İlk akvaryumum(Cuba işi tamam sayılır)
Gönderim Zamanı: 23 Temmuz 2014 09:00
Volkan Bey özellikle H.micra ve ludwigia yan yana çok güzel bir renk kontrastı yaratmışlar.Birlikte gerçekten yakışmışlar.Nazarım değmesin ama imrendim doğrusu:)Çünkü bendeki ludwigia sp ve palustris her yöne ve orantısız düzensiz büyüyorlardı ve gövdesinin her yerinden saçak kök çıkarıyorlardı.Bu görüntü çirkin olmaya başladığım için ludwigiaları bir arkadaşa verdim.Şimdi bir arkadaşdan çok küçük yapraklı bir kırmızı gül aldım.Bakalım inşallah bu yüzümü güldürür.H.micra bende de var ama bendekiler sizdeki gibi dikine değil yana doğru yatay yayılmaya başladılar.Bu durum ise yeni ekdiğim cübalara sıkıntı verecek gibi.Böyle olursa buna da bir çare bulmam gerekecek.
Yıldırım Bey'den bende en son rotala macandra aldım.Ama kızarma şu an için yok.Anlayacağınız bitki gelişimleri iyi ama istediğim renk uyumunu yakalayamadım.
Birde merak ettiğim bir konu aydınlatma olarak hopar 2*24 mü kullanıyordunuz.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 23 Temmuz 2014 10:21
Fatih Bey,
Yıldırım Bey bana hem micraları hem de ludwigia sp leri öbek olarak dikmem gerektiğini belirtti ve ben de ilk dikimlerinde cımbızsız elimle direk öbek olarak dikmiştim. Şimdi de yukarı doğru uzuyorlar hatta budadıklarımdan yan taraflarına doğru ek dikimler yaptım.
Aydınlatma olarak dediğiniz gibi hopar 2*24 T5 armatür kullanıyorum. Ben de sizin gibi kırmızı bitkilerin dalından yapraklarına kadar kıpkırmızı gözükmesini istiyorum ama ben bunu başaramadım çünkü aydınlatma zayıf kalıyor kızartma için bitkiler artık en üst noktaya gelince kızarıyorlar. Hem rotal red hem de ludwigia palustis için bu şekilde oldu bende. Sadece en son resimde de görülebileceği gibi ludwigia sp. ler kırmızı onlarda problem yok. Ancak rotala ve palustis ler hala sadece tepeye ulaştıklarında kırmızı oluyorlar. Bu da aydınlatmanın biraz daha fazla olması gerektiğini gösteriyor herhalde.
Yıldırım Bey bana hem micraları hem de ludwigia sp leri öbek olarak dikmem gerektiğini belirtti ve ben de ilk dikimlerinde cımbızsız elimle direk öbek olarak dikmiştim. Şimdi de yukarı doğru uzuyorlar hatta budadıklarımdan yan taraflarına doğru ek dikimler yaptım.
Aydınlatma olarak dediğiniz gibi hopar 2*24 T5 armatür kullanıyorum. Ben de sizin gibi kırmızı bitkilerin dalından yapraklarına kadar kıpkırmızı gözükmesini istiyorum ama ben bunu başaramadım çünkü aydınlatma zayıf kalıyor kızartma için bitkiler artık en üst noktaya gelince kızarıyorlar. Hem rotal red hem de ludwigia palustis için bu şekilde oldu bende. Sadece en son resimde de görülebileceği gibi ludwigia sp. ler kırmızı onlarda problem yok. Ancak rotala ve palustis ler hala sadece tepeye ulaştıklarında kırmızı oluyorlar. Bu da aydınlatmanın biraz daha fazla olması gerektiğini gösteriyor herhalde.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 23 Temmuz 2014 11:07
Volkan Bey aynı aydınlatmayı kullanıyoruz ama farklı olarak ben led çubuk takviyesinde bulundum.Yıldırım Bey'de bendeki ledlerin buhar camlı olanlarından var.Kullandığımız aydınlatmayı daha acemi dönemimde aldığım için ve tekrar para harcamamak için böyle bir uygulama yaptım.Bizim gibi hobiciler ülkemizde dışarıdaki gibi bol çeşitte ürün bulamadığı için bu kalitesiz ürüne mahkum kalıyor.48 watt flo kullanmamıza rağmen en fazla 38 watt tüketim ölçtüm bu üründen.Kullandığı reflektör ise keza çok kaliteli değil.Bende 4*24 almaya direnip ledle idare ediyorum.Kırmızılaşma aşağı kadar biraz devam ediyor.Ama asıl benim için gösterge cübalar ve macrandra olacak.Bunlar gelişirse zaten böyle devam edeceğim yoksa aksan yada odyssea 4*24 watt armatür düşünüyorum.Ledlerle ek 30w ışık gücü sağlıyor olsam da renk spektrumları bitki floresanları gibi değil dar maalesef.Bendeki micralar zemine yayılma eğiliminde.Aklımdan acaba ışık yeterli geliyorda mı bunlar uzamak yerine yayılıyor diye bir düşünce geçti.conqueror44 2014-07-23 11:08:28
Bir de bu bitkilerin kızarmasında malum fe çok gerekli.Jbl fe testi yapıyorum ve fe sürekli 0 çıkıyor.Tunç beyin gübrelerinden haftada 3 defa 6ml vermeme rağmen bu durum bir türlü değişmedi.Demiri 7ml'e çıkaracağım ama temkinli davranmaya çalışıyorum.Çünkü şu ara özellikle zemindeki kısa reinckii mini ve s.repens lerdeki yeşil nokta algiyle uğraşıyorum.Budamama rağmen çıkmaya devam ediyor.Birde başıma başka bir sıkıntı açmaktan korkuyorum.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 24 Temmuz 2014 10:24
Fatih Bey,
Aydınlatmalarımızn kaliteli olmadığı konusunda sizin ile hem fikirim. Aklıma ancak şöyle bir şey de geliyor. Biliyorsunuz glosso en fazla ışık isteyen zemin bitkisi ancak bu aydınlatma ile tüm zemini glosso ile kaplamayı başarmıştım. Gerçi o zaman yeni kurulum olduğu için taban altındaki aquclay in ve JBL in misket gübrelerinin de ciddi etkisi oldu herhalde. Örneğin şimdi ekili olan parvulaların gelişimi yavaş ilerliyor, daha önceki glosso larım gibi değil. Parvulaları da ekmeden önce zemine Göktürk Seyhan Bey den almış olduğum misket gübrelerden ekleme yapmıştım ama anladığım kadarı ile çok etkili olmadı.
Aydınlatma konusunda youtube da da videolar izliyorum ve birçoğunda 2*24w ile 50-60 cm lik tanklarda olağanüstü işler başarmışlar. Ya bizim reflektörler yada başka bir şey kaliteli değil herhalde. Yoksa aydınlatma değeri ve kullandığımız floresanlar olarak son derece yeterli gözüküyor.
Fe olayına gelince bencede kesinlikle temkinli davranmakta fayda var, bendeki saç ve sakal yosunun tek sorumlusu Fe dir. Bendeki test sonuçlarına göre de demi 0,2 seviyelerinde idi ama saç sakal çok azdı. Göktürk Bey den aldığım demiri kullanmayı kestim ve seachem demir kullanmaya başladım iki günde bir 0,1ppm ekliyorum, şu an sorun yok. Ayrıca NPK gübreleri dışında yer alan demir, mikroelement ve misket gübresinde diy çözümleri kullanmamak lazım diye de birçok tecrübeli arkadaştan bilgi aldım. Sonuçta marka ürünler çok ciddi arge ve yatırımlar ile bu ürünleri üretiyorlar. NPK dışındaki gübrelerin ayarlamaları çok daha kompleks olduğu ve ciddi ayarlamalar ile yapıldığı için bu gübrelerde marka ürünleri tercih etmekte fayda var bence. Ama diğer NPK gübrelerinde kesinlikle diy ürünleri kullanabiliriz diye düşünüyorum.
Aydınlatmalarımızn kaliteli olmadığı konusunda sizin ile hem fikirim. Aklıma ancak şöyle bir şey de geliyor. Biliyorsunuz glosso en fazla ışık isteyen zemin bitkisi ancak bu aydınlatma ile tüm zemini glosso ile kaplamayı başarmıştım. Gerçi o zaman yeni kurulum olduğu için taban altındaki aquclay in ve JBL in misket gübrelerinin de ciddi etkisi oldu herhalde. Örneğin şimdi ekili olan parvulaların gelişimi yavaş ilerliyor, daha önceki glosso larım gibi değil. Parvulaları da ekmeden önce zemine Göktürk Seyhan Bey den almış olduğum misket gübrelerden ekleme yapmıştım ama anladığım kadarı ile çok etkili olmadı.
Aydınlatma konusunda youtube da da videolar izliyorum ve birçoğunda 2*24w ile 50-60 cm lik tanklarda olağanüstü işler başarmışlar. Ya bizim reflektörler yada başka bir şey kaliteli değil herhalde. Yoksa aydınlatma değeri ve kullandığımız floresanlar olarak son derece yeterli gözüküyor.
Fe olayına gelince bencede kesinlikle temkinli davranmakta fayda var, bendeki saç ve sakal yosunun tek sorumlusu Fe dir. Bendeki test sonuçlarına göre de demi 0,2 seviyelerinde idi ama saç sakal çok azdı. Göktürk Bey den aldığım demiri kullanmayı kestim ve seachem demir kullanmaya başladım iki günde bir 0,1ppm ekliyorum, şu an sorun yok. Ayrıca NPK gübreleri dışında yer alan demir, mikroelement ve misket gübresinde diy çözümleri kullanmamak lazım diye de birçok tecrübeli arkadaştan bilgi aldım. Sonuçta marka ürünler çok ciddi arge ve yatırımlar ile bu ürünleri üretiyorlar. NPK dışındaki gübrelerin ayarlamaları çok daha kompleks olduğu ve ciddi ayarlamalar ile yapıldığı için bu gübrelerde marka ürünleri tercih etmekte fayda var bence. Ama diğer NPK gübrelerinde kesinlikle diy ürünleri kullanabiliriz diye düşünüyorum.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 24 Temmuz 2014 11:22
Aydınlatma konusunda serhat beyden çok şey öğrendim. Biraz anlatırsam.
1.Elimizde bulunan floları, ledleri test ettik ( photon cihazlarıyla ve bilimum ıvır zıvırla ) serhat bey hem konuyla ilgili doktora yapıyor hem de ar-ge biriminde çalışıyor.
Elinde gümüş kaplama oldukça kaliteli reflektörler vardı. Kaplamadan ziyade reflektörün açısı için çok önemli olduğunu belirtmişti. Bu açı da bizim dandik ve 4 ü bir arada 2 si bir arada sistemlerde pek bulunmuyor. Bizimkiler ancak % 70 yansıtma yapıyor ki bu fena bir değer de değil aslında.
2. Flo, led, sodyum ve metal halideler hakkında biraz bilgi edindim. Buna göre hiç kayba uğramayan aydınlatma ledler. Ama edinmek yapmak şimdilik bizim ülkede çok güç. Flolar rafta bile eskiyorlar fakat performansları %20 den fazla düşmüyor. O yüzden aslında en ideali ( hatta serhat beye göre floların değiştirilmesi hikayesi bir safsata...) metal halide ve sodyumlar ise yıllık değer kaybı çok yüksek. Nerdeyse her sene performanslarının % 35-40 ını kaybediyorlar ve pahalılar.
3. Çalışmalarında kırmızı ve mavi tonlar üzerinde yapmışlardı. Ve ledler aslında güneşe en yakın skalayı veriyorlar. Bunu cihazla ölçüm yapıp benim önümde göstermişti. Bu aslında yosuna da davetiye çıkarıyor ama en değerli ışık demetini de size sunuyor. Bizim özel flolarda bazı değerler sofırlanmaya çalışılmış bu yosun illetinden ötürü ama o değerler hiçbir floda ( giseman lar dahil ) tam performansla çalışmıyor.
Sonuç : flolar en ucuz ve iyi alternatif, iyi reflektör çok faydalı, bitki için özel led armatürler ucuzlayana kadar flolardan devam. İsterseniz philips vs. Markaların özel setlerini kendiniz kurun ama çok pahalı olacaktır ve flolardaki değeri yakalamak için de çok fazla takmanız gerekecektir.
Not: gümüş kaplama reflektörler ve doğru açılı kırılmayla %98 yansıtma yakalanıyor. Bizdekiler max %80... Serhat bey evinde 65 cm de o reflektörle cuba yetiştiriyordu. Ve 4 adet 39 w ile 400 litre aydınlatıyordu. Değerler normal gibi görünse de 65 cmden cuba yetiştirmek bana efsanevi geldi :))berkesim 2014-07-24 11:29:03
1.Elimizde bulunan floları, ledleri test ettik ( photon cihazlarıyla ve bilimum ıvır zıvırla ) serhat bey hem konuyla ilgili doktora yapıyor hem de ar-ge biriminde çalışıyor.
Elinde gümüş kaplama oldukça kaliteli reflektörler vardı. Kaplamadan ziyade reflektörün açısı için çok önemli olduğunu belirtmişti. Bu açı da bizim dandik ve 4 ü bir arada 2 si bir arada sistemlerde pek bulunmuyor. Bizimkiler ancak % 70 yansıtma yapıyor ki bu fena bir değer de değil aslında.
2. Flo, led, sodyum ve metal halideler hakkında biraz bilgi edindim. Buna göre hiç kayba uğramayan aydınlatma ledler. Ama edinmek yapmak şimdilik bizim ülkede çok güç. Flolar rafta bile eskiyorlar fakat performansları %20 den fazla düşmüyor. O yüzden aslında en ideali ( hatta serhat beye göre floların değiştirilmesi hikayesi bir safsata...) metal halide ve sodyumlar ise yıllık değer kaybı çok yüksek. Nerdeyse her sene performanslarının % 35-40 ını kaybediyorlar ve pahalılar.
3. Çalışmalarında kırmızı ve mavi tonlar üzerinde yapmışlardı. Ve ledler aslında güneşe en yakın skalayı veriyorlar. Bunu cihazla ölçüm yapıp benim önümde göstermişti. Bu aslında yosuna da davetiye çıkarıyor ama en değerli ışık demetini de size sunuyor. Bizim özel flolarda bazı değerler sofırlanmaya çalışılmış bu yosun illetinden ötürü ama o değerler hiçbir floda ( giseman lar dahil ) tam performansla çalışmıyor.
Sonuç : flolar en ucuz ve iyi alternatif, iyi reflektör çok faydalı, bitki için özel led armatürler ucuzlayana kadar flolardan devam. İsterseniz philips vs. Markaların özel setlerini kendiniz kurun ama çok pahalı olacaktır ve flolardaki değeri yakalamak için de çok fazla takmanız gerekecektir.
Not: gümüş kaplama reflektörler ve doğru açılı kırılmayla %98 yansıtma yakalanıyor. Bizdekiler max %80... Serhat bey evinde 65 cm de o reflektörle cuba yetiştiriyordu. Ve 4 adet 39 w ile 400 litre aydınlatıyordu. Değerler normal gibi görünse de 65 cmden cuba yetiştirmek bana efsanevi geldi :))
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 26 Temmuz 2014 11:12
Volkan Bey ve Berk Bey iyi ki forumda sizin gibi bilgili arkadaşlara denk geldim.Sayenizde bayağı bir şey kaptım.Özellikle ışık konusundaki deneyimlerinizi bizimle paylaştığınız için Berk Bey'e teşekkür ediyorum.Ufkumuz genişledi.Şimdilik aydınlatmayı değiştirmeyip bir iki haftaya ledlere mercek takmaya çalışacağım sadece.Gübreleme konusunda ise dıy gübrelerle bir süre daha yola devam edeceğim ve Fe artırmada hızlı davranmayacağım Volkan Bey.Şu an biraz yeşil spot yosunu sorunu var.Birde 1-2 gündür öbek halinde diktiğim cübalarda daha tam kök salamadığı için yoğun baloncuklar sonucu bulundukları yerden havalanmaya başladılar.Tekrar dikmek zorunda kaldım ve toprak havalandı.Umarım tekrar alg sıkıntısı olmaz.Ama asıl endişelendiğim ve 2. 3. tanka geçmeyişimin sebebi tatiller.Bayram tatili, sonrasında yıllık izin derken tanktaki dengeler bozulacak.Küçük bir spot yosun alıp başını gidecek diye korkuyorum.Benim akvaryum hobisinde en çekindiğim konu zaten izinler de tankın akibeti.Eminim pek çok arkadaşın sıkıntısıda budur.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 14 Ağustos 2014 16:47
Merhaba Fatih Bey,
Aslında birbirimize yaşadığımız sıkıntılar ve nasıl çözümler ürettiğimiz ile ilgili tecrübelerimizi aktararak faydalı olmaya çalıştık. Aslında birçok bilgi de öğrendik birbirimizden.
Bitkili akvaryumların en önemli ve tarafı ne yazık ki sürekli aksatmadan bakım yapılması, dolayısı ile tatil vb. durumlarda hemen işler kontrolde çıkabiliyor. Birara akvaryumu büyütmeyi düşündüm sadece su değişimi ve bakımı korkuttuğu için vazgeçtim. Gerçektende en ufak bakım eksikliğinde hemen bir yosun sorunu başlıyor.
Aslında birbirimize yaşadığımız sıkıntılar ve nasıl çözümler ürettiğimiz ile ilgili tecrübelerimizi aktararak faydalı olmaya çalıştık. Aslında birçok bilgi de öğrendik birbirimizden.
Bitkili akvaryumların en önemli ve tarafı ne yazık ki sürekli aksatmadan bakım yapılması, dolayısı ile tatil vb. durumlarda hemen işler kontrolde çıkabiliyor. Birara akvaryumu büyütmeyi düşündüm sadece su değişimi ve bakımı korkuttuğu için vazgeçtim. Gerçektende en ufak bakım eksikliğinde hemen bir yosun sorunu başlıyor.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 14 Ağustos 2014 23:57
Volkan Bey kesinlikle aynı sebeplerden bende akvaryumu büyütemiyorum.2 haftalık iznimde tankı işyerindeki arkadaşlara emanet ettim.Sağolsunlar iyi bakmışlar ama yinede benim gibi bitkilerin dilinden anlamayınca ağaca sardığım fissidens mossların arasını yeşil saç yosunu sarmış.Bazıları çok uzun boya ulaşmış.Elle kolay kopuyor ama kısalarını mossa zarar vermeden çıkarmak imkansız.Kurtulmak için bazı arkadaşlar fosfatı 0.5 ppm'in altında tutun demiş.Bende 3-4 gündür gübreyi kestim ve hergün %40 kadar su değişimi yaptım.Şimdilik azalmış ve kontrol altına girmiş gibi görünüyor.Yarın yine su değişimi yapıp sadece potasyum eklemeyi düşünüyorum.Bu şekilde kurtulursam diğer arkadaşlara tecrübe olur diye durumu paylaşacağım.
Sonuçta sizinde dediğiniz gibi bitkili akvaryum oturmuş bile olsa bakım düzenini aksatınca hemen bir alg türü sorunu baş gösteriyor.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 20 Ağustos 2014 13:36
Fatih bey,
Bu tip durumlarda uv filtre fena iş görmüyor. Azot döngüsünü normal kullanımda bozsa da, uzun vadeli bakım aksamalarında yem atmayı da aksatarak kendi haline bırakıp gidiyorsunuz. Ben de bir adet içten takma var 70 tl civarı bir fiyata almıştım. Şuan tatildeyim ve evde günde 3-5 saat çalışacak şekilde timera bağlayıp gittim.
Piskopatlık seviyesinde akvaryumuma baktığım için tabletimden canlı görüntü alıyorum ve bir sorun görünmüyor :))
Normal zamanda zaten pek kullanmıyorum. Bizim gibi ufak tank sahipleri için çok elzem bir ürün değil. Ama uzaklaşınca faydalı oluyor.
Bu tip durumlarda uv filtre fena iş görmüyor. Azot döngüsünü normal kullanımda bozsa da, uzun vadeli bakım aksamalarında yem atmayı da aksatarak kendi haline bırakıp gidiyorsunuz. Ben de bir adet içten takma var 70 tl civarı bir fiyata almıştım. Şuan tatildeyim ve evde günde 3-5 saat çalışacak şekilde timera bağlayıp gittim.
Piskopatlık seviyesinde akvaryumuma baktığım için tabletimden canlı görüntü alıyorum ve bir sorun görünmüyor :))
Normal zamanda zaten pek kullanmıyorum. Bizim gibi ufak tank sahipleri için çok elzem bir ürün değil. Ama uzaklaşınca faydalı oluyor.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 20 Ağustos 2014 21:21
Ali Bey güzel görüşünüz için teşekkür ederim.Yosundu,büyümede duraksamaydı derken insan tam hobiden soğuyacak oluyor.Birden bir yorumla tekrar gaza geliyor:))
Berk bey iç uv filtre takmayı bende bir ara düşünmüştüm.Ama akvaryumda birşey koyacak yer kalmadı birde artık bir zımbırtıda eksik kalsın dedim kendime:))İzin dönüşü gördüğüm yeşil saç yosunu problemi bitti gibi artık.Her gün %40 su değişimi ve gübreyi kesince azaldı.
Bu tabletten izleme gibi ip kamera psikopatlığı benim de kafamdan geçmedi değil.Ama düşünce de kaldı.Yok artık Fatih dedim bunu da yapma dedim içimden.Bu arada amanolar ile sonradan eklediğim sakuralar kardeş kardeş geçiniyor Berk bey.Size danışıp alacaktım yada Ahmet Bey'den alırım diyordum ama yakınlarda oturan bir arkadaş da görünce 20 kadar aldım.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 20 Ağustos 2014 21:33
En iyisini yapmışsınız, yakınlarınızdan biriyle de tanışmış oldunuz. Çok fark etmez siz karides merakı çok çok yüksek biri olmadığınızdan ve türkiyedeki karidesler de hemen hemen aynı kandan geliyorlar zaten.
Bi fırsatım olacak yakında türkiyeye gelirken kaliteli canlı alarak döneceğim. Tabi bu karides meraklıları için..
bu arada renkler çok güzel çok da şık kontrast olmuş karideslerinizle. Canlılarınızda görebildiğim kadarıyla tam istediğiniz gibi ve renkleri de oturmuş zaten. Bir iki taneside yakında büyüdükçe daha da güzelleşir.
Bi fırsatım olacak yakında türkiyeye gelirken kaliteli canlı alarak döneceğim. Tabi bu karides meraklıları için..
bu arada renkler çok güzel çok da şık kontrast olmuş karideslerinizle. Canlılarınızda görebildiğim kadarıyla tam istediğiniz gibi ve renkleri de oturmuş zaten. Bir iki taneside yakında büyüdükçe daha da güzelleşir.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 25 Ağustos 2014 17:23
Fatih Bey,
Sizin şu moss duvarınız çok güzel duruyor maşallah. Tebrik ederim. Ben bitki yapraklarını yedikleri için Amano karidesleri çıkarmak zorunda kalmıştım. Zannediyorum sizde böyle bir sıkıntı olmadı.
Yosunlardan tekrar kurtulduğunuza göre bir daha size uğramasınlar diyelim.
Bu arada size özelden yazmıştım ama belki diğer arkadaşlarada bilgi olur diye buradan tekrar yazyım. Aydınlatma yetersizliği problemimi JBL T5 floresanlar ile çözdüm. Sağolsun bu süreçte Berk Bey de fikirleri ve tecrübeleri ile yardımcı oldu. Kendisi JBL Tropic ve Sylvania Grolux denememi önermişti. Denemelerim sonrasında en ideal ikili kombinasyonu ; Önde JBL Color, arkada JBL Tropic olarak buldum.
Sizin şu moss duvarınız çok güzel duruyor maşallah. Tebrik ederim. Ben bitki yapraklarını yedikleri için Amano karidesleri çıkarmak zorunda kalmıştım. Zannediyorum sizde böyle bir sıkıntı olmadı.
Yosunlardan tekrar kurtulduğunuza göre bir daha size uğramasınlar diyelim.
Bu arada size özelden yazmıştım ama belki diğer arkadaşlarada bilgi olur diye buradan tekrar yazyım. Aydınlatma yetersizliği problemimi JBL T5 floresanlar ile çözdüm. Sağolsun bu süreçte Berk Bey de fikirleri ve tecrübeleri ile yardımcı oldu. Kendisi JBL Tropic ve Sylvania Grolux denememi önermişti. Denemelerim sonrasında en ideal ikili kombinasyonu ; Önde JBL Color, arkada JBL Tropic olarak buldum.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 26 Ağustos 2014 09:51
Selam kurulum ve detaylara vermiş olduğunuz önem için tebrikler.Fotosentezlerdeki güzellik imrendiriyor mükemmel görüntüler yakalamışsınız, edinmiş olduğunuz tecrübelerden faydalanmamız da bizlere yardımınız olduğu için ayrıca teşekkür ederim saygılar..
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir