Akvaryum.Com
  • Makrakantam Sürekli Saklanıyor


    Profil resmi
    mitii

    Merhaba akvaryumu kuralı yaklaşık 1.5 ay oluyor ve akvaryum oturmuş gibi bu hafta beyaz benek tedavim bitti ve beyaz beneği yendim kayıpsız aslında makrakantam hiç beyaz beneğe yakalanmadı ama sürekli yaptığım taş mağrada veya kökün arkasında saklanıyor sürü balığı olduğunu biliyorum fakat akvaryum hacmim çok büyük olmadığından dolayı hayvana eziyet etmekte istemiyorum akvaryum 80x45x35 boyutunda 126 litre dekorlarla beraber tam ne kadar oluyor kestiremedim ısı sabit 26 derece akvaryumdaki balıklar
    2E 3D lepistes yetişkin
    1E 3D Moli yetişkin
    2 adet cuce vatoz biri büyük diğeri daha küçük
    4 bronz 4 komando cory
    yaklaşık 15 tane karışık moli-lepistes yavrusu

    Sizce akvaryuma makrakantaya 1 tane daha arkadaş almam sıkıntılı mı olur

    (Not: Şuan balığı kendimde göremediğim için fotoğraf ekliyemiyorum görebildiğim zaman ekliyeceğim)

    [IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/250306/301120241156031.jpg[/IMG]

    Profil resmi
    ahmetfiratozkaya

    Hastalık açısından.

    Bir karantina kabı yapabilirseniz büyük saklama kaplarından vs akvaryumunuzun suyundan koyup 1 hafta gözlemleyip ana tankınıza ekleyebilirsiniz.

    Genellikle bu durum pahalı balıklar beslendiğinde yapılır .

    (5) (64)

    Akvaryum Silikonunda Kabarcıklar


    Profil resmi
    Kazmakul12

    Yeni bir akvaryum aldım 150x50x60 cm iki adet iç silikonları çok güzel çekilmiş ama aklıma takılan soru camdaki hava kabarcıkları. Bu konuda ne yapmalıyım bilgisi olan var mı?[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/252998/301120241120021.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/252998/301120241120041.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/252998/301120241120051.jpg[/IMG]

    Profil resmi
    MasterChief

    Risk var, dayanıklılığı güçlendirmek için kayıt kuşak yaptırmak, üstten köprü ve dış kenarlara metal köşebent çektirmek faydalı olur kanaatindeyim.

    Yükseklik epey fazla. Uzunluk da az değil.

    Neticede yarım tona yakın su olacak.

    (3) (75)

    Plastik Akvaryum Kapağı Yapan Varmı?


    Profil resmi
    Mehya
    12:05
    Evet arkadaşlar 60cm e 40 cm ölcülerinde plastik akvaryum kapağı arıyorum yapan satan biryer varmı ? Bu konuda daha önce tecrübesi olan arkadaşlar varmı? Plastik kapak istememin sebebi suya karsı dayanıklı ve görsel olarak güzel durmasi[:3]

    Profil resmi
    alperonal

    [QUOTE=Muhammedcay]

    Kalıptan çıktığı için ölçülerinize göre birşey bulmak zor olur Şu konuya bakabilirsiniz
    https://www.akvaryum.com/forum/kapaksiz_akvaryumlara_kapak_alternatif_bir_cozum_k818827.asp[EDIT]alperonal,2024-11-30 12:25:52[/EDIT]

    Aslında standart ölçü ama eğer imalatçı bulamazsam söylediğiniz gibi alternatif yöntem bakayım.
    Teşekkürler...

    [QUOTE=alperonal]uhammedcay]

    Kalıptan çıktığı için ölçülerinize göre birşey bulmak zor olur Şu konuya bakabilirsiniz
    https://www.akvaryum.com/forum/kapaksiz_akvaryumlara_kapak_alternatif_bir_cozum_k818827.asp

    Aslında standart ölçü ama eğer imalatçı bulamazsam söylediğiniz gibi alternatif yöntem bakayım.
    Teşekkürler...[/QUOTE]

    Teşekkürler

    (6) (2811)

    Güne Yavru Karides Sürprizi


    Profil resmi
    Tcanis

    Güne filtrede saklanan yavru karidesle başladıkk [:)]

    Keyifli hobilerr



    [IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/244455/301120241221411.jpg[/IMG]

    (0) (34)

    Walstad Metodu (ternapi)


    Profil resmi
    ternapi
    04:23
    95 beğeni
    Merhabalar.

    Bu konuda otorite olduğumu iddia etmek gibi bir niyetim de isteğim de yok.

    Sadece, uzun yıllardır bu metod ile iç içeyim ve uzun soluklu birçok başarılı kurulumu deneyimledim. Halihazırda hayatına sorunsuz devam etmekte olan tanklarım da mevcut.

    Hatta uzun yıllar evvel kurduğum büyüklü küçüklü kavanozları, beğenip isteyen eşe dosta dağıtmıştım. Onların da neredeyse tamamının hayatını sorunsuz sürdürüyor olduğunu biliyorum.

    Bu durumda, iki çift laf etme hakkına sahip olduğumu düşünüyorum.
    (Sağ olsun, @Yas400 öneride bulunmasaydı, belki de bu düşüncemi eyleme geçirmezdim. Başıma iş açtınız Yasin Bey[:)))])

    Birkaç yıldır bu foruma üyeyim ve önceleri, walstad metodu denilen her konuda gördüğüm yanlışları düzeltmek için yazar dururdum. Gerek açılan ilgili konulara, gerekse fikrimi soran özel mesajlara yazdım durdum usanmadan...

    Fakat gördüm ki anlattıklarım, önerdiklerim "X kişi böyle yapmış olmuş, Y kişi bu kadar beklemeye gerek yok diyor, Z kişi toprağı öylece sermiş, W kişi filtre kullanıyor, you tube videolarında şöyle şöyle diyorlar" gibi gerekçelere sığınılarak umursanmıyor.

    Ben de vazgeçtim.

    "Bana ne, istediklerini yapsınlar" dedim ve kenara çekildim.

    Sonra gördüm ki "Walstad kısa vadede iyi ama uzun süre dayanmıyor, benim X vakitte kurduğum tankta yosunla başedemez oldum" ya da "Walstad metodu kurdum ama bitkilerim eridi, bozuldu, balıklarım hastalanıyor/ölüyor" gibi şikayetler yağmaya başladı.

    Güzel kardeşim, metodu doğru uygulasaydın bunlar olmayacaktı ki...

    Yorum yazsam yine söylediklerim boşa gidecek, yazmadıkça da walstad metodunun adı kötüye çıkıyor.

    Hee "Şimdi yazdıklarının boşa gitmeyeceğini nereden biliyorsun?" derseniz, cevabım: "Bilmiyorum."

    Sadece, şurada derli toplu iki satır yazıp anlatayım da bilmek isteyen gelip baksın. Ben de açılan konulara yorum yazmamamın suçluluğunu üstümden atayım istiyorum.


    Önce "Walstad metodu ne değildir?" sorusunun cevabı ile başlamak isterim. Çünkü forumda -birkaç istisna dışında- walstad metodu adı altında kurulmuş tankların hepsi başarısızlıkla sonuçlanmış durumda ve henüz yeni olan kurulumlar da maalesef bu yolda ilerlemekteler.

    *Bir avuç toprak kullanılan her kurulum walstad DEĞİLDİR.

    *Biraz toprak ve biraz kum kullanılan her kurulum walstad DEĞİLDİR.

    *Bitkili her kurulum walstad DEĞİLDİR.

    *Torf (çiçek toprağı diye satılan, poşet ürünler) ile, gübreli toprak ile, kimyasal bulaşmış toprak ile, ayıklanıp yıkanarak işlenmemiş toprak ile yapılan kurulumlar walstad DEĞİLDİR.

    *Filtre kullanılan kurulumlar walstad DEĞİLDİR.

    *Tek tür bitki ile yapılan kurulumlar walstad DEĞİLDİR.

    *Tek tip bitki (mesela birkaç farklı tür ama hepsi gövdeli bitki ya da yine birkaç farklı tür ama hepsi köklü bitki) ile yapılan kurulumlar walstad DEĞİLDİR.



    Gelelim, "Neymiş bu Walstad metodunun olayı?" sorusunun cevabına...

    Walstad metodu, en anlaşılır tanımıyla "Göl ekosistemi taklidi"dir. Yani tanklarımızda küçük göletler kurmaya çalışıyoruz, hedefimiz bu.

    *Göl tabanından başlıyoruz:
    -En dipteki su geçirmez kil tabakası=Akvaryumun alt camı
    -Su geçirmez tabakanın üstündeki toprak tabakası
    -Toprak tabakasını örten kum tabakası
    -Göl tabanının olmazsa olmazı: Küçük omurgasızlar.

    Tabii ki doğada, bu tabakaların kalınlıkları ve yoğunlukları değişkenlik gösteriyor ama bize gereken, doğadaki işlevi elde edebileceğimiz minimum ölçüler.

    İşte Diana da bu ideal ölçüleri bulabilmek için ince ince çalışarak, en iyi verim alınabilecek kriterleri belirlemiş ve ne şanslıyız ki elde ettiği sonuçları kendine saklamayı değil, paylaşmayı tercih etmiş.

    Koskoca çalışmayı birkaç cümle ile özetlemekte sakınca görmüyorum.



    Metodun en önemli kısmı taban. Bu nedenle bütün eforumuzu, taban kurulumuna harcayacağız.

    **TOPRAK:
    -ASLA TORF KULLANMAYACAĞIZ. Torf, toprak değildir. Torf, bitki parçalarının kısmen çürümüş halidir ve karasal bitki yetiştirmede bile yardımcı malzeme olarak kullanılır. Yani torf, saksıda bitki yetiştirmek için de uygun değildir. Yüksek su tutma kapasitesi nedeniyle, tohum çimlendirme ve bitki köklendirme işlemlerinde, saksı bitkilerinde toprağa belli oranlarda eklenerek, toprağın gevşekliğini arttırmak gibi işlerde kullanılır.

    Akvaryumunuzda torf kullanırsanız, yosun sorunundan kaçışınız yoktur ve zaman içinde çökerek içindeki boşluklarda biriken gazları kusar, akvaryumunuzdaki balıkların ani ölümlerine sebep olabilir.

    Yapı marketlerde, zincir marketlerde, çiçekçilerde, pazarda falan "çiçek toprağı" adı altında satılan paketlerin tamamı torftur. Bazılarının içine perlit, çam kabuğu, yosun, NPK gibi ekstralar eklenmiş haldedir ama hepsinin ana malzemesi torftur ve bunların hiçbiri bizim için uygun değildir.

    -Doğadan alınmış/doğal toprak kullanacağız.

    -Koyu renkli toprak tercih edeceğiz, kara toprak olacak.

    -Kırmızıya, sarıya çalan renkteki toprağı kullanmayacağız.


    -Toprağı aldığımız arazide gübre ve/veya kimyasal maddeler kullanılmamış olacak. Bu nedenle en iyisi, üstünde tarım yapılmayan, dağ bayır gibi boş bir araziden toprak çıkarmak. Yüzeyden 20cm kadar kazıp, derindeki toprağı çıkaracağız.

    -Toprağın çer-çöpünü el yordamıyla ayıklayıp eleyeceğiz ve bir kovaya koyup üstüne su doldurarak güzelce karıştırıp bırakacağız. Birkaç saat toprağın iyice çökmesini bekledikten sonra, kovayı yavaşça eğerek suyu dökeceğiz ve yeniden su doldurarak bu işlemi "berrak ve çer-çöpsüz su alıncaya kadar" birkaç kez tekrarlayacağız.
    (Yıkama işlemi bir-iki gün sürebilir)

    -Yıkayıp suyunu akıttığımız, çamur halindeki toprağı geniş bir yüzeye yayarak, birkaç gün kurumaya bırakacağız.

    -Çamur cıvıklığı geçip, "nemli" kıvama gelen toprağı artık kullanabiliriz. Toprağı akvaryum tabanına elimizle iyice bastırarak, TOPRAK KALINLIĞI TAM OLARAK 2,5cm OLACAK ŞEKİLDE yerleştireceğiz.



    **KUM:
    Sırada KUM tabakasını hazırlamak var. Kum seçiminde keskin sınırlar olmasa da en iyi sonucu alacağınız kum, dişli dere kumudur.

    Silis kum gibi ince taneli olmamak şartıyla, istediğiniz kumu kullanabilirsiniz.

    Kumu da kullanmadan önce yıkamanız iyi olur.

    Kumu toprak tabakasının üstüne, KUM TABAKASININ KALINLIĞI TAM OLARAK 2,5 cm OLACAK ŞEKİLDE elimizle hafifçe bastırarak yerleştireceğiz.


    *Bu aşamada iki seçeneğimiz var. İsterseniz önce bitkileri dikip, suyu sonra doldurabilirsiniz ya da önce suyu doldurup, bitkileri sonra dikebilirsiniz.

    Hangi yöntem size daha kullanışlı geliyorsa onu tercih edin.

    Suyu doldurup bitkilerimizi diktikten sonra, -tabii ki tercih ettiğimiz aydınlatma yöntemimizi uygulayarak- en azından 2-3 gün öylece bekleyeceğiz.



    **KÜÇÜK OMURGASIZLAR:
    Göl tabanının olmazsa olmazı, küçük kabuklulardır. Akvaryum ortamında faydalanabileceğimiz, tabandaki ihtiyacımıza en uygun omurgasızlar ise salyangozlardır.

    Melanoides tuberculata (Malezya trompet salyangozu, bizdeki ismiyle "Minare salyangozu") gibi küçük cüsseli, kum karıştırıcı türlerden biri yeterli olur.

    Bitkileri dikilen, suyu doldurulan ve üstüne böylece birkaç gün bekleyen tankımıza,  seçtiğimiz salyangozları ekleyebiliriz.



    **BİTKİLER:
    Beslenme şekline göre farklılıklar gösteren, üç bitki grubundan da tankımızda bulundurmalıyız.

    -Köklü bitkiler: Zemindeki kuma dikilmesi gereken, kökleriyle tabandan beslenen bitkiler.
    Örnek: Saggittaria subulata, Cryptocoryne wenditii.

    -Gövdeli bitkiler: Zemine dikilmesi gerekmeyen, suya serbest bırakılabilen ya da herhangi bir şekilde akvaryumun içine sabitlenebilen, gövdesiyle ve gövdeden çıkardığı kök yapılarıyla direkt sudan beslenen bitkiler.
    Örnek: Bacopa monnieri, Myriophyllum mattogrossense

    -Su üstü bitkileri: Su yüzeyinde serbest duran, suya uzattıkları kökleriyle beslenen, hızlı nitrat tüketme özelliğine sahip olan bitkiler.
    Örnek: Lemna minor (Su mercimeği), Pistia stratiodes (Su marulu)


    *Mümkün olduğunca düşük ihtiyaçları olan ve hızlı gelişen bitki türlerini tercih etmemizde fayda var. Çünkü gübre/besin takviyesi, CO2 verme gibi müdahaleler yapmayacağız. Tankta oluşacak döngünün sağladığı besinlerle yaşayacaklar.

    *Köklü bitkilerimiz kalıcı bitkilerimiz olacak, buna göre, hoşunuza gidecek türlerden seçmelisiniz.

    *Gövdeli bitkiler ve su üstü bitkilerini, sistem tamamen oturduktan sonra tanktan çıkarabilirsiniz ama sistemde kalmaları çok daha iyi olur.

    *Her tip bitkiden en az birer adet bulunmalıdır ama tabii ki tankın büyüklüğüne göre, bitki miktarı ne kadar çok olursa o kadar iyi olacaktır.


    **AYDINLATMA:
    6500k beyaz ışık veren bir aydınlatma aracı ile gündüzleri kesintisiz 6-8 saat aydınlatma yeterli ve uygundur.

    Dilerseniz "4 saat aydınlatma açık-4 saat kapalı-4 saat açık" gibi siesta verilen bir aydınlatma yöntemi de tercih edebilirsiniz fakat ben en iyi sonucu kesintisiz aydınlatma ile aldığım, siesta uygulamalarından memnun kalmadığım için siesta önermiyorum.

    Eğer güneş ışığı ile aydınlatmayı planlıyorsanız, tankınızın gün içinde 1 (bir) saat direkt/yoğun güneş ışığı alması yeterlidir. Fazlası yosunlanmaya, haliyle denge topuzunun kaymasına neden olabilir.



    **DÖNGÜNÜN OTURMA SÜRESİ:
    Geldik, sabır sınırlarını en çok zorlayan kısmına...

    Burası çokomelli arkadaşlar![:D] Tankı kurduktan sonra EN AZ 8 (sekiz) HAFTA karides ve balık gibi canlıları eklemiyoruz. Bu 8 hafta, "en az" beklenmesi gereken süre. Olabildiğince fazla beklemekte fayda var.

    En az 8 hafta geçtikten sonra: Bitkilerimizde gözle görülür gelişmeler varsa (yeni filiz sürme, dallanma, büyüme gibi) ve daha fazla sabredemiyorsak, kademeli olarak balık ve/veya karides ekleyebiliriz.
    (Kademeli derken; bir karides ya da balığı alıştırarak tanka ekledikten sonra en azından 1-2 gün gözlemliyoruz. Davranışlarında, renginde, hareketliliğinde falan bir gariplik yoksa 1-2 karides ya da balık daha ekleyip gözlemliyoruz, her şey yolundaysa tamamını ekleyebiliriz.)


    *Bu uzun bekleme süresi boyunca, haftada bir kez tanktaki suyun dörtte birini değiştirmek yeterli olacaktır.

    *Asla dip çekimi yapmayacağız, zemine müdahale etmeyeceğiz/zemindeki kumu kurcalamayacağız. Su değişimlerini akvaryumun üstünden ya da orta kısımlarından su alarak yapacağız.

    *ilk doldurduğumuz su dahil, her aşamada, tanktaki suyla aynı sıcaklıkta dinlenmiş musluk suyu kullanabiliriz.

    *Walstad metodu ile kurulan tankımızda, tatlı suda ve bitkili ortamlarda yaşayan her balığı besleyebiliriz ama mesela besleyeceğimiz balık 28°C üstünde bir sıcaklığa gereksinim duyuyorsa, yüksek sıcaklığı bitkilerimiz tolere edemeyeceği için, o balığı bu tankta besleyemeyiz.

    Yani, öncelik bitkilerimizin. Çünkü bu metodun hayat sigortası bitkiler. Bitkilerimizin keyfini bozmayacak her canlı bu kurulumda beslenebilir.



    **NEDEN FİLTRE KULLANMIYORUZ?
    Yararlı bakterilerimizin taban malzememizde kolonileşmesini hedefliyoruz. Eğer filtre kullanırsak, bu bakteriler filtre materyalinde kolonileşecekler ve mecburen filtreye bağımlı hale geleceğiz. Çünkü bu durumda filtreyi kapatır ya da çıkarırsak bakteri döngümüz çökecektir.


    "Yüzey yağlanması için filtre kullanabilirmişiz ama" diyorsanız, öyle bir durumla karşılaşırsanız, sadece su yüzeyini hareketlendirmek için, filtre malzemesi (sünger, elyaf gibi) olmadan filtre kullanabilirsiniz ki bunun yerine düşük ayarda hava taşı kullanmak çok daha kolay bir yöntem olacaktır.


    *Doğru kurulan bir walstad tankının ömrü en az 10 yıldır. Kurulum aşaması zorlu gelse de sonrasında, yıllarca kendi kendine yeten bir ekosisteminiz olacak.

    *Kök, dal, kaya gibi dekorlar kullanmak istiyorsanız, bunları döngü oturduktan sonra (zemini kurcalamadan) ekleyebilirsiniz.

    *Döngü oturduktan sonra, zemini fazla karıştırmamaya özen göstererek yeni köklü bitki ekleyebilir, mevcut köklü bitkilerinizi nazikçe sökerek seyreltebilirsiniz.

    *Yine döngü oturduktan sonra, bitkilerinizi istediğiniz sıklıkta budayabilirsiniz. Canlı ekleyip çıkarabilirsiniz.



    ***WALSTAD METODU ÖZETLE: 2,5cm toprak+2,5cm kum+köklü bitki+gövdeli bitki+su üstü bitkisi+en az 8 hafta sabır[:devil:]


    Sistemimizin içindeki canlıların atıkları (dışkılar, bozulan bitki parçaları, ölen canlılar, artık yemler, vs.) salyangozlar ve bakteriler tarafından tüketilerek bitkilere besin olacak. Bitkiler ışığı ve bu besinleri kullanarak beslenecek. Zemindeki bakteriler ve bitkiler suyu filtre edecek. Bu işbirliği böyle devam edip gidecek.[;)]


    Dilimin yettiğince bildiklerimi, deneyimlerimden edindiğim sonuçları aktarmaya çalıştım. Umarım yeterli olmuştur. Eksik kalan yerler olduysa da iletildiği takdirde -yine elimden geldiğince- açıklamasını eklerim.


    Kurulumunuz hayırlı olsun [:)]



    Yasin Bey "vur" dediniz, "öldürdüm"[:D][:D]
    [EDIT]ternapi,2022-03-03 04:58:57[/EDIT]

    Profil resmi
    ahmetfiratozkaya

    [QUOTE=Erkan1661]Merhaba 9 gündür kurduğum walstad tankına ne akla hizmet ettiğimi bilmeden c vitamini tablet attım.Akabinde tankin bir kaç saat içinde yemyeşil oldu.[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/253001/301120241201461.jpg[/IMG]

    [IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/253001/301120241202541.jpg[/IMG]

    İçinde muhtelif bitkiler ve sarı elma salyongozu var .Ben sebebini c vitamini tablet olarak düşünüyorum.
    Bu konuda fikri olan ve çözümü için yqedı[/QUOTE] Su değişimi yapın. [EDIT]ahmetfiratozkaya,2024-11-30 12:13:28[/EDIT]

    (81) (55450)

    Bu Balıklar Akvaryumuma Uygun Mu


    Profil resmi
    MustafaŞ
    13:55
    80 40 40 bitkili tetra melek balığı akvaryumumu bozuyorum. Sunsun 302 dış filtre almayı düşünüyorum. İçinde 2 tane 18 veya 20 cm aralığında shubkin japon balığı besleyebilir miyim litre uygunsa

    Profil resmi
    MustafaŞ

    [QUOTE=xellence07]
    evet


    ustam demek istediğim balıklar 140 litre ikisi içinse 110 litrede pek zorlanacaklarını zannetmiyorum tabi sizin tercihiniz [/QUOTE]
    Gönderimi sıkıntı ya akvaryumuma olsa bile ankaradan İstanbula getirmek sıkıntı akvaryumumu henüz boşaltmadım zaten büyük ihtimal normal japonlardan alıcam küçük olanlardan [EDIT]MustafaŞ,2024-11-30 12:06:45[/EDIT]

    (9) (357)

    İstanbul Anadolu Yakası Co2 Dolumu,fiyat Bilgisi


    Profil resmi
    onuryorukoglu
    20:04
    3 beğeni
    Herkese Merhaba,

    Bu başlığı sitede araştırdım ancak çok eski konular ve güncel olmayan fiyat bilgileri ile karşılaştım. Bu yüzden bugün (20.11.2017) kendi 8 kiloluk CO2 tüpüm için yaptığım dolum işlemini, nerede yaptırdığımı ve maliyetini anlatacağım.

    Öncelikle söylediğim gibi sitede güncel bir başlık bulamadım bu yüzden google da biraz araştırma yaptım.
    Google amcanın verdiği bilgiler doğrultusunda bir kaç firmayı aradım.

    Aralarında hem dolum süresi (30dk) hem de fiyat olarak en iyi rakamı HABAŞ firması verdiği için Tüpü arabaya atıp soluğu Kartal köprüsündeki dolum tesislerinde aldım.

    Yer olarak oldukça kolay bir ulaşımı var. E5 üzerinden Pendik yönüne giderken Kartal köprüsünden çıkıyorsunuz. Köprüden sahil yönüne doğru giderken solunuzda kocaman HABAŞ yazısını göreceksiniz. İlerideki ışıklardan sola girerek dolum tesisine ulaşabiliyorsunuz.

    Öncelikle tüpünüzü kontrol ediyorlar. Tüpün üzerindeki özelliklere bakıp dolum yapmaya uygun olup olmadığına karar veriyorlar. Benim tüpüm CE belgeli bir tüp olduğu için sorun çıkmadı. İlk kez gidiyorsanız daha sonraki dolum işlemlerinde daha hızlı hizmet vermek için tüpünüzün üzerine bir barkod yapıştırıyorlar. Tüpünüze onay verildikten sonra ücretini ödüyorsunuz. Bugünün fiyatı ile 20.11.2017 / 65TL ödedim (KDV dahil)

    Tüpü taşımanız için sanırım bir onay gerekiyor, bu yüzden tüpü taşıyacağım aracın plakasını aldılar ve bununla ilgili bana bir kağıt verdiler.

    Tesise girmem, tüpümün onayı, ödeme, dolum ve tesisten ayrılmam toplamda 30dk sürdü. Günün yoğunluğuna bağlı olarak süre belki değişebilir ancak son derece hızlı ve güleryüzlü bir firma olduğunu söylemem gerekir.

    İstanbul Anadolu yakasında oturanlar için bu tecrübemi paylaşmak istedim.

    Saygılar,

    [EDIT]onuryorukoglu,2017-11-20 21:10:47[/EDIT]

    Profil resmi
    onur55

    [QUOTE=onur55]Güncelleme yapayım. BU gün Kartal Habaş da 2.67 Lt tüp icin 50.74 TL ödedim. [:(][/QUOTE]

    Güncelleme : Bu sabah itibari ile 132 TL ödedim.

    (31) (31539)

    Betta Mı? Lepistes Mi?


    Profil resmi
    YOTHAN

    Değerli arkadaşlarım,

    Akvaryumuma balık bulma konusunda çok zorluk yaşadım, 2d1e lepisteslerim kontrolsüz şekilde ürüyorlar ve bu sebepten dolayı lepistesleri tekrar petshopa vermek istiyorum.

    Size diyeceğim konu ise şu 50x30x20 yani 30 litre akvaryumda sizce hangisini beslesem güzel olur.

    1) Bir adet Betta.
    2)6 erkek Lepistes ve 1 cüce vatoz.

    Balık işi göreceli ve keyfi bir seçim farkındayım. Sadece sizlerin görüşlerini ve seçimlerini merak ettim.

    Betta güzel ama tek başına olması biraz dezavantaj geliyor. Lepistesler sadece erkek olur üreyemezse strese girer mi emin değilim.

    Siz hangisini seçersiniz?

    Akvaryum: 30 litre
    Filtre kaynağı: 3w hava motoru + atl-150 pipo filtre
    Isıtıcı: 50w

    Tavsiyelerinizi bekliyorum.

    Profil resmi
    YOTHAN

    1 beğeni
    [QUOTE=bendeniztayfun]

    Bu seçenekler içinde cevap veriyorum. 30 lt bol dekor yanında plakat beta[/QUOTE]

    Değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim...

    (4) (118)

    Severum Çift Birbirleri Anlaşmıyor


    Profil resmi
    Mnoomg

    [IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/252995/301120240306191.jpg[/IMG]

    Merhaba hobiye yeni başlıyorum akvaryumum 200 litre 1 adet iç filtre 1 adet hava motorlu sump mevcut dekor olarak tam özen gösteremedim akvaryumum da 2 adet severum 8-10 cm(aldığım yer eş olduğunu söyledi) 2 adet melek balığı 8-10 cm ve 1 adet odun kedi balığı 10-12 cm
    2 adet elma salyangoz bulunmaktadır
    Severum balıklarım birbirlerine eziyet ediyorlar tahminimce erkek olan dişi olana rahat vermiyor ve dişi sürekli saklanmak zorunda kalıyor açığa çıktığında erkek kovalamaya başlıyor ilk aldığım da çok uyumlulardı sürekli birlikte hareket ediyorlardı ama şuan işler tamamen değişti erkek olan sadece yemek yerken rahat bırakıyor dişiyi

    Profil resmi
    giyotyn

    Akvaryumda sadece bir erkek severum görünüyor fotoğrafta. İkisi de erkekse baskın olan kesinlikle diğer erkeğe huzur vermez.
    Eğer diğeri dişi ise siz sadece iyi beslemeye ve temizliğe dikkat edin. Filtreniz zayıf, bir dış filtre edinmeniz şart. 2-3 günde bir su değişimi ayrıca çok iyi geliyor. Taze suyu çok severler.
    Ve severumların kur yapma şekli biraz böyledir. Bazen dakikalarca ağızlarını birbirine kenetleyip birbirlerinin gücünü sınarlar. Hazır olduklarında da toprağı kazımaya başlayıp kendilerine yuva yaparlar ve uygun bir yere yumurta dizerler.
    Yavru almanız çok zor ama keyifli ihtişamlı balıklardır.
    Hayırlı olsun.
    [URL]https://www.akvaryum.com/Forum/mesaja_git.asp?PID=5987560[/URL]

    (2) (90)

    Veliferalar Hakkında Detaylı Bir Yazı


    Profil resmi
    MertSoyumert
    00:08
    12 beğeni
    Uzun zamandır tutkum olan ve yıllar içinde okuyup arşivlediğim ve kendi deneyimlerimi kattığım yazıları forumla paylaşmak istiyorum. Bu kadar uzun bir yazıyı durumu olmayıp okuyamayan olacaktır (neredeyse herkes). Hedef kitlem benim gibi velifera hastası, bilgi edinmek isteyen belki toplamda 5-10 kişi olacaktır. Ben de araştırırken 20 sene önce yazılmış bir dergiden, benden yaşlı bazı makalelerden de bilgi edindim, belki birisinin bir zaman işine yarayacak bir yazı olur. Kaynakların birkaçı bilimsel, geneli çeşitli dergilerden ve deneyimlerimden harmanladığım bilgilerdir.

    Öncelikle mollinesia türlerini kısaca ve oldukça kabaca özetleyelim:

    [IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/137418/141020231632411.jpg[/IMG]

    [B]P. Sphenops:[/B] Küçük moli türüdür, yelkeni yoktur. Petshoplardaki düz moli balıklarıdır.
    [B]P. Latipinna: [/B]Bazıları vücut şekli renk ve hatta boy, yelken boyu olarak veliferayı andırsa da genelinin yelkeni küçüktür. Üst yüzgecinde 14 civarı ışın bulunur. Piyasada velifera diye satılan çoğu balık aslında sphenops/latipinna kırmasıdır. Bazen balığın kanında ucundan velifera da vardır, insanın aklını karıştırır.
    [B]P. Kyesis:[/B] Anladığım kadarıyla son taksonomik ayrıma göre P. Petenensis ile aynı türdür. Hakkında detaylı bilgi bulamadım, araştırmalarım devam ediyor. Amerika'da bir üretimhane olan Goliad Farm'da iri tür yelken kuyruk elde etmek için velifera ile melezlenmektedir. En iri türlerdendir. Kuyruğunun alt kısmında ufak bir kılıç vardır. Yelkeni veliferaların yelkeninden ufaktır.
    [B]P. Velifera: [/B] Kraldır. Detaylar aşağıdadır.

    [B]Tuz ve Su Değerleri[/B]

    Salt and Other Sailfin Secrets" (TFH, Kasım 2002) sayısında Robert Bock velifera ve latipinna'ların ozmotik denge için sodyum yerine kalsiyum kullanabildiğini belirtmiştir. Yani sodyumun (yani tuzun bir bileşeni) bu balıklar için kesin bir gereklilik olmadığı, sodyumsuz (tuzsuz) suyun tuz yerine sert olması gerektiği belirtilmiştir. Bu balıkların osmoregulasyon sistemlerinin çok uzun zamandır bu şekilde geliştiğini belirtmiştir.

    Yaşadıkları bazı bölgeler (tatlı ve acı su) çok sert, hatta bazıları aşırı derecede serttir. Bir bölgedeki nehir ağzında sertlik 100 dH olarak, bir obrukta 58 dH olarak ölçülmüş (4-8 dH yumuşak, 8-12 orta sertlik, 12-18 epey yüksek, 18-24 çok yüksek diyor Google amca, oradan karşılaştırabilirsiniz). Nehir ağzında tuzluluk 7.5 ppt olarak ölçülmüş, obrukta ise 3 ppt civarında ölçülmüş. İki bölgede de pH 7'den biraz fazla ölçülmüş. (kaynak: thfdigital. İçerikler için para istiyorlar ama "bir şekilde" ulaşabilirsiniz, telefondan girince de pdf formatında okuyabiliyorsunuz :D).

    Deniz suyunda yaşayabilmelerine rağmen önermiyorum. Deniz suyu 33-38 ppt arasında bir tuzluluğa sahip yanlış hatırlamıyorsam. Bu balıklar denizin tatlı su ile karıştığı bölgelerde de yaşıyorlar. Yaşadıkları en tuzlu bölge 15 ppt civarı diye hatırlıyorum. Bundan daha tuzlu oranlarda sıkıntı yaşıyorlar. Arif Hikmet Başeğmez öğretmenimizin paylaştığı bir makalede 26 ppt tuzda yaşayan ve gelişen veliferalarda dişilerde yavru azlığı, balıklarda gelişim bozukluğu, kilo alımında azalma gibi problemler olduğu yazıyor. O yüzden deniz suyunda hayatta kalıp üreyebilseler bile tavsiye etmiyorum.

    [B]Veliferalar Neden Birbirinden Farklı[/B]

    Bu balıkların anavatanı Meksika/Yucatan gölüdür. (istilacı olarak bulundukları dünyanın başka yerlerinde bölgeler de vardır, onları yok sayıyorum bu yazıda). Meksika/Yucatan'da denize yakın obruk ve nehir ağızlarından nehirin iç taraflarına doğru geniş bir yayılımı vardır, ancak yaşadıkları yerdeki ortak tek nokta suyun oldukça sert olması ve/veyaya acı su olmasıdır.

    [IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/137418/070920242256001.jpg[/IMG]
    (Koyu gri P. Petenensis açık gri Veliferaları, siyah ise P. Mexicana türlerinin yayılımını gösteriyor.

    Yaşadıkları bölgeye göre ergenliğe girme süreleri ve boyları, yelken desenleri, yelken boyları, vücut ve kuyruk renkleri farklılık gösterir. Renkleri aşırı bir farklılık göstermez, örneğin doğada siyah, beyaz, sarı gibi renklerde velifera bulunmaz. Farklılık kuyruktaki mavilik/sarılık/turunculuk, vücudun daha açık/koyu gri olması, yelkendeki noktaların daha ufak noktalar olması gibidir.

    [IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/137418/310820231942031.jpg[/IMG]

    [IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/137418/070920242318061.jpg[/IMG]

    [IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/137418/070920242318171.jpg[/IMG]

    Bu fotoğraflar farklı kanlardan örneklerdir. İlk fotoğraf dahil hepsi veliferadır.

    [B]Ergenlik ve Boy[/B]

    Bu balıklar ne kadar geç ergenliğe girerse özellikle erkekleri o kadar büyür. TFH dergisine göre ergenliğe girme süresi genetiktir, balığın atalarının hangi bölgeden geldiğiyle ilgilidir. Doğada açık, saklanma yeri az olan yerlerde yaşayan veliferalarda erken ergenliğe girip daha küçük kalan veliferalar daha çok hayatta kalırken büyüyenler daha çok yem olmuş ve daha az üreyebilmişlerdir. Mangrov kökleri gibi saklanma alanlarının bol olduğu bölgelerde ise büyüyenler avantajlı olmuştur. Yani kötü su şartları gibi durumlar sonucu gelişim bozuklukları dışında yaşanan ergenliğe girme durumu genetiktir, isterseniz Yucatan gölünden su getirin, tonluk akvaryumda bakın balık ergenliğe girecekse girer. Düşük nitratlı, sert sulu ortamda iki kardeşin boyu aşırı farklı olabilir. Bu yönden çok sıkıntılı bir balıktır.

    Gözlemlediğim kadarıyla (en azından bendeki kan) akvaryum ortamında erkekler yaklaşık 5-6 aylıkken (yaklaşık 4.5-6 cm civarı oluyorlar) ergenliğe giriyorlar ve gonopod kıvrılmaya başlıyor. 2-3 aylıkken ergenliğe giren balıkları kandan ayıklıyorum (kırma veliferalarımın yanına), şu an üçüncü nesil büyüyor ve erken ergenliğe girenlerin sayısı azaldı. Bu önceden 10 erkekte 4 iken şu an 10 erkekte 2-3 civarında. 4.5-6 cm'de ergenliğe giren bir erkek ilk senenin sonunda 6-9 cm arası oluyor. Bir yaşından sonra uzama yavaşlıyor, ama kalıplanma devam ediyor ve yelken bir buçuk yaşına kadar büyümeye devam ediyor. Daha geç ergenliğe giren erkekler ise daha büyük oluyor.

    [IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/137418/070920242321211.jpg[/IMG]

    Arkadaki erkek 8.5-9 cm civarı, 2 yaşına yaklaşan bir erkek. Öndeki erkek ise 6 aylık 5 cm civarı bir erkek, en fazla 6.5-7 cm civarına gelecektir. Vücut deseni, turuncu kafa gibi erkek cinsiyet özellikleri ortaya çıkmaya başlayınca büyümeleri yavaşlar. Bu küçük balığın ergenliğe girmemiş 6.5 cm'yi geçmiş bir kardeşi var, o balık iyi büyüyecek. Ayrıca yine 6.5 cm civarı yeni ergenliğe giren kardeşleri de var, bu balıklar en fazla fotoğraftaki babaları kadar olacak.

    Greg Sage isimli üreticinin (Select Aquatics diye aratabilirsiniz) 12-14 cm civarı erkekleri mevcut. Senelerdir hem boy, hem yelken, hem renk olarak seçici üretim yapıp günlük otomatik su değişimi ile sert, tatlı suda bakmakta. Özellikle Aquarium Co-op kanalının bu üretimhaneyi ziyareti sırasında balıkların boyunu görebilirsiniz

    [URL]https://www.youtube.com/watch?v=Vv-THfolHd0&t=140s[/URL]

    Yumuşak suda (velifera standartına göre yumuşak) yelken büyümemesi, boy büyümemesi gibi problemler olduğunu gözlemledim. Bunları engellemek için deniz tuzu, saf kalsiyum, Seachem Malawi Buffer (ph için), Seachem Cichlid Lake Salt (kh için) kullanıyorum.

    [B]Yelken Deseni[/B]

    Saf ve safa yakın veliferalarda yelkenin üst kısmında siyah dikey desenler, alt tarafta ise beyaz/çok açık mavi gibi renklerde noktalar olur. Noktaların boyutu balığın kanına göre değişmektedir. Latipinnalarda veya latipinnaya yakın kırmalarda ise yine üst tarafta siyah desenler olmakla birlikte alt ve en üst tarafta koyu renkli dalga şeklinde (tam tarif edememiş olabilirim, fotoğraftan anlayabilirsiniz, zaten buraya kadar okumamışsınızdır) desenler bulunur. Molilere yakın veya moli rengi yedirilmiş yelken yüzgeçlilerde ise desen bulunmayabilir, zaten bu balıkların istisnalar dışında velifera ile alakası yoktur.

    Aşağıdaki yelkenler velifera veya veliferaya yakın kırmaların yelkenleridir. Yelkenlerde nokta nokta veya oval ve dikdörtgenimsi şekiller vardır.

    [IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/137418/070920242349571.jpg[/IMG]

    [IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/137418/070920242350091.jpg[/IMG]

    [IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/137418/070920242350101.jpg[/IMG]

    [IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/137418/310820231942031.jpg[/IMG]

    Aşağıdaki fotoğraftaki üç balık da latipinnadır, velifera değildir. Üçüncü fotoğraftaki balığın boyu, renkleri, yüzgeci veliferaya benzeyebilir ancak yelken deseni, yüzgecindeki kılçık sayısı latipinna olduğunu göstermektedir.

    [IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/137418/070920242354201.jpg[/IMG]

    [IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/137418/070920242354191.jpg[/IMG]

    [IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/137418/070920242341161.jpg[/IMG]

    [IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/137418/070920242354181.jpg[/IMG]


    [B]Beslenme Düzeni[/B]

    Beslenmeleri ezber bozabilir. Günde 6-7 kere beslediğim oluyor. Eğer kaliteli ve sindirilebilir yemler seçerseniz karınlarını azıcık şişirip 2 saat sonra bile karınları inince besleyebilirsiniz. Doğada sürekli yosun otlarlar. Akvaryum ortamında da bunu simüle etmek için sık besliyorum ancak ne yaptığınızı bilmezseniz sonuç felaket olacaktır. Besinleri verimsiz sindirirler, bu yüzden dışkıda atılan kullanılabilir besinleri tüketmek için bazı canlı doğuranlarda görebileceğiniz gibi birbirlerinin dışkılarını ağızlarına alıp bırakırlar (muhtelemen bir kısmını yerler, bilemiyorum...). Sık beslenip verimsiz sindirdikleri için suyun canına okurlar, bu yüzden tankta bitki olması ve sık su değişimi önemlidir. Özellikle taze malzemeler kullanılımış bitkisel besin ağırlıklı, somon, krill ve karidesli, spirulinalı ev yapımı yemlerden aşırı verim aldım, hem sindirimi kolay hem de besin değeri yüksek oluyor (bağlayıcı olarak agar agar kullanıyorum). İyi olduğu iddia edilen ama içeriğinde bir ton buğday tarzı sindirimi zor malzeme kullanan marka kuru yemlerden uzak durmanızı öneririm. İçeriğindeki malzemeleri kendi sitelerinde yayınlarlar, en başta yazan malzeme en çok kullanılan malzemedir. Buğday ve benzeri malzemeler ilk başlarda ise o yemden uzak durun derim, sindirilemezler ve suyu mahvederler. Bitkisel olduğunu iddia eden yemlerde bazen yemlerin genelinde en üstte balık unu kullanılır, buna dikkat edebilirsiniz. Ev yapımı yem ile birlikte en çok kullandığım yem Omega One Veggie Kelp Flakes yemidir. New Life Spectrum Algae Max, Hikari Seaweed Extreme gibi yemler de beğendiğim yemlerdir.

    [B]Akvaryum Ortamı/akıntı[/B]

    Aşırı olmayan ama yüksek bir akıntı (ayarlamak zor olabilir) büyümelerine katkı sağlar, hantallaşmalarını engeller. İstediğim akıntıyı dış filtrenin şelale borusunu akvaryumun üstünden yüzeye vererek elde ettim. Boruları düzenli temizleyerek debiyi yüksek tutuyorum.

    Kaynaklar:

    [URL]http://www.selectaquatics.com/article%20P.%20velifera.htm[/URL]

    [URL]https://www.researchgate.net/figure/Morphological-and-meristic-characters-of-the-Yucatan-molly-Poecilia-velifera-from-Ayn_tbl1_360456053[/URL]

    [URL]https://www.reabic.net/journals/bir/2022/2/BIR_2022_Elbaraasi_etal.pdf[/URL]

    [URL]https://www.tfhdigital.com/tfh/may_jun_2017/MobilePagedArticle.action?articleId=1148735#articleId1148735
    [/URL]

    [EDIT]MertSoyumert,2024-09-13 09:01:00[/EDIT]

    Profil resmi
    bendeniztayfun

    1 beğeni
    Teşekkürler

    (4) (403)
  • SON MESAJLAR

    GÜNCEL 100 TANITIM

    SON İLANLAR

    FORUM İSTATİSTİKLERİ

    • 3,797,668 Mesaj
    • 408,613 Konu
    • 91 Forum
    • 145,128 Forum Üyesi
    • 1,466 Özel Forum Üyesi
    • 29 Kıdemli Akvarist
    • 1,941 Dün Giriş Yapan Üye

    Şu ana kadar en fazla 1365 kişi 27.03.2012 23:21 tarih ve saatinde çevrim içi oldu.

    Akvaryum Tanıtımı

    Dry Start Başlangıç


    Profil resmi
    onur_0606 - 13:36

    Herkese selamlar,
    Uzun bir aradan sonra tekrar bir bitkili akvaryuma start verdim[:iyi:] Bu akvaryumda hedef hem görselinin keyif vermesi hem de bakımının çok zaman almaması.
    Kısaca tanıtıma geçeyim. Aslında bu sistem resif tankı olacak şekilde toparlandı ve kuruldu fakat vakit darlığından dolayı sürdüremedim. Akvaryumun da boşta durmasını istemedim. Bu sebeplerden dolayı bakımı kolay bir bitkili tanka dönüştü.

    Akvaryum: 80x42x30h. Emas
    Tabanda: Tropica Soil Powder var. Ön kısımlarda dere kumu var.
    Filtreleme: Eheim Ecco pro 300
    Kayalar: Carib Sea Base Rock (Aslında tuzlu su kayalarıdır. Bitkili akvaryumda nasıl olacak göreceğiz)
    Aydınlatma: Aquareef Pro 4
    Dekor: Ribbed Wood dalları
    Bunların dışında Co2 sistem, uv filtre vs vs...

    Bitkilere geçersek, mini parvulaları ekeli daha dört gün oldu. Bakımının kolay olmasından dolayı parvula seçtim. Cuba, monte carlo gibi üst üste çok binen bir tür değil. Budaması da kolay diye düşünüyorum. Orta plana blyxa aubertii düşünüyorum ama bulmak çok zor. Elinde olan varsa iletişime geçerse sevinirim. Arka plana da su basıldıktan sonra Vivipara eklenecek.
    Kayaların üstüne moss eklenecek. Bu konuda tavsiyelere açığım. Teşekkürler...

    [IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/114398/101120241333271.jpg[/IMG]
    [IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/114398/101120241334291.jpg[/IMG]
    [IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/114398/101120241335061.jpg[/IMG]

    (11) (11) (10)
    Canlı Tanıtımı

    L333 Beşiktaşlı Balık


    Profil resmi
    Kara Karga - 19:56

    [IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/243020/201020241955481.jpg[/IMG]

    İyi akşamlar herkese :) Bu arkadaş oldukça minikti aldığımda, şimdi çok tatlı oldu :)

    (9) (19) (2)

    En Güncel 50 İlan


    Forumda Son Konular


    SON MESAJLAR

    Ancistrus sp.(Cüce Vatoz)


    Profil resmi
    nikon_ - 15:31

    ANCISTRUS SP. (Cüce Vatoz, Dikenli Vatoz, Boynuzlu Vatoz)

     

    Foto: http://my.aquariana.cz sitesinden alıntı

     

    Tür adı: Ancistrus sp.

    Sinonim: Hypostoma punctatum,

    Familyası: Loricariidae
    Habitat: Amazon Nehri, Güney Amerika
    Maksimum büyüklük: Erkeler 13 cm, dişiler 8-9 cm

    Su özellikleri: sıcaklık 23-27ºC, pH 6,5 – 8.0

    Davranış özellikleri: Kendi türlerine karşı agresif

    Beslenme: Omnivor(hem bitkisel, hem etçil)

    Minimum tank hacmi: 100 litre

    Bulan kişi ve tarih: Kner, 1854

     

    Ancistrus, ya da ülkemizde bilinen adıyla söylersek Cüce Vatoz, 3-4 yıldan bu yana yaygınlaşarak birçok akvaristin tanklarında boy göstermeye başlayan küçük boydaki bir vatoz türüdür. En belirgin özellikleri; yetişkin erkeklerin burunları üzerinde çıkan dikensi oluşumlar ile kahverengi/siyah gövdeleri üzerine beyaz noktacıklarla bezenmiş görünümleridir.


    Diğer pleco(vatoz) türlerine göre daha küçük yapıları ve iyi bir yosun yiyici olmaları nedeniyle tercih edilen bir balık haline gelmişlerdir. İlk görülmeye başladıklarında yüksek fiyatlarla alıcı bulan cüce vatozlar, şu anda hobicilerin yaptıkları üretim nedeniyle piyasada daha fazla bulunmakta ve çok uygun fiyatlarla satılmaktadır. Yakın zamanda ülkemize gelmeye başlayan albino varyasyonları da yaygınlaşmaya başlamış ve hobicilerin beğenerek besledikleri balıklar arasına girmiştir.

     

     

    Cüce vatozlar, geniş pH aralığında yaşayıp üreyebilmeleri nedeniyle, farklı su özelliklerine sahip tanklarda birçok barışçıl balık türü ile uyumlu bir şekilde yaşayabilmektedir. Tanganyika, Malawi ve Amerikan tanklarında barışçıl balıklarla birlikte bakılabilirler. Yosun yiyici balıklar arasında, vücut yapıları ve renkleri nedeniyle en popüler balıklar arasındadırlar.


    Yuvalarını kayalarla oluşturulan mağaralarda yapmaktadırlar. Diğer vatoz türleri gibi cüce vatozlar da, genelde gündüz pek ortada görünmezler, geceleri daha aktiftirler.

     

    Beslenme:

    Cüce vatozlar, omnivor beslenme özelliğine sahip balıklardır. Yani hem bitkisel ve hem de protein ağırlıklı yemlerle beslenirler. Ağırlığın bitkisel yemlerde olması gerekir, yoksa sindirim sorunları yaşanabilir. Akvaryumda her türlü balık yemini severek tüketirler. Yalnız, vereceğiniz yemlerin mutlaka tabana inmesini sağlamanız gerekir. Zaman zaman vereceğiniz haşlanmış ıspanak, haşlanmış havuç veya çiğ olarak vereceğiniz salatalık onlar için iyi bir öğün olacaktır. Ancak, verdiğiniz bu yemleri bir günden fazla tank içinde bırakmayın, artıklarını ertesi gün dip çekerek temizleyin.

     

    Foto: http://www.scotcat.com  sitesinden alıntı

     

    Cinsiyet Ayrımı:

    Küçük yavrularda cinsiyet ayrımı hayli zor olmakla birlikte, erişkin hale geldiklerinde bu ayrım daha kolay yapılmaktadır.


    Erkekler: Erişkin erkeklerin belirgin özelliği, kafalarının ön kısmında dikensi uzantıların bulunmasıdır. Erkeklerin gövdeleri daha geniş ve uzundur, kafaları da daha kalındır. Gözleri ise birbirinden daha ayrık dururlar. Aşağıdaki çizimde ilki erkek, ikincisi ise dişidir.

     

    Foto: http://www.zooclub.ru/ sitesinden alıntı

     

    Dişiler: Dişilerin kafalarında erkeklerde olduğu gibi dikensi uzantılar görülmez ya da çok az ve küçük boyda olabilir. Gövdeleri ve kafa yapıları daha incedir. Gözlerinin arası erkeklere göre daha yakındır.


    Üreme:

    Cüce vatoz erkekleri çok eşli(poligami)dir. Aynı tank içinde birden fazla dişi ile çiftleşip yavru yapabilirler. Bu türlerin üremedeki en önemli özelliği; yumurtalara erkek cüce vatozun bakıp korumasıdır.


    Cüce vatozların yumurtlamaları için akvaryumunuzda bulunduracağınız en uygun araçlar; toprak testi, hindistan cevizi kabuğu ile deniz kabuklarıdır.


    Erkek cüce vatoz, yumurtlama dönemine kadar yanına yaklaştırmadığı dişilere, yumurtlamadan birkaç gün öncesinden itibaren yuvaya girmesine izin verir. Birkaç gün boyunca süren bu kurlaşma sonrasında dişi, altın sarısı renkteki iri yumurtalarını yuvaya bırakır ve sonra yuvayı terk eder. Dişi, erkeğin belirlediği yuvaya yumurtalarını bıraktıktan sonra bir daha ne yumurtalarla, ne de yavrularla ilgilenmez. Tüm bu işleri erkek cüce vatoz üstlenir. Bundan sonra erkek, yuvanın ağzında durarak hem yumurtaları diğer balıklara karşı korur, hem de yan yüzgeçleri ile sirkülasyon yaparak yumurtaların bol oksijen almasını sağlar. Erkek, kuluçka süresince yuvayı hiç terk etmez.

     

    Foto: Tarık BAKICI

     

    Yumurtalardan yavruların çıkması 4-5 gün sürer. Yavrular ilk çıktıklarında altın sarısı renktedirler ve karınlarında da yumurta kesesi taşırlar. Birkaç gün sonra siyah renklerini almaya başlarlar. Yavrular çıktıktan sonra da erkek cüce vatoz  yavruları korumaya devam eder. Yavruların yuvadan uzaklaşmamasına çalışır. Bulundukları tankta yavrular için tehdit olabilecek balıklar varsa, yavrular yumurtadan çıktıktan sonra, bulundukları yuva ile birlikte aynı su ve ısı özelliklerine sahip, taban malzemesi olmayan başka bir tanka ayırabilirsiniz. Erkeği bir süre daha bu tankta bırakabilirsiniz.

     

    Foto: http://www.drpez.com sitesinden alıntı

    Foto: http://www.acquaportal.it sitesinden alıntı

     

    Yumurtadan çıkan yavruları karınlarındaki yumurta kesesi bitene kadar yemlemeyin. Kese kaybolduktan sonra spirulina içerikli tablet yemlerle günde 3-4 kez beslemeye başlayın. Tableti yavru sayısına göre bölerek kullanın. Fazla atacağınız yem suyun bozulmasına ve yavruların ölmesine yol açacaktır. Örneğin, tableti bıçakla 4 parçaya bölerek gün içerisinde verebilirsiniz. İlk iki hafta su değişimi yapmayın. Daha sonra, haftada iki kez dip temizliği yaparak dinlenmiş su ile yüzde 20’lik su değişimleri yapın. Bu, yavruların daha iyi gelişmesini sağlayacaktır. Yavrular bir aylık olduklarında, balıklarınız için kullandığınız yemleri ufalayıp tabana inmesini sağlayarak beslemeye devam edin. Bitkisel yemleri vermeyi ihmal etmeyin. Erişkinler için hazırladığınız haşlanmış ıspanak, havuç ve salatalıktan da vermeye başlayabilirsiniz.

     

     

    Foto: Tarık BAKICI

     

    Cüce vatoz yavrularını bekleyen en önemli tehlike, beyaz benek hastalığıdır. Bu hastalığın bulaştığı yavru tankında, ne yaparsanız yapın yavruları kurtaramıyorsunuz. O nedenle yavru tankında ısı değişimleri olmamasına dikkat edin. Mutlaka ısıtıcı kullanın ve değişim sularının da tank suyu ile aynı ısıda olmasına dikkat edin. Yavrular 5-6 cm olduklarında cinsiyetleri belirmeye başlar.


    Sağlıklı balıklar...

     

    Bazı fotoğraflar çeşitli sitelerden alıntı yapılmıştır. Bunların dışındaki tüm yazı ve fotoğraflar bana aittir, alıntı değildir.


    UYARI: İzin alınmadan ve kaynak gösterilmeden hiçbir yerde kullanılamaz. Emek hırsızlığını beceri sayanlar bu izin kapsamında değildir, istediklerini yapabilirler.

    nikon_2009-12-11 13:15:08

    Cevapsız Konu
    Trop. Yavru Bakımı

    Profil resmi
    BJK-123 -

    Merhaba, red moliro balığım ilk defa yumurta aldı. Akvaryumda doğal şekilde yavruları bırakmasını sağlamak mı iyi olur yoksa ayırmak mı? Akvaryumda farklı tropheus türleri ve 2 adet makrakanta var. Tropheusların yavruları yemediğini okumuştum Makarantalar yavruları yerler mi

    Blue lace big dorsal


    Profil resmi
    resulozer -

    Ölçüler: 4-5 cm Canlı Türleri: Lepistes Bitki Türleri: Tankın Yaşı: 2 Filtrasyon ve Işıklandırma: pipo filtre T5 aydınlatma Tasarım ve Dekorasyon:

    (14) - (592)

    Malawi İzmir Akvaryum


    Malawi ve Tanganyika Cichlidleri'nin çeşidi kadar, Dennerle bayisi olması ile bitkili ve tropikal türlerde de oldukça iddialı bir akvaryumcu. Yüzlerce akvaryumu bulunan, hobicilere hitap eden bir mekan.

    www.malawiizmir.com/

    izmir

    Son 50 Tanıtım


    Profil Yorumları

    Fil Kulak Lepistesler Hakkında.


    Profil resmi
    dishekimi11 - 13:02

    90 litrelik bir akvaryumda 30'u yavru lepistes olmak üzere toplam 50 lepistes, vatoz ve çöpçü balığı besliyorum.
    Akvaryumuma yeni fil kulak lepistesler dahil etmek istiyorum. Normal lepistesler ve fil kulak lepistesler rahatça aynı ortama uyum sağlayıp yaşayabilir mi?
    Ürerlerse yavrular fil kulak olabilir mi veya nasıl yavrular elde ederim?

    (6060747)
    Canlı Tanıtımı

    TREES ON THE HİLL


    Profil resmi
    eroltaşdelen - 17:56

    Canlının Türü: Canlının Boyu: Canlının Diğer Özellikleri:

    (10) (6) (1)
    Red tail big ear ribbon yavrum

    Profil resmi
    -

    http://www.akvaryum.com/Yarisma/resimler/02032019001203840.jpg

    () ()
    Sohbeti tam ekranda aç  

    Ana sayfa gösterim biçimi: Günün ilk açılışında genel bakışı, kalanında akışı göster. (Varsayılan) Her zaman akışı göster. Her zaman genel bakışı göster.

    İstanbul


    Trend Akvaryum

    240 adet akvaryumda satışa sunulan balıklar, bitkiler ve karidesler, geniş malzeme ve yem stoğu ile hem deniz hem tatlı su canlıları satışı yapmakta olan Trend Akvaryum Türkiye'nin en büyük tatlı su akvaryumcusudur. Geniş ürün yelpazeli sanal mağazası da bulunan firma Üsküdar'da bulunmaktadır.

    İzmir


    Malawi İzmir

    Malawi ve Tanganyika Cichlidleri'nin çeşidi kadar, Dennerle bayisi olması ile bitkili ve tropikal türlerde de oldukça iddialı bir akvaryumcu.

    Ankara


    Doğa Akvaryum

    Tetra türleri, canlıdoğuranlar, cüce cichlidler, discus ve pek çok bitki türünü bulabileceğiniz bir akvaryumcu.

    Adana


    Guppy Pet Shop

    Geniş yelpazeli sanal mağazası ve dükkanıyla Anadolu'nun en öne çıkan firmalarından.

    Son 24 Saatte En Çok Mesaj Gelen Konular


    Son 24 Saatte En Çok Beğeni Alan Konular