Peygamber devesi.
Gönderim Zamanı: 08 Haziran 2012 11:33
Eh elimden geldigi kadar ama p.d.larin hepsi bir-birini yedi bir tane kaldi oda oldu.
Ins.yaz sonuna kadar hayvan koleksiyonumu gelistirecegim akrep falan da olucak.Belki bir de yilan
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 09 Haziran 2012 22:23
Peygamber devesi öldü mü?:/ dışardan bulmanı tercih ederim.Ya çok üzüldüm nasıl ölür ya?Dediklerim çıktı birbirlerini yediler ama sona kalan neden öldü?Beslemede hatan yok demi her gün yemek verdin mi?Sana tavsiyem tecrübe edin öyle besle azeri kardeşim zaten gerekli tecrübeye sahipsin fakat kendini geliştir.Akrep beslemeden öncede aynısını düşün yoksa aynı sonuçla karşılaşabilirsin.Basşka bir p.d beslemek uygun olur tek besle bulunduğu yer gölge olsun.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Haziran 2012 12:35
Arkadaslar cok guzel bir haberim var.Tum p.d.larim oldukten sonra bahceden yeni bi tane p.d buldum.Muhtemelen benim serbest biraktiklarimdan birisi ola bilir.Gelismeleri aktaricam ve fotoda koymaya calisicam
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 15 Haziran 2012 18:20
Ben 2004 yılında Denizli'de karayolları şantiyesinde çalışırken bizim şantiyede ne arasanız vardı. Sarı akrep, peygamber devesi, su yılanı, tarantulaya benzer bi örümcek :) ve ben hepsinden koğuşumda besliyordum. En güzeli de Akrebin beslenmesini izlemekti. o kuyruğun ucundaki iğnesini yakaladığı sineğin ensesinden öyle düzgünce saplıyordu ki, sinek iğne saplandığı anda bacaklarındaki hreket duruyordu. Peygamber devesi de görsel bir şölendi. Her akşam güve ile besliyordum. 6cm olmuştu, sonra Denizlideki görevim bitince akrep dışındaki diğertürlerin hepsini tabiata geri saldım. Akrebi de Ankarada akvaryumda beslemeye devam etmiştim, taki annem onu görüp çığlık çığlığa mahalleyi ayağa kaldırana kadar :) Sonra o akrep malesef ölmek zorunda kaldı çünkü Ankaraya has bir canlı olmadığından insanları tehlikeye atmamak adına öldürmek zorunda kaldım :(
Bir daha besleyecek olursam onun için çok iyi bir terarium yapmayı planlıyorum. Her tarafı kapalı camdan bir kutu olacak sadece plexiglastan sürgülü bir kapağı olacak yemlemeyi oradan yapacağım bir de plexiglass kapağı lazerle 1mm çapında bir kaç delikle deldireceğim ki havalansın.
-Benzer bir tankı da Peygamber devesi için düşünüyorum :)
Balıklar, karidesler, yengeçler, kerevitler'den sonra bir de bunlar eksikti, nereden hatırlattınız ki bu canlıları bana :)
Sevgiler saygılar
Eray
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 17 Haziran 2012 13:12
O hayvanların canından etmeyin hepsini salın lütfen bu sadizmliğe girer!Gerçek bir hayvan sever onları doğasında inceler.Sizi bir kavanoz tıkasalar üstünüzü kapatıp bekletseler hoşunuza gidermi,size beddua eder.Lütfen gerçek bir hayvan severseniz olması gereken gere bırakın onları Allah onları sizin zevkiniz için dünyaya getirmiyor doğaya faydalı bir şekilde rol oynasın diye!Bende besliyordum ve artık doğaya ait olduklarını düşünerek saldım yumurta yaptılar ve ürüyorlar.He şunuda söyliyim p.devesini beslerken verdiğiniz sineklerin böceklerin yaşamaya hakkı yokmu belki daha aç bir hayvanın yei olacak belki yumurta bırakacak
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 18 Haziran 2012 15:53
[QUOTE=kaan98]O hayvanların canından etmeyin hepsini salın lütfen bu sadizmliğe girer!Gerçek bir hayvan sever onları doğasında inceler.Sizi bir kavanoz tıkasalar üstünüzü kapatıp bekletseler hoşunuza gidermi,size beddua eder.Lütfen gerçek bir hayvan severseniz olması gereken gere bırakın onları Allah onları sizin zevkiniz için dünyaya getirmiyor doğaya faydalı bir şekilde rol oynasın diye!Bende besliyordum ve artık doğaya ait olduklarını düşünerek saldım yumurta yaptılar ve ürüyorlar.He şunuda söyliyim p.devesini beslerken verdiğiniz sineklerin böceklerin yaşamaya hakkı yokmu belki daha aç bir hayvanın yei olacak belki yumurta bırakacak [/QUOTE]
Kaan bey merhaba,
Hiç bi kara sineğin affedilir yanı yok. Tamam onların da tabiatta belirli bir görevleri var fakat, benim hayatımı, taşıdıkları salgın hastalık virüs ve bakterileriyle tehlikeye atan bir canlının da yaşama hakkı var diyemiyorum ben. Ben kendi adıma da şunu söyleyeyim, Peygamber devesi, akrep ve örümcek gibi canlıları, sırf bilgilenmek amaçlı besliyorum, belirli bir müddet sonra zaten tabiata salıyorum.
Bu arada size de bir sorum var. Siz evinizde akvaryumlarda balık beslemiyor musunuz? Onları neden evinizde besliyorsunuz? Konuya bu açıdan bakarsak akvaryumda balık beslemek de canlıların haklarına tecavüze girmez mi?
Ben kendim, akvaryumlarda doğal hayatı yaşatmaya çalışıyorum. Doğaya (ara ki bulasın) çıkamayınca , doğayı eve taşıma fikri bana daha hoş geldi. Hiç bir türü tehlikede olan canlıyı evime sokmadım. Bir diğer konu ise ben evimde değişik türde canlıları üretme teknikleri üzerinde çalışıyorum. Kendimi bu konuda geliştirmeye çalışıyorum. İleride türü yok olmakla yüz yüze gelmiş canlıları üretebilecek bilgi birikimine erişmek benim amacım. Ve bunu da ileride yapacağım.
Sevgiler saygılar
Eray
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 19 Haziran 2012 17:33
Sen can yarattındamı can alıyorsun?Sana bir can yarat desem tüm emeklerinle yaratabilirmisin özür dilerim ama sizin doğaya bir faydanız oluyormu onu öldürünce ?
Yok ben balık beslemem köpek beslerim. :) Doğal ortamı yaratmak Allah'a ait birşeydir.Din kitaplarında onların özgürlüğünü almak onların hakkına yaşamına taciz etmektir ve en büyük haramlar ve günahlardan biridir.
Yok ben balık beslemem köpek beslerim. :) Doğal ortamı yaratmak Allah'a ait birşeydir.Din kitaplarında onların özgürlüğünü almak onların hakkına yaşamına taciz etmektir ve en büyük haramlar ve günahlardan biridir.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 20 Haziran 2012 14:34
Kaan bey kardeşim merhaba,
Öncelikle yaşınızdan ötürü bana SEN diye hitab etmeniz pek uygun olmamış. Sizinle yaşıt olmadığımı , karşınıda da bir yaşıtınız olmadığını unutmamanızı istirham ederim.
Ben Yaratmak kelimesini bir yerlerde kullanmışsam eğer onun altındaki mana yoktan var etmek değil, o canlılara uygun ortam sağlamak anlamındadır. Yaşınız icabı ile bunu anlayamamış olduğunuzu var sayıp sizin bu çıkışınızı mazur görüyorum.
Benim dünyaya, canlılara bir faydamın dokunup dokunmadığını ancak Rabbim bilir, takdir onundur. Ben elimden geldiğince tabiattaki tüm canlılara sevgi ve saygı duyarak hareket ederim. Sinek de bu canlıardan biridir. Ben sineklerin hepsini öldürek toplu bir imha ilacı üretip onları toptan öldürmüyorum, bir kaç tane sineği yakalayıp, örümceğin veya Peygamber devesinin önüne atmamı belki mazur göstermez ama konuya bir de şu şekilde bakınız. Rabbim tüm canlıların rızkını verir, o an o peygamber devesinin o sinek de rızkı'dır. Ben orada o rızkı peygamber devesine veren aracıyımdır. Bu kaderdir. Kaderi değitirmek mümkün değil. Benim kaderimde osineği yakalayıp o peygamber devesine vermek varken, peygamber devesinin de o sineği rızk olarak yemesi vardır. Burada sineğin kaderi de Rızk olmaktır.
Neyse bu derin felsefelere girip de aklınızı daha da kurcalamayayım.
Gelelim köpek besleme konusuna. Eminim ki beslediğin köpek % 90 cins bir türdür. Boynuna da tasma takıp gezdiriyorsundur. İyi hoş, ona, yat, kalk, otur, sürün, git, gel, götür gibi komutlar da öğretmiş olabilirsin. Bu o hayvancağızın kabiliyetli olmasını göstermez. Senin ona öğretmenle ilgilidir. Burada devreye şu soru gelir; sen bu komutları o hayvancağıza neden öğretiyorsun? Sen öğretmezsen hayvan senin istediklerini yapmaz ve senin hegemonyana karşı gelmiş olur. Yok eğer dediklerini yaparsa bu sefer sana itaat etmiştir ve sinin emirlerini yerine getirmiştir. İşte o an sen bu itaatkar köpek sana itaat etti diye gururlanırsın. Egonu tatmin etmiş olursun :) Amaç köpeğin bişey öğrenmesi değil, senin ona bişey öğretmendir. Bu da senin EGO'ndur. Sanıyor musunuz ki köpekler boyunlarında tasma olmasına bayılıyorlar?
İşte burada benim evde akvaryumlarda balık beslemekteki amacımla senin köpek beslemekteki amacın bir değil. Ben doğayı simule edip evime taşyıp, gidip yerinde göremediğim canlıları akvaryumumda seyredebilmek için bu hobiyi yapıyorum Bu bana zevk veriyor, huzur veriyor. Onların üremelerini seyretmek, onları gözlemlemek beni bilgilendiriyor. Bazen balıklarım hastalandıklarında onları tedavi etmek için yöntemler geliştiriyorum ve başarılı olduğum yöntemleri de not alıyorum. Eğer ki gelecekte tabiatta benim beslediğim balıkların doğal ortamlarında bir hastalıkla karşılşılır ise bende onun çaresi var. İşte bu da benim doğaya katkım oluyor.
Öte yandan hayvan severlik sadece evde köpek, kedi, kuş balık beslemekten ibaret değil. Yardıma muhtaç bir hayava yardım etmektir hayvan severlik.
Ben istanbulda 3 sene boyunca belirli aralıklarla Kadıköy hayvan barınağındaki, kolu, bacağı olmayan, gözleri olmayan, insanlar tarafından incitilmiş, ve sokağa atılmış hayvanların rehabilitasyonlarında yer almaya çalıştım. Onlarla oynadım, onları besledim, temizledim, sevdim. Sokakta gördüğüm her köpeği sokak köpeği de olsa korkmadan yanıma çağırır ve sever bazen de yem veririm. Serçeler ve güvercinler için balkona ekmek ve su koyarım. yolda karınca görsem üstüne basmamak için ayağımı başka yere atarım. Televizyonda hayvanlara yapılmış bir şiddet ile ilgili bir haber görsem hislenirim. Belgesellerde Aslanın, Çitanın kovaladığı hayvan kaçsın kurtulsun derim. Ama bir yerde de anne çitanın yavrularını beslemesi gerektiğini düşünür ve sonra Çita'nın o ceylanı yaklamasını dilerim. İşte hayvan severlik budur. Tabiata hizmet de budur.
Bu arada din konusunda hiç polemiğe girmeyeceğim burası o tarz tartışmaların mekanı değil. Ama kısaca sana Başta kutsal kitabımız Kur'an ı Kerimi, sonrasında Tevrat ve İncili okumanı tavsiye ederim. Hepsindeki temel kavram insan ve tabiat sevgisi , sevgi saygı ve hoş görüye dayanır.
Zaten Rabbim en büyük affedici değilmidir? Ben eğer akvaryumda balık besleyerek veya sinek yakalayıp Peygaber devesine verip yemesine göz yummakla günah işliyorsam umarım beni bağışlar.
NOT: İslam alimlerinin çoğuna göre akvaryumda süs balığı beslemek Caizdir.
Sevgiler saygılar
Eray
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 20 Haziran 2012 19:19
Eray abi diye hitap ediyim o zaman siz beni yanlız anladınız eray abi ben diyorum sinek vs şeyler verirken onları canından men ediyorsunuz.Can yarattınızmıda almaya hakkınız var diyorum.Hayvan severlik dışında olan sey bunlar sadizimlik zevk için haklarını elinden alıyorsunuz akrep o bulduğunuz yerdemi daha mutluydu sizce akvaryumdamı?
Benim köpeğim var onu asla bağlı tutmam salık olur salık olduğunu düşünerekten aynı zamanda insanlarla sosyalleştiririm şimdi bunu sorayım size siizn akvaryumda beslemenizmi doğru doğasına salmanız ve üremesimi daha doğru?
Benim köpeğim var onu asla bağlı tutmam salık olur salık olduğunu düşünerekten aynı zamanda insanlarla sosyalleştiririm şimdi bunu sorayım size siizn akvaryumda beslemenizmi doğru doğasına salmanız ve üremesimi daha doğru?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 20 Haziran 2012 21:21
Arkadaşlar merhaba :
son mesajlarda dikkatimi çeken bir kaç hususa değinmek istedim.
-her canlıyı doğasında bırakmak en mantıklısı tabiki bu yüzden yerli türlerin beslenmesi ve satılması yasak. ..Denizlide bulduğunuz akrep gibi. ...
-canlıları beslerken doğasını taklit etmek onlar için en doğrusu. ...Çoğu balığa verilen kurtlar gibi sürüngenlere ve eklembacaklılara verdiğimiz böcekler gibi
-canlıları yine canlılarla beslemek yanlış geliyorsa ya bu canlıları beslemeyeceğiz yada tam bir vejetaryan olacağız yada haşere ilacıda kullanmayacağız.
-ben bu forumu akvaristler ve sürüngen severlerin ortak yeri olarak biliyordum,ben ürettiğimiz ve beslediğimiz her canlının paylaşıldığı bir yer olarak biliyordum ki malesef bir canlıyı öldürmenin bile espirili bir dille anlatıldığı bir yermiş meğer.
-doğasından koparılıp beslenmesi yasak olan yerli bu tür için çoğu insan seferber olabilirdi. Öldürülmesi bahanesi olmayan bir yanlış kusura bakmayın.
.gokhan3360 2012-06-20 21:23:34
son mesajlarda dikkatimi çeken bir kaç hususa değinmek istedim.
-her canlıyı doğasında bırakmak en mantıklısı tabiki bu yüzden yerli türlerin beslenmesi ve satılması yasak. ..Denizlide bulduğunuz akrep gibi. ...
-canlıları beslerken doğasını taklit etmek onlar için en doğrusu. ...Çoğu balığa verilen kurtlar gibi sürüngenlere ve eklembacaklılara verdiğimiz böcekler gibi
-canlıları yine canlılarla beslemek yanlış geliyorsa ya bu canlıları beslemeyeceğiz yada tam bir vejetaryan olacağız yada haşere ilacıda kullanmayacağız.
-ben bu forumu akvaristler ve sürüngen severlerin ortak yeri olarak biliyordum,ben ürettiğimiz ve beslediğimiz her canlının paylaşıldığı bir yer olarak biliyordum ki malesef bir canlıyı öldürmenin bile espirili bir dille anlatıldığı bir yermiş meğer.
-doğasından koparılıp beslenmesi yasak olan yerli bu tür için çoğu insan seferber olabilirdi. Öldürülmesi bahanesi olmayan bir yanlış kusura bakmayın.
.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 21 Haziran 2012 10:15
Gökhan bey merhaba,
Eray Gurdogan 2012-06-21 10:20:19
Akrebi Ankara'ya getirdiğimde yıl 1999'du, internet diye birşey zaten bu kadar yoğun değildi, bu tarz forumlar yoktu. Keşke olsaydı da belki seferber olup akrebi Denizliye geri gönderirdim.
Neyse Akrebi öldürmek zorunda kalmak beni de çok üzdü, :( doğasına salmayı ben de çok isterdim, fakat Denizliye gitme imkanım olmadığından götüremedim. Ankara'da sokağa salsaydım belki de istenmeyen başka sonuçlar verecekti. Bu nedenle de öldürmek zorunda kaldım. Bundan da hiç gurur duymuyorum.
Bu arada ben canlılarımın başka bir canlıyı yemesini balandıra ballandıra anlatmamaya çalışıyorum. Sadece izlenimlerimi paylaşıyorum. Yanlış anlaşıldıysam özür dilerim.
Akvaryumlarımda çoğunlukla Amazon deltasından değişik türler besliyorum. Bunları da su piresi, artemia ve tubifex ile yani canlı yemlerle besliyorum. Burada sizce yaptığım bir yanlış var mı?
Başka bir şey de şu, bizi rahatsız ediyor diye evlerimizde veya sokakta otururken sinekleri, sivrisinekleri , karafatma, kakalak gibi böcekleri öldürmüyor muyuz? Ben diyorum ki tamam bir cana bakmak için başka bir canı almak ne kadar doğru? tartıştığımız konu da bu zaten. Kaan kardeşime aslında gösterdiği hassasiyet için teşekkür etmemiz lazım.
Ben bu balıklara bakarken dinleniyor ve huzur buluyorum, onlar da olmasa çıldırmamam elde değil. Günlük iş hayatımın stresinden , özel sıkıntılarımdan ancak akvaryumlar sayesinde uzaklaşabiliyorum. Keşke imkanım olsa da Amazonlarda yaşasam da o balıkları her gün dalıp kendi ortamlarında görsem ama bu mümkün değil malesef :(
Neyse konuyu çok bulandırdıysam kusura bakmayın dostlar.
Sevgiler saygılar
Eray
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 22 Haziran 2012 00:38
Eray hocam merhaba,
Beslediğiniz hayvanlara canlı yem verme konusunda benim açımdan sıkıntı yok çünkü bende evimde canlı yem olarak çekirge ,dubia,madagaskar,un kurdu ,pinky ve fasülye böceği besleyip üretiyorum. Bunları sürüngenlerime veriyorum çünkü bendeki sürüngenler sadece canlı yem yiğiyor. Bu konuda sizinle aynı fikirdeyim,bu besleme durumuna tahammül edemiyorsak bu ilgi alanımızdan vazgeçip hazır fabrikasyon yem yiyen hayvanlara dönmemiz gerekir ki bu benim açımdan imkansız çünkü sürüngenlerin içine daldıktan sonra kimse yanlış anlamasın kedi köpek tavşan vb beslemek bana oldukça sıradan geliyor :)))) (tekrar söylüyorum kimse alınmasın)
Ayrıca beslediğimiz balıkların bile hazır yemlerinde protein için diğer hayvanların ürünleri mevcut. Tüm yemlerde neredeyse karides var. Tamam mesela ben karides besliyorum ama ayrıca kerevitlerime verdiğim yemlerde karides katkısı var bu tam bir ikilem. Mecburiyet hayvanların doğadaki gereksinimlerini taklit etmekten doğmakta.
Ben akrebin öldürülmesine üzüldüm ,çünkü bir çok defa internetten bakılamayan ,doğum günü hediyesi olarak gelmiş bir çok sürüngeni satın alıp gerçekten bakabilecek kişilere ulaştırdım ,emin olun bu sitedede yaygın olarak gördüğüm gibi bu iş ticaret anlamında yapılmadı. En son internetten aldığım iguanayı ona çok iyi bakacağına inandığım arkadaşa bir kaç dubia karşılığında verdim. Durum bundan ibaret amacım kimseyi yermek yada eleştirmek değildi fakat dikkat ettiğiniz gibi forum üyesi çoğu dostumuzun küçük yaşta olmasından dolayı onlara haddimiz olmayaraktan teşvik edici ve örnek olmamız gerektiğine inanmamdandı.
saygılarımla ,gökhan. ....
.
Beslediğiniz hayvanlara canlı yem verme konusunda benim açımdan sıkıntı yok çünkü bende evimde canlı yem olarak çekirge ,dubia,madagaskar,un kurdu ,pinky ve fasülye böceği besleyip üretiyorum. Bunları sürüngenlerime veriyorum çünkü bendeki sürüngenler sadece canlı yem yiğiyor. Bu konuda sizinle aynı fikirdeyim,bu besleme durumuna tahammül edemiyorsak bu ilgi alanımızdan vazgeçip hazır fabrikasyon yem yiyen hayvanlara dönmemiz gerekir ki bu benim açımdan imkansız çünkü sürüngenlerin içine daldıktan sonra kimse yanlış anlamasın kedi köpek tavşan vb beslemek bana oldukça sıradan geliyor :)))) (tekrar söylüyorum kimse alınmasın)
Ayrıca beslediğimiz balıkların bile hazır yemlerinde protein için diğer hayvanların ürünleri mevcut. Tüm yemlerde neredeyse karides var. Tamam mesela ben karides besliyorum ama ayrıca kerevitlerime verdiğim yemlerde karides katkısı var bu tam bir ikilem. Mecburiyet hayvanların doğadaki gereksinimlerini taklit etmekten doğmakta.
Ben akrebin öldürülmesine üzüldüm ,çünkü bir çok defa internetten bakılamayan ,doğum günü hediyesi olarak gelmiş bir çok sürüngeni satın alıp gerçekten bakabilecek kişilere ulaştırdım ,emin olun bu sitedede yaygın olarak gördüğüm gibi bu iş ticaret anlamında yapılmadı. En son internetten aldığım iguanayı ona çok iyi bakacağına inandığım arkadaşa bir kaç dubia karşılığında verdim. Durum bundan ibaret amacım kimseyi yermek yada eleştirmek değildi fakat dikkat ettiğiniz gibi forum üyesi çoğu dostumuzun küçük yaşta olmasından dolayı onlara haddimiz olmayaraktan teşvik edici ve örnek olmamız gerektiğine inanmamdandı.
saygılarımla ,gökhan. ....
.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 22 Haziran 2012 11:37
Bak Ali kardeş, senin bu yaptığın ne hobi ne de hayvanseverlik. Yabani hayvanları gidip ordan burdan toplayıp beslemeye çalışmak iyi bir iş değil. İmzandaki hayvanlar evde veya bahçede beslencek hayvanlar değil.
Kara kaplumbağalarını anladık da su kaplumbağası kurbağa vsvs gerekli şartları sağladığını sanmıyorum çünkü pek bilinçli değilsin. Açtığın konulardan örnekler;
- türk keleri yakalasam aynı akvaryuma /veya terraryuma herneyse/ atsam kendi kendilerine ürerler mi?
- Su yılanı yakalayabileceğim biyer varmı bunu nasıl beslemeliyim vsvs.
Gelelim mantis religiosaya. Yazık hayvanlara bakamıyorsun eziyet ediyorsun öldürüyorsun. Bunu yapmak iyi birşey değil. Artık her şeye heveslenip beslemeye çalışmak yerine daha da bilinçlenip ölçülü davranan bir hobici olman lazım benden sana bir küçük ama önemli bir tavsiye.
Kara kaplumbağalarını anladık da su kaplumbağası kurbağa vsvs gerekli şartları sağladığını sanmıyorum çünkü pek bilinçli değilsin. Açtığın konulardan örnekler;
- türk keleri yakalasam aynı akvaryuma /veya terraryuma herneyse/ atsam kendi kendilerine ürerler mi?
- Su yılanı yakalayabileceğim biyer varmı bunu nasıl beslemeliyim vsvs.
Gelelim mantis religiosaya. Yazık hayvanlara bakamıyorsun eziyet ediyorsun öldürüyorsun. Bunu yapmak iyi birşey değil. Artık her şeye heveslenip beslemeye çalışmak yerine daha da bilinçlenip ölçülü davranan bir hobici olman lazım benden sana bir küçük ama önemli bir tavsiye.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir