Yoksa Siz Halâ Dip Mi Çekiyorsunuz?


zupermenÇevrim Dışı

Kayıt: 13/02/2012
İl: Istanbul
Mesaj: 216
zupermenÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 19 Mayıs 2014 11:59
Arkadaşlar selamlar; Bu yazdıklarım hakkında fikirlerinizi rica ediyorum.
Bundan yıllar önce yazmış olduğum yazılarda da taban kumunun akvaryum ortamında filtreden bile daha önemli olduğunu bakteri kültürü olarak. Yazmıştım. Bunu okuduklarıma dayanarak değil gözlemlerim bu yönde olmuştu. yaptığım dip çekim aletide bu yüzden sadece kaba pislikler içindir yani kuma daldırsanızda bakterilerinizi akvaryumdan uzaklaştırmaz sadece bir nebze rahatsızlık verir. çay süzgecinden geçen su ne kadar süzülebilir ki su gene akvaryumda. su değişimde dip çekimi değil yani. Ben yıllardır su değişimini için akvaryumdan suyu şelale filreden alırım dipten değil.
suyu akvaryuma ilave ederkende şu anda kedi kumu (Bir arkdaşımızın buluşudur) detomit kullanıyorum balıklardaki doku kaybını engelliyor. (Kuyrukta ve yüzgeçlerde)
Taban kumunun üst katmanından çok ben alt katmanıyla ilgileniyorum. O yüzden dip çekiminin üst kısımda yapılabileceğini ama dediğim şekilde su değişimlerinde değil alt katman kurcalanmadan. Sanırım bir noktada birleşeceğiz ama ben nasıl toparlarım bilemiyorum. (Yada aynı yoldayız birbirimizden haberimiz yok siz kaba pisliklerle ben bunu misket gübreyle yapmıştım bir ara şimdi saksı toprağı kullanıyorum. Tabanda.

Taban kumunun alt katmanında ışık almayan kısmının faaliyet olarak daha önem taşıdığını tahmin ediyorum.
Akvaryumu kurduğumuzda eğer tankımız bitkili ise yapanlar bilir misket gübre kullanıyoruz. bu kullandığımız misket gübreyi eğer ki kumun dibine doğru gömmez isek taban kumunun üst kısmında çamurlaşmaya neden olduğu gibi bitkilerinde köklerinin çürümesine sebebiyet vermekte bana göre hagen kumunun kullanılması tabanda ışık katmanını geçirgenliğinin az olması sebebiyle tabanda bakteri kültürü için filtrede oluşturulmaya çalışılan ışıksız ve oksizensiz oratamı sağlamakta yani hagenin öne çıkma sebebi ışık geçirgenliğinin az olması işte bunu bitkiyle nasıl bağlayacaksına gelince de bitkiler biliryorsunuz azotu direkt alamazlar tabandaki bakterilerin iyon değişiklikleri sayesinde azotu bünyelerine alırlar. işte bu noktada da bana göre bitki gübresi bu bakterileride besleyerek ve hızlandırarak azot emilimine de katkı sağlıyor. Diyeceğim o ki bana göre yapmış olduğunuz uygulamada tabandaki kaba pislikler alınıp akvaryuma görüntü kazandırılarak hagen kumun altına misket gübre ufak parçalar halinde dağıtılırsa bu bakteriler için besin kaynağı olacaktır. Ve daha sağlıklı olacaktır diye düşünüyorum. Sizlerin de bu konuda açılımlarınızı bekliyorum. Co2 mayalama yapılırkende besin bakteriler için kullanılınıp elde ediliyor. Onun gibi.

Ayrıca iletkenlikle ilgili mümkünse bir kaç kelime etmek istiyorum.

Akvaryumda bana göre belirli aralıklarla su değişimi şart neden derseniz. İletkenlik babında;

sürekli su ilavesi ile akvaryuma kazandırılan sertlik sudaki belirli metal iyonlarının (özellikle kalsiyumun ve bir dereceye kadarda magnezyumun ölçüsüdür.) Bu değere önemli miktarda da kalsiyum sertliği (KH) de dahil olmasına rağmen, bizi ilgilendiren daha çok genel sertlik (GH) değeridir. Genel sertliği göstermenin çeşitli yolları vardır; bunların en yaygın kullanılanı da DH dır. DH kalsiyum yoğunluğunun sertlik derecesiyle ilişkisini gösterir.

 

PPM CACO3                         dh                   su

0-50                            3 derece          yumuşak

50-100                        3-6                  ılımlı yumuşak

100-200                      6-12                hafif sert

 

Devam eder. İşte bu noktada düzenli su değişimi şart diyorum.

Ayrıca ph a da takılmak gerekli diye düşünüyorum.
asitlik alkalilik sebebiyle.

Yıllar önce
ph yıkıcı etkisinden kurutlmak için gh stabilitesi için akvaryuma içme karbonat atardm. (Toz olan)
cikletler taban kumunu sürekli alt üst ettikleri için ph oynamasından balık kaybı nedeniyle
ama bu karbonat gh ı arttırdığı için bir nevi ph ın sigortası olurdu benim için. Hayvanlar makine gibi yavrulamışlardı en son baş edemedim. 400 e yakın oldular ve 4 akvaryum yapmıştım. hepsini satmak zorunda kaldım. topluca.




Bir ilave daha yapmak istiyorum. Bana göre tabanda kullanılan lav kırığı en alt katmana gömülürse yada serilirse bu lav kırığının gözenekli yapısı sayesinde bakteri kültürü daha çabuk elde ediliyor. Ve demir emilimi birkilerce süper oluyor. Tavsiye ederim.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

osmank.Çevrim Dışı

Kayıt: 29/06/2013
İl: Kocaeli
Mesaj: 321
osmank.Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 19 Mayıs 2014 22:59
Dört beş yazıda bir başlığa atıfta bulunulmuş. Herhalde forumda hiç bir başlığa bu kadar laf atılmamıştır. 'tamam düzenli su değişimi gerekli ama siz hala dipte mi çekiyorsunuz' şeklinde mi değiştirilse.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

erntmzÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 30/12/2012
İl: Ankara
Mesaj: 1415
erntmzÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 19 Mayıs 2014 23:47
[QUOTE=jfm54]Dört beş yazıda bir başlığa atıfta bulunulmuş. Herhalde forumda hiç bir başlığa bu kadar laf atılmamıştır. 'tamam düzenli su değişimi gerekli ama siz hala dipte mi çekiyorsunuz' şeklinde mi değiştirilse.[/QUOTE]
O kadar uzun başlık olabileceğini sanmıyorum ama  açıklayıcı bir başlık önerisi olmuş. Dendiği gibi başlığa takılmamak gerekirmiş, çok doğru içeriği okuyan zaten anlar. 


Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

HRYANILÇevrim Dışı

Kayıt: 30/04/2014
İl: Istanbul
Mesaj: 24
HRYANILÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 19 Mayıs 2014 23:52
Sarı prenses balıklarım var. 80x40x30 luk akvaryumum da bakalım uzun bir süre dip çekimi yapmayacağım sonuçları ben de merak ediyor olacağım.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

zupermenÇevrim Dışı

Kayıt: 13/02/2012
İl: Istanbul
Mesaj: 216
zupermenÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 20 Mayıs 2014 09:35
Kumu eşeleyen balıkla zor olur gibime geliyor. Sen her ihtimale karşı filtreni kuvvetli tut.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

osmank.Çevrim Dışı

Kayıt: 29/06/2013
İl: Kocaeli
Mesaj: 321
osmank.Çevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 20 Mayıs 2014 13:45
1 senedir 300 litrelik akvaryumda dip çekimi yapmıyorum ama orta ve alt seviyelerden su çekip değişim yapıyorum çok şükür balıklarda kayıp vermedim. 

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ApistogrammaÇevrim Dışı

Kayıt: 22/09/2010
İl: Yurtdisi
Mesaj: 236
ApistogrammaÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 17 Ağustos 2014 10:43
Onur ben tortu sevmiyorum ama tortu cekmekte istemiyorum hem tortu olsun istiyorum hemde ben yapmak istemiyorum bunun icin ne yapabilirim? 

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

RüzgardegirmeniÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
Kayıt: 12/04/2006
İl: Manisa
Mesaj: 5919
RüzgardegirmeniÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 17 Ağustos 2014 10:52
[QUOTE=Apistogramma]Onur ben tortu sevmiyorum ama tortu cekmekte istemiyorum hem tortu olsun istiyorum hemde ben yapmak istemiyorum bunun icin ne yapabilirim? [/QUOTE]

Dış filtre koy o zaman. Tortu dış filtrede kendi halinde takılır. 

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ApistogrammaÇevrim Dışı

Kayıt: 22/09/2010
İl: Yurtdisi
Mesaj: 236
ApistogrammaÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 17 Ağustos 2014 10:54
[QUOTE=Rüzgardeğirmeni][QUOTE=Apistogramma]Onur ben tortu sevmiyorum ama tortu cekmekte istemiyorum hem tortu olsun istiyorum hemde ben yapmak istemiyorum bunun icin ne yapabilirim? [/QUOTE]

Dış filtre koy o zaman. Tortu dış filtrede kendi halinde takılır. 
[/QUOTE]

 Ciddi ciddi cevap vermissin onur neyse bende tortu ve onur dostugundan yanayim. Yasasin Tortu yasasin baliklarimiz. 

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

ringoÇevrim Dışı

Özel Üye
[B]9364,1[/B] [B]8772,2[/B]
Kayıt: 25/01/2008
İl: Istanbul
Mesaj: 1288
ringoÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 17 Ağustos 2014 17:52
[QUOTE=zupermen]Arkadaşlar selamlar; Bu yazdıklarım hakkında fikirlerinizi rica ediyorum.
Bundan yıllar önce yazmış olduğum yazılarda da taban kumunun akvaryum ortamında filtreden bile daha önemli olduğunu bakteri kültürü olarak. Yazmıştım. Bunu okuduklarıma dayanarak değil gözlemlerim bu yönde olmuştu. yaptığım dip çekim aletide bu yüzden sadece kaba pislikler içindir yani kuma daldırsanızda bakterilerinizi akvaryumdan uzaklaştırmaz sadece bir nebze rahatsızlık verir. çay süzgecinden geçen su ne kadar süzülebilir ki su gene akvaryumda. su değişimde dip çekimi değil yani. Ben yıllardır su değişimini için akvaryumdan suyu şelale filreden alırım dipten değil.
suyu akvaryuma ilave ederkende şu anda kedi kumu (Bir arkdaşımızın buluşudur) detomit kullanıyorum balıklardaki doku kaybını engelliyor. (Kuyrukta ve yüzgeçlerde)
Taban kumunun üst katmanından çok ben alt katmanıyla ilgileniyorum. O yüzden dip çekiminin üst kısımda yapılabileceğini ama dediğim şekilde su değişimlerinde değil alt katman kurcalanmadan. Sanırım bir noktada birleşeceğiz ama ben nasıl toparlarım bilemiyorum. (Yada aynı yoldayız birbirimizden haberimiz yok siz kaba pisliklerle ben bunu misket gübreyle yapmıştım bir ara şimdi saksı toprağı kullanıyorum. Tabanda.

Taban kumunun alt katmanında ışık almayan kısmının faaliyet olarak daha önem taşıdığını tahmin ediyorum.
Akvaryumu kurduğumuzda eğer tankımız bitkili ise yapanlar bilir misket gübre kullanıyoruz. bu kullandığımız misket gübreyi eğer ki kumun dibine doğru gömmez isek taban kumunun üst kısmında çamurlaşmaya neden olduğu gibi bitkilerinde köklerinin çürümesine sebebiyet vermekte bana göre hagen kumunun kullanılması tabanda ışık katmanını geçirgenliğinin az olması sebebiyle tabanda bakteri kültürü için filtrede oluşturulmaya çalışılan ışıksız ve oksizensiz oratamı sağlamakta yani hagenin öne çıkma sebebi ışık geçirgenliğinin az olması işte bunu bitkiyle nasıl bağlayacaksına gelince de bitkiler biliryorsunuz azotu direkt alamazlar tabandaki bakterilerin iyon değişiklikleri sayesinde azotu bünyelerine alırlar. işte bu noktada da bana göre bitki gübresi bu bakterileride besleyerek ve hızlandırarak azot emilimine de katkı sağlıyor. Diyeceğim o ki bana göre yapmış olduğunuz uygulamada tabandaki kaba pislikler alınıp akvaryuma görüntü kazandırılarak hagen kumun altına misket gübre ufak parçalar halinde dağıtılırsa bu bakteriler için besin kaynağı olacaktır. Ve daha sağlıklı olacaktır diye düşünüyorum. Sizlerin de bu konuda açılımlarınızı bekliyorum. Co2 mayalama yapılırkende besin bakteriler için kullanılınıp elde ediliyor. Onun gibi.

Ayrıca iletkenlikle ilgili mümkünse bir kaç kelime etmek istiyorum.

Akvaryumda bana göre belirli aralıklarla su değişimi şart neden derseniz. İletkenlik babında;

sürekli su ilavesi ile akvaryuma kazandırılan sertlik sudaki belirli metal iyonlarının (özellikle kalsiyumun ve bir dereceye kadarda magnezyumun ölçüsüdür.) Bu değere önemli miktarda da kalsiyum sertliği (KH) de dahil olmasına rağmen, bizi ilgilendiren daha çok genel sertlik (GH) değeridir. Genel sertliği göstermenin çeşitli yolları vardır; bunların en yaygın kullanılanı da DH dır. DH kalsiyum yoğunluğunun sertlik derecesiyle ilişkisini gösterir.

 

PPM CACO3                         dh                   su

0-50                            3 derece          yumuşak

50-100                        3-6                  ılımlı yumuşak

100-200                      6-12                hafif sert

 

Devam eder. İşte bu noktada düzenli su değişimi şart diyorum.

Ayrıca ph a da takılmak gerekli diye düşünüyorum.
asitlik alkalilik sebebiyle.

Yıllar önce
ph yıkıcı etkisinden kurutlmak için gh stabilitesi için akvaryuma içme karbonat atardm. (Toz olan)
cikletler taban kumunu sürekli alt üst ettikleri için ph oynamasından balık kaybı nedeniyle
ama bu karbonat gh ı arttırdığı için bir nevi ph ın sigortası olurdu benim için. Hayvanlar makine gibi yavrulamışlardı en son baş edemedim. 400 e yakın oldular ve 4 akvaryum yapmıştım. hepsini satmak zorunda kaldım. topluca.




Bir ilave daha yapmak istiyorum. Bana göre tabanda kullanılan lav kırığı en alt katmana gömülürse yada serilirse bu lav kırığının gözenekli yapısı sayesinde bakteri kültürü daha çabuk elde ediliyor. Ve demir emilimi birkilerce süper oluyor. Tavsiye ederim.
[/QUOTE]


Hayri bey o kadar çok şey yazmışsınız ki, hangisi hakkında fikir belirteyim bilemedim.  :)

Kedi kumu, diatomit arkadaşınızın buluşumudur bilemem ama en azından kuyrukk ve yüzgeçlerdeki doku kaybını önlediği yönündeki aktarımınızın genellenemeyeceğini söylemek lazım.  Bu tür maddeler gözenekli yapıları itibariyle çok öncelerden beri su filtrasyon sistemlerinde kullanıldığı gibi sudan hangi maddeleri veya tortuların tutulduğuna dair bilgi sahibi olmak lazım.  Kısacası mesela sizin oturduğunuz şehri şebeke suyunda kalsiyum fazladır da atıyorum diatomit de onun birazını tutuyordur, bu da balıkların yüzgeçlerindeki sert sudan kaynaklı erimeyi kaldırıyordur vesaire gibi düşünmek lazım. Yada bu olayın teknik ve bilimsel izahını yapmanız lazım nasıl doku kaybı ortadan kalkıyor belirtmeniz gerekir yani kısa bir iki gözlem veya tahmin sonucu yönlendirmede bulunmak doğru olmamaktadır.

Diğer tahmininiz olan misket gübre kullanımı ile azot alım veriminin artırılması yönündeki tahmininize gelirsek. Misket gübreler içerisinde bulunan n,p,k veya mikro element gübrelerinin hiçbirinin benim bildiğim kadarı ile  denitrifikasyon bakterilerine besin oluşturacak bir durumu yok.  Yanlış hatırlamıyorsan besin olarak alkol kullanıyorlar. (bu konuda Onur bey yardımcı olabilir.)  Diğer taraftan denitrifikasyon bakterilerini diyelim ki besliyoruz bu takdirde söylediğiniz şeyle çelişik bir durum ortaya çıkar. Yani dediğiniz gibi bitkiler genellikle azotu inorganik formdan yani nh3 nh4 no2 veya no3 gibi formlardan elde ederler, elementel form olan n2 den alamazlar yani denitrifikasyon no3 ü  n2 ye döndürmek olduğundan bu durum  tam tersine bitkilerinize yarar değil zarar getirir denebilir.  Fakat kum altında başka süreçler de vardır kürkürt döngüsü so4 ün so3 h2s dönüşmesi vesaire döngüleri gibi, bu tür gübreler belki bu döngülerde ufak işlevler görüp bir takım olumlu değişiklikler de yaratabilir ama tamamen tahmin çünkü bunu söyleyebilmek için bunun bilimsel gözlem ve izahının olması gerekir. Tabii şöyle bir şey mümkün mesela tabanda kükürt dönüşümü desteklendiğinden bitkiler tarafından kükürt alımı artıp dolaylı bir şekilde büyüme ihtiyacına karşı azot alım verimi de artabilir vesaire.

İletkenlik Genel sertlik ve kh hakkında da kafanızın hayli karışık olduğu anlaşılıyor. 
"""Yıllar önce 
ph yıkıcı etkisinden kurutlmak için gh stabilitesi için akvaryuma içme karbonat atardm. (Toz olan)"""

Hayri bey, karbonat gh ı etkilemeyeceği gibi, balıklar tabanı karıştırdı diye ph artıp balıklar ölmez. 
Gh zaten stabil olan bir şeydir yani öyle kolay kolay değişmez ve eksilmez. Kh da yine nispeten stabil sayılabilir. Kısacası gh dediğiniz şey suda bulunan kalsiyum ve magnezyumun ölçüsü olup, kh dediğimiz şey ise sudaki co3 ve aslında hco3 ün ölçüsüdür. Yani kh ın kalsiyumla bir alakası olmayıp alakalı olduğu kısım tamamen karbonat veya bikarbonattır. Bunlar zaten suda stabildir (kh biraz eksilebilir) Stabil olmayan ph tır. Ph ise önemli ölçüde kh bağımlıdır yani bikarbonata bağlıdır diyebiliriz. Tabi diğer asidik etkenlerle beraber size suyun o anki ph ını verir.
Kısacası ph ın yıkıcı etkisinden kurtulmak için suya karbonat atardım cümlesi kimi çok nadir durumlarda doğru olabilir. Mesela suyunuz kh ı çok düşüktür, bu takdirde stabil olmayan bir ph ınız olur o takdirde kh ı artırırsanız ph stabilieniz artmış olur. Ancak gh ınız değişmez.  Diğer taraftan gh ile ph arasında hemen hemen hiçbir ilişki bulunmaz. (ekstrem bazı durumları göz ardı ederek bunları yazdım mesela suyu kaynatırsanız kasiyum ve karbonatı çöktürmek mümkün bu takdirde gh da kh da azalır tabi) Ancak akvaryum ortamında su kaynamadığı için stabildir diyorum. Tabii eser miktarda değişimler mümkün. 

Ancak buharlaşma ile gh veya kh arasında ilişki bulunabilir şöyle ki uzun süre su değişilmediği takdirde diyelimki suyun %50 si buharlaştı bu takdirde suyun her bir litresinde çözümüş bulunan iyon miktarları 2 ye katlanmış olur yani ufak sapmaları es geçersek suyunuzda 30 ppm kalsiyum varken bu 60 ppm e çıkmış olur. Yani suyunuzun sertliği de (genel) , eksilmemişsse karbonat sertliği de (kh), iletkenliği de tuzluluğu da artar.

Hayri bey, lütfen hakaret gibi saymayınız ancak yeterince bilgi sahibi olmadığımız konularda tahminler doğrultusunda fikir ve savlar ileri sürmek uygulama yöntemleri göstermek tecrübesiz arkadaşların daha fazla hata yapmasından başka bir sonuç doğurmamaktadır. Maalesef hatalı bir bilgi virüs gibi yayılabilmesine karşın milletimizin genetik özelliği midir nedir bilinmez doğrusu okuyup anlayan paylaşan  ve uygulayan ne yazık ki azınlıkta kalmaktadır. 
Yani ben böyle yaptım iyi oldu veya öyle tahmin ediyorum çoğunlukla hatalı neticeler veriyor ve düzeltmesi zor oluyor.

Saygılar.
ringo2014-08-18 12:38:17

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

erntmzÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 30/12/2012
İl: Ankara
Mesaj: 1415
erntmzÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 20 Eylül 2014 00:09
Bunu akvaryum markası olan jbl  de söylüyor dergisinde okudum, pislik olan akvaryum pisliksiz akvaryumdan daha temizdir yazıyor.  
Dip çekimi akvaryumda kaos yaratmaktan başka bir şey değilir. 
Teşekkürler. 
Pislikten kastım dışkılardır, yemler değil. 
erntmz2014-09-20 00:14:36

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

melektrikciÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 05/08/2010
İl: Antalya
Mesaj: 679
melektrikciÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 20 Eylül 2014 11:10
Bir yazışma kopyalıyorum aşağıya, içinde videoda var. Elazığ'lı bir arkadaşımız hiç filtre ve hava motoru kullanmadan bu akvaryumda meleklerden yavru aldı. Soruyu soran ben cevaplayan REDBARON nickli arkadaşımız :) Dipteki tortuya dikkat..

 Konu: Elazığ Lı Akvaristler
    Gönderim Zamanı: 16 Nisan 2014 22:28 
Orjinalini yazan: melektrikci
Orjinalini yazan: ReDBaRoN
Filtresiz doğal döngülü akvaryumumdan bir video eklemek istedim.
Buyrun HD izlemeniz tavsiye olur :)

http://www.youtube.com/watch?v=2LUz3BHa6B8

Tebrikler, çok güzel.. oluşan dipteki tortu hiç bir filtre de olmayan yararlı bakteriyi ihtiva ediyor zaten..
bir kaç sorum olacak;
1- su yüzeyi az da olsa doğal olarak dalgalanıyor mu. 
2- dipteki tortuyu tam olarak nasıl oluşturdun, süreci anlat lütfen.
3- video güncel mi? melekleri sattım demiştin ama haşa bayağı var gibi
4- genel olarak sistemin kurulumundan bakımına anlatır mısın :)

1-Bazı dönemler dalgalı bazı dönemler durgun oldu iki durumdada pek bir fark göremedim (durgun durumdayken yüzeyde yağımsı tabaka oluşumu vardı )
2-Akvaryumu kurdum 2 ay boyunca azar azar yem attım ayrıca bu iki ayın içinde 3 kere başka bir akvaryumun iç filtresini bu akvaryumun içinde temizledim.Ekstra başka bişey yapmadım.
3-Video güncel değil 2 aydan fazla oldu başka bir konuda paylaşmıştım buradada paylaşmak istedim.Ama taban görüntüsü vs..herşey şu andada aynı sadece dediğiniz gibi melekleri azalttım kendime 1 çift ayırdım sadece en başta planladığım gibi.
4-Sistemin oturması uzun sürüyor ama oturduktan sonra bakımı çok basit pek bi püf noktası yok diyebilirim.
Sistemde sadece biraz akıntı olsa iyi oluyor onuda büyük balıklar bazı durumlarda kendi hareketleriyle bile sağlıyor.
Ben arada bir hava motoru çalıştırırdım balık çokken ama şimdi onu bile yapmıyorum :)
Su değişimi 10 günde bir %20 civarında yapıyorum.
Suyu üstten alıyorum dipten almıyorum.
Sistemin sıkıntılarıda yok değil bitkileri söküp dizayn yapayım şansı yok başta nasıl kurulursa sonradan öyle gitmek zorunda.Bitkiler toprağa kök salınca sökmek mümkün olmuyor yada sökülürse toprak kalkacağından faciaya yol açabilir :)
Bitki çıkarmak isteyince uzun uğraşlarla kökünden makasla kesmek zorunda kalıyorum ve bitkiler bu aşamadan sonra kullanılmaz hale geliyor.
Başka bir sıkıntı bazen cüce vatozlar yem kavgası yaparken yada bir bitkiye takılıp kalınca güçlü yüzgeç hareketleriyle kumu en dibine kadar kaldırıp ortalığı çamur deryasına çevirebiliyorlar neyseki bu olay çok başıma gelmedi :)
Başka bir olaysa bu sistemde salyangoz yaşamıyor.Adi salyangoz bile :) Nedenini bilmiyorum pekte merak etmedim açıkcası.Aklınıza sistemin zararlı zehirli maddeler vs..içerdiği gelebilir bu akvaryumda kuhlilerim yumurta aldı cüce vatozlar ve melekler büyüme gösterdi suda sorun olsa bunlar olmazdı diye düşünüyorum.

omardaing2014-09-21 15:51:40

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

HASAN ÖZDEMİRÇevrim Dışı

Kayıt: 15/12/2010
İl: Istanbul
Mesaj: 255
HASAN ÖZDEMİRÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 20 Eylül 2014 11:53
 Onur bey merhaba,konunuz favorilerimde ekli,bir süredir tartışmalara şahit oluyoruz sırf bu sebepten yazıyorum.Sizin savunduklarınız aklıma yattığı için yaklaşık iki yıldır orta ve güney amerikan tanklarımda sadece %20 su değişimi yapıyorum,kesinlikle dip çekimi yapmıyorum.Balıklarımın video ve resimleri konularımda var.Tartışma tarzım değil. Ben bu vesile ile size teşekkür etmek istedim.Saygılar.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

HASAN ÖZDEMİRÇevrim Dışı

Kayıt: 15/12/2010
İl: Istanbul
Mesaj: 255
HASAN ÖZDEMİRÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 20 Eylül 2014 17:59
2 yıldır dip çekimi yapılmayan tanklarımdan görüntülerdir.Saygılar.

http://www.youtube.com/watch?v=rHq1Az8DbAw
[VID]http://www.youtube.com/watch?v=rHq1Az8DbAw[/VID]

[VID]http://www.youtube.com/watch?v=RDKVx17P4qk[/VID]


omardaing2014-09-21 16:06:12

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir