balık cinsiyeti üzerine sıcaklık etkisi
Gönderim Zamanı: 04 Mart 2010 13:12
Üretim hobide herkesin keyif duyduğu bir safhadır. Doğan yavruların cinsiyet oranı çoğu zaman sorun olmuştur. Sıklıkla karşılaştığımız erkek veya dişi birey sayısının fazlalığı ve hatta cinsiyetlerden birin tamamen %100 olması akıllarda soru işareti bırakmıştır.
Yavruların cinsiyetine etki eden pek çok parametre mevcuttur. Bunlardan en önemlisi su sertliğidir. Makale içinde de buna değinilmiştir. Örneğin kılıçların 6,2 pH değerinde yavruların %100 oranında erkek olduğu belirtilmiştir. Doğada erkek ve dişi oranının değişen koşullarla kendisini dengelediğine inanıyorum. Çünkü hiçbir balık istemediği koşullarda üremez. Kış ayları geldiğinde üretim durur. Hemen aklımıza yeterli besin bulamayacakları gerekçesi gelir. Ya sıcaklık uygun değilse...
Aslında bu konuda çok tartışılıp yazılıp çizilebilir. Ben asıl konumuza gelmek istiyorum. Sayın Orhan Ak bu makalesinde anne ve babadan gelen genotip özellikle alınan kromozon sayısına göre erkek ve dişi oranının birebir olduğu vurgusunu yaparak, değişik dış faktörlerin yavru cinsiyetine etkisi üzerinde durmuştur.
Bu noktada en ilginç ve net kanıtı, yapılan bir dizi deney sonrası lepistesler yavrularının sıcaklık karşısında aldıkları cinsiyettir. 19 C derecede yani düşük sıcaklıkta yavruların %88 gibi bir oranda dişi, 35 C derecede yani yüksek sıcaklıkta erkek oranının %100 olduğu görülmüştür. Bu oranın 27 C derecede dengeye geldiğini görüyoruz.
Bu makale, yavruların neden çoğunluğunun dişi yada erkek olduğu sorusuna cevap arayanlara veya üretimde cinsiyeti önemseyenlere ışık tutacaktır. Gayet anlaşılır bir dille yazılmış olan Sayın Orhan Ak'ın makalesi ile sizleri başbaşa bırakıyorum.
Saygılar...
+1: [T]114072,AELDARIAN[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 04 Mart 2010 14:51
Bence gerçekten çok önemli bir bilgi çünkü mavi prenses üretiyorum ve %80 erkek oluyordu
su sıcaklığım 26-28 dereceydi artık 20 de tutacağım şu an yeni doğmuş 25 yunus yavrumvar üzerlerinde deneyeceğim. ayrıca bu yazı nın uzu hali araştır amaçlı hazırlanmış bir makale
su sıcaklığım 26-28 dereceydi artık 20 de tutacağım şu an yeni doğmuş 25 yunus yavrumvar üzerlerinde deneyeceğim. ayrıca bu yazı nın uzu hali araştır amaçlı hazırlanmış bir makale
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 04 Mart 2010 16:16
[QUOTE=emin3874]Bence gerçekten çok önemli bir bilgi çünkü mavi prenses üretiyorum ve %80 erkek oluyordu
su sıcaklığım 26-28 dereceydi artık 20 de tutacağım şu an yeni doğmuş 25 yunus yavrumvar üzerlerinde deneyeceğim. ayrıca bu yazı nın uzu hali araştır amaçlı hazırlanmış bir makale
[/QUOTE]
su sıcaklığım 26-28 dereceydi artık 20 de tutacağım şu an yeni doğmuş 25 yunus yavrumvar üzerlerinde deneyeceğim. ayrıca bu yazı nın uzu hali araştır amaçlı hazırlanmış bir makale
[/QUOTE]
Yaptığınız şey sonucunda dimyattaki pirince giderken evdeki bulgurdan olmayın. 20 derece çok az. minimum 24 de olması gerekir. Aksi halde hastalıklara davetiye çıkarırsınız.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 04 Mart 2010 16:26
Canlıdoğuran türleri için geçerli olabilir, bu ve buna benzer yazılar daha öncede okumuştum özellikle ph ve sıcaklığın yavru cinsiyetleri üzerine etkisi olduğuna şahsen inanıyorum. Ama cichlidlerde geçerli olacağını sanmıyorum.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 04 Mart 2010 20:47
SICAKLIĞIN BALIKLARDA CİNSİYET BELİRLENMESİNE ETKİSİ (makalenin orjinali)
Giriş
20.000’den fazla türü ile balıklar sınıfı,
hayvanlar aleminde geniş bir yer tutmaktadır.
Omurgalılar arasında bu kadar geniş yer teşkil
eden balıklarda, şüphesiz en çok merak
uyandıran konulardan birisi, üremedir. Bütün
canlılarda olduğu gibi, balıklarda hayatlarını
sürdürebilmek ve gelişebilmek için kendilerini
bulundukları su ortamına adapte etmek
zorundadırlar. Varolabilmek için verilen bu
mücadelenin başında üreme gelmektedir.
Kültürü yapılan balıklarda üremeye bağlı olarak
ana hedef; balık üretim alanını maksimum
düzeyde kullanmak, istenildiği zaman yavru
ihtiyacını karşılamak ve gerekirse elde edilen
yavruların cinsiyetini kontrol edebilmektir.
Balıklarda Cinsiyet Belirlenme
Mekanizmaları
Piferrer (2001)’e göre, balıklarda cinsiyet
belirlenme mekanizmasının üç modeli
mevcuttur: gonadal, polygenik ve çevresel
cinsiyet belirlenmesidir.
Gonadal Cinsiyet Belirlenme
Mekanizması
Doğadaki balık türlerinin ve normal
şartlar altında üretimi yapılan kültür balıklarının
çoğunda cinsiyet, gonadal cinsiyet belirlenme
mekanizması (Gonadal Sex Determination,GSD) tarafından genotipik olarak
belirlenmektedir. Bu mekanizmaya göre doğan
yavruların cinsiyetleri hemen hemen 1:1
(dişi:erkek) oranına eşit olmaktadır (Bull, 1981).
Yani gonadal cinsiyet belirlenme
mekanizmasında her döl bir anne ve babaya
sahip olduğundan ebeveynlerden eşit sayıda
gen almaktadır. Böylece hemen hemen eşit
sayıda dişi ve erkek bireyler meydana
getirmektedir.
Polygenik Cinsiyet Belirlenme
Mekanizması
Polygenik cinsiyet belirlenmesi, erkek ve
dişi cinsiyet belirleyici genlerin
heterokromozomlarda (cinsiyet kromozomları)
olduğu gibi otozom kromozomlarda
bulunmasıyla oluşan cinsiyet belirlenme
mekanizmasıdır (Kallman, 1984; Chourrout,
1988; Piferrer, 2001). Embriyonun cinsiyeti,
ebeveynlerden gelen ve kromozomlarda
bulunan dişi ve erkek faktörlerinin bir
kombinasyonu sonucu belirlenir. Polygenik
cinsiyet mekanizmasında cinsiyet oranı 1:1’den
farklı olabilir (Piferrer, 2001).
Çevresel Cinsiyet Belirlenme
Mekanizması
Omurgalı ve omurgasız canlılarda
embriyonik veya larval gelişim boyunca cinsiyeti
etkileyen çevresel faktörler meydana gelirseçevresel cinsiyet belirlenme mekanizmasından
(Enviromental sex determinations, ESD) söz
edilebilir. Yılan, timsah, kaplumbağa gibi
sürüngenler ile balıklardan aterina (Menidia
menidia) örnek olarak verilebilir. Cinsiyetin
belirlenmesinde etkin olan çevresel faktörler
gonadal (birincil) cinsiyet farklılaşmasına direkt
etkide bulunmaktadırlar. Bu canlılar genotipik
olarak dişi özelliği gösterirken fenotipik olarak
erkek özelliği göstermekte ve sperm
üretmektedirler veya genotipik olarak erkek
özellik göstermekte fakat fenotipik dişi
olduğundan yumurta üretmektedirler. Bazı
zamanda steril olmaktadır. Yani ne sperm nede
yumurta üretememektedirler.
Fujioka (2001), çevresel cinsiyet
belirlenme mekanizmasının birçok balık türünde
de cinsiyetin belirlenmesinde rol oynadığını
bildirmektedir. Omurgalı ve omurgasız birçok
canlı ile bazı balık türlerinde cinsiyeti belirleyen
çevresel parametreler arasında sıcaklık, pH,
besin, stok yoğunluğu, tuzluluk, ışık,
populasyonun cinsiyet oranı, kirlilik ve su
kalitesi gibi etmenler sayılabilir.
Kılıçkuyruk balığında (X. helleri) asidik
sularda (pH 6,2) erkek birey oluşumu %100
oranındadır. Benzer sonuçlar canlı doğuran
balık türlerinden olan P. melanogaster da
benzer sonuçlar göstermektedir (pH, 5.0-6.2 de
erkek oluşum oranı %80-100 iken, pH, 7.0-7.8
de erkek oluşum oranı %0-20’dir) (Rubin,
1985).
Cinsiyet oranını etkileyen bir diğer
çevresel faktör populasyon yoğunluğudur.
Cennet balığında (Macropodus opercularis)
populasyon yoğunluğu fazla olduğunda dişi
oluşum oranı %66 iken, popülasyon yoğunluğu
az olduğunda dişi oluşum oranı %25 dir
(Baroiller ve D’Cotta, 2001).
Sıcaklık, canlılarda cinsiyeti belirleyen en
önemli çevresel faktördür (Strüssmann ve
Patino, 1995b). Omurgalı canlılar arasında ilk
kez bir kertenkele türünde (Agama agama)
tespit edilmiştir (Bull ve ark., 1981). Sıcaklık ile
cinsiyet belirlenmesi (Temperature sex
determination, TSD) birçok kaplumbağa (Bull ve
ark., 1982; Gutzke ve Paukstis, 1984), timsah
(Dournon ve ark., 1990; Wibbels ve ark., 1994)
ve bazı balık türlerinde (Bull, 1983; Conover,
1984; Baroiller ve ark., 1993; Yamamoto, 1999;
Fujioka, 2001) tespit edilmiştir.
Bu omurgalılarda, larval veya embriyonik
gelişimin spesifik bir safhası boyunca gonadal
cinsiyet inkübasyon sıcaklığı ile
belirlenmektedir. Bazı türlerde, düşük sıcaklıkta
erkek bireyler üretilirken, yüksek sıcaklıkta dişbireyler üretilmektedir. Diğerlerinde ise tersi
olmakta yani düşük sıcaklıkta dişiler üretilirken,
yüksek sıcaklıkta erkek bireyler üretilmektedir
(Bull, 1983).
Lepistes balığı yavrularına uygulanan
farklı su sıcaklıklarının cinsiyet oranını
değiştirdiği gözlenmiştir. Artan su sıcaklığı
erkek oluşumu yönünde, azalan su sıcaklığı dişi
oluşumu yönünde cinsiyet oranını etkilemiştir.
Yavrulara düşük su sıcaklığı uygulamalarında
19°C de %88.14±4.86, 21°C de %65.91±2.67
ve 22.5°C de %60.56±3.77 oranında dişi birey
üretilirken, yüksek su sıcaklıklarında ise 29°C
de %34.94±2.17, 33°C de %4.25±2.67 ve 35°C
de %0 oranında dişi birey üretilmiştir. Kontrol
grubunda dişi oluşum oranı %49.62’dir (Şekil 1;
Ak, 2003).
Lepistes yavrularına farklı sıcaklık
uygulamaları sonucu oluşan cinsiyet oranlarının
kontrol grubuna göre önemlilik derecesi
yönünden incelenmesi Tablo 5.2.1.1.’de
verilmiştir. 19°C de A1 tekerrürü önemli
(p<0.01), A2 tekerrürü az önemli (p<0.05) ve A3
tekerrürü önemsiz (p>0.05) çıkmıştır. 21°C de
B1 tekerrürü önemli (p<0.05), B2 ve B3
tekerrürleri önemsiz (p>0.05) çıkmıştır. 22,5°C
ve 29°C sıcaklık gruplarında tekerrürler arası
fark önemsiz çıkmıştır (p>0.05). 33°C de E1 ve
E3 tekerrürleri önemli derecede (p<0.01) farklı
çıkarken, E2 tekerrürü farksız (p>0.05)
çıkmıştır. 35°C de F1 tekerrürü önemli (p<
0.05), F2 tekerrürü önemli (p<0.05)
bulunmuştur. F3 tekerrürünün ise birey sayısı
çok az (3) olduğundan herhangi bir istatiksel
işlem yapılamamıştır. Yavrulara sıcaklık
uygulanmasında artan su sıcaklığı ile erkek
oluşumu yönünde, azalan su sıcaklığı ile
beraber dişi oluşumu yönünde bir eğilim
emin3874 2010-03-04 20:48:17
Giriş
20.000’den fazla türü ile balıklar sınıfı,
hayvanlar aleminde geniş bir yer tutmaktadır.
Omurgalılar arasında bu kadar geniş yer teşkil
eden balıklarda, şüphesiz en çok merak
uyandıran konulardan birisi, üremedir. Bütün
canlılarda olduğu gibi, balıklarda hayatlarını
sürdürebilmek ve gelişebilmek için kendilerini
bulundukları su ortamına adapte etmek
zorundadırlar. Varolabilmek için verilen bu
mücadelenin başında üreme gelmektedir.
Kültürü yapılan balıklarda üremeye bağlı olarak
ana hedef; balık üretim alanını maksimum
düzeyde kullanmak, istenildiği zaman yavru
ihtiyacını karşılamak ve gerekirse elde edilen
yavruların cinsiyetini kontrol edebilmektir.
Balıklarda Cinsiyet Belirlenme
Mekanizmaları
Piferrer (2001)’e göre, balıklarda cinsiyet
belirlenme mekanizmasının üç modeli
mevcuttur: gonadal, polygenik ve çevresel
cinsiyet belirlenmesidir.
Gonadal Cinsiyet Belirlenme
Mekanizması
Doğadaki balık türlerinin ve normal
şartlar altında üretimi yapılan kültür balıklarının
çoğunda cinsiyet, gonadal cinsiyet belirlenme
mekanizması (Gonadal Sex Determination,GSD) tarafından genotipik olarak
belirlenmektedir. Bu mekanizmaya göre doğan
yavruların cinsiyetleri hemen hemen 1:1
(dişi:erkek) oranına eşit olmaktadır (Bull, 1981).
Yani gonadal cinsiyet belirlenme
mekanizmasında her döl bir anne ve babaya
sahip olduğundan ebeveynlerden eşit sayıda
gen almaktadır. Böylece hemen hemen eşit
sayıda dişi ve erkek bireyler meydana
getirmektedir.
Polygenik Cinsiyet Belirlenme
Mekanizması
Polygenik cinsiyet belirlenmesi, erkek ve
dişi cinsiyet belirleyici genlerin
heterokromozomlarda (cinsiyet kromozomları)
olduğu gibi otozom kromozomlarda
bulunmasıyla oluşan cinsiyet belirlenme
mekanizmasıdır (Kallman, 1984; Chourrout,
1988; Piferrer, 2001). Embriyonun cinsiyeti,
ebeveynlerden gelen ve kromozomlarda
bulunan dişi ve erkek faktörlerinin bir
kombinasyonu sonucu belirlenir. Polygenik
cinsiyet mekanizmasında cinsiyet oranı 1:1’den
farklı olabilir (Piferrer, 2001).
Çevresel Cinsiyet Belirlenme
Mekanizması
Omurgalı ve omurgasız canlılarda
embriyonik veya larval gelişim boyunca cinsiyeti
etkileyen çevresel faktörler meydana gelirseçevresel cinsiyet belirlenme mekanizmasından
(Enviromental sex determinations, ESD) söz
edilebilir. Yılan, timsah, kaplumbağa gibi
sürüngenler ile balıklardan aterina (Menidia
menidia) örnek olarak verilebilir. Cinsiyetin
belirlenmesinde etkin olan çevresel faktörler
gonadal (birincil) cinsiyet farklılaşmasına direkt
etkide bulunmaktadırlar. Bu canlılar genotipik
olarak dişi özelliği gösterirken fenotipik olarak
erkek özelliği göstermekte ve sperm
üretmektedirler veya genotipik olarak erkek
özellik göstermekte fakat fenotipik dişi
olduğundan yumurta üretmektedirler. Bazı
zamanda steril olmaktadır. Yani ne sperm nede
yumurta üretememektedirler.
Fujioka (2001), çevresel cinsiyet
belirlenme mekanizmasının birçok balık türünde
de cinsiyetin belirlenmesinde rol oynadığını
bildirmektedir. Omurgalı ve omurgasız birçok
canlı ile bazı balık türlerinde cinsiyeti belirleyen
çevresel parametreler arasında sıcaklık, pH,
besin, stok yoğunluğu, tuzluluk, ışık,
populasyonun cinsiyet oranı, kirlilik ve su
kalitesi gibi etmenler sayılabilir.
Kılıçkuyruk balığında (X. helleri) asidik
sularda (pH 6,2) erkek birey oluşumu %100
oranındadır. Benzer sonuçlar canlı doğuran
balık türlerinden olan P. melanogaster da
benzer sonuçlar göstermektedir (pH, 5.0-6.2 de
erkek oluşum oranı %80-100 iken, pH, 7.0-7.8
de erkek oluşum oranı %0-20’dir) (Rubin,
1985).
Cinsiyet oranını etkileyen bir diğer
çevresel faktör populasyon yoğunluğudur.
Cennet balığında (Macropodus opercularis)
populasyon yoğunluğu fazla olduğunda dişi
oluşum oranı %66 iken, popülasyon yoğunluğu
az olduğunda dişi oluşum oranı %25 dir
(Baroiller ve D’Cotta, 2001).
Sıcaklık, canlılarda cinsiyeti belirleyen en
önemli çevresel faktördür (Strüssmann ve
Patino, 1995b). Omurgalı canlılar arasında ilk
kez bir kertenkele türünde (Agama agama)
tespit edilmiştir (Bull ve ark., 1981). Sıcaklık ile
cinsiyet belirlenmesi (Temperature sex
determination, TSD) birçok kaplumbağa (Bull ve
ark., 1982; Gutzke ve Paukstis, 1984), timsah
(Dournon ve ark., 1990; Wibbels ve ark., 1994)
ve bazı balık türlerinde (Bull, 1983; Conover,
1984; Baroiller ve ark., 1993; Yamamoto, 1999;
Fujioka, 2001) tespit edilmiştir.
Bu omurgalılarda, larval veya embriyonik
gelişimin spesifik bir safhası boyunca gonadal
cinsiyet inkübasyon sıcaklığı ile
belirlenmektedir. Bazı türlerde, düşük sıcaklıkta
erkek bireyler üretilirken, yüksek sıcaklıkta dişbireyler üretilmektedir. Diğerlerinde ise tersi
olmakta yani düşük sıcaklıkta dişiler üretilirken,
yüksek sıcaklıkta erkek bireyler üretilmektedir
(Bull, 1983).
Lepistes balığı yavrularına uygulanan
farklı su sıcaklıklarının cinsiyet oranını
değiştirdiği gözlenmiştir. Artan su sıcaklığı
erkek oluşumu yönünde, azalan su sıcaklığı dişi
oluşumu yönünde cinsiyet oranını etkilemiştir.
Yavrulara düşük su sıcaklığı uygulamalarında
19°C de %88.14±4.86, 21°C de %65.91±2.67
ve 22.5°C de %60.56±3.77 oranında dişi birey
üretilirken, yüksek su sıcaklıklarında ise 29°C
de %34.94±2.17, 33°C de %4.25±2.67 ve 35°C
de %0 oranında dişi birey üretilmiştir. Kontrol
grubunda dişi oluşum oranı %49.62’dir (Şekil 1;
Ak, 2003).
Lepistes yavrularına farklı sıcaklık
uygulamaları sonucu oluşan cinsiyet oranlarının
kontrol grubuna göre önemlilik derecesi
yönünden incelenmesi Tablo 5.2.1.1.’de
verilmiştir. 19°C de A1 tekerrürü önemli
(p<0.01), A2 tekerrürü az önemli (p<0.05) ve A3
tekerrürü önemsiz (p>0.05) çıkmıştır. 21°C de
B1 tekerrürü önemli (p<0.05), B2 ve B3
tekerrürleri önemsiz (p>0.05) çıkmıştır. 22,5°C
ve 29°C sıcaklık gruplarında tekerrürler arası
fark önemsiz çıkmıştır (p>0.05). 33°C de E1 ve
E3 tekerrürleri önemli derecede (p<0.01) farklı
çıkarken, E2 tekerrürü farksız (p>0.05)
çıkmıştır. 35°C de F1 tekerrürü önemli (p<
0.05), F2 tekerrürü önemli (p<0.05)
bulunmuştur. F3 tekerrürünün ise birey sayısı
çok az (3) olduğundan herhangi bir istatiksel
işlem yapılamamıştır. Yavrulara sıcaklık
uygulanmasında artan su sıcaklığı ile erkek
oluşumu yönünde, azalan su sıcaklığı ile
beraber dişi oluşumu yönünde bir eğilim
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 10 Nisan 2011 14:32
Sadece balıklarda değil sürüngenlerde de aynı (yumurlayanlar familyası) etki mevcut ve kanıtlanmıştır. Ben bu konuyu açmak için arama motoruna yazdım ve konu açılmıştı. Araştıran ve yazanların elleri dert görmesin. Keyifli günler dilerim.
Bir arkadaşımla şimdi konuştum 24-25 derecede ağırlıkta dişi aldığını söyledi. Balıklar sarı prenses, red check likoma, yunus ve demasoni.
Bir arkadaşımla şimdi konuştum 24-25 derecede ağırlıkta dişi aldığını söyledi. Balıklar sarı prenses, red check likoma, yunus ve demasoni.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 16 Haziran 2011 10:00
Benim cikletlerim sarı prenses,mpanga,ıceman ve afra jalo anaçlar 27-28 derecede duruyorlar fakat yavruları kusturuyorum ve yavru tankının suyna alıştırıp koyuyorum yavru tankı 22-23 derece biliyorum çok düşük ama şu ana kadar ısıdan kayıp vermedim nazar değmesin fakat genelde yavrularımın %90 ı erkek çıkıyor sorun acaba nedir grafiğe göre düşük sıcaklıkta dişi yüksek sıcaklıkta erkekçıkıyor bende ise tam tersi acaba neden?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 16 Haziran 2011 10:44
Acaba hangi zaman dilimi önemli?
Anaçların çifleşme sürecimi,kuluçka sürecimi yoksa yavrunun büyüme sürecimi?
Cinsiyet doğuştanmı yoksa zamanlamı oluşuyor?
Bazı istisna balıkların, damızlık olduklarında eşine göre cinsiyet belirlediğini duymuştum.
Anaçların çifleşme sürecimi,kuluçka sürecimi yoksa yavrunun büyüme sürecimi?
Cinsiyet doğuştanmı yoksa zamanlamı oluşuyor?
Bazı istisna balıkların, damızlık olduklarında eşine göre cinsiyet belirlediğini duymuştum.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 16 Haziran 2011 11:16
[QUOTE=akvaristhb]Acaba hangi zaman dilimi önemli?
Anaçların çifleşme sürecimi,kuluçka sürecimi yoksa yavrunun büyüme sürecimi?
Cinsiyet doğuştanmı yoksa zamanlamı oluşuyor?
Bazı istisna balıkların, damızlık olduklarında eşine göre cinsiyet belirlediğini duymuştum.
[/QUOTE] Birde bu makalenin doğruluğunu denemiş arkadaşlar varmı.yukarıdaki soruları bende merak ediyorum.
Anaçların çifleşme sürecimi,kuluçka sürecimi yoksa yavrunun büyüme sürecimi?
Cinsiyet doğuştanmı yoksa zamanlamı oluşuyor?
Bazı istisna balıkların, damızlık olduklarında eşine göre cinsiyet belirlediğini duymuştum.
[/QUOTE] Birde bu makalenin doğruluğunu denemiş arkadaşlar varmı.yukarıdaki soruları bende merak ediyorum.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 18 Ocak 2014 13:25
Açıklayıcı bilgi için çok teşekkür ederim.Bende bu konuyu bu sabah arkadaşımla konuşurken gündeme getirdik. Hemen bilgisayara sarıldım
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir