ÖZELLİKLER
BİLGİLER
İMZA
TSK MENSUBU
YENİ BAŞLADIK HADİ HAYIRLISI!!!
SON 9 MESAJI
Arkadaşlar 470 litre bir akvaryumum var. Dış filtre hortumlarının yönü ve iç hava motorunun yönü nasıl olmalı? Isıtıcı tam nerede durmalı? Tecrübeli arkadaşlar yardımcı olursa sevinirim..
300 ytl sehpası dahil arkadaşım
• Bakteriler
• Virüsler,
• Parazitler
• Mantarlar
• Çevrenin fiziksel ve kimyasal özellikleri
• Yanlış yemlemenin neden olduğu metabolizma bozuklukları
• Genetik yapıya bağlı bozukluklar ve diğer faktörlerdir
TEŞHİS İÇİN BALIKLARIN SU İÇİNDEKİ GENEL DAVRANIŞLARINI GÖZLEMLEYİN
Balıkların normal davranışlarını takip etmiş olanlar hasta oldukları zamanı da sezinleyebilirler. Genelde hasta bir balığın semptomları şunlardır:
* Balık yorgun, bitkin ve uyuşuk durumda mı?
* Balık aynı noktada bir ileri bir geri anlamsız bir şekilde sallanıp durur.
* Kaçma refleksi var mı?
* Yem alıyor mu?
* Yüzerken yan veya sırtüstü mü, sersem vaziyette Başı aşağı doğru mu duruyor?
*Yüzgeçleri yapışmış halde mi?
*Tank tabanında kayıyor halde mi yüzüyor?
*Tabanda yüzerken ürküyor mu?
*Suyun yüzeyinde mi kalıyor?
*Su yüzeyinden ağzını açarak hava yutuyor mu?
*Çabuk ve sık solunum yapıyor mu?
*Sudan dışarıya sıçrıyor mu?
*Balık yan yatmıştır ve filtrenin çekim gücüyle tankın içinde bir oraya bir buraya sürüklenir.
* Balığınız sürekli dipte kuma veya kaya dibine tutunmaya çalışıyormu?
*Piranhanızın gözlerinde beyaz noktalar varmı?
• Bu ve benzeri belirtiler dikkatlice incelenir ve kaydedilir.
HASTA BALIKLARDA DIŞ GÖRÜNÜŞ
Özellikle Serrasalmus cinsi piranhalarda en son gördüğümüz Gözlerde beyaz noktacıkların çıkması: Tamamen bakterial bir durum ve göz üstünde toplu iğne başı büyüklüğünde beyaz taneciklerin çıkması ile teşhis edilir. hobicilerde sinir bozucu olsada düzenli bir tedavi ile bu hastalığı yenmek mümkün.
aşağıda bu hastalıkla ilgili denenmiş ve başarılı sonuç alınmış bir üyemizin (Fatih Kanata) uygulamasına ait linki görüyorsunuz
Piranhalarda Yüzgeç ve kuyruk Yaralanmaları: Özellikle pygocentrus türü sürü halinde yaşayan türlerde bazı nedenlerden dolayı hır çıkmakta ve kuyruklar, yüzgeçler ısırılmaktadır Bu tür ısırıklar derinden (dokudan) aşırı olmamak kaydı ile muhakkak yeniden çıkacakdır. Bu konuda endişe etmeye gerek yok. Serrasalmus cinsi piranhaların çoğu kuyruk yiyicidirler ve doğada kuyruklarını yediği balıkların bir çok kere kuyrukları yeniden çıktığı için defalarca aynı balığın kuyruklarını yedikleri görülmüştür.
Piranhalarda Üst ve Diğer bölgelerdeki ısırıklar: Bu tür ısırıklar aynen yüzgeçlerde olduğu gibi endişe verecek bir durum teşkil etmezler. Piranhaların vucutlarında doğal bir antibiotik yapısı bulunduğu için bu tür yaralan çok kısa bir zamanda kapanır. Ayrı bir tedavi gerektirmez. [Bilgi: Veteriner Lab.Öğrencisi Türkan Alkan]
Bakınız sağlıklı Bir pygocentrus Nattereri
Suyun Neden Olduğu Zehirlenmeler :
Genel Bilgi
Malawi ve Tanganyika tanklarında ısı ve pH yüksek olması gerektiğinden dikkat etmediğiniz taktirde aşağıdaki 3 zehirlenme şekli başınıza gelmesi yüksek bir olasılıktır. Bunlar silikon,amonyum ve nitrit-nitrat zehirlenmeleridir. Acemi iseniz ve tankınızın kuruluşu yeni ise balıklarda bir terslik görürseniz ilk olarak sudan dolayı meydana gelebilecek zehirlenmeler üzerine yoğunlaşın.
Silikon Zehirlenmesi
Sağlıklı olduğundan emin olarak bir balık aldınız. Balığı tanka koyduğunuzun ilk gününde en geç ikinci gününde yem yemeyi kesmişse, ve aniden cansızlaşmışsa, pulları ve yüzgeçleri erimeye başlıyorsa aklınıza gelecek ilk tehlike silikon zehirlenmesi olmalı. Silikonun iki çeşidi vardır. İlki normal, balıkları öldüren silikon. Diğeri DIY storelarda (Bauhaus, Bricolage, hatta Carrefour süpermarketinde bile bulabilirsiniz) da satılan akvaryum silikonu, zaten tüplerin üzerindeki balık resimlerinden de anlarsınız. Tankınızı imal eden kişi bundan haberdar olmayabilir, satın aldığında yanında gözlüğü olmadığından balık resimlerini görmemiş olabilir, veya 'yanlışlıkla' daha ucuz diye normal silikon almış olabilir. Neden her ne ise, kabak balıklarınızın başına patlayacak demektir. Bu belirtileri fark ettiğinizde balıkları tanktan çıkartın. Su sıcaklığı cichlidler ve tropik balıklar için
soluk ve erimiş olur, yüzgeçleri ya yırtık gibidir, ya da erimiştir, ve zor nefes alarak yan yatmış bir şekilde oradan oraya sürüklenir. İzlenecek tek yol balıkları başka bir tanka koymak. İmkanınız varsa daha iyi ve güvenebileceğiniz marka bir tank alın, yoksa tankınızı tamir edin. Bir çakı veya bisturi yardımıyla kenarlardaki silikonları en ufak bir parça kalmayacak şekilde kazıyın. Eğer parça kalırsa hava kabarcığı yapar ve tankınız bittiğinde sızdırır, hatta tankınızı patlatabilir. Ardından tankı yıkayın ki silikon zerrecikleri gitsin. Kazdığınız yerlere aseton sürün böylece hem daha iyi temizlenecek yüzey hem de silikon daha iyi tutacak. Akvaryum silikonu kenarlara sıkın, başparmağınızla üzerine sadece bir kez bastırın, ikinci defa üzerinden geçmeye kalkarsanız silikon pütürlenir ve kabarcık oluşabilir içinde. Tankı en az 24 saat kuru olarak bekletin. Eğer tankınız 100 lt'den büyükse en az 2 gün bekletin. Sonra denemek amacıyla içine su doldurun ve en az bir gün bekletin. Boşluk bırakmışsanız su kenarlardan sızmaya başlayacaktır, sızarsa yapılacak tek şey tekrar kazıyıp silikonlamaktır.
Amonyum Zehirlenmesi
Balığınız sürekli olarak su yüzeyinde yüzüp ağzını sonuna kadar açıp nefes almaya çalışıyorsa buna rağmen boğuluyormuş izlenimi veriyorsa üstüne üstlük tankın suyu da koyu sarı ise balık amonyumdan zehirleniyor demektir. Balık çoğunlukla yarı bilinçsiz ve halsiz olur, etrafınada neler olup bittiğinin farkında değilmiş gibi görünür. Suyun yüzeyinden sanki hava almaya çalışıyor gibi olduktan sonra dibe çöker yavaşça, ardından tekrar ani bir fırlayışla su yüzeyine çıkar. Tüm bu süreçte ağzını hep sonuna kadar açar ve solungaçları normalden çok fazla çalışır. Gözler normalden koyudur ve balığın bütün rengi olabilecek en koyu rengi alır.
Bu çok ciddi sonuçları olan bir zehirlenme şekli, balıklarınızın tümü ölebilir. Test kitiniz yoksa amonyum patlamasını en iyi şekilde sararımış sudan anlarsınız, su koyu sarı olduğunda ve bulanıklık başlamışsa balıklarınız zehirlenmeye başlıyor demektir. Biraz garip bir örnek olabilir, ama kafanızda daha iyi canlanması için idrar rengini düşünün, idrara rengini ve genel olarak kokusunu veren amonyumdur. İdrar kana bulaştığında zehirlenme meydana gelir, buna da en büyük etken amonyumdur. Akvaryumlarda da durum çok farklı değildir. Amonyum en çok yiyecek atıklarından ve pisliklerden açığa çıkar. Düzenli dip temizliği yapmazsanız pislikler birikir ve gazlar sızmaya başlar. Su idrar rengi ve kokusunu alır. Test kitiniz varsa aklınızda bulunsun, amonyum seviyesi 1 ppm değerini kesinlikle aşmamalı. Tabii ısı ve pH yükseldikçe amonyum değeri daha da az çıkmalı. Bu tip zehirlenme en çok amonyumu parçalayacak aerobic bakterilerin henüz oluşmadığı veya çok az sayıda olduğu yeni kurulmuş tanklarda görülür. Daha geniş bir açıklama ve burada bahsedilen zehirlenme türlerini nasıl önleyebileciğinzi öğrenmek için Yeni Tank Sendromu sayfasına bakın.
Balıklarınız amonyumdan zehirlendiyse bu tamamen sizin suçunuz sayılır. Zehirlenmeye davetiye çıkartan ve özellikle yeni başlayanların en çok tekrarladığı hatalar şunlardır:
Tanka gereğinden fazla yem atılması, balıklar doyunca dibe çöken yemler.
