Kardeş balıklarda üreme..
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
[/QUOTE]
"Evrimini tamamlamak" ifadesi evrim teorisinin tanımına ters. Evrim sadece doğal şartalar stabileşir ve genlere hiç bir müdehale olmazsa olabilir. Bu iki durumda imkansızdır. Örneğin son 20-30 senedir gerçekleşen küresel ısınmanın türler üzerinde boyutsal küçülmeye neden olduğu konuşulmaktadır. "olması gereken şeyler çoktan bitmiş" cümlesindeki "olması gereken" belirsizdir. Yerküremiz ısınabilir, asitliği artabilir, buzul çağına girebilir yada şimdiye kadar hiç olmamış bir doğa olayıda olabilir. Öyle bir olay olabilirki hiç bir genetik yapı, bütün çeşitliliğine rağmen hayatta kalamayabilir.O an yavaş işleyen evrim süreçleri hızlanabilir. Dikkat ederseniz yeniden başlar demiyorum, hızlanabilir.
İkinci olarakda "Gelişimini ve sınıflandırmasını bitirmiş canlılardada aynı genli üremeler yani kardeş çaprazlamaları sağlıklı gen sayısını dahada düşürerek" demişsiniz. Buda yukarda açıkladığım konu ile alakalı olarak şahsi fikrim yanlış bir açıklamadır. Şöyleki ; kardeş üreme sağlıklı gen sayısını düşürür demek görecelidir. Sağlıklı gen nedir ? İnsanlardan giderek açıklayalım: zenciler tüberküloz ve kızamık gibi hastalıklara karşı çok hasaslardır. Bu hastalıklara karşı ölüm oranı beyaz insana oranla çok yüksektir. Fakat bir yandanda hücre içi mitekondiri üretim kapasiteleri daha yüksek olup ani enerji gerektiren işlerde çok iyilerdir.100 metrede final yarışı zenciler arasında olur. Bir aslan bir zenciyi serengete düzlüklerinde yakalayamazken bir beyazı yakalayabilir. Şimdi bu zenci arkadaşımızı çiftleştircez. Eğer bir zenci ile çiftleştirirsek yeni nesil koşu özelliğinden bir şey kaybetmiyecek ama bağışıklık sorunları devam edecek. Bir beyaz ile çiftleştirirsek koşu özellikleri azalmasına karşın bağışıklığı önemli ölçüde güçlenecek. Hangisi daha iyi? Neye göre? İşte göreceli oluşu burdan gelir. Bizim elde etmek istediğimiz yeni nesil nerde yaşayacak. Serengetede mi yoksa şehirlerde mi? Serengetede yaşayacaksa tüberkülozun sahra çölünü geçip gelme ihtimalinden aslanla kapışma ihtimali çok daha yüksek olacağından beyaz genlere ihtiyaç olmayacaktır. Nasıl yaşayacak. İlaç temin edebilerek ve bağışıklık takviyesi alabileceği ve isterse dopingle 100 metrelerde 1. olabileceği bir yerde mi yoksa doğal, kendi bedeni ne yapabiliyorsa o şekilde mi?
Yani işin özünde sağlıklı gen diye birşey yoktur. Bugün özürlü diye baktığımız bir nesil yarın hayatta kalan tek nesil olabilir. Doğa bunun önlemini çeşitlilikten alır. Bir döl bütün olasılıkları içersin ki olabilecek sıra dışı olaylarda dahi hayatta kalabilen yavrular çıkabilsin.
Doğa çeşitliliği korumak için kardeş ilişkilerinden kaçınır. Fakat biz akuvaristler gözlemlerimiz sonuncunda akvaryum yaşamına daha çok uyum sağlayan genleri seçerek çeşitliliği gün be gün azaltmaktayız. Böylede olmalıdır. Yukarda anlatığım örneği düşünün. Bizim yeni nesilimizin nerede yaşayacağı belli, ne yiyeceği, kimle çiftleşeceği belli. Akuvaristin elinde genler kişinin zevkine göre ve daha çok göresel bazda şekilleniyor ama bağışıklık görevi balığın genlerinden alınıp akuavaristin gözlem, ilaç kullanma, doğru yaşam şartları hazırlama ve kaliteli yemleme gibi unsurlara kalıyor. Ve de en önemlisi balığın bağışıklık sistemi akvaryum şartlarına göre gelişiyor. Doğaya göre nitrata çok daha dayanıklı oluyorken(geciken dip çekmeler ve asla doğa gibi olamayacak olan filtrasyon) doğada soğuk mevsimlerde su sıcaklığı düşümü sebebiyle olan bir hastalığa karşı nerdeyse tamamen korumasız oluyorlar. Çünkü ısıtıcılarımız artık çok teknolojik. Sonuçta biz akvaryum ortamına uyumlu güzel (göreceli, sağlık gibi) balıklar tercih ederek doğallıktan uzaklaştıracağız. Bu yanlış bir eylem değildir. Süreç işlemektedir. Akvaryum balığı akvaryumda mutlu iken doğadaki balık doğada mutlu olacaktır. Hedefe giden genetik kombinasyonda kardeş ve ebeveyn çiftleştirilmeleri kaçınılmazdır hatta anlatımımın içeriğinden de anlaşılacağı üzre akvaryum balıkları için gereklidir.
Aman yanlış yorumlanmasın; diyelimki kardeş balıları çiftleştirdiniz ve sizin yorumunuza göre beğenmediğiniz, istemediğiniz yavrular var. Bu istemediğiniz genetik özellik resesiflikten dominatlığa geçmekte demektir. Ya kardeş olmayan bir balıkla çiftleşme sağlayarak bu geni resesif yapmaya çalışacaksınız yada bu aileden vaz geçeceksiniz. Sonuçta kardeş olmayan bir bireyde soksanız 2 nesil sonra yine yavrular kardeş olacaktır ve her an o resesifleşen gen dominantlaşabilir.
Benim şahsi fikrim istenilmeyen genetik görsel var ise o aileden tamamen vaz geçilmesidir.
Son olarakda karşı örenek vererek konuyu kapatacağım. Diyelimki kardeşlerden sürekli yavru alıyorsunuz ve balıklarınızın herşeyinden çok memnunsunuz. Bunu koruyun o vakit. Yeni birey karıştırmayın ailenize. Tabiki her an bir resesif gen patlak verebilir dedelerden kalma ama bu küçük yüzdelerde ise tolere edilebilir bir durumdur.
Ve tabiki yazımı bayat tartışmalara mahal vermemesi adına şunları ekleyerek bitirmeliyim; Evrim bir teori olup bir kesinlik arzetmemektedir. Fakat doğal seleksiyon teori değil bir gerçektir ve anlatığım konu genel itibari ile doğal ve sunni seleksiyon ile ilgilidir. Yargı ile biten tüm cümlelerim benim fikrim olup bir tek beni bağlar. Evrim benim için gerçek ve mantıklı olandır. Bu fikri paylaşmayan,farklı düşünen herkeze saygım sonsuz olup onlarında fikirlerine açığım...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
UNUTMAYINIZ!!!.... Evrim doğal ayıklanma ile rasgele olmaz ama, mutasyonlar ile oluşanı ise rasgeledir. Mutasyon bir proteindeki bir aminoasidi başka bir aminoasitle değiştirdiğinde, sonuç ne olursa olsun rasgele varyasyon oluşur.
Buna karşın doğal ayıklanma, mutasyonlar arasından adaptasyona yol açanlar yeğleneceği için, rasgele değildir. Doğal ayıklanma tek evrimsel mekanizma değildir. Tek başına evrimsel mekanizma diyebilmek için organize olmasına bağlıdır.
EVRİMDE ŞANS ROL OYNAR MI?
Bir evrimsel mekanizma vardır ki o tamamen rasgele olup şansa bağlıdır.
GENETİK DRİFT ‘GENETİK SÜRÜKLENME’
Hardy-Weinberg dengesini hatırlayınız!
Göç, genetik sürüklenme ve rasgele olmayan çiftleşmeye dikkat!
Bunun için büyük çayır tavuğunun Illinois’deki yayılışına kısaca göz atalım!
Habitat tahribi ve illinois büyük çayır tavuğu yayılış alanlarının
ŞEKİL 6.3 Yok olma tehlikesinde olan bir büyük çayırtavuğu populasyonu
1- Alel gen frekanslarının bir nesilden diğerine değişmeden kalması bu güçlere bağlıdır. Bunların ilk ikisinin etkilerini daha önce görmüştük.
2- Alel gen frekansları çarpılarak genotip frekanslarını hesaplamak olasıdır.
Burada şimdi genetik sürüklenmenin bu konudaki marifetini anlamaya çalışalım. Önemli olan sözü edilen dengenin bozulmaması. Böylece bu son üç evrimsel gücü öğrendiğimizde büyük çayır tavuğunun başına gelenlerin niçin geriye dönüşünün olanaksız ya da çok zor olduğunu anlayabileceğiz.
Ya şans etmenine ne demeli?
Şansın evrimdeki rolü de önemlidir. Ne kadar tartışılsa da doğal ayıklanma tek evrimsel mekanizma değildir!
Rasgele olan evrimsel mekanizmalardan biri de genetik sürüklenmedir.
Genetik sürüklenme, alel frekanslarının değişmesine neden olur, ama adaptasyona yol açmaz.
BİR GENETİK SÜRÜKLENME MODELİ
Küçük bir populasyonda A1 dominant A2 resesif alel gen çifti olsun.
Burada başlangıçta
p=0,6 yani A1 frekansı
ve
q=0,4 A2 frekansıdır.
Ve
A2A1 A1A1 A1A1 A1A1 A2A2
A1A1 A2A2 A1A2 A 1A1 A1A1
Bunlar bizim rasgele 10 zigotun genotipleri olsun. Burada rol oynayan, populasyonun küçük oluşudur.
Teorik beklenti sapma göstermiştir. Çünkü p=0,7 ve q=0,3 olmuştur. Bu, örnekleme hatası dır. Ki bu özünde genetik sürüklenmedir.
ŞEKİL 6.10 Şansa bağlı olaylar alel ve genotip frekansını değiştirebilir
Genetik sürüklenme, rasgele olayların eklemeli etkilerinden başka bir şey değildir, onun için adaptasyon üretmez
Ancak kör şans, alel frekansını değiştirmiş ve bir evrimsel mekanizma rolü oynamıştır
ÖNEMLİ BİR AÇMAZ!!!
Çünkü başarılı olan A1 aleli tercih edilmiştir.
SİZCE BU NEDİR? İkinci bir örnekleme için torbadan yine 20 adet fasulye çekelim:
A1A1 A1A1 A1A1 A2A1 A1A2
A2A2 A1A2 A1A1 A2A1 A2A2
Bu kez A1A1 % 40 , A1A2 % 40 ve % 20 A2A2oluşmuştur. Alel frekansları A1 için 0,6 A2 için 0,4 olmuştur.
A1A1 A1A1 A1A1 A2A1 A1A1
A1A2 A2A1 A2A2 A2A2 A2A2
A1A1 % 40, A1A2 % 30, A2A2 % 30
A1 için % 55 A2 için % 45
A1 alel frekansları sırasıyla
Gen havuzunda 0,6
İlk 10 zigotta 0,7
İkinci 10 zigotta 0,6
Üçüncü 10 zigotta 0,55 olmuştur.
ŞEKİL 6.11 On farelik model populasyonumuzda ortaya çıkacak olası sonuçların dağılışıBuraya kadar olanları özetlersek:
a) Sınırlı büyüklükteki populasyonlar da şans olayları evrime neden olabilir. Bu gen havuzundan gamet çekimindeki örnekleme hatasından oluşmuştur.
b) Ayıklanma bir nedene bağlı olarak ortaya çıkan farklı üremenin başarısıdır. Oysa sürüklenme herhangi bir nedene bağlı olmadan ortaya çıkan farklı bir üreme başarısıdır.
Bu durumda sürüklenme “küçük populasyonlardaetkilidir” denilebilir
KURUCU ETKİSİ NEDİR?
Sürüklenme tüm populasyonlarda etkili oluyordu. Bir populasyondan bir kısım birey başka bir bölgeye gider ve orada yeni bir populasyon oluşturabilir. Başlangıç küçük populasyondur ve orada ŞANSbaşroldedir. Başlangıç aynı, sonu da öyle gelişir.Buna kurucu etkisi “founder effect” denir.Bu, bir örnekleme hatası sonucu oluşur.
Şekil 6.13
Alel Dağılım Frekansı
SONUÇ
1- Alel frekanslarında bir nesilden diğerine olan dalgalanmalar rasgele örnekleme hataları tarafından meydana getirildiğinden, her bir populasyon kendine özgü bir evrimsel yolu izler.
3- Yeterli zaman verildiğinde, genetik sürüklenme oldukça büyük populasyonlarda bile alel frekanslarında büyük değişiklikler yaratır.
Sürüklenmenin tek evrimsel güç olduğu durumlarda ise sonunda bir alelin frekansı “0” sıfır diğer “1” bire eşit olur.
Bu olay heterozigotluğun kaybolmasına ya da azalmasına neden olur.
ŞEKİL 6.18 Mutasyon yeni bir alelin yaratılmasıdır; yer değiştir-me ise ilave mutasyonal
değişimler olsun ya da olmasın yeni alellerin fiksasyonudur.
Mutasyon, sürüklenme ve ayıklanma beraber etkin olursa ortaya üç süreç çıkar.
Sadece genetik sürüklenme açısından büyük çayır tavuğunun durumunu ele alırsak:
Sürüklenmenin küçük kalıntı popülasyonların genetik çeşitliliğini çalabileceğini, bunun da daha sonra rasgele olmayan eşleşmelerde göreceğimiz gibi soy içiüreme depresyonuna neden olacağı bunun da daha büyük yok olma riskini doğurabileceği söylenebilir.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Engin bey,
Kesinlikle yüz yüze konuşmalıyız. Çünkü mesajınızda anlatmak istediğiniz sey çok dağanık olmuş. Ne demek istediğinizi tam anlamadım. Verdiğiniz link:"http://www.evrimteorisi.info/evrim-acmazi/krossing-over" evrim karşıtı, yaradılış mitine dair bir link ve benimde yazımın sonunda belirtiğim gibi eğer evrim teorisine karşı problemleriniz varsa bu konu ayrı bir tartışma konusu olup yüz yüze konuşmak istediğim bir konu olacaktır.2. olarak benim yazımdan şu şekilde bir alıntı yapmışsınız "Aman yanlış yorumlanmasın; diyelimki kardeş balıları çiftleştirdiniz ve sizin yorumunuza göre beğenmediğiniz, istemediğiniz yavrular var. Bu istemediğiniz genetik özellik resesiflikten dominatlığa geçmekte demektir. Ya kardeş olmayan bir balıkla çiftleşme sağlayarak bu geni resesif yapmaya çalışacaksınız yada bu aileden vaz geçeceksiniz. Sonuçta kardeş olmayan bir bireyde soksanız 2 nesil sonra yine yavrular kardeş olacaktır ve her an o resesifleşen gen dominantlaşabilir. " bu alıntıya karşın demişsinizki "Genetik tıkanma budur,dominantlık ise baskın gen olayıdır,yani ilgisi yok yazdıklarınızla." çok samimiyimki hiç bir bağlantı kuramamaktayım benim yazdığıma karşın vermiş olduğunuz bu cevapla.
Lakin sizi anladığım kadarıyla şunları söylemeliyim ki; akvaryum balıklarında elde etmek istediğiniz bir tür için kardeş yada ebeveyn çiftleştirmesi yaparak genetik tıkanmaya yol açarsınız, doğrudur. Lakin amaçda budur. İstediğiniz özelliğin sabitleşmesi amacıdır. LSS diskuslarları kendi arasınad çiftleştirerek bu görseli genlerde dominant hale getirebilirsiniz. Gelelim sizin hayat tecrübenize. Kümes hayvanlarında ve balıklarda kardeşler arası 2. 3. çiftleşmelerde olabilecek sorunları yazmışsınız. Zenci ve tüberküloz ve mitekondiri ilişkisi öreneği daha ne kadar açıklayıcı olabilir bilemiyorum. Tabiki kardeşler arası çiftleşmede 2 kardeştede bulunan hastalık yada ortak görselin çıkma olasılığı artacaktır. Bunu bastıra bastıra ilk yazımda dile getirdim. Önceki yazımı dikkatinizi vererek yeniden okumanız dileğiyle. Son olarakda demişsiniz ki "Evrim doğal ayıklanma ile rasgele olmaz ama, mutasyonlar ile oluşanı ise rasgeledir." Zaten olayın kilit noktası budur. Akvaryum dünyasında akuvaristler doğal seleksiyona bırakmaz işi.Seçim tamamen akuvarisete bağlı yani yapay seleksiyondur.Akvaryum balıları evrimi doğal değildir. Yapay seleksiyon sayesinde Discusların onlarca görsel varyetesi çıkmış olup bu alt varyettelerin bağışıklık sistemlerinin düşük oluşu buna en büyük kanıttır.
Engin Bey sakın beni yanlış analamayın ama nacizane bir kitap tavsiyem olacak size. Okumuş olabilirsiniz. Yada bu konuda benim okumama gerek yok diyebilirsiniz. Yahut şöyle söyleyeyim siz değilde bu konuda meraklı olup daha çok bilgi sahibi olmak isteyen, bu konuyu takip eden arkadaşlara TÜBİTAK'ın popüler bilim yayınlarından herkezin anlayacağı dilden bir kitap tavsiyem olacak;
http://www.kitap.tubitak.gov.tr/k001.html
Tübitak'ın yeni kadroları bu konuda biraz gergin olmakla beraber umarım kitabın eski içeriğini değiştirmemişlerdir.
Engin Bey sizinlede umarım samimi bir ortamda, uzun saatlerce bu konuyu bir gün sınırsızca konuşmak ve fikir paylaşmak dileği ile...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Konuyu açalı bayağı uzun zaman olmasına rağmen hala bukadar tartışılıp,paylaşıma açık olduğunu görmek beni çok mutlu ediyor..Hergün merakla takip ediyorum..Görüş belirten herkese teşekkür ederim.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Sarı prenses yavrularım ise anneleri ile bile çiftleşiyorlar (Babaları Öldü) . Yani deneyip görmeniz gerekecek Tropheuslarda sıkıntı olacagını düşünmüyorum ama
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir