Protein İhtiyacı ve Kaynakları®
Gönderim Zamanı: 18 Mayıs 2009 15:31
Daha önce discus besleyenler için çevirdiğim bu metni, genel birtakım bilgiler içermesi dolayısıyla buraya açıyorum.
Erman Aygün 2009-05-23 10:57:32
Tüm hayvan türlerinde olduğu gibi balıklar içinde uygun sindirilebilir kaynaklı proteinler; balığımızın iyi bir gelişimi ve büyüme artışı için vazgeçilemez kaynaktır. Özellikle büyümede gerekli proteinlerin bünyede sentezlenmesi ve diğer enerji aktivasyonları için gerekli herşey protein diyeti ile sağlanabilir. Başka bir ifade ile günlük ayarlanması gerekli proteinin yarısı enerji gereksinimi için harcanırken diğer yarısı gelişim için kullanılmaktadır. Bu iddaa otobur canlılar içinde geçerlidir ve hemen hemen bütün balık türleri içinde aynıdır. Bu nedenle protein oranı kullanılan yemlerde; karışımda en az % 40-55 oranında teşkil olmalıdır.
Balıklar nispeten lipid ve karbonhidratlara nazaran enerji ve temel gereksinimler için protein kullanırlar. Organizma için uygulanacak diyet belirli ve gerekli oranların dışında olursa; büyüme ve gelişmede oran nispetiyle bir düşüş aynı zamanda fazlalığı durumunda dokularda birikim sebebiyle yağlanma gözlemlenir. Temel ihtiyaç düzeyinde diyet kullanımı yapılması gereken en birincil uygulama olmalıdır.
Balık protein gereksinimleri belirlenirken; Balık yaşı (büyüme çağı durumu), su sıcaklığı hesaba katılmalıdır. Boyut artışında bu iki faktörün birbiryle etkileşimi çoktur. Protein doğasında aminoasit kompozisyonu diyette enerji karşılamada ve diğer gereksinimler için önemlidir.
Akılda tutulması gerekli bir önemli nokta; Diyetteki protein aminoasit içeriği, bileşimi ve tipi dikkate alınmalıdır. İhtiyaçların tam manası ile karşılanması için... Fakat farklı çeşitteki proteinler kullanılırsa sentezlemenin tam olamamamasından dolayı çeşitli zararlar ortaya çıkar.
Aminoasitlerin kendi yapılarına göre farklı kullanılma alanları vardır.
Bunu sebeple balık için;
**Enerji kaynağı olarak, yapısının bozulması,
**Yeni protein sentezi için (Büyüme ve fizyolojik süreçler için),
**Yapısal değişiklikler için yeni bileşikleri üretmede protein kaynakları kullanılır.
Farklı balık türleri üzerinde yapılan çalışmalar 10 tür temel aminoasit işaret etmiştir. Bu araştırma ile balıklar için kısıstlamalar sağlamak değil, büyümeyi ve gelişmeyi tehlikeye atmayan amino asit bileşimini bulmak ve bunların kullanım yüzdesini bulmak amaçlanmıştır. Diyette temel amioasitlerin kullanımı sağlanırsa, hafif enerji kullanımı ile protein sentezinde maksimum artış gözlemlenicektir.
Temel aminoasitlerin eksikliği ise türlerde hastalıklara sebebiyet verecektir. Örneğin; gökkuşağı alabalığında metionina, tryptophan eksikliği ile katarkt oluşumu gözlemlenmiştir. Bazı çeşitlerin eksikliği ise genel ve uzun süreçli metobolik bozukluklara sebep olabilir.
Yukarıdaki nedenlerden ötürü, balıkalrımızın protein ihtiyacı vardır ve içeriği çok iyi değerlendirerek diyete dahil edilmelidir. Aşağıda bazı değerlendirmeler göreceksiniz.
Bazende protein ihtiyaçları istismar edilip yerine yağ kullanılmakta ve bunun tanıtımı yapılmaktadır. Proteine göre kıyaslandığında maliyet açısından daha düşük olmaktadır yağ kullanımı. Yağ gerekliliğide bulunmaktadır ancak balığın aminoasit tutma ve ihtiyacına göre bu yağ protein oranının çok iyi belirlenip verilmesi gereklidir. Şuda varki sudaki toksik olan azot atığını tolare etmek için lipid diyete dahil edilmelidir. Fakat bu çok dikkatli uygulanmalıdırki; dokularda ve karaciğerde aşırı yağ birikimini önleyebilelim. Bu sınırları çok iyi belirlemek gereklidir. Ben % 10 dahil etmekteyim.
Protein Kaynakları
Bu koşullarda etçil balıklar için besleme programında % 60 protein, diğer kısmında ise bitkisel ağırlıklı kuru yemler tatbik edilmelidir. Tabi proteinsel besleme kısmında balık unundan oluşan kuru yemlerde tatbik edilebilir. Fakat bu tarz bir yemin yapılması biyolojik zorluklardan dolayı ve besin eksikliği olabileceğinden dolayı yaygın olması zordur.
Kaliteli standartlarda balık unundan oluşan yem;
Ham Protein >%68
Yağ <%10
Kül <%13
Sodyum klorür <% 3
Nem <%10
Azot <%0,2
Antioksidan <200 mg/Kg
Balık ununda bütün balık kullanılarak ( kurutulmuş ve öğütülmüş) hazırlanabilir ve işlenebilir. Bu mekemmel dengede aminoasit içeren bağlı bir gruptan oluşan lizin ve türevlerini bulundurur. %60-80 arasında türlerin gerekliliğini sağlayan protein içeriği barındırır. Sonuç olarak yüksek kalitede protein içeriğine sahip olduğudur!
Yağ içeriği %4-20 arasında olan mükemmel n-3 PUFA içerir.
***pufa n-3 ; Çoklu doymamış mükemmel yağ asidi.
Protein kaynağı olarak balık ununun içeriğinde bulunan bu mükemmel yağ asitleri enerji ihtiyaçlarını proteinlerle birlikte karşılamada kapak vazifesi olarak hizmet eden ihtiyaç maddesidir. Bu yağ asitleriyle birlikte şunlarada ihtiyaç duyulmaktadır ve karşılanmaktadır. Balık ununda vitamin ihtiyaçlarınıda karşılayan aynı zamanda; kalsiyum, fosfor, selenyum ve suda eriyen vitaminler ( uygun ısı ve su konsantresinde) çok zengin olarak bulunur.
Farklı balık unları temel aminoasit içierikleri;
(100 g başına % olarak ham protein ifade ediliyor)
1. sütun; Ringa balığı unu
2. sütun; Beyaz bianco balığı unu
3. sütun; Güney Amerika tipi balıkların unu
Yatay düzlemdeki 10 satırdada yukarıda bahsedildiği gibi amino asitler...
Balık unu, insanların yeme isteğinin düşük olduğu, atık denebilecek balıkların işlenmesiyle türetilmiş bir şeydir. Aslında bu balıklarda ham protein olarak düşük bir içerik mevzut olup, kül oranı daha yüksek bir bileşimdedir. Örneğin lizin ve methionine konsantrasyonları yaklaşık % 10 oranında daha düşüktür.
Ticari olarak en çok kullanılan türler aşağıdakilerdir. (Çevirenin notu; Latince isimler ve İtalyanca isimleri aşağıdakiler. Özellikle çevirmedim, netten bakın diye.)
• pesci della famiglia delle aringhe (Clupea harengus),
• acciughe (Engraulidae spp.),
• ancioveta (Anchoa spp.),
• menadi (Brevoortia spp.).
Balık unu herzaman yüksek biyolojik besleme özelliğine sahiptir. Kullanımda kolaylık sağlayan bir madde haline getirilmiştir. Fakat tam protein değerinde aynı olan alternatif kaynaklar bulmak gerekmektedir. Gerçektende gezegenimizin balık kaynakları sömürülerek azalmakta, amansız bir tükenme büyük çevresel bir hasara ve ekonomik eksikliğe sebep olmaktadır. Nitekim yüksek özellikte kaliteye sahip bu balık unu ( yem) sürekli talep edeilmekte ve gün geçtikçe talep artmaktadır. Aynı oranda fiyatlarındaki artışta bizi başka kaynakların arayışına yönlendirmektedir. Bu nedenle son yıllarda bitkisel kökenli protein hammadde kaynakları gündemde. Fakat bu bitkisel kökenli kullanılacak yemlerde nişasta ve liflerden dolayı çok dikkatli kullanılmalıdır. İçeriği bu şekilde olan bitkisel ürünlerin kullanımı özellikle bu 2 bileşik açısından zengin ise; toplam protein konsantrasyonunu azaltarak faydadan çok zarar vermektedir. Mısır, buğday, soya fasulyesi ve yan ürünleri gibi türler otçul türler için daha çok kullanılmalıdır. Protein açısından bitki ürünleri kullanımı içeriğindeki aminoasit farklılıklarından ötürü çok sınırlanmaktadır. Özellikle lizin ve methionine içeriği yönünden sınırlanmaktadır.
Bir alternatif hammadde pamuktur. İçeriğindeki protein ve tohumunda bulunan özütler yem imalatında kullnılabilir olduğu gözlemlenmektedir. Ama içeriğindeki gossypol varlığı, sehirli bir özelliğede sahip olması ve yine özellikle lizin ve methionine de eksik olduğunundan dolayı kullanımını % 15 e sınırlandırmaktadır. Bu oran aşılmamalıdırki öldürücü olmasın. Ve yemde çok iyi değerlendirilerek kullanılması gereklidir.
Şu anda bitkilerin tohum ve yapraklarından ana hammadde olarak alınan proteinler kısmi ihtiyaçları karşılamaktadır. En yaygın bilinen soya özü ve unudur. İçeriğindeki % 86 lık protein ve lif tam bir tezat oluşturmaktadır. Bununla birlikte içeriğindeki zararlı hammaddeler balıkların yem olarak verilen proteinin % 25 olarak kullanımdan eksilmesine sebep olmaktadır.
Diğer alternatif bitkilerde dahil olmak üzere bu 2 hammadde kaynağı, tamamen balık protein ihtiyaçlarını karşılayamamakla beraber bazı gerekli aminoasitlerin varlığı nedeniyle uygulama bulmaktadır. Fakat balık unu yerine asla ikame bir madde olarak bunlar kullanılamaz. Soruna sadece kısmi bir çözüm olur.
Saygılarımla...
Metin tarafımdan sadeleştirilerek çevrilmiştir. Lütfen izin alınmadan başka yerlerde yayınlamayalım!
Kaynak; http://www.mondodiscus.com/discus/it...-proteine.html
Balıklar nispeten lipid ve karbonhidratlara nazaran enerji ve temel gereksinimler için protein kullanırlar. Organizma için uygulanacak diyet belirli ve gerekli oranların dışında olursa; büyüme ve gelişmede oran nispetiyle bir düşüş aynı zamanda fazlalığı durumunda dokularda birikim sebebiyle yağlanma gözlemlenir. Temel ihtiyaç düzeyinde diyet kullanımı yapılması gereken en birincil uygulama olmalıdır.
Balık protein gereksinimleri belirlenirken; Balık yaşı (büyüme çağı durumu), su sıcaklığı hesaba katılmalıdır. Boyut artışında bu iki faktörün birbiryle etkileşimi çoktur. Protein doğasında aminoasit kompozisyonu diyette enerji karşılamada ve diğer gereksinimler için önemlidir.
Akılda tutulması gerekli bir önemli nokta; Diyetteki protein aminoasit içeriği, bileşimi ve tipi dikkate alınmalıdır. İhtiyaçların tam manası ile karşılanması için... Fakat farklı çeşitteki proteinler kullanılırsa sentezlemenin tam olamamamasından dolayı çeşitli zararlar ortaya çıkar.
Aminoasitlerin kendi yapılarına göre farklı kullanılma alanları vardır.
Bunu sebeple balık için;
**Enerji kaynağı olarak, yapısının bozulması,
**Yeni protein sentezi için (Büyüme ve fizyolojik süreçler için),
**Yapısal değişiklikler için yeni bileşikleri üretmede protein kaynakları kullanılır.
Farklı balık türleri üzerinde yapılan çalışmalar 10 tür temel aminoasit işaret etmiştir. Bu araştırma ile balıklar için kısıstlamalar sağlamak değil, büyümeyi ve gelişmeyi tehlikeye atmayan amino asit bileşimini bulmak ve bunların kullanım yüzdesini bulmak amaçlanmıştır. Diyette temel amioasitlerin kullanımı sağlanırsa, hafif enerji kullanımı ile protein sentezinde maksimum artış gözlemlenicektir.
Temel aminoasitlerin eksikliği ise türlerde hastalıklara sebebiyet verecektir. Örneğin; gökkuşağı alabalığında metionina, tryptophan eksikliği ile katarkt oluşumu gözlemlenmiştir. Bazı çeşitlerin eksikliği ise genel ve uzun süreçli metobolik bozukluklara sebep olabilir.
Yukarıdaki nedenlerden ötürü, balıkalrımızın protein ihtiyacı vardır ve içeriği çok iyi değerlendirerek diyete dahil edilmelidir. Aşağıda bazı değerlendirmeler göreceksiniz.
Bazende protein ihtiyaçları istismar edilip yerine yağ kullanılmakta ve bunun tanıtımı yapılmaktadır. Proteine göre kıyaslandığında maliyet açısından daha düşük olmaktadır yağ kullanımı. Yağ gerekliliğide bulunmaktadır ancak balığın aminoasit tutma ve ihtiyacına göre bu yağ protein oranının çok iyi belirlenip verilmesi gereklidir. Şuda varki sudaki toksik olan azot atığını tolare etmek için lipid diyete dahil edilmelidir. Fakat bu çok dikkatli uygulanmalıdırki; dokularda ve karaciğerde aşırı yağ birikimini önleyebilelim. Bu sınırları çok iyi belirlemek gereklidir. Ben % 10 dahil etmekteyim.
Protein Kaynakları
Bu koşullarda etçil balıklar için besleme programında % 60 protein, diğer kısmında ise bitkisel ağırlıklı kuru yemler tatbik edilmelidir. Tabi proteinsel besleme kısmında balık unundan oluşan kuru yemlerde tatbik edilebilir. Fakat bu tarz bir yemin yapılması biyolojik zorluklardan dolayı ve besin eksikliği olabileceğinden dolayı yaygın olması zordur.
Kaliteli standartlarda balık unundan oluşan yem;
Ham Protein >%68
Yağ <%10
Kül <%13
Sodyum klorür <% 3
Nem <%10
Azot <%0,2
Antioksidan <200 mg/Kg
Balık ununda bütün balık kullanılarak ( kurutulmuş ve öğütülmüş) hazırlanabilir ve işlenebilir. Bu mekemmel dengede aminoasit içeren bağlı bir gruptan oluşan lizin ve türevlerini bulundurur. %60-80 arasında türlerin gerekliliğini sağlayan protein içeriği barındırır. Sonuç olarak yüksek kalitede protein içeriğine sahip olduğudur!
Yağ içeriği %4-20 arasında olan mükemmel n-3 PUFA içerir.
***pufa n-3 ; Çoklu doymamış mükemmel yağ asidi.
Protein kaynağı olarak balık ununun içeriğinde bulunan bu mükemmel yağ asitleri enerji ihtiyaçlarını proteinlerle birlikte karşılamada kapak vazifesi olarak hizmet eden ihtiyaç maddesidir. Bu yağ asitleriyle birlikte şunlarada ihtiyaç duyulmaktadır ve karşılanmaktadır. Balık ununda vitamin ihtiyaçlarınıda karşılayan aynı zamanda; kalsiyum, fosfor, selenyum ve suda eriyen vitaminler ( uygun ısı ve su konsantresinde) çok zengin olarak bulunur.
Farklı balık unları temel aminoasit içierikleri;
(100 g başına % olarak ham protein ifade ediliyor)
1. sütun; Ringa balığı unu
2. sütun; Beyaz bianco balığı unu
3. sütun; Güney Amerika tipi balıkların unu
Yatay düzlemdeki 10 satırdada yukarıda bahsedildiği gibi amino asitler...
Balık unu, insanların yeme isteğinin düşük olduğu, atık denebilecek balıkların işlenmesiyle türetilmiş bir şeydir. Aslında bu balıklarda ham protein olarak düşük bir içerik mevzut olup, kül oranı daha yüksek bir bileşimdedir. Örneğin lizin ve methionine konsantrasyonları yaklaşık % 10 oranında daha düşüktür.
Ticari olarak en çok kullanılan türler aşağıdakilerdir. (Çevirenin notu; Latince isimler ve İtalyanca isimleri aşağıdakiler. Özellikle çevirmedim, netten bakın diye.)
• pesci della famiglia delle aringhe (Clupea harengus),
• acciughe (Engraulidae spp.),
• ancioveta (Anchoa spp.),
• menadi (Brevoortia spp.).
Balık unu herzaman yüksek biyolojik besleme özelliğine sahiptir. Kullanımda kolaylık sağlayan bir madde haline getirilmiştir. Fakat tam protein değerinde aynı olan alternatif kaynaklar bulmak gerekmektedir. Gerçektende gezegenimizin balık kaynakları sömürülerek azalmakta, amansız bir tükenme büyük çevresel bir hasara ve ekonomik eksikliğe sebep olmaktadır. Nitekim yüksek özellikte kaliteye sahip bu balık unu ( yem) sürekli talep edeilmekte ve gün geçtikçe talep artmaktadır. Aynı oranda fiyatlarındaki artışta bizi başka kaynakların arayışına yönlendirmektedir. Bu nedenle son yıllarda bitkisel kökenli protein hammadde kaynakları gündemde. Fakat bu bitkisel kökenli kullanılacak yemlerde nişasta ve liflerden dolayı çok dikkatli kullanılmalıdır. İçeriği bu şekilde olan bitkisel ürünlerin kullanımı özellikle bu 2 bileşik açısından zengin ise; toplam protein konsantrasyonunu azaltarak faydadan çok zarar vermektedir. Mısır, buğday, soya fasulyesi ve yan ürünleri gibi türler otçul türler için daha çok kullanılmalıdır. Protein açısından bitki ürünleri kullanımı içeriğindeki aminoasit farklılıklarından ötürü çok sınırlanmaktadır. Özellikle lizin ve methionine içeriği yönünden sınırlanmaktadır.
Bir alternatif hammadde pamuktur. İçeriğindeki protein ve tohumunda bulunan özütler yem imalatında kullnılabilir olduğu gözlemlenmektedir. Ama içeriğindeki gossypol varlığı, sehirli bir özelliğede sahip olması ve yine özellikle lizin ve methionine de eksik olduğunundan dolayı kullanımını % 15 e sınırlandırmaktadır. Bu oran aşılmamalıdırki öldürücü olmasın. Ve yemde çok iyi değerlendirilerek kullanılması gereklidir.
Şu anda bitkilerin tohum ve yapraklarından ana hammadde olarak alınan proteinler kısmi ihtiyaçları karşılamaktadır. En yaygın bilinen soya özü ve unudur. İçeriğindeki % 86 lık protein ve lif tam bir tezat oluşturmaktadır. Bununla birlikte içeriğindeki zararlı hammaddeler balıkların yem olarak verilen proteinin % 25 olarak kullanımdan eksilmesine sebep olmaktadır.
Diğer alternatif bitkilerde dahil olmak üzere bu 2 hammadde kaynağı, tamamen balık protein ihtiyaçlarını karşılayamamakla beraber bazı gerekli aminoasitlerin varlığı nedeniyle uygulama bulmaktadır. Fakat balık unu yerine asla ikame bir madde olarak bunlar kullanılamaz. Soruna sadece kısmi bir çözüm olur.
Saygılarımla...
Metin tarafımdan sadeleştirilerek çevrilmiştir. Lütfen izin alınmadan başka yerlerde yayınlamayalım!
Kaynak; http://www.mondodiscus.com/discus/it...-proteine.html
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 18 Mayıs 2009 23:16
Çok bilgilendirici ve güzel bir paylaşım olmuş,teşekkürler.Fakat biz böyle bir yemi nasıl yapabiliriz?Bu konuyada değinsek iyi olur sanırım.Yani normal ev yapımı yemlere balık unu mu karıştırmalıyız?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 18 Mayıs 2009 23:38
[QUOTE=schrei]Çok bilgilendirici ve güzel bir paylaşım olmuş,teşekkürler.Fakat biz böyle bir yemi nasıl yapabiliriz?Bu konuyada değinsek iyi olur sanırım.Yani normal ev yapımı yemlere balık unu mu karıştırmalıyız? [/QUOTE]
Piyasadaki mevcut yemlerin hemen hemen hepsinde (yerli veya yabancı) balık unu, kemik unu gibi hayvansal protein kaynakları; soya fasülyesi küspesi, pamuk tohumu küspesi, ayçiceği küspesi gibi bitkisel protein kaynakları kullanılmaktadır. Bu ürünler ilgili toptancılarından tedarik edilebilir.
Yemlerin kalitesi aslında; rasyonda kullanılan hammaddelerin kalitesi ve bu hammaddeleri işleme tekniğinden etkilenir.
Yani ; kaliteli hammadde+ nitelikli işleme = kaliteli yem
Veya; kaliteszi hammadde + niteliksiz işleme = kalitesiz yem
Bu iki yemi analiz ettirdiğinizde protein oranları aynı çıkacaktır, fakat kaliteli hammaddenin içerdiği zengin aminoasit ve işleme tekniğinin daha iyi olması sonucu daha iyi biyoyararlanım; balıklarda verim artışına yol açarken, diğeri ile daha vasat bir gelişme gözlenecektir.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 18 Mayıs 2009 23:42
Piyasada %68 proteğinli bir yem ben bilmiyorum.En iyisi %62 ile larviva.Tropheuslarıma kullandığım bitkisel içerikli spirilunalı yemler %48,calvuslarıma kullandığım tetra bitsler ile %52. Okadar yem inceledim % 68 i görmedim ''akvaryumcularda''.Sizin bildiğiniz isimler var mı acaba?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 18 Mayıs 2009 23:50
Makalede yazıldığı gibi kaliteli balık unundan %68 protein içeren yem hazırlanabilir.
Ancak
1: Balıkların ihtiyacından fazla protein almalarının yağ almalarından farkı olmayacaktır ki yine makalede belirtilmiş balıklarda yağlanma meydana gelecek
2: % 68 gibi yüksek protein oranını tutturmak için balık unu fazla kullanılırken diğer gerekli besin öğelerinden kısılacak buda ilerleyen zamanlarda beslenme problemlerine yol açacak
Bence makalenin can alıcı noktası budur. Aynen kopyalıyorum "Temel ihtiyaç düzeyinde diyet kullanımı yapılması gereken en birincil uygulama olmalıdır."
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 22 Mayıs 2009 00:50
[QUOTE=schrei]Çok bilgilendirici ve güzel bir paylaşım olmuş,teşekkürler.Fakat biz böyle bir yemi nasıl yapabiliriz?Bu konuyada değinsek iyi olur sanırım.Yani normal ev yapımı yemlere balık unu mu karıştırmalıyız? [/QUOTE]
Bakın konuyu yazmamdaki amaç illaki budur bunu bulup vermeliyiz demek yada bunu ima etmek değildi. Çevirime bakarsanız; orda birçok önemli anektod var. İkame ürünlerle balıklarımızın ihtiyacı doğru bir şekilde karşılayabiliriz. Bu ikame ürünleride bulmak ve araştırmak size kalıyor.
Ama ana uygulama yöntemimiz çizilmiş makalede... Ben balıklarıma yürek yerine balık eti ve yumurtası vermeyi tercih ediyorum ve arkadaşlarıma artık bunu tavsiye ediyorum.
Saygılarımla...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 28 Mayıs 2009 00:22
Erman Hocam değerli zamanını ayırıp bu bilgileri bizimle paylaştığın için teşekkürederim.Son zamanlarda en çok teşekkür ettiğim üye sensin sanırım
Seninde tecrubelerinden faydalanmak adına bir kaç soru sormak istiyorum.Hazırladığım son iki mamalara yürek koymadım onun yerine ; somon fileto ve karides koyup bezelye ve sarımsak suyu ekledim yeterli protein ihtiyacı karşılanmış olabilir mi? Araştırmalarıma göre somonda inanılmaz bir protein değeri vardı.İkinci soru ise vücut geliştirme sporu için kullanılan amino asitler hakkında içeriğinde çok az yağ bulunmasına karşın envay çeşit vitaminler içermekte bir firmanın içeriğini buraya veriyorum inceliyip değerli yorumlarını esirgemezsen sevinirim
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 28 Mayıs 2009 00:35
Amino asitin insanlardaki amacı, bir anda yüksek güç elde ederek daha fazla ağırlıkla çalışmaları ve yağlarını kasa çevirmeleridir. Özü peynir suyudur.
Enerji oranı yüksektir protein oranı çok değil.
Amino asidin balıklara bir yararı olacağını düşünmemekle birlikte kullanılmasının doğru olmayacağı kanısındayım.
O zaman blood olmuş balıklarada L-Carnitine verelim
WebMert 2009-05-28 00:36:06
Enerji oranı yüksektir protein oranı çok değil.
Amino asidin balıklara bir yararı olacağını düşünmemekle birlikte kullanılmasının doğru olmayacağı kanısındayım.
O zaman blood olmuş balıklarada L-Carnitine verelim
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 28 Mayıs 2009 00:37
[QUOTE=cemooka] Erman Hocam değerli zamanını ayırıp bu bilgileri bizimle paylaştığın için teşekkürederim.Son zamanlarda en çok teşekkür ettiğim üye sensin sanırım
[/QUOTE]
Erman Aygün 2009-05-28 00:39:14
Seninde tecrubelerinden faydalanmak adına bir kaç soru sormak istiyorum.Hazırladığım son iki mamalara yürek koymadım onun yerine ; somon fileto ve karides koyup bezelye ve sarımsak suyu ekledim yeterli protein ihtiyacı karşılanmış olabilir mi? Araştırmalarıma göre somonda inanılmaz bir protein değeri vardı.İkinci soru ise vücut geliştirme sporu için kullanılan amino asitler hakkında içeriğinde çok az yağ bulunmasına karşın envay çeşit vitaminler içermekte bir firmanın içeriğini buraya veriyorum inceliyip değerli yorumlarını esirgemezsen sevinirim
Cem 2. soruna ilk cevap vereyim. Bu konuda çok katı fikirlerim var. Kesinlikle ben discus dahil hertürlü balığa yapay, labaratuvar ortamında hazırlanmış hiçbirşey verilmesi taraftarı değilim. Buna fry yönteminde kullanılan amino asitler dahil. Onların bile diyorlarki wild mukoza salgılarında olan yararlıların muadili... Kesinlikle hayır. Balıklarımızı kendimiz için büyütmek üzere bu yollara başvurmak hoş değil...
Somon ve karides çok doğru bir karışım. Hergün bunu balıklarına yem olarak tatbik edebilirsin... Çok faydasını görürsün... Mezgit balığı yumurtası bulursan muhakkak karışıma ekle.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 28 Mayıs 2009 00:48
Ben karasal besinlerden çok deniz ürünlerinden yanayım.Discusun sindirim sistemine akıl sır erdiremiyorum.Aynı nehirdeki altumlara yürek karışımı yem veremiyorlarmış kabızlık yapıyormuş discuslarda ise durum garip bazı türleri yaşadıkları coğrafi konuma adapte olmak adına alglerle yaşamını sürdürürken bazı türler ise larvalarla besinini sağlamakta.Discusa hayranlığım hergeçen gün artıyor 2 yıldır birlikte olmamıza rağmen her an yeni süprizler yapabiliyorlar.
Hugo Quaresma'nın bir makalesinde discuslara muz,çilek ve mevsimine göre çeşitli meyveler kattığı yazıyor mamalar senin düşüncelerin nelerdir? Meyveler 2 hafta sanra bile deepfreezede tazeliğini koruyabilir mi?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 28 Mayıs 2009 00:57
[QUOTE=cemooka] Ben karasal besinlerden çok deniz ürünlerinden yanayım.Discusun sindirim sistemine akıl sır erdiremiyorum.Aynı nehirdeki altumlara yürek karışımı yem veremiyorlarmış kabızlık yapıyormuş discuslarda ise durum garip bazı türleri yaşadıkları coğrafi konuma adapte olmak adına alglerle yaşamını sürdürürken bazı türler ise larvalarla besinini sağlamakta.Discusa hayranlığım hergeçen gün artıyor 2 yıldır birlikte olmamıza rağmen her an yeni süprizler yapabiliyorlar.
Hugo Quaresma'nın bir makalesinde discuslara muz,çilek ve mevsimine göre çeşitli meyveler kattığı yazıyor mamalar senin düşüncelerin nelerdir? Meyveler 2 hafta sanra bile deepfreezede tazeliğini koruyabilir mi?[/QUOTE]
Sadece tropik meyvelerle besleyip çok az dip çekimi yapıp o halde yavru alan ve büyüten, yaşatan bir arkadaşım var.
Fikirlerine katılıyorum. Bir yerlerden o iklim kuşağı bitkileri ve ağaçları ve meyveleriyle alakalı biyolojik inceleme yapan bir kişi yada makalelerini bulup üzerine kafa yormamız lazım...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir