Siyah Melek Çiftim


mgokkavasÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
Kayıt: 29/01/2008
İl: Ankara
Mesaj: 576
mgokkavasÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 22 Ocak 2010 17:59
Tarık Bey,
 
Daha önce bu hybrid black konusunu soran bir abimize özel mesajda birşeyler yazmıştım. Aynı şekilde başka başlıkta da konuyla ilgili birşeyler yazmıştım. Aynı şekilde blusherlarla da ilgili benzer bir analizim vardı hepsini toparlayıp buraya ekleyeceğim. 1-2 gün müsade.
 
Sizin sorunuzun direk cevabı, hibrit black x hibrit black eşleşmesinden %25 double dark black (hibrit olmayan siyah diye tanımlayabileceğimiz balık), %50 hibrit black, ve %25 non-black (yani türkçesi siyah olmayan balık) çıkar. Bu non-black (siyah olmayan) %25 ise eşlerin taşıdıkları genlere göre gold, ve gold-marble türevleri olur.
 
Tabii hibrit black x double dark black, veya hibrit black x non-black durumlarında %ler değişiyor, bahsettiğim detaylı analizimde bunlardan bahsedeceğim.
 
 

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

mgokkavasÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
Kayıt: 29/01/2008
İl: Ankara
Mesaj: 576
mgokkavasÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 02 Şubat 2010 14:38
Merhaba, daha önceden forumun farklı başlıklarında yazdıklarımı, özel mesajlarda yazdıklarımla birleştirip biraz da düzenleyerek eklemeye çalışacağım.
 
Bizim ülkemizde melek balığının genetiği ile ilgili çalışmalar pek yapılmamış, yapıldıysa da bilimsel yöntemler takip edilmemiş. O yüzden özellikle terminoloji (kullandığımız kelime dağarcığımız) açısından ciddi bir sıkıntı var. Ben bu başlık altında söz verdiğim gibi bu hibrit siyah blusherlerin genetik çaprazlamalarını buraya ekleyeceğim. Ancak bunun için hem siyah geninin hem de blusher özelliğini veren genin nesilden nesile ne şekilde aktarıldığını anlatmam gerekiyor. Bunu yapmak için de bahsettiğim kelime dağarcığına ihtiyaç var. O nedenle öncelikle aşağıdaki tartışmalarda kullanacağım terimlerin İngilizce orijinal kaynaklardaki ve buna benim dilim döndüğünce uyarlamaya çalıştığım Türkçe karşılıklarını sıralamakla başlayacağım. Parantez içindeki kelimeler İngilizce orijinalleridir.
 
Genetik Terimler:
 
1) Gen (gene) : (TDK) Kromozomlarda bulunan ve kalıtsal karakterlerin bir dölden bir döle taşınması, karakterlerin gelişmesi ve tayini ile ilgili oları kalıtım faktörleri. (/TDK)  Her gen kromozom üzerinde belli bir pozisyonda (locus) bulunur. Her canlıda kromozomlar her biri bir atadan gelmek üzere çiftler şeklinde bulunurlar. Dolayısıyla canlıdaki her genin bir çift kromozom üzerinde bulunan biri anneden biri babadan gelen iki kopyası bulunmaktadır (bu kopyalar aynı olmak zorunda değildir).
 
2) Alel (allele) : (TDK) Her biri, bir karakterin farklı şekilde belirmesine sebep olan, tek bir gen lokusunun iki veya daha fazla sayıda olabilen alternatif şekilleri. (/TDK) Aleller kısaca her genin bir tek lokusta bulunabilen mutasyonlarla farklı varyasyonlara uğramış formlarıdır. Örneklemeye çalışırsak, insan gözünün rengini belirleyen bir gen ve bu genin DNA haritasında belli bir pozisyonu (locus) vardır. Ancak bu pozisyonda yer alabilen varyasyonlara ise aleller denir. Örneğin mavi, yeşil, siyah, kahverengi gibi göz renkleri bu durumda aleller olmaktadır. Bir canlıda birbirinin aleli olan genlerden biri anneden biri babadan gelmek üzere sadece ve sadece ikisi bulunur (yukarıda bahsettiğim çift kromozomlar üzerinde). Dolayısıyla hem mavi hem yeşil hem kahverengi göz rengi genlerini taşımak mümkün değilken, mavi ve yeşil, yeşil ve kahverengi gibi bir çift karakteri (aleli) aynı anda  taşımak mümkündür.
 
3) Doz (dose): Sadece bir ebeveynden alınmış aleli tanımlar. Çift doz terimi ise her iki ebeveynden birden alınmış birer dozun sonucunda ulaşılabilecek bir durumdur. Bir insan tek doz mavi göz genini taşıyabilir (sadece bir atadan bu geni aldıysa), veya çift doz mavi göz genini taşıyabilir (her iki atasından da bu geni/aleli aldıysa).
 
4) Hibrit (hybrid): Herhangi bir karakter (gen) için her iki atadan farklı aleller almış birey demektir. Örneğin babadan kahverengi göz genini anneden mavi göz genini alan birey göz rengi geni açısından hibrittir (melezdir). Bu anlamda safkan terimi ile ters anlamlıdır. Hibrit bir bireyin yavruları tek tip olmaz, hibrit ebeveynin taşıdığı farklı karakterleri farklı oranlarda yansıtırlar. Ancak iki hibrit bireyin çaprazlanmasından oluşan yavrularından bir bölümü safkan olmakta ve bunların tüm yavruları birbirine benzemektedir.  Örnek olarak lepisteslerde safkan (hibrit olmayan) balıklara daha çok rastlanırken, diskuslarda gördüğümüz şampiyon balıkların çoğu hibrit (çok farklı desen varyasyonları için hibritleme gerekmektedir) balıklardır.
 
5) Mutasyon (mutation): (TDK) Bir karakterin birdenbire ve kalıtsal olarak değişmesi; bu karakteri meydana getiren gendeki değişiklik. Mutasyon sonucunda ana ve babadan bir ya da birkaç karakter bakımından değişik yavrular meydana gelir. (/TDK) Mutasyon süreci yeni alellerin kaynağıdır. Örneğin meleklerde görülen mavi özellik bundan 10 yıl önce hiç bilinmezken son 10 yılda ortaya çıkmış yeni bir mutasyonun sonucudur. Kısaca bir anda oluşan ve kalıcı olan genetik değişimdir diyebiliriz. Küçük mutasyonlar daha sık görülür ve önemsizdirler. Bunlar ya çok az fark yaratan veya istenmeyen özellikler kazandıran mutasyonlar olduklarından genelde fark bile edilmezler.  Örneğini verdiğim mavi rengi gibi büyük ölçekli etki yaratacak türden mutasyonlar ise oldukça seyrek gerçekleşirler (olasılıkları düşüktür). Gerçekten çok değerli olacak mutasyonlar çok nadir görülürler. Örneğin melek balıklarında son 50 yılda ortaya çıkan ve devam ettirilen 20-30 civarı mutasyon gerçekleşmiştir. Bir balığın görünümünde kuşaklar boyunca ortaya çıkan değişimler de mutasyonlara bağlıdır. Bu durumlar daha küçük önemsiz mutasyonların etkilerinin kuşaklarca biriktirilmesi ile ortaya çıkar. Örneğin yabani melek balığında erkekte kafa yapısı dişi ile aynı iken, evcil melek balığında insanların estetik algısındaki farklılıklar yüzünden zamanla diğer bazı ciklit türlerinde olduğu gibi kafa yapılı (çıkık alın) erkekler ortaya çıkmıştır.
 
6) Homozigotik (homozygous): Anne ve babadan aynı aleli almış birey. Safkan ile aynı anlamda.
 
7) Heterozigotik (heterozygous): Anne ve babadab farklı aleller almış birey. Hibrit ile aynı anlamda.
 
8) Çekinik (recessive): (TDK) Birkaç kuşak sonra ortaya çıkan ve o zamana kadar aradaki döllerde gizli kalan (soya çekim nitelikleri). Baskın (dominant) alelinin varlığında etkisini göstermeyen alel. Yavruya geçerek fenotipe yansımadan gizli bir biçimde kalan ve genetik bir özelliğin fenotipe yansıyabilmesi için her iki allelde de olması gerekli olan karakter, resesif. (/TDK)  Türk Dil Kurumu sözlüğünden kopyaladığım yukarıdaki ifadeler çok güzel anlatmış. Yukarıdaki örneğimden devam edersem mavi göz çekinik, kahverengi göz baskın bir karakter.
 
9) Baskın (dominant): (TDK) Ana ya da babadan birisinin sahip olduğu bir karakterin, diğerinin ana ya da babadan sahip olduğu karşıt ve çekinik karakterin ifadesini engelleyerek melezde gözükmesi.  Bir alelin etkisinin diğer alel tarafından örtülmesi, baskılanması durumu.  Genetik bir özelliğin fenotipe yansıyabilmesi için tek bir alelin yeterli olmasıyla özelliğini gösteren karakter, dominant, başat. Ana ya da babadan birisinin sahip olduğu bir karakter olup melezde ana ya da babadan diğerinin sahip oiduğu karşıt ve resessif karakterin gözükmesine engel olur. (/TDK) Alellerden biri baskın ise çekinik aleli dış görünüşte gözlemliyemiyoruz.
 
10) Orta dereceli soyaçekim (intermediate inheritance): Birbirine baskın veya çekinik olmayan aleller söz konusu olduğunda bahsedilir. Eşbaskınlık durumu diyebiliriz. Her iki alel de birbirine eşit derecede baskın ise ortaya çıkar. Örneğin siyah ve silver eşleşmesinden her ikisinden de farklı ara seviye bir balık olan black lace çıkması gibi.
 
11) Dışgörünüş-Fenotip (phenotype): (TDK) Bir organizmanın genetik yapısına bağlı olarak, dış etkenlerin de etkisiyle ortaya çıkan görünüşü. Bir organizmanın hem genetik hem de dış etkenlerin etkisiyle ortaya çıkan özelliklerinin tümü. (/TDK) Yine TDK alıntısı yeterince açık. Bir canlının sadece genetik değil dış etkenlerin de etkisiyle oluşmuş olan dış görüntüsüne fenotip deniyor. Tabii ki genler de çok etkili.
 
12) Genotip (genotype): Fenotipin aksine sadece genetik yapıya genotip diyoruz. Fenotipte sadece baskın karakterler gözlemlenebilirken, genotipte çekinik karakterler de dahil tüm karakterleri yazıyoruz. Bu  anlamda genotip teoride sahip olduğumuz bir bilgi, fenotip ise deneylerimizle sahip olduğumuz bir bilgi. Bir bireyin fenotipini belirlemek çok kolay, dış görünüşüne bakıyoruz. Ama genotipini belirlemek için ya ebeveynlerinin genotipini tam olarak bilmemiz, veya bu bireyin genotipi bilinen bireylerle eşleşmelerinin sonucunu bazen kuşaklarca gözlemlemeliyiz.
 
13) Penetrans-Nüfuz (penetrance): (TDK) Bir genetik özelliğin bir sonraki kuşağa aktarılabilme yüzdesi. (/TDK).  İyi bir örnek olarak halfblack karakteri verilebilir. Bu karakter ideal tank koşullarında %100 penetransa ulaşabilmektedir. Tank koşulları ideal olmazsa penetrans düşük kalmaktadır.
 
14) Dışavurum (expressivity): Bir karakterin çevresel etkenler neticesinde ne ölçüde dışavurulabildiğidir. Örnek olarak tekrar halfblack karakterini ele alabiliriz. Tüm yavrularda vücudun arka kısmının siyahlaşma oranı aynı olmamaktadır. Bazıları mükemmel halfblack olurken bazılarında siyahlık sadece kuyrukla sınırlı kalabilmektedir. Bunun nedeni penetrans yetersizliği veya çevresel etkiler olabilmektedir.
 
Genetik terminoloji ile ilgili ilk yazacaklarım bunlar yeri geldiğinde buraya yeni terimler ekleyebilirim.
 
Şimdi alel ve mutasyon kavramlarını anladığımıza göre ben hibrit siyah blusherları anlatmaya çalışacağım. Son birkaç tanım kaldı. Bunlar da benim anlatacağım konu ile ilgili olan mutasyonlar ve alellerin kendileri, aşağıya bunları listeliyorum:
 
1) Koyu (Dark): Siyah balıkların taşıdığı gene isim olarak Türkçesi koyu kelimesi olan "dark" kelimesi verilmiş. Bu alel, tüm siyahlarda ve koyu renkli başka tür balıklarda bulunur. Bu gene siyah geni denmesi genetik açıdan bir hatadır çünkü siyah bir fenotip ifade eder. Oysa koyu geni (aleli) atadan alınan yavruya aktarılan bir karakteri simgeler. Yine orijinal kaynaklarda bu gene simge olarak dark kelimesinin ilk harfi (D) simgesi atanmıştır. D harfinin büyük olması bu genin diğer alellerine baskın olduğunu göstermektedir. Ancak koyu geni silver (+) geni ile eşbaskın olduğundan eksik baskın diye de adlandırılır. Dark (koyu) geninin diğer alelleri gold, marble, ve gold marble genleridir.
 
2) Sarı Mermer (Gold Marble) (Gm): Siyah geninin bir aleli. Açık renkli bir mermer deseni taşır. Eşleşmelerde gold genine benzer davranır. Gold genine baskın, silver genine eş baskın, koyu (dark genine) karşı ise çekiniktir.
 
3) Sarı (Gold) (g): Koyu geninin aleli çekinik bir gen. Çekinik olduğundan kuşaklarca gizliden gizliye aktarılabilir. Sarı olmayan balıkların yavrularının sarı olmalarının altında yatan neden budur.
 
4) Mermer (Marble) (M): Koyu geninin aleli ve aynen onun gibi eksik baskın.
 
5) Çizgisiz (Stripeless) (S): Değişken dışavurum gösterebilen eksik baskın bir gen. Bu bir renk mutasyonu değil fakat farklı renklerin görünümünü etkileyebilen bir modifikasyon geni. Aşağıda bunu daha da detaylı açıklayacağım. Çizgisiz geni aynı zamanda zebra geninin aleli.
 
6) Zebra (Z): Dominant bir mutasyon ve çizgisiz geninin aleli.
 
7) Vahşi-tip (Silver) (+): Mutasyona uğramamış gene verilen notasyon. Yukarıdaki tüm mutasyonların doğal olarak alelidir ve o mutasyonların eksikliğini tanımlamaktadır.
 
 
Şu an için hibrit black blusher balıklarımın genetik yapısını açıklayacak tüm temel tanımları eklemiş durumdayım artık detaya gireceğim.
 
 
Şimdi benim balıkları anlatabilmek için iki farklı genin davranışını açıklamam gerekiyor, bir tanesi balıkların siyah olmasını sağlayan koyu (dark) geni. İkincisi ise blusher (blushing) olmalarını sağlayan çizgisiz (stripeless) geni.
 
Koyu (dark) (D) Geni:
Bizim forumda sıkça karşılaştığım bir tabir var: "full black"; bu İngilizce tabirin tam karşılığı "tamamen siyah" oluyor. Öncelikle bu full black terimi genetik olarak bir anlam taşımıyor ama sanıyorum çizgisiz tam olarak siyah anlamında kullanılıyor. Bu anlamda bir fenotipi tanımlıyor.
 
Bu şekilde çizgisiz tam siyah olan bir balığın genotipi için ise iki olasılık var: birincisi yukarıda anlattığım şekilde homozigotik/çift doz koyu genlerini taşıyan (yani her iki ebeveyninden de dark genini almış bir balık) ki bu balığa İngilizce literatürde "double dark black" deniyor. Double dark black tamamen genetik bir terim. Balığın gen yapısının DD şeklinde olduğunu gösterir. Buradaki DD'nin ilk D'si anneden ikinci D'si babadan alınmış gibi düşünebiliriz.
 
Tüm double dark blackler aynı zamanda full blacktirler (yani simsiyah görünürler), ama tüm full blackler double dark blacktir diyemeyiz. Bir balığın double dark black olup olmadığını anlamanın tek yolu yavru alıp yavrulardaki siyah oranına bakmak.

 

Dediğim gibi double dark black, her iki ebeveynden de siyah genini almış olmalı. Bu sayede tüm yavrularına siyah genini aktarır. Oysa double dark black olmayanlar (ki bunlara genel olarak hybrid black denir) sadece ve sadece iki ebeveyninden bir tanesinden siyah genini alıp diğerinden gold ya da gold marble genlerini alırsa o zaman bu balık da full black (yani simsiyah görünür) ancak yavrularından sadece yarısına siyah genini aktarabilir.

 
İkinci olasılık ise yukarıdaki paragrafta bahsettiğim hibrit siyah full black balıklar. Bunlar da full black görünüyor, tek farklılıkları genotiplerinde. Genetik olarak sadece bir ebeveynden dark genini diğerinden gold veya gold marble genini almış oluyorlar. Aynı şekilde yavrularının da yarısına dark genini diğer yarısına ise farklı bir geni aktarmış oluyorlar.

 
Balıkların görüntüsel özelliklerini (fenotip) düşünürsek ise double dark blackler çok koyu siyah olurlar ama bazı black hibritler de o kadar çok koyu olabilirler. Yani çok koyu olmak için double dark black olması gerekir diye bir kural yok.
 
Şimdi siyah balıklar arasındaki eşleşmeleri irdelemeye başlıyorum, öncelikle benim balıkları irdeleyelim, ben balıklarımın dark geni açısından ikisinin de hibrit D/g genetik notasyona sahip olduğunu biliyorum.
 
>>> D/g notasyonu: Balığın bir doz D (dark), bir doz g (gold) genini taşıdığını gösterir. Bu dozlardan birini bir atasından diğerini diğer atasından almıştı.
 
Dediğim gibi benim iki balık da D/g.
 
Eşleşmeye bakıyorum: (D/g) X (D/g) >> (1/2 D 1/2 g) X (1/2 D 1/2 g) >> 1/4 D/D, 1/4 g/g 1/2 D/g
Yani %25 D/D, %25 g/g, %50 D/g genetiğine sahip yavru elde ediyorum. Bu oranlara ulaşırken kullandığım yöntem Punnett Square yöntemi diye bir yöntem (internette arayabilirsiniz), Mendel'in bezelyelerinde kullandığı standart yöntem.
 
Anlaşılsın diye ekliyorum matematikte (a+b) x (a+b) işlemini hatırlayalım sonuçta axa + 2xaxb + bxb elde ederiz, a ve b yerine D ve g koyarak aynı işlemi yapabilirsiniz.
 
Sonucu tekrar yazayım:
1) %25 D/D double dark black (kısaca DDB, Türkçe ise çift koyu siyah denebilir)
2) %25 g/g gold
3) %50 D/g hibrit siyah
 

Yani yavruların %25i siyah değil, %25i double dark black, %50si siyah hibrit. Ancak burada çevresel koşullar, ve double dark black yavruların çok daha hassas (yavaş büyüme, kolay hastalanma) olmaları nedeniyle büyük ihtimalle double dark black yavruların büyük bölümü ya da tamamı yavru ölümü şeklinde kaybediliyor. O durumda siyah olmayanların oranı %25 -%50 oranlamasına bakarsak üçte 1 yani %33 seviyesine yükselir (geri kalanlar arasında).

 
Yukarıda yazdığım oranlamalar benimki gibi iki siyah hibrit eşleştiği durumu özetliyor. Tabii burada farklı olasılıklar da mümkün onları da aşağıya ekleyeyim:
 
Yazdıklarımı düz siyah balıklarla sınırlıyorum siyah geninin zebra silver ve başka genlerle kombinlenmesi de mümkün ama konu çok uzar.

 

Olabilecek eşleşmelere bakarsak

 

1) Double Dark Black x DD Black %100 DD Black verir: DD x DD = %100 DD

 

2) DD Black x Black hybrid % 50 DD black ve %50 oranında da black hybrid verir görüldüğü gibi bir tek ata DD black olunca tüm yavrular siyah oluyor ama atalardan biri hybrid olduğundan yavruların yarısı hybrid oluyor: DD x Dg = %50 DD ve %50 Dg

 

3) Siyah hibrit x siyah hibrit  ise %25 sarı %25 DDB ve %50 siyah hibrit

 

4) Siyah hibrit x gold  >> %50 Siyah hibrit ve %50 gold verir. Görüldüğü üzere bir tek siyah hibrit olsa da yavruların %50si siyah hibrit olabilir. 
 

Black hybridler DD blacklere göre daha iyi gelişirler o nedenle bu istatistiksel oranlarda DD black balığa ulaşılamaz (yavrular arası rekabet vb) sonuç olarak DD black büyütmesi üretmesi çok daha zor bir balıktır ve siyah geninin aktarılabilmesi açısından da daha nadir ve değerlidir ancak balıklarımıza arada sırada dışarıdan yeni kan getirmek zorundayız eğer sürekli DD black kanı tutarsak buna birkaç kuşakta bir dışarıdan sarı bir balıkla yeni kan aşılayabiliriz o zaman yavrularımız black hybrid olurlar ve çok kuvvetli bir kandırlar (bunun ön koşulu dışarıdan getirilen yeni kanın çok kaliteli mümkünse vahşi veya vahşi balıktan birkaç kuşak uzakta olan bir balık olmasıdır).

 
Düz siyahların genetiği bu şekilde, daha sonra blusher genini de anlatmak üzere şimdilik burada ara vereyim.
 
Blusher (Blushing) Genetiği:
 
Melek balığındaki genetik varyasyonlar arasında en az veya an yanlış anlaşılmış olanlardan biridir. Özellikle bizim ülkemiz için bu durum kesinlikle doğru. Bu "blusher" veya "blushing" kelimesi yerine koyacak Türkçe kelimeyi bile bilmiyorum ki bu benim değil bu balıkları isimlendirmeden satanların ayıbıdır sanırım.
 
Aslında tüm dünyada oluşmuş bir yanlış algılama var o da bu blushing özelliğinin bir gen olduğu. Oysa bu yanlış. Yukarıda yazdığım gibi bu gen aslında çizgisiz (stripeless) geni. Ve yine yukarıda bahsettiğim gibi zebra geninin bir aleli. Yani kromozom üzerinde zebra geninin tuttuğu pozisyonda yer alıyor. Aynen zebra geni gibi çizgisiz geni de bir renk geni değil. Balığın rengini değiştirmiyor, balığın genel görünümündeki farklı ögeleri değiştiriyor (modification). Zebra genini balığın çizgilerini (ve genel olarak çizgililiğini- çünkü zebra geni vücuttaki büyük çizgiler dışında yüzgeçlerdeki çizgileri de arttırıyor) arttıran bir gen olarak düşündüğümüzde, çizgisiz geninin bunun tam tersi bir işleyişi var. Bu gen de çizgileri azaltıyor veya ortadan tamamen kaldırabiliyor.
 
Dediğim gibi genimizin adı çizgisiz. O zaman bu blush-blusher-blushing ne ola ki diye sorulursa...
 

Blush kelimesinin özü Ingilizce'de "allık" anlamina geliyor. Blush - blusher - veya blushing olarak gecebilir. Blusher veya blushing çizgisiz geninin homozigotik taşınması yani iki atadan da alınması durumu. Çizgisiz geni açısından safkan olma durumu. 

 

Cizgisiz geni bir değiştirici (modifier), yani diğer genlerle birlikte var olup diğer genlerin dışavurumunu (expressionun) etkiliyor. Örnegin siyah blusher de olabilir beyaz blusher de gold marble blusher da.

 

Benim bu başlıkta anlattığım balıklarım biliyorsunuz siyah blusherlar, ancak bahsettigim gibi benim balıklar hibrit olduklarindan sarı da yavru veriyorlar ve beyaz blusher yavru da elde ediyorum.

 

Tabii bu çizgisiz geninin en fazla etkilediği balık cinsi gold marble tarzı baliklar. En fazla etkilemekten kastım blusher olanla olmayan araındaki farkın en bariz olduğu anlamında. O anlamda bir dönem benim Amerika'da yasadiğim yıllarda "koi" adi verilen turuncu blusher melek için çok çalışma yapılmıştı bu konuda Dave Hlasnic diye bir adamı tek geçerim şu sayfada balıklarının bazı resimlerini gorebilirsiniz:

 
 
 
Gene internetten
 
 
 
 
Bu balıklara bizde tricolor diyorlar. Ancak buradaki balıklar gerçek anlamda gold marble blusherlar. Bizdeki çelişki şu ki bizde blusher olmayan balıklara da tricolor deniyor. Yani bizim ülkede balık blusher olsun olmasın gold marble olan tüm balıkların adı tricolor. Bence bu yanlış. Neden yanlış olduğunu da yukarıda anlatmaya çalıştım. Gold marble bir renk geni. Hadi buna tricolor diyelim o zaman bir şekilde gene de blusher olan ve olmayan balığı ayırdetmek zorundayız. Bizim ülkemizde bu fark benim gözlediğim kadarıyla takdir edilememiş ve anlaşılamamış durumda. Benim yazdıklarım umarım bir başlangıç olsun. Her neyse, yurt dışında bu gold marble blusher balığın ticari ismi "koi". Bizdeki gibi her gold marblea tricolor deneceğine orada blusher olmayanlara gold marble, olanlara ise koi deniyor. Bazı Alman ve Çek. Cum. kaynaklarında çok kırmızı olanlarına Red Devil dendiğine de şahit oldum.
 

 

Gelelim çizgisiz geninin etkilerine: Bir tanesini yukarıdaki resimlerdeki turuncu balıklarda gözlemlemek mümkün. Melek balığında vücutta ışığı yansıtan metalik (Ingilizcesi irridescent) yani fosforlu gibi olan, bölgeler ile tam tersi mat bölgeler var. Çizgisiz geni metalik bölgelerin oranını azaltıp mat oranı arttırıyor (tabiri caizse deriden bir boya katmanını kaldırıyor ve altını gorebiliyoruz saydamlık (transparency) kazandırıyor. Turuncu meleklerde çizgisiz geninin önemli olmasının bir nedeni de bu turuncu renk mat bölgelerde daha iyi yayılıyor ve açığa cıkıyor. Baska bir gün pinoy-platinum blue geni icin de yazarım mesela onda da durum ters orada mümkün olduğunca metalik katman olması isteniyor. Dolayısıyla diskus gibi hem kırmızısı hem mavisi çok balık yapmak imkansızdır melekte dikkat edin ya kırmızı baskın olur ya da mavi yeşil tonları.

 

İlk özellik bu matlık parlaklık özelliği idi. İkinci özellik daha iyi bilinen solungaç kapağı yokmuş gibi solungaçların içinin pembe olarak görülebilmesi özelliği. Bu özellik en küçük yavrularda görülemiyor belli bir boya geldiğinde görülüyor sonra balık erginleştikçe kısmen veya tamamen ortadan kalkabiliyor. Bunu bazı ergin balıklarda görmek mümkün, bazılarında ise göremiyoruz.  Gençlerde tamamında görüyoruz. Bu özellik de zaten ilk özellikle ilgili balığın en metalik parlak, işığı en fazla yansıtan yeri solungaç kapaği o katman kalkınca içini görebiliyoruz. Blush-allık ismi buradan geliyor yanaklara allık sürülmüş gibi oluşan görüntüden.

 

Üçüncü özellik de stripeless-çizgisiz ismiyle ilgili. Bu gen silver-çizgilii baliğa eklenirse çizgileri ortadan kaldırıyor. Sadece vücuttaki çizgileri değil yüzgeçlerdeki çizgileri de ortadan kaldırıyor. Bunu sadece silverlarda değil gold marblelarda goldlarda da görmek mümkündür. Yüzgeçler tül bir perde gibi arkasını gösterir.

 

Resimlerle aciklamaya calisayim.

 

Referans olarak öncelikle düz silver: (çizgilere dikkat)

 
 
Eğer çizgisiz (stripeless) geni tek bir atadan gelirse (tek doz stripeless) aşağıdaki resimdeki balık ortaya çıkıyor:
 

 
Çizgisiz geni tek doz (sadece bir atadan) geldiğinde vücuttaki çizgilerikaldırıyor aynen yukarıdaki resimde olduğu gibi. Bu baliğa hayalet (ghost) deniyor.
 
Eğer çizgisiz geni her iki atadan da gelirse o zaman aşağıdaki resimdeki balık ortaya çıkıyor:
 
 
 
Bu resimde çift doz (double dose) çizgisiz (stripeless) bir balıkta çizgilerin nasıl tamamen kaybolduğunu, yüzgeçlerdeki çizgilerin de kalktığını ama balık ergin olduğu için solungaçlardaki pembeliğin kalmadığını görebiliyoruz.

 

Karşılaştırma olarak aşağıdaki resimdeki balık yavru, dolayısıyla solungaç bölgesindeki pembeliği görebiliyoruz:

 
 
 
Temel olarak çizgisiz geni bu şekilde işliyor: Tek doz çizgisiz olursa balık hayalet (ghost) oluyor, çift doz çizgisiz olursa balık blusher-blushing oluyor.

 

Ben Çek. Cum. aldığım siyah balıklarımda böyle bir şans yakaladım. Oluşan bir çiftim şans eseri ghost özelliğindeydi, her ikisi de birer doz çizgisiz geni taşıyordu. Yavruları alana kadar bunu farketmemiştim ama yavrularda çift doz blushing balıklar ortaya çıkınca bu durum bana tatlı bir süpriz oldu ve şu an yetiştirdiğim üçüncü kuşak balıklarımda hem siyah hem de beyaz blusher balıklara sahibim.

 

Blusher geninin olası çaprazlamalarına bakarsak:

 
1) Normal X Ghost   > %50 normal  %50 Ghost (tek doz)

2) Ghost X Ghost > %25 Normal %50 Ghost %25 Blushing (cift doz)

3) Normal X Blushing > %100 Ghost

4) Blushing X Blushing > %100 Blushing

5) Blushing X Ghost > %50 Blushing %50 Ghost

6) Normal X Normal > %100 Normal

 

olacağını görüyoruz. Bunu da gene Punnett Square yöntemi veya Mendel kanunlarıyla hesaplayabiliriz.
 
Şimdi bu kadar laftan sonra artık benim çiftin hangi yavruları vereceğini hesaplayabiliriz.
Bu konunun en başında fotoğrafları bulunan çiftim için hatırlarsanız erkek siyah hibrit blusher, dişi ise siyah hibrit ghost (hayalet) demiştim. 
 
Şimdi anlattığım iki farklı geni bağımsız ele alırsak:
 
Siyah geni: Siyah hibrit X Siyah hibrit = %25 DDB,  %50 Siyah Hibrit, %25 Gold
Çizgisiz Geni: Blushing X Ghost = %50 Blushing ve %50 Ghost
 
verir.
 
Yani toplamda 6 tür yavru alıyorum, yüzdelerini iki genin yüzdelerini çarparak buluyorum:
 
1) %12.5 Gold Ghost
2) %12.5 Gold Blusher (buna ben karbeyaz diyorum fotoğrafını aşağıda yayınlayacağım).
3) %12.5 Double dark black ghost
4) %12.5 Double dark black blusher (çok güzel bir balık)
5) %25 Siyah hibrit ghost
6) %25 Siyah hibrit blusher
 
Değişik genotipteki bu yavruların güncel fotoğraflarını aşağıya ekleyeceğim.
 
Uzun uzun blusher melekleri anlattığım için internetten birkaç blusher melek fotoğrafı alıntılamak istiyorum. Blusher geni ile çok güzel balıklar elde etmek mümkün. Koi tipi turuncu blusherleri zaten yukarıda alıntılamıştım. Siyah-mavi blushing balıklara birkaç örnek aşağıda:
 
 
1) Turkuaz blushing (bir doz siyah, iki doz çizgisiz):
 
2) Siyah Blushing (iki doz siyah, iki doz çizgisiz)
 
 
3) Black Ghost (Bir doz siyah bir doz çizgisiz)
 
4) Çikolata Blushing (İki doz smokey iki doz çizgisiz)
 
 
5) Smokey Blushing (Bir doz smokey iki doz çizgisiz)
 
6) Paraiba Smokey (Bir doz smokey iki doz çizgisiz iki doz mavi)
 
7) Paraiba Sunset (İki doz gold iki doz mavi iki doz çizgisiz)
 
8) Pinoy Paraiba (Bir doz Siyah iki doz çizgisiz iki doz mavi)
 
 
Görüldüğü üzere smokey, siyah, çizgisiz, ve mavi genlerinin kombinlenmesi ile elde edilen çok güzel melekler, yurtdışında melek balığındaki en son modayı oluşturuyorlar...
mgokkavas2010-02-08 15:55:54

Beğenenler: [T]153481,leovo[/T]
Teşekkür Edenler: [T]153481,leovo[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

mgokkavasÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
Kayıt: 29/01/2008
İl: Ankara
Mesaj: 576
mgokkavasÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 07 Şubat 2010 23:23

Yavrular anne babadan ayrılmadan az önce:

 
 
Hık demiş babasının burnundan düşMEMİŞ:
 
 
 
 
Anaçlardan ayrıldıktan sonra yeni akvaryumlarındalar:
 
 
 
Bunlar da bir önceki batından (9 Aralık doğumlu yavrular) aldığım yavrular; siyah ve beyaz blusher ve ghost, 4 tip ve aralarındaki farklar bu fotoğraflarda görülebilir.
 
 
 
 
 
mgokkavas2010-02-08 11:52:35

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Cihat ArslanÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 15/04/2007
İl: Istanbul
Mesaj: 1675
Cihat ArslanÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 07 Şubat 2010 23:42
 
Mutlu Bey elinize sağlık. Yukarda 7 numaralı resimdeki paraiba sunset dediğiniz meleklerden 1 çiftimden birkaç yavru çıkmıştı. Dişi yurtdışından gelmişti bendeki mavi erkekle eşleştirmiştim. Yavrular büyüdükçe ghost özellikte olduklarını farkettim ve birkaç tanesinde kuyruk,sırt ve yanaklarda mavilik vardı. Bunları hemen ayırdım ama büyütme sürecinde kaybettim malesef. O çifti de forumdan birine satmıştım. O kan sattığım balıklarda var.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

volcanotrÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 15/04/2009
İl: Ankara
Mesaj: 563
volcanotrÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 07 Şubat 2010 23:53
Mutlu Bey,
Detaylı bilgilendirmeniz için çok teşekkür ederim.
9 Aralık doğumlu yavruların hepsi çok güzeller..!
  

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

mgokkavasÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
Kayıt: 29/01/2008
İl: Ankara
Mesaj: 576
mgokkavasÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 08 Şubat 2010 11:43
[QUOTE=Cihat Arslan] 
Mutlu Bey elinize sağlık. Yukarda 7 numaralı resimdeki paraiba sunset dediğiniz meleklerden 1 çiftimden birkaç yavru çıkmıştı. Dişi yurtdışından gelmişti bendeki mavi erkekle eşleştirmiştim. Yavrular büyüdükçe ghost özellikte olduklarını farkettim ve birkaç tanesinde kuyruk,sırt ve yanaklarda mavilik vardı. Bunları hemen ayırdım ama büyütme sürecinde kaybettim malesef. O çifti de forumdan birine satmıştım. O kan sattığım balıklarda var.
[/QUOTE]
 
Cihat Bey,
 
Paraiba türleri çok güzel balıklar. Balığın paraiba olması için mavi olması üzerine iki doz çizgisiz geni taşıması gerekiyor. Yani anaçlarınız mavi ghost ise yavrulardan paraiba çıkabilir. Anaçlarınız paraiba ise yavrularınızın bir kısmı kesin paraiba olur. Onun dışında farklı genler de taşımalarına göre farklı paraibalar olabiliyor. Smokey taşırsa smokey paraiba, gold taşırsa sunset paraiba denmesi gibi.
 
O resimdeki gibi balıklarınız vardı ise yazık olmuş. Tekrar yavrularınızdan karşılaşırsanız haberimiz olsun.
 
Paraiba, kelime anlamı ile mavi renkli değerli bir taş. Hem balığın değerli olması hem de rengine bir atıf olarak bu isim konmuş.
 
 

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Cihat ArslanÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 15/04/2007
İl: Istanbul
Mesaj: 1675
Cihat ArslanÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 08 Şubat 2010 20:13
 
Dişi maviydi fakat çizgileri belirgin değildi. Erkek ise direk mavi,temiz kandı sadece inci gövdeler çıkıyordu. Bu paraibalardan 10-15 tane ancak çıkmıştır. Ghost özellikte yanaklar,sırt kuyruklar mavi çok güzel duruyordu. Ghost özelliktekilerin sayısı daha fazlaydı. Sattığım kişi yavru aldı fakat yaşatamadı sanırım. Sonra satışa çıkardı,denk gelirsem sorarım.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir