Yine, Yeniden bitkili

Akvaryumdaki yosun sorunu hallolurken yosunların yanında bazı bitkilerimde öldüler. en son fotoğraftan sonra hiçbir gelişim mevcut değil, tabi bitkisel değişiklikler mevcut, arka plana rotala ile tabana parvula uygulandı. işyerimdeki utriculara'lar ise gelişmeye başladılar, orada kendi başlattığım yosun sorununu hallederken onlarıda çökertmezsem ileride bu tankta parvula yerine utriculara düşünüyorum.

 

Bugün ise artık mayalı sistem ile olmayacak anlaşılan diyerek 7,5 litrelik (üzerinde 13kg yazıyor) bir aluminyum co2 tüpü edindim, ince ayar olayı baya zorladı desem yalan olmaz, şu anda dakikada 50 kabarcık civarına ayarladım, ince ayar vidası ile hafif oynadığımda dakikada 140+ kabarcığa çıkıyorum, belki ben beceremedim fakat bu kadar uğraştırmaması lazımdı.

ebay'den bazooka atomizer ısmarlamıştım, geldiğinde onu kullanacağım, şimdilik co2 ışık'lar ile aynı timer'a bağlı, birkaç ay sonra yine ebay'den ph controller edinebilirim.

 

Farklı boyutlarda bir atomizer daha ısmarlamayı düşünüyorum, bakalım bendekinden kaynaklı birşey mi, yoksa anlatıldığı gibi değilmi öğrenmiş oluruz. Bendeki atomizer hong-kong'dan geldiği için ve oralarda 5-10 dolar ile millet 1 ay geçinebildiği için sahtesi bile yapılıp yollanmış olabilir.

Askerde olduğumdan foruma sık giriş imkanı bulamıyorum; girsemde fazla zaman geçiremiyorum. Bu nedenle ancak yazabiliyorum. Dönüşünüze çok sevinenlerdenim. Bilgi içerikli (bol yazılı ) konu başlıklarına artık eskisi gibi aktif rağbet yok. Sizin konunuz bu açıdan biraz sizin çabanızla ilerliyor gibi ancak devam etmeniz benim gibi birkaç kişi için bile olsa harika. Teşekkürler. 

Atomizer konusundaki tecrübelerinizi bende merak ediyorum. İnce ayar vanasıyla kabarcık ayarlama konusu gerçekten bende de can sıkıcı olmuştur her zaman. Pek teknik bilgim olduğu söylenemez ancak bu güne kadar gözlemlediğim kadarıyla vana, üzerine uygulanan basınca bağlı olarak hareket ediyor diye düşünüyorum. Kısacası konu regülatörün ana vanası ve CO2 çözme aparatınızla da alakalı. Önce aparatı kesinleştirip ardından ince ayar vanasını regülatör ana vanası (ince ayara giden çıkış basıncı) ile paralel şekilde ayarlamak suretiyle istediğiniz sabit (yada hassas) çıkış sağlamak mümkün olabiliyor. Biraz deneme yanılma ile olmuştu bende.

Kolay gelsin ve tekrar hoş geldiniz,

CO2'i çözmek için ben şu anda ista max-mix kullanıyorum. gerçekten çok işe yaradığını söyleyebilirim.

Aynı zamanda eğer ph-controller cihazını edinebilirseniz hiç saniyedeki, dakikadaki kabarcık sayılarına takılmanız gerekmez. çok rahatlık sağlayan bir cihaz.

Kolay gelsin.

Selamlar.

 

Herneyse, eski hydor pico kafa motorunu söktüm, bu motorun su girişi oldukça küçük bir noktadan verilmiş, HMF süngerinden geçen salyangozlar da bu deliği kapatıp su akışını kesmişler, motor aslında sağlam fakat girişinin tıkanmasından mütevellit su akışı durma noktasına kadar gerilemiş. Yeni kafa motorunun uygun aparatlarını takarak montajını yaptım, su debi ayarını da rahat ulaşabileceğim hale getirdim ve yine birdaha tıkanma ihtimali olmayacak şekilde yanında gelen uygun aparatlarla kurulumunu yaptım. Karşılaştığım durum ne-ka para, o-ka köfte durumuydu, bundan sonra aklımın bir köşesinde bu örnek durum herzaman kalacak.

 

Su akışını taban seviyesinden vermek pek iyi olmadı, yedek malzeme olarak bir filtrenin fıskiye çıkışından alıp HMF içinden hortum ile fıskıye aparatına çıkış vereceğim.

 

Atomizer şu anda gayet düzgün çalışıyor fakat bu atomizerler içinde en iyi ve ergonomik olanı UP Atomizer diye geçen, dış filtre çıkış borusuna takılan tipi, ben hmf kullandığım için bana pek uygun değil ama dış filtre kullanan arkadaşlar için gayet ideal olacaktır. Atomizer ömrü için araştırdığımda 22-24 ay sonra sorun yaşayan birkaç kişi gördüm ki, bu elemanların ortak noktası atomizer'i, akvaryumlarını ve filtrelerini hiç temizlememiş olmaları. Açıkçası atomizer'in klasik seramik difüzör ile aynı olduğunu düşünüyorum, fark olarak başlangıç ve bitiş noktaları asla kaçak yapmayacak şekilde kapatılmış, seramik'lerde ise cam temas yüzeyinde illaki kaçaklar olacak ve büyük kabarcık atacak, bunda öyle bir durum söz konusu değil. materyal yüzey dokusu seramik difüzör ile aynı, ayrıca temizlik gerektireceğini de sanmıyorum, silindirik yapı dolayısıyla tıkanma yaşanan bir alan olursa alt-yan yüzeylerden çıkış devam edecektir ki, çalışma basıncı yüzünden tıkanma yaşanabilme ihtimali vermiyorum. Fakat dediğim gibi dış filtre ile kullanacak arkadaşlar bence mutlaka harici olan UP Atomizer modelini kullanmalılar, youtube üzerinden video'larına da bakabilirler.

 

Şu anda seramik difüzör'ü geri bağladım, çok daha düşük basınçta çalıştığından sorun yok, kaçağın yerini de tespit ettim; damla sayacındaki hortum bağlantı noktalarından kaçak veriyor. kelepçeli bir damla sayacı* göremediğimden damla sayacını devreden çıkarıp araya metal bir check valf koyup atomizer'i öyle denemek istiyorum. kullandığım hortum basınca dayanıklı bir hortum fakat bağlantı noktalarındaki kaçağı engelleyebilmek pek kolay değil. ilk denememi bu hortumu kullanmadan, klasik silikonlu hava hortumu ile yapacağım, basınca dayanırsa bağlantı noktalarındaki kaçak olayı esnekliği yüzünden daha kolay halledilebilir diye düşünüyorum, diğer basınca dayanıklı hortum ise pvc gibi sert bir materyalden yapılmış, esnekliği az olduğu için bağlantı noktalarında kaçak olabiliyor. 

 

*: Aslında İstanın metal damla sayacı mevcut, fakat hortum kelepçesi sadece tek tarafında var, diğer tarafın regülatöre monte edildiği söyleniyor fakat regülatörde o kesime selenoid valt montajlı, zaten gerek regülatör gerekse selenoid çıkışları damla sayacını monte etmek için ters pozisyonda duruyorlar.

Akvarumda yosun sorunu çıktığında pekte yavaş yavaş oluşmadı, sorunun kaynağı ise sonradan yazdığım gibi sıvı gübreleri birbirine karıştırıp birleşik formda kullanmam oldu. Akvaryum birkaç gün içinde sakal yosunu deryasına dönüştüğünden bu sorunu mekanik temizlik, alg yiyici canlılar, karartma uygulamak, yosunlar üzerine excel uygulama gibi tekniklerle çözemedim ve son olarak ilaç kullanma kararı aldım, algizit kullandım, fakat ne hikmetse algizit zerre faydalı olmadı, belki son kullanma tarihi geçmiş yada uygun olmayan ortamda saklanılmış bilemiyorum. 2. etapta algol kullandım, işte bu ilaç ciddi fayda sağladı, fakat arada birkaç karidesi ve bazı bitkilerimi de kaybettim. Yinede algol kullandığımda bazı forumlarda yazdığı gibi ertesi güne fayda filan sağlamadı, gözle görülür etki 4 günden sonra başladı. (algol kullandıktan sonra akvaryum içi havalandırma yapılmalı ve su içindeki sirkülasyon artırılmalı)

 

Sağlıkla kalın.

 

Parvula'lar ilaç uygulamasından sonra kararmışlardı, ölüp ölmeyecekleri muallakta duruyorlardı, şu anda yeni yeni filiz vermeye başladılar, yosun sorunu akvaryum gelişimini uzunca bir süre sekteye uğrattı yani.

 

Salyangoz sayısında ise artış var, 4 adet helena olmasına rağmen onlar birbirleriyle ilgilenmekten başka birşey yapmıyorlar şimdilik, anlaşılan bir süre sonra helena patlaması yaşayacağım, bu yüzden salyangozları azaltmak gibi bir düşüncem yok, nasılsa bir süre sonra etrafta bir tanesi bile kalmayacak :D (aslında tamamen yok olmasalar iyi olur.) karides nüfusu ise patlama yapıyor.

 

Bitkilerin gelişimleri çok yavaş bazı hallerde ise duruyor. sadece parvula'lar gelişmeye başladılar. Rotala eski yapraklarında delinmeler gözlemledim. bu delinmeler manganez eksikliğine bağlı görünüyor fakat yeterli su değişimi yapılıyor, yani yeni su ile manganez de giriyor akvaryuma. mikro/makro element katkısı da sağlanıyor. Sanırım durum tabandaki demir oranının yüksek olmasının bir etkisi, demir fazlalaştığında manganez ile oran tutmayıp, manganez ihtiyacı yükselip, eksikliği çekilebilir. fakat dışarıdan manganez ekleyebilmek gibi bir durum sözkonusu değil, o zaman demiri azaltacağız demektir.

İşyerimdeki ve evdeki akvaryumların taban kumları aynı, içindeki taşlar aynı, bitkilerde birbirlerine yakın. bunu sırf bir diğerinde oluşabilecek sorunu karşılaştırabilmek adına yaptım ama ne hikmetse sistemlerin davranışları birbirleriyle alakasız.

 

Akvaryumda karides patlaması yaşadım, artık istemediğim kadar karidesim mevcut fakat bu karides patlaması bana mosquito rasboraların inteharı olarak geri döndü. ilk başta intehar edenleri bulduğumda bunu su kimyasına yormuştum fakat sonradan suçluyu buldum; karidesler. Geceleri rasboralar uyku konumuna geçtiğinde karidesler ise tam tersi aktif durumda oluyorlar, uyku konumundaki rasbora karides ile karşılaşınca sanırım korkudan, hızla su yüzeyine hareket yapıyor, tabi akvaryum kapağı olmadığından bu onun son deparı oluyor. rasbora sayısı 60+ rakamlardan 20+ rakamlara geriledi.