Çok az miktarda ve düzensiz su değişimleri.
Tankı daha ilk kurulduğunda ağzına kadar balıkla doldurmak.
Yetersiz kalan filtreleme veya havalandırma.
Amonyum zehirlenmesinin tedavisi yok, sadece durumu farkettiğinizde acil önlem alabilirsiniz. Seçebileceğiniz 3 yol var. İlk yol hemen balıkları temiz, tamamen yeni suyun bulunduğu bir tanka almak. Alabileceğiniz başka tankınız mevcut değilse ikinci yola başvuracaksınız demektir. Balıkların bulundukları tanka vakit geçirmeden su değişimi yapın. Değişim miktarı en az %70 olmalı. Yeni suyun ısıtılmış olması çok iyi olurdu, ama durumun aciliyetini göz önüne alarak, suyunuz sıcak değilse ısıtmayı beklemeyin, soğuk su kullanın. Suyu mutlaka dipten çekin, NH bileşikleri sudan ağır olduğundan dipte birikiyorlar, yüzeyden alırsanız amonyum sifonlanmış olmayacak, sadece suya dağılmış olacak. Amaç amonyumu en az seviyeye getirene kadar inceltmek. Balıklar kendilerini boğulur gibi hissettiğinden çok güçlü bir havalandırma koyun. Üçüncü yol amonyum, nitrit, ve nitrat seviyelerini 'anında' düşürdüğünü iddia eden ilaçlar kullanmak. Sakın bunun için Tetra Aquasafe kullanmaya kalkmayın, sivrizekanız burada pek işe yaramaz. Aquasafe sadece su değişimlerinde kullanılan suyun klor, ağır metal, ve amonyumunu yok ettiğini iddia ediyor, tankın içinde birikmiş olan amonyumda kesinlikle kullanılmamasını tavsiye ediyor. Bu yollar içinde en az güvenebileceğiniz yöntem kimyasal yöntemdir. İlaçlar seviyeleri kısa süre için düşürürler, ama tekrar yükselmesine de genelde engel olamazlar. O nedenle ilaçları sadece geçici olarak kullanın, yani, ilaçtan hemen sonra büyük bir su değişimi uygulayın. Bu tip bir zehirlenmede işinizi şansa bırakmayın ve en güvenilir olan ilk iki yolu tercih edin. Amonyum seviyelerini düşürdükten sonra beklemekten başka yapabileceğiniz birşey kalmıyor. Kurtulan kurtulacaktır, ama çoğunluk büyük bir ihtimalle ölecektir.
Nitrit-Nitrat Zehirlenmesi
Yine tank kurulduğunun ilk haftalarında meydana gelebilecek bir zehirlenme türü. Sağlıklı olarak aldığınızdan emin olduğunuz balıklarınız birden cansızlaştığında, yem yemeyi kestiğinde sorun büyük bir ihtimalle nitrit zehirlenmesidir. Tankınız oturmuşsa ve aynı belirtileri görürseniz o zaman zehirlenme nitrat zehirlenmesi şeklinde olur, çünkü zincir oluşmuştur fakat en son ürün olan nitrat temizlenmemektedir. Sebebler genellikle fazla balık, fazla yem, az su değişimi, az filtreleme veya havalandırmadır. Amonyum zehirlenmesinden farklı olarak bu iki zehirlenme türünde balıkları kurtarma ihitmaliniz çok daha yüksek, tabii önlem alamazsanız öleceklerdir. Belirtiler genellikle halsizlik; yeme ilgisizlik: hiç yememesi veya yediğini tükürmesi; stres belirtileri: yüzgeç erimesi, pul erimesi, rengin normalden koyu olması, veya normalden açık olması, gözlerin kararması; bir köşede durma veya saklanma çabalarıdır. Tankın suyu genellikle açık veya çok açık sarı rengindedir. Bu zehirlenme şekli özellikle yüksek pH isteyen balıkların başına gelebilir, çünkü her türlü amonyum, nitrit, veya nitrat yükselmesine karşı çok hassaslar. Yukarıda bahsedilen belirtileri farkederseniz, sularınız da sarımsı renkte ise vakit kaybetmeden %40 ile %50 arası su değiştirin. Ardından da 2 hafta boyunca 2-3 günde bir %20 su değiştirin. Suları dipten çekmeye özen gösterin. Bunun dışında bir ilaç kullanmayın. Amaç balığı mümkün olduğunca daha fazla strese sokmadan zehirlenmeyi atlatmasını sağlamak. Balığığınızı güçlendirmek için bir conditioner kullanmanız iyi olur. Genellikle balığınız çok hassas bir tür değilse ilk su değişimini takip eden ilk günlerde düzelir. Ancak düzelme belirtiler görseniz bile 2 hafta boyunca yukarıda belirtildiği şekilde değişim yaparak tam sağlına kavuşmasını sağlayın.
Yüzgeç Erimesi
Yüzgeçlerde, özellikle kuyrukta erime varsa, eriyen yüzgecin ucunda pamuğumsu veya koyu renk bir şerit varsa buna yüzgeç erimesi (İngilizce adı fin rot) denir. Yüzgeç erimesi özellikle stresten olur ve önemli bir sebebin sonucu olarak gelişir. Yapılacak ilk iş balığı tedavi etmeden önce yüzgeçlerinin erimesine sebep olacak kadar onu strese sokan sebebi bulmaktır. Sebepler arasında nitrit-nitrat zehirlenmesi, saldırgan bir balık, ciddi bir şekilde hastalanması, veya uzun bir yolculuğa çıkması sayılabilir. Bunları kontrol edin.
Balıkların vücudunu kaplayan koruyucu tabakaları vardır. Onları elinizde tuttuysanız vücutlarının kaygan olduğunu, ve balığı salsanız bile kayganlığın bir süre parmaklarınızdan gitmediğini fark etmişsinizdir. Bu koruyucu tabaka suda doğal olarak var olan birçok mantar veya bakteriyi uzak tutar. Balık strese girdiğinde tabakanın salgılanması sekteye uğrar veya tamamen engellenir. Zaten özellikle bu nedenden dolayı balığınızı stresten uzak tutun denir çok yerde. Balığın doğal kalkanı zayıfladığında veya yok olduğunda hastalıklara karşı savunmasız hale geliyor. En çabuk kaptığı enfeksiyon da yüzgeçlerde gösterir kendini.
Yüzgeç erimesini saldırgan bir balığın yüzgeçleri parçalaması ile karıştırmayın lütfen. Bu tip saldırılar sonrası için yapılacak tedavi için Yaralanmalar kısmına bakabilirsiniz. Yukarıda yüzgeç erimesine sebep olabilecekler arasında saldırgan bir balığı kastemin nedeni 'saldırı hareketlerinin diğer balık üzerinde yarattığı stresten dolayı oluşan erimedir'. Sürekli kaçmak zorunda kalmaktan veya saklanmaktan dolayı balık strese girer,bir köşeye sıkışıp kalır ve yem yiyemeyecek cesareti bile bulamaz kendinde. Genelde bu belirtileri erime takip eder. Oysa yüzgeçler ısırıldığında uçları parçalanmış gibi durur, ama parçalanmış kısımların ucunda pamuğumsu oluşumlar veya koyu kırmızı renkte bir şerit yoktur. Erime görürseniz öncelikle fungal mı yoksa bakteriyel bir enfeksiyon mu ona karar verin. İkisinin tedavisi birbirinden farklı olacaktır. Fungal enfeksiyonlar genelde saldırı sonrası stresi veya vücutta meydana gelen bir yaralanma sonrası meydana gelirler ve bulaşıcı değillerdir, yani tüm tankı bu durumda ilaçlamanıza gerek yoktur. Enfeksiyon oluşturabilecek mantarlar arasında saprolegnia, achyla, aphanomyces, branchiomyces, ıchtyophonus ve pythium gibi mantarlar vardır. Fungal enfeksiyonlarının görünüşleri beyaz veya kirli sarı bir pamuğa benzer. Zaten Columnaris dışında vücutta oluşan tüm pamuğumsu oluşumlar bir fungal enfeksiyondur. Tedavisi bakteriyel enfeksiyonlarla karşılaştırıldığında nispeten kolaydır. Balık elle tutulacak kadar büyükse onu elinize alın ve etkilenen bölgelerin üzerine bir pamuk yardımıyla nazikçe metilen mavisi sürün. Piayasada metilen mavisi bir Türk malı olan Contra- Ichthyo ismi altında satılıyor. Mercurochrome da kullanabilirsiniz. Mercurochrome'u sadece haricen kullanın, suya damlatmaya kalkmayın. Suya damlatarak yapılan tedavi ileride deneyimli olduktan sonra uygulayabilirsiniz çünkü çok dikkat gerektiriyor. Mercurochrome'u bir pamuğa damlatın, balığı elinize alın veya ıslak bir bez üzerine koyduktan sonra aynı metieln mavisi gibi yavaşça etkilenen bölgelere sürün ardından temiz su dolu tedavi tankına bırakın. Yüzgeçler çok fazla erimişse veya balık elle tutulamayacak kadar küçükse tedavi tankına alın,çünkü metilen mavisini suya damlatacaksınız bu durumda. Her
İkinci gün %50 su değişimi yapın. Erime durduysa ve pamuklar yok olduysa, ki büyük bir ihtimalle öyledir, metilen mavisini kesin. Pamuklar hala varsa tekrar metilen mavisi damlatın, ama bu sefer 10 litreye 1 damla ve gene 24 saat bekleyin. Tekrar %50 su değişimi yapın. Bu süre sonunda fungal enfeksiyon tamamen yok olacaktır. Tüm bunları uygularken balığınızı yemlemeyi unutmayın. Tedavi bitse bile balığı bir süre tedavi tankında tutun, kendine gelsin orada.Yüzgeçlerin ucunda siyah veya koyu kırmızı, kiremit rengi bir şerit varsa ve yüzgeç çok hızlı eriyorsa enfeksiyonun bakteriyel olduğuna şüphe yoktur. Bakteriyel enfeksiyonlar genelde kötü su koşullarında veya ülke içi, veya uluslararası nakliyat sırasında ortaya çıkarlar. Tanka yeni koyduğunuz bir balık da sizin suyunuza alışmakta zorlanabilir ve bakteriyel enfeksiyon kapabilir. Bu nedenle tedavi ile birlikte su kalitesini de acilen yükseltin. Yüzgeçler tahmin edebileceğinizden daha hızlı erir, öyle ki 24 saat sonra yüzgeç tamamen yok oluyor. Yüzgeç erimesi ile beraber deride yaralar (lezyonlar) oluşuyorsa ve bu yaraların çevresi koyu kırmızı ise bu enfeksiyon Furunculosis'tir. Yaralar aslında derinin o noktada çürüdüğünü gösterir. Buna yol açan çeşitli bakterilerdir, ama ortak noktaları deride nekrotik lezyonlar (furuncul) açmak olduğundan hastalık bu adını alıyor. Goldfishlerde, koilerde, veya japon gibi soğuk su balıklarında bakteriyel yüzgeç erimesi oluştuğunda buna genelde Salmonidae familyasından Aeromonas salmonicidia neden olur. Yüzgeçlerden kısa sürede vücuda atlar ve kırmızı-kiremit rengi ülserler oluşturur. Aynı bakteri sıcak suda tropik balıkların üzerinde de etkili olur, ama onlarda daha çok furuncul oluşturur.
Bakteriyel enfeksiyonlu bir yüzgeci kendi halinde bırakmayın. Bu tip enfeksiyonlar, özellikle Furunculosis, bulaşıcıdır. Tankta yüksek oranda ölümlere sebep olurlar. Enfeksiyon kapmış balığı tedavi tankına koyun ve antibiyotik haricinde hiçbir ilaç koymayın, metilen mavisi veya malachite yeşili gibi ilaçların hiçbir etkisi olmaz. Aynı şekilde doğal tedavi olarak kullanabileceğiniz tuzun da bir faydası olmaz. Özellikle Nitrofurozan içeren gram negatif ve gram pozitif bakterilere karşı etkili olduğunu iddia eden antibiyotikleri alın. Kullanımdan önce su değişimini unutmayın ve filtrenin süngerini çıkartın. İlk günden sonra iyileşme belirtileri görseniz bile antibiyotiğe en az 3 gün devam edin. Tedaviyi yarıda keserseniz tekrar başa dönme olasılığınız yüksek. Üç günün sonunda şerit tamamen yok olmamışsa antibiyotiğe 2 gün daha devam edin. İlacın etkili olup olmadığını nasıl anlarsınız? Gözlemlerime göre yüzgeçler parça parça olmaya başlar ve uçlarından ince beyaz şeritler sarkar. Bu şeritler ölen bakterilerin olduğu deri parçalarıdır, tankta sağlayacağınız çok güçlü bir havalandırma onların daha çabuk kopmasını sağlayacaktır. Üç günün sonunda şeritler artık sarkmıyorsa ve yüzgeçlerin ucu temizse antibiyotiği o zaman kesin, şeritler sarkıyorsa hala iki gün daha devam edin. Bakteriler genelde gözle görebildiğinizden daha derine yerleşmiş olduklarından yüzgecin büyük çoğunluğu şerit şerit kopacaktır. Tedavi bittikten sonra %50 su değiştirin ve balığı tanktan çıkarmayın. Tekrar yüzgeçlerinin çıkmasını bekleyin. Onu o halde ana tanka atarsanız manevra kabiliyeti olmayan hantal bir balık olacağından ne diğerlerinin ona yapacağı 'hoş geldin' kovalamacasın dan kaçabilir ne de yem için mücadeleye girişebilir.
Beyaz Benek
Beyaz benek suda yaşayan bir protozoandır. Protozoa suda yaşayan ve hayvansal özellikler gösteren ve bazen büyük koloniler kurabilen tek hücreleri canlılara verilen ortak isimdir. Latince adı Ichthyophthirius multifiliis'tir. İngilizce kaynaklarda kısaca Ich diye tanımlanır. Bu asalakların çok azının bile tanka bulaşması tüm tankı dezenfekte etmeyi gerektirir. Balığın üzerine tutunarak noktadan balığın kanını emmeye başlar. en sık girdiği yerler balıkların pullarının arası solungaçlardır. Üremeye hazır olduklarında balığın üzerine jelatin bir keseciğin kapladığı yumurtalarını bırakırlar. Kesecikler pulların arasında ise gözle görülemez, ama çoğaldıkça yüzgeçlerde de kesecik oluşacağından gözle görülecek hale gelirler. Ortalama üç gün içinde patlayan keseciklerden bir sürü minik aç protozoan dibe düşer, ve oradan dağılıp başka balıkların üzerine atlarlar. Yumurtalarını sadece balığın üzerine bıraktıklarını iddia etmek doğru değil, nereye bulurlarsa oraya bırakırlar, tankta balıktan sonra özellikle kumların arasına kistlerini bırakabiliyorlar. Balığın beyaz benek olduğundan keseleri görmeden de şüphelenebilirsiniz. Sürekli olarak tank ve dekorasyonlara sürtünme eğilimi vardır; kendisini oradan oraya silkeler, sanki üzerinde olan birşeyi atmak istiyormuş gibi davranır; rengi streste olduğu gibi koyulaşmaz aksine solar, özellikle renkli bir balığınız varsa size çok görünmeye başlar; hızlı kaşınma dışında normal olarak yaptığı tüm hareketleri yavaşlar; yeme ilgisi çok azalmaya başlar, isteksiz yer. Bu belirtilerden kısa bir süre sonra da çok büyük bir ihtimalle kesecikleri görürsünüz. Dikkat edin, pseudotropheus türlerinde pullar çok sıkı olduğundan ve vücutları çok kaygan olduğundan keseleri balığın üzerinde göremezsiniz. Bu da keselerin özellikle kumların arasında veya akvaryum camına yapışık olduğu anlamına gelir. Pseudotropheuslarda yukarıdaki belirtileri görürseniz, özellikle bölge belirlemek için sürtündükleri kayalara çok daha haşin ve sık sürtündüklerini ve çok sık silkelendiklerini fark ederseniz bu beyaz benektir. Diğer balık türlerinde keseleri en kolay yan yüzgeçlerde ve kuyrukta fark edersiniz. Hiçbir pamuğumsu görüntüleri yoktur, daha çok tuz veya şeker kristellerine benzerler, ışıkta da onlar gibi parlıyorlar. Birkaç gün sonra yok olduğunu, yerine farklı noktada başkasının oluştuğunu fark edersiniz.
En kesin tedavisi ısı-tuz-ve metilen mavisi birleşimidir. Tanka 5 galona (19 lt) 1 çorba kaşığı tuz ekleyin. Ekleyin derke asla tankın içine direkt olarak atmayın yoksa balıkların ciğerlerini yakarsınız.Bir kaba tanktan su alın, tuzu içinde çözün ve tanka bir kısmını çok yavaş dökün, bir süre bekleyin ve tuzlu suyu tekrar ekleyin. Eğer zaten tankınızda ve su değişimlerinde tuz kullanıyorsanız bu işleme gerek yok. Ardından ısıyı yükseltin, dayanıklı türler için
Yaralanmalar
Özellikle cichlid gibi sert veya orta sert balıklarınız varsa yaralanmalara hazırlıklı olmalısınız. Genelde yaranın enfeksiyon kapmaması için kullanabileceğiniz en doğal ve yan etkisiz ilaç tuzdur. Yara çok derin değilse tuzu ekledikten sonra yaranın kendiliğinden iyileşmesini bekleyin. Yüzgeçler ısırıldığında da aynı yolu izleyin. Zaten bu tür balıklar bölgesel olduklarından bölgelerine giren her türlü yabancıyı ısırma eğilimindedirler, en kolay ısırılan yerler de yan yüzgeçler, kuyruk, ve anal yüzgeçler. Bu tip yaralanmalar zaman zaman meydana geliyorsa ve balık canlılığından birşey kaybetmemişse normal olarak karşılayın. Yara derin veya büyük olabilir, fakat balık streste olmadığı müddetçe uzun sürse de kendiliğinden kapanır. Yüzgeçleri ve yaralanmış bölgeleri sık sık pamuk oluşumlar ve kırmızı şeritler için kontrol edin. Öyle bir durum varsa Yüzgeç Erimesi bölümüne göz atın. İltihap kapmasını önlemek için balık elle tutulacak kadar büyükse bir pamuk vasıtasıyla yaranın üzerine mercurochrome bazlı bir ilaç veya tentürdiyot sürebilirsiniz. Yara size fazla derin geldiyse ayrı bir tanka alıp 10 litreye 1 damla metilen mavisi veya malachite yeşili damlatarak balığa duruma göre 2 veya 3 gün tedavi uygulayın, böylece balığınızın hem kafası dinlenmiş olacak hem de yaranın enfeksiyon kapma riski azalmış olacaktır.
Eğer balığınız sürekli saldırıya uğruyorsa, bir köşeye sinmişse, strese girmeye başlamış demektir, bu durumda yapılacak tek sağlıklı iş onu tanktan çıkarmaktır. Saldırılar genelde durmaz, daha çok artarak devam eder, bu genelde balığın tanktaki diğer balıklara oranla daha sakin karakterli olduğunu ve onlarla başa çıkamadığını gösteriyor. Sakin bir balığın farklı bir türden olması gerekmez, çok sert bir türün de sakin yapılı fertleri olabilir.
Dropsy
Balık bir balon gibi şişer ve gözleri yerinden fırlayacakmış gibi olur. Bazen bu semptomlarla beraber pulları dışa dönük olur. Görünüşü aynı balon balığının şişmiş haline benzer. Tankın üstünden bakarsanız sanki hamileymiş gibi durur ve genelde yüzme hareketlerini kontrol etmekte zorluk çeker. Balık sanki çok yemiş de sindirememiş insanlar gibi sık sık nefes alır. Dışkısı şeffaf ve sümüğümsüdür. Dropsy'nin en muhtemel etkeni vardır:
1)Kötü su koşulları: Balığın başa çıkamayacağı kadar yüksek nitrat seviyeleri ile yem artıklarından ve dışkıdan kaynaklanan çözünmüş organik bileşikler.
2)Uyum stresi: yeni gelen balığın yaşadığı uyum sorunu veya tanktaki heyrarşinin en altlarında bulunan bir balığın sürekli olarak diğer fertler tarafından yapılan saldırılara maruz kalması.
3)Suda yaşanmış olan ani değişiklikler: pH'nın fazla düşmesi veya yükselmesi, akvaryumcudan farklı şartlarda veya pH'da beslenmiş bir balığın sizin tankınıza geldiğinde daha farklı değerlere alışmak zorunda kalması.
Bu tür etkenler balıkta ya suyun sindirim sisteminde birikmesine ve orada zehirli gazlar oluşmasına yol açar, ya da sindirim siteminde bakteriyel/viral enfeksiyonlara sebep olur. Balık çıkardığından daha hızlı su yuttuğu için karın bölgesi şişer. Dropsy. tıpkı bloat gibi, nadiren tankın diğer sakinlerine bulaşır. Ancak tedavi için siz etkilenmiş balığınızı gene de ayrı bir tanka alın. Erken bir tedavi ile balığınızın kurtulma şansı yüksektir. Dropsy'nin ilk safhalarında balık karnı şiş olmasına rağmen yemesini sürdürür. Balığınıza pellet türü yem veriyorsanız, pelletları bu dönemde ıslatıp beklettikten sonra yedirin, böylece sindirim sistemini zorlamamış olursunuz. Bir kapta akvaryum suyu ile beklettiğiniz pelletlara buzdolabınızda bulabileceğiniz vitamin komplekslerinden birini ekleyin, özellikle C vitamini olan bir kompleks olsun. Pelletleri 10 dakika kadar suda beklettikten sonra balığınıza yedirin. Aynı işlemi pul yem ile de yapın. Yemde bir değişiklik yapmayın, her zaman ne veriyorduysanız onu verin. Antibiyotik içeren yemler de kullanabilirsiniz. Tedavi için kullanacağınız ilaçlar metronidazole veya geniş spectrumlu gram negatif ve gram pozitif bir antibiyotiktir. Piyasada metronidazole içeren ilaçlardan biri Flagyl 500mg (Eczacıbaşı) adı ile satılıyor. Metronidazole'u her
Gyrodcatylus
GYRODACTYLUS TEDAVİ YOLLARI
1. Formalin kullanımı: 30 dakika boyunca tercihen ayrı bir karantina akvaryumunda
2. Methylen mavisi : 100 ml suya
Bu tedaviyi ana akvaryumda kullanmayın. Methylen mavisi nitritleyici bakteriler üstünde yan etkileri vardır ve akvaryumun silikon yapıştırıcısı mavileşebilir.
3. Acriflavine : Acriflavine de çok etkilidir ve 100 litreye
Benzalkonium chloride, Chloramine, ve Potassium antimonyl tartrate.gibi tedavilerinde etkin kullanıldığı rapor edilmiştir. Fakat bunların kullanımı hakkında literatürde yeterince bilgi yoktur. Bu sebepten kesin deliller buluncaya kadar bunları önermem.
Özetleyecek olursak Gyrodactylus birçok durumda en sık rastlanan parazittir, balık iyi durumda, temiz suda ve stressizse hiçbir soruna yol açmaz. Fakat herhangi bir sebepten durum daha kötüye giderse hastalık patlar ve erkenden görülürse kolayca ve çabucak önlem alınabilir.
Gyrodactylus, karantina tankında prophylactic tedavinin bu tip hastalıkları önlemede kullanılmasında en mükemmel örnektir.
Bloat :
Bloat hem belirtiler açısından hem de nedenlerinden dolayı temelde dropsy ile benzerlikler gösterir. Bloat daha çok afrika menşeili cichlidlerin başına gelir. Özellikle herbivore (otçul) bir beslenme stiline sahip olan, yani doğada daha çok kayalardan yosunları (aufwuchs) sıyıran, veya yosun ve küçük kabuklularla beslenen Malawi mbuna türleri ve bazı Tanganyika türleri bloat olmaya yatkındırlar. Zaten bu nedenle diğer adı da Malawi bloat'tur (Latince adı Crybtobia). Dropsy'ye neden olan sebebler bloat'a da götürebilir bir balığı, özellikle de Malawi ve Tanganyika cichlidlerini. Ancak bloat daha çok mide bölgesinde ve yemek borusunda oluşan bir enfeksiyon olduğundan farklı nedenler de bir balığı hasta edebilir. Bloat'a yatkın olan balıkların sindirim sistemi etçil beslenen türlere göre daha uzundur. Yani mide borusu ve bağırsaklar olması gerekenden daha uzundur. Bunun bir sebebi var elbette. Yeşilliklerin ve otların sindirimi daha zordur ve daha uzun sürer. Protein ağırlıklı yemleme, bakteri deposu olan kurtlarla besleme, çözünmüş ve tekrar dondurulmuş yiyeceklerle beslemek, veya suda ıslatılmadan büyük miktarlarda verilen pellet yemler bu sistemi tıkayabilir. Her kurt veya pellet verişinizde olmaz ama birgün gelir tıkanacğı tutar. Son yıllarda yapılan araştırmalar bloat olarak tanımlanan hastalığın genelde bakterilerden (Aeromonas türü bakteriler, özellikle Aeromonas hydrophilia) veya bağırsak parazitlerinden (Hexamita salmenis ve Spironucleus türleri) kaynaklandığı fikri giderek yaygınlık kazanıyor. Ayrıca bloat'tan etkilenen Afrika cichlidleri üzerinde yapılan araştırmada balıkların midelerinde kamçılı bir tek hücreli canlı olan Cryptobia jubilans keşfedildi. Bu parazitin Malawi gölünden akvaryumlara taşındığı yönünde güçlü bulgular vardır. Bu asalak Hexamita(Hexamita salmenis)ve Spironucleus gibi parazitlerle yakın akrabadır. C. jubilans ve hexamita gibi etnteroparazitik (içte yaşayan parazitler) canlıların üremeleri için başka canlılara ihtiyaç duymadıkları ve opportunistik asalaklar oldukları tahmin ediliyor. Bu bahsedilen parazitlerin ve Aeromonas türü bakterilerin balığa nasıl bulaştıkları henüz bilinmiyor, ancak balığın bloat'a yakalanmasının yukarıda belirtilen su koşulları ve beslenmede yapılan hatalar ile yakından ilişkili olduğu tahmin ediliyor.
Bloat'a yakalanmış bir balığı ayırt etmeniz mümkün. İlk günlerde cansızlaşır, yemek ister, yemi ağzına alır fakat dışarı tükürür. Sanki yemek istediği halde yutamıyormuş gibi bir hali vardır. Zamanla rengi koyulaşır, hastalık ilerledikçe en koyu rengini almaya başlar ve Afrika cichlidlerine has siyah çizgiler ortaya çıkar. Gözleri koyulaşmaz, anormal bir görüntüleri de yoktur. Ortalıkta dolaşmadığı gibi sürekli saklanmayı tercih eder. İlk günlerden sonra karnın ya çok hafif şiştiğini, ya da içeri göçtüğünü fark edersiniz. Özellikle karnın alt kısımlarına dikkat edin. Bu belirtileri fark ettiğinizin ilk günlerinde harekete geçin. Geçen vakit balığı kurtarma şansınızı azaltacaktır. Çok temiz suyun bulunduğu, ve ısının da ana tank ile aynı olduğu tedavi tankına aldıktan sonra balığınızı iki şekilde tedavi edebilirsiniz. Ya 38 litreye bir metronidazole eritin, ya da 38 litreye bulabildiğiniz en güçlü balık antibiyotiğini kullanın. İkisini yarım dozlarda birlikte de kullanabilirsiniz. Balık son evrelerde ise, yani tabiri caizse gözünün feri gitmişse, İnsanlar için kullanılan penisilin kullanın, ama bu sefer 50 litreye bir tane eritin. Unutmayın, penisilini sadece son çare olarak kullanın, asla yaşama şansı biraz daha fazla bir balığı penisilin ile tedavi etmeyin. Hangisini seçerseniz seçin ancak 24 saat sonra en az %50 su değiştirip aynı dozajı tekrar uygulayın. 3 gün boyunca aynı yöntemi uygulayın, 3 gün sonunda balığın rengi açılmışsa, ortalıkta yüzmeye başlamışsa, ve yem yiyorsa köşeyi döndü demektir. Eğer yarı yarıya bu belirtiler varsa, ortalıkta dolaşıyor ve hala yem yemiyorsa (bunu anlamak için 1 gün bekleyin), tedaviye bir 3 gün daha başlayın. Zaten 3 günlük tedavi sonrası, 4.günde hala inatla yaşıyorsa kurtulma şansı yüksektir.
Fungal Hastalıklar ve Columnaris :
Funguslar: Yüzgeç erimesi kısmımda da belirtildiği gibi, pamuk oluşumların neredeyse tümü mantardır. Akvaryum ortamlarında en sık rastanılan fungus saprolegnia'dır. Fungal enfeksiyonların arkasında her zaman bir sebeb arayın, çünkü suda zaten var olan funguslar sağlıklı bir balık için tehdit değildir. Funguslar genelde bulaşıcı değildir, bu nedenle birden fazla balığınızda pamuğumsu oluşumlar varsa bu ya Columnaris'tir ya da su koşulları kötü olduğundan çok sayıda balık etkilenmiştir. Vücut fungusların tedavisi yüzgeç erimesine neden olan fungusların tedavisi ile aynıdır. Balık elle tutulabiliyorsa ve fungus olan bölge solungaçlara uzaksa bir pamuğa tentürdiyot, mercurochrome, malachite yeşili, veya metylene mavisi damlatın, bölgeye bastırmadan ve solungaçlardan kesinlikle uzak tutarak sürün. Balık küçükse veya fungus çok yaygınsa tedavi tankına 10 litreye 2 damla malachite yeşili veya metilen mavisi damlatın, 24 saat sonra su değiştirin, geçmemişse tekrar aynı işlemi uygulayın.
Columnaris:Pamuğumsu bir görüntü görüntü veren bu gram negatif bakterinin Latince ismi Flexibacter columnaris'tir. Özellikle soğuk su balıklarında (Cloumnaris'ten dolayı ölen goldfish için ve canlı doğuranlar bu bakteriye karşı hassaslar. Her tür suda yaşayabilen bakteriler genelde bu balıkları etkiler. Bunun nedeni columnaris'in Kuzey Amerika'ya has bir bakteri türü olması ve daha ziyade bu menşeili balıkları etkilemesidir. Eski kıtanın balıklarını çok fazla etkilemez. Canlı doğuranlar grubundan mollylerde pamuk oluşumlar görürseniz ilk olarak columnaris'ten şüphelenin. Mollyleri etkileyen columnaris'in bir çeşididir, ve onlardaki bu hastalık 'Black Molly Hastalığı' diye adlandırılıyor. Isı farkı, su kalitesinin düşmesi, nitratların yükselmesi, diyetlerinde yetersiz yeşillik, tankta yetersiz tuz miktarı gibi durumların ardından mollylerde columnarisi bekleyin. Pamuklanma genelde ağız ve göz çevresinde başlar bazen de vücudun herhangi bir yerinde, zamanla gözün üzeri tamamen pamuk ile kapanır balık göremez hale geliyor. Vücudunun diğer bölgelerine yayıldığında balık ölmeye başlıyor.
Xiphophorus grupları (kılıçkuyruk ve platyler) ve lebistes grupları da kolayca bu bakteriden etileniyorlar. Bu gruplarda pamuğumsu görünütler de oluşabilir veya alt yüzgeçler ve kuyrukta sararmalarla kendini gösterir sadece. Columnaris bu durumda pamuklar büyük bölgeleri kaplamıyor, genelde vücudun çeşitli yerlerinde ufak ufak pamuklanmalarla gösteriyor kendini. Bu gruplarda belirgin bir renk solması olur. Soğuk su balıklarında kendini daha çok ülserlerle gösterir. Pamuk oluşumlar meydana gelmez. (Columnaris'e yakalanmış bir goldfishi görmek için bu resime bir göz atın). Canlı doğuranlarda columnaris bulaşıcıdır ve tankta yüksek sayıda ölümlere sebeb olur. Balıklarınızda fungus olduğunu sandığınız oluşumlar varsa ve birkaç gün içinde ikişer üçer ölümler oluyorsa columnaris'ten şüphelenin. Soğuk su balıklarında columnaris kendini farklı şekilde gösteriyor ve daha yavaş ölüme götürüyor. Balıkların özellikle karın bölgelerinde ülserler oluşuyor.
Columnaris'i fungus'tan ayırmak tecrübe ister. Çok yakından bakıldığında şekil ve renk olarak birbirlerinden ayırt edilebilirler. Siyah mollylerin haricindeki balıklarda columnaris daha küçük pamuklanmalar yapar ve tümünde yaptığı pamuklanmalar karbeyazıdır. Fungus daha çok hafif sarımsı veya griimsidir. İkisini ayırt etmenin en emin yolu ölümlerin meydana gelmesinin anlaşılmasıdır. Fungus, tedavisini çok fazla sallamadığınız sürece balığı oldürmez, ama columnaris çok hızlı öldürüyor. Diğer bir nokta da columnaris'in fungus için kullanacağınız ilaçlardan etkilenmemesidir. Tedavi için antibiyotik kullanmaya bakın. Piyasada satılan sıvı antibiyotik Mikofish'i de kullanabilirsiniz. Kullanacağınız antibiyotiğin özellikle bakteriyel tedaviye uygun olup olmadığına dikkat edin. Columaris'in bulaşıcı olması tedaviyi ayrı bir tankta yapmanız daha bir emniyet taşıyor. pamuklar yok olana ve balık canlana kadar tedaviyi sürdürün, su değiştirin ve balığı bir süre o tankta dinlendirin.
Kanlı Yüzgeçler
Yüzgeçler başka bir balığın saldırısına uğrayıp zarar görmediği halde üzerlerinde kanlı şeritler varsa bunu bir parazit yapıyor demektir. Özellikle kuyrukta şeritleri fark edersiniz. Kuyruk başlangıcından bitimine kadar kırmızı şerit oluşturan parazite Gyrodactylus denir. Sert ve orta sert balıklar da birbirlerinin yüzgeçlerini ısırarak kanlanmasına yol açarlar, ama gyrodactylus'un görüntüsü daha farklıdır. Sağlam yüzgeçte kanlanma olur, özellikle kuyruğun başlangıç kısımlarında. Tedavisi kolaydır. Piyasada satılan herhangi bir parazit-fungus solusyonu veya metilen mavisi kullanabilirsiniz. Kırmızı şeritler yok olana kadar tedaviye devam edin.
Solungaç Parazitleri
Normal olan balık birdenbire akvaryumun tabanında saklanmaya başlar. Olduğu yerde sallanabilir, rengi koyulaşmıştır, gözleri kararmıştır, ve çok sık nefes alıyordur. Bazen tabandan fırlar, özellikle solungaç kısımlarını dekorasyonlara sürter. Alt ön yüzgeçlerini (ventralislerini) oynatır. Bazen yüzeye yakın çıkar ve hareketsiz durarak daha iyi nefes almaya çalışır. Solungaçlar ilk zamanlarda çok açılır, son devrelerde ise balık solungaçlarını açmadan nefes almaya çalışır. Solungaçlara çok yakından baktığınızda parçalanmış kısımlara rastlayabilirsiniz. Bu semptomlardan kısa bir süre sonra balıklar ölmeye başlar. Dışta gözle görülür bir anormallik olmaz genelde, belki balığın zayıf düşmesine bağlı olarak mantar-bakteriyel enfeksiyonlar gelişebilir, ama genelde bu enfeksiyonlar balığın ölmesine yakın oluşur.
Yukarıda belirtilen semptomlardan özellikle göz kararması ve sık nefes almaya dikkat edin. Balığın üzerinde bunun dışında beyaz veya sarı noktalar yoksa, solungaç parazitlerinden şüphelenin. Genelde bu parazitler ya Dactylogyrus ailesindendir ya da ergasilus türü solungaç kurtlarıdır. Dactylogyrus türü parazitler monogenetic trematod olarak sınıflandırılırlar ve her türlü suda bulunurlar, yaşamak ve çoğalmak için bir aracıya ihtiyaç duymazlar. Büyük parazitler sadece
Tedavi
Solungaç parazitlerinden kurtulmak için tankta tuz kullanmıyorsanız en az 3 hafta boyunca tuz kullanın, 19 litreye bir çorba kaşığı tuz ölçüsünde. Ancak sadece tuzu kaldırabildiğinden emin olduğunuz balıklarda. Ardından %50 oranında özellikle tabandan su çekin, filtrenin süngerlerini temizleyin, kumları tuz ile yıkayıp iyice durulayın, ve tank camının iç kısmını bez ile silin, ve oksijeni arttırın. Bunlar parazit populasyonunu büyük oranda azaltacaktır. Ardından ilaç tedavisine geçin. Piyasadan bulabilirseniz çinkosu olmayan bir formalin-malachite yeşili solusyon alın. Bulamıyorsanız, çinko içermeyen formalin alın ve her 4 litreye 10-15 damla damlatın. Hassas balıklar için 10, diğerleri için 15 damla kullanın. Formalin'i en fazla 30 dakika çok iyi havalandıracağınız tankta bırakın, ardından %70 oranında su değiştirin. Tanktaki balıkların birkaç saat kafalarının dinlenmesini bekleyin, ve ilk 2 gün 10 litreye 2 damla malachite yeşili damlatın. Üçüncü gün 10 litreye 1 damla malachite yeşili damlatın, ve gene %50 oranında su değiştirin. Beş gün bekleyin ve malachite yeşilini aynı oranlarla uygulayın tekrardan. Bunun nedeni 5 güne kadar kuluçkaya yatmış olan yumurtalar varsa çıktıklarında tekrar çoğalabilirler. Hiçbir ilaç yumurta evresinde olan bir parazite etki etmez. Eğer yavrularınızın parazitlerden etkilendiğinden şüpheleniyorsanız onları 4 litreye 3 damla formalin veya malachtite yeşili damlatılmış temiz su dolu bir kapta 10 dakika bekletin. Süre 10 dakikayı geçmesin. Banyodan sonra tamamı temiz su dolu bir tanka alın, yavruların çoğu kurtulacaktır.
Oodinium
Oodinium'u bir balıkta tanımanız için onun ne olduğunu bilmeniz gerek öncelikle. Tatlı sularda yaşayan Oodinium limnectum bir Dinoflagellate'tır. Yani aslında okyanuslardaki plantonların grubundan parazitik bir algaedir. Zoologlar onu 'protozoa' ailesine dahil ediyorlar, buna karşılık botanistlere göre Oodinium bir 'algae'. İnce saç benzeri uzantıları olduğundan protozoandırlar, ancak yeşil klorofil pigmentleri nedeniyle daha çok algae olarak sınıflandırılırlar. Balığın en yumuşak dokusuna uzantılarını yerleştirir ve içinde bulunan renk pigmentleri vasıtasıyla ışığı kullanarak dokuyu yiyeceğe çevirir. Balığın en yumuşak dokusu solungaçlarının iç kısımları olduğundan parazit ilk olarak oraya yerleşme eğilimindedir. Birkaç günlük beslenme sonrasında uzantılarını çıkartıp tankın dibine düşer ve bir kist oluşturur. Kistin içinde 250 veya daha fazla dinaspor oluşur,kist çatlar ve dinasporlar serbest yüzer safhaya geçip yeniden av aramaya başlarlar. Oodinium aracı bir canlı olmadan çoğalamaz, ancak yetişkin bir parazit türüne göre 28 saat ile 1 ay arası aracısız kendi başına yaşayabilir. Tüm yaşam döngüsünü (dinoflagellate-kist-dinospor safhaları) 6 ile 12 gün gibi uzun bir devrede tamamlar. Bu döngüde ilaca karşı en hassas safhası kistten çıkıp sebest yüzen dinosporlara dönüştüğü safhadır.
Parazitler ilk olarak solungaçlara yerleştiğinden ilk belirtiler balığın enfeksiyon kaptığı 6-8 saat içerisinde sık nefes almaya başlamasıdır. Bir balığın normal nefes alıp vermesi dakikada 60-90 iken sık nefes alıp vermesi ile sayı dakikada 200-300'e çıkıyor. Normalde gözle görülemeyecek kadar küçük parazitler balığın vücudunu kaplayıp o bildik sarı pudra görüntüsünü meydana getirdiklerinde hastalık oldukça ileri bir safhadadır. Gene de oodinium'u en iyi tanıma imkanı balığı neredeyse tümden kaplayan sarı pudra şekeri, veya altın sarısı toz, şeklindeki görüntüdür. Bu tozlar aslında parazitin kist oluşturup balığa yaptışığını gösterir. Yani her bir toz zerreciği içinde yüzlerce dinspor barındıran bir kist. Beyaz benek ile karıştırılabildiği söylense de bu pek doğru değil. Beyaz benek beyaz kristal tuzu andırır, ve kistler genelde yüzgeçlerdedir. Oodinium sarıdır, kistler çok daha miniktir ve yüzgeçlerden önce vücutta büyük alanları kaplar. Oodinium'un akvaryumlara nasıl bulaşabildiği kesin olarak saptanamamıştır, fakat deneyimler gösteriyor ki, parazit özellikle nitrit-nitrat seviyeleri yükseldiğinde çoğalma eğilimi gösteriyor. Özellikle yavru tanklarında oodinium'a dikkat edin. Yavrularda çok yüksek ölüm oranlarına yol açabilir. Bunun dışında uzun süre soğuk suya maruz kalmış balıklarda ve uluslararası-yurtiçi nakil edilen balıklarda da oodinium'a çok sık rastlanıyor.
Tedavisiİlk belirtileri olan sık nefes almayı fark etmeseniz bile sarı toz bölgeleri gördüğünüz an harekete geçin. İlaçtan önce akvaryumu her türlü ışıktan uzak tutun. Oodinium parazitleri fotosentez yaparak beslendiğinden ilk olarak tankın etrafını koyu renkli bir kağıt ile kaplayarak ışığı kesin. Işık almayan bir köşeye balıkların durumunu izleme imkanı verecek bir pencere açın. Piyasada oodinium'u tedavi ettiğini belirten ilaçlar vardır. Asla deniz canlıları için hazırlanmış oodinium ilaçlarını satın almayın, çünkü tuzlu sulardaki oodinium (Amyloodinium ocellatum) bakır bazlı ilaçlar ile yok ediliyor ve bakır tatlı su balıkları için yüksek oranda zehirli bir madde. Piyasada satılan oodinium ilaçlarının özellikle formalin-malachite yeşili bir karışımdan oluştuğunu kontrol edin. Bulamıyorsanız kendiniz ayrı ayrı alacağınız formalin ile malachite yeşilini karıştırın. Yumuşak sularda 10 litreye 1 mg, sert sularda 10 litreye 2 mg seklinde en az 5 gün kullanın. İlk günlerde iyileşme belirtisi görseniz bile ilacı kesmeyin. Tüm hastlıklarda olduğu gibi filtre süngerini ve aktif karbonu çıkarın tedavi boyunca. Formalin kullanırken sularınızın çok temiz olduğuna dikkat edin. Ayrıca tedavi boyunca ilaç kullanımından önce her gün en az %20 su değiştirin, çünkü oodinium oodinium yukarıda belirtildiği gibi nitrit-nitratların varlığında ilerleme eğilimi gösteriyor. Tam iyileşme gördüğünüzde tedaviyi kesin, 1 hafta sonra tekrar 3 günlük bir tedavi uygulayın. Yukarıda belirtilen hiçbir ilacı bulamıyorsanız antibiyotik uygulayın. Ancak antibiyotiğin bakteriyel etkili değil daha çok parazitik etkili güçlü bir antibiyotik olmasına dikkat edin. Tedaviyi en az 4 gün sürdürün, ve aynı formalin-malachite yeşili tedavisinde olduğu gibi her gün su değiştirmeye gayret edin. Tedavi bittikten sonra %50 su değiştirin, 1 hafta sonra 3 günlük tedavi tekrar uygulayın.
Tüberküloz
Necrosisli Tümörlü Bir Tüberkülozlu balık görüyorsunuz
Dalağa yayılmış tüberkülozlu bir kist görüyorysunuz
Büyümüş tümör gelişmesi ile Tübörkülozlu bir balığın net görünüşü
Tüberküloz akvaryumlarda meydana gelebilecek en ölümcül hastalıktır. Son yıllarda çok fazla yaygınlaştığı kabul ediliyor. Kapalı bir ortamda yaşayan insanlar arasında tüberküloz ne kadar yaygın olabiliyorsa kısıtlı bir alan olan akvaryumlarda tüberküloz o kadar bulaşıcıdır. Fish TB olarak da bilinen hastalığa yol açan bakteriler Mycobacterium tuberculosis veya Norcadia ailesinden gram pozitif bakterilerdir. Mycobacterium türü bakteri sadece 1-10 kadar az bir sayı ile enfeksiyonu başlatacak kadar güçlüdür, çünkü kaygan ve kalın zırhına ne mide asitleri ne de safra taşları etki ettiğinden vücudun savunma sistemlerinden kolayca geçer. Bakteri vücuda girdiğinde herhangi bir organa veya dokuya yerleşir ve çoğalmaya başlar. Hücrelere girerek onları öldürür ve sonuçta organ veya dokulardaki sağlıklı hücrelerin yerini tüberkülozlu hücreler alır.
Tanklara nasıl bulaştığı veya balıktan balığa nasıl bulaştığı kesin olarak saptanamadı. Çeşitli ihtimaller üstünde duruluyor: tüberküloz taşıyıcı balıklarla temas; deri veya soluma yoluyla bakteriyi sudan kapmak; bakteri taşıyan yemin veya suyun ağızdan yutulması; veya, bakteriyi taşıyan balığın ölümü halinde diğer balıklar tarafından yenmesi. Canlı doğuranlarda dişiler TB kapmaları halinde bunu yavrularına anne karnında geçirebiliyorlar.
TB semptomları aylarca sürebilir. Semptomlar hastalığın yerleştiği yere göre değişiklik gösteriyor. Bakteri böbrek, karaciğer, veya safra kesesine yerleşmişse balık yem yediği halde aşırı kilo kaybı olur. Birkaç hafta içinde karın öyle içeri göçmüştür ki karın bölgesinde içeriye doğru bir kavis belirir. Balığın hareketleri gittikçe yavaşlar, saklanma eğilimindedir, ve sonuçta ölür. (Balığın nasıl göründüğünü anlamak için tıklayın). Bakteri karın kaslarına yerleştiğinde balık tıpkı bir balon gibi şişer. Ancak dropsy'dekinden daha fazla şişer, ve şişlik balık ölmeden haftalarca devam edebilir. Bu şişlik bakteriye tepki olarak gelişen ve karın bölgesinin kenarında oluşan bir iltihaptır (peritonitis). /Nasıl göründüğünü merak ediyorsanız şu resime bir göz atın). Bakteri gözün arkalarına yerleşmişse gözler zamanla dışarı fırlar. Gözün üstünde açık kahverengi noktalar oluşur. Bu olduğunda balığın ölmesini beklemeden siz öldürün, zira buna 'açık' tüberküloz denir, ve bakteriler göz vasıtasıyla sürekli dışarı salınırlar. Bakteri karın bölgesinin daha içerilerine yerleşmişse ilk haftalar karın bölgesi civarında şişlikler meydana gelebilir. TB en sonunda iyice çoğalarak karın zarını deler, balığın karnında bir delik oluşur ve ölür. (Resim için tıklayın). Ve son olarak, bakteri omurga bölgesine yerleşmişse balık zamanla kambur olur. Omurga dışarı doğru tam bir kavis oluşturur. Bütün bunlarla beraber ortak semptomlar balığın yaşlanmaya başlaması, yüzgeçlerini sürekli olarak sıkıca vücuduna yapıştırması, saklanma ve yalnız kalma ihtiyacı, yaşlanma belirtileri,renk solması, ve yırtık yüzgeçlerdir. Özellikle karın bölgesi yırtılmış ölü bir balığınızı bulursanız tankta, karın bölgesinde kavis olan bir balığınız varsa, veya omurgası sağlam olan bir balığınız kamburlaşmaya başlarsa ve bu semptomlar haftalar boyunca yavaş gelişiyorsa tüberkülozdan şüphelenin. Canlı doğuranlar grubunda ve soğuk su balıklarında tüberküloz oldukça yaygınlaşmıştır.
Tüberkülozun tedavisi çok zordur. Hücreleri etkileyen bir bakteri olduğundan diştan verilen en güçlü antibiyotiğin bile pek faydası olmaz. Kolayca yerine koyabileceğiniz bir balığınız etkilenmişse onu öldürün. Sizin için değerli bir balık etkilenmişse mutlaka ayrı bir tanka alın, ve günde 3-5 defa küçük miktarlarda antibiyotikli bir yem ile besleyin. Antibiyotikli yem bulamıyorsanız Kanamycin veya Erythromycin içeren bir antibiyotiği suda eritin, yemi içinde 10-15 dakika bekletin ve balığa az miktarlarda verin. Hangi tedaviyi uygularsanız uygulayın balığınızın kurtulma şansı çok düşük olacaktır. Karnı delinmiş bir balığı tanktan çıkardığınızda tankın da enfeksiyon kaptığını unutmayın, çünkü bakteriler oradan sızmıştır. Bu durumda tüm balıkları ya öldürün, ya da temiz su dolu yeni bir tanka alın. Eski tankı ve tüm malzemelerini kaynar su ile yıkayın, ve birkaç hafta boş olarak bekletin. Yeni tanka aldığınız balıkları antibiyotikli yem ile besleyin uzun bir süre, ve sık su değiştirin. Tabanda kum varsa çıkartın, filtreleri ve süngerlerini haftada bir kaynar su ile yıkayın. Tabandan her gün su çekin, ve sünger ile silin, ardından süngeri kaynar sudan geçirmeyi unutmayın. Bulaşığı olduğu için bu işlemleri muhakkak bir eldiven giyerek yapın. [color=red]insanlara bulaşabilir
-------------------------------------------------------------------------
II-BÖLÜM
İlaçlar ve Dozajları
Potasyum Permanganate
1 gr./100 litre su oranı ile kullanılır. Bu yoğunlukta balıklar 10-30 dakika banyo yaptırılır. Bazı balıklar Potasyum Permanganata karşı hassastırlar. Bu nedenle uygulama sırasında balık dikkatlice izlenir ve herhangi bir aksilik görülür ise banyo hemen durdurulur ve balık normal akvaryumuna geri konulur. Larnea hastalığında %0.1 eriyiği ile lokal (balığın üzerindeki belli bir bölge) tedavi yapılır.
Potasyum İodide ve İodine
Bu madde uzun süreli banyo için kullanılır. 1gr. iodine ve 100gr. potasyum iodide
Concurat
Bir firmanın çıkardığı özel ilaç ismidir. İlaç 2.3.5.6 tetrahvdro-6-phenyl imidazo (2,1-6) thiazol hydrochlorides ihtiva eder.Capillaria'nın kontrolü için bu ilaçtan 2-4 gr.
Bakır Sülfat
Mavi kristaller şeklinde olan bakır sülfat (CuSo4-5H2O) 1 gramı
Lindane
Lindane çok etkili bir haşere ilacıdır. Suda çözülmez, zehirli bir maddedir. Balık üzerine bulaşmış bazı parazitlerin imhasında kullanıla bilinir ise de akvaryum balıklarında dikkatli kullanmak gerekir. Direkt olarak akvaryum içerisine kullanmak uygun olmayacaktır. Parazitli balık dışarıda ayrı bir kapta veya karantina akvaryumunda ilaçlanmalıdır. Bu amaçla balık, içi su dolu bir kaba alınır. Suyun üzerine çok az lindane serpilir ve balık burada 10-15 dakika tutulduktan sonra tekrar akvaryuma döndürülür.
Malagit Yeşili
Malagit yeşili cholorid ve oxalate halinde pazarlanır. Oxalate olarak pazarlananları balıklar için daha zehirli fakat parazitler ile mücadele için daha etkilidir. Önerilen doz 0.03 mg/litredir. Standart olarak 1.5 gr. malagit yeşili bir litre suda eritilir. Bu eriyikten 2ml/100 litre suya uygulanır. 2 ppm dozlu eriyikte balıklar 30 dakika banyo yapılır ise dış pazazit ve mantarlara karşı etkili mücadele yapılmış olur.
Metronidazol
Metronidazol (1-b(hydroxyethyl)-2-methyl-5 nitroi-midazol) formülündedir. İnsanlar içinde kullanıldığından kimyasal madde satılan yerlerden veya eczanelerden temin edile bilinir. Akvaryumlara 15g/litre olarak 3-4 gün süre uygulanıla bilinir (250mg olarak satılan tabletler 38-
Nitrofuran İhtiva Eden İlaçlar
Bakteriyel ve bazı durumlarda mantar hastalıkları için çok etkili olan bir maddedir. Bakteriyel enfeksiyonlar için 20 ppm'lik solusyonda 4-5 gün banyo önerilebilir. Nifurpirinol ile
Rivanol
100 mg. rivanol 100cm3 sıcak suda eritilir. Eriyik soğutulur. Balıkların yaraları üzerine pamukla sürülür. Gerekli gürülür ise 48 saat sonra tedavi tekrarlanılabilinir. Uygulama sırasında balığın gazlamalarına ve gözüne ilacın kaçmamasına dikkat edilmelidir. Bunun için balığın üzerine ilaç sürülürken balığın kuyruk hizası yere bakacak şekilde elde tutulup yaranın üzerine bu şekilde sürülebilinir.
Sülfanomidler
Akvaryumda hastalık amili olan bakterilerden antibiyotik ve sülfanomidli ilaçlara dayanabilmeleri hemen hemen yok gibidir. Sulfanilamide veya sülfathizol kullanımında, hasta balıklar 2-3 gün süre ile 100mg./Litre oranındaki suda tutulurlar.Eğer uygulama bu oranda akvaryuma yapılır ise 3 gün sonunda suyun %50'si değiştirilmelidir. Bu maddeler suda pek iyi erimedikleri için suda bulanık bir görüntü yaratabilir ve bu durum balıklara bir zarar vermez.
Trichlophon
Bu maddenin kullanılacağı akvaryumlarda su sıcaklığının 20-22 dereceden aşağı 27-28 dereceden yukarı olamaması lazımdır. 0.2-0.3 mg./Litre oranındaki suda hasta balıklar 3-4 gün banyo edilir.
Antibiyotikler
Bakteriyel hastalıkların tedavisinde çok yararlı olan antibiyotiklerin dış ülkelerde pek çok çeşidi akvaryum balıkları hastalıkları için piyasaya çıkarılmış bulunmaktadır. Ülkemizde de bu konuda bazı girişimler vardır. Akvaryumlarda en çok kullanılan antibiyotiklerden bir kaçı aşağıdadır.
Terramycin
10-20 mg./Litre
Eriyikte balıklar uzun süre banyo yaptırılabilinir.
Chloromycetin
50-80 mg./Litre
Eriyikte balıklar uzun süre hasta balıklar tutulabilir.
Oxytetracycline
5-8 mg./Litre
Eriyikte balıklar uzun süre hasta balıklar tutulabilir.
Bactrim
1 tablet/100 Litre
3 gün boyunca uygulanır.Sonunda %50 su değiştirilir.
Kinin
Litrede 0.001 gr.=1 mg. oranında uygulanabilir. (Akvaryuma bu kadar küçük dozda vermek için önce 1 gr. kinin
Formalin
0.1ml/litre oranındaki karışımda balıklar 1 saat banyo yaptırılır. Dış parazitler için akvaryumlara
Tuz
%3-5 ihtiva eden suda balıklar 2 dakika tutulur ise bu tedavi sülüklerden kurtulmak için tuz birebirdir.
Bilgilerin bir kısmı alıntı olup bunlar üzerinde tarafımdan düzeltme yada ekleme çıkartmalar yapılmıştır.
Faydalı olacağına inanıyorum saygılar
Alıntıdır…
Arkadaşım hemen söyleyeyım, bana 500 ytl ye maloldu 160 lt tank kum kaya testi motao ısıtıcı ve kucuk 25 adet ciklet dahıl bu arada tank sehpası ıle bırlıkte...
Yok daha küçükler yavrulu olma olasılıkları yok çünki kendileri yavru daha.
1 tanesı hariç ve 1 de ölü var:((
Tekrar bir sorum olacak sizlere ...balıklarımda bir sıkıntı seziyorum..belirtileri şunlar..
Teşekkür ederim ahmet bey.Peki sarı prensese en uygun yani yakın kalan cinsler nelerdir sizce?
Ben öncelikle bu siteyi kuran arkadaşlarar teşekkür ederim, ellerinize sağlık... Ben daha önce canlı doğuran balıklardan epeyce bır sure besledım ve urettım. Ama bır sure ara verdım yaklasık 5 yıl kadar. .. Şimdi ise halk arasında ciklet adı ıle bilinen balıklardan beslemeye karar verdım ve bır adet 160 lt tank edındım... Ve gereken bir takım edevatı temın edıp kurdum. . Daha önce canlı doğuranlardan epeyce bır ceşiti bir arada besledim ve bir sıkıntı görmedim. .. Sanıyorumki cikletlerde bu sekılde olmuyor ve yardım ıstıyorum tecrubelı arkadaslardan... Burada soracağım kısaca su! Hangi cinsleri aynı anda 160 lt tankta besleyebılırım.
SON MESAJLAR
- Uzunca Bir Aradan Sonra Geriye Dönüş - Tavsiyeler Bahar06, 16:19
Yeni Üye Forumu - Bu Şişliğin Nedeni Nedir ? Elijah, 16:09
Yeni Üye Forumu - Father Fish Yöntemiyle 50x30x30 UrasArt, 15:54
Akvaryum Tanıtımı - Alternanthera Reineckii Yaprak Sorunu Keremeker, 15:52
Yeni Üye Forumu - 15-20 Arası Kh Tehlikeli Mi? Goldfish2000, 15:48
Akvaryum Bilimi - Betta Kuyruğunda Sorun Mu Var? Taha Yanık, 15:45
Labirentliler - Siyanobakteri AETHM, 15:22
Yosun - Akvaryum Bitkilerinde Oluşan Olumsuzluklar MertHktn34, 15:01
Bitki Akvaryumları Genel - High Tech Yeni Kurulum Sorular Keremeker, 14:54
Bitki Akvaryumları Genel - Garip Yara Tulpar99, 14:23
Hastalıklar ve İlaçlar - Yazım Kurallarına Neden Uymuyorsunuz Gwynbleidd, 13:52
Forum ve Site Hakkında - Internetten Akvaryum Siparişi aleko61, 13:51
Akvaryum ve Tür Tavsiyesi - Isıtıcı Sorunu. Odayı Isıtsam Olur Mu? KaanE, 13:40
Akvaryumcu Önerileri ve Duyuruları - Walstad Karides Ölümleri musteynn, 13:11
Omurgasızlar - Moli Balığım Doğuracakmı? SaRCoPhiLiuS, 12:27
Canlı Doğuranlar - Termometre Sorunu GkhaNLioN, 12:19
Isıtma ve Soğutma Sistemleri - Astronot Balığıma Hangi Yemi Vermeliyim bendeniztayfun, 10:25
Yeni Üye Forumu - Walstad Akvaryumunda Hangi Canlılar Bakılır ahmetfiratozkaya, 10:02
Akvaryum ve Tür Tavsiyesi - Japon Balığı Hastalık Bilgi Aguamentist, 10:00
Hastalıklar ve İlaçlar - Ramirezi neomeo, 09:16
Cinsiyet ve Tür Belirleme - Filtre Cama Zarar Verir Mi? Orhan76, 08:48
Filtreleme Seçenekleri - Kuhli Almak İstiyorum KaanE, 08:33
Yeni Üye Forumu - Yeni Hobi Lapistes Aguamentist, 07:59
Yeni Üye Forumu - Yeni Balıklarım Tuhaf Davranıyor Aguamentist, 07:40
Hastalıklar ve İlaçlar - Japon İle Mücevher Ciklet Takası Doğru Mu Sizce xellence07, 00:48
Yeni Üye Forumu - Bitkili Akvaryum Yapımı musteynn, 00:20
Yeni Üye Forumu - Danio Zebra, Neon Tetra, Furcatus, Galaxy Rasbora berkeyazer, 00:11
Akvaryum ve Tür Tavsiyesi - Japon MuratCan81, 23:54
Cinsiyet ve Tür Belirleme - Kurulum Yaparken Su Düzenleyici Ve Bakteri Kültürü Mderhan, 23:43
Akvaryum ve Tür Tavsiyesi - Led Seçimi Ardasa, 22:43
Aydınlatma - Baliklar Asagi Bakıyor Ardasa, 22:01
Yeni Üye Forumu - Sarı Prenses Cinsiyet Ayrımı draff10, 21:43
Malawi ve Diğer Afrika Cichlidleri - Yeni Bir Başlangıç Aguamentist, 21:35
Akvaryum ve Tür Tavsiyesi - Hemianthus Cuba Hagen De Yetişirmi Hüdai, 19:35
Akvaryum ve Tür Tavsiyesi - Armatür Yapıyorum Azizdurdenn, 19:20
Kendin Yap Sistemler (DIY) - Ne Yavrusu Moli, Kılıçkuyruk, Tetra, Zebra, Çöpçü ytugcek, 19:19
Cinsiyet ve Tür Belirleme - Melek Yavruları Artemia Verme Zamanı Hamite07, 19:04
Akvaryum ve Tür Tavsiyesi - Japon Balığı Gözündeki Buğu Buziak, 18:32
Hastalıklar ve İlaçlar - Poso Rabbit Snail Hakkında Aguamentist, 18:03
Akvaryum ve Tür Tavsiyesi - 30 Litre Akvaryum Balık Önerisi xellence07, 17:59
Yeni Üye Forumu - Akvaryum Koku Ve Yem Yememe mutlubaba, 17:46
Akvaryum ve Tür Tavsiyesi - Üretim Betta scorpion26, 15:19
Yeni Üye Forumu - Şelale Filtrenin Altında Takılıyorlar bendeniztayfun, 14:37
Akvaryum Bilimi - Dış Filitre Hüdai, 14:36
Yeni Üye Forumu - Dış Filtre Destekleyici Tepe Filtre Yapımı zzet, 14:34
Filtre ve Sump Yapımı - Salyangoz Türü Ne Olabilir ? Dexter85321, 14:32
Omurgasızlar - Shallow Desktop Darkwater 41lt Lepistes KaanE, 14:01
Akvaryum Tanıtımı - Demir Oksit Midir? Zararlı Mıdır? Orhan76, 13:57
Akvaryum Bilimi - Mayalı Co2 Vanadan Gaz Kaçırıyor Hidro Dinamik, 12:47
Akvaryum Tanıtımı - Japon Akvaryumu ShowaSanshoku, 12:45
Sazansıgiller
GÜNCEL 100 TANITIM
SON İLANLAR
- Venüsaqua Çift Çıkışlı Akvaryum Hava Motoru SinanBulut 15:52
- Vatoz Küpü Ve Frontoza Küpü SinanBulut 15:52
- Frontosa Küpü Emirk 15:40
- Nano Tank - 37x22x37(h) Emirk 15:40
- Salyangoz Fiyatına Xl Kongo Tetra!! paXua 15:36
- Resun Aco 001 18 Wat Hava Motoru Sıfır ALP85 15:26
- Lepistes Özel Türler (stok Listesi Eklenmiştir) serkancilek 15:18
- Cüce Kerevit Katil Saly. Ramshorn Ve Kiraz Karides scorpion26 15:18
- T5 Floresan Beyaz Ve Mavi Renk (takas Olur) scorpion26 15:18
- Su Piresi Mikrokurt Canlı Yem scorpion26 15:18
- L144 Super Red Düz Dişi scorpion26 15:18
- 400 Litrelik Akvaryum (125*50*65h) vseckn 15:16
- Co2 Regülatör Set egedin 15:00
- Hazır Kurulu Zahmetsiz Masrafsız Akvaryum ozan_1903 14:30
- Hazır Kurulu Lüks Akvaryum ozan_1903 14:30
- Hazır Kurulu Lüks Akvaryum ozan_1903 14:30
- Hazır Kurulu Lüks Akvaryum ozan_1903 14:30
- Minare Salyangozu Adet 5 Tl. Takaslı ARMONYS 14:22
- 0,5 Mm Silis Kum 20 Kg. 550 Tl. Takaslı ARMONYS 14:22
- Sakura Karides Mavi Karides Katil Salyangoz Rocky Volkan 14:19
- Anubias Bucelandra Rocky Volkan 14:19
- Filtre Malzemeleri, Moss Rafı Ve Kapsül Gübre. ÇaĞRı 14:12
- Bitki , Sıvı Gübre , Akadama Toprak , Ramshorn CevdetSERBEST 13:56
- Su Piresi 200 - 300 Adet 50 Tl CevdetSERBEST 13:56
- Moli Plati Gold Barbus Neon Blue Lepistes CevdetSERBEST 13:56
- Bitki Çeşitleri emreemin 13:55
- Bitki Gübre Seti Satış Ve Destek emreemin 13:55
- Armatür Powerled Ölçülerinize Göre Destek Verilir emreemin 13:55
- Bitkili Akvaryum Balıkları emreemin 13:55
- Akvaryum Yem Çesitleri emreemin 13:55
- High Tech Bitkili Akvaryum hakanmidilic 13:52
- Katil Salyangoz jezey 13:48
- Su Piresi ,mikro Kurt Ve Beyaz Kurt Kültürleri jezey 13:48
- Siyah , Albino , L144 Cüce Vatoz Düz Ve Tül Yavru jezey 13:48
- Jbl Premium Kepçe 20 Cm Sıfır jezey 13:48
- Jbl Novo Pleco,ahm Red Green,sarımsalıklı ,toz Yem jezey 13:47
- Apistogramma Cacatuoides (kakadu) Damzılık Dişiler Shinouzen 13:46
- Rainbow Ciklet Ve Electric Blue Acara Shinouzen 13:46
- Çeşitli Bitkiler buraktanatar 13:24
- Akvaryum Malzemeleri Blackpearl34 13:23
- ❗️🔹️ N P K ➕️ Fe ➕️ Excel ➕️ Yosun Giderici 🔹️❗️ F13K 13:15
- 🌲🌳 Christmas Moss, Subulata, Mikra, Saz 🌳🌲 F13K 13:15
- 💥🌱 Toptan Subulata, Saz 🌾💥 F13K 13:15
- Co2 Tüp , Co2 Diffüzörler, Co2 Regülatör devko 12:57
- Muhtelif Akvaryum Malzemeleri devko 12:57
- Neolamprologus Caudopunctatus Çiftler Özşahin 12:54
- Cyprichromis Leptosoma Kitumba Özşahin 12:54
- Red Check Endler Doğasa 12:51
- 50×50×50 Extraclear Akvaryum Doğasa 12:51
- Elektrik Blue Ramirazi Doğasa 12:51
KULLANICILAR
- 184 Online Kullanıcı, 100 Üye
Online Kullanıcılar
FORUM İSTATİSTİKLERİ
- 3,797,668 Mesaj
- 408,613 Konu
- 91 Forum
- 145,128 Forum Üyesi
- 1,466 Özel Forum Üyesi
- 29 Kıdemli Akvarist
- 1,941 Dün Giriş Yapan Üye
Şu ana kadar en fazla 1365 kişi 27.03.2012 23:21 tarih ve saatinde çevrim içi oldu.