir. İç hastalıklara neden olan parazitler sıcak ortamda bu balıklarda dropsi gibi hastalıklara sebep olabilir. Akvaryuma bol oksijen verilmeli, suyun % 10’u hiç değilse ayda bir kez yenilenmelidir. Filtreniz oldukça güçlü olmalı, akvaryumun su kapasitesini en az üç kez çevirmelidir. Kayalar ve bolca kum bu balıkların en çok sevdikleri aksesuarların başında gelir. Kayalrın altlarını oyarak kendilerine mağaralar yaparlar. Akvaryuma adapte olmalarını sağlamak için dibe dökülen yemler atmalısınız. Ortama alışıp kendilerine olan güvenleri artınca suyun yüzeyinden de yem almaya başlarlar. Ayrıca karışık olarak birarada tuttuğunuz frontasaların eşleşmelerine izin vermeyiniz. Melezlenme asla olmamalıdır. Türün saflığı çok önemlidir. Melezlenmelerde bandlardaki sayılar fazlalaşmakta, renklerdeki canlı mavi tonlar kaybolmaktadır. Bu da balıkların değerini düşürmektedir. Zaire frontasalarının gövdelerinde 5 adet siyah band vardır. Yüzündeki koyu renk gölge balık olgunlaştıkça mavileşir ve giderek bütün gövde parlak maviye dönüşür. Seyri ve bakımı oldukça heyecanlı olan bu balıkları elde etmek için biraz daha sabretmek gerekecek. Eğer üretilmesi fazlalaşırsa sanırım kısa bir süre sonra bizim akvaryumcularımıza da gelecektir.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir