Melekler ve Yavrularının Öyküsü
Gönderim Zamanı: 19 Şubat 2012 22:39
Mutlu, senin yöntemle benimki aşağı yukarı aynı. Sen bulundukları akvaryumun suyunu kullanıyorsun ben ayrı kap kullanıyorum su değişimi için. Günde 2-3 defa çok değil mi su değişimi?
Tolga, java fernlerde bildiğimiz anlamda bir budama olmuyor, sadece sık yerler de azaltmaya gidebilirsin. Böylece onları da başka bir şekilde de değerlendirirsin. Java fernlerden uçlardan sürgün vererek çoğalırlar ve bu sürgünler belli bir büyüklüğe ulaştığında bulundukları yapraktan kopararak yeni bir bitki elde etmiş olursun. Rizomlu kısımlarından da yeni sürgün verirler, fazla büyümüş olan bitkinin rizomunun yarısından kopararak da yeni bitki elde edersin.
Genelde rizomlu bitkiler kuma dikildiğinde bozulma yaşanabilir. Eğer yine de kuma dikmeyi düşünüyorsan, küçük lav taşlarına dikerek kuma gömebilirsin.
Tolga, java fernlerde bildiğimiz anlamda bir budama olmuyor, sadece sık yerler de azaltmaya gidebilirsin. Böylece onları da başka bir şekilde de değerlendirirsin. Java fernlerden uçlardan sürgün vererek çoğalırlar ve bu sürgünler belli bir büyüklüğe ulaştığında bulundukları yapraktan kopararak yeni bir bitki elde etmiş olursun. Rizomlu kısımlarından da yeni sürgün verirler, fazla büyümüş olan bitkinin rizomunun yarısından kopararak da yeni bitki elde edersin.
Genelde rizomlu bitkiler kuma dikildiğinde bozulma yaşanabilir. Eğer yine de kuma dikmeyi düşünüyorsan, küçük lav taşlarına dikerek kuma gömebilirsin.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 19 Şubat 2012 23:52
[QUOTE=nikon_]Mutlu, senin yöntemle benimki aşağı yukarı aynı. Sen bulundukları akvaryumun suyunu kullanıyorsun ben ayrı kap kullanıyorum su değişimi için. Günde 2-3 defa çok değil mi su değişimi?
[/QUOTE]
[/QUOTE]
Değil çünkü sıfır suyla değiştirmiyorum akvaryumun suyu oturmuş bir su (içinde başka balık, filtre vs herşey var o akvaryumun). Küçük kapta dipte artemia kalmasını sevmiyorum. Artemiayı kısa sürede yiyemedilerse, su akvaryuma boşaltıldığında oradaki irice yavrulara çerez oluyor.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 20 Şubat 2012 14:41
Mutlu'nun epeyce önce verdiği birbirinden güzel yavrulardan bazıları güzel bir damızlık adayına dönüştü. Bunlardan biri olan smokey melek, üretimde kullanmayı düşündüğüm balıklardan biri oldu.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 10 Mart 2012 10:16
[QUOTE=nikon_]
Merhaba Ahmet Suha,
Madem ki böyle bir yolu denemeyi düşünüyorsun, o zaman tam olarak ne yaptığımı anlatayım.
Yavrular yumurtadan çıkıp tamamı yere düştükten sonraki gün tüm yavruları sifonlayıp, bir gün öncesinden hazırladığım dondurma kabı büyüklüğündeki kaba koyup akvaryumun üstüne bırakıyorum. (Burada dikkat edilmesi gereken şey, kabın kesinlikle devrilmeyecek şekilde sabitlenmesidir). Kabın aynısından bir tanesine su doldurup akvaryumda diğerinin yanına bırakıyorum. İlk sefer, yavruların kap değişimini yavrular yüzmeye başladıktan sonra yapıyorum. Daha sonra ise, iki günde bir diğer temiz su dolu olan kaba aktarıyorum. Böylece, yavrular bir kapta dururken, diğer kabı temiz su doldurarak hazırda bekletiyorum. Bunun şöyle bir yararı var; yavrular sürekli temiz suda kalmış oluyorlar ve su kirlenmesinden kaynaklı ölümler ya hiç olmuyor ya da çok az oluyor. Ayrıca, sık su değişimi yavruların daha hızlı büyümelerini sağlıyor. Tabi, yavruların sık ve düzenli olarak beslenmesi de çok önemli. İlk zamanlar sadece mikro kurt, daha sonra ise artemia larvası ve mikro kurt ile birlikte beslemeye devam ediyorum.
Yavrular gelişip artık bulundukları kap küçük gelmeye başladığında, yavruları küçük bir tanka ayırıyorum. Bu tankta sadece pipo filtre ve ısıtıcı oluyor. Yine burada yavrular, canlı yemlerin yanı sıra toz halindeki kuru yemlere de alıştırılıyor. Su değişimi 3-4 günde bir dinlenmiş su ile yapılıyor. Yavrular burada da gelişince, daha büyük tanka veya kendileri için zararlı olacak balık yoksa ana tanka alınıyor.
Benim yavruları büyütme tarzım bu. Bunu özellikle, hassas türlerin yavrularında uygulayabilirsiniz, sudan kaynaklı ölümler daha az oluyor. Bu hassas yavruların üretiminde osmos suyu da kullanıyorum.
Ahmet Koç,
Dilerim çok daha iyilerini besleme olanağın olur. Almayı düşündüğün melekleri aldıktan sonra da gerektiğinde yardımcı olmaya çalışırım.
Sağlıcakla kalın.
[/QUOTE]
Madem ki böyle bir yolu denemeyi düşünüyorsun, o zaman tam olarak ne yaptığımı anlatayım.
Yavrular yumurtadan çıkıp tamamı yere düştükten sonraki gün tüm yavruları sifonlayıp, bir gün öncesinden hazırladığım dondurma kabı büyüklüğündeki kaba koyup akvaryumun üstüne bırakıyorum. (Burada dikkat edilmesi gereken şey, kabın kesinlikle devrilmeyecek şekilde sabitlenmesidir). Kabın aynısından bir tanesine su doldurup akvaryumda diğerinin yanına bırakıyorum. İlk sefer, yavruların kap değişimini yavrular yüzmeye başladıktan sonra yapıyorum. Daha sonra ise, iki günde bir diğer temiz su dolu olan kaba aktarıyorum. Böylece, yavrular bir kapta dururken, diğer kabı temiz su doldurarak hazırda bekletiyorum. Bunun şöyle bir yararı var; yavrular sürekli temiz suda kalmış oluyorlar ve su kirlenmesinden kaynaklı ölümler ya hiç olmuyor ya da çok az oluyor. Ayrıca, sık su değişimi yavruların daha hızlı büyümelerini sağlıyor. Tabi, yavruların sık ve düzenli olarak beslenmesi de çok önemli. İlk zamanlar sadece mikro kurt, daha sonra ise artemia larvası ve mikro kurt ile birlikte beslemeye devam ediyorum.
Yavrular gelişip artık bulundukları kap küçük gelmeye başladığında, yavruları küçük bir tanka ayırıyorum. Bu tankta sadece pipo filtre ve ısıtıcı oluyor. Yine burada yavrular, canlı yemlerin yanı sıra toz halindeki kuru yemlere de alıştırılıyor. Su değişimi 3-4 günde bir dinlenmiş su ile yapılıyor. Yavrular burada da gelişince, daha büyük tanka veya kendileri için zararlı olacak balık yoksa ana tanka alınıyor.
Benim yavruları büyütme tarzım bu. Bunu özellikle, hassas türlerin yavrularında uygulayabilirsiniz, sudan kaynaklı ölümler daha az oluyor. Bu hassas yavruların üretiminde osmos suyu da kullanıyorum.
Ahmet Koç,
Dilerim çok daha iyilerini besleme olanağın olur. Almayı düşündüğün melekleri aldıktan sonra da gerektiğinde yardımcı olmaya çalışırım.
Sağlıcakla kalın.
[/QUOTE]
Merhaba Tarık Abi;
Öncelikle teşekkür ederim abi ayrıntılı bir şekilde anlatmışsın.Yoğunluğum nedeniyle epeydir takip edemiyordum o yüzsen yazamadım kusura bakmayın abi.
Benim 15 gün önce çiftimin biri yumurtladı çok az miktarda metilen kullandım sadece buna rağmen yumurtaların yarısı mantarlaştı.Geri kalanların bir kısmı serbest yüzüşe geçmeden öldüler,diğer kalanlarıda serbest yüzüşün ilk gününde öldüleri.Son üç yumurtlama bu şekilde abi malesef.Aynı çiftimin şu an büyüyen yavruları var.Ve o bozulan yumurtalarda aynı çeşmeden en fazla 2-3 gün sonra doldurulan suda öldüler.Bukadar zaman içerisinde su bu derece bozulur mu bilemiyorum.Mutlu Abiylede görüştüm o da bi kimyasal kullanmadan çeşme suyunda büyütüyo yavruları.Gerçekten Ankara'nın suları burdan çok çok kaliteli.O yüzden bu yöntemi nasıl deniyecem bilemiyorum.Şimdide bi sonraki yumurtlamada yavruları direkt damacana suyuna bırakıp deniyecem bakalım nasıl olacak.Teşekkür ederim Abi Saygılar..
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 10 Mart 2012 12:18
Ahmet,
Suyunda iki problemden biri vardir. 1) Bakteri, parazit 2) Agir metaller
Yavrularin serbest yuzuse gecmeden veya ilk gununde olmeleri acliktan baska problem oldugunu gosterir.
Bunlar anac ve buyuk baliklari etkilemeyecek miktarda ama yavrulari oldurecek miktarda mevcut senin suyunda, oyle goruluyor.
2) icin suyunu iyi markalarin su hazirlayicilari ile hazirlaman (agir metalleri baglarlar) veya farkli kaynakatan su getirmen (damacana, dag koyundeki pinar vs) gerekir.
1) icin suyu kaynatmak, UV lambadan gecirmek, veya iyi bir ilacla dezenfekte etmek gerekiyor.
Bizim Ankara'daki su genel olarak kar suyu erinmesinden geliyor diye tahmin ediyorum ozellikle bu kadar soguk bir kis gectikten sonra hemen hemen her yerde su kaynaklarindaki bakteri ve parazitler kirilmis olmali ve ne cins balik ureteceksen uret iyi bir firsat penceresi acildi bu soguk kistan sonra.
Anaclarinda da parazit olabilir (solungac parazitleri) bunlari temizlemek zordur ama bu da neden oluyor olabilir bu tur yavru olumlerine.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 10 Mart 2012 14:27
Ahmet,
Mutlu'nun söylediklerine ben de birkaç ek yapmak istiyorum. Üretimini yaptığın türler neler bilmiyorum ama, bazı türlerin yavruları hassas oluyor ve yaşatmak gerçekten sorunlu oluyor. Örneğin; siyah türler, albino türler, hb melekler vs. gibi... Bu türlerin üretiminde daha fazla uğraş gerektiriyor, çünkü su değerleri bu yavruların ölmesinde en büyük neden. Suyun yumuşak olması, ağır metallerden arınmış olması önemli. Bunu çeşitli şekillerde sağlayabilirsin, ozmos suyu, kar veya yağmur suyu gibi, ya da bazı markaların akvaryum için üretilmiş torf malzemelerini kullanarak.
Albino inci gövde melekleri üretirken, ilk başlarda oldukça fazla sayıda yavru kaybı yaşadım. Yumurtlar büyük bir oranla çatlayıp yavru çıkmasına rağmen yavrular bir hafta on gün içinde peyder pey ölüyorlardı. Sonra bazı denemeler yapmaya başladım, bunda da yine kayıp olmasına rağmen başarı sağladım. Bir kovadaki suya seranın torf malzemesini koyup suyu bekletiyordum, dha sonra yavrular çıkınca alıştıra alıştıra yavruları bu suyla dolmuş tanka aktarıyordum. Kayıp olmasına rağmen, bu yolla albino inci gövdelerin yavrularının en azından bir kısmını yaşatıp büyütmeyi başarmıştım. Buradan benim çıkarımım şu olmuştu; yavruları yaşatmakta sorun yaşanan türlerin mutlaka suyuna müdahale etmek gerekli oluyor.
Hem suyu uygun hale getirerek, hem de steril bir ortam oluşturarak denemelerine devam etmeni öneririm. Eminim sonunda başarılı bir sonuç alacaksın.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 10 Mart 2012 16:07
Mutlu Abi tarık Abi çok teşekkür ederim.Üretim yaptığım tür sadece melek Tarık abi nin dediği gibi diğer meleklerden birazdaha hassas olan türleri beslemeye çalışıyorum.Tricolorlarım var yumurtlamalarına rağmen ayırmadım karma tankta duruyorlar.Ayırdıklarım kendi kaybettiğim halfblack çiftimin damızlık boya ulaşan yavruları ve mutlu abiden damızlık altı aldığım black ve blushing melek türleri var şimdilik.Siyah ve blushing den yavru aldım büyütüyorum şimdi ama daha sonraki yavrulamalar bahsettiğim gibi başarısız oldu.Bi sonraki yumurtlamada yumurtaları ayıracağım akvaryumu sadece damacana suyla doldurup deniyecem sizinde dediğiniz gibi.Yada damacana suya torf konsantrem var seranın aynı anda onuda karıştırırsam olasılığı biraz daha artırmış olurum herhalde.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 10 Mart 2012 17:08
Arkadaşlar bende 9 çift melek var ayrı ayrı kulucka tankları kulanıyorum .
Bunun 2 ciftin yavruları çok ufak cıkıyo ben onları serbest yüsüşe gectikden sonra 2-3 gün yumurta sarısı ve suplina toz veriyorum 2-3 gün sonra rahat rahat ilk artemilarını yiyorlar.
Şimdi en önemli konu bence şu ilk 12-ve son 24 saat yumurtalar 2 zar dan oluşuyo mantarlar ilk 12 saat değil son 24 saat yumurta zarına işliyo ben dinlenmiş çeşme suyu kulanıyorum ozmoz falan da yok bende gerek de kalmıyo zaten önemli olan mantar sporların bölünmesini engelemek gerisi kolay
ben kulucka tankını tamamen karatıyorım hiç işık almiçak şekilde hemen hemen mantarlaşma sıfır oluyo ilk 12 saat için de çok az metilen işi bitiriyo .
2. Önemli konu ise yavrular serbest yüsüşe geçtikden sonra en az 4-5 gün artemia verdikden sonra
(4 saat ara ile günde ) Başka bir tanka aktarmamak bulundukları tankda en az serbest yüsüşde 4-5 gün gecirmeliler sonra boylanacak tanklara aktarılmalıar .
Bunun 2 ciftin yavruları çok ufak cıkıyo ben onları serbest yüsüşe gectikden sonra 2-3 gün yumurta sarısı ve suplina toz veriyorum 2-3 gün sonra rahat rahat ilk artemilarını yiyorlar.
Şimdi en önemli konu bence şu ilk 12-ve son 24 saat yumurtalar 2 zar dan oluşuyo mantarlar ilk 12 saat değil son 24 saat yumurta zarına işliyo ben dinlenmiş çeşme suyu kulanıyorum ozmoz falan da yok bende gerek de kalmıyo zaten önemli olan mantar sporların bölünmesini engelemek gerisi kolay
ben kulucka tankını tamamen karatıyorım hiç işık almiçak şekilde hemen hemen mantarlaşma sıfır oluyo ilk 12 saat için de çok az metilen işi bitiriyo .
2. Önemli konu ise yavrular serbest yüsüşe geçtikden sonra en az 4-5 gün artemia verdikden sonra
(4 saat ara ile günde ) Başka bir tanka aktarmamak bulundukları tankda en az serbest yüsüşde 4-5 gün gecirmeliler sonra boylanacak tanklara aktarılmalıar .
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 12 Kasım 2012 16:41
Ne büyük kayıp ki, forumdaki fotoğrafların belli bir döneme kadar olanları hep silinmiş. Onları hem bulmak, hem de bulunsa bile tekrar yerlerine koymak oldukça zahmetli ve uğraş gerektiren bir iş. Gerçekten önemli bir kayıp oldu bu fotoğrafların silinmesi işi.
nikon_ 2012-11-12 16:41:30
Tekrar aynı şeyi yaşamamak umuduyla, koilerin son hallerinin fotoğraflarını ekleyeyim. Acele çekim olduğu için çok kaliteli değiller.
Artık damızlık boya geldiler, üretime almak için besiye ayırdım onları. Yakında üreme faaliyetleri başlar diye umut ediyorum. İçlerinden çok güzel yavrular çıkacaktır.
Beğenenler: [T]4068,freediscus[/T]
Teşekkür Edenler: [T]4068,freediscus[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 12 Kasım 2012 17:40
Duruyor ve daha da büyüdü. Hala cinsiyetini bilmiyorum, fotoğrafını gösterdiğim bir iki kişi erkek olabileceği yorumunu yaptı.
Bu arada hala senin balıkların fotoğrafını çekememenin mahçubiyetini yaşıyorum. Sürekli aklımdasın ama, inan meclisten geç saatlere kadar çıkamıyorum. Ama yapacağım inşallah.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 12 Kasım 2012 18:39
Çok güzel olmuş maşallah.
Bendekilerin birisi bunun sana ilk geldiği gibi iyice zayıf kaldı zamanla. Diğer dördünden ikisinde de yüzlerinde daha önce hiç girmediğim çıban gibi bir şeyler çıktı.
Sanki 20lik diş çıkarmaya çalışmışlar da çıkaramamışlar gibi.
Yani benimkiler daha ne kadar yaşayacak ben de bilmiyorum. Belki de çok yaşlandılar.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 16 Kasım 2012 18:30
Merhaba Tarık Bey,
Koileriniz çok güzeli maşallah
"Artık damızlık boya geldiler, üretime almak için besiye ayırdım onları." demişsiniz.
Nasıl bir diyet uyguluyorsunuz?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 17 Kasım 2012 15:16
Hasan Bey,
Balıkları, kuru ve dondurulmuş yem çeşitleriyle besliyorum. Yani olabildiğince yüksek protein içeren bir diyet uyguluyorum. Ayrıca, bulundukları akvaryumu temiz tutup sık su değişimi yaparak üremeye teşvik etmeye çalışıyorum.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir