Sakin Nehir ( Son Fotolar Syf.:22 )
Gönderim Zamanı: 26 Nisan 2014 10:51
Ergün bey belki ilerleyen zamanlarda deneyebilirim. Bir tedirginliğim de o şekilde büyüdüğünde aşağıya giden ışığı kesmesi.
Tolga bey teşekkürler. Japon sazı da mı deniliyor bilmiyorum. Japon şemsiyesi diye geçen bir tür o bitki.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 06 Mayıs 2014 02:30
Soluksuz 1 saat 40 sayfa okudum sanırım. Her ayrıntıyı bu kadar açıklayıcı ve anlaşılır anlattığınız için tebrik ederim. Paludaryumu herkese sevdirebiliriz sanırım bu gelişmeyi göstererek, şahsen ben bayıldım. Tekrar teşekkürler emeğinize sağlık.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 31 Mayıs 2014 00:07
Merhabalar;
Pek fazla bir değişiklik yapamadığımdan konuyu da güncellemeye gerek görmemiştim esasında.
Üşengeçlik işte.
Artık sucul alan kontrolsüz gelişen bitkiler sayesinde iyice salataya dönmüştü. Gerçekten tarif edecek başka bir kelime bulamıyorum. Özellikle zosterifolia öyle bir hale geldi ki, su yüzeyinde yoğunlaşarak her yere yayılıyor gibi oldu.
Bunun gibi, hydrocotyl de tabanda aynı şeyi yaptı. Kollarını uzatarak girmedik nokta bırakmadılar neredeyse.
Ta ki çarşamba akşamına kadar. Rutin su değişimi öncesi bu duruma bir son verip -yine- hardcore bir budama yaptım. Özellikle orta alana iyice yayılan hydrocotyl'leri tamamen çıkarttım ve bunların arkasında kalan zosterifoliaları da söktüm. Oluşan boşluğa da h. micra diktim birkaç dal.
H. micralar özellikle sucul alanın üst kısmındaki saksı bölümünde çok iyi geliştiler. Tam olarak orada görmek istediğim görüntü oluştu. Tabandakiler ise ışığı biraz az aldığından boyuna uzama eğilimindeler. Ancak ışığa denk gelen bazı dallar, tabana tutunarak ilerleme gayretindeler. Bir süre daha dokunmazsam hirsutalarla karışacaklar.
Hirsutalar yavaş yavaş yayılıyorlar.
Bacopanın 1 dalı suyun oldukça üzerine çıktı.
Karasal alan için hala sukulentlere uygun bir toprak alıp o kısmı canlandıramadım. (Tamam vurmayın.)
Şimdilik son durum böyle. Yarın ışıklar yanınca da dandik birkaç fotoğraf çekip son durumu gösterebilirim.
Bu arada kendi diy yapımım nitrat, fosfat ve potasyum (buna başlayalı uzun süre oldu) kullanımına başladım. Şimdilik bir aksilik yok.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 31 Mayıs 2014 00:46
Micralar bir yandan boyuna uzayıp bir yandan da yerden sürgünler atarak işgal edecek yeni yerler keşfedereler. Budamaya o kadar uygun bir bitkidir ki budama yaparak istediğiniz şekli verebilirsiniz. Micraların marsilea hirsutaların arasına karışmalarını engelleseniz iyi olur. Yoksa kısa sürede o alanı da işgal ederler.
Yarın oda manzaları akvaryum fotolarınızı bekliyorum
Yarın oda manzaları akvaryum fotolarınızı bekliyorum
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 31 Mayıs 2014 09:40
Fotoğraflar hazır.
Bilal bey budama öncesini fotoğraflamak aklıma gelmedi, kusura bakmayın.
Ferhat beyden aldığım hirsuta ve micraların yanına hediye olarak bir lav taşına sarılmış birkaç yapraklı bir bitki göndermiş. Sanırım java fern gibi bir bitki. Şu ana kadar sucul saksıda duruyordu. Orada biraz gelişti, yeni yapraklar vs. çıkarttı.
Ben de onu bu şekilde yerleştirerek yeni bir deneme yaptım. Lav taşı ve bitkinin kökleri suda, yaprakları dışarıda olacak şekilde yerleştirdim.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 31 Mayıs 2014 10:57
Arman bey sucul alanda işler yolunda gözüküyor. Bacopalar sudan çıkmış ancak üzerine tutunup ilerleyebilecekleri bir şeye ihtiyaç duyuyorlar. Arka duvara bir şekilde tutunabilirlerse metrelerce uzayaıp çiçek açabilirler.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 05 Haziran 2014 10:04
Sonunda koçtaşta bulduğum ''saksı toprağı'' ile perlit karışımı ile elde ettiğim toprağı karasal alan için kullanıp, sukulentleri diktim.
Dikmeden önce biraz kartlaşmış yaprakları budadım.
Sonra da ağaç dallarını yeniden yerleştirdim ve işlem bitti.
Sadece sarmaşığı eklemedim çünkü birçok yaprağında parazit vardı. Değişik bir çeşit parazit çoğunlukla yaprakların altlarında kümelenmiş sabit duruyorlardı. Nasıl desem sanki nokta kadar sülük gibilerdi. Sarmaşık çöpe gitti.
Ama tamamlayıcı bir unsur olarak karasal alana son bir ekleme daha yapmak lazım.
Son durum şu şekilde:
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 05 Haziran 2014 20:37
Arman bey çok güzel görünüyor, umarım genel görüntüye en yakın sürede kavuşursunuz.
Küçükken dayımların bahçesinde bir bitki dikkatimi çekerdi. Duvara monte edilmiş bir saksı içerisinden aşağı doğru sarkan yaprakları vardı yaprak formu su içinde yetişen micra bitkisinin biraz daha etli hali gibiydi. Yapraklar üzerinde rengarenk çiçekleri vardı. Bitkinin adının arapsaçı olduğunu çok iyi hatırlıyorum (en azından büyükler o ismi kullanırdı) Google da biraz araştırma yaptım arapsaçı adında bir bitki var ve yaprakları saksıdan aşağı dökülüyor ama çocukluğumda gördüğüm o bitki değil kesinlikle. İsterseniz bu bitkiyi karasal alanın ön kısımları için bir düşünün. Aşağı sarkıtarak güzel bir görünüm elde edebilirsiniz. Benim bahsettiğim bitkiyi de yakın zamanda dayımla iletişime geçerek öğrenirim eğer isterseniz. Çocukluğumda bahsettiğim arapsaçı gibi olmayan arapsaçı şu şekilde:
Arapsaçı, Aşkın gözyaşı (Helxine soleirolii)
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 06 Haziran 2014 00:02
Teşekkürler Bilal bey.
Bu konuda arapsaçı bitkisinin adı bir kez daha geçmişti. Sanırım İzzet abiydi tavsiye eden.
Güzel bir bitkiye benziyor. Tabi bu formu yakalamak kolay değildir ama denemek lazım.
Karasal alana dolgunluk verecek bitirici darbe bu olabilir.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 06 Haziran 2014 11:16
Arman bey sarmaşığın yapraklarında gördüğünüz oluşumlar yaprak biti gibi geldi bana. Onları bir şekilde yok edebilirsiniz. Sarmaşığı çöpe atmanıza çok üzüldüm. Ancak tank gittikçe güzelleşiyor. Resimde görülen arapsaçı bitkisini de eklerseniz görünüm olarak dolgunluk verip peyzajı tamamlayabilir.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